Etiket: Hayal

  • Çocuklar Hayal Güçleri İle Kendi Oyuncaklarını Yapıyorlar

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Eğitim Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Bursa Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BUTGEM), yaz döneminde gerçekleştirdiği ‘Telden Araba’, ‘Maket Robot’, ‘Ahşap Oyuncak’ ve ‘Origami-Kağıt Sanatları’ kurslarıyla çocukların hayal gücünün ve tasarım kabiliyetinin gelişmesini sağlıyor.

    Türkiye’de mesleki eğitim konusunda birçok şehre model olan BUTGEM, yaz dönemlerinde ise eğitim atölyelerinde çocukları konuk ediyor. Birbirinden farklı eğitim programlarıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tam not alan BUTGEM, yeni neslin tasarım ve hayal gücünün gelişmesine de büyük katkı sağlıyor. Yaz kursları kapsamında 9-13 yaş arası çocuklara 15’er kişilik gruplar halinde eğitimler veriliyor. Bu eğitimler öğrencilerin özgüvenini artırırken, tasarım ve üretim bilinçlerini de güçlendiriyor.

    ROBOT YAPIYORLAR

    Maket Robot Kursu’na katılan öğrenciler, aldıkları eğitimle mekanik el becerileri, temel programlama kabiliyeti, analitik düşünce yetenekleri gelişiyor, robot parçalarını ve işlevlerini öğrenme imkanı yakalıyor. Öğretmen İlkay Yılmaz ve Savaş Karabaş tarafından verilen eğitimlere ise öğrencilerin merakı ve ilgisi her geçen dönem artıyor.

    KENDİ OYUNCAKLARINI KENDİLERİ YAPIYOR

    ‘Genç Mekanisyen – Ahşap Oyuncak’ kategorisinde verilen eğitimlere katılan çocuklar ise küçük boyutlarda tasarlanan torna tezgahı, CNC freze tezgahı, strafor kesme makinesi, 3D printer, CNC torna ve freze tezgahlarını kullanarak, ahşap oyuncaklar ortaya çıkartıyorlar. Çocuklar ayrıca kurslara başlamadan önce kendi el yazılarıyla iş güvenliği sözleşmelerini hazırlıyorlar. Bu sayede öğrencilerde iş güvenliği bilincinin oluşması sağlanıyor. Sonder Bakan tarafından verilen eğitimlerin sonunda ise minik kursiyerler, duvar saati, 3 boyutlu oyuncak, fotoğraflık ve anahtarlık yapabiliyor.

    ORİGAMİ, TASARIM GÜCÜ VE EL KASLARINI GELİŞTİRİYOR

    BUTGEM’de yaz döneminde verilen bir diğer eğitim ise origami kursları oluyor. Kursiyerler, Japonya’dan özel olarak getirilen kağıt kesme makinesi ile kağıtları birbirinden farklı şekle dönüştürüyorlar. Fatma Tosun ve Tuğba Elmas tarafından 5 gün boyunca verilen eğitimlerin sonunda öğrencilerin, bakış açısı ve tasarım gücü gelişiyor.

    ÇOCUKLAR TELDEN ARABA YAPIYORLAR

    BUTGEM bünyesinde verilen ‘Telden Araba Kursu’ ise çocukların hayatlarına büyük katkılar sağlıyor. Eğitmen Mustafa Ülger tarafından verilen eğitimlerde çocuklar, kendilerine hediye edilen takım çantalarındaki alet edevatlar ile telden arabaları yapıyorlar. Eğitimleri tamamlayan kursiyerler ise eğitimleri tamamladıkları için sertifikalarını da eğitmenlerinden alıyor.

    8 YILDA YAKLAŞIK 1400 ÖĞRENCİ FAYDALANDI

    BTSO çatısı altında faaliyet gösteren BUTGEM’in kurslarına her sene olduğu gibi bu sene de çocuklar yoğun ilgi gösterdi. 8 yıldan bu yana düzenlenen yaz kurslarında ise şimdiye kadar bin 400’e yakın öğrenci faydalandı. Kurslar sayesinde geleceğin tasarım odaklı mühendislerinin yetişmesi sağlanıyor.

  • Yazar Uğur Batı’nın Yeni Kitabı Çıktı: “Osmanlı Mahzeninden Hayal ET Kıssaları”

    Reklam yazarlığı tecrübesi ile marka yönetimi ve çeşitli kişilik analizlerini içeren kitapları çokça ilgi gören başarılı akademisyen ve yazar Uğur Batı’nın yeni kitabı görücüye çıktı.

    “Osmanlı Mahzeninden Hayal Et Kıssaları”, Doğu kaynaklarını kullanıp İslami mitolojiyi de içine katarak okuyan kişiyi nasıl etkisi altına alır sorusuna cevap olarak hazırlandı. Kitapta yazar ve akademisyen Uğur Batı, şimdiye kadar farklı bir anlatımla Osmanlı Dönemi’nde geçen korku ve gizem dolu hikayeleri fantastik bir şekilde ele alıyor.

    Âmr Bin Azraa-eel isimli bir tarihi gezgin, kitabın başkahramanı olarak karşımıza çıkıyor. Osmanlı’nın gizemli diyarlarında başlayan yolculuğu otantik mekanlardan geçiyor. Dehşet dolu karakter ve olayların bir bütünü ile karşı karşıya kalan karakterleri Osmanlı ve Doğu tonları ile anlatıyor. Kitapta geçen gerçekçi karakterler kitap sayfalarını da süslüyor.

    UĞUR BATI KİMDİR

    1975 yılında İstanbul’da doğdu. Lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamladı. Marmara Üniversitesi SBE’nden Reklamcılık ve Tanıtım Bölümü’nde yüksek lisans derecesi aldı. Doktorasını da Marmara Üniversitesi SBE’nde İletişim Bilimleri anabilim dalında tamamlayan Uğur Batı’nın Yeditepe Üniversitesi SBE’nden Pazarlama Yönetimi ve Genel İşletme bölümlerinde farklı yüksek lisans dereceleri de bulunmakta.

    Lousiana State Üniversitesi’nde pazarlama programını da tamamlamış Batı, dBO’da reklam yazarı olarak başladığı profesyonel kariyerinde, farklı reklam ajanslarında reklam yazarlığı ve stratejist olarak görev yaptıktan sonra, Persona Edu&Training bünyesinde eğitim danışmanlığı ve eğitim pazarlaması faaliyetlerini sürdürdü. İstanbul Tarih Vakfı’nda çeşitli kurumsal projelerde görev alan Batı, bu sürecin ardından Rumeli Telekom bünyesinde Webbee içerik ve pazarlama, Telsim’de marka yönetimi ve Unitel’de satış yönetimi bölümlerinde görev yaptı. Devamında ES Eğitim Danışmanlık bünyesinde Microsoft, İş-Tim Aria ve Oracle projelerinde tercüme ve lokalizasyonlar yaptı. Daha sonra Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan Batı, 2005 yılında aynı üniversitenin Reklamcılık Tasarımı ve İletişimi Bölümü’ne yardımcı doçent olarak atandı.

    2006’nın sonundan itibaren Gode İstanbul reklam ajansının yaratıcı yönetmeni olarak görev yapan Uğur Batı, 2010 yılında tekrar Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklamcılık Tasarımı ve İletişimi Bölümü’nde görev yapmaya başlamıştır. Profesyonel kariyerinde pek çok ulusal ve uluslararası marka için reklamlar yazan ve stratejiler geliştiren, mesleki ödüller alan Batı, farklı üniversitelerde dersler vermiş, mesleki eğitimler gerçekleştirmiştir.

    Çeşitli aylık dergilerde yazıları da yayımlanan Batı’nın ulusal ve uluslararası çeşitli hakemli dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalesi de bulunmaktadır. Birçok Avrupa Birliği projesi ve Dünya Bankası projesinde de Medya Sorumlusu olarak yer alan Batı’nın ayrıca, farklı TV programlarına yazdığı metinler de vardır. Uğur Batı’nın bunun yanında, Alfa Yayınlarından çıkmış “Reklamın Dili” adlı bir kitabı ve “Halkla İlişkiler Yönetiminde Güncel Konular” ve “Medya, Barış ve Savaş” adlı ortak yazarlı iki kitabı bulunmaktadır. Yazar ayrıca, RYD / Reklam Yaratıcıları Derneği ve Dil Derneği üyeliğine sahiptir. “Journal of Communication Studies” Dergisi’nin de editörlüğünü yapmaktadır.

  • Hayal Ettiği Her Şeyin Maketini Yapıyor

    Giresun’da 30 yıldır müezzinlik yapan 52 yaşındaki İsmail Konal, hiçbir eğitim almadan hayal ettiği her şeyin ahşap kullanarak el işçiliği ile sanata çeviriyor.

    10 yaşında ilk hayali olan tahta arabaları yapmaya karar veren Konal, daha sonra yaklaşık 2 bin 500 kibrit kullanarak ilk maket evini yaptığını söyledi. Bir İstanbul ziyaretinde Sultanahmet Camisi’ni gezip caminin ihtişamına hayran kaldığını belirten Konal, “Hayalimde hep bu camilerin maketini yapmak geçiyordu. Bugün bir çok hayalim gerçekleşti. Bu maketleri yaparken hiçbir usta ve hiçbir yerde çalışmadan tamamen kendi yeteneğimle ve hayal gücümü kullanarak bu hale getirdim. Burada ön plana çıkan şey benim için hayal gücüm olmuştur. Bir sonraki yapmış olduğum maketim bir öncekinden daha güzel olmuştur. Her geçen gün üzerine katarak sanatımı geliştirdim. Her bir maketi yaparken tamamlanana kadar en az 4-5 defa yıkılıp yapılmıştır” dedi.

    ÇOCUKKEN HAYAL ETTİĞİ KAMYONU 50 YAŞINDA YAPTI

    “Ahşap’a karşı bir sempatim vardı. Nerede bir tahta görsem orada onu hemen yontmaya başlardım” diyen Konal, “Bunlar bir anda yapılan bir şey değil. Bunun geçmişi 40 yıla dayanan bir şey. Çocukluğumda bunları yapamazdım, bunları yapmak için tahta bile bulamazdım. Oyuncaklar hep plastiktendi almaya imkânımız olmazdı. O küçüklüğümdeki hayalimi bugün bununla gerçekleştirdim. Bu bile bana ayrı bir mutluluk kattı. Birebir orijinalini yaptım. Bunlar hep ölçeklidir mesela metre elimde nerede bir kamyon görsem ölçüyorum, biçiyorum ona göre yapıyorum” ifadelerini kullandı.

    Eğer imkanı olursa Giresun’daki tüm tarihi camilerin hepsinin maketini yapmak istediğini vurgulayan Konal, “Onları bir arada toplayıp proje halinde ‘Giresun camilerini tanıyor’ adı altında bir sergi açmayı düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    “SULTANAHMET CAMİSİ’Nİ YAPMAK İÇİN 10 YIL HAYAL ETTİM, 7 AYDA YAPTIM”

    Sultanahmet Camisi’nin maketini yapmaya karar verdikten 10 yıl sonra yapmaya başladığını ve 7 ayda bitirdiğıini ifade eden Konal “10 yıl kafamda bunu şekillendirdim, şekillendirdikten sonra taki son bitiş anını hayalimde görmeden başlamadım. İlk önce tamamen hayalimde inşa ettim. Daha sonra gerçekte yapmaya başladım. Eğer hayalimde başlayıp da yarılarda bıraksaydım bu olmaz, bu yapılmaz değip de bıraksaydım. Bugün bunların hiç birini yapamazdım. Sağlık sorunum vardı ama bunları yaparken sağlık sorununda bir eser kalmadı. Burada çalışarak ve bunları yaparak tamamen sinirimi stresimi attım. Burada çalışırken hastalıklarımı da unuttum” diye konuştu.

  • “Kürdistan Özlemi Hayal Olarak Kalacak”

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından İbrahim Paşa Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Bugün ve Ötesi” programına konuk olan Gazeteci-Yazar Özlem Albayrak, Türkiye’yi derinden etkileyen terör konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Terör örgütlerinin küresel güçler tarafından kullanıldığına dikkat çeken Albayrak, “Birilerinin Kürdistan özlemi var. Fakat bu hayal olarak kalacak” dedi.

    Suriye’deki kaos üzerinden terörü değerlendiren Albayrak, ABD’nin bir bölgeyi ilhak etmek ve bunu düşmanı ile savaşmadan gerçekleştirmek istediğinde, terör örgütlerini kullanmayı tercih ettiğini, Rusya’nın da son zamanlarda bu yönteme başvurduğunu söyledi. “ABD, bir milyon insan öldürdüğü Irak’ta ciddi kayıplar verdiği ve canı yandığı için, Suriye konusunda askeri müdahaleye sıcak bakmıyor’’ diyen Albayrak, ABD’nin PYD ve YPG’yi de bölgede maşa olarak kullandığını ifade etti. Küresel güçlerin, çıkarları sona erdiğinde kullandığı örgütlere sırt çevirdiğini, bunun pek çok örneği olduğunu ifade eden Albayrak, “Bunlara devlet sözü verilir. Fakat o devlet asla olmaz. Bunu PKK da PYD de YPG de görecek. Onların bir Kürdistan beklentileri var. Fakat bu hayal olarak kalacak’’ diye konuştu.

    ÇÖZÜM KISA VADEDE MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR

    1 Kasım seçimlerinden sonra artan terör eylemlerine de dikkat çeken Albayrak, Türkiye’deki terörün kısa vadede çözümünün mümkün olmadığına vurgu yaptı. Konuşmasında, terörizmi akademik bir yaklaşımla ve temel dinamikleri üzerinden ele alan Albayrak, “Türkiye’ye dışarıdan bakıldığında görülen şu: 35 yıldır terörle boğuşan, bununla birlikte son yıllarda bir barış girişimi olmasına rağmen başaramamış bir ülke” dedi. İspanya’da ETA, İrlanda’da İRA terör örgütlerinin müzakerelerle çözüldüğünü söyleyen Albayrak, Türkiye’nin müzakere süreci ile terörün üstesinden gelmeyi başaramadığını ifade etti. Albayrak, “2013’ün bahar ayında yapılan müzakereler ile terör örgütünün silah bırakmayı kabul ettiğini, hatta eylemsizlik kararı aldığını, ancak Gezi olayları sürecinin ardından palazlanarak eylemlerine hız verdiğini, bununsa organize bir planın parçası olduğunu belirtti.

    Albayrak, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kampanyasını Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden yürütüp, ‘Seni Başkan yaptırmayacağız’ söylemi üzerine kurduğunu, bununsa terör örgütünün müzakere sürecinden çoktan vazgeçtiğinin bir kanıtı olduğunu söyledi. HDP’nin yüzde 13 oy aldığı 7 Haziran seçimlerinden sonra, çatışmaların çok acımasız bir şekilde başladığını, terör örgütünün o günden bu yana binden fazla eylem gerçekleştirdiğine vurgu yapan Albayrak, “İstikrarın bozulma ihtimali oluştuğu andan itibaren terör örgütü verdiği sözlerden cayabileceğini göstermiş oldu” ifadelerini kullandı. Konuşmasında bölgesel şartlara da dikkat çeken Albayrak, Suriye’deki iç savaşın ve DAEŞ eylemlerinin terör örgütünü cesaretlendirdiğini ifade etti.

    Türkiye’de terör sorununun kısa vadede çözümünün mümkün görünmediğini ifade eden Özlem Albayrak, “Terör dediğimiz şey bir maniveladır. Küresel güçlerin kullanımına açık, onlar tarafından manipüle edilen bir maniveladır. PYD, YPG, PKK örgütleri de bu tanıma uyar’’ dedi. Türkiye’nin güney sınırında PYD’nin yönettiği 3 kanton ile Türkiye arasında 400 kilometrelik bir sınır bulunduğuna vurgu yapan Albayrak, PYD ve uzantılarının DAEŞ ile savaştığı iddiasında bulunarak eylemlerini dünya kamuoyunda meşrulaştırmaya çalıştıklarını, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.

    AMERİKA EL KAİDE’Yİ KENDİ ELLERİYLE OLUŞTURDU

    11 Eylül saldırısını gerçekleştiren El Kaide’nin Amerikan’ın en büyük düşmanlarından sayıldığını söyleyen Albayrak, El Kaide’nin soğuk savaş yıllarında Pakistan’da, Rusya’yı Afganistan’dan çıkarmak için CIA tarafından kurulan bir örgüt olduğunu hatırlattı. “El Kaide militanları her ne kadar CIA ajanları tarafından eğitilmiş ve desteklenmiş olsa da, Bin Laden için CIA ajanıdır diyemeyiz” diyen Albayrak, “Sovyetlerin Afganistan’dan çekildikten sonra, örgütün sahipsiz kaldığı ve radikalleşme sürecine girerek hedefini ABD’ye çevirdiği” tespitinde bulundu.

    Suriye’deki son gelişmeler ışığında Türkiye’nin Katar ve Suudi Arabistan ile yakınlaşmasını da değerlendiren Albayrak, Türkiye’nin elini güçlendirmek için bir takım ittifaklara girmesinin normal karşılanması gerektiğini ve bunu yapmak zorunda olduğunu söyledi. Fakat bunun “İslam ordusu kurulacak ve savaş çıkacak” anlamına gelmemesi gerektiğini ifade eden Albayrak, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin yanında gözüken ABD’nin, kendi çıkarları söz konusu olduğunda, bir anda yan çizebileceğini biliyoruz. AB de ona keza. Bölgede İran’ın yayılmacı politikası ve nihayet Rusya’nın da sürece dahil olması dikkate alındığında, Türkiye’nin kendine bir destek aramasında bir beis görmüyorum. Bütün bunlardan sonra, Türkiye’nin savaşan taraflardan biri olacağını sanmıyorum. Zira bu, dünyanın en büyük aptallığı olur.”

  • Gaziantep’te Sevinç, Şanlıurfa’da Hayal Kırıklığı

    Büyükşehir belediyelerinin başarı sıralamasında Gaziantep, Ankara’nın ardından ikinci sırada yer alırken, Şanlıurfa’nın son sıralara düşmesi üzüntüye neden oldu.

    ORC Araştırma Şirketi Mart 2014 yerel seçimlerinden bu yana geçen iki senelik süreçte, vatandaşların belediye hizmetleri ile ilgili kanaatlerini tespit etmek için, 5 20 Şubat ile 1 Mart 2016 tarihleri arasında 30 büyükşehirde toplam 17 bin 560 kişi ile yüz yüze ve bilgisayar destekli telefon görüşmesi yöntemiyle anket yaptı. Araştırma sırasında insanlara altyapı, çevre düzenlemesi ve temizliği, kaldırım ve yollar, kent estetiği, sosyal hizmetler, şebeke suyu, trafik akış düzeni, ulaşım, yeşil alan ve park hizmetlerine göre belediyelerin son 2 yıllık performansını başarılı bulup bulmadığı soruldu. Ülke genelindeki 30 büyükşehir belediyesinin performansını ölçtüğü araştırması büyük yankı uyandırdı. İlk sırada Ankara’nın son sırada ise Van’ın yer aldığı sonuçlarda, Şanlıurfa’nın 21’inci olması hayal kırıklığına yol açtı.

    KOMŞU GAZİANTEP EN ÜST SIRALARDA

    Şanlıurfa’nın komşusu olan Gaziantep’in ise Belediye Başkanı Fatma Şahin ile birlikte listenin en üst sıralarına tırmandı. Araştırmada Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Bursa, İstanbul, Konya, gibi gözde bir çok şehri de geride bırakarak ikinci sırada yer aldı. Gaziantep’in başarısında Fatma Şahin’in bakanlık tecrübesinin olması, bölgede birleştirici ve pozitif politikalarının etkili olduğu belirtilirken, Şanlıurfa’nın alt sıralarında yer almasında ise en büyük etken olarak Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi’nin sonradan başkanlığa getirilmesi ve belediyenin borçları olarak görülüyor.