IHAAW070242-ASA/20-12-2018
– Eski Konya Valisi Cemalettin Ertem’in eşi ve çocuğu Kadıköy Kozyatağı’nda bir apartmanda çıkan yangında hayatlarını kaybettiler
20.12.2018 07:02:42 TSI
NNNN
IHAAW070242-ASA/20-12-2018
– Eski Konya Valisi Cemalettin Ertem’in eşi ve çocuğu Kadıköy Kozyatağı’nda bir apartmanda çıkan yangında hayatlarını kaybettiler
20.12.2018 07:02:42 TSI
NNNN
Muğla’nın Bodrum ilçende dün yaşanan sel faciasında evini tamamen su basan Atilla Yeşil, o anları korku dolu gözlerle anlattı. 10 evin zarar gördüğü sitede yaşayan Yeşil, küçücük pencereden önce eşi ve köpeğini kurtararak boğulmaktan son anda kurtuldu.
Bodrum’da dün akşam saatlerinde başlayan ve yaklaşık 25 dakikada cadde ve sokakları göle çeviren sağanak yağmurda 10 evin 1 arabanın ve bazı iş yerlerinin zarar gördüğü öğrenildi. Bitez, Ortakent ve Gündoğan Mahallesini vuran sağanak yağmur sonrasından yaralar sarılmaya başlandı. En çok zarar gören mahallelerden biri olan Gündoğan Mahallesi Kızılburun Caddesi’nde bir sitenin ise istinat duvarı yıkıldı. Sel sularına dayanamayan duvarın yıkılmasıyla birlikte milyon dolarlık evler su altında kaldı. İstinat duvarının yanında bulunan bir ev ise tamamen kullanılamaz hale geldi. Evin kapısı kaya ve kum parçalarıyla kapanırken evin içerisi ise yaklaşık 2 metre su ile doldu.
Boğulmaktan son anda kurtuldular
Sağanak yağmurun yağdığı esnada evlerinde televizyon izleyen Atilla Yeşil ve eşi bir anda bir gürültü duydu. Evlerine su girdiğini gören Yeşil ailesi evin kapısına yönelerek çıkmaya çalıştı. Kapıyı açtıklarından ise kapı tamamen kaya ve kumlarla kapalı olduğunu gördüler. Hızlı bir şekilde evden çıkmanın yolunu arayan Yeşil ailesi, yatak odalarında bulunan küçük bir pencereden çıkmaya çalıştı. Evdeki su 2 metreyi bulmasıyla birlikte boğulma tehlikesi geçiren Atilla Yeşil ve eşi odada yüzen mobilyaların üzerinde hayatta kalmaya çalıştı. Bir yandan küçük havalandırma penceresini kırmaya çalışan Atilla Yeşil bir yandan da “laki” ismindeki köpeğini kurtarmaya çalıştı. Havalandırma penceresini kıran Yeşil pencereden çıkmayı başardı. Küçücük pencereden önce köpekleri “laki” çıkaran Yeşil, daha sonra eşini kurtardı. Pencerende çıktıktan sonra ise evleri tamamen sular altında kaldı. Kaya parçaları evin kapısını kırarak oturma odasına doldu. Yaklaşık 8 saat boyunca itfaiye ekipleri evdeki suları boşaltmaya çalıştı. Sular boşaldığında ise facianın büyüklüğü ortaya çıktı.
Yaşadıkları dehşet anları İHA muhabirine anlatan Atilla Yeşin bir anda evinin sular altında kaldığını ifade ederek “Evde oturuyorduk, biranda ev su almaya başladı. Kapıya yöneldik kapı tamamen kaya parçalarıyla kaplanmıştı. Sel suları içeriye hızlı bir şekilde dolmaya devam ediyordu. Sular eşimi evin bir köşesine beni ise başka bir köşesine attı. Yukarı çıkmanın başka bir yolu daha vardı. Oraya yöneldik o kapıda tamamen sular altında kalmıştı. İçerideki başka bir odaya geçtik. Ben havalandırma penceresini kırmaya çalıştım. Mobilyaların üzerine çıktık güçlükle pencereyi kırdım. Önce ben çıktım eşim köpeği kucağında tutuyordu. Sonra köpeği verdi bana onu çıkardı. En son ise eşimi çıkararak kurtuldu. Evimiz tamamen kullanılamaz hale geldi” dedi.
Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde takla atan araçta bulanan 3 kişi yaralandı. Ön koltukta oturanların emniyet kemerlerinin takılı olması sayesinde kazayı hafif sıyrıklarla atlattıkları belirlendi.
Alınan bilgiye göre kaza, Bolvadin ilçesine bağlı Dişli Beldesi yakınlarında meydana geldi. Muhammed Ş. yönetimindeki 42 EAC 87 plakalı araç, ön lastiğinin patlaması sonucu karşı şeride geçerek takla attı. Kaza sonrasında araç sürücüsü ile Şeyma Ş. ve Erol I. yaralandı. Yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinden geçmekte olan vatandaşlar yaparken, daha sonra kaza mahalline gelen 112 Acil Servis ekipleri yaralılara müdahale ederek Bolvadin Devlet Hastanesine sevk etti. Araç sürücüsü ve ön koltukta oturan Şeyma Ş.’nin emniyet kemerlerinin takılı olduğu, bu sayede kazayı hafif sıyrıklarla atlatarak olası bir facianın önüne geçildiği öğrenildi.
Yaralıların hayati tehlikelerinin bulunmadığı, tedavilerinin ardından taburcu edildikleri öğrenildi.
15 Temmuz 2016 tarihinde olan hain kalkışmada bacağına isabet eden kurşunla yaralanıp gazi olan Hakan Arslanoğlu’nun hayatı bir kurşunla olumlu yönde değişti. Gazinin eşi Derya Arslanoğlu, “Gazi olduğu için evlenmeyi kabul ettim” dedi.
Bursa’nın İnegöl ilçesinde yaşayan Hakan Arslanoğlu ve eşi Derya Arslanoğlu’nun hayatları 15 Temmuz’la birlikte birleşti. İnegöl Kaymakam Ali Akça ve Belediye Başkanı Alper Taban, 15 Temmuz darbe kalkışması sırasında İstanbul Boğaziçi Köprüsü’nde bacağından vurularak gazi olan 32 yaşındaki Hakan Arslanoğlu’nu İnegöl’deki evinde ziyaret ettiler. Kaymakam Ali Akça ve Belediye Başkanı Alper Taban, gazi Hakan Arslanoğlu’na 15 Temmuz’un simgesi olan tankın üzerindeki vatandaşların yer aldığı tabloyu hediye ettiler.
“O mücadelenin onurunu içinde taşıyan insanlarımız var”
Ziyarette konuşan Kaymakam Ali Akça, “Ülkenin istikbal ve istiklaline sahip çıkmak üzere mücadele verildi. Bu mücadelede şehit olan kardeşlerimiz oldu. Allah rahmet eylesin. Bazı kardeşlerimiz gazi oldu. O mücadelenin onurunu içinde taşıyan insanlarımız var. Fiziki anlamda bir garabet görmediler ama duygusal anlamda etkilenen de çok insan oldu. Neticede hak galip oldu. O mücadelenin hatırlanması, bu olaylarla bir daha karşılaşmamak anlamında 15 Temmuz günü 15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak ilan edildi. İlçemizde de Pazar günü sabah namazıyla başlayan bir dizi programlar yapacağız. Tüm ilçe halkımız bizlerle birlikte olacak. Allah sizlerden razı olsun” dedi.
“Yine canlar feda edilir”
Belediye Başkanı Alper Taban ise, “Kaymakamımız ile beraber 15 Temmuz gazimiz Hakan kardeşimizi ziyarete geldik. Kendisini bir kez de işyerinde ziyaret etmiştim. 15 Temmuz’un arifesindeyiz. Pazar günü milletimizle beraber unutulmaması gereken o anları yeniden hatırda tutmak, asla bunun bir daha yaşanmaması bilincine erebilmek için anma programı gerçekleştireceğiz. Bir kez daha kardeşimize geçmiş olsun diyoruz. Yaşananları hissetmeye çalışıyoruz. Çok farklı duygular olduğunu düşünüyorum. Bu konu her açıldığında şunu ifade etmiştim; biz de o gün İnegöl’de o meydanda her kesimden hemşerimizle büyüğünden küçüğüne bir aradaydık. O gün benzeri bir kalkışma olsaydı aynı şeyler İnegöl’de de yaşanırdı. İnsanlar o gün vatanına, ülkesine, özgürlüğüne, demokrasisine sahip çıkmak adına sokaklara inmişti. Bu ülkeyi yolda geçerken bulmadık, bu uğurda hep canlar verildi. Bugün de olsa yine canlar feda edilir. Rahmete uğurladığımız şehitlerimizi yeniden yâd ediyorum. Milletimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.
“Muazzam derecede yaralı vardı”
Geceyi anlatan 15 Temmuz gazisi Hakan Arslanoğlu, “O dönemde işim gereği İnegöl’de otelde kalıyordum, Cuma günleri akşamları da Üsküdar’a evime dönüyordum. O gün de tatile çıkacaktım. O nedenle biraz erken gitmiştim. Biraz uyudum, kalktığımda durumu gördüm. Binali Yıldırım bu bir kalkışma diyordu. Akabinde bizim sohbet grubumuzda olan asker bir ağabeyimiz durumla ilgili bilgi verdi. Hayatımızda ilk defa böyle bir şey gördük. Cumhurbaşkanımız konuşma yapınca akabinde biz 4 arkadaş birlikte direk köprüye çıktık. İlk etapta üst taraftaydık, tanklar geçiyordu, henüz köprü yoluna inmemiştik. Tanklardan etrafa ateş açıldı. Akabinde tankların peşinden köprüye doğru inmeye başladık. Koşarken köprü yolunun kapalı olduğunu gördüm, sol tarafa geçtim. Bizimle birlikte insanlar da geçmeye başladı. Üsküdar’a geçiş tarafı o gün insanların kullandığı güzergâh değildi, tek tük arabalar geliyordu. Baya hararetli bir şekilde askere doğru giderken 200 metre kala sağ ayağımın yandığını hissettim. Ayağıma baktığımda vurulduğumu gördüm. Kurşun girip çıkmış. Hemen yere yatıp ‘Vuruldum’ dedim. O sırada bir araba geldi. Arkamda vurulan 1 kişi ve biz olmak üzere toplam 5 kişi arabaya bindik. O sırada giderken ağır yaralı olan diğer arkadaşı ambulansa bindirdik. O sırada hastaneye gitme mücadelemiz başladı. Yollar kapalıydı, tanklar müsaade etmiyorlardı. Yollarda belediye araçları vardı, darbeciler rahat hareket etmesinler diye yollar kapatılmıştı. AK Parti Üsküdar İlçe Başkanlığına gittik, oraya sığındık. Polis ağabey bizi sakinleştirdi. Yol kapalı olduğu için bir motosiklet bulduk ve onunla birlikte yola indim. Özel Üsküdar Hastanesi’ne gittim. Doktorlar müdahale ettiler. Ameliyatlık bir durum olabileceğini belirtip ilk etapta yeterli müdahaleyi yapamadılar. Babamı aradım, beni gelip hastaneden aldı, devlet hastanesine gittik. Vurulduktan 2-3 hafta sonra işe başladım. Hayatımda hiçbir değişiklik yok. Bir tek hastanede gördüklerimi unutamıyorum, çok kötüydü. Muazzam derecede yaralı vardı” dedi.
“O köprüye çıkmayan biriyle evlenmem, dedi”
Gazi Hakan Arslanoğlu’nun 7 aylık hamile eşi Derya Arslanoğlu ise, “Biz o zaman eşimle birbirimizi tanımıyorduk. 15 Temmuz gecesi ailece köprüye çıktık. Ortak arkadaşlarımız o akşam bize ulaşmaya çalışıyorlarmış. 15 Temmuz’dan 1 ay sonra tanıştık. Orada ölen ve yaralananları görünce insan eve sağlam döndüğünde vicdan azabını yaşıyor. Bir gün televizyonda seyrederken ‘O köprüye çıkmayan biriyle evlenmem’ gibi bir cümle kurmuştum. Ertesi gün arkadaşım ‘Bir gazi var görüşür müsün’ dedi, gazi olduğu için kabul ettim. Böyle nasip oldu” diye konuştu.
Hatay’ın Altınözü ilçesinde serinlemek için girdiği Yarseli Göleti’ne hayatını kaybeden baba ve 2 kızı defnedildi.
Edinilen bilgiye göre, Altınözü ilçesi Yarseli Mahallesi’nde fasulye ekimi için Yarseli Göleti’nin yanında bulunan tarlasına gelen Mustafa Korkmaz (49), serinlemek için gölete girdi. Kısa bir süre sonra gölet içerisinde çırpınmaya başlayan Korkmaz’ı kurtarmak için üvey kızları Emine Aslan (12) ve Safiye Aslan (15) da gölete atladı. Göletten çıkamayan baba ve kızları gözden kayboldu.
Sabah saatlerinde arama çalışmaları gerçekleştiren AFAD’a bağlı sualtı arama timleri baba ve 2 kızının cansız bedenlerine ulaştı. Otopsi için Hatay Bölge Hastanesine getirilen baba ve 2 kızın cenazesi otopsinin ardından Antakya Mezarlık Kompleksine gönderildi.
Antakya Mezarlık Kompleksi morgunda yapılan işlemlerin ardından baba Mustafa Korkmaz Yarseli Mahallesi Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Yarseli Mezarlığında toprağa verildi. Emine ve Safiye Aslan’ın cenazeleri ise Altınözü ilçesi Boynuyoğun Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Boynuyoğun Mezarlığına defnedildi.