Etiket: Habercilik

  • GAÜN’de habercilik sektöründe kadın gazetecilerin durumu konulu konferans

    Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İletişim ve Medya Topluluğu tarafından hazırlanıp, konuşmacılığını Prof. Dr. Çiler Dursun’un yaptığı ’Habercilik Sektöründe Kadın Gazetecilerin Durumu konulu konferansı düzenlendi.

    GAÜN İletişim Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen etkinlikte konuşan Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiler Dursun kadın gazetecilerin yaşadığı sıkıntılara değindi. Prof. Dr. Dursun, “Türkiye’de yaklaşık 25 yıldır yapılmamış olan bir çalışmayı gerçekleştirdik. Türkiye’deki kadın gazetecilerin televizyon, gazete ve internet haber sektöründe çalışma koşullarını ve ayakta kalma koşullarının mesleğe yönelik bakış açılarını karşılaştırmalı olarak saha çalışmalarımızla analizi yapıldı. Kadın gazetecilerin çalışma koşulları zor. Kadın gazeteciler sektör içerisinde istihdam açısından çok güvencesiz koşullarda çalıştıkları gibi aynı zamanda en çabuk gözden çıkarılan, erkek gazetecililerle karşılaştırıldığında istihdam açısından sıkıntılı olan bir kesimi temsil ediyor ve çok düşük ücretlerle çalışıyorlar. Kadın gazeteciler aile yaşantısını ayakta tutmak ve idare etmek gibi sorumluluklarından dolayı mesleğin içerisinde çok daha ikincil konumlarda istihdam edildiklerini gördüm. Kariyer açısından daha iddialı habercilik yapabilecekleri alanlarla geçmekle ilgili bir motivasyonlarının daha düşük olduğunu sahada gözetledim. Bu sorunların aşınması için neler yapılabilir, kurumsal düzeylerde hem de gazetecilerin kişisel olarak yapabilecekleri bir kılavuz hazırlayarak derli toplu hale getirip ve medya kuruluşlarına sunacağız” diye konuştu.

    Konferansa GAÜN İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Emine Şahin, Fakülte Radyo Televizyon ve Sinema bölüm Başkanı Doç. Dr. Emre Köksalan, Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mesut Yücebaş, Doç. Dr. Gökhan Gökgöz ve çok sayıda öğrenci katıldı.

  • Teoride Değil Pratikte Habercilik

    iha.com.tr’nin Yayın Yönetmeni Dursun Kabaktepe, gazeteci adaylarının okulda aldıkları teorik bilgilerin çoğu zaman yeterli olmadığını söyledi.

    Teknolojinin gelişmesiyle, enformasyonun hızla aktığı bir ortamda internet haberciliğinin önemini vurgulamak isteyen Plato Meslek Yüksekokulu “İnternet Gazeteciliği Söyleşisi” düzenledi.

    Plato Meslek Yüksekokulu Balat Kampüsü’nde gerçekleştirilen etkinliğin konuğu iha.com.tr’nin Yayın Yönetmeni Dursun Kabaktepe’ydi. Öğrencileri internet haberciliği konusunda bilgilendiren Kabaktepe, onların merakla duymak istedikleri konular hakkında da bilgi verdi.

    Yapılan bu çalışmanın içinde bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirtip, öğrencilere internet haberciliğini, dünden bugüne gelişimini, dünya bazında kıyaslanmasını, internet haberciliği denildiğinde akılda ne canlandığını, nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Kabaktepe, “Özellikle bugün sosyal medya, SEO, gündem haberciliği konularına değinerek onların sadece günlük takip ettikleri sitelerin trafiklerinin, çalışma prensiplerinin nasıl ilerlediği bilgisini verdik. Benim için de güzel bir ortam olmuş oldu. Çünkü gençlerle bir araya geldiğimizde onların merakla duymak istedikleri konuları anlatabilme, akıllarında ki soruları cevaplama noktasında fikir edinebilme imkânım olmuş oldu” dedi.

    “OKULDA ALDIKLARI TEORİK BİLGİLER ÇOĞU ZAMAN YETERLİ OLMUYOR”

    İnternet haberciliği yapmak isteyen öğrencilere tavsiyelerde bulunan Kabaktepe, “Bu işi yapmak isteyen gençlerimiz sadece okuldaki bilgileri ile sınırlı kalmasınlar. Okulun yanında bu mesleği öğrenebilmek için bir kurumda çalışmalılar. Çünkü okulda aldıkları teorik bilgiler çoğu zaman yeterli olmuyor. Bizim ajansımıza da çalışmaya gelen arkadaşlarımız oluyor. Onlara fotoğraf ve video düzenleme programlarını, internet haber sitelerinin editör panelinde çalışma prensiplerini öğretiyoruz. Okulları bitirmeden önce staj yaparak işi öğrenmeleri, sonradan bu işe başlayan kişilerden ayrılmaları konusunda kendi avantajlarına olacaktır” ifadelerini kullandı.

    “YÜKSELEN TRENDİ YAKALAMAYA ÇALIŞIYORUZ”

    “İnternet gazeteciliği dersini burada teorik olarak öğrencilerimize aktarıyoruz ama sektördeki yerini de görmek istedik” diyen Plato Meslek Yüksekokulu Basım ve Yayın Teknolojileri Programı Başkanı Öğr. Gör. Timur Osman Gezer, “Bu yüzden iha.com.tr’nin yayın yönetmeni Dursun Kabaktepe’yi bugün misafir ettik. Hem bize sektördeki deneyimlerini aktardı, hem de internet haberciliğinin püf noktalarından bahsetti. Buradaki asıl amacımız internet haberciliğinin, geleneksel medya üzerinde yükselen trendini öğrencilere aktarmak ve derslerdeki teorik bilgileri pratik konularla desteklemek. İnternet haberciliği konusunda yükselen trendi yakalamaya çalışıyoruz. O yüzden öğrencilerimizin daha çok internet haber sitelerindeki çoklu yapıyı yani işin yazı, fotoğraf, video tarafını yakalamalarını istiyoruz” dedi.

  • Bir Habercilik İlkesi: Barıştan Yana Taraf Olmak

    Demokratik ülkelerde dördüncü kuvvet olarak adlandırılan medya, özellikle şiddet ve terör olaylarının artış yaşadığı ülkemizde şu dönemde daha da önemli bir hal aldı. Konunun önemine değinen Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, “Gazeteci barıştan yana olmalıdır” dedi.

    Şiddet ve terör olayları maalesef ülkemizin bir gerçeği durumunda. Türk medyasının da içinde bulunduğu bu ortamda barış gazeteciliği yapmanın önemini Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş anlattı.

    Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleştirdiğimiz röportajımızda barış gazeteciliği yapmanın önündeki engellere değinen Prof. Dr. Sevda Alankuş, “Barış gazeteciliği yapmanın önünde çok fazla engel var. Özellikle medyanın siyasal iktidarla ilişkileri, ekonomik yapısı ve sahiplik ilişkileri bu konuda önemli bir rol oynuyor. Ancak bu bildiğimiz şeyleri tekrarlamak yerine, yapılan araştırmalar doğrultusunda barış gazeteciliğinin önündeki engellerden bir tanesinin gazetecilerin kendi yargıları, kendi zihin yapıları, gazetecilik mesleğine atfetmiş oldukları şeyler olduğunu söylemeliyim. Örneğin ’Gazeteci objektif olmalıdır’ anlayışını öyle yorumluyorlar ki, gazeteci barıştan yana bir tavır alırsa objektiflik ilkesine aykırı davranmış gibi hissediyor. Oysa objektiflik gerekçesiyle barışı savunmamak kabul edilebilir bir şey değil. Barıştan yana olmak demek, insan yaşamından yana olmak demektir. Gazetecinin de barıştan yana olması objektifliğe aykırı değildir. Barıştan yana taraf olmak demektir” ifadelerini kullandı.

    “DEMOKRASİ İÇİN BARIŞA İHTİYAÇ VAR”

    Yaşanan olaylardan sonra savaş gazeteciliğinin arttığını belirten Prof. Dr. Alankuş, “Türkiye’de genel olarak basın organlarının savaş gazeteciliği yaptığını söylememiz mümkün. Enformasyonun bu kadar çoğalarak üzerimize aktığı ve habere erişimin daha fazla arttığı bir dönemde, savaş gazeteciliği insanları daha da olumsuz etkiliyor. Aslında şiddet ve terör her zaman kapıda ve büyük bir şiddet sarmalının içindeyiz. Ancak barış gazeteciliğini tercih etme duyarlılığını medyada göremiyoruz. Oysaki dünyada barış gazeteciliğinin gerekliliği çok tartışılıyor. Birçok ülkede bunun nasıl yapıldığına dair güzel örnekler var. Türkiye’de ise bırakın barıştan yana konuşmanın güçleşmiş olmasını, gazetecinin tarafsız olması adına, savaştan yana taraflılığı örten ya da aslında bizatihi savaşı çare gören bir gazetecilik refleksi ile karşılaşıyoruz. Oysa, sürdürülebilir bir demokrasi için barışa ihtiyaç var. İnsan yaşamı için ve insanın yaratıcılığının harekete geçirilebilmesi için barışa ihtiyaç var. Türk medyası bu konuda her zaman kötü bir sınav vermişti. Ancak şimdi daha da kötüsü söz konusu çünkü, bırakın barış gazeteciliğini, iyi gazetecilik bile bir dert olmaktan çıktı” diye konuştu.

    “BARIŞ GAZETECİLİĞİ BİREYSEL BİR TERCİH, ETİK VE POLİTİK BİR SORUNDUR”

    Barış gazeteciliğinin Türkiye’deki gazetecilerin gündemine gelmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Alankuş, “Gelecek için barış ve demokrasiden başka şansımız yok. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, tam da bizim gibi ülkelerde, ancak geçmişten ders çıkarılırsa barış gazeteciliği kendisine önemli bir alan bulabiliyor. Ancak bunun önünde bir sürü yapısal ve konjonktürel engel olduğunu bilmekle beraber, asıl engelin gazetecilerin zihninde ve mesleğe yaklaşımında olduğunu bir kez daha hatırlatmalıyım. Oysa hiçbir mazeret üretmeden barış gazeteciliği yapmalıdır gazeteci. Örneğin bu şiddeti yeniden üretecek bir fotoğraf yerine diğerinin tercihi veya bir kelimenin yerine başka bir kelimenin seçilmeye başlanması biçiminde de olabilir. Haber anlatılarında klişelerden vazgeçilmesi olabilir. Özetle, barış gazeteciliği editöryel bir tercih olsa şahane olur ancak, bu aynı zamanda bireysel bir etik ve politik tercihtir. Şu anda barış gazeteciliğini sadece alternatif medya dediğimiz genellikle internet ortamını kullanan medya yapıyor. Bazı ana akım medya kuruluşları ise savaş gazeteciliğini geçin, gazeteciliğin en temel ilkelerini bile hiçe sayan haberler yapıyorlar” dedi.

  • ’Alternatif Habercilik, Etik Ve Medya’ Konferansı Yapıldı

    Akdeniz Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi ev sahipliğinde, Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş’un konuk olduğu ’Alternatif Habercilik, Etik ve Medya’ konferansı gerçekleştirildi.

    Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen konferansa İletişim Fakültesi Dekan Yrd. Doç. Dr. Tülay Şeker, Gazetecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şeker, Yrd. Doç. Dr. Hasan Üstün, Yrd. Doç. Dr. Murad Karaduman’ın yanı sıra pek çok gazeteci ve öğrenci katıldı.

    Konferansın açılış konuşmasını yapan Yrd. Doç. Dr. Hasan Üstün, kuruluş toplantılarından itibaren BİANET’e yazar ve muhabir olarak katkı sağladığını belirterek, yaptıkları çalışmalarla BİANET’in alternatif medya alanında Türkiye’de bir öncü olduğunu söyledi.

    Alternatif medyanın bir ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sevda Alankuş ise bugün alternatif habercilikten, barış gazeteciliği veya hak haberciliğinden bahsettiklerinde gazetecilerin bir refleksle cevap verdiklerini belirterek, “Biz barış aktivisti değiliz diyorlar. Bu alternatif medya haberciliğinde çokça tartışılıyor. Yaygın medyanın yapısal yanlılığı nedeniyle özellikle Türkiye’de 2000’li yılların ortalarından itibaren siyasal iktidarın çok müdahaleci olduğu bir sistem ile karşılaşıyoruz” dedi.

    MEDYADA ERKEK ÜSTÜNLÜĞÜ

    ‘Türkiye’de neden alternatif medyaya ihtiyaç var?’ sorusunu ise Alankuş şöyle açıkladı:

    “Yaygın medyanın karşısında alternatif medyaya ihtiyacımızın çok olduğunu düşünüyorum. Alternatif medyanın başından beri içindeyim. Burada gördüm ki alternatif medya ve habercilik çok da zor değil. Alternatif habercilik için mutlaka alternatif medyaya ihtiyaç yok. Şu an internetin yardımıyla Türkiye’de pek çok oluşum var.”

    Haberin ana unsurlarının kadın bulunmayan odalarda belirlendiğini savunan Prof. Dr. Sevda Alankuş, Türkiye’de medyayı yönetenlerin, editörlerin genel olarak erkek olduğunu ve kadının yönetimdeki yerinin oran olarak çok düşük olduğunu belirtti. Medya sektöründe kadınlardan erkek gibi davranmalarının istendiğini vurgulayan Alankuş sözlerine şöyle devam etti:

    “Örnek vermek gerekirse Tansu Çiller Başbakanlık koltuğuna oturduğu ilk zamanlarda feminen bir yapıya sahipken, zamanla kendini dinletebilmek için erkek gibi davranmaya çalıştı.”

    Haber kavramının gün geçtikçe değiştiğini belirten Alankuş; “Haberin konusu haberin öznesi haline geldi. Bu yüzden haber değeri kavramının genişlemesi gerekiyor. Sonuç odaklı değil süreç odaklı haberler yapılıyor. Ancak sebep ve sonuç çerçevesinde haber yapılması gerekiyor” dedi.

    Seminer, öğrencilerin sorularının yanıtlanmasının ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.