Etiket: Halini

  • Bakan Albayrak: “Bir sene önce dolara güvenenlerin şimdiki halini sormak lazım”

    Bakan Albayrak: “Bir sene önce dolara güvenenlerin şimdiki halini sormak lazım”

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kurda sağlanan istikrar sonrası bir sene önce dolara güvenenlerin şimdiki halini merak ettiğini ifade ederek, “Bugün yine aynı şekilde dolara güvenenlerin halini seneye bir daha konuşacağız. Hiç merak etmeyin Türk Lirası’na güvenenler bu istikrarlı süreci yaşayacak” dedi.

    Bir dizi gezi ve ziyarette bulunmak üzere Erzurum’a gelen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Erzurum İş Dünyası Buluşması’na katıldı.

    Erzurum’da iş adamlarına seslenen Albayrak, Türkiye’nin son dönemdeki ekonomik saldırılarla başa çıktığını ifade ederek, “Her gün iki ilimiz olmakla birlikte illerimizi ziyaret ediyoruz. Burada hakikaten istiyoruz ki iş dünyamızla sizlerle oturup konuşalım ve sizleri dinleyelim. Gittiğimiz illerde ülkemizin ekonomisine yönelik sizlerin önerilerini alalım. Türkiye’nin değişimi özelinde özellikle gündemdeki meselelerinizin yanında ülkemizin ekonomisine dair öneri alalım. Bu değişim dönüşümün faydalarını sizlerle paylaşalım. Malumunuz ülkemiz ekonominin her alanında büyük bir potansiyele sahip bir ülke. Son 17 yılda bu potansiyeli zaman zaman harekete geçirsek de ülkemizin karşı karşıya kaldığı sınamalarla bu süreçler dönem dönem kesintiye uğradı. Son 6 yıldır Gezi’yle başlayan olaylar, darbe girişimi, terör olaylarıyla Türkiye fiili bir savaş altında bıraktı. Özellikle son dönemdeki tüm bu ekonomik saldırılar da dahil olmak üzere tüm bu saldırmalarla başa çıktı. Artık yeni bir dönem Türkiye ekonomisini harekete geçirme zamanı. Türkiye’nin potansiyelini bir daha kesintiye uğramayacak şekilde harekete geçirmeye çalışacağız. Erzurum, bizim bir ve beraber olduğumuz zaman kenetlendiğimiz zaman neler yapabileceğimizi en iyi bilen kentlerden birisi. Büyük ve güçlü Türkiye ideali için omuz omuza kilitleniyoruz. Erzurum ekonomisini geliştirmek için valimiz ve milletvekillerimiz ile konuştuk. Yeni sanayi bölgesi ve Tekstilkent ile ilgili biz hepsine destek vermenin taahhüdünü veriyoruz. Destek ve para bizden yeter ki siz bunları bitirin” şeklinde konuştu.

    Bakan Albayrak, tüm detaylar göz önünde bulundurulduğunda yılı yüzde 12 enflasyon rakamının altında kapatacaklarını belirterek “Ülkemiz açısında önemli verimli gelişmelerin olduğu haftayı geride bıraktık. Çeyreklik bazda pozitif büyümeden sonra yıllık bazda da pozitif büyümeye geçtik. 2019 yılı için felaket senaryoları vardı. Bütün bunları yanıltacak şekilde çalışıyoruz. Ekonomimiz yılın üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,95 oranında büyüme kaydetti. Son dört çeyrekte negatif olan toplam iş talebinin büyümeye katkısı üçüncü çeyrekte yeniden pozitife dönmüş oldu ve yüzde 1.1’lik pozitife katkı vermiş oldu. Son üç çeyrektir yine negatif olan sanayi sektörünün katkısı yine üçüncü çeyrekte yine pozitife dönerek 0,3 oranında pozitif bir ivme yakaladı. 2019 yılı son çeyreğine ilişkin öncü göstergelere baktığınız da ekonomik aktivite de ki toparlanma eğiliminin daha da artarak ilerlediğini görüyoruz. Mevsimsellikten arındırılırmış endeksler şunu gösteriyor ki dördüncü çeyrekte bizim yüzde 5’i yakalayacağımızı gösteriyor. Tüm bunun yanında ekonomik güven endeksleri yüzde 81,9’ken 84,6’ya çıktı. Kasım ayı itibariyle yüzde 91,3 seviyesine çıktı. Yine ikinci çeyrekte 46,7’deydi piyano endeksi. Üçüncü çeyrekte 48.2, Kasım’da 48.5’e, şimdi ise yüzde 50’lik kritik eşiği aşma seviyesine geldi. Tüm bunlar sadece son çeyrekte daha da ileri taşıdığımızda yılı yüzde 1 seviyesine çıkarmaya çalışıyoruz. Kaynakları verimli şekilde kullanarak bu ivmenin artmasını bekliyoruz. Pazartesi günü açıklanan büyüme rakamlarından sonra Salı günü enflasyon rakamları açıklandı. Enflasyonda beklentilerimize paralel olarak Kasım ayında hafif baz etkisi yükselmesini de gördük. Eylül ayı itibari ile koyduğumuz yüzde 12’lik enflasyon hedefinin çok daha rahat şekilde geçekleşeceği noktada Kasım ayı 10.55 seviyesini gördü. Geçen yılın aynı ayına göre 11 puanlık bir düşüşü gördük. TÜFE yüzde 40 seviyelerindeydi yüzde 4 seviyesine geriledi. Enflasyondaki düşüş 3-5 aya kadar faizlerdeki iyileşmenin aşağıya nasıl indiğini görüyoruz. Tüketici fiyatlarında üretici fiyatlarında tüm bu fiyatlar üzerindeki baskılar yavaş yavaş dinmeye başladı bu da maliyetleri ciddi şekilde rahatlatıyor. Bunların yanında kurda sağlanan istikrar var. Bir sene önce dolara güvenenlerin şimdiki halini sormak lazım. Bugün yine aynı şekilde dolara güvenenlerin halini seneye bir daha konuşacağız. Hiç merak etmeyin Türk Lirası’na güvenenler bu istikrarlı süreci yaşayacak. Tüm detayları göz önüne aldığımızda yılı yüzde 12 enflasyon seviyesinin altında kapatacağımızı düşünüyorum” dedi.

    Bakan Albayrak Erzurum’daki programının ardından Ağrı’da iş adamları ile bir araya gelecek.

  • Sarılmak ruh halini düzeltiyor

    Sarılmak ruh halini düzeltiyor

    Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, sarılmanın ruh halini düzelttiğini söyledi.

    Son dönemlerde insanlarda mutluluk ve güven ile ilgili tıbbi araştırmaların yoğunlaştığını anlatan Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, “Yalnızlığın, bireyselliğin ön planda olduğu günümüzde neden mutlu değiliz ve neyi eksik yapıyoruzu açıklamak gerekliliği doğmuştur. Bilim, bu duyguları sağlayan hormon olarak OKSİTOSİN’i işaret etmiştir. Peki, nedir bu Oksitosin? Bu hormon esasen beyinde üretilen bir hormondur. En çok üremeyle ilişkilidir. Doğum ve doğum sonrasında yüksek miktarda salınır. Ancak diğer dönemlerde de kadın ve erkekte beyinden salgılanmaktadır. Doğumdan sonra annelik davranışını sağlayan bir hormondur. Diğer zamanlarda ise güven, eşler arasında bağlılık, aşk, sosyalleşme, karşı tarafı anlama ve endişelerin yatışmasını sağlamaktadır. Eksikliğinde kendini beğenme, güvensizlik, toplumdan uzaklaşma, psikolojik rahatsızlıklar, yalan eğilimi artmaktadır” diye konuştu.

    Günlük hayatta Oksitosin salgılanmasını artıran en kolay yöntemin sarılmak olduğunu ifade eden Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, “Yorgunluk, yoğunluk, günlük stresler, yalnızlık, güvensizlik, kavgalar, çatışmalar, birbirine zaman ayırmama, ekonomik sorunlar gibi nedenlerle sarılmayı unutmuşuz gibi görünüyor” dedi.

    Yrd.Doç.Dr.Rıdvan Üney, “Sarılırsak, kucaklaşırsak ve birbirimize dokunursak Oksitosin hormonu salgılanır” diyerek bu denli kolay bir yöntemle Oksitosinin bize 20 ilginç fayda sağladığını belirtti.

    Üney, şunları söyledi; “En kolay mutluluk sağlama yoludur. Güvende hissederiz. Hayatla daha kolay baş ederiz. Güven veririz. Arkadaşımızın, eşimizin, çocuğumuzun kendisini daha güvende hissetmesini sağlarız. Onların kendine güvenlerini artırırız. İletişimimiz daha iyi olur, karşımızdakini anlamak ya da anlaşılmamız kolaylaşır. Endişelerimiz azalır. Karşımızdakinin endişelerini yatıştırırız. Daha sosyal oluruz. Toplum içinde kendimizi daha rahat hissederiz. Daha az gergin oluruz. Stresle daha rahat baş ederiz. Rahat uyuruz ve daha iyi hislerle uyanırız. Yeni güne daha hazır başlarız. Yakınlarımızı karşı daha koruyucu oluruz. Daha şefkatli oluruz. Rahat hissederiz. Arkadaşımıza eşimize çocuğumuza bağlılığımız artar. Sadakati artırır. İlişkilerimizi daha samimi ve yalandan uzak yaşamamızı sağlar. Hamileliğin daha rahat geçmesini sağlar. Annenin doğum sonu depresyonunu engeller, lohusalık dönemini rahat geçirmesini sağlar. Süt gelişini kolaylaştırır. Eşimizle yaşadığımız cinsellik daha kaliteli olur. Eşimizi daha çekici bulmamızı sağlar. İlişkilerimizde bizi kavga, çatışma ve tartışmalardan korur. Âşık olmanızı, aşkı korumanızı sağlar. Aşk acısını hafifletir.

    Belki de çağımızın en büyük sorunu depresyona karşı koruyucudur. En basit, en kalıcı ve en kolay şekilde günlük yaşam stresleriyle baş etmemizi sağlar. Uzun, yorucu psikolojik/psikiyatrik tedavi sürelerini kısaltır.”

  • Adıyaman’da acı en tatlı halini aldı

    Etsiz çiğ köftenin tescilini alan Adıyaman’da Çiğ Köfte Festivali düzenlendi.

    Bu yıl ilki düzenlenen Çiğ Köfte Festivali renkli görüntülere sahne oldu. Festivalde çiğ köfte leğeninin başına geçerek çiğ köfte yoğuran Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, yoğurduğu köfteleri protokol üyelerine ve gazetecilere ikram etti. Harfhane grubu ise birbirinden güzel türküler seslendirdi. Konser eşliğinde yoğrulan çiğ köfteler daha sonra davetlilere ikram edildi. Festivalin açılışında konuşan Vali Nurullah Naci Kalkancı, dünya çapında Adıyaman’ın etsiz çiğ köftesinin yayılmasına katkı sağlayanlara teşekkür ederek, “Coğrafi işaret olarak tescillenmesi çok önemlidir. Adıyaman Ticaret Odasının girişimleri ve siyasilerimizin destekleriyle bu başarıldı. Adıyaman’ın dünyada tanıtılmasına ciddi katkıdan bulunan bir üründür” dedi.

    AK Parti Milletvekili Ahmet Aydın ise çiğ köftenin muhabbete vesile olduğunu belirterek, “Çiğ köfte birliğe, beraberliğe delalettir. Eskiden beri bir evde özellikle köylerde, mahallelerde, cemaat odalarında bir çiğ köfte varsa bilin ki o bölge halkı bir ve beraberdir, bölge halkı koyu bir muhabbettedir. Bu çiğ köfteyi inşallah Adıyaman’dan dalga dalga bu tür festivallerle yayacağız. Çiğ köftenin coğrafi işaretini almak çokta kolay olmadı. Biraz zorlu ama aslına döndü. Doğduğu topraklardan yeniden yürümeye başlayacak. Yanı başımızda Şanlıurfa etli çiğ köftenin tescilini aldı. Çiğ köfte kardeşliğimizin de pekişmesine vesile olur inşallah. Burada şehirler arası bir rekabet yok. Ama şu da bir gerçek ki çiğ köfteyi ticarete kazandıran, dünyaya tanıtan ve 30 binin üzerinde şubesiyle sektörün yüzde 85’ini oluşturan Adıyaman’dır” diye konuştu.

    Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu da festivalin geç kalınmış bir festival olduğunu belirterek, festivalin uluslararası boyutlara taşınmasını temenni etti.

    AK Parti Adıyaman Milletvekili İbrahim Halil Fırat ise, festivali düzenleyen Kutlu’ya teşekkür ederek, “Türkiye’de 30 binin üzerinde olan çiğ köfte sektörümüz var. Çiğ köftemizin ne kadar iyi olduğunu belirtmek adına bu festivallerin devamının geleceğini düşünüyorum” dedi.

    Etsiz Çiğköfteciler Derneği (ÇİĞDER) Başkanı Sait Aybak, Adıyamanlılar olarak çiğ köfteyi sanayi, sektör ve markalaştırdıklarını söyledi. Şu an itibariyle bakıldığında Türkiye’de ortalama 30 bin çiğ köfte satış noktasının bulunduğunu aktaran Aybak, “Tüm il, ilçe, belde ve köylerde çiğ köfte satış noktalarına rastlamak mümkündür. 100 binleri aşan istihdam sağlıyoruz. Hem sanayi sektörüne özellikle de tarım sektörüne çok büyük katkılarımız bulunuyor. Çiğ köfte sektörünün yüzde 85’i Adıyamanlılardır. Tartışma konusu çiğ köfteyi biz Çiğköfteciler Derneği olarak etsiz çiğ köftenin tescilini Adıyaman’a kazandırdık. Çiğ köfteyi üretirken bakanlığımızın bizimle ilgili çıkarmış olduğu genelgeye göre üretimlerimizi yapıyoruz. Sağlıklı nesillerin yetişmesi için katkı sunuyoruz” şeklinde konuştu.

    CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, Adıyaman için bugünün tarihi bir gün olduğunu belirterek, “Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu’nun önderliğinde bugün çiğ köfte tarihte doğduğu topraklara yeniden döndü. Özellikle etsiz çiğ köfte Adıyaman adına coğrafi tescillenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Tabii bu topraklarda çiğ köfte binlerce yıllık bir geçmişe sahip. Çiğ köfte sektöründeki bütün çalışanlara Adıyaman’ı Türkiye ve dünyaya tanıttıkları için teşekkür ediyorum” dedi.

    Adıyaman Hısn-ı Mansur Kalesi girişinde düzenlenen etkinlikle başlayan festivali Adıyaman Belediyesi ve Adıyaman Çiğköfteciler Derneği tarafından Adıyaman Valiliği işbirliği ile düzenleniyor. Etkinlik kapsamında çeşitli konserler, yarışmalar ve etkinlikler 3 gün boyunca sürecek.

    Festivalin açılış programına Adıyaman Valisi Nurullah Naci Kalkancı, Milletvekilleri Ahmet Aydın, İbrahim Halil Fırat, Abdurrahman Tutdere, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, çeşitli kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

  • Op. Dr. Aydın: “Olumsuz etkileri ortadan kaldırmak içinde estetik cerrahi operasyonlar artık bir gereklilik halini aldı diyebiliriz”

    Estetiğin sadece medya camiasını ilgilendiren değil toplumsal bir konu haline geldiğini belirten Rekontrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ufuk Aydın, “Olumsuz etkileri ortadan kaldırmak içinde estetik cerrahi operasyonlar artık bir gereklilik halini aldı diyebiliriz” dedi.

    Estetik ameliyatların genel vücut sağlığına destek verici olumlu etkileri olduğuna dikkat çeken Plastik Rekontrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ufuk Aydın, “Estetik denildiği zaman pek çok kişinin aklına sadece daha güzel bir görünüm için yapılan ameliyatlar geliyor. Oysaki günümüzde estetik operasyonların temelinde artık sadece estetik güzellik kaygısı yatmadığını görüyoruz. Estetik anlamda mevcut bazı vücut deformasyonları çoğu zaman günlük yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Bu olumsuz etkileri ortadan kaldırmak içinde estetik cerrahi operasyonlar artık bir gereklilik halini aldı diyebiliriz” şeklinde konuştu.

    Hayat kalitesini olumsuz etkileyen deformasyonlara yapılacak müdahaleler ile kişinin yaşadığı sorunların ortadan kaldırılabileceğini kaydeden Op. Dr. Aydın, “Görüntüsünden de hoşnut olmadığınız aynı zamanda nefes kontrolünü zorlayan, horlamalara ve tıkanmalara neden olan bir burun, yaşanan sırt ve omuz ağrıları, meme altındaki pişik gibi cilt sorunlarına sebebiyet veren büyük göğüsler, göz kapaklarında torbalanma ve torbalanmaya bağlı düşme ile kişinin görme açısının daralması sayılabilecek önemli yaşamsal estetik gerekçeleri olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

  • Yoğun kar yağışı, sebze meyve halini de etkiledi

    İstanbul’da oldukça etkili olan kar yağışı sebze meyve halini de etkiledi. Birçok pazarcı, pazara çıkamayınca sebze ve meyveler, hal esnafının elinde kaldı. Pazarcıların pazara çıkamaması ise fırsatçılara yaradı.

    İstanbul’da oldukça etkili olan dört günlük kar yağışı, hayatı birçok yönden olumsuz şekilde etkiledi. Yoğun kar yağışından en çok etkilenenlerden biri de pazarcılar oldu. İstanbul’da birçok ilçede özellikle ara sokakların kapanması ve araçların çıkamaması nedeniyle pazarcılar pazara çıkamadı, birçok ürün ise hal esnafının elinde kaldı.

    Halde bütün dükkanların tıka basa mal dolu olduğunu belirten İstanbul Bayrampaşa Sebze Meyve Hali ve Bostan Komisyoncuları Dernek Başkan Yardımcısı Muhittin Baran, “Alıcılar hale giremediğinden dolayı elimizdeki ürünleri pazarlayamıyoruz. Mevsimsel olarak 4-5 gündür yoğun bir kar temposu yaşandığını biliyoruz. Üretim bölgelerinde, üretim örtü altı ve seralarda ciddi anlamda, kızarmada veya domatesin kızarmasında, ürünlerin yetişmesinde sıkıntılar oldu. Ancak İstanbul Bayrampaşa Hali’nde İstanbul’a 3 gün yetecek kadar meyve sebze var. Yeşillik diye adlandırdığımız ve tencere ürünlerinde hale yüzde 40’lık bir giriş söz konusu oldu. Önceki günlere göre yüzde 60’lık bir azalma var. Fiyat artışı olmasına rağmen bu ürünlerde talep çok fazla diyebiliriz. Ancak en büyük sıkıntı Pazarcı esnafının ve marketçilerin hale gelememesidir” diye konuştu.

    Yaş meyve sebzenin arz talep ürünü olduğunu da sözlerine ekleyen Baran, “Talep olmadan arz olursa fiyatlar düşer. Şuanda da tüketicinin talebi var ama alıcılar toptan pazarlardan veya hallerden ürün alıp pazarlama noktasında handikap yaşadığı için buradaki fırsatçılarda çok fahiş fiyatlarla tüketiciye ürün pazarlıyorlar. Geçen haftadan 3 liraya alınan ürünü bugün 8 liraya nihai tüketiciye pazarlamaya çalışıyorlar. Burada tamamen bir fırsatçılık söz konusu” dedi.

    Pazarcı esnafı hale gelmediği için malların halcilerin elinde kaldığını belirten esnaf Murat Açar, “Herhangi bir satış işlemi olmuyor. Satış işlemi olmayınca da otomatik olarak burada düşüşler oluyor. Şuanda dehşet bir şekilde mal ağırlığı var ve fiyatlarda da geri çekilme var. Kardan dolayı 50’şer kuruş gerilemeler oldu. Buda kardan dolayı kimsenin dışarı çıkıp alışveriş yapmamasından kaynaklanıyor. Normalde bu şartlarda mal olmaması gerekiyor. Fiyatlar gerilemeye başladı ancak bir hafta sonra fiyatların tam tersine yükselme ihtimali var” dedi.