Etiket: Hala

  • Deprem şehitleri Gölcük’te anıldı… “19 yıl değil, 39 yıl geçse de bu hacı hala yüreğimizde tazedir”

    Marmara depreminin 19. yıl dönümünde, depremin merkez üssü olan Gölcük’te hayatını kaybedenler deprem şehitleri anıtı önünde düzenlenen etkinlikle anıldı. Vatandaşlar o gece yaşadıklarını anlattı.

    Depremin büyük yıkıma yol açtığı Gölcük Kavaklı sahilinde, depremin 19. yıl dönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Depremin meydana geldiği an olan 03.02’de vatandaşlar, büyük kayıpların yaşandığı Kavaklı sahilindeki deprem şehitleri anıtı önünde toplandılar. Anma törenlerine Gölcük Kaymakamı Mustafa Altıntaş, Gölcük Belediye Başkan Yardımcısı Levent Değirmeci ve vatandaşlar katıldı. Sahili dolduran vatandaşlar, o gece yaşamını yitirenler için dualar ederek, Körfez sularına karanfil attılar.

    Anma töreninde konuşan ve depremin Gölcük halkını hazırlıksız yakaladığını dile getiren Gölcük Kaymakamı Mustafa Altıntaş, “Bölgemizde Marmara ve Gölcük Depremi ismi ile asrın depremi olarak adlandırılıyor. Aslında bu felaketten çıkarmamız gereken ders; sağlam yapılar, farkındalık ve eğitim çalışmalarının sürdürülmesidir. Bu hususta bölgemizde güzel çalışmalar yapılıyor. İnsanlar da yaptıkları yapılarla üstlerine düşen her türlü fedakarlığı yerine getirmesi gerekir. Bundan sonraki çalışmalarımız da insanların fedakarlıklarının arttırılmasına yönelik olacak. Ben depremde kaybettiğimiz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine baş sağlığı diliyorum” dedi.

    Oğlunu göçük altında kaybettiğini ve 4 yıl sonra cansız bedenini bulduğunu ifade eden Emine Cebeci, 19 yıldır acısının dinmediğini dile getirerek, “19 yıl oldu ama bizim için dün olmuş gibi. Yaşadığımız asrın felaketiydi. Allah bir daha yaşatmasın. Oğlumla beraber enkaz altında kaldık. Oğlum benden daha iyiydi. Ama 1 sene hastanede tedavi gördüm ama sonra oğlumu kaybettim. 4 sene oğlumu bulabilmek için mahkemelerde dolaştım. Mezarları açtırdım. 4 yıl sonra oğlumun yerini buldum. Hala inanamıyorum. Çok zor, çünkü kayıplarını arıyorsun. Hala kayıp olanlarımız var. Ben bir anneyim 19 yıl değil, 39 yıl geçse de bu hacı hala yüreğimizde tazedir” diye konuştu.

    Anma törenine katılan depremzedelerden Ufuk Koçak ise o gece nasıl enkaz altından kurtulduklarını anlayamadıklarını dile getirerek, “Deprem hepimizin hayatının bir fayı olarak gelip geçti. Aslında sonrasında ne yaptığımız çok önemlidir. O günden bu güne sürekli bir problem konuşuluyor. Aslında problemlerin konuşulmasının yerine çözümlerin konuşulması gerekiyor. Çözüm odaklı çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Artık çözüm odaklı olunması gerekiyor. BU 19 yıllık travma gibi insanların başına çeşitli olaylar gelebiliyor. Bu travmaları nasıl atlatacağız, hayata kaldığımız yerden nasıl devam edeceğimiz önemlidir. 19 senedir hala enkaz altında olan insanlar var. Aslında bu günden sonra tek konuşacağız şey; ney yapacağımızdır. O gecenin bir tarifi yoktur hiçbir zaman. Herkesin yaşadığı şey. Esas önemli olan şey hayata nasıl baktığımızdır” şeklinde konuştu.

    Konuşmaların ardından anma törenine katılanlar deprem şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunda bulundular. Katılımcılar daha sonra Deprem Şehitleri Anıtına çelenk bırakarak Körfez denizine ölenler için karanfil attılar.

  • Görüntüler yanılttı, Yusuf hala kayıp

    Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde, 6 gün önce kaybolan Yusuf’la ilgili önceki gün ortaya çıkan görüntüler ailede hayal kırıklığına neden oldu. Görüntülerdeki kişinin Yusuf olmadığını kesin bir şekilde ortaya koyan aile, arama çalışmaların tekrardan başlatılmasını istedi.

    Silvan ilçesine bağlı Çatakköprü Mahallesi’nde çobanlık yapan 15 yaşındaki Yusuf Yılmaz, 1 Temmuz’da sabahın erken saatlerinde hayvan otlatmak için evden çıkmış, Yusuf’tan bu tarihten itibaren haber alınamamıştı. Yapılan arama çalışmalarının ardından Yusuf’un geçtiğimiz gün İstanbul’da görüldüğü belirtilmiş, aileye gönderilen görüntülerdeki kişinin oğulları olup olmadığının yetkililere bildirilmesi istenmişti. Görüntüleri izleyen aile, yüzünün net olmamasına rağmen hal ve hareketleri ile yürüyüşün Yusuf’u andırdığını belirterek, görüntülerdeki kişinin oğulları olabileceğini belirtmişti. Yusuf’un İstanbul’da canlı olabileceğini düşünen aile, bugün kendilerine iletilen ikinci net fotoğrafla yıkıldı. Yusuf’un ailesi, görüntülerdeki kişinin kesin olarak Yusuf olmadığına kanaat getirdi.

    Aile arama çalışmalarının başlatılmasını istiyor

    Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Yusuf’un babası Mehmet Şah Yılmaz, ilkin gönderilen görüntülerin kendilerini çok fazla yanılttığını söyledi. Baba Yılmaz, “Biz görüntülerdeki kişinin o olduğunu düşündük ama bugün yeni biri fotoğraf geldi ve kesin olarak Yusuf’un olmadığına karara verdik. Fotoğraf ve görüntü aynı kişiye ait ama bu kişi bizim Yusuf’umuz değil. Aramalar durdu, İstanbul’a kilitlendi herkes. İstanbul’da veya burada olup olmadığımızı bilmiyoruz. Bizim ricamız, herkes devreye girsin. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz, arama çalışmalarına tekrar başlansın. Çocuk yok ortada, kayboldu. Ortadan nasıl kayboldu onu bilemiyoruz. Biz İstanbul’daki görüntüyü gördük ve çok sevindik, ama sevincimiz kursağımızda kaldı. Çok üzgünüz, arama çalışmalarına tekrar başlansın, çocuğumu istiyorum” dedi.

    “Kaçırılmış olabilir, komşum dahil herkesten şüpheleniyorum”

    Yusuf’un ağabeyi Bünyamin Yılmaz ise, ilk görüntülerde hal ve hareketlerin, yürüyüşün Yusuf’u andırdığını söyledi. Ağabey Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Yüzünden şüpheliydik zaten, bugün gelen görüntülerde yüzü net göründü onun olmadığına kesin bir şekilde kanaat getirdik. Resimlerde net bir şekilde görülüyor. Bugün bizim için hayal kırıklığı oldu. Bugünden itibaren arama çalışmalarının aralıksız devam etmesini istiyorum. Tüm yetkililere sesleniyorum, sesimizi duysunlar, ellerinden gelen her şeyi yapsınlar. Çaresiz, perişan durumdayız. Kaçırılmış olma ihtimali var. Husumetlimiz yok, düşmanımız yok ama, kim kaçırdıysa kardeşimi bıraksınlar. Perişan haldeyiz. Yanı başımızda, gözümüzün önünde de olabilir. Her yere bakılmasını istiyoruz, köye, ahırlara, televizyonlarda gördük çocukları öldürenlerin kapı komşusu olduğu ortaya çıktı. Ben burada herkesten şüpheleniyorum, ailemden kapı komşumdan herkesten şüpheleniyorum ve çalışmaların bir an önce başlatılmasını istiyorum. Devletimiz elinden geleni yapsın.”

  • “Türkiye’deki şirketler başarıya çok yakın ancak dijitalleşme için hala yol alınmalı”

    Kolay İK’nın 2017’de yaptığı analize göre, Türkiye’deki şirketler başarıya çok yakın ancak dijitalleşme için hala yol alınması gerekiyor.

    Personel yönetim yazılımı Kolay İK, Türkiye’deki şirketlerin insan kaynakları (İK) ve personel yönetimi alanındaki yetkinliklerini ölçebilmesi için bir uygulama oluşturdu. İlki geçen yıl gerçekleştirilen ve 553 şirketin verilerinden yola çıkılarak sonuçları elde edilen çalışmaya göre, Türkiye’deki şirketler İK uygulamalarında genel olarak başarılı olmaya çok yakın. İK ve personel yönetimi süreçlerinin dijitalleşmesi konusunda ise halen kat edilmesi gereken önemli bir mesafe bulunuyor. Kolay İK, şirketlerin 2018 yılı ’İnsan Kaynakları Performans Haritası’ uygulamasını da 7 Mayıs’da başlattı. ikraporu.com adresinde ücretsiz olarak kullanıma sunulan bir analiz aracı üzerinden; işe alımdan iç iletişime, özlük dosyalarından şirket içi eğitimlere, performans yönetiminden bordrolamaya kadar pek çok soruyu soruluyor ve şirketlerin kendi süreçleri konusunda kısa bir rapor almalarına olanak sağlanıyor.

    Kolay İK’nın geçen yılki analizini uygulayan şirketlerin yüzde 77’sini, 250’ye kadar çalışanı bulunan KOBİ’ler oluşturdu. Şirketlerin yarısı 0-12 yaş aralığında yer alıyor ki Türkiye’de ortalama şirket ömrü 12 yıl. Çalışanlarının yarısı, en az 2 yıl süreyle şirkette görev alanların oranı ise yüzde 41. Şirketlerin yüzde 35’inin İK yöneticisi bulunmuyor. Bu şirketlerde İK süreçleri, yüzde oranında şirket sahibi ya da genel müdür tarafından takip ediliyor. İK yöneticisi bulunan şirketlerde, rapor edilen kişi yüzde 84 oranında şirket sahibi ya da genel müdür. Şirketlerin yüzde 42’sinin İK kadrosu var, bunların yüzde 33’ü 1-5 kişilik ekiplerden oluşuyor.

    Rapora göre, şirketlerin yaklaşık yüzde 30’u, işe alımda çalışanlarının referansına başvuruyor. Danışmanlık firmalarıyla çalışanların oranı ise yüzde 12. Şirketlerin yüzde 39’unda bordrolama için kurum dışından hizmet alınıyor. Şirketlerin yalnızca yarısı performans değerlendirmesi yapıyor. Her 10 şirketten 3’ünde çalışanlar eğitim programlarına katılmıyor. yüzde 32’si yılda 1 kez, yüzde 39’u ise yılda 3 kez eğitimlere katılıyor. Her 10 şirketten 5’i, çalışanlarına yönelik iletişim çalışmaları yapıyor. Bunların 4’ü kurum dışından profesyonel destek alıyor.

  • Sani Şener: “Gelişmekte olan pazarlar hala ikinci sanayi devriminde”

    TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, gelişmekte olan pazarların hala ikinci sanayi devriminde olduğunu söyledi.

    Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde, moderatörlüğünü Alternatif Bank Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Kaaan Gür’ün yaptığı panelde, geleceğin lider ve organizasyonlarının nasıl olması gerektiği konuşuldu.

    EY Parthenon Birleşik Krallık Başkanı Philip Dunne, “Gelecekte de şimdi olduğu gibi yetenek ve deneyim geçerli olmaya devam edecek. Ama gelecekte lider, karar alırken sadece deneyimine değil büyük veriye bakacak. Hatta strateji, veri odaklı olarak şekillendirecek” dedi.

    “Gelişmekte olan pazarlar hala ikinci sanayi devrinde”

    Panelde konuşan TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener, tarihte ne zaman bilimle zanaat birleşirse, bunu başaran medeniyetlerin büyük sıçrama yaptığına değindi. Şener, “Uçak icat edildikten sonra 50 milyon yolcuya ulaşması 66 yıl aldı, televizyonun 50 milyon eve girmesi 22 yıl aldı, internet ise 50 milyon kullanıcıya 4 yılda ulaştı. Sanayi bu kadar hızlı. Ancak bugün dünyanın yüzde 58’inde internet yok. Gelişmekte olan pazarlar hala ikinci sanayi devrinde. Hala bütün sanayi devrimleri devam ediyor” diye konuştu.

  • Mak: “Aladağ yurt yangınından hala ders alınmadı”

    Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Adana Şube Başkanı Mehmet Mak, Galleria İş Merkezi’nde çıkan yangının ardından yaptığı açıklamada, Aladağ yurt yangınından ders çıkarılmadığını söyledi.

    Mak, Adana’daki Galleria İş Merkez’inde çıkan yangının ardından olay yerini inceleyen Mehmet Mak, “Bu yangın gösteriyor ki; Aladağ’daki yangından hiçbir şekilde ders alınmamıştır. Ülkemizde denetimler niteliksiz ve yetersiz bir şekilde devam ettiği sürece; elektriksel arızalar yangınlara, dolayısıyla can ve mal kayıplarına tehdit oluşturmaya ne yazık ki devam edecektir” dedi.

    Yurt, okul, otel, sinema, tiyatro, hastane, lokanta, lokal, iş yeri, açık ve kapalı spor tesisleri, eğitim ve dinlenme tesisi gibi kamuya açık binaların, konutlar, fabrikalar, kamu kurumları ve benzeri tüm yapıların risk unsuru taşıdığını kaydeden Mak, şunları söyledi:

    “Can ve mal güvenliği açısından kamusal içerikli bir denetimin sağlanması zorunlu olan kuvvetli akım tesislerinin, tesiste çalışanlar, üçüncü kişiler ve bizzat tesisin kendisi açısından güvenli bir şekilde çalıştırılması amacıyla tesis sahiplerine yetkili bir mühendis bulundurma zorunluluğu getirilmiştir. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin 60. maddesinde, ‘Tüm yüksek gerilimli kuvvetli akım tesislerinde teknik konulardan sorumlu elektrik mühendisi olmalıdır’ hükmü bulunmakta ve işletme sorumlusu mühendisin görevleri şu şekilde açıklanmaktadır; ‘Bu mühendisin iş güvenliği ve iş emniyeti açısından sorumluluğu, tesiste uyulması gereken iş güvenliği yöntemlerini tespit etmek, emniyetli bir işletme için uyulması gerekli kuralları belirlemek ve gerekli araç gereçleri tespit ederek söz konusu kurallara uyulması yönünde denetlemeler yapmaktır.’ Bu kamusal görevin yerine getirilip getirilmediğinin, ilgili bütün kurum ve kuruluşlar ile bu kamusal görevi üstlenen mühendislerin bağlı olduğu kuruluş olarak Odamız tarafından gözetilmesi ve denetlenmesi zorunludur.”

    “Yükümlülükler bellidir”

    Hazırlanan Elektrik Yüksek Gerilim Tesisleri İşletme Sorumluluğu Yönetmeliği’nin 18.03.2004 tarihinde 25406 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini ifade eden Mak, “Bu yönetmelikte; Elektrik Yüksek Gerilim Tesisleri İşletme Sorumluluğu Koşulları, İşletme Sorumlusunun Yükümlülükleri, İşletme Sahibinin Yükümlülükleri ve Elektrik Mühendisleri Odası’nın Yükümlülükleri açıkça belirtilmiştir. Konuya verdiğimiz önemden dolayı, işletme sorumluluğu eğitimlerini yaygın olarak düzenlenmekte, kuvvetli akım tesislerinde alınması gerekli güvenlik önlemleri, ilk yardım kuralları ve mühendislerin hukuki sorumlulukları gibi konularda üyelerin bilgilerinin artması ve bilinçlenmeleri sağlanmaktadır. Periyodik test-ölçüm-kontrol ve bakımların yapılması, elektrik tesislerinin denetlenmesi gibi önlemler risklerin tespiti ve minimize edilmesi; insan sağlığı, kamu yararı ve güvenliği için son derece önemlidir. Yetkilileri, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik gibi ilgili tüm yasa ve yönetmeliklere uygun hareket etmeye davet ediyoruz” şeklinde konuştu.