Etiket: Hastalarını

  • Kışın kalp hastalarını tehdit eden 3 risk

    Kış mevsiminde vücudun bağışıklık sistemini zayıflattığını ve bu durumdan en çok kronik hastalığı olan kişilerin etkilendiğini belirten Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Utku Şenol, özellikle kalp hastalarını kış aylarında bazı risklere karşı uyarıyor.

    Kalp hastalarının sağlığını tehdit eden pek çok risk içinde mevsimsel etkenler önemli bir yer tutuyor. Özellikle kış şartlarını yaşadığımız şu günlerde, soğuk havalar kalp damarlarının büzüşmesine neden olarak kalp krizi riskini artırıyor.Bu günlerde kalp hastalarını her zamankinden daha çok dikkatli olmaya çağıran Dr. Utku Şenol, soğuk havanın yanı sıra kaçınılması gereken diğer üç riski şöyle sıralıyor:

    Gribal hastalıklar

    Sonbahar-kış aylarında vücut direncinin düşmesi sonucu oluşan gribal hastalıklar, özellikle kronik hastalığı olan kişiler için daha riskli. Grip virüslerinin kalp hastalığı, hipertansiyon ve diyabet (şeker hastalığı) gibi kronik hastalığı olan kişilerde hızlı ilerleyerek, alt solunum yolu enfeksiyonlarındanzatürreye dönüşebileceğini belirten Dr. Utku Şenol, “Hatta hızla solunum yetmezliğine sebep olarak, yoğun bakım ihtiyacı ve hayati tehlikeyeyol açabiliyor. Bu nedenle kalp hastalığı olan kişiler,soğuk havalarda çok dikkat etmeliler” diyor.

    Fazla kilolar

    Kış mevsiminde günlerin kısalması sonucu hareket ve aktivitelerin azalması,bir de beslenmeye dikkat edilmemesi kişilerefazla kilolarolarak yansıyor. Bunun da kalp damar hastalığı ve kalp yetersizliği olan kişilerde kalbin iş yükünü artırdığına değinen Dr. Utku Şenol,hastalıkların daha da alevlendiğine ve hastaneye yatışların olabildiğine dikkat çekiyor. Dr. Utku Şenol, kalp sağlığı için öncelikle beslenme düzenine uyulması ve mutlaka sağlıklı beslenmeye önem verilmesi gerektiği önerisinde bulunarak, “Fazla kalorili ve ağır yemeklerin kalbin baş düşmanı olduğu unutulmamalı” diyor.

    Dr. Utku Şenol beslenme konusundaki uyarılarına ise şöyle devam ediyor:

    “Sağlıklı besinlerle oluşan ana öğünler atlanmamalı, ara öğünlere dikkat edilerek uzun süreli açlıktan kaçınılmalı. Hamur işi ve kızartmalardan uzak durulmalı, yatmadan iki-üç saat önce beslenme mutlaka bırakılmalı. Ayrıca bol su içilmeli ve sigara ile alkolden uzak durulmalı”.

    Hareketsizlik

    Kış aylarında olumsuz hava koşulları, evlerde ve kapalı alanlarda daha çok vakit geçirmeye sebep oluyor. Ama bu spor yapmamak için geçerli bir bahane değil. Çok soğuk havalarda yapılacak olan günlük yürüyüşlerin evin koridorları kullanılarak da gerçekleştirebileceğini söyleyen Dr. Utku Şenol, kalp hastalarının yürüyüş haricinde, evde egzersiz planı için kendi doktorlarından bilgi alabileceklerini dile getiriyor. Dışarıda yapılacak yürüyüşler için ise, “Hava değişikliklerine karşın korumalı giysiler tercih edilmeli, soğuğa karşı yoğun egzersizlerden kaçınılmalı” diyen Dr. Utku Şenol, kalp hastalarının yapılacak spor türleri ve süreleri hakkında da mutlaka doktora danışıp bilgi almaları gerektiğini söylüyor.

    Grip aşısı olmalı mı?

    Grip aşısı için en ideal zaman, grip mevsimi öncesi yani eylül-kasım ayları.Fakat kişi henüz gribe yakalanmadıysa aşı kış aylarında da yapılabiliyor. Bu dönemde kalp hastalarının grip aşılarını yaptırmalarını özellikle öneren Dr. Utku Şenol, gribal enfeksiyonların hızla zatürreye dönüşme riski olduğunu söyleyerek, aşılı hastalarda grip gelişse bile kolay atlatılabileceğini açıklıyor. Ayrıca pnömokok (zatürre) aşısının yapılıp yapılmadığının da mutlaka kontrol edilmesi gerektiğini söyleyerek, “65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan herkes 5 yılda bir aşılanmalı” şeklinde konuşuyor.

  • Soğuklar şeker hastalarını tehdit ediyor

    Soğuk havaların şeker hastaları için riskli olduğu bildirildi.

    Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte, nezle, grip, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, bademcik iltihabı, faranjit astım, bronşit, zatürree orta kulak iltihabı gibi hastalıklarda artış yaşandığına dikkat çeken Özel Esentepe Hastanesi Dâhiliye Bölümü’nden Uzm. Dr. Doğan Çimen, bilhassa şeker hastalarının bu dönemde beslenme düzeni, spor, vücut bakımı gibi birçok konuda sağlıklarına çok daha özen göstermesi gerektiğini vurguladı.

    Kış mevsiminde hava sıcaklığında yaşanan düşüş, günlerin kısalması ve hareketsizlik sebebiyle vücudun kalori harcaması ve buna bağlı metabolizma hızında azalma olduğunu anlatan Dr. Doğan Çimen, “Daha hareketli bir yaşamın görüldüğü yaz aylarında, kan şekerini normalleştirmek adına gerçekleştirilen diyet ve kullanılan ilaçlar, kış mevsiminde aynı düzeyde olumlu etki göstermeyebilir. Kış aylarında vücudumuz ısısını koruyabilmek için metabolizmayı yavaşlatır. Bu da kan şekeri ayarının bozulmasını beraberinde getirir. Diyabet hastaları soğuk havalarda kan şekerini sık sık kontrol etmeli, diyet ve tedavide oluşabilecek olası değişiklikleri de mutlaka doktoruna danışarak hareket etmelidir” dedi.

    Şeker hastalarına yönelik, bu dönemlerde uzun süreli aç kalmamaları tavsiyesinde bulunan Dr. Doğan Çimen, “Şeker hastaları gün içerisinde azar azar ve sık sık yiyerek vücut dengelerini korumalıdır. İnsülin ve şeker düşürücü ilaç kullanan hastaların da bu ilaçların etkilerinin en yüksek olduğu dönemlerde ara öğünlerini asla atlamamaları gerekiyor. Kışın azalan hareket ve buna bağlı olarak öğün saatlerinin aksatılması, hastalarda şeker düşüklüğüne sebep olabilir. Bu diyabet hastaları açısından tehlikeli olabilir. Diyabet hastaları ara öğünlerini atlamamak için yanlarında kesinlikle yiyecek taşımalıdır. Uyku düzeni ve süresine de dikkat etmek gerekiyor. Alkol kan şekerini olumsuz etkilediği için alkolsüz ve şekersiz sıvı gıdaların tüketimine önem verilmelidir. Soğuk havadan ötürü evde geçirilen zamanın uzaması da beslenme alışkanlıklarında değişikliğe sebep olduğundan, kışın diyabet hastaları genellikle karbonhidrat ağırlıklı beslenip portakal, mandalina gibi turunçgilleri sıkça tüketmektedir. Uzun kış akşamlarında vitamin ve enerji deposu olan turunçgillerin çok fazla yenilmesi de vücudun şeker dengesini bozabilir” açıklamalarında bulundu.

    (MŞ)

  • Kardiyoloji Uzmanı, Şeker Ve Kalp Hastalarını Sıcağa Karşı Uyardı

    Hava sıcaklığının 45 dereceyi gördüğü Batman’da, uzmanlar yaşlı, kalp ve şeker hastalarını uyardı.

    Batman Bölge Devlet Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ramazan Astan, güneşin dik geldiği 11.00 ile 15.00 saatleri arasında dışarı çıkılmaması gerektiğini söyledi. Hava sıcaklıklarının 45 dereceye ulaşmasının yaşlı ve oruç tutan kalp hastaları için büyük bir risk olduğunu belirten Dr. Astan, Ramazan ayının sıcak havalara denk gelmesi ve özellikle kalp hastalarının sıvı kaybı konusunda sıvı alım dengesine dikkat etmeleri gerektiğini dile getirdi. Astan, “Kalp ve şeker hastası olan hastalar sıvı dengesini ayarlayamadıkları vakit sorun yaşayabilmektedirler. İftar zamanı bol sıvı alımı kalp hastaları için problem oluşturabilir. Kalp hastası olup uzun süre sıvı kaybı yaşayan, kalp yetmezliği olan hastalarda bu durum kalp krizini tetikliyor. Özellikle yaz sıcaklarında güneşin dik geldiği saat 11.00 ile 15.00 arasında dışarı çıkılmamalı, serin kapalı yerlerde olmakta fayda var. Nemli olan şehirlerde de aynı durum geçerli. Yaz sıcaklarıyla birlikte günde en az 2-3 litre sıvı almaya dikkat etmemiz gerekir” dedi.

    Öte yandan, Batman’da aşırı sıcaklardan bunalan bazı vatandaşlar bidonlara doldurdukları suyu başlarına dökerek serinlemeye çalıştı. Bazı vatandaşlar ise buldukları ağaç gölgelerinde uyuyarak zaman geçirdi.

  • Diyaliz Hastalarını Taşıyan Minibüs Kaza Yaptı: 13 Yaralı

    Batman’da diyaliz hastalarını taşıyan minibüs kaza yaptı. Kazada, 13 kişi yaralandı.

    Kaza, Batman’a bağlı Kozluk ilçesi Tuzlagözü köyü mevkiinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Diyarbakır Silvan’a piknik yapmaya gidenleri taşıyan sürücüsü ve plakası öğrenilemeyen minibüs, dönüş yolunda Tuzlagözü köyü mevkiinde kontrolden çıkarak takla attı. Kazada minibüste bulunan 13 diyaliz hastasından Türkan Cihan, Rahime Güneş, Buyete Çekmez ve Haşime Çelik, olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahaleleri yapıldıktan sonra, Batman Bölge Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. İsimleri öğrenilemeyen diğer yaralılar ise Kozluk Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Sur’daki Çatışmalar Kanser Hastalarını Da Etkiledi

    Sokağa çıkma yasağının devam ettiği Diyarbakır’ın Sur ilçesinde çatışmalar devam ederken, ilçeye yakın bir noktada bulunan Dicle Üniversitesi Onkoloji Hastanesi’nde tedavi gören 13 kanser hastası, seslerden etkilenmemesi için başka bir hastaneye nakledildi.

    Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı 27. güne girerken, ilçe genelinde silah ve bomba sesleri gelmeye devam ediyor. Sur ilçesi yakınlarında bulunan Dicle Üniversitesi kampüs alanında bulunan hastanelere, şu ana kadar 30’a yakın kurşun isabet ederken, psikolojilerinin her an yerinde olması gereken kanser hastalarının tedavileri de aksadı. Kanser hastalarının tedavi edildiği Onkoloji Hastanesi’ne şu ana kadar çok sayıda kurşun isabet ederken, buraya gelen mermiler nedeni ile bir vatandaş ve bir de güvenlik görevlisi yaralandı. Hastane görevlileri, yoğun çatışmalar ile bomba ve silah seslerinin kesilmemesi üzerine, hastaları nakletme kararı aldı.

    PENCERELER KURŞUNGEÇİRMEZ CAMLA KAPLANACAK

    Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Velat Şen, çatışmaların hastanelerine yakın bir yerde olduğunu söyledi. Doç. Dr. Şen, “Çatışmalar, yaklaşık bir kilometre ötede devam ediyor. Zaman zaman buraya seken, yorgun mermi dediğimiz kurşunlar hastane binamıza denk geliyor. Bu nedenle özellikle onkoloji hastalarımızın güney cephesi, yani çatışma bölgesine bakan cephesini boşaltmayı düşündük. Bu amaçla, yukarı hastanede mevcut yerlerimiz var. Hasta hizmeti aksamayacak şekilde, yukarıda hastalarımıza bakmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte, güney cephesindeki pencerelerimizin onarımı ve kurşungeçirmez cam takmayı düşünüyoruz. Onların da siparişlerini verdik. Muhtemelen iki üç hafta içerisinde onları takacağız. Şu anda 13 hastamızı yukarıya taşıyacağız. Onun haricinde diğer hastalarımızı burada tutacağız. Üç gün önce bir güvenlik personelimize yorgun bir mermi isabet etti. Genel durumu iyi. Hastalardan böyle bir talep gelmedi. Bu hastalarımızın özellikle gece de seslerden çok rahatsız oluyorlar. Bu hastalarda da moral çok önemli, hem güvenliği sağlamak hem de morallerini yüksek tutabilmek için yukarı hastanede hizmete devam edeceğiz. Kanser hastaları, özellikle geceleri devam ediyor tedavileri. Sesler bazen çok yoğunlaşıyor. Bundan dolayı hastalarımızı yukarı taşımayı uygun gördük. Hem hastalarımızın hem çalışanlarımızın rahat olması için güney cephesini şimdilik boşaltıyoruz” dedi.

    Hastanelerin nakil işlemlerine başlanırken, çatışmalardan seken kurşunların, oksijen tüpüne zarar vermemesi için, koruyucu panel yapıldığı görüldü.