Etiket: hac

  • Osmanlı dönemindeki hac yolculuğunu anlatan sergi

    Gaziantep’te Osmanlı döneminde hac yolculuğunu anlatan “Haremeyn, Hac, Mukaddese Yolculuk” isimli sergi açıldı.

    Gaziantep ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri işbirliğinde Osmanlı döneminde hac yolculuğunu anlatan “Haremeyn, Hac Mukaddese Yolculuk” adlı sergi açıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü koleksiyon ve arşivlerinden alınan Kur’an-ı Kerim, Kabe örtüsü, harita, kartpostal, belge, berat, fotoğraf ve çeşitli objelerin yanı sıra Hz. Muhammed’in sakal-ı şerifinin yer aldığı serginin açılışında konuşan Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, hayırlı olmasını dilediği sergide ecdadın 200 yıl önce hac vazifesini yaparken yaşadığı zorlukları gösteren eserlerin yer aldığını ifade etti. Vali Yerlikaya, “Biz bugün 3,4 saatte hacca giderken eskiden bu yolculuk neredeyse 9 ay sürüyormuş. Ne zorluklar çekiliyor, bu zorluklara rağmen yolculuk büyük bir hasret ile yapılıyormuş. Bu nedenle ben de sizler gibi çok heyecanlıyım” dedi.

    Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise çok mutlu ve heyecanlı olduğunu ifade ederek, “Hac ibadeti İslam’ın beş şartından biridir. Bu ibadetin ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. 200 yıl önce nasıl gidiliyordu, bu zorluklar neydi. O günkü koşullarda yapılan yolculuğun izlerini bu sergide bulabileceğiz. Bu sergiyi Peygamber Efendimizin sakalını da görerek tamamlayacağız” diye konuştu.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürü Ramazan Minder de Ramazan ayında Yenikapı’da sergininin açıldığını hatırlatarak, sergiden çok olumlu tepkiler aldıklarını ifade etti. Sergi koordinatörü Erkan Doğanay ise, yaklaşık 200 yıl önce hac yolcuğunu anlatan tarihi zorlu yolculuğun çeşitli obje ve malzemelerle sergilendiğini vurguladı.

    Topkapı Müzeler Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sabri Küçükaşçı’nın da katıldığı sergide bulunan Kabe örtüsü, yazma eser, harita, kartpostal, belge, berat, fotoğraf ve çeşitli objeler ve Hz. Peygamberin sakal-ı şerifleri görenleri duygulandırdı. Sergi 30 Kasım’a kadar gezilebilecek.

  • Sağlık Bakanı Demircan hac yolcusu

    Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gideceğini açıkladı.

    Amasya’nın Taşova ilçesinde kaymakamlık ziyaretinde habercilerin sorusu üzerine hac ibadetini yerine getirmek üzere yarın Suudi Arabistan’a hareket edeceğini anlatan Sağlık Bakanı Demircan, “Bu sene hac vesilesiyle daha önceden bakanlık görevi verilmeden önce müracaatımızı yapmıştık. Bakanlık görevi üzerine o yüzden kısalttık süreyi. Allah nasip ederse kısa bir hac ziyareti yapacağız” dedi.

    Amasya Valisi Dr. Osman Varol ve Taşova Kaymakamı Kudret Kurnaz’dan bilgiler aldıktan sonra Kurban Bayramı öncesi acemi kasaplara seslenen Bakan Demircan, “Acemi kasaplar ellerine bıçak almasınlar. En büyük tavsiyem o. Bu işin şakası yok. Bıçak kesici bir alet. Allah korusun. Kendilerine de zarar veriyorlar” diye konuştu.

    “Sağlık turizminde Türkiye 5 milyar dolar yıllık gelir getirme düzeyine geldi”

    AK Parti Amasya Milletvekili Haluk İpek, Amasya Belediye Başkanı Cafer Özdemir, AK Parti İl Başkanı Mehmet Ünek ve Taşova Belediye Başkanı Bayram Öztürk ile birlikte katıldığı AK Parti Taşova İlçe Kongresi’nde konuşan Demircan, şu anda sağlık turizminde Türkiye’nin 5 milyar dolar yıllık gelir getirme düzeyine geldiğini ve bunu 25 milyar dolara çıkarmanın peşinde olduklarını vurgulayarak, “Biz Türkiye’de sağlık hizmetinin kalitesini artırmak için üzerimize düşeni yapıyoruz. İşte bu koruyucu sağlıktan sonra tedavi edici sağlık hizmeti ki hastaneler geliyor. Bu konuda Türkiye yeni bir döneme giriyor. Yeni dönem şehir hastaneler. Bunlar fevkalade mükemmel kuruluşlar. Elbette bölgeler hesap edilerek bu şehir hastanelerimiz kuruluyor. Bunların da standardı dünya standardının üzerinde. Ortalamanın çok çok üzerinde. Böyle güzel mekanlara bizim halkımız her şeyi en güzeline layık. Halkımızın hizmetine sunuyoruz. Yetmez, buradan artan imkanı bölgemizdeki gönül coğrafyamızdaki ve bütün dünyadaki insanların hizmetine sunacağız. İşte sağlık turizmi bu amaçla canlanacak. Şu anda mesela kardeş Pakistan’dan karaciğer nakli için hastalar Türkiye’ye geliyor. Malatya’daki üniversitemizde karaciğer nakli yapıp gidiyor. Onlar donörü yani vericisiyle birlikte geliyorlar. Burada karaciğer alınıyor vericiden ihtiyacı olan hastaya takılıyor. Türkiye artık bu noktada” şeklinde konuştu.

  • Ankara’dan ilk hac kafilesi dualarla uğurlandı

    Ankara’da ilk hac kafilesi Esenboğa Havalimanı’ndan dualarla kutsal topraklara uğurlandı.

    Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen 2017 yılı hac organizasyonu kapsamında kutsal topraklara gidecek olan ilk hacı kafilesi Esenboğa Havaalanı’nda düzenlenen programla uğurlandı. Hacı adaylarını uğurlama programı Kocatepe Camii İmam Hatibi Mehmet Atıcı’nın Kur’an-ı Kerim okumasıyla başladı. Ankara Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu, programda yaptığı konuşmada, “145 bin hacı adayımızdan bu sene Ankara’dan 5 bin 900 hacıyı uğurlayabiliyoruz. Cenab-ı Allah sizlere nasip ettiği gibi gidemeyen bütün hacılarımıza da gitmeyi nasip eylesin inşallah. Yolculukların en güzeline çıktığınız bu mekanda bugün sizleri uğurladığımız gibi sağlam bir şekilde mebrur bir hac yaparak ülkemize, vatanımıza, ailelerinize, evlatlarınıza dönebilmeyi Cenab-ı Allah nasip ve müesser eylesin” şeklinde konuştu.

    Suudi Arabistan Büyükelçiliği Müsteşarı Abdullah Elğamidiy ise, Suudi Arabistan Krallığı’nın Mekke ve Medine’de çok büyük projelere imza attığını belirterek, bu projelerin hepsinin hac ve umre ibadeti için gelen tüm insanlara, Müslümanlara gerekli kolaylıkların sağlanması için yapıldığını ifade etti. Elğamidiy, “Hac ibadeti sırasında Mekke’de Harem-i Şerif’te 2 milyondan fazla insan hac ibadetini yaparak tavaf yapmaktadır. Bu hizmetler bu çerçevede bütün hacı adaylarına sunulmaktadır” dedi.

    Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yavuz Ünal da hacı adaylarına tavsiyelerde bulunarak şöyle konuştu:

    “İmtihanı olmayan, içerisinde sınaması olmayan bir süreç değil bu. Her halükarda niyet ettiniz, devletimizin Diyanet İşleri Başkanlığının size sunduğu bütün imkanlarla beraber bir takım olumsuzluklarla karşılaşılması kaçınılmazdır. Bu ibadetin doğasında vardır. Bu bir yolculuktur. Mutlaka bir takım olumsuzluklar olacaktır. Burada sizden beklenen şey sabretmektir. Bu bir turistik seyahat değil. Gittiğiniz yer turistik bir yer değil, Allah’ın evinde, Allah’ın misafirleriyle beraber olacaksınız. Eğer Allah’ın misafirlerine, Allah’ın sembollerine bu noktada saygısızlıkta bulunursanız bu Allah’a yapılmış saygısızlık demektir. Bu nedenle öncelikle burada elinize, dilinize, bütün azalarına hakim olacağınıza kendinize söz verin. Diğer milletlerden, devletlerden gelen bütün hacılara karşı olabildiğince birincisi misafire karşı olan hürmeti, ikincisi ise bu milletin temsilcisi olarak orta bulunduğunuzu bilmek zorundasınız. Hacı olmanın bugün sadece ilk adımını atıyorsunuz. Aslında hacı olmak bundan sonra verdiğiniz sınavlarla mümkün olacak. Eğer sabır gösterirseniz, dilinize, gözünüze, elinize, ayağınıza saygıyı lütfetmeyi becerebilirsiniz, kardeşinizle itişip kakışmak yerine onu önceler, ona hürmet ederseniz emin olun işleriniz çok daha kolay olacaktır. Birilerinin duasını almaya çalışmaya çalışın, bedduasını değil. Özellikle tavaf halinde itişip kakışarak, onu bunu iterek bir an önce yaptığınızda elinize ne geçecek. Büyük bir imtihanın başındasınız. İnşallah bu imtihanı başarıyla verin ve buradan gittiğiniz heyecanla geriye döner, bundan sonraki hayatınızda da orada edindiğiniz ruh halini sürdürme kararlılığıyla geriye dönersiniz. Dualarınıza başkasını katarsanız veya başkalarının duasının arasına girebilirseniz Rabbim dualarınızı kabul eyler.”

    Esenboğa Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ne gelen hacı adaylarını Ankara Vali Yardımcısı Murat Soylu, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yavuz Ünal, Suudi Arabistan Büyükelçiliği Müsteşarı Abdullah Elğamidiy, Ankara Müftüsü Mehmet Sönmezoğlu uğurladı.

    “Şehit yakınları ve gazilerin kontenjanından gitmeyi Cenab-ı Rabbim nasip eyledi”

    Havaalanında hacı adayları ve onları yolcu etmeye gelen yakınları heyecanla bekledi. Hacı adayları sevinç gözyaşları arasında yakınlarıyla vedalaşarak Medine’ye doğru yola çıktı. Bu yıl da şehit yakınlarına, gazi ve gazi ailelerine kontenjan ayrıldı. Bu sene 4 bin 403 gazi ve şehit yakını Diyanet İşleri Başkanlığı organizesinde hacca gidecek.

    Hacca giden 15 Temmuz darbe girişimi esnasında gazi olan Ömer Lütfü Peker, “Diyanet İşleri Başkanlığı bir karar almış, gazi ve şehit yakınlarını kuraya tabi olmadan başvurmuş olmak kaydıyla hacca gidebilecekleri söylenince biz tabi bir anda çok sevindik. Ben, eşim ve büyük oğlum var. Oğlum da yaralanmıştı. Biz Genelkurmay’ın önündeydik o gece. Ona da kısmet oldu. Üçümüz birlikte gidiyoruz. Hac olayı bir çağrılma diye hep söylenirdi. Doğrusu bunun gerçek olduğunu, hak olduğunu bizzat yaşayarak gördük. Rabbimiz dilediği zaman çağırdığı zaman bir anda oluyor bu iş. Haccı gönülden aşkla isteyenler hiç üzülmesinler. Rabbim bir anda açıveriyor. Ümitle talep etsinler” diye konuştu.

    Eşiyle birlikte hacca giden 15 Temmuz gazisi Mevlüt Kandemir ise şunları kaydetti:

    “2011 yılında hacca gitmek üzere yazıldım. Son çekilişte kurada çıkmadı. Şehit yakınları ve gazilerin kontenjanından gitmeyi Cenab-ı Rabbim nasip eyledi. Bu şekilde gidiyoruz. Duygularım anlatılacak gibi değil. Çok sevinçliyim, huzurluyum, mutluyum. 52 yaşındayım. 45 yaşındayken yazılmıştım. 7 yıl oldu çıkmadı, gazilikten nasip oldu. 15 Temmuz’da Sabiha Gökçen Havaalanı’nın giriş noktasını tırımla kapattım. Askerler geldi taradılar. Aracımda 30’dan fazla kurşun vardı. Kafamda, yüz kısımlarımda ufak hasarlar oldu. Allah bir daha ülkemize 15 Temmuz gibi darbe girişimlerini göstermesin. Tüm ümmeti Muhammedin hepsine dualarımızı edeceğiz.”

    Eşi Gülcan Kandemir de çok mutlu olduğunu söyleyerek, 7 yıldır beklediklerini anlattı.

    “Tüm Müslümanlara, İslam alemine huzur, barış, mutluluk getirmesini dileyeceğiz”

    Adnan Koçyiğit ise çok büyük bir coşku ve heyecan içerisinde olduğunu belirterek, “Sevgililerin en güzeline kavuşmak için gidiyoruz. Allah’ın evine gidiyoruz. Allah’ın misafiri olacağız inşallah. Allah isteyen herkese nasip etsin. Orada dualar edeceğiz. Dünya üzerindeki, yeryüzü üzerindeki tüm Müslümanlara, İslam alemine huzur, barış, mutluluk getirmesini dileyeceğiz. Kardeşlik isteyeceğiz. 8 yıldır bekliyoruz. Çok şükür çıktı. Daha önce umre yapmıştım ama oranın tadına doyum olmuyor. Orada sürekli kalsak bir gün buraya gelsek yine özlüyoruz orayı” ifadelerini kullandı.

    Ankara Mamak’ta oturan 75 yaşındaki Havva Seymen de, “65 yaşında hacca yazıldım. Ankara Mamak’ta oturuyorum. Bu sene Allah nasip etti. Sağlıkla sıhhatle görevimi yapmayı nasip etsin Allah. Bu sene de sevinç ağıdıyla ağlıyorum. Dünürümle gidiyorum” dedi.

    Seymen’in dünürü Emine Helvacı ise çok mutlu ve heyecanlı olduğunu, 9 senedir hacca gitmeyi beklediğini ifade etti.

    Mamak’ta oturan 66 yaşındaki Hüseyin Yıldırım da 10 seneden beri hacca gitmeyi beklediğini kaydederek, “Bu sene Allah nasip etti bana. Sevinçliyim. Tek başıma gidiyorum. Hanımımla kayıt olmuştum. Hanımım vefat etti. Peygamber Efendimizi ziyaret edeceğiz. Dua edeceğim çokça” şeklinde konuştu.

  • Osmaniye’den İlk Hac Kafilesi yola çıktı

    Hac ibadetinin yerine getirecek Osmaniye’den 36 kişi, İmamı Azam Camisinde düzenlenen törenin ardından kutsal topraklara uğurlandı.

    İmamı Azam Camisi’nde düzenlenen Düziçi, Kadirli, Toprakkale, Hasanbeyli, Bahçe, Sumbas ilçelerinden gelen hacı adayları ile yakınları katıldı.

    İlahilerin okunduğu uğurlama töreninde kafilede yer alan hacı adayı Döne Güzel, 8 yıldır hac ibadetini yerine getirmeyi beklediğini belirterek, ” çok sevinçliyim Allah bugünleri bizlere nasip oldu. Allah herkes nasip bana nasip ettiği gibi. İnşallah hac görevimizi en iyi şekilde yerine getirmeye gayret edeceğiz. Müslüman alemi için vatanımız için milletimiz için bol bol dua edeceğiz” dedi.

    Babasını hacca yollayan Mustafa Türk 10 yıldır bu günü beklediğini belirterek, “Babamı hacca yolladık. Allah’a şükürler olsun ki 10 yıl sonra bu günü görmek nasip oldu. İnşallah hayırlısıyla hac ibadetini yerine getirip dönecek” diye konuştu.

    Hacı adayları İmamı Azam Camisi’nde düzenlenen uğurlama töreninin ardından yakınları ile vedalaşarak kutsal topraklara gitmek için otobüslerle Adana Havaalanına hareket etti.

  • Hac için atla yollara düşen Polonyalı seyyah Kütahya’da mola verdi

    Polonya’dan iki atı ile birlikte hac ibadeti için Kudüs’e yolculuk eden seyyah Kristan Banjamin Bergier, Kütahya’nın Emet ilçesine geldi.

    Polonya’dan iki atı ile birlikte hac ibadeti için Kudüs’e giden ve yaklaşık sekiz aydır yollarda olan 32 yaşındaki seyyah Kristan Banjamin Bergier, Emet ilçesinde dinlenmek için mola verdi. Geçtiğimiz aralık ayında yola çıkan Bergier, Slovakya, Macaristan, Almanya, Bulgaristan ve Yunanistan’dan geçerek Türkiye’ye ulaştı. 15 Haziran tarihinde İpsala Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yapan seyyah Bergier, Kütahya’nın Emet ilçesine ulaştı. Emet’te emniyet güçleri tarafından karşılanan Bergier’e yemek ikram edilirken, atlarının ihtiyaçları da giderildi.

    “Yolculuk esnasında baba olduğumu öğrendim”

    Yaptığı ilginç yolculuk hakkında konuşan seyyah Kristan Banjamin Bergier, Katolik olduğunu ve hac için Kudüs’e gitmek için yola çıktığını ifade etti. Yolculuğa çıktığında eşinin hamile olduğunu söyleyen Bergier, “Evliyim, biri üç yaşında, diğeri de üç aylık çocuklarım var. Ben yola çıktığımda ise eşim beş aylık hamile idi. Ben Bulgaristan’a ulaştığımda eşimin doğum haberini aldım. Bir kızım olmuş, bu haberi kutsal yolculuk esnasında öğrendiğim için daha da mutlu oldum. Müslümanlarda olduğu gibi hac görevi bizim için de çok önemli kutsal görevdir. Allah’ın yolunda kendimi bulmak ve iç dünyamla hesaplaşmak için böyle bir karar aldım. Yaklaşık 8 ay önce Polonya’da başlayan maceram bugün Emet ilçesinde devam ediyor. Burada belli bir süre dinlendikten sonra Konya-Hatay hattı üzerinden Suriye’ye geçmek istiyorum. Eğer Suriye’den giriş yapmama izin verilmezse İran veya Lübnan üzerinden Kudüs’e ulaşmaya çalışacağım. Her şey planlandığı gibi gitmiyor. Yolda atımın biri hastalandığı için 1 hafta konaklamak zorunda kaldım. Şuana kadar 4 bin kilometre yol yaptım. Bu yolculuğum daha ne kadar sürecek bilmiyorum ama Kudüs’e ulaşmadan geri dönmeye niyetim yok” dedi.

    “Türk emniyeti çok misafirperver”

    Türkiye’de çok iyi karşılandığını belirten seyyah Bergier, “Birçok ülkede polisler bu kadar yardımcı olmaz. Emet’te Türk polislerimiz bana çok yardımcı oldular. Yemek, konaklama, atlarımın bakımı. Kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Türkiye’de hiçbir sorun yaşamadım. Oldukça da güzel geçen bir seyahat yapıyorum” diye konuştu.

    Gabro ve Yaburo isimli atlarının birini binek, diğerini yük taşımak için kullanan Bergier, yollarda daha çok pirinçten çorba ve pilav yaparak karnını doyurduğunu söyledi. Seyyah, yolculuk sorunsuz devam ederse 2018 yılı ocak ayında Kudüs’e ulaşacak.