Etiket: gürcü

  • Gürcü sporcuların kamp için tercihi Erzurum oldu

    Gürcü sporcuların kamp için tercihi Erzurum oldu

    2011 UNIVERSIADE kapsamında yapılan Erzurum Atlama Kuleleri, Gürcü sporcuları ağırladı. Ski Clab Koba Cakadze Kulübü sporcuları atlama kulelerinde antrenman atlayışları yapıyor.

    Gürcü kafile, Erzurum Atlama Kuleleri’nde kampa girdi. Gürcistan’ın Bakuriani kentinden gelen Ski Clab Koba Cakadze Kulübü, gelecek vaat eden 4 erkek üç kadın sporcusunu Erzurum’da kampa aldı. Yaşları 10 ile 13 arasında değişen Gürcü kayakçılar, atlama kulelerinden antrenman atlayışları yapıyor. George Diakonashvili ve Gela Sotishvili antrenörlüğünde antrenmanlara devam eden sporcular, Erzurum’un kamp için ideal bir yer olduğunu söyledi.

    Erzurum’u çok sevdiklerini dile getiren Gürcü sporcular, “Herkese tavsiye ederim. Çok güzel tramplinler var. Erzurum’u çok beğendim. Herkesi bu spora davet ediyorum. Uçmak hissi çok güzel, eğlenceli. 10-13 yaş arasında sporcular” dediler.

  • Gürcü sporcuların kamp için tercihi Atlama Kuleleri oldu

    Gürcü sporcuların kamp için tercihi Atlama Kuleleri oldu

    2011 UNIVERSIADE kapsamında yapılan Erzurum Atlama Kuleleri, bugünlerde Gürcü sporcuları ağırlıyor. Ski Clab Koba Cakadze kulübü sporcuları atlama kulelerinde antrenman atlayışları yapıyor.

    Erzurum Kayakla Atlama Kuleleri, bugünlerde Gürcistanlı minik ve yıldız kayakçıları konuk ediyor. Kamp için Erzurum atlama kulelerini tercih eden Gürcü kafile, Dadaşlar Diyarında kamp yapmaktan oldukça mutlu. Gürcistan’ın Bakuriani Kentinden gelen Ski Clab Koba Cakadze kulübü, gelecek vaat eden 4 erkek üç bayan sporcusunu Erzurum’da kampa aldı. Yaşları 10 ile 13 arasında değişen Gürcü kayakçılar, atlama kulelerinden antrenman atlayışları yapıyor. Antrenörler George Diakonashvili ve Gela Sotishvili, sporcuların performansından oldukça memnun. Gürcü Antrenörler, alt yapı çalışmalarına ağırlık verdiklerini ve Erzurum kampına gelecek vaat eden sporcuları getirdiklerini söylediler. İki antrenör de Erzurum’un kam için ideal bir yer olduğunun altını çizerken, atlama kulelerini de ‘Harika’ olarak değerlendirdiler.

    2011 UNIVERSADE kapsamında Erzurum’a yapılan ve Türkiye’nin tek kayakla atlama kulelerinin rampalarından antrenman atlayışları yapan Gürcü sporcuların, kamptan memnun olması Gençlik ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil’i mutlu etti.

    Taşkesenligil, “Yüksek irtifa kampları için gerek futbolda gerekse diğer branşlarda bir çok sporcu ve takım ilimize kampa geliyor. Daha önce de milli sporcularımız, Ukrayna, Rusya ve Slovenya gibi ülkelerin sporcuları ile birlikte ilimizde atlama kampları yaptılar. Şimdi de Gürcistan’ın Ski Clab Koba Cakadze kulübü kayakçıları ilimizde kayakla atlama kampı yapıyor. Bu da bizleri sevindiriyor” dedi.

    Taşkesenligil, Gürcü antrenörleri ve sporcuları ziyaret ederek başarı dileğinde bulunarak, kendilerini Erzurum’da ağırlamaktan mutlu olduklarını söyledi.

    Atlama Kuleleri Yeniden GSİM’nin

    Bu arada iki yıl önce Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Türkiye Kayak Federasyonu’na verilen Atlama Kuleleri, yeniden Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne iade edildi. Kayak Federasyonu’nun atlama kulelerini ve TOHM olarak kullanılan kule otelini yeniden Erzurum GSİM’ne devretti. İl Müdürlüğü atlama kulelerini ve kule kafeyi işletmeye başladı. Bir süreden beri atlama kuleleri kule kafe yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor.

  • Doç. Dr. Subaşı: “2. Alaaddin Keykubat’ın Erzurum’da defnedilmiş olması ve annesi Gürcü Hatun’un da Erzurum’da olması kesin bilgidir”

    Doç. Dr. Subaşı: “2. Alaaddin Keykubat’ın Erzurum’da defnedilmiş olması ve annesi Gürcü Hatun’un da Erzurum’da olması kesin bilgidir”

    Erzurum’un Pasinler ilçesinde, Sultan Alaaddin Türbesi olarak değerlendirilen yerde yapılan kazıda mezar odalarında kemik ve diş örneklerine rastlandı. Artvin Çoruh Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Subaşı, “2. Alaaddin Keykubat’ın Erzurum’da defnedilmiş olması ve annesi Gürcü Hatun’un da Erzurum’da olması kesin bilgidir” dedi.

    Pasinler’e bağlı Ovaköy Mahallesi’nde tarihi kümbette, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile İl Müze Müdürlüğü koordinesiyle Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Öğretim üyesi Dr. Muhammet Arslan’ın bilimsel danışmanlığında yapılan kazı çalışmasında 6 sanduka bulunmasının ardından Gürcü Hatun ve 2. Alaaddin Keykubat hakkında bilgi veren Artvin Çoruh Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ömer Subaşı, “Gürcü Hatun Tamara 13. Yüzyıl Selçuklu tarihinde adından çokça söz ettiren hanımların başında gelmektedir. 1224 yılında Tiflis’te dünyaya geldiği bilinmektedir. Çocukluk yılları annesi Rusudan ile birlikte Svaneti’de geçmiştir. Yaşı 8-9 olduğunda 1. Alaaddin Keykubat, Erzurum ve çevresini ele geçirince Gürcülerle, Selçukluları sınır komşusu haline getirmiş. Bu da sınır çatışmasına sebebiyet vermiştir. Kraliçe Rusudan, Selçuklu askerleriyle baş edemeyeceğini anladığı zaman barış teklif etmiş, bu yolda da kızı Tamara (Gürcü Hatun) ile 1. Alaaddin Keykubat’ın oğlu 2. Gıyaseddin Keyhüsrev evlenmelerini 1. Alaaddin Keykubat’a iletmiş. Bu isteğe olumlu bakan 1. Keykubat, oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev ile Gürcü Hatun Tamara’nın nişan akdine olur vermiş. Tahminen 1232-1233 yıllarında yaşanan bu nişan akdinden sonra Alaaddin 1237 yılında ölünce yerine oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev geçmiş. Konya’da tahta geçtikten hemen sonra 1238 yılında Gıyaseddin Keyhüsrev, büyük bir düğün alayı ile Şehabettin Kirmani’yi Tiflis’e göndermiş ve nişanlısı Gürcü Hatun’u Konya’ya istemiştir. Düğün yapıldıktan sonra Tiflis’ten büyük bir tahterevalli ile Konya’ya getirilen Gürcü Hatun Tamara’nın hayatındaki ikinci dönem başlamış. Gürcü Hatun, Konya’ya geldikten kısa bir süre sonra kendini Sultan Gıyaseddin ve etraftakilere sevdirince 2. Gıyaseddin Keyhüsrev üzerinde büyük bir nüfuzu oluşmuş. Sultanın kendisine duymuş olduğu sevgiyi biraz kullanarak devlet kademelerine istediği adamları getirerek devletin gidişatında özellikle siyasal anlamda önemli etkiler oluşturmuştur. Bundan sonraki süreçte Sultan, Gürcü Hatun’a olan aşkını bir şekilde gösterebilmek için beklenmeyen bir hamleye girişmiş ve Selçuklu paralarında Gürcü Hatun Tamara’nın portresinin çizilmesini istemiş. O günkü devlet adamları arasında hiçbir şekilde karşılık bulmamış. Çünkü o dönemde paraların üzerinde bir hatunun sultan varken resminin olmasının uygun olmayacağı söylenmiş. Gıyaseddin Keyhüsrev ile devlet adamları arasında tartışma yaşanmış. Selçuklu paralarında sultanı temsilen aslan, Gürcü Hatun’u temsilen ise güneşin bulunduğu bir para basılmış. Sonra bir oğulları oluyor 2. Alaaddin Keykubat, iki de kızı olduğu düşünülmekte birisi Aynur Hayat diğeri de Havanzade. 1247 yılında sultanın ölümüyle evlilikleri sonlanıyor. Daha sonra Gürcü Hatun’un hayatında yeni bir evre başlıyor. Bu evrede iki bilinmeyen nokta mevcut. Kesin olarak bildiğimiz nokta Konya’ya geldikten sonra Gürcü Hatun Tamara’nın Müslüman olduğu, bazı kaynaklarda Müslümanlığının Gıyaseddin Keyhüsrev ile evli oldukları dönemde gerçekleştiğini, bazılarında ise Mevlana ile yakın ilişkisi olan Pervane Muineddin ile evlendikten sonra Mevlana ile tanışması ve sonraki süreçte Mevlana’nın etkisinde kalarak veya Konya’nın mistik hayatından etkilenerek bir şekilde Müslüman olduğudur. Fakat kesin kanı şudur ki Gürcü Hatun Tamara, ilk eşi Gıyaseddin Keyhüsrev öldükten sonra Pervane Muineddin ile evlenir ve sonraki süreç tarihi kaynaklarda devletteki siyasi gücünün yanında ekonomik gücünün de olduğu zengin bir hatun olarak kaynaklara geçtiği ve Mevlana’nın Gürcü Hatun Tamara’ya büyük bir sohbet beslediği bilinir. Fakat Mevlana’nın ölümünden sonraki süreç biraz da siyasi karışıklıktan dolayı Pervane Muineddin ile Gürcü Hatun Tamara’nın hayatında değişikliklere sebep vermiş. Konya’yı terk edip Kayseri’ye giderek bir süre orada yaşamışlar. Muineddin Pervane, Gürcü Hatun ile Tokat’a kaçmış. Daha sonra Muineddin Pervane Ağrı Aladağ taraflarına getirilerek orada idam ediliyor. Gürcü Hatun’un ikinci evliliği de bu şekilde son bulmuş” diye konuştu.

    “Gürcü Hatun Erzurum’da vefat edip oğlunun yanına defnedildi”

    Gürcü Hatun Tamara’nın Tokat’tan Erzurum’a geliş hikayesinin muallakta kaldığını ifade eden Doç.Dr. Subaşı, “Çok büyük ihtimalle Tokat’tan Ağrı Aladağ’a giderken eşi Muineddin Pervane Gürcü Hatun’u Erzurum’a bıraktı. Erzurum’da kalması şu yönden güçlü Erzurum, Gürcü Hatun’un dedesi Mugiseddin Tuğrul Şah’ın yurdu olarak bilinir. Mugiseddin Tuğrul Şah, bir Selçuklu şehzadesidir. Babası Gıyaseddin de bir Selçuklu hanedanı olduğu için Erzurum’da kalması çok uygundur. Hatta Erzurum’da bir kızının da olma ihtimalinden dolayı hem babasının Erzurumlu olması hem de 1250’li yılların başında Moğolhanına giderken Erzurum ve çevresinde lalası tarafından zehirlenerek öldürüldüğü ve Erzurum’da bilinmeyen bir yere defnedildiği bilinen 2. Alaaddin Keykubat yani Gürcü Hatun Tamara’nın tek oğlunun kabrinin olduğu bilinen Erzurum’da kalmış olması ve hayatının belirli bir süre idam ettirmiş olması çok büyük ihtimal. Fakat Gürcü Hatun Tamara’nın ne zaman öldüğü bilinmemektedir. Bilinen kesin bir bilgi de Erzurum’da vefat ettiği ve oğlunun yanına defnedildiği” şeklinde konuştu.

    “Gürcü Hatun ve Alaaddin Keykubat’ın mezarı Erzurum’da defnedilmiş”

    2. Alaaddin Keykubat döneminde babası Sultan Gıyaseddin vefat ettikten sonra üç kardeşin tahta hükmettiği bilgisini veren Dr. Subaşı, “3 Sultanlar Dönemi de denmekte. Fakat Moğol Hanına giderken diğer kardeşlerinin buna çok razı olmamaları nedeniyle Erzurum’da zehirlenerek 17 yaşındayken öldürülür. Kesin olarak Alaaddin Keykubat’ın Erzurum’da defnedilmiş olması ve annesi Gürcü Hatun’un da Erzurum’da olması kesin bilgidir. Gürcü Hatun’un hem Türk tarihi hem de Gürcü tarihi açısından büyük bir önemi mevcuttur. Mevlana’nın türbesinin yapılması için Gürcü Hatun ve Muineddin Pervane’den yardım istenir. Bunun karşılığında 80 bin dirhem verirler ve Kayseri’nin gelirinden de 50 bin dirhem bağışlarlar. Şu anda 2. Alaaddin Keykubat ve annesi Gürcü Hatun’un mezarlarını araştırma ya da kazı mevzusu Pasinler ilçesinin Ovaköyü’nde, kazı Başkanı ve bilimsel danışman olarak Öğretim Görevlisi Dr. Muhammet Arslan’ın başkanlığında ve Erzurum Müze Müdürlüğü’müzün aracılığıyla devam etmektedir. Büyük bir heyecana sürükleyen bu haberlerin doğru olması ve inşallah Alaaddin Keykubat ile annesi Gürcü Hatun’un kabrinin Pasinler’in Ovaköy’de yapılan kazılarda çıkan kalıntıların arasında olması dileğiyle diyorum” açıklamalarında bulundu.

    Mezarın Selçuklu Sultanı 2’nci Alaaddin Keykubat’a ait olduğunun kesinlik kazanmasının ardından kemikler, devlet töreniyle aynı yerde toprağa verilecek. Tarihi sanduka da yeniden üzerine konulacak.

  • Alaaddin Keykubat ve Annesi Gürcü Hatun’un mezarı aranıyor

    Alaaddin Keykubat ve Annesi Gürcü Hatun’un mezarı aranıyor

    Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Öğretim üyesi Dr. Muhammet Arslan’ın bilimsel danışmanlığında ve Erzurum Müze Müdürlüğü başkanlığındaki kazı ile 2’nci Alaaddin Keykubat ve annesi Gürcü Hatun’un mezarı arandı.

    Anadolu Selçukluları devrinde, 1249-1254 yılları arasında diğer iki kardeşiyle birlikte ortak hüküm süren 2. Alaaddin Keykubat ile Gürcistan’dan Selçuklu sarayına gelin olarak gelen ve 2. Gıyaseddin Keyhüsrev ile evlenen Gürcü Hatun Tamara’nın mezarı için Erzurum Pasin Ovası’nda yer alan Ezirmik köyündeki kazı çalışmaları tamamlandı.

    Erzurumlu sanat tarihçi Dr.Muhammet Arslan, şunları söyledi: ‘’Dönemin çağdaş kaynaklarından öğrendiğimiz kadarıyla, Anadolu Selçuklu Sultanı 2. Alaaddin Keykubat, Moğol Hanı’nı ziyaret için diğer devlet yetkilileriyle birlikte Moğolistan’a giderken Erzurum’da dinlenmeye çekilir. O günün akşamında kendisi için verilen ziyafete katıldıktan sonra uyumaya geçer. Ancak aynı gecenin sabahında ölü olarak bulunur. Bazı çağdaş kaynaklar ölümün nedenine değinmezken, bazıları da zehirlenmiş olabileceğini imâ ederler. Bir diğer çağdaş kaynak ise annesi Gürcü Hatun’un da öldükten sonra Erzurum’daki oğlunun yanına defnedildiğini söyler. İbn-i Bibi, Kerimüddin Mahmud Aksarayi ve Niğde’li Kadı Ahmet gibi çağdaş vakanüvislerin verdikleri bu bilgi, bizi 2. Alaaddin Keykubat’ın türbesini aramaya yönlendirdi. Yaptığımız araştırmalar ve diğer çeşitli veriler sonucunda, köy halkının Sultan Alaaddin Türbesi olarak nitelendirilen bu yerde kazı yapmaya karar verdik. Erzurum Müze Müdürlüğü Başkanlığında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden gerekli izinleri alarak kazımıza başladık. Kazı sonucunda kümbetin cenazelik katına ulaşarak mezar odalarından kemik ve diş örneklerini topladık. Ayrıca hafriyat içerisinde kalan taş sandukaları da gün yüzüne çıkarmış olduk. Etrafını da temizleyerek kısmi koruma altına aldık. Bundan sonra ortaya çıkardığımız bulguları teste tabi tutarak kümbetin 2. Alaaddin Keykubat ve annesi Gürcü Hatun’a ait olup olmadığını kesinleştirmiş olacağız. Aynı zamanda Sultan 2. Alaaddin Keykubat’ın zehirlenip öldürüldüğüne dair iddiaları da kesin biçimde ortaya koymuş olacağız.”

    Dr. Muhammet Arslan ayrıca “Bu vesileyle proje ortağımız ve Başkanımız Erzurum Müze Müdürü Arkeolog Hüsnü Genç’e, bilhassa özverili çalışmalarından dolayı Erzurum Müzesi’nin Uzman Sanat Tarihçilerinden Özlem Timur ve Nurgül Akbaba’ya, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nden Arş. Gör. Muhammet Burak Gökler ve Muhammed Emin Doğan’a, işçilerimize ve ziyaretçilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Erzurum Müze Müdürü Arkeolog Hüsnü Genç ise konuşmasında, “Kümbet kazısının önemli bir Ortaçağ keşfi olduğunu düşünüyoruz. Anadolu Selçuklu Devleti’ne Sultanlık etmiş 2. Alaaddin Keykubat ve yine Ortaçağ dünyasının en güçlü kadın karakterlerinden olan Gürcü Hatun Tamara’nın kümbeti olabilecek bir alandaki kazı çalışmalarımızı 10 gün boyunca sürdürerek tamamladık. Elde ettiğimiz bulgulara uygulanacak tıbbi testler ile kümbetin kime ait olduğunu kesin olarak ortaya koymuş olacağız” dedi.

  • Gürcü mafya lideri Goradze, tutuklandı

    İnterpol’ün ’uluslararası düzeyde hırsızlık şebekesi’ oluşturmak iddiasıyla kırmızı bültenle aradığı Ekim ayında Trabzon Emniyetince yakalanan Gürcü mafya lideri Mindia Goradze, Trabzon Adliyesinde çıkarıldığı nöbetçi 1. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Uluslararası Polis Teşkilatı (İnterpol) tarafından kırmızı bültenle arandığı gerekçesiyle, 25 Ekim 2018’de Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince yakalanan ve tutuksuz olarak yargılaması devam eden Mindia Goradze, 2. kez hakim karşısına çıkarıldı.

    Gürcistan’da işlediği suçlar dolayısıyla İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan, mafya lideri olduğu söylenen ve ‘Batumlu Lavaşoğlu’ lakabıyla tanınan Mindia Goradze, nöbetçi olarak sevk edildiği Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklandı. Goradze, adliye ve hastanedeki sağlık kontrollerinin ardından polis ekiplerince Bahçecik’te bulunan Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderildi.