Etiket: Havalar

  • Sıcak havalar Çaldıran Ovası’nı göle çevirdi

    Van’ın Çaldıran ilçesinde hava sıcaklıklarının artması üzerine eriyen kar, ovayı göle çevirdi.

    Bu yıl havaların mevsim normallerinin üzerinde geçmesi nedeniyle Çaldıran ilçesinde bahar mevsimi erken yaşanmaya başlandı. Havanın ısınmasıyla birlikte karların erimesi, ovayı göle çevirdi. Çaldıran Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, su baskınlarına müdahale ederek, vatandaşın mağdur olmasını önledi. Avcıbaşı ile Koçovası mahalleleri arasında bulunan yolların zarar görmesi ve ulaşımda sıkıntının yaşanması üzerine çalışan belediye ekipleri, sorunu kısa sürede giderdi.

    Çaldıran Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Tekin Dundar, ilçede bu yıl kış mevsiminde hava sıcaklığının son derece güzel geçtiğini belirterek, “Kış mevsimini bitiremeden yaz mevsimine girmek üzereyiz. Eriyen kar suları, derelerin taşmasına neden oluyor. Geçen yıl da bu sorunları yaşamıştık. Büyük ölçüde kırsal mahallelerimizde yaşanılabilecek su baskınlarına karşı yaptığımız çalışmalarda sorun yaşanmıyor, ancak bazı mahallelerimizdeki çalışmalarımıza yeniden başladık. İnşallah gelecek ilkbahar mevsiminde çalışmalarımızı tamamlayarak sorunu tamamen ortadan kaldıracağız. Ana arter yollarda yaşanan su baskınları, yollarımızın bozulmasına neden olurken, zaman zaman ulaşımda sıkıntılara da sebebiyet veriyor. Anında müdahale ederek yollara büz, koruge borular döşenerek su akıntılarını tahliye ederek sorunları çözmeye çalışıyoruz” dedi.

  • Soğuk havalar kış depresyonuna neden oluyor

    Kışın erken kararan havalar, gün ışığından az yararlanmak, soğuyan havalar ile fiziksel etkinlik alanlarımızın azalması yatkınlığı olan kişilerde kış depresyonuna neden olabiliyor.

    Özel Deva Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Psk. Tuğba Annaç, kış depresyonu hakkında en çok merak edilenleri cevapladı. Annaç, “Sonbahar ve kış aylarında günışığının azalmasına beynimizin verdiği tepki ile kış depresyonuna tetiklendiği düşünülmektedir. Kış depresyonunun serotonin ve melatonin’in kan düzeylerindeki değişikliklerle ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bu iki kimyasal madde insanda uyku ve uyanıklık döngüsünün, enerjisinin ve ruh halinin düzenlenmesinde etkilidir. Sonbahar ve kış mevsimlerinde günlerin kısalmasıyla günışığında geçen sürenin azalması ve karanlık saatlerin uzamasıyla melatonin düzeylerinde artış ve serotonin düzeylerinde azalma olmaktadır. Bu da depresyonun oluşması için gereken biyolojik koşulları yaratabilir” dedi.

    Toplumun yüzde 10’unu etkiliyor

    Annaç kış depresyonunun toplumun yüzde 10’unu etkilediğini belirterek, “Kış depresyonu, yılın diğer zamanlarında zihinsel durum açısından oldukça sağlıklı olmalarına karşın, soğuk aylar yaklaştıkça depresyon belirtileri gösteren kişilerde görülen ruhsal bir düzensizlik durumu olarak tanımlanıyor. Teknik adı “mevsimsel duygu durum bozukluğu” olan bu rahatsızlık nadiren de olsa diğer mevsimlerde ortaya çıkabiliyor. Kış depresyonu yaşayan kişilerin en belirgin özellikleri ise her sene kış ayları yaklaştıkça gözlenen depresyona özgü mutsuzluk, keyifsizlik, hayattan tat alamama ve enerji azalması gibi durumlar yaşamaları. Yapılan çalışmalar özellikle kadınları etkisi altına alan kış depresyonunun tüm yetişkinler arasında yüzde 1.5 – 10 gibi yüksek bir oranda gözlendiğine işaret ediyor“ ifadelerini kullandı.

    Kış depresyonunun belirtileri nelerdir?

    Psikolog Tuğba Annaç, genellikle soğuk ve az ışıklı aylar yaklaştıkça giderek artan belirtilerini sıraladı.

    Annaç, “ Enerjisi yoksunluğu, Sabahları güç uyanma, İsteksizlik, Genel keyifsizlik, Gün içinde aşırı uykulu olma, Konsantrasyon güçlüğü, Performans düşüklüğü gibi depresyona özgü durumlar yaşanıyor. Sıklıkla karbonhidratlı besinler tercih edildiği için kilo alınıyor“ şeklinde sıraladı.

    Psikolog Tuğba Annaç, değişken sosyal ve fizyolojik şartlara bağlı olarak ortalama ruh halindeki dalgalanmaların herkeste görülebildiğini ve bu durumun bir seviyeye kadar son derece olağan olduğunu belirterek, “Kış depresyonu bir uzmana başvurulmadığı durumlarda baharın gelmesiyle de pekâlâ kendi kendine geçebilir. Ancak duygu durumdaki düşüşler her sene kış aylarında belirgin olarak ortaya çıkıyorsa ve kişinin psikolojik, sosyal, ailevi ve akademik hayatını ciddi derecede etkilemeye başlamışsa, artık bir uzmana görünme vakti gelmiştir. Böylelikle profesyonel yardım alan hastalar bir sonraki yılın kış depresyonuna karşı daha hazırlıklı olur ve hastalıkla çok daha verimli metotlarla başa çıkmayı öğrenirler” diye konuştu.

  • Havalar soğudu, eldiven satışları patladı

    Havaların soğumaya başlaması ile birlikte eldiven satışlarında geçen aya kıyasla ciddi bir artış oldu.

    Kış mevsimine eldivensiz girmek istemeyen, ya da geçen seneden kalan eldivenlerini yenilemek isteyen vatandaşlar, havaların soğuması ile birlikte esnafın yüzünü güldürmeye başladı. Renk renk, çeşit çeşit eldivenlerin fiyatlarında ise geçen seneye göre ciddi bir artış yaşanmadı.

    Eskişehir’de özel bir çanta, giyim ve aksesuar mağazasını işleten Mahmut Onan, havaların soğumaya başlaması ile birlikte eldivenlere olan ilginin de arttığını kaydetti. Bu ayın hareketli bir ay olacağını umut ettiklerini belirten Onan, “Havalar soğudu, eldivenler satılmaya başlandı. Geçen aya kıyasla satışlarımız harika seviyede. Çok memnunuz. Ocak ve şubat aylarında genelde eldiven satışlarında tavan yapıyoruz. Ancak başlangıç olarak da bu seneye çok iyi başladık” şeklinde konuştu.

    Her cebe uygun eldiven var

    Eldivenler konusunda geniş bir fiyat aralığına sahip olduklarını belirten Onan, konuyla ilgili şunları kaydetti:

    “5 liraya da var 7 buçuk liraya da var. 20 liraya kadar her çeşit bulmak mümkün. Her cebe uygun eldivenimiz mevcut. Kış ayları özellikle bizim yaşadığımız bölge olan İç Anadolu’da çok sert geçiyor. Hem kendimizi, hem büyüklerimizi, hem de çocuklarımızı böyle bir riske atmayalım ve soğuk havalara karşı her zaman tedbirli olalım.”

  • Sıcak havalar vatandaşı bunaltıyor

    Adıyaman’da, aşırı hava sıcaklığından bunalan vatandaşlar serin yerlere kaçmaya çalışıyor.

    Hava sıcaklığının 41 dereceyi gördüğü Adıyaman’da, vatandaşlar çarşı merkezine sıcaktan dolayı akşamüzeri çıkmayı tercih ediyor. Gölge yerleri ve klimalı ortamları tercih eden vatandaşlar, aynı zamanda serinlemek için dondurma gibi soğuk yiyecek ve içecekleri de tüketmeyi ihmal etmiyor.

    Mesire alanlarında ve ya park gibi bölgelerde ağaç gölgelerinde zaman geçiren vatandaşlar aynı zamanda yakınlarıyla bir araya gelerek uzun uzun muhabbetler kuruyorlar.

  • Sıcak havalar kalp krizini tetikleyebilir

    Hava sıcaklıklarının yüksek seyrettiği günlerde zorunlu olunmadığı sürece dışarı çıkılmaması gerektiğini belirten uzmanlar, sıcak havaların kalp krizini riskini artırabileceğini söyledi.

    Günlerdir mevsim normallerinin üzerinde seyreder sıcak havalar rahatsızlıklara neden olabiliyor. Sıcak havalarda zorunlu kalmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğini belirten Medova Hastanesi Dahiliye Uzmanı Haluk Özotuk, “Hava sıcaklıklarının arttığı bir döneme girmekteyiz. Hava sıcaklıkları mevsim normallerinin çok üzerinde seyretmekte. Bu dönemde güneşin etkilerinden, özellikle faydalı etkilerinden faydalanmak için kumsalları denizlere gidiyoruz, güneşleniyoruz. Fakat kronik hastalığı olanlar için özellikle çok dikkat edilmesi gerekiyor. Diyabet, kalp hastalığı ve koroner damar hastalığı olanlar özellikle yaşlı hastaların çok dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü güneş faydalı olduğu kadar aynı zamanda zararları da olabiliyor. Güneşin akut etkilerinden en çok karşılaştığımız durumlar olmakta. Bunlar özellikle güneş çarpmaları, güneş bitkinlikleri, güneş krampları şeklinde başlayıp daha sonra o bilinç bulanıklığı, terleme, titreme, ateş yükselmesi, şuur bulanıklığı ve bilinç kaybı gibi durumlara neden olmakta. Bu artık güneş çarpması durumuna gelmekte hastalar buna çok dikkat etmek gerekiyor” dedi.

    “Kalp krizi geçirme riskini artırması nedeniyle özellikle çok dikkat edilmesi gerekiyor”

    Özotuk, normalde vücudun koruma mekanizması olan terleme, cilt altı damarlarındaki genişlemenin aslında vücut ısısını düşürme gibi etkisi olduğundan bahsederek, “Kronik hastalığı olanlar, inme felç gibi rahatsızlıkları olanlar bu normal savunma mekanizmaları, bu hastalarda aslında daha tehlikeli olmakta. Çünkü hem kalbin çalışmasını artırmakta, çarpıntıya neden olmakta. Damar içi sıvı azalmasına bağlı olarak kalbin daha çok kan pompalamak için daha çok çalışmasına neden olmakta. Bu da kalbin fazla yorulmasını hem de çarpıntıdan dolayı daha çok iş yapmasına bir de koroner damarların kalbin beslenmesini bozması nedeniyle kalp krizi geçirme riskini artırması nedeniyle özellikle çok dikkat edilmesi gerekiyor” diye konuştu.

    “Günde en az 3 litre su için”

    Vatandaşlara önerilerinin ultraviyole A ve B ışınlarının en dik geldiği dönemler olan saat 10 ile 16 arasında güneşe çıkmamaları olduğunu söyleyen Özotuk, “Giysiler de dikkat edecekleri şeyler sentetik kumaşlardan ziyade bol ve pamuklu giysiler giymeleri. Çünkü bunlar terlemeyi daha rahatlatır, kolaylaştırır, bu yüzden öneriyoruz. Yemeklerinde aşırı yağlı, yoğun protein içeriği olan, karbonhidrat içeriği olan şeylerden uzak durmalarını öneriyoruz. Bol sıvı tüketmelerini öneriyoruz. En az 3 litrenin üzerinde sıvı tüketmelerini öneriyoruz. Mutlaka güneşe çıkacaksak yüksek faktörlü koruyucu kremleri kullanmalarını öneriyoruz. Çünkü güneş koruyucu kremleri kullanmazsak hem cildimizde hem gözlerimizde hem yansıyan ışınların zararlı etkilerinden vücudumuzu koruyamıyoruz ona dikkat etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.