Etiket: Hassas

  • Sıcaklar hassas ciltleri tehdit ediyor

    Türkiye Hastanesi Cildiye Polikliniği uzmanlarından Dr. Metin Oğuz, her yıl sıcağa bağlı cilt hastalıklarına rastladıklarını ama bu yıl kendilerine başvuran hasta sayısında önemli bir artış olduğunu vurguladı. Özellikle yaşlıların ve çocukların şikâyetlerinin arttığını ifade eden Oğuz, sıcağın sebep olduğu hastalıklar hakkında bilgiler vererek bunlardan korunma yollarını anlattı.

    İsilik problemlerinde artış

    Oğuz, isiliklerle ilgili “En sık rastlanan şikâyetler, direkt sıcağa bağlı olarak ortaya çıkan miliarya denilen isiliklerdir. İki yaş altı çocuklar ile yaşlı, kilolu ve menopozlu bayanlarda oldukça sık görülür. Sıcağın etkisi ile terlemenin artması ve tıkalı ter bezleri içinde terin birikip deri içine kaçması kızarıklık, kaşıntı ve yanmaya neden olur. Derin tıkanıklıklarda sivilce gibi büyük kabartılar oluşabilir. Sık yıkanma ve hafif liflenme ter bezi deliklerini açarak rahatlamaya yardımcı olabilir. Yaygın vakalarda antibiyotik tedavisine gerek duyulabilir. Kesin çözüm ve rahatlama ancak havaların serinlemesi ile olur. Nem de bu rahatsızlıkları arttırıcı bir faktördür” dedi.

    Mantar aakalarına dikkat

    Oğuz, İntertiririgo denen pişiklerin, nem ve havasızlıktan bakteri ve mantarların üremesi ve deriyi tahriş etmesinden kaynaklandığını belirterek, “Kızarıklık, döküntü, kaşıntı, yanma, daha ileri vakalarda soyulma görülür. Tedavi edilmezse kıvrım yerlerini aşıp yayılmaya başlar. Çok rahatsızlık veren bir durumdur. Aşırı kilolu ve fazla terleyen kişilerde daha sık ve şiddetli olur. Bu rahatsızlıklar, mantar ve egzama ilaçlarının kombinasyonu ve gerekirse duruma göre ağızdan mantar ya da antibiyotik ilaçları ile tedavi edilmek zorunda kalınır. Diğer yüzeysel mantar enfeksiyonları, cilt enfeksiyonları ve egzamalar da sıcak ve nemli zamanlarda daha da artar. Güneşin vücut direncini azaltması sonucu dudaklarda uçuk ve zona hastalıkları daha sık görülür. Şeker hastaları diğer tüm hastalıklara daha fazla yakalandıkları gibi tüm cilt hastalıklarına da daha yatkındırlar ve yaz aylarında bu oran çok artar” dedi.

    Çalışma ortamını serin tutun

    Oğuz, çalışma ortamlarının serin olması gerektiği belirterek, “Yaşanan sıkıntının temel sebebi ıslaklık ve ısının birlikte etkisidir. Güneşten gelen UV ışınları nedeniyle insan vücudunun direnci azalır. Bu dönemlerde hastalıklara daha yatkın bir durum söz konusu olduğu için bazı tedbirler alınmalıdır. Bu tip şikâyetleri olan kişiler, çalıştığı ya da kaldığı ortamın serin olmasına mutlaka dikkat etmelidir. Klima, tente, güneşlik, panjur gibi ekipmanlarla ortamın sıcaklığının artmaması için önlem alınabilir. Daha ciddi sıkıntıları olanlar, bazı Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi çalışma saatlerini değiştirerek sıcak saatlerde dışarıdan uzak durabilir. Mutlaka günde bir kez duş alınmalı ama fazla temizlik maddesi (şampuan, sabun vb.) kullanıp aşırı kese ya da liflenme yapılmamalıdır. Çok fazla duş almak da ıslaklığı arttırdığı için mantar enfeksiyonlarını alevlendirir. Ter emen pamuklu iç çamaşırı tercih edilmelidir. Sıkı olmayan slipler paçalı iç çamaşırlarına göre daha iyidir. Etin ete değip ıslaklığın artmasını daha iyi önlerler. İç çamaşırları da mutlaka günde bir kez değiştirilmelidir. Üst giysiler ter emecek şekilde sıkı olmalıdır. Gövdenin büyük kısmının açık kalıp güneşe direkt maruz kalması da güneş ışınlarının zararlarını arttırır. Mümkünse vücudu örten ince ve açık renkli bol giysiler tercih edilmelidir. Terleyen bölgeler hafif ıslak bezle silinip terin orada birikmesi önlenmelidir. Ter önleyen deodorant ve kremler alerji yapmıyorsa kullanılabilir. Ter azaltan ilaçlı pudralar da çok yararlı olur. Herhangi bir cilt hastalığı varsa bu mevsimde artabileceği düşünülerek tedbir olarak bunlar erkenden tedavi ettirilmelidir. Mantar ve egzama çatlaklarından mikrop kapılması bu mevsimde sık rastlanılan bir durumdur” diye konuştu.

  • Bakan Tüfenkci: “Güvenlik Güçlerimiz Terörle Hassas Bir Şekilde Mücadele Ediyor”

    -Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Güvenlik güçlerimiz, halkımızı terörün zulmünden kurtarmak için gece gündüz demeden hassas bir şekilde mücadele ediyor” dedi.

    Malatya’da çeşitli program ve ziyaretlere katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Av. Bülent Tüfenkci Darende ilçesini de ziyaret etti. Bakan Tüfenkci’ye Vali Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, AK Parti Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, ve partililer de eşlik etti.

    İlçe girişinde çiçeklerle karşılanan Bakan Tüfenkci ilk olarak AK Parti Darende İlçe Teşkilatını ziyaret etti. Burada partililerle buluşan Tüfenkci, daha sonra beraberindekiler ile birlikte Darende Belediyesi’ne geçti. Burada Darende Belediye Başkanı Süleyman Eser, Bakan Tüfenkci’ye ilçede devam eden projeler ile ilgili detaylı bilgiler sundu. Sunumun ardından Bakan Tüfenkci daha sonra Darende Öğretmenevi’nde sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldi.

    Burada konuşan Bakan Tüfenkci, ülkenin hassas bir dönemden geçtiğini ifade ederek, “Güvenlik güçlerimiz, halkımızı terörün zulmünden kurtarmak için gece gündüz demeden hassas bir şekilde mücadele veriyor. Bir yandan da ülkeyi gece gündüz demeden kalkındırma noktasında çalışıyoruz. Yeni ihracat pazarları bulmak için başta Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve ilgili Bakanlarımız ülke ülke, kıta kıta gezerken bir yandan da biz üretimimizi nasıl arttırırız, sanayimizi nasıl kalkındırırız, ticaretimizi nasıl geliştiririz, bunun hesabını yapıyoruz” şeklinde konuştu.

    Suriye ve Irak’ın içerisinde bulunduğu durumun Türkiye’yi daha fazla dış politika noktasında aktif olmaya götürdüğünü belirten Tüfenkci, “Suriye’deki sıkıntılar çözülmeden dünyanın ve bölgenin huzur içerisinde olmayacağını düşünüyoruz. Suriye, Irak noktasında hem güvenlik tedbirlerimizi üst düzeyde alıyoruz, hem de sorunları çözme noktasında Başbakanımız başta olmak üzere Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız elinden gelen gayreti gösteriyor” ifadelerini kullandı.

    Tüfenkci, Darende ziyaretini Somuncu Baba Külliyesi’ni ziyaret ederek tamamladı.

  • Türkiye’nin En Hassas Anneleri Dünya Kadınlar Gününde Medıcana’da Buluştu

    Türkiye’nin en çok takip edilen anne çocuk bloggerı Hassas Anne Ece Kumkale ve Beylikdüzü anneleri, Medicana International İstanbul Hastanesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliğinde buluştu.

    137 katılımcıyla salonu dolduran Hassas Anneler, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü eğitimle kutladılar. Hassas Anne ve 3 çocuk annesiEce Kumkale, çocuk gelişimi konusundaki son araştırmaları, 3 çocuğunu yetiştirirken edindiği tecrübeleri anlatırken bir dönem yaşadığı kanser hastalığını ve evrelerini anlattı.

    Hassas Anne ve Blogger Ece Kumkale, “Çocuğunuza onu sevdiğinizi söyleyin. Çocuğunuza gün içerisinde ufak tefek de olsa sorumluluklar verin. Çocuğunuz yanlış bir davranış sergilediğinde onu azarlamayın. Önce olumlu davranışlarını söyleyin, daha sonra olumsuz davranışlarını nedenleriyle birlikte anlatın, açıklayın” önerilerinde bulundu.

    Medicana International İstanbul Hastanesi Uzman Psikolog ve Pedagog Reyhan Ateş Yücel, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Burcu Özmen Demirkaya’nın verdiği eğitim katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü.Biz Anneler hangi konularda hassas olmalıyız, 0-6 yaş psikolojisinde nelere dikkat etmeliyiz? Anneler çocuk sahibi olduktan sonra sağlığına nasıl dikkat etmeli?HPV Aşısı, anne sütü ve emzirme, çocukların gelişimindeki psikolojik etkenler, 0-6 yaş çocuk psikolojisi, ebeveyn ve çocuk ilişkisine değinen uzmanlar, anne ve çocuk sağlığı konusunda önemli bilgiler verdi.

    Katılımcıların sorularıyla son bulan etkinlik, sonrasında dağıtılan Medicana International İstanbul Hastanesi hediyeleriyle keyifli dakikalar yaşandı.

  • Kocasinan Belediyesi İş Güvenliği Konusunda Hassas Davranıyor

    Kocasinan Belediyesi’nde, Başkan Ahmet Çolakbayrakdar’ın talimatıyla, belediye çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen İş Sağlığı Güvenliği Eğitimleri devam ediyor. Bu eğitimler sayesinde, Kocasinan Belediyesi çalışanları İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda, risk oluşturacak her türlü tedbirin alınması, iş kazalarının önlenmesi hedefiyle bilinçlendiriliyor.

    İş sağlığı ve güvenliği kültürünün toplum ve iş yaşamına kazandırılması noktasında pay sahibi olan Kocasinan Belediyesi’nde bu seferki eğitimin adresi Ziya Gökalp Mahallesi Semt Konağı oldu. Kocasinan Belediyesi İş Güvenliği Uzmanı İrem Yıldırım’ın koordinatörlüğünde gerçekleştirilen eğitime konuşmacı olarak İş Güvenliği Uzmanı Yavuz Cap katıldı. İşçilerin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen eğitim toplantısında; iş sağlığı ve güvenliği, iş sağlığı mevzuatı, iş sağlığı ve meslek hastalığından doğan hukuki sonuçlar, teknik konular, yangın ve yangından korunma, ilk yardım, biyolojik ve psikososyal risk etmeleri konuları ele alındı.

    İş Güvenliği Uzmanı Yavuz Cap İş sağlığı ve güvenliği eğitiminin zorunlu olduğunu belirterek, “Eğitimler iş sağlığı ve güvenliği açısından çok önemli. belediye personeline, sağlıklı ve güvenli bir şekilde çalışabilmesi için uyması gereken kurallar ve olası durumlarda yasal hakları anlatıldı.” dedi.

    Eğitim toplantısı hakkında kısa bir açıklama yapan koordinatör İrem Yıldırım, Belediye bünyesinde tehlikeli iş grubu çalışanlarının da bulunduğunu hatırlatarak, “çalışanlarımızın güvenliği ve sağlığı konusunda hassasiyet gösteren Başkanımız Sayın Ahmet Çolakbayrakdar’ın talimatıyla, olası risklerin önüne geçmek amacıyla yaptığımız eğitim toplantılarımız devam edecektir” dedi.

    Toplantıda gerçek hayattan örnekler aktarılarak, olası iş kazalarının önüne geçmek için alınması gereken önlemler hakkında da bilgiler verildi.

  • Vali Şerif Yılmaz: Sadece İçme Suyunda Değil, Kullanma Suyunda Da Hassas Olmalıyız

    Kütahya Valisi Şerif Yılmaz, halkın sadece içme suyunda değil, kullanma suyunda da hassas olmalarını istedi.

    Hilton Otel’de düzenlenen ’Yerel Yönetimlerde Su Güvenliği Bölgesel Değerlendirme Toplansı’nda konuşan Vali Yılmaz, “Değişik kurumdan arkadaşlarımızın da katıldığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüzün organizesinde akarsularımızla ilgili havza bazlı çalışmalar başlatıldı. Sadece içme suyunda değil kullanma suyunda da aynı hassasiyeti göstermeli ve bununla ilgili çalışmalar yapılması gerekiyor. Kütahya’mız 4-5 havzada su kaynağı olan bir ildir, tamamında arkadaşlarımız çalışmaktadır. Uşakta Ulubey kanyonu var.1994-1998 Karahallı Kaymakamlığı yaptığım dönem içerisinde o kanyonların bulunduğu vadiden giden suyun etrafında yeşil ağaç kalmamıştı. Bugün gittiğimizde tam olarak kirliliği temizlememiş olsak bile bölgede yeşil ağaçların varlığını görüyoruz. Bu Uşak OSB’de çıkan atık suların arıtma tesisinden geçirildikten sonra doğaya verilmesi demektir. Eskişehir’in içme suyu kaynağı Porsuk’tur. Bununla ilgili havza planı var, havza planı ile ilgili uyulması gereken çalışmalar var. Bizim yer altı kaynaklarımıza giden kimyasal ve biyolojik atıklarımız var, bunların giderilmesi yönünde ve alınması gereken tedbirlerle ilgili yapılması gereken çalışmalar var. Bunlar bu toplantılar vesilesiyle tekrar gündeme geldi. O açıdan kendimizin değil dışarıdan başka bir gözle bölgenin değerlendirilmesi ve verilerin değerlendirilmesi bizler açısından da faydalı olacaktır. Çalıştayın başarılı sonuçları ulaşmasını diliyorum” diye konuştu.

    “GÜVENİLİR SU ÇALIŞMASI ÖNEMLİ VE DİĞER ÇALIŞMALARDAN ÖNCE GELMELİDİR”

    Tüm canlıları ilgilendiren güvenli su konusunun önemine dikkat çeken Vali Yılmaz, “Nitelikli ve güvenli suyun vatandaşa sunulması diğer çalışmalardan önce gelmelidir” dedi. Yılmaz,”Buradaki temel hedefin, musluktan akan suyun içilebilir ve güvenli hale getirilmesini sağlamak olması lazım. Bazı çeşmelerimizde musluktan akan su içilmez yazıyor. Kullanılamayan suyu biz insanlarımıza veriyorsak bunun tedbirini almamız gerekiyor. Bunu gerçekleştirmemiz için de altyapımızı oluşturmamız gerekiyor. Çok şükür bugün kaynak bakımından bakıldığında hiçbir sorunumuz kalmadı. Özellikle kırsal kesimdeki altyapı eksikliklerinin tamalanması adına KÖYDES Projesi çok önemli bir proje oldu. Eksikler var, ama tamamlanması için elimizde çok büyük bir kaynağı bugüne kadar kullandık, bugünden sonra da kullanmaya devam edeceğiz. Suyun içilebilmesiyle ilgili bunu sağlayacak olan gerek şebekelerin, gerek kaynak suyunun hem biyolojik, hem kimyasal atıkları içinde barındırmadan, insanlara sağlıklı bir şekilde ulaştırılabilmesi için her türlü çalışmanın diğer çalışmalardan önce gelmesi gerektiğini buradan tekrar ifade ediyorum” ifadelerini kullandı. (EFE)