Etiket: Hamilelerde

  • Hamilelerde diş problemlerine dikkat

    Hamilelerde diş problemlerine dikkat

    Diş Hekimi Zuhal Oygur, hamilelik döneminde kadınların mutlaka diş kaybı yaşayacağına dair bir inanç olduğunu ancak bu inancın bilimsel veriler ile desteklenmediğini belirtti.

    Hamilelik esnasında bebeğin ihtiyacı olan kalsiyumu annenin dişlerinden aldığına bu durumunda her hamilelikte bir diş kaybına neden olacağına dair inanış gerçek olmamakla birlikte hamilelikteki değişimlerin diş sağlığını olumsuz yönde etkilediğinin bilindiğini anlatan Diş Hekimi Zuhal Oygur, “Hamileliğin dönemlerine göre diş tedavisi yapılıp yapılmayacağına karar verilir. Bebeğin organlarının geliştiği 1. trimester oldukça önemlidir. Bu dönemde diş tedavisinden kaçınmak gerekir. Ancak apse ya da diş eti iltihabı gibi bir durum söz konusu ise enfeksiyon bebeğin gelişimini olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle hamilenin rutin olarak gittiği jinekolog gözetiminde diş tedavisi yapılabilir. Hamileliğin 3. trimesterinde ise hamilelik yüzünden kişi rahat bir şekilde hareket edemediği için dişçi koltuğunda rahat oturamaz. Bu durumda anne adayı rahatsızlık duyabilir ancak hekim kontrolünde yapılan diş tedavileri için bir sakınca yoktur. Hamilelikte diş tedavisi ile ilgili soru işaretleri olanlar planlı hamilelik öncesinde tam teşekkülü bir diş kontrolü yaptırarak süreci daha rahat geçirebilirler” diye konuştu.

    Hamilelikte Diş Sağlığı Neden Bozulur?

    Hamileliğin vücudun normal dengesinin değiştiği bir dönem olması sebebiyle bu dönemde dişlerin daha kolay çürümesinin mümkün olabileceğini kaydeder Diş Hekimi Zuhal Oygur, “Hamilelikte diş fırçalamanın ve ağız bakımının ihmal edilmesi, bu dönemde çok fazla tatlı ve abur cubur tüketilmesi ve hamileliğe bağlı mide bulantıları ve istifralardan sonra dişlerin fırçalanmaması diş çürüklerinin artmasına neden olabilir. Hamilelik yüzünden anne adaylarının diş etleri normalden daha kolay ve çok kanar. Bu durum hamileleri endişelendirir ve kişi diş fırçalamaktan kaçınmaya başlar. Tüm bu durumlar dişlerin daha kolay zarar görmesine neden olabilir. Hamilelikte Diş Sağlığı İçin Yapılması Gerekenler Hamile kadınların günlük kalsiyum ihtiyacı 1200 mg ile 1500 mg aralığında değişir. Kalsiyumun yeterince alınması için yeşil yapraklı sebze ve süt ürünleri tüketiminin arttırılması gerekir. Gıdalar ile karşılanmayan kalsiyum ihtiyacı bebek tarafından annenin kemiklerinden karşılanır. Özetle bu dönemde anne ağız ve diş bakıma özen gösterirse ve yeterli beslenirse herhangi bir diş sorunu ortaya çıkmaz. Anne ve bebek sağlığının yanı sıra diş sağlığının korunması için de sağlıklı beslenmek önemlidir. Şekerden uzak durmak, kurutulmuş meyve, korkan ya da karamel içerikli şekerlemeler tüketmemek diş sağlığını korumak için alınacak önlemler arasında yer almaktadır.

    Beslenmenin yanı sıra günde dişlerin en az iki kez fırçalanması, diş ipi ve arayüz fırçası kullanımı bu dönemde oldukça önemlidir. Tuzlu su ile gargara yapmak da diş etlerinin rahatlamasını sağlayacağı için bu dönemde düzenli olarak yapılmalıdır.” Şeklinde konuştu.

  • Hamilelerde alerjik rinite ilaçsız tedavi

    Alerjik rinitin hapşırma, burun akıntısı, kaşıntı ve burun tıkanıklığı belirtileriyle kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini dile getiren Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Fırat Demirtaşoğlu, rahatsızlığın özellikle bahar aylarında görüldüğünü belirtti. Hamilelerde de uygulanabilen Rhinolight yöntemi sayesinde ilaç kullanmadan şikayetlerin azaltıldığını vurgulayan Dr. Demirtaşoğlu, her bünyede farklı sonuçların alındığının da altını çizdi.

    Baharın gelişi ile havada artış gösteren çiçek tozları ve polenlerin de alerjide ciddi şekilde etkili olduğunu dile getiren Dr. Demirtaşoğlu, “Alerjik rinit bir burun rahatsızlığı değil bağışıklık sistemi rahatsızlığıdır. Vücudun bazı alerjen maddelere tepki vermesiyle gelişen bu süreç, kişinin solunum sistemini dolayısıyla da nefes alış verişini olumsuz etkiler. Alerjik rinitin kesin tedavisi olmamakla beraber alternatif tedavi yöntemleriyle kişinin şikayetlerini azaltabiliyoruz. Alerjenlerin etkilerini azaltıcı ilaçlar ve Rhinolight ile ışık tedavisi sayesinde hastanın bu dönemi daha rahat geçirmesi sağlanabiliyor. Rhinolight hamilelerde de güvenle uygulanan bir metot” dedi.

  • Hamilelerde botoksa dikkat

    Clostridium botulinum adı verilen bakteri türünden elde edilmiş tıbbi proteine botoks adı verildiğini belirten Estetik Hekimi Dr. Arzu Atalan, hamilelere botoks yaptırmaması konusunda uyarılarda bulundu.

    Dermaklinik Estetik ve Güzellik Merkezinden Medikal Estetik Hekimi Dr.Arzu Atalan, “Önceleri göz hastalıklarının tedavilerinde kullanılan bu protein, kırışıklıkları gidermek için uzun zamandır güvenli biçimde kullanılmaktadır. Kırışıklıları giderme için cerrahi olmayan, kozmetik olarak kabul edilen bir yöntemdir” dedi.

    Botoksun genellikle yüzde, özellikle kaş aralarında oluşan kırışıklıklarda, boyun, göz çevresinde görülen orta ve derin kırışıklıklarda uygulanmakta olduğunu kaydeden Atalan, “Bayanların uygulamayı tercih etmesinin nedenlerinden biri de kaşların kaldırılması içindir. Uygulamanın ardından 72 saat içinde görsel açıdan kendini gösterir. Bir iki hafta içinde etkisini tam olarak göstermektedir. Botoks maddesi terleme ile atılmaktadır. Terlemelerde azar azar kaybolan madde, ortalama olarak 8 aylık bir süreçte yok olmaktadır. Yüz bölgesinde uygulama ortalama 15 dakika sürerken etkisi 6 ay boyunca sürmektedir” ifadelerini kullandı.

    Botoks kimlere yapılmaz?

    Atalan, “Tedavi görenlerin bir kısmında da biraz süren baş ağrısı görülmektedir ama ilginç olan kısmı migren ve baş ağrısı tedavilerinde botoks kullanılmaktadır. Tecrübesiz uygulamalar sonucunda göz kapağı sarkması gibi sorunlar görülebilir. Genel olarak herkese uygulanabilir ama hamile olanlar ve kas hastalıkları olanlar botoks işlemi yaptırmamalıdır” şeklinde konuştu.

  • Bitki Çayı Tüketimi Hamilelerde Düşüğe Neden Oluyor

    Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, bitki çayı tüketiminin hamileliğin ilk 3 ayında düşüğe, son 3 ayında ise erken doğuma neden olabileceğini belirterek uyarılarda bulundu.

    Özellikle kış aylarında çokça tüketilen bitki çaylarının hamilelerde düşüğe ve erken doğuma neden olduğu bildirildi. Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, günümüzde bitki çaylarının tüketimi fazlasıyla arttığını söyledi. Siyah klasik çaya alternatif olarak, sağlık açısından oldukça faydalı olması nedeniyle bitki çaylarının daha fazla tercih edildiğini kaydeden Doç. Dr. Çoksüer, özellikle soğuk havalarda soğuk algınlığı için tüketimin daha da arttığını dile getirdi. Doç. Dr. Çoksüer, “Ancak bazı bitki çayları faydalarının yanı sıra belli durumlarda zararlı etkiler de gösterebiliyor. Bitki çayları, baş ağrısından depresyona kadar aşağı yukarı her sağlık sorunu için tüketildiği biliniyor. Fakat yapılan araştırmalarda bitki çaylarının gebelik döneminde tüketilmesinin masum olmadığı yönündedir. Birçok gebe kadın bilinçsiz bir şekilde bilmeden bitki çaylarını tüketmektedir. Fakat gebelik döneminde anne adayı tükettiği besinlere karşı dikkatli olmalı ve seçici davranmalıdır. Her bitkisel çay içilmemeli, bitkisel çayların içindeki maddeler bilinmelidir. Aksi durumda bitkisel çayların içerisinde bulunan maddeler bebeğe zarar verebilir” dedi.

    “BİTKİ ÇAYLARI RAHİM KASILMALARINI ARTTIRIYOR”

    Bitki çaylarının sıkça tüketildiğinde düşük yapma riskini, gebelikte kanama riskini ve rahim kasılmalarını artırarak erken doğum yapma riskini ortaya çıkardığını aktaran Doç. Dr. Çoksüer, şu ifadeleri kullandı:

    “Folikasit seviyesini olumsuz yönde etkileyebileceği tespit edildiğinden hamile bayanların yeşil çay tüketiminden uzak durmaları tavsiye edilir. Yine bebek emziren bayanlar için içerisindeki kafein miktarından bebeğin uyku düzeninin bozulabileceği söylenerek yeşil çayı fazla tüketmemeleri önerilmektedir. Hamile kadınlar özellikle hamileliğin ilk 3 aylık döneminde çok dikkatli olunmalıdır. İlk üç aylık dönem düşük tehdidinin fazla olduğu bir dönemdir. Anne adayları bitki çayı kullanımı konusunda mutlaka doktora danışmalıdır. Hamilelik oldukça riskli bir süreçtir. Bu yüzden anne adayı rastgele alınmış bitki çaylarını tüketmemelidir. Alınan bitki çaylarının içinde olan maddeler mutlaka bilinmeli ve doğru dozda tüketilmelidir. Özellikte sık sık düşük tehdidi ile karşılaşan bayanlar tükettikleri bitki ve bitki çaylarına dikkat etmelidir. Bazı bitki çayları rahimde kasılmalara neden olmakta ve düşük tehdidini arttırmaktadır. Önemli olan dozunu ayarlamak ve aşırı şekilde tüketmemektir. Kekik, safran, ısırgan, kimyon, tarçın, sinameki gibi bitkiler ve çayları hamilelikte tüketilmemesi gerekir. Hamilelikte kalsiyum dengesini sağlamak için bol süt içmelisiniz. Ayrıca, meyve suları ve günde 2.5 litre su içmek şart. Çok seviyorsanız ve yeşil çaydan vazgeçemem diyorsanız günde bir fincandan fazla tüketmemek gerekir. Hamilelik döneminde bitkisel çaylara masum gözüyle bakmak yerine bitkisel çayları kullanmadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır.”