Etiket: Hastalar

  • Hastalar Sandıklara Ambulanslarla Taşındı

    Elazığ’da yatağa bağımlı vatandaşlar, oy kullanacakları okullara ambulanslarla taşındı.

    Türkiye genelinde olduğu gibi Elazığ’da da 1 Kasım milletvekilliği seçimleri için sabah erken saatlerde başlayan oy kullanma işlemleri yoğun katılımla devam ediyor. 398 bin seçmenin bulunduğu Elazığ’da yatağa bağımlı yaşamlarını sürdüren hastalar da oylarını kullandı. Oy kullanmak için Elazığ 112 Acil Komuta Merkezi’ni arayan hastaların evlerine ambulanslar gönderildi. Sedye ile alınan hastalar oy kullanacakları sandığa kadar götürüldükten sonra tekrar evlerine bırakıldı.

    Yatağa bağımlı yaşayan MS hastası 59 yaşındaki Cumali Deniz de oy kullanmak için sağlık ekiplerinden yardım istedi. Elazığ İl Sağlık Müdürlüğü 112 Acil Komuta Merkezi tarafından görevlendirilen ambulanslardan biri Deniz’i Gümüşkavak Mahallesi’ndeki evinden aldı. Sedye ile ambulansa bindirilen Deniz, Gümüşkavak İlk ve Orta Okulu’ndaki 2071 numaralı sandığa götürerek, oyunu kullanması sağlandı. Verilen hizmetten duyduğu memnuniyeti belirten Deniz, “Dua ediyoruz, inşallah hayırlara vesile olur” dedi.

  • Hastalar Sandığa 112 Ambulanslarıyla Taşınacak

    Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kendi imkanları ile oy kullanamayan hasta vatandaşların 112 Acil Servis ve Evde Sağlık Hizmetleri ekiplerince oy kullanacağı okula götürüleceğini söyledi

    Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye’deki 81 ilde ‘Terör değil kardeşliğe açılan gönüller ve şifa veren eller kazanacaktır’ sloganı ile gerçekleştirilen sağlık çalışanlarının eyleminden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Güneydoğu bölgesindeki 21 ilde sağlık hizmetlerinin vatandaşa ulaşmasında veya vatandaşların sağlık hizmetlerine güvenli bir şekilde ulaşmasında sıkıntı yaşadığını dile getiren Müezzinoğlu, “Bazen ambulanslarımız molotof kokteyli, roketatar veya kurşun atılarak hizmetler aksatılmaya, bazen da ambulans ekiplerimiz belirli sürelerle alıkonuldu. Terörün ağır bedeller ödettiği özellikle güneydoğulu Kürt kökenli vatandaşlarımız var. Sağlık hizmeti veren başta hekimlerimiz olmak üzere bu bölgede yaklaşık 4 bin uzman hekimimiz var. Bin civarında da pratisyen hekimimiz var. 5 binin üzerinde hekimiz, hemşiremiz, sağlık çalışanımız ve yan kadrolar olarak hizmet veriyoruz. Onlara teşekkür ediyorum. Mesleklerinin onurunu bu ülkeye ve bu millete mesleklerini icra etmekte gösterdikleri duyarlılık dolayısıyla teşekkür ediyorum. Bakanlık olarak onların her zaman yanında olduğumuzu bilmelerini istiyorum” diye konuştu.

    Güvenlik sıkıntısı olan 21 bölgede 2014 yılında Temmuz ve Ekim ayları arasında 111 hekimin istifa ettiğini anlatan Müezzinoğlu, “2015 yılında ise bu sayı 174 istifa oldu. Biz bu boş alanların yerine de hemen gerekli görevlendirme ve atamaları yapıyoruz. Dinamik bir yapımız var. Dinamik bir hizmet sunumumuz var. Tek arzumuz güvenlik sorunu yaşamamak” dedi.

    Seçimlerde her vatandaşın oy kullanma sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Müezzinoğlu, “Sağlık sorunundan dolayı kendi imkanları ile evinden çıkamayan vatandaşlarımıza 112 Acil Servis ve Evde Sağlık Hizmetleri ekipleri yardımcı olacak. ‘Yatağa bağımlığım’, ‘Yardım edilse gider oyumu kullanırım’ diyen 81 ilimizdeki tüm vatandaşlarımızı sağlık araçlarımız sandığa götürecek. Vatandaşımızın o vicdani sorumluluğunu yerine getirmelerine bakanlık olarak her türlü desteği vereceğiz ki demokrasiye katkı sağlamış olalım. Vatandaşın 112 Acil Servis hattını araması yeterli olacak. Daha önceden aranmasına gerek yok. Ambulanslarımızın esas hizmetlerini de vermesi gerekiyor. Tabii ki gelecek ambulans belki istenen saatte değil, ama o gün içerisinde verilen saatte gelecektir. Sabah erken saatte arandığında bizim işimizde kolaylaşmış olur, ona göre planlamaları yapabiliriz” dedi.

  • Hastalar Muayene Sürelerinin Kısalığından Şikayetçi

    Hasta Hakları Günü’ne özel açıklamalarda bulunan Merve Boşat, Türkiye’deki muayene sürelerinin kısalığına dikkat çekti. Hastalarla sağlık personelleri arasındaki en önemli problemin iletişimsizlik olduğunu söyleyen Boşat, “Hastalar çoğu zaman soru soracak ya da cevap alacak zamanı bile bulamıyor” dedi.

    Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği (HAYAD) tarafından 1998 yılında Hasta Hakları Günü olarak kabul edilen 26 Ekim, sağlığını kaybetmiş bir bireyin tıbbi tedavi hizmetlerini sağladığı yer olan sağlık kurumundaki ilişkilerini kapsıyor. Başlıca; tıbbi tedavi, tıbbi tedaviyi reddetme ve durdurma, bilgilerin gizli tutulması ve mahremiyetin sağlanması olarak sayılabilen Hasta Hakları Günü’ne özel açıklamalarda bulunan İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü Öğretim Görevlisi Merve Boşat, hastalarla sağlık personelleri arasındaki en önemli problemin iletişimsizlik olduğunu söyledi. Türkiye’deki muayene sürelerinin kısalığında dikkat çeken Merve Boşat, “Hekimler sayıca az, hastalar ise fazla olduğu için hekimler hastalara süre ayırma sıkıntısı yaşıyorlar. Bu sebeple de hekimler, kısa süre içerisinde hastayı muayene edip, bilgilendirip ve tedavilerini düzenlemek zorunda kalıyorlar. Sürenin kısa olması nedeniyle hasta ile hekim arasında iletişim problemi yaşanabiliyor. Hastalar çoğu zaman soru soracak ya da cevap alacak zamanı bile bulamayabiliyor” dedi.

    Yurtdışındaki kaynaklara göre ideal muayene süresinin en az 20 dakika olduğu söyleyen Boşat, Türkiye’de uygulana ortalama 5 dakikalık hasta-hekim görüşmelerininse sağlıklı iletişim için oldukça kısa olduğunu belirtti.

    “SÜRE NE KADAR KISAYSA İLETİŞİM DE O KADAR ZOR”

    Türkiye’de insanların genel anlamda haklarını bildiklerini fakat sorumluluklarının farkında olmadıklarını belirten Merve Boşat, “Çoğu kez hekim hastayı bilgilendiriyor fakat hasta bu bilgiyi tam olarak almadığı takdirde o konuda bilgilendirilmediğini düşünüyor. Hekim, hastayı o konuda bilgilendirdiği için daha fazla sorma gereği de duymuyor. Yani esasen iletişim problemi var. Bu da hasta muayene sürelerinin kısa olmasından kaynaklanıyor. Süre ne kadar kısaysa iletişim de o kadar zor oluyor” diye konuştu.

    “HASTA BELİRLİ HAKLARLA DONATILIYOR”

    Hasta hakları gününü bir terazinin iki kefesi olarak düşünmek gerektiğini belirten Merve Boşat, “Terazinin bir tarafında sağlığını kaybetmiş ve onu tek başına geri alamayacak bir birey var. Diğer tarafta ise sağlığını bireye verebilecek pozisyonda olan sağlık personeli ve hekimler var. Bu iki kefe eşit olamıyor. Daha zor durumda olan hastayı belirli haklarla donatarak bu eşitliğin bir nebze olsun sağlanması, hastanın haklarını bilmesi ve insanların bilinçlendirilmesi için böyle bir gün uygun görülmüştür” dedi.

  • Karın Germe Ameliyatı Olan Hastalar Hamile Kalabilir

    Estetik Plastik ve Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Ülkür, karın germe ameliyatı olan hastaların hamile kalabileceklerini belirtti.

    Karın germe ameliyatının, karın bölgesinde gebelik ve aşırı kilo alıp vermeler nedeni ile oluşan deformitelerin giderilmesi için uygulandığını belirten Estetik Plastik ve Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Ülkür, “Özellikle gebelik sırasında karın duvarı aşırı gerildiği için karın ön duvar kaslarında bir gevşeme oluşur. Bunu kendiniz hafif mekik hareketi yaparken karın orta bölgesinde hissedebilirsiniz. Karın cildinde oluşan gevşemeler ve çatlaklar da önemli sorunlardır. Karın germe ile bu gevşemiş ciltten kurtulunur ve gevşemiş olan karın ön duvarı daha gergin hale getirilir. Karın germe sırasında kesilip atılan deride kalan çatlaklar ortadan kalkar ama diğer bölgelerdeki çatlaklar aşağıya doğru gerildikleri için aşağı kısma yani daha rahat gizlenebilen kısımlara kayar. Bu da kullanım açısından hastaya bir rahatlık sağlar. Karın germe ameliyatları tam karın germe ve mini karın germe olarak ayrılmaktadır. Mini karın germede karın ön duvarını germeden sadece göbek altında oluşan gevşeme ve sarkmalar giderilir. Yeni bir göbek deliği oluşturulmaz. Tam karın germede ise karın ön duvarı meme altına kadar açılır ve karın ön duvarındaki kaslar plike edilerek gerilir. Yeni bir göbek deliği oluşturulur ve altta kalan kısımda fazlalık deri kesilerek kesi hattı külotun altında kalacak hale getirilir. Karın germe ameliyatını mümkün olduğu kadar doğum planını tamamlamış hastalarda yapmayı tercih ediyorum. Bunun nedenini karın germe ameliyatı olanlar doğum yapamadığından değil sonradan oluşan gebelik ve doğum ile karın estetiği tekrar bozulabildiğinden. Karın germe ameliyatından bir iki yıl sonra gebe kalınmasında bir sakınca yoktur” diye konuştu.