Etiket: Hasat

  • Türk Ve Polanyalı Gençler Tarlada Hasat Yaptı

    Türk ve Polonyalı gençler, sağlıklı bir gelecek için başlattıkları organik tarım projesi kapsamında tarlada birlikte hasat yaptı.

    Aydın’da çeşitli liselerde okuyan geçlerden oluşan Tralleis Gençlik Topluluğu, “Sağlıklı Bir Gelecek İçin Organik Tarım” projesi kapsamında Polonyalı gençlerden oluşan ortaklarıyla Aydın ve çevresinde yetiştirilen organik zeytin, incir, kestane, ayva ve çamfıstığı bahçelerinde inceleme yaptı. Organik ürün hasadına katılarak ürünlerin nihai kullanıcıya olan sürecini öğrenen Türk ve Polonyalı gençler, organik tarım konusunda bilgilenerek ve ileriki proje çalışmalarında kullanılmak üzere dokümanlar topladı. Türk Ulusal Ajansı tarafından kabul edilen Erasmus+ Gençlik Değişimleri projesine katılan öğrenciler, organik tarım uzmanı olan Figen Hatipoğlu ile birlikte üretim alanalrında inceleme yaptı.

    Proje yürütücüsü Zehra Akar, yaptığı açıklamada; “Aydın ili yılın her zamanında hasat yapmaya müsait ve verimli topraklardan oluşmaktadır. Özellikle son yıllarda üretici ve tüketicilerde organik ürünlere doğru bir eğilim oluşmuştur. Daha sağlıklı nesiller için bu şarttır. Biz de bu projeyi tasarlarken genç nesillerin ileriki yıllarda bilinçli tüketici olmalarının ilk adımlarını atmayı amaçladık. Projemizin ikincil amaçlarından bir tanesi de Aydın ilini dolayısı ile Türkiye’mizi Avrupalı ortağımıza tanıtmaktır. Projemizin sonunda bu proje faaliyetleri ile elde ettiğimiz birikimlerimizi Forum Aydın’da 18 Ekim 2015 tarihinde sergileyeceğiz” diye konuştu.

    Projeye teknik ve organizasyon desteği veren Tarım, Gıda ve Hayvancılık Efeler İlçe Müdürü Mehmet Esen de, “Projenin yerel ortağı olarak, projede yer alan katılımcılara Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü, İncir, Çamfıstığı, Zeytinyağı işletmelerini ziyaretlerinde, organik kestane, ayva ve zeytin hasadının yapılmasında destek vermekteyiz. Proje gençlere sağlıklı ürünlerin tüketilmesi ile sağlıklı nesillerin gelişimine de olanak vermektedir. Bu amaçla projeyi desteklemekteyiz” dedi.

    TÜRK VE POLANYALI ÖĞRENCİLER ORGANİK TARIMI ÖĞRENDİ

    Proje aktivitelerinin gerçekleştiği Efeler ilçesine bağlı Eğrikavak Mahallesi Muhtarı Muhsin Kıyar, bölgedeki organik tarım faaliyetleri hakkında Türk ve Polonyalı öğrencilere bilgi verdi. Bölgede her türlü sebzenin organik olarak yetiştirilip tüketilmekte ve azda olsa pazarlanmakta olduğuna işaret eden Kıyar, “Isırgan, ıspanak, semizotu, sirken, sarıot, turp otu, ebegümeci, sarmaşık gibi nice yeşil bitki sofraları ağız tadı için süslemektedir. Taze fasulye ve kızartma her sofranın ayrılmazı olup, yanında beyaz et, kırmızı et, kebap, tandır ne ararsan bulabilirsiniz. Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında yeşil ve kar gibi suların bulunduğu kestane ağaçlarının gölgelediği yaylamızı herkesin görmesi ve orada yetişen şeker gibi domateslerden yemesi insanın yaşamına yaşam ve sağlık katmaktadır. Polonya’dan gelen misafirlerimizle birlikte yapılan bu projeden çok memnunuz. Köyümüzün uluslararası ortamda tanıtıldığı için projede emeği geçenlere teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

    Eğrikavak İlkokulu ve Ortaokulu Müdürü Lütfi Yılman ise, şöyle konuştu: “Tralles Gençlik Topluluğu ve Polonya Lodz’tan gelen grubu okulumuzda ağırlamaktan memnuniyet duydum. Okul olarak bir Avrupa Birliği projesine katkı verdiğimiz için mutluyuz. Eğrikavak İlkokulu ve Ortaokulu sosyal faaliyetlere önem vermektedir. Proje konusunun organik tarım olması, halkımızın temel geçim kaynağı olmasından dolayı daha da dikkatimizi çekti. İnsanların sağlıklı yaşaması için organik doğal ürünleri tercih etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizler beslenme açısından şanslıyız. Köyümüzde insanlarımız doğal beslenmekte, şehirdeki kirlilikten, trafikten, gürültüden uzak, sağlıklı ve huzurlu bir şekilde yaşıyoruz”

  • 11. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri Başlıyor

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Ayvalık Ticaret Odası’nın Ayvalık Belediyesi ve Ayvalık Ziraat Odası ile ortaklaşa düzenlediği Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri’nin 11’cisi Çuma günü başlayıp, 8 Kasım’da sona erecek.

    Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC), Akdeniz Zeytinci Kentler Birliği (Re. Co. Med) ve İspanya merkezli bir zeytinyağı derneği olan QV Extra’nın katılımıyla uluslararası bir kimliğe kavuşan Ayvalık Zeytin Hasat Günleri kapsamında kurulacak “Zeytinyağı Pazarı”nda Ayvalıklı zeytinyağı üreticileri yılın ilk hasadını yapıp erken hasat zeytinyağlarını ziyaretçilerin beğenisine sunacaklar.

    Konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Ayvalık Ticaret Odası Basın Sözcüsü Halil Cevdet Kantarcı, 11. Uluslararası Ayvalık Zeytin Hasat Günleri, zeytinyağının insan yaşamındaki vazgeçilmez yerini, her defasında daha etkin biçimde hatırlatmak ve benzersiz bir tarih, mimari, doğa ve lezzet diyarı olan Ayvalık’a dikkat çekmek için her yıl zeytin hasat dönemi başlarken düzenlendiğini hatırlattı.

    3 gün sürecek Hasat Günleri kapsamında yapılacak etkinliklerde ülkemizdeki zeytinyağı üretim ve tüketimini artırmanın ve kaliteli zeytinyağı üretmenin yollarının da tartışılacağını kaydeden Kantarcı, “Bunun yanında Ayvalık Eski Otogar’da kurulacak “Zeytinyağı Pazarı”nda Ayvalıklı üreticiler ilk hasat zeytinyağlarını ziyaretçilere tattıracaklar” dedi.

    “ZEYTİN VARSA HAYAT VAR, BİN YILLARDIR…”

    Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri’nin bu yılki temasının ‘Zeytinyağı ve Tarih’ olacağını vurgulayan Halil Cevdet Kantarcı, “Slogan da bu konsept doğrultusunda, ‘Zeytin Varsa Hayat Var, Bin Yıllardır…’ olarak belirlendi. Hasat Günleri’nin 2. Gününde (7 Kasım, Cumartesi), gerçekleştirilecek Zeytinyağı Paneli’nde ziyaretçiler geçmişten günümüze zeytinyağının hayatımızdaki yeri ve önemi hakkında bilgi edinebilecekler. Bu yılki panel konuşmacılarımız Prof. İlber Ortaylı, Akdeniz Zeytinci Kentler Birliği ( Re. Co. Med) Başkanı Enrico Lupi ve zeytin tarihi ve kültürü araştırmacısı Dr. Horst Schäfer-Schuchardt engin bilgileriyle bizi zeytinyağının tarihinde küçük bir gezintiye çıkaracaklar” ifadelerini kullandı.

    HASAT KÜÇÜKKÖY’DE YAPILACAK

    Hasat Günleri’nin 2. gününde yılın ilk sembolik hasadının Ayvalık’ın Sarımsaklı Plajlarıyla dünyaca tanınan mahallesi Küçükköy’de gerçekleşeceğini anlatan Kantarcı, “Eski bir Boşnak köyü olan ve farklı kültürlerin ilgiye değer izlerini barındıran Küçükköy minyatür meydanı, Merkez Camii, göç temalı Kent Müzesi, 19. yüzyıldan kalma taş evleri ile birçok yaşanmışlığın tanığıdır. Şimdi ise sayıları kırkı bulan sanatçı, yerel yöneticilerin de desteğini alarak Küçükköy’deki yorgun taş evleri yeniliyor, sakin sokakları canlandırıyor ve butik otelleri hizmete sokuyorlar. Küçükköy’e uluslararası bir kültür-sanat-yaşam odağı kimliği kazandırma çalışmaları, hızlı bir yenilenme süreci şeklinde devam ediyor. Yılın ilk zeytin hasadı kutlamasında ziyaretçilerimiz Küçükköy’ün değişen yüzüyle tanışma fırsat bulacaklar.

    Hasat Günleri yine Zeytine Minnet yürüyüşüyle başlayacak, geleneksel balık-ekmek ikramı yapılacak ve sokak müzisyenleri Ayvalık’ın farklı köşelerinde konserler verecek” diye konuştu.

  • Antalya’da Turuncu Hasat Başladı

    Türkiye’nin önemli tarım ürünlerinden biri olan narenciyede hasat dönemi başladı. Akdeniz ve Ege bölgelerinde yoğun olarak üretilen narenciyede Türkiye, Çin, Brezilya, ABD, Hindistan ve İspanya gibi ülkelerin ardından 9’uncu sırada yer alıyor.

    “FİNİKE PORTAKALINDA REKOLTE İYİ, FİYATLAR KÖTÜ”

    Finike portakalında bu yılki rekoltenin iyi olduğunu belirten Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçoban, geçmiş yıllara göre düşük fiyatlara alıcı bulan Finike portakalındaki fiyatların 70 ila 75 kuruş arasında değiştiğini dile getirdi. Yaklaşık 30 bin dekarlık bir alanda portakal üretimi yapılan Finike’de bu yıl 250 bin ton civarında ürün beklediklerini kaydeden Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçoban, “Finike portakalına coğrafi işaret patenti alarak markalaşma yolunda önemli adımlar attık. Ürüne yeterli destek verilmediği için, üreticinin yüzde 70’e yakınının banka kredilerine mahkûm kalıyor” dedi.Yıllardır mermer ocaklarının portakal üretimine verdiği zararı anlattıklarını dile getirdiklerini ifade eden Finike Ziraat Odası Başkanı Halil Sarıçoban, bu konuda bir çözüm üretilemediğini söyledi.

    “MERMER OCAKLARININ TOZU KABUKLU BİTE NEDEN OLUYOR”

    Finike ovasını çevreleyen yamaçlarda yıllardır faaliyet gösteren taş ve mermer ocaklarının portakal ağaçlarına zarar verdiğini de sözlerine ekleyen Sarıçoban, “Ben 5 yıldır ziraat odası başkanlığı yapıyorum. Bu süre içinde çok kez bu sorunu yetkililere ilettik ama çözüm konusunda bir adım atılmadı. Mermer üretimi için kuru kesim yapılıyor ve bu işlem sırasında çıkan toz rüzgarla birlikte portakal ağaçlarına zarar veriyor. Mermer tozu, kabuklu bite neden oluyor. Bu zararlıyla mücadele etmek de oldukça pahalı bir yöntem. Kalitesiyle dünya birincisi olan Finike portakalı taşa kurban ediliyor” diye konuştu.

    TZOB BAŞKANI BAYRAKTAR: “BU YIL 3 MİLYON 787 TON ÜRETİM OLACAK”

    Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ise hasadı süren üründe rekoltenin geçen yılki seviyelerde beklendiğini ifade ederek, “2014 yılında 3 milyon 784 bin tonluk üretim yapılmıştı. Bu yıl da 3 milyon 787 bin ton dolayında bir üretim olacak gibi görünüyor” dedi.

    “NARENCİYE YAŞ MEYVE ÜRETİMİNDE ÖNEMLİ YERE SAHİP”

    Yaş sebze ve meyve içinde narenciyenin oldukça önemli bir yere sahip olduğunu belirten Şemsi Bayraktar, narenciyenin içerdiği organik asitler ile C ve B vitaminleri bakımından beslenmede önem taşıdığını ve vücutta toksinlerin atılmasında önemli rol oynadığını dile getirdi. Bayraktar, “Gribal enfeksiyonlara dayanıklılık sağlamada, kalbi kuvvetlendirmede, kan damarlarını ve kılcal damarları güçlendirmede, kanı temizlemede, sinirleri yatıştırarak bedeni ve zihni yorgunlukların giderilmesinde, diş etlerini güçlendirmede oldukça faydalı olduğu söylenmektedir. Özellikle kışa girmeye hazırlandığımız bu dönemlerde vücut direncinin artırılmasına katkı sağlayan önemli bir ürünümüzdür” şeklinde konuştu.

    “DÜNYADA ÇİN, TÜRKİYE’DE ADANA NARENCİYENİN LİDERİ”

    Türkiye’nin dünyada narenciye üretiminde söz sahibi ülkelerden biri olduğunu ifade eden Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “2014 yılında ülkemizde 3 milyon 783 bin ton narenciye üretimi yapılmıştır. Bu yıl da 3 milyon 787 bin ton üretim beklenmektedir. Ülkemizde narenciye üretimi, Akdeniz ve Ege Bölgesinde yoğunlaşmış durumdadır. Üretimde Adana ilimiz yüzde 25,9 payla ilk sıradadır. Bu ilimizi, yüzde 22,7’lik payla Mersin, yüzde 18,6’lık payla Hatay, yüzde 16,2’lik payla Antalya, yüzde 8,1’lik payla Muğla, yüzde 4’lük payla İzmir, yüzde 2,4’lük payla Aydın, yüzde 1,1’lik payla Osmaniye illerimiz izlemektedir. Dünya narenciye üretiminin yüzde 2,7’si ülkemizde yapılmaktadır. Türkiye, üretiminde 9’ncu sıradadır. Dünyada Çin yüzde 24,1 payla üretimde birinciliği almaktadır. Bu ülkeyi yüzde 14,5 payla Brezilya, yüzde 7,5 payla ABD, yüzde 7,4 payla Hindistan, yüzde 5,6 payla Meksika, yüzde 4,7 payla İspanya takip etmektedir.”

    “İHRACATIMIZIN YARISINI NARENCİYE OLUŞTURUYOR”

    Narenciye üretiminin ülke ihtiyacını fazlasıyla karşıladığını, yaş ve meyve ihracatının da miktar olarak yarıya yakınını gerçekleştirdiğini belirten Bayraktar, “Toplam yaş meyve sebze ihracatımızın miktar olarak yarıya yakınını gerçekleştiren, ülkemize 942 milyon dolar döviz kazandıran narenciyede ihracatın devamı çok önemli” dedi.

    “ÜRETİCİYE DESTEK, TANITIM VE MARKALAŞMA ŞART”

    Narenciye üretiminin sorunlarına da değinen Bayraktar, bin bir emekle işletmesine bakan ve artan girdi fiyatları karşısında üretime devam eden üreticilerin emeğinin karşılığını alabilmeleri için yapılması gerekenleri ise şu şekilde sıraladı:

    “İhracat iadelerinin yeterli miktarda belirlenmeli, bir an önce açıklanmalı ve ödemeler peşin olarak yapılmalıdır. Tanıtım faaliyetleriyle iç tüketim artırılmalıdır. Dış pazarda rekabet gücümüz artırılmalı, üreticilerimizin rekabet edebilmesi için maliyetler düşürülmelidir. Gübre, mazot gibi üretim girdilerinin desteklenmesinin yanı sıra, ilaçlama, depolama, ambalajlama, nakliye gibi unsurların da desteklenerek girdilerdeki Katma Değer Vergisi (KDV) oranları indirilmelidir. Marka oluşturulmalı, yeni pazarlar bulunarak ihracat artırılmalıdır. Araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ağırlık verilerek pazar talebine uygun çeşitler geliştirilmelidir.”

  • 11. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri 6-7-8 Kasım’da Gerçekleşiyor

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, Ayvalık Ticaret Odası’nın Ayvalık Belediyesi ve Ayvalık Ziraat Odası ile ortaklaşa düzenlediği Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri’nin 11. Si, bu yıl 6-7-8 Kasım 2015 tarihlerinde gerçekleştirileceği açıklandı.

    Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC), Akdeniz Zeytinci Kentler Birliği (Re. Co. Med) ve İspanya merkezli bir zeytinyağı derneği olan QV Extra’nın katılımıyla uluslararası bir kimliğe kavuşan Ayvalık Zeytin Hasat Günleri kapsamında kurulacak “Zeytinyağı Pazarı”nda Ayvalıklı zeytinyağı üreticileri yılın ilk hasadını yapıp erken hasat zeytinyağlarını ziyaretçilerin beğenisine sunacaklar.

    Konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Ayvalık Ticaret Odası Basın Sözcüsü Halil Cevdet Kantarcı, 11. Uluslararası Ayvalık Zeytin Hasat Günleri, zeytinyağının insan yaşamındaki vazgeçilmez yerini, her defasında daha etkin biçimde hatırlatmak ve benzersiz bir tarih, mimari, doğa ve lezzet diyarı olan Ayvalık’a dikkat çekmek için her yıl zeytin hasat dönemi başlarken düzenlendiğini hatırlattı.

    3 gün sürecek Hasat Günleri kapsamında yapılacak etkinliklerde ülkemizdeki zeytinyağı üretim ve tüketimini artırmanın ve kaliteli zeytinyağı üretmenin yollarının da tartışılacağını kaydeden Kantarcı, “Bunun yanında Ayvalık Eski Otogar’da kurulacak “Zeytinyağı Pazarı”nda Ayvalıklı üreticiler ilk hasat zeytinyağlarını ziyaretçilere tattıracaklar” dedi.

    Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri’nin bu yılki temasının ‘Zeytinyağı ve Tarih’ olacağını vurgulayan Halil Cevdet Kantarcı, “Slogan da bu konsept doğrultusunda, ‘Zeytin Varsa Hayat Var, Bin Yıllardır…’ olarak belirlendi. Hasat Günleri’nin 2. Gününde (7 Kasım, Cumartesi), gerçekleştirilecek Zeytinyağı Paneli’nde ziyaretçiler geçmişten günümüze zeytinyağının hayatımızdaki yeri ve önemi hakkında bilgi edinebilecekler. Bu yılki panel konuşmacılarımız Prof. İlber Ortaylı, Akdeniz Zeytinci Kentler Birliği ( Re. Co. Med) Başkanı Enrico Lupi ve zeytin tarihi ve kültürü araştımacısı Dr. Horst Schäfer-Schuchardt engin bilgileriyle bizi zeytinyağının tarihinde küçük bir gezintiye çıkaracaklar” ifadelerini kullandı.

    Hasat Günleri’nin 2. gününde yılın ilk sembolik hasadının Ayvalık’ın Sarımsaklı Plajlarıyla dünyaca tanınan mahallesi Küçükköy’de gerçekleşeceğini anlatan Kantarcı, “Eski bir Boşnak köyü olan ve farklı kültürlerin ilgiye değer izlerini barındıran Küçükköy minyatür meydanı, Merkez Camii, göç temalı Kent Müzesi, 19. yüzyıldan kalma taş evleri ile birçok yaşanmışlığın tanığıdır. Şimdi ise sayıları kırkı bulan sanatçı, yerel yöneticilerin de desteğini alarak Küçükköy’deki yorgun taş evleri yeniliyor, sakin sokakları canlandırıyor ve butik otelleri hizmete sokuyorlar. Küçükköy’e uluslararası bir kültür-sanat-yaşam odağı kimliği kazandırma çalışmaları, hızlı bir yenilenme süreci şeklinde devam ediyor. Yılın ilk zeytin hasadı kutlamasında ziyaretçilerimiz Küçükköy’ün değişen yüzüyle tanışma fırsat bulacaklar.

    Hasat Günleri yine Zeytine Minnet yürüyüşüyle başlayacak, geleneksel balık-ekmek ikramı yapılacak ve sokak müzisyenleri Ayvalık’ın farklı köşelerinde konserler verecek” diye konuştu.

  • Kivide Erken Hasat Uyarısı

    Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kemal Yılmaz, kivi üretiminde erken hasat yapmanın Ordu kivisinin marka değerini düşürebileceğini bu nedenle yapılan ölçüm sonuçlarına göre hasada başlanılması gerektiğini söyledi.

    Ordu’da fındıktan sonra önemli bir tarım ürünü olan kivide hasat dönemi yaklaşıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından belirlenen il ve ilçe müdürlüklerince yapılacak olan suda çözünür kuru madde oranına göre başlanacak olan hasat dönemi ile 6 bin 500 ton kivi rekoltesi bekleniyor. Konuya ilişkin açıklama yapan Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kemal Yılmaz, hasat döneminin yaklaşması ile birlikte erken hasat yaparak fazla gelir sağlamak isteyen üreticilere uyarılarda bulundu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kemal Yılmaz, Türkiye’de marka haline gelen Ordu kivisinin erken hasat edilirse değer kaybına uğrayacağını belirtti. Üreticilerin şeker ölçümlerine göre hasat yapması gerektiğini aktaran Yılmaz, bu konuda yetkili birimlere başvurulması gerektiğini ifade etti.

    “ERKEN HASAT, KİVİNİN RAF ÖMRÜNÜ AZALTIYOR”

    Kivinin Ordu’da fındıktan sonra önemli bir ürün olduğunu, bu ürünün erken hasadının ise kivinin marka değerine zarar vereceğini vurgulayan Yılmaz, “Ordu’da fındıktan sonra önemli bir tarım ürünü olan kivinin hasat tarihi yaklaşıyor. Bu sebeple kivi üreticilerimizin bazıları yüksek gelir elde etmek amacı ile kiviyi erken hasat etmeleri piyasada henüz olgunlaşmamış, tadını almamış ekşi kivilerin bulunmasına neden oluyor. Bu durum Ordu kivisi olarak bilinen ve marka değeri kazanan kivinin, bu meyveye yeni alışan insanlarda damak zevkine uygun olmadığı algısı uyandırıyor. Erken hasat edilen kivilerin tat ve aroması bozulmakta, raf ömrü kısalmakta, erken yumuşama ve sulanma göstererek bozulmalara neden olmaktadır” dedi.

    “EN DOĞRU HASAT ZAMANI ÖLÇÜMLERE GÖRE BELİRLENMELİ”

    Kivinin yapılan ölçümler sonrası çıkan sonuçlara göre hasat edilmesi gerektiğini aktaran Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kemal Yılmaz, “Ordu’da kivi hasadı yıllara göre değişiklik göstermesine rağmen genellikle Kasım ayının ilk haftasından itibaren başlanılıyor. En doğru hasat zamanı ise meyvenin suda çözünür kuru madde oranının yüzde 6.5 ile 7 arasında olduğu dönem. Üreticilerimiz bu dönemi İl ve İlçe Müdürlüklerinden teknik destek alarak ölçmeli ve hasat tarihini ona göre belirlemesi gerekmektedir. Ayrıca bu yıl yapılan ölçümler sonucu 6 bin 500 ton kivi rekoltesi bekliyoruz” diye konuştu.