Etiket: Güvenin

  • Payas’ta bayramda huzur ve güvenin sağlanması için çalışmalar başladı

    Payas İlçe Emniyet Müdürlüğü, Kurban Bayramı tatilinin huzur ve güven ortamı içinde geçmesi amacıyla vatandaşları ve esnafları, çeşitli konularda bilgilendirdi.

    Payas İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkilileri tarafından trafik güvenliği ve genel asayiş ortamının sağlanması için gerekli uygulama ve denetimlerin devam ettirileceği duyuruldu. Alınacak tedbirlere ek olarak vatandaşların kurbanlık ve bayram alışverişleri sırasında dolandırıcılık, canlı hayvan hırsızlığı, parada sahtecilik gibi suçların mağduru olmamaları için bilgilendirme çalışmalarının da yerine getirileceği kaydedildi.

    Payas İlçe Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği görevlileri tarafından, kurban alım-satımı yapılan alanlarda kurbanlık alan ve satan vatandaşların, dolandırıcılara ve hırsızlara karşı dikkatli olması için 200 adet broşür dağıtımı yapıldı.

    Ayrıca Payas’ta bulunan esnaflar ziyaret edilerek sahte para vemre olaylarına karşı dikkat edilecek konular ile sahte para kontrol kalemi kullanımıyla ilgili bilgiler aktarıldı.

    Payas Emniyet Müdürlüğü tarafından Payas’ta ikamet eden veya bayramlaşma münasebetiyle ilçeye gelenlere bu tip bilgilendirme faaliyetlerinin devam edileceği kaydedildi.

  • BTSO Başkanı Burkay: “Rekor büyüme Türkiye’ye güvenin sonucudur”

    BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,4’lük büyümesine ilişkin olarak, “Büyümenin sanayi üretimi kaynaklı gerçekleşmesi sevindirici bir gelişme. Büyüme performansındaki başarı ülke ekonomisi için motivasyon kaynağı olacak” dedi.

    Başkan Burkay, 2018 yılı ilk çeyrek büyüme verilerini değerlendirdi. Türkiye ekonomisinin yüzde 7,4’lük büyüme oranıyla OECD ülkeleri arasında birinci, dünya ekonomisinin yüzde 85’ini oluşturan G-20 ülkeleri arasında ise ikinci sırada olduğuna dikkat çeken İbrahim Burkay, “Ülkemiz ilk çeyrekteki bu performansla önemli bir başarıya imza attı. Ülkemizin güçlü büyüme dinamikleriyle ortaya koyduğu bu başarı, özel sektörün ekonomiye ve istikrara güveninin göstergesidir” diye konuştu.

    “Sanayi üretimine dayalı büyüme”

    Türkiye’nin ilk çeyrekte sanayi üretimi kaynaklı bir büyüme performansı ortaya koyduğunu vurgulayan Başkan Burkay, şöyle konuştu: “Büyümenin sanayi üretimine dayalı olması oldukça sevindirici. Geçtiğimiz sene aynı dönemde büyüme tüketime dönük bir büyümeydi. Yılın ilk çeyreğindeki büyümenin sanayi üretimi kaynaklı olması büyümenin kalitesini daha da artırdı.”

    Türkiye’nin fiyat ve finansal istikrarın olduğu dönemde hızlı büyümeyi yakaladığını kaydeden Burkay, “Bu özelliğimizi kaybetmemeliyiz. Türkiye’nin hızlı büyümesinin devam etmesi için fiyat ve finansal istikrarın sağlanması lazım. Kalıcı ve sağlıklı büyüme için bu şart. Beklentilerin üzerinde gerçekleşen büyüme performansı aynı zamanda ülkemizin yatırım ve büyüme noktasında iştahını da bize gösteriyor.” dedi.

    Uluslararası çevrelerin ve ülkelerin gıpta ederek baktığı Türkiye’nin döviz kurlarındaki dalgalanma ve seçim atmosferine rağmen büyüme başarısının piyasaya moral verdiğini kaydeden Burkay, “Türkiye’ye yatırım yapan her zaman kazanmıştır” dedi. 24 Haziran’daki ‘Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimi’nin Türkiye’nin demokratik gelişimi ve ekonomik kalkınması için dönüm noktası olduğunu ifade eden Başkan Burkay, “Yeni yatırımlarla birlikte üretimden ihracata, sanayiden istihdama kadar her alanda güçlü bir Türkiye’nin ortaya çıkacağına inanıyoruz. Ekonomimizdeki başarıların kalıcı hale gelmesi için yapısal reformları hayata geçmeyi sürdürmeliyiz. Güçlü ekonomi Güçlü Türkiye hedefleri doğrultusunda Bursa iş dünyası olarak bizler de katkımızı sürdüreceğiz.” diye konuştu.

  • Müsiad İzmir Başkanı Ülkü, “Yatırımlardaki artış ekonomiye olan güvenin işaretidir”

    Müsiad İzmir Şube Başkanı Ümit Ülkü, 3. çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin konuşarak, “Yatırımlardaki artış ekonomiye olan güvenin işaretidir” diye konuştu.

    Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (Müsiad) İzmir Şube Başkanı Ümit Ülkü, Türkiye İstatistik Kurumu (Tüik) tarafından açıklanan 3. çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2017 yılının 3. çeyreğinde gerçekleşen yüzde 11,1 oranındaki GSHY artışının, Türkiye adına oldukça sevindirici bir gelişme olduğu belirten Ülkü, “Bu oran Türkiye’nin G20 ülkeleri arasında yılın 3. çeyreğinde en çok büyüyen ülke olduğunu gösteriyor. Böylece, yılın ilk 9 ayında da ortalama olarak 7,3 puanlık bir gelişme sağlanmış oldu. Çift haneli bu büyüme oranı, ekonominin bütün aktörleri adına, önümüzdeki döneme yönelik motive edici bir gelişme olarak da ilave bir ehemmiyet arz etmektedir” dedi.

    11,1 puanlık gelişmenin dengeli bir büyümeye işaret ettiğini vurgulayan Ülkü, “Bu dönemde yalnızca iç talep değil, aynı zamanda dış talep de büyümeye de ciddi bir şekilde katkı vermiş ve yatırımlardaki artış da ivme kazanmıştır. İç talepteki artış oranı yüzde 11,7 olarak gerçekleşerek önceki çeyrekteki artışın neredeyse 4 katına çıkmış, dış ticaret rakamlarında son dönemde görülen canlanmayla birlikte mal ve hizmet ihracatındaki artış oranı da yüzde 17,2 olmuştur” diye konuştu.

    Yatırımlardaki artışın reel sektörün ekonomiye olan güvenine işaret ettiğini ifaden eden Ülkü, “Yatırımlardaki artışın yalnızca inşaat sektörü yatırımlarından kaynaklanmaması, sanayi sektörü adına büyük önem arz eden makine ve teçhizat yatırımlarının da yüzde 34,0 oranında artış kaydetmesi; Türkiye ekonomisi adına sevindirici bir gelişmedir. Yatırımlardaki artışın sürmesi, reel sektörün ekonomiye olan güveninin sürdüğüne işaret etmesi bakımından da oldukça önemli bir gelişme olmuştur” değerlendirmesinde bulundu.

    Türkiye ekonomisinin önümüzdeki süreçlerde de büyümesine devam edeceğinin altını çizen Ülkü, “Faaliyet kollarında göre GSYH artışına bakıldığında, yine dengeli bir artış olduğunu görüyoruz. Nitekim bu dönemde hizmetler, sanayi, tarım ve inşaat sektörlerinin tamamında artış gerçekleşmiştir. Sanayi sektöründe gözlenen yüzde 14,8’lik genişlemede imalat sanayiinin 15,2 puan artış kaydetmesi etkili olurken; hizmetler sektöründe 20,7 puan, tarım sektöründe 2,8 puan ve inşaat sektöründe 18,7 puan büyüme kaydedilmesi, Türkiye ekonomisinin topyekün bir büyüme kaydettiğini göstermektedir. Türkiye ekonomisinin önümüzdeki dönemde de güçlü büyüme performansını sürdüreceğini ve yılsonunda yüzde 7’nin üzerinde büyüme oranı sağlanacağını tahmin ediyoruz. 2018 yılı böyle bir motivasyonla girdiğimiz ve önde gelen ekonomiler arasından pozitif olarak ayrıştığımız bir yıl olacaktır” dedi.

  • Bakan Zeybekci: “Türk ekonomisine güvenin”

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye ekonomisi için endişe edilecek bir durumun söz konusu olmadığını belirterek; “Türkiye’de gerek Merkez Bankası varlıkları, gerek vatandaşın döviz yatırımları ve bankaların uluslararası bankacılık kuruluşlarından neler alabileceğini görürseniz endişe edilecek bir durum olmadığını görürsünüz” dedi.

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Uygulama ve Araştırma Hastanesi ek bina inşaatıyla birlikte 55 bin metrekarelik yeni yatırımların temenili attı. Törende, Aydın Valisi Ömer Faruk Koçak, AK Parti Aydın Milletvekilleri Mehmet Erdem, Mustafa Savaş ve Abdurrahman Öz, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan, AK Parti İl Başkanı Ömer Özmen ve davetliler hazır bulundu.

    1992’de kurulan 23 üniversiteden biri olan ADÜ’nün Adnan Menderes’in adına yakışır bir üniversite olma yolunda ilerlediğini belirten ADÜ Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan, “Bu kapsamda gece gündüz demeden çalışıyoruz. Burada inşa edilecek 280 yatak ile yatak sayımız 900’e yaklaşıyor. Burada Aydın’ın ilk organ nakil merkezini kuracağız. Binanın üst katı VİP olacak. Su ana kadar diyabet merkezimizde yaklaşık 100’e yakın kişinin ayağını kesilmekten kurtardık. Derdimiz insanlara daha iyi hizmet sunmak. Radyoterapi birimi de kurmak hedefimiz. Diğer illerden buraya hastalar gelmeye başladı. 100 milyon civarında borcumuz var, 2 yıllık da geri ödememiz var. Desteğe ihtiyacımız var. Fransa, Almanya ve Türkiye’nin ortak olduğu proje için bizim hastanemiz seçildi. Güneş panelleri ile ısıtılan suyun enerjiye dönüşmesi konusundaki projemize de destek bekliyoruz. Bu projeyede destek bekliyoruz. 2017 ve 2018’de bitecek bir çok hizmetimiz var. Aydın merkez kampüs alanındaki tüm binalar devlet yatırımı ile yapıldı. Aydın merkezde hayırsever bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Teknokent kuruldu, yatırımcıları bekliyoruz. 15 Temmuz meselesinde ilk günden meydanda idik. Bu hain örgütün kötü emellerine ulaşmaması için ne gerekiyorsa yapmaya gayret ediyoruz. Bu yatırımlar da bunların kötü emellerine karşı iyi bir direniş oluyor” dedi.

    Aydın’a yapılan yatırımlar için Aydınlılar adına Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür eden AK Parti Aydın Milletvekili Mehmet Erdem de, “Aydın’da ilgi gösterip takip ettiği konular vardı. ADÜ, Çine Adnan Menderes Barajı ve Kuşadası KOMER’i hassas bir şekilde takip ediyordu. Aydın’ın göz bebeği ADÜ adıyla güzel. Saygıdeğer Bakan’ım sizleri çok seviyoruz. Ttavas’ın köyündeki tütün tarlalarından çıktınız; önce Denizli’nin kaderini değiştirdiniz şimdi de Türkiye’nin kaderi için gayret sarf ediyorsunuz. Bir teşekkür de Rektör Beye. O kara gecede Aydın’a geldiğimizde Rektörümüz meydandaydı. 16 Temmuz sabahına daha iyi ulaştık. Teşekkür ediyorum Sayın Rektörüm. Öğrenci sayımız 50 bine ulaştı. Son 14 yılda bu duruma geldi. Gelecekte hayalimiz Nazilli’de de bir üniversite hayalimiz var. Hatta Söke ve Didim’e yeni üniversite hayalimiz var. Üniversitemiz ne talep ederse yanındayız” diye konuştu.

    Aydın’ın sağlık hizmetlerinde önemli bir seviyeye ulaştığına işaret eden Vali Ömer Faruk Koçak ise şöyle konuştu: “Bugün ilimize önemli sağlık hizmetleri veren üniversite hastanemizin ek bina temel atma törenini gerçekleştiriyoruz. 18 fakülte, 3 enstitüsü ve yüksekokulları ile 54 bin öğrenciye hizmet veren üniversite şehrimize de önemli katkılar sağlıyor. 600 yataklı hastanemiz büyük çoğunluğu 2 yataklı odalarından oluşuyor. Sağlıkta dönüşüm programı kapsamında tek eksiğimiz nitelikli yatak. Bu proje tamamlanınca nitelikli yatak oranımız yüzde 100 ulaşacak. Hastanemiz dışındaki tesislerde ilimizin gelişmesine katkı sağlayacak. Su an bulunduğumuz ekonomik seviye istediğimiz seviyede değil. 640 milyon dolar olan ihracatı 3 milyar dolara yükseltmeye hedefleniyoruz. Bunda üniversitenin katkısı önemli olacak. Aydın’daki 6 OSB ve yeni kurulacak OSB’ler ile ihracata yönelik yatırımlarla önümüzdeki yıllarda kişi başı GSMH’yi ülke genelinde en yüksek seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz”

    “Aydın bizim için kardeş şehir değil, Aydın bizim şehrimiz” diyerek konuşmasına başlayan Bakan Zeybekci de, “Akrabayız, kardeşiz. İnsanın kardeşini seçme özgürlüğü olmadığı gibi biz de tarihten bu yana Büyük İskender’den bu yana bu coğrafyada kanla canla birbirimize bağlıyız. Yiğit işgalciler dediğimiz efelerden bu yana birbirimize bağlıyız. Devlet zorda kaldığında ve zayıf olduğunda bu bölgenin insani devletin yanında olmuştur. 15 Temmuz’da da bu bölgenin yiğit milleti, Adnan Menderes’e sahip çıkamamanın derin yarasını taşıyan bu millet yüce bir demokrasi destanı yazdı. 15 Temmuz gecesi, dünya demokrasi tarihine geçecek demokrasi devrimidir. Cumhurbaşkanımızla birlikte Pakistan, Özbekistan’da idik. Hepsi bizim için dua ettiler. Bir daha gelirlerse diyorlar ama asla bir daha gelemezler. Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz birbirine hep bağlantılıdır” şeklinde konuştu.

    Ülke ekonomisinin geldiği seviyeden de söz eden Bakan Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü: “2002’de eğitime ayrılan pay 12 milyardı, şimdi ise 120 milyar. Bilgiyi mutlaka üretmeliyiz. Türkiye olarak enerji, hammadde, bilgi, patentli ve lisansı üretime önem vermeliyiz. Türkiye olarak edilgen ekonomide olmamalıyız. Çünkü içerde bizi huzurlu bırakmazlar. Biz etken bir ülke olmak zorundayız. Türkiye’ye en büyük saldırıyı ekonomik bazda yapmaya çalışıyorlar. Türkiye dünyanın en büyük yatırımlarına imza atmaya başlayarak fincancı katırlarını ürküttü. Gezi olayları başladı olmadı. 17-25 Aralık ile de yapamadıklarını 15 Temmuz’da yapmaya çalıştılar. 15 Temmuz bir işgal darbesidir. Doğu ve Güneydoğu’da gayri meşru bir Kürdistan ve Ermenistan kurma girişimidir. Allah’ın izniyle bu mübarek millet Türkü Kürt’üyle 5 bin yıllık tarihinde diz çökmedi ve gök kubbe yarılmadıkça da diz çökmeyecektir”.

    “Ekonomi için endişe etmeye gerek yok”

    “Onun için bundan sonraki savaşlar ekonomi savaşı olacaktır” diyen Bakan Zeybekci, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “2008 krizinden bu yana ortalama yüzde 5 büyüme ile dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz. ‘Dövize dokunmamak lazım’ derken bunu bilerek söylüyoruz. Bunlar matematik bilmiyor. Türkiye 600 milyar dolarlık borcunu Pazartesi sabahı ödedi mi ki 1 kuruşluk artıştan zarar etsin. Türkiye’de gerek Merkez Bankası varlıkları, gerek vatandaşın döviz yatırımları ve bankaların uluslararası bankacılık kuruluşlarından neler alabileceğini görürseniz endişe edilecek bir durum olmadığını görürsünüz. Türk ekonomisine güvenin. 2017 turizm, ekonomi ve ihracata iyi olacak. Tarımda da iyi olsun diye dua edin. Çünkü tarım duaya ve yağmura bağlı. Şu anda duaya daha çok ihtiyaç var. Ama şunu da söyleyeyim; Türkiye ayaklarına bağ olan bütün bağlardan kurtuluyor. 2017 yılında Türk siyaset tarihinden koalisyon endişeleri silinecek. Mevzu bahis vatansa gerisi teferruat. Bu nedenle 2017 çok önemli”.

    Ege Bölgesi’ndeki önemli yatırımlara da değinen Zeybekci, Aydın-Denizli otoyolu ile Aydın ve Denizli şehir hastanelerinin temellerinin en kısa sürede atılacağını, İzmir-Aydın-Denizli-Antalya hızlı tren projesinde ise çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.

    Yapılan konuşmaların ardından ADÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi ile diğer yatırımların temeli Bakan Zeybekci ve protokol üyeleri tarafından atıldı. Yaklaşık 38 milyon TL’ye mal olacak olan hastane ek binasında yeni bir acil servis, 240 yatak ve diğer bölümler inşa edilecek. Projenin 2017 yılı sonunda bitirilmesi hedefleniyor.

  • Başbakan Yıldırım: “Türkiye bölgede barışın, istikrarın ve güvenin sembolüdür”

    Başbakan Binali Yıldırım, zulüm gören coğrafyalara el uzattıklarını belirterek, “Türkiye bölgede barışın, istikrarın ve güvenin sembolüdür” dedi.

    Başbakan Binali Yıldırım, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Memur-Sen himayesinde 55 ülkeden gelen Sendika Konfederasyon Heyeti’ni Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde kabul etti. Toplantıda katılımcılar 15 Temmuz Darbe Girişimi’ne ait görüntüleri izledi. Başbakan Yıldırım toplantıda yaptığı konuşmada terör örgütleriyle mücadeleyi anlattı.

    “Türkiye bölgede 3 büyük terör örgütüyle mücadele ediyor” diyen Yıldırım, “Birisi bu alçak darbe girişimini yapan FETÖ örgütüdür. Bu darbeye kalkışanlar, onların arkasında olanlar bugün hesabını veriyor. Türk adaleti onlara gerekli hesabı sormaya başladı, sonuna kadar soracak. Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devletinde intikamla hareket edilmez, adaletle iş görülür. Vatandaşlarımız bunlara çok kızgın haklı olarak ama biz diyoruz ki adaletten ayrılmayız. Adalet işliyor. Bunlar da işledikleri suçun hesabını verecekler. Uzun yıllardan beri ülkenin birliğini beraberliğini, milletin kardeşliğini tehdide eden bölücü terör örgütüyle de mücadele ediyoruz. Bu açık bir mücadele, 80’li yıllardan beri mücadele ediyoruz. Onlar ilk silahlı mücadeleyi başlattılar” dedi.

    “Terörize olmadıktan sonra bir şey diyemeyiz”

    FETÖ’nün bugüne kadar silahlı bir mücadeleye girmediğini belirten Başbakan Yıldırım, “Türkiye Cumhuriyeti olarak bu örgütle mücadelemizi sürdürüyoruz. FETÖ alçak ve sinsice aynı tarihte işe başladı. 2016 yılına kadar silah kullanmadılar. Ne yaptılar? Asker içerisine adamlarını yerleştirdiler. İnsan yatırımı yaptılar. Daha vasıflı, daha çalışkan rakip gördükleri bütün insanları tasfiye ettiler. Bu terör örgütüne karşı çıkan, itiraz eden herkesi yok ettiler. Dolayısıyla askerde ve poliste 40 yılda önemli bir konuma geldiler. Ayrıca iş aleminde de ciddi bir büyüme gerçekleştirdiler. Bununla yetinmediler sizin gibi sendikalar da kurdular. Bu örgüt hayatın bütün alanlarında 40 yıl boyunca büyüdü büyüdü.Peki siz ne yaptınız diye sorabilirsiniz? Biz, eline silah alıp insan öldürmedikten sonra, terörize olmadıktan sonra hiçbir örgüte bir şey diyemeyiz. Bizim anayasamız var, burası bir hukuk devleti” ifadelerini kullandı.

    “FETÖ ilk darbeyi 17 Aralık’ta yaptı”

    FETÖ’nün 17 Aralık’ta deşifre olduğunu belirten Yıldırım, “İlk darbeyi aslında 15 Temmuz’da yapmadılar. 17 Aralık’ta hükümete karşı bir operasyon çektiler. Yargı operasyonu. Hükümetten bakanların ailelerini toplamaya başladılar. Bakanlar hakkında dava açmaya kalktılar. Böylece örgüt deşifre oldu. Onan sonra mücadele başka bğir boyut kazandı. Biz örgütün sistematik olarak üğzerine gittik kamudaki bütün uzantılarını tespit edip temizleme yönünde adım attık. Bunu görünce örgüt bu sefer bir ölüm kalım olduğunun kararını vererek Pensilvanya’daki teröristbaşının talimatıyla açıktan silahlı darbe yapmaya karar verdi. 15 Temmuz gecesi bir finaldir. Finali oynadılar yerle bir oldular. Bunun kalıntıları 1-2 ayda bitmez. Sistem işliyor. Bundan sonrasını yargı takip edecek. Görevimiz yargıya gerekli desteği vermek” dedi.

    “Biraz yük alsınlar, ahkam kesmesinler”

    Terör örgütlerinin İslam’ı istismar ettiğini belirten Yıldırım, “İnsan öldürürken Allahu ekber diyor. Aynı Boko Haram gibi. Bunlar sapık örgütlerdir. FETÖ, Boko Haram, DAEŞ, El Kaide bunların hepsinin ne İslam’da, ne insanlıkta, ne inancımızda yeri var. Bunlar terör örgütüdür. Bunların arkasında yöneten güçler de vardır. Bunu da biliyoruz. Biz görünenlerle mücadele edeceğiz. Perdenin ön tarafını temizlememiz lazım, ondan sonra da bunları azmettirenler ortaya çıkacak.

    Emperyalist emellerin daha da kolay hayata geçmesi için tek engel var o da Türkiye. Türkiye’yi dünya kamuoyunda zora düşürmek için bir gayret var. Gerçek şu Türkiye savaşmıyor. Türkiye savaştan kaçıp canını kurtaranlara kucak açıyor. 3 milyon Suriyeliyi biz misafir ediyoruz. Hangi ülke bunu yapıyor. Bu insanlar yerlerinden niye kalkıp geldi. Kim düzenini bozar? Canını kurtarmak için geldiler. Yıllarca onlar da düşmanlarına karşı savunmak için yemediler, içmediler devletine para verip silah alsın güçlü olsun dediler ama o yöneticiler ne yaptı? O insanlar bir gün o silahların bir gün kendilerini vuracağını düşünmediler. Türkiye güvenli bir limandır. Türkiye’ye ileri geri laf edecekler hiç değilse 3 milyonun 3 binin alsınlar da biraz yük alsınlar, ahkam kesmesinler. İnsanlık böyle günlerde belli olur. Orada her gün yüzlerce çocuk ölüyor. Kimse kılını kıpırdatmıyor” dedi.

    “Bu örgütlerin kafaları formatlanmıştır”

    “Gerek FETÖ gerek PKK, gerek DEAŞ bunların kafaları formatlanmıştır” diyen Yıldırım, “Bunları kurguluyor. Git öldür. Sorgulamak yok. Kurgulamak neyse onu yapıyorlar. Şaka değil diyor ki cennete en önce girmek isteyenler adını yazdırsın diyor. İlan veriyor. Nasıl olacak canlı bomba olup insanları öldürecek. Dolayısıyla büyük bir iş yapmış olacaksın, cennete gideceksin. İslam öldürmeyi değil, yaşatmayı emrediyor. Bu sapık ideolojiler hem İslam’ın adını lekeliyor, hem de büyük bir insanlık suçu işliyorlar” dedi.

    “Bütün dünya neyin ne olduğunu biliyor”

    İslam ülkelerine karşı bir algının oluşturulduğunu belirten Yıldırım, “Amerikan Kongresi, 11 Eylül olaylarından Suudi Arabistan’ı sorumlu tutuyor. Burada hayatını kaybedenlerin yakınları tazminat alabilsin diye kanun çıkarıyor. Şunu açıkça desene ben senin paralarına el koymaya karar verdim, kılıf hazırlıyorum. Ne diye manevra yapıyorsun. Tezgah bu. Aptal mı var karşında. Bütün dünya neyin ne olduğunu biliyor. Dünyaya adaleti böyle mi getireceğiz. Dünyada BM’nin daha etkin hale gelmesi, küresel sorunlara çözüm üretmesi talebi günden güne yüksek seslerle dillendiriliyor. Bunun öncülüğünü de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yapıyor” dedi.

    “Türkiye bölgede barışın, istikrarın ve güvenin sembolüdür” diyen Yıldırım, zulüm gören coğrafyalara el uzattıklarını belirterek, Gazze’ye yapılan yardımları anlattı. Yıldırım, “İsrail il ilişkileri düzeltmek için bunu şart koştuk. Kendi menfaatlerimiz için değil” dedi.

    “Emek komitesinin kurulması için destek vereceğiz”

    Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Umuyorum ki bu toplantı İslam dünyasının sendikalarını, birbirleriyle sıkı bir işbirliği geliştirmesine katkı sağlayacak İslam İşbirliği Teşkilatı içerisinde bir emek komitesinin kurulması doğru ve yerinde bir düşüncedir. İslam işbirliği Teşkilatı’nın dönem başkanı olarak biz bu fikri bir öneri olarak teşkilatın karar organlarına taşıyacağız ve böyle bir komitenin kurulması için de her türlü gayreti vereceğiz. Bunun sözünü de veriyorum.”

    Yabancı konuklara İstanbul’un güzelliklerini görmelerini tavsiye eden Yıldırım, daha sonra katılımcılarla toplu fotoğraf çektirdi.