Etiket: Hasat

  • Kestanede hasat sezonu başlıyor

    Yılın her dönemi tarımsal üretimiyle öne çıkan İzmir’in Ödemiş ilçesinde, 2016’nın ilk kestane hasadı yapılmaya başlanacak. Geçen yıla göre kestanede verimin daha yüksek olduğunu belirten bölge üreticileri, kestane sezonunun hareketli geçeceğini belirtti.

    Kestane üretimi ile bölgenin lideri olan Ödemiş’in Bıçakçı Mahallesinde kestane hasadı önümüzdeki günlerde başlayacak. Geçen yıllarda bölgede 3 bin ton kestane üretiminin yapıldığını, bu yıl tahmini rakamların 5 bin tona dayanacağını belirten üreticiler, fiyatların da yüz güldürücü olmasını diledi.

    5 bin ton kestane bekleniyor

    Kestane üretiminin devlet tarafından daha çok sahip çıkılmasını isteyen üreticiler, kestane üreticisinin üretiminden asla vazgeçmemesi gerektiğini ifade ederek, dünyanın en iyi kestanesinin Ödemiş’te yetiştiğini savundu. Bıçakçılı üreticilerden Kadir Sezgin, kestane sezonun açıldığını belirterek, “Bölgemizde Bozdağlar’dan Aydın Dağlarına kadar kestane üretimi yapılıyor. Ancak bölgenin içerisinde en kaliteli, en çok üretim yapan Bıçakçı’dır. Bıçakçı’da bu yıl kestanede kalite çok iyi durumda aynı zamanda verim de yüksek derecede. Kış aylarında yağmurların yağması, geçtiğimiz günlerde de yağan yağmurlar kestanede gelişimi olumlu yönde etkiledi. Köyümüz geçen yıllarda 3 bin ton kestane üretimi yaptı. Bu yıl ürün güzel verim yüksek tahminimize göre köyümüzden 5 bin ton kestane hasadı yapacağız” dedi.

    “Yüzde 60 yurt dışına gidiyor”

    Kestanesinin yüzde 60’ının yurt dışına özellikle Avrupa ülkelerine ihraç edildiğini kaydeden Kadir Sezgin, özellikle İtalya’nın Bıçakçı kestanesi istediğini söyledi. Bu sezon kestanede toptan taban fiyatının 10 liradan aşağıya düşmesini talep ettiklerini ifade eden Sezgin, “Türkiye, kestane üretiminde Çin başta olmak üzere yurt dışı ile rekabet edemiyor. Ancak bu ara döviz kurundan dolayı rekabet şansı oluştu. Devletimizin kestane üretimini sahada daha çok desteklemesi ve daha çok teşvik etmesi gerekiyor. Biz üreticiler kendi imkanlarımız ile kuruyan ağacın yerine hemen yeni ağaç dikimi yapıyoruz. Ancak bu işi sistemli bir şekilde devletin yetkili organlarının da yapması gerekiyor. Bu nedenlerden dolayı üretici üretiminden vazgeçmemeli düşüncesindeyim. Kestane üreticisi asla üretimden vazgeçmemelidir. Avrupa bu işi daha organize halde gerçekleştiriyor. Sahada daha çok ağaçların sorunlarını tespit ederek masaya yatırıyor. Bizim de imkanlarımız var, sahada ağacımız var, çalışkan üreticimiz var. Devletimizin çok büyük imkanları da var. Onun için bu işin daha da çok sahiplenmesi hepimizin faydasına olacaktır” diye konuştu.

    “Daha çok mücadele etmeliyiz”

    Kestane ağaçlarındaki hastalığın bir türlü çözülemediğini dile getiren Sezgin daha çok mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Sezgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Kestane ağaçlarında mürekkep ve mantar hastalığı denilen hastalıklar var. Bu hastalıklar ağaçları kurutuyor. Ne ülkemiz ne de Avrupa ülkeleri bu işi tam anlamıyla çözebilmiş. Fakat Avrupa bu işi çözebilmek ve ağaçları en iyi şekilde koruyabilmek için daha çok mücadele içinde. Biz de hastalığa karşı mücadelemizi daha da çok artırmalıyız. Kestane üç kat kabuğa sahip bir meyve. Ağaçta dikenli kabuğunu içerisinde kendisini büyütüyor. Avrupa, kestaneyi ağaçtan silkiyor, hemen soyuyor ve soğuk hava depolarında muhafaza ediyor.”

    “Organik bekletebiliyoruz”

    Kestaneyi organik de bekletebildiklerini kaydeden Kadir Sezgin, “Kestane ağaçtan düşürüldükten sonra dikenli kabukları ile kestane dökeklerinde otlarla örtüp organik bir şekilde muhafaza edebiliyoruz. Bu sistem ile kestane kabuğunun içinde daha sağlıklı ve daha kaliteli aromasından ödün vermeden Ocak ayı sonuna kadar durabiliyor. Biz buna organik bekletme diyoruz. Yeni dönemde de bereketli günler iyi hasatlar diliyorum” ifadelerini kaydetti.

    “Ziraat mühendisleri göndersinler”

    Bir başka üretici Ersin Erdinç ise, “Bıçakçı halkı geçimini kestaneden sağlıyor. Tüm aileler sezonda çoluk çocuk kestane işi yapıyor. Sezon boyu dışarıdan bin işçi geliyor. İşçiler, Bıçakçı’da çalışıyor evine ekmek götürüyor. Biz Bıçakçılı kestane ürecileri olarak kestane üretimini daha bilinçli, daha kaliteli yapmak istiyoruz. Geçen yıllara oranla daha çok üretim yapmak istiyoruz. Bunun için de çaba sarf ediyoruz. Sezon başlarken tarım müdürlüğü, belediye ya da ziraat odası gibi makamlardan bölgemize ziraat mühendisleri göndermelerini ve bize yol göstermelerini istiyoruz. Ayrıca her yıl gerek barbunya hasadında gerekse kestane hasadı döneminde bir kantar ihtiyacımız var. Ovacık yaylamıza yetkili büyüklerimizden bir kantar talep ediyoruz” dedi.

  • Ayvalık’ta sezonun ilk hasat zeytinyağı Vali Yazıcı’nın katılımıyla sıkıldı

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, sezonun ilk erken hasat zeytinyağı Vali Ersin Yazıcı’nın da katılımıyla sıkıldı.

    Ayvalık’ta Ahmet Sucu’ya ait zeytinyağı fabrikasına getirilen yeşil zeytinler Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı’nın yanı sıra beraberindekilerin bakışları arasında; havuzlara döküldükten sonra taşıyıcı bantlarla iç kısma alındı. Zeytinler, sıkım öncesinde iyice yıkandıktan sonra makinelere girerek tamamen hamur haline getirildi. Yeşil zeytinler, yüksek vakumlu sistemlerle sıkılarak yağı ve posası ayrılarak makinelerden geçirildi ve sezonun ilk erken hasat zeytinyağı elde edildi.

    Ayvalık’taki erken zeytin hasadından elde edilen sezonun ilk zeytinyağı sıkımında Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı’nın yanı sıra Ayvalık Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, daire amirleri, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı İbrahim Kantarcı, ATO yöneticileri ve zeytin üreticileri hazır bulundu.

    İlk hasat zeytinyağı sıkımıyla ilgili muhabirimize açıklamalarda bulunan Ayvalık Özgün Zeytinyağı Firması’nın sahibi Ahmet Sucu, yeni zeytin sezonunun bereket ve hayırlarla gelmesini temenni ederek, “Çok zor geçirdiğimiz şu günlerde, zeytinin; barışa, kardeşliğe, birliğe ve iyiliğe vesile olmasını dilerim. Bizim için bereketi üretmek, tarladan toplayıp insanlara en doğal meyve suyunu sunmak gibi bir misyonumuz var. İnşallah bu yılki zeytin sezonunun ayrı bir özelliği olur. Güvercinin ağzındaki zeytin dalı gibi inşallah bu seneki zeytin sezonu ülkemize barış ve huzur getirir” dedi.

    Zeytin sektöründe fiyatların aniden düşüşü nedeniyle zeytinyağı sektöründe çok ciddi ekonomik sıkıntıların bulunduğuna işaret eden Ahmet Sucu, “Zeytin ve zeytinyağı piyasasında fiyatların birden bire yukarı çıkması da, bir anda inmesi de bizim için büyük sıkıntı oluyor. Bu konuda zeytinyağı sanayicisi de büyük sorunlar yaşıyor. Yüksek fiyatlara aldığımız mallar halen daha elimizde duruyor. Tabi bu durum tüketiciye yansıdığında tüketici bu yağları raftan satın almıyor. Fiyat yüksekliği nedeniyle reyonlarda kalan mallar da bizim için ciddi ekonomik sorunu beraberinde getiriyor. Bu konuda sorunun çözümlenmesinde devlet politikaları oluşturmak gerekiyor. AB ülkelerinde bir üretici malını üretirken arkasında devletin uyguladığı sağlam bir fiyat politikasını buluyor. Şu anda AB ülkelerinde fiyat nereye giderse gitsin zeytin çiftçisi en kötü 4 lira parayı devletten alıyor. AB ile ülkemizdeki dengenin sağlanması gerekiyor. Biz bu konuda yıllardır sıkıntılarımızı dile getiriyoruz. Bu konuda sağlam bir fiyat politikası oturtulması ve tüketicinin zeytinyağı tüketmesi için gerekli teşviklerin yapılması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.

    Yılın ilk zeytin hasat zeytinyağı sıkımını gerçekleştiren Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı da yaptığı açıklamada, yıllardır zeytin ve zeytinyağı tüketen bir birey olarak gerçek anlamda zeytin ile yeni tanıştığını vurguladı.

    Vali Yazıcı, “Gerçekten Türkiye en kaliteli zeytinyağının bu ülkede üretildiğini müşahade etmiş oldum. Böyle güzel, tertemiz ve hijyenik, tamamen standartlara uygun bir tesiste buradan zeytin sezonunu açmanın zevki ve mutluluğu içerisindeyim. İlk defa bu bölgede çalışıyorum ve zeytin-zeytinyağı ile bu manada ilk kez tanışmış oldum. Bundan sonra zeytin ve zeytinyağı ile ilgili her türlü etkinlikte bulunmayı ve bu konudaki bilgimi arttırmayı düşünüyorum. Ayvalık turizm başta olmak üzere tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra Türkiye’nin en kaliteli zeytinyağını üreten bir ilçemiz ve bununla gurur duyuyoruz. Bu hasatta bulunmak ve erken zeytinyağı sıkımında bulunmak benim için büyük bir zevkti. İnşallah Kasım ayında Ayvalık Ticaret Odası’nın düzenlediği etkinlikte de bulunmayı ve o hasatta da bizzat zeytin toplamayı düşünüyorum” diye konuştu.

  • Hasat Gelirinden Burs Projesi Eskişehir’de ilk mahsulünü verdi

    ESKİŞEHİR (İHA) – Ovacık Belediyesi tarafından başlatılan ‘Hasat Gelirinden Burs’ projesi Eskişehir’de de hayata geçirilerek ilk nohut hasadı toplandı.

    Proje kapsamında Ovacık Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu’nun gönderdiği 300 kiloluk nohut tohumu, Eskişehir’in Alpu ilçesine bağlı Sarıkavak Köyü’nde bulunan 20 dönümlük tarlasına gönüllü üniversite öğrencilerinin yardımıyla eken, çiftçi Hasan Özcan nohut satışından elde edilen gelirle öğrencilere burs imkanı sağlayacak. İlk hasattan yaklaşık 1 ton nohut elde eden gönüllü çalışanlar, Nohut Hasadı Dayanışma Yemeğinde paketledikleri nohutların satışını başlattı. Tamamen organik olarak üretilen nohutlar, kurulan stantta 3 kilogramı 30 liradan satıldı.

    “Nerden geldiği belli olmayan gıdalarla artık toplum karşı karşıya gelmeye başladı”

    Davet üzerine dayanışma yemeği için Eskişehir’e gelen Ovacık Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu, yapılan proje ile ilgili konuşarak, son yıllarda gıda sektöründe yaşanan olumsuzluklara değindi. Maçoğlu, “2014’e geldiğimizde aslında Ovacık’da ya da ülkenin genel sosyo-ekonomik yapısına baktığımızda toplumsal alanda sağlıklı gıda ile ilgili bazı sorunlar, bazı tartışmaların oldu. Bizler ezelden beri kültüre anlamda da baktığımızda, köylü üretimi, küçük üretimin ilişkilerinin güçlü olduğu ülkelerdendik ama gelinen aşamada o kapitalist alan büyük gıda baronları oluşturmaya, birçok şeyi ele geçirmeye başladı. Nerden geldiği belli olmayan gıdalarla artık toplum karşı karşıya gelmeye başladı. Biz aslında bunu yaparken bir yerde ülkenin genel durumundan kaynaklı bir çalışmaydı” ifadelerini kullandı.

    “Bu ülkedeki halklar sağlıklı ürünleri, gıdaları hak ediyor”

    Maçoğlu, Eskişehir’in projeye katılmasından dolayı memnuniyetini dile getirerek, “Eskişehir, özellikle buradaki köylülerin buna katkı sunmaları, böyle bir çalışma yapması bizi çok mutlu etti. Çünkü düşünün, Tunceli’nin bir ilçesinden Eskişehir ile birbirlerini selamlayan, merhabalaşan, ilişki kuran, diyalog içerisinde olan, kolektif olarak buradaki üretimle, buradaki çocuklara, oradaki üretim ile oradaki çocuklara burs veriliyor. Aslında biat eden toplumların, üstten bakan toplumun değil kendi üretimini yapıp, orada bir artı değer kazanan bir projenin olması çok güçlüydü. Bu ülkedeki halklar, sağlıklı ürünleri, gıdaları birçok şeyi hak ediyor. Ondan dolayı biz de burada sağlıklı ürünler üreterek, tüm halkımıza sunacağız” şeklinde konuştu.

    “34 personelin görevden alınarak, 2 tane okulun kapanmasına neden oldu”

    Ayrıca Ovacık Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu, ilçelerinde yaşanan FETÖ operasyonlarına değinerek, “Dersim’in tamamında 418 öğretmen, 86 diğer kamu emekçileri görevden alınmıştı. Mevcut bu tartışmaların olduğu süreç içerisinde 400’e yakın öğretmen göreve başlatıldı ama hala 85 öğretmen göreve başlatılmadı. Benim ilçeme de sirayeti çok fazla oldu 34 personelin görevden alınarak, 2 tane okulun kapanmasına neden oldu. Son yanlışlıktan dönüldü ama hala benim de ilçemde 13 tane öğretmen arkadaşımız göreve başlatılamadı. Bu sıkıntılar hepimize yansıyor. Çünkü biz, Dersim’de yüzde 99’lara varan eğitim düzeyinin Türkiye’de son 3-4 yıldır TEOG’da birinciliği, LYS’de ilk 6’ya girdiği bir dönemde bu ekibin dağıtılması hepimizi kaygılandırıyor ve ürkütüyor” diye konuştu.

    “Ben bunları barış ve kardeşlik tohumları olarak görüyorum”

    Eskişehir’de organik nohut üretimi yaparak, öğrencilere burs imkanı sağlayan çiftçi Hasan Özcan ise, “Aslında siz bunu nohut belki nohut olarak görüyorsunuz ama ben bunları barış ve kardeşlik tohumları olarak görüyorum. Ben başkanımıza, Eskişehir’e nohut tohumlarını gönderdiği için değil de barış ve kardeşliği filizlendirecek bir projeye destek verdiğini düşünüyorum. Yani barış ve kardeşliği filizlendirdi, barış ve kardeşlik tohumlarını bize gönderdi” dedi.

    Yapılan konuşmaların ardından dayanışma yemeği için konuklar yerlerini alırken nohut satışları devam etti. Öte yandan dayanışma yemeğine, Ovacık Belediye Başkanı Mehmet Fatih Maçoğlu, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, dernek başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

  • (Özel Haber) Katil arılar 20 bin ağacı kuruttu, Uludağ’da hasat sıkıntılı başladı

    İtalya’dan gemilerle Türkiye’ye gelen ve Uludağ’da 100 bin ağaçtan 20 bin tanesini kurutan katil arılar yüzünden Bursa’da kestane hasadı sıkıntılı başladı. Üreticiler rekoltenin düştüğünü kaydederken, bunun da fiyatlara yansıyacağını, ayrıca Uludağ’da kestane bahçelerine giren kaçak toplayıcılarla başlarının dertte olduğunu kaydettiler.

    Uludağ’da 3 yıl içinde 20 bin kestane ağacı katil arılar yüzünden kurudu. Kestane fiyatları ise her geçen yıl artarak yükselmeye devam ediyor. Bu yıl Uludağ eteklerinde kestane hasadına başlayan üreticiler tedbir alınmazsa yılda 50 kilometre alana yayılan katil arıların, önümüzdeki kısa süre içinde Türkiye’de kestane ağacı bırakmayacağını ifade ettiler.

    Fidyekızık Köyü Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ahmet Gültekin, “İlk olarak gemilerle İtalya’dan Yalova’ya gelen Gal arısı Uludağ’daki kestane ağaçlarına da ulaşarak büyük zarar verdi. Kestane üreticileri olarak bir diğer sıkıntımız da kaçak kestane toplayıcıları. Uludağ’da yılda 30 ton kestane hasadı yapılmakta. 15 Eylül itibariyle aşılı kestane hasadı başlandı. Aşı kestanede hasat 20 gün sürüyor. Bizim en büyük sıkıntımız Uludağ eteklerinde kestane yürüyüşüne çıkan vatandaşların sahipli aşı kestane bahçelerinden kestane toplamaları. Üreticiler olarak önerimiz; kestane yürüyüşüne çıkan vatandaşların bu yürüyüşlerini 10 Ekim’den sonra yapmalı. Bu tarihe kadar sahipli aşı kestane hasadı bitiyor. Bu yıl kestane fiyatları Gal arısının kestane ağaçlarına zarar vermesinden dolayı arttı. Fiyatlar 7 ila 10 lira arasında olacak. Geçen sene en fazla 8 liradan satılıyordu. 20 yaşında bir kestane ağacından 80 kilo kestane hasadı yapmaktayız” diye konuştu.

  • Mandalinada ilk hasat yapıldı

    Türkiye’de yetişen narenciyenin yüzde 20’sini karşılayan Hatay’ın Erzin ilçesinde yılın ilk ürünü olan ’early’ cinsi mandalina hasadına başlandı. İlk ürün dalında 90 kuruşa satıldı.

    Yılda yaklaşık 600 bin tonluk rekolte ile ülke genelindeki narenciye üretiminin yüzde 20’sini karşılayan ve bölgede narenciyenin merkezi olarak bilinen Erzin’de, yılın ilk ürün hasadına başladı. Ekim ve kasım aylarında yetişen mandalina cinsi okitsudan sonra daha erkenci bir cins eklendi. Hürriyet Mahallesi’nde bulunan üretici Abbas Demir’e ait narenciye bahçesinde early cinsi mandalina hasadına başlandı. İşçiler, yılın ilk ürününü dalından keserek işlem yapılmak üzere fabrikaya gönderildi.

    Erkenci ürünlerin çiftçilere para kazandırdığına dikkat çeken narenciye üreticisi Abbas Demir, “Ben 25 yıllık çiftçiyim. Bu cinsi bir firmadan duydum. Üç yıl önce bölgede ilk defa ben ektim. Aşısını kendimiz yaptırdık. Meyvenin kabuğu çok düzgün, rehası bol ve tadı son derece mükemmeldir. Ağaç şu anda 5 yaşında olmasına rağmen bir ağaç 25-30 kilo meyve veriyor. Erkenci mandalina olması nedeniyle üreticiye para kazandırıyor” dedi.

    Mandalinanın büyüklüğü, rehası ve sulu olması nedeniyle dalında 90 kuruştan satıldığına değinen Demir, “Ürün dalında 90 kuruşa alıcı buldu. Bakanlık 1 Eylül’den itibaren kesilmesi uygun gördü ve şu anda ekip kesimine başladı. Ürün narenciye paketleme fabrikasında işlem gördükten sonra iç piyasaya sürülecek” ifadelerini kullandı.