Etiket: Hamlesi

  • Sanayide yerli üretim hamlesi

    Türkiye’de Hükümet çağrısıyla birçok şirket hangi ürünlerin yerli ve milli olarak üretilebileceği konusunda çalışmalarına devam ediyor. Bazı üreticiler ise yerli üretime çoktan geçti. Trimbox Ceo’su Evren Yurttaş, bir yıldır tüm elektrik tesisatlarında kullanılan ve zorunlu olan parafudr cihazını tamamen yerli ve milli olarak ürettiklerini belirtti.

    İthalata bağımlılığı azaltacak tedbirlerin başında ithal ürünlerin millileştirilmesi bulunuyor. Hükümet tarafından birçok kez sanayicilere ithal edilen ürünler için ’Millileşme’ çağrısı yapılmıştı. Birçok sektör hangi ürünlerin yerli ve milli olarak üretilebileceği konusunda çalışmalarına devam ediyor. Bazı üreticiler ise yerli üretime çoktan geçti. Türkiye’de 10 yıldır elektrik şalt malzemeleri üreten Yurttaş Holding, bu güne kadar yurt dışından ithal edilen ürünleri, piyasa da ortaya çıkan talep üzerine yerli ve milli olarak üretmeye başladı. Trimbox markası ile aşırı gerilim sönümleyici üretimi yapan firma, tüm elektrik tesisatlarında kullanılan ve zorunlu olan parafudr cihazını tamamen yerli ve milli olarak üretiyor.

    Kullanıcıların yerli ürünler hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları için ithal ürünlere yöneldiğini kaydeden Trimbox Ceo’su Evren Yurttaş, “Ülkemizde tüm yapılarda kullanılan elektrik şalt malzemeleri maalesef çok yüksek bedeller ile yurt dışından ithal ediliyor. Kullanıcılar yerli ürün hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları içinde ithal ürüne karşı eğilim gösteriyorlar. Cari açıkta şalt malzeme kalemi yaklaşık olarak 2 milyar dolar seviyelerinde seyrediyor. Biz firma olarak 10 yıldır ülkemizde elektrik tesisatlarında kullanılan ürünler üretiyoruz. 2016 yılında Sanayi Bakanlığı üreticilere, ithal edilen ürünlerin millileştirilmesi konusunda çağrıda bulunmuştu. O dönem Bursa’daki fabrikamızda çalışmalarımızı yaptık, geçen yıl itibari ile de parafudr adı verilen cihazları yerli ve milli olarak üretmeye başladık. Parafudr, bir elektrik tesisatında fazlar üzerinde özellikle yıldırım hadisesinde yaşanması kaçınılmaz olan ani aşırı akımların toprakla kısa devre olmasını sağlayan ürünlerin genel adıdır ve yönetmelik gereği kullanılması da zorunludur” dedi.

    İthal ürün 2 bin 500 TL yerlisi 500 TL

    İthal ürünler ile yerli ürünler arasında ki fiyat farkına dikkat çeken Yurttaş: “Parafudlar yüksek gerilim, orta gerilim ve alçak gerilim sistemleri için ayrı ayrı mevcuttur. Alçak gerilim parafudrlar da kendi arasında B, C ve D sınıfı olmak üzere üçe ayrılır. Fiyatlandırmalarına baktığımızda parafudrların marklarına göre bir tanesinin ortalama 2 bin 500 TL fiyatı bulunuyor. Ancak bazı yapılarda birden fazla sayıda kullanmak gerekiyor ve bu da fiyatın katlanmasına sebep oluyor. İthal parafudrlar da diğer bir konuda bakım maliyetlerinin bulunuyor olması. İthal parafudrlar kartuşlu olduğu için yıllık 500 TL kartuş masrafı bulunuyor. Trimbox markası ile ürettiğimiz yerli parafudru kullanıcılara 500 fiyat ile satışa sunduk ve bakım, kartuş değişim maliyeti de bulunmuyor” şeklinde konuştu.

    Tüm alanlar için tek sınıf parafudr

    İthal edilen tüm parafudrların sınıflandırıldığını ve fiyatının belirlendiğini belirten Evren Yurttaş: “İthal parafudrlarda yapıların durumuna göre keşif yapılıyor ve hangisini kullanmanız gerektiği belirleniyor. B, C ve D sınıflarına göre maliyetiniz 2 bin 500 TL’den neredeyse 15 bin TL seviyelerine kadar çıkabiliyor. Biz üretimimizde B, C ve D sınıfı parafurdları tek bir cihazda topladık. Bu sayede sadece Trimbox’ı kullanarak elektrik tesisatınızı sadece 500 TL bedel ile koruma altına alabiliyorsunuz. Geliştirdiğimiz cihaz parafudr görevini yerine getirdiği gibi aşırı gerilimi sönümler, nötr kopması gibi durumlarda da tam koruma sağlar. Trimbox ani voltaj dalgalanması, aşırı gerilim, trafo patlaması ve yıldırım düşmesi gibi durumlarda tesisatları ve bağlı bulunan cihazları, fabrikalarda kullanılan makinalara da koruma sağlar. Bir de parafudrların en büyük sorunu topraklama ihtiyaçlarının bulunması. Trimbox yerli parafudrlar tesisatla topraklama olmadan da koruma görevini yerine getirir. İthal parafudrların bu özellikleri bulunmuyor” şeklinde konuştu.

  • Putin’den ulusal kalkınma hamlesi

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Başbakan Dimitri Medvedev’in de katıldığı Stratejik Kalkınma ve Ulusal Projeler Konseyi toplantısında Rusya’nın yeni hedeflerini anlattı.

    Kremlin Sarayı’nda gerçekleşen toplantıya Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, bakanlar kurulu üyeleri, bölge valileri ve başta Moskova olmak üzere birçok önemli şehrin belediye başkanları katıldı. Toplantının Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov’un sunumuyla başlamasının ardından Rus lider Vladimir Putin konuşma yaptı. Putin’in konuşmasının ardından toplantıda sosyal, teknoloji, ekonomi, ulaşım, altyapı, ekoloji, kültür, emlak sektörü, çevre ve dijital çağ konuları ele alındı.

    “Kimse uyumasın, her zamankinden daha fazla çalışın”

    Putin’in toplantıda yaptığı konuşma kurulun tüm üyelerine uyarı niteliğinde oldu. Stratejik ve kalkınma konularında görüşlerini dile getiren Putin, tüm konsey üyelerinin daha fazla çalışması gerektiğini söyleyerek, “Ulusal projeler vatandaşlarımızı bir arada tutmak için tasarlandı. Bu projeler ülkemiz tarihinde dönüm noktası. Bu konu hakkında daha önce fikirlerimi aktarmıştım. Hiç kimse görevinde uyumasın, her zamankinden daha fazla çalışsın” dedi.

    “Dünya lideri olmak için atılım yapmalıyız”

    Putin, ulusal projelerin önemine vurgu yaparak, “Önümüzdeki yıllarda ekonomi, altyapı, teknoloji, bilim ve sosyal alanda gerçek bir atılım yapmalıyız. Herşeyden önce Rus vatandaşlarının refahını ve yaşam kalitesini arttırmak için ülkede rekabet gücünü arttırmak, bireylerin kendisini geliştirmesini sağlamak ve Rusya’nın tüm dünyada geleceği belirleyen alanlarda lider olması bizim tarihsel görevimizdir. Bu nedenle şehirlerde ve köylerde okullar, anaokulları, hastaneler, sosyal kurumlar, yollar ve birçok yatırımlar gerçekleşiyor” ifadelerinde bulundu.

    “Savunma ve sanayi üretiminde artış gerekiyor”

    Putin özellikle savunma sanayinin önemine dikkat çekerek, “Dünya sisteminin bir parçası olmamız gerekiyor. Fakat yatırımları ülkeye, paranın ülke içerisinde kullanılması gerekiyor. Bunu için savunma sanayinde üretimi arttırmak ve geliştirmek gerekiyor. Ayrıca sanayi üretimlerimizi arttırmamız gerekiyor. Ulusal projelerin gerçekleşmesi için sanayi ve ticaret bakanlığının AR-GE merkezlerinin geliştirilmesi, bilimsel araştırma ve mühendislik araçlarının alanlarının belirlenmesi için çalışma yapması gerekiyor. Kalkınma bankasının görevi bu projelere finansman sağlamak” şeklinde konuştu.

    Ulusal projelere 28 trilyon ruble kaynak

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, projeler ile ilgili bütçeye değinerek, “6 yıl içinde ulusal projelerin gerçekleşmesi için 28 trilyon ruble kaynak ayrıldığını belirtmek isterim. Bu kaynakları oluşturmak için uzun süre çalıştık. Ulusal projelerin tümünde VEB, Gazprom, Rostec, Rostelecom, Rosneft, Rosatom gibi devlete ait kuruluşlar ve yöneticileri yer alacaktır. Devlete ait kuruluşlar bu projelerin gerçekleşmesi için finansal, teknolojik, bilimsel ve personel katkıları sağlayacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Karacabey’de ‘kültür turizmi’ hamlesi

    Bursa’nın Karacabey ilçesinde kültür turizmi için çalışmalar hızlandı.

    Sahip olduğu birbirinden eşsiz değerlerle adından sıkça söz ettiren Karacabey, yeni değerleri ile bölgenin değil ülkenin de dikkatini çekmeye başarıyor. AK Parti Bursa Milletvekili Efkan Âlâ aile Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan’ın ‘leylek köyü’ Eskikarağaç’ta gerçekleştirdikleri ziyarette, ilçenin kültür turizmi ile gündeme gelmesi için çalışmaların başlayacağı ifade edildi. Belediye Başkanı Özkan, Karacabey’in turizmi her yönüyle ağırlamaya hazır bir şehir olduğunu söyledi.

    Karacabey’in turizmi her yönüyle ağırlamaya hazır bir şehir olduğunu belirten Belediye Başkanı Ali Özkan, “Karacabey Belediyesi olarak bugüne kadar doğa turizmi, sağlık turizmi, eko turizm, kongre turizmi gibi faaliyetlerimiz olmuştu. Kültür turizmi alanında da bakan yardımcımız ve Bursa milletvekilimizin ilgisi ile inşallah yakın zamanda güzel gelişmeler elde edeceğiz. Karacabey yeni değerleri ile bölgenin değil ülkenin dikkatini çekmeye başarıyor” ifadelerini kullandı.

    Başkan Özkan, Karacabey’in geçmişte tarım ve hayvancılığı ile anılan bir şehirken, göreve geldikleri günden bugüne ilçenin marka değerlerini ortaya çıkarıp 3 T olarak özetlenen tarım, teknoloji ve turizm ile alakalı çalışmalara yoğunluk gösterdiklerini ve bu sayede de ilçenin farklı noktalarında cazibe merkezlerinin oluşturulduğunu ifade etti.

  • İzmir’den Japonya’ya ihracat hamlesi

    Japon Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık Bakanlığı yetkilileri ile bir araya gelen İzmir Ticaret Odası Başkanı Özgener, Japonya’ya yapılan mevcut ihracatı artıracaklarını belirtirken, yatırım potansiyelinde de işbirliği kararı alındı.

    Japon Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık Bakanlığı yetkilileri İzmir Ticaret Odası’nı (İZTO) ziyaret ederek İzmir’deki yatırım alanları hakkında bilgi aldı. İzmir Ticaret Odası’nda düzenlenen toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Japonya’ya ihracat yapmaya hazır olduklarını söyledi. İzmir’den Japon’ya 100 milyon dolarlık orkinos balığı ihracatı yapıldığını anlatan Başkan Özgener, “İncir, zeytin, zeytinyağı, süs bitkileri ve süt gibi ürünlerde İzmir, ülkemizde önemli bir model oldu. Buna bağlı olarak da kırsal kalkınmanın anahtarı olan kooperatifleşmede İzmir önemli örnekler sergiledi. Bizim sadece tarımsal ürün üretmemiz yetmiyor. Bu ürünleri katma değeri yüksek ürün haline dönüştürmemiz gerekiyor. Bundan dolayı da buradaki meclis İTO meclis üyelerimiz ve misafirlerimizle birlikte tarım potansiyelini, tarıma dayalı sanayi ile en yüksek seviyeye çıkartmak için çalışıyoruz. Tarımsal üretimde lider olduğumuz ürünler; süt, enginar, kiraz, dış mekan süs bitkisi, kasımpatı. İzmir’de geçirdiğiniz iki gün boyunca bunu daha iyi gözlemleyebilme imkanınız olacak. Zira bölgemizde çok geniş bir yelpazede tarımsal üretim yapılıyor. 2017 yılında tarım ürünleri ihracatımız 2.3 milyar dolara ulaştı. Benzer şekilde İzmir hayvancılıkta da modern tesisleri ile ön plana çıkıyor. 10 binden fazla üyemizin bulunduğu tarım, gıda ve hayvancılık sektörü odamız için özel öneme sahip. Gastronomi açısından bakarsanız İzmir, yöresel ve coğrafi işaretli ürünler bakımından oldukça zengin. Odamızca İzmir’e özgü yiyecekler olan boyoz, kumru, lokma ve şambaliye coğrafi işaret tescili alındı. Gıda ürünlerinde İzmir’in marka kent olması yönünde çalışmalarımız devam etmekte. Festivaller de bunun önemli bir parçası. Her yıl nisan ayında Alaçatı Ot Festivali, Mayıs ayında Enginar Festivali yapılıyor. Kent merkezinde özel alanlarda gastronomi festivalleri düzenleniyor. Aynı zamanda İzmir’de Gastronomi Kongresi’nin dördüncü olacak” dedi.

    Tarıma dayalı 3 sanayi bölgesi

    İzmir’de 3 tane tarıma dayalı ihtisas sanayi bölgesi kurma kararı aldıklarının bilgisini veren Özgener, “Bir tanesi domates ve salatalık üretimi için jeotermal ısıtmalı seracılık organize sanayi bölgesi, bir tanesi süt bitkileri organize sanayi bölgesi, bir tanesi de süt besicilik organize sanayi bölgesi. Buradaki bizi en sevindiren geliştirme ise Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yeni hükümetin kurulmasından sonra 100 günlük eylem planı içerisinde bu 3 projenin de yer almasıdır. Bu konuda tarım bakanlığı ve tarım il müdürlüğü büyük destek veriyor ve çalışmalarımızı yakından takip ediyor. Hükümet ayrıca bu üç yatırımın altyapısı için yüzde 40 hibe veriyor. Yatırımcılar 2 yılı ödemesiz senelik yüzde 3 faiz ile 11 yıl kredi sağlıyor. İzmir’de 8 tane organize sanayi bölgesi kurulması 100 günlük eylem planında olan diğer projelerdir. Toplamda 11 tane organize sanayi bölgesi olacak. Tokyo 2020 olimpiyatları yaklaşıyor. Bizim tarıma dayalı ürünlerde Japonya’nın ihtiyacı olduğu ürünlerin ihracatını yapmaya hazırız” diye konuştu.

    Japonlardan İzmir’e övgü

    Daha önce 12 kez Türkiye’ye geldiğini, İzmir’e ise ikinci defa geldiğini belirten J.A. Tarım Kooperatifleri Kyoto Bölge Birliği Başkanı Nakagawa Yasuhiro, bu ziyaretlerinin ise Japonya Türkiye Büyükelçisinin yönlendirmesi ile yaptıklarını söyledi. Yasuhiro, “Büyükelçimizin tavsiyesi üzerine geldik. Büyükelçi tarım yatırımları yapmak için bizi İzmir’e yönlendirdi. İzmir’deki tarım alanlarını gezdik. Tarım gözüyle İzmir’e baktık ve mükemmel olduğunu gördük. Tarımda çalışan insanlarla bir araya geldik. Tarımda çalışan insanları anlamak için onlar gibi giyindik. Bu derece önemli bir toplantıya kıyafet olarak hazırlıksız geldim. Bundan dolayı çok özür diliyorum” dedi.

    “İzmir, Türkiye’nin en büyük ikinci tarım kenti”

    İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Musa Bakan ise, “İllerin ve bölgelerin coğrafi onumu ve iklimi şüphesiz ki tarımsal potansiyel için en önemli göstergedir. Bu anlamda Türkiye’nin en şanslı illerinden biri olan İzmir, yıllardan beri bu potansiyelini çok doğru bir şekilde değerlendirerek tarımsal üretimin her alanlında söz sahibi hale gelmiştir. Ülkemizin 3’üncü büyük ili olan İzmir metropol bir kent olmasının yanı sıra, tarihi ve turistik dokusuyla da ön plana çıkmaktadır. Bitkisel üretim hayvansa üretim olarak sürekli ilk 5’te yer alan İzmir, yıllık toplam 15 milyar TL’nin üzerinde geliriyle önemli bir tarım kentidir. Bu rakam İzmir’i Türkiye’nin en büyük 2. Tarım kenti durumuna getirmektedir. Kuzey Yarım Küre’nin ilk kiraz hasadını gerçekleştiren İzmir; zeytin, incir, mandalina, silajlık mısır, patates, enginar, hıyar, domates, karpuz ve iç dış mekan süs bitkileri üretim miktarlarıyla ülke genelinde söz sahibidir. Üretilen ürünler hem ham haliyle hem işlenerek yurt içi ve yurt dışı pazarlara servis edilebilir. 2002 yılından bu yana tarım ve orman bakanlığı İzmir’de tarım üretimine 3,1 milyar dolar destek sağlandı” diye konuştu.

  • Bandırma’ya 220 hektarlık dev sanayi hamlesi

    Balıkesir’in Bandırma ilçesinde 220 hektar alan üzerine kurulması planlanan Marmara Ana Metal ve Makine Sanayicileri Organize Sanayi Bölgesi için ilk Müteşebbis Heyeti Toplantısı Kaymakamlık’ta yapıldı.

    Bandırma’nın Bezirci ve Beyköy mahalleleri civarında metal ve makine sanayi kapsamında faaliyet göstermek üzere planlanan Organize Sanayi Bölgesi için ilk müteşebbis heyeti toplantısı Bandırma Kaymakamlığı’nda gerçekleştirildi. Paydaşlardan temsilcilerin yanı sıra iş adamlarının da katıldığı toplantıda 220 hektar alan üzerine kurulacak olan OSB’de ana metal sanayi, fabrikasyon metal ürünleri imalatı, bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı, elektrikli teçhizat imalatı, motorlu kara taşıtı, treyler ve yarı treyler imalatı ile diğer ulaşım araçlarını imalatının gerçekleştirileceği ifade edildi.

    Toplantıda konuşan Bandırma Kaymakamı Günhan Yazar, Marmara Ana Metal ve Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi adı ile kuruluş çalışmaları süren projenin kurucu ortaklarının yüzde 6 pay ile Balıkesir Valiliği, yüzde 12 pay ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, yüzde 6 pay ile Bandırma Belediyesi, yüzde 6 pay ile Balıkesir Sanayi Odası ve yüzde 70 pay ile Marmara Ana Metal ve Makine Sanayicileri Derneği olacağını belirtti.

    Daha sonra konuşan Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza ise, yatırım esnasında çevre ve havanın kirletilmemesine dair kesin tutumları bulunduğunu ifade ederek, bu konuda muazzam dikkat edilmesini istedi. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi adına toplantıya katılan Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Yılmaz Özdemir ise projenin Bandırma’ya ve ülkeye hayırlı olmasını diledi.

    Çay: “Projemizde termik santral yok”

    Marmara Ana Metal ve Makine Sanayicileri Derneği Başkanı Sadettin Çay ise basın mensuplarından gelen bir soru üzerine kurulacak Organize Sanayi Bölgesi’nin enerji ihtiyacının karşılanması için şu anda ve gelecekte herhangi bir termik santral kurma düşüncelerinin olmadığını ifade ederek, “Üretmeden Türkiye’nin gelişmesi, refah ve geleceğimizi inşa etmemiz söz konusu değil. Üreterek büyümeliyiz. Büyürken geleceğimizi inşa etmeliyiz. Bu anlamda güzel bir başlangıç törenine katıldık. İnşallah önümüzdeki günlerde ülkemiz adına güzel semerelerini alacağız. Enerji Bakanlığı bölgedeki ihtiyacımız olan enerji için zaten yatırımlarını yapıyor. Artık öyle bir çağda yaşıyoruz ki, nano teknoloji kullanacağız, dijitalleşeceğiz. Üretirken çevreye ve kendimize yönelik olacağız. Evet havaya, toprağa, suya dikkat edeceğiz ama öncelikle çocuklarımızı, geleceği düşüneceğiz. Biz İMES ile başlayan serüvenimizde Dilovası’nda bir OSB yaptık. En kısa zamanda bir gezi heyetiyle nasıl bir OSB olduğunu da göstermek isteriz sizlere. Şu anda Yalova’da bir başka OSB yapıyoruz. Burasının önemi bizim için ihracatın üssü olabilecek bir nokta olması” dedi.

    Yapılan müteşebbis heyeti toplantısına, Bandırma Kaymakamı Günhan Yazar, Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri Yılmaz Özdemir ve Sabri Külcü, Marmara Ana Metal ve Makine Sanayicileri Derneği Başkanı Sadettin Çay ve yatırımcı işadamları katıldı.