Etiket: Güneydoğu

  • Doğu Ve Güneydoğu Kara Teslim

    Yurdu etkisi altına alan kar yağışı Doğu ve Güneydoğu’da hayatı durma noktasına getirdi. Bölgedeki kent merkezlerinde ciddi sıkıntılar yaşanırken, 9 ilde 4 bin 430 köy ve mezra yolu ulaşıma kapandı. İllerdeki belediye, il özel idare ve karayolları ekipleri, yolları açabilmek için seferberlik başlattı.

    Türkiye genelinde soğuk ve kar yağışlı hava hayatı olumsuz etkilerken, Doğu ve Güneydoğu’da yaşam felç oldu. Bölgedeki bazı kentlerde 3, bazılarında ise 2 gündür kar yağışı devam ederken, bu durum özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşları olumsuz yönde etkiledi. Bölgedeki 9 ilde 4 bin 430 köy ve mezra yolu ulaşıma kapanırken, vatandaşlar köylerinde mahsur kaldı. Yolların açılması için seferberlik başlatıldı.

    BATMAN

    Batman’da iki gündür aralıksız devam eden kar yağışı nedeniyle merkez başta olmak üzere Sason, Gercüş, Hasankeyf, Kozluk ve Beşiri ilçelerindeki toplam 1180 köy ve mezra yolu ulaşıma kapandı. Batman İl Özel İdaresi’ne bağlı ekipler, iki gündür çalışmalarını sürdürüyor. Kapalı köy ve mezra yollarının açılması için 117 personel 16 ekip ile çalışma yapılıyor.

    SİİRT

    Siirt’te de iki gündür etkili olan kar yağışı nedeniyle merkez ile Pervari, Şirvan, Baykan, Kurtalan, Eruh ve Tillo ilçelerine bağlı 220 köye ulaşım sağlanamıyor. Siirt İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Güldoğan, “Dün itibariyle başladığımız karla mücadele çalışmalarını aralıksız sürdürmemize rağmen aşırı kar yağışı nedeniyle açtığımız yollar yeniden kapanıyor. Şuan itibariyle 3 kamyon, 5 greyder, 3 dozer, 6 beke greyder, 3 bıçaklı kamyonla ile karla mücadele çalışmaları yürütülüyor” dedi.

    Öte yandan, Eruh-Şırnak karayolu Breni mevkiinde yolun kapanması nedeniyle birçok araç geri dönmek zorunda kaldı.

    BİNGÖL

    Bingöl’de hafta başından itibaren başlayan kar yağışı, günlük hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Kent merkezinde kar kalınlığı 20 santimi aşarken, 40’ı merkeze bağlı olmak üzere 140 köy yolu ulaşıma kapandı. İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü, 9 ayrı noktada şantiye kurarak, 18 greyder, 8 paletli dozer, 9 yükleyici kepçe, 2 kar savurma, 3 kar küreme, 5 CSP iş makinası ve yaklaşık 120 personelle karla mücadele çalışmalarını sürdürüyor.

    HAKKARİ

    Kar kalındığının 40 santimetreye kadar ulaştığı ve kent merkezinde ulaşımın güçlükçe sağlandığı Hakkari’de, olumsuz hava şartları nedeniyle birçok esnaf kepenk açmadı. Hakkari Valiliği, il genelinde bulunan 136 köy ve 374 mezra yolunun ulaşıma kapandığını, yolların yeniden açılması için karla mücadele ekiplerinin çalışmalarını sürdürdüğünü bildirdi.

    VAN

    Van’da hayatı etkisi alan kar yağışı nedeniyle hem belediye hem de İl Özel İdaresi ekipleri çalışmalarını sürdürürken, Van-Doğubayazıt karayolu trafiğe kapandı. Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada Bahçesaray’da 68, Başkale’de 132, Çaldıran’da 103, Çatak’ta 133, Edremit’te 15, Erciş’te 131, Gevaş’ta 34, Gürpınar’da 145, İpekyolu’nda 35, Muradiye’de 59, Özalp’ta 21, Saray’da 30 ve Tuşba’da 70 olmak üzere toplam 976 mahalle ve mezra yolunun ulaşıma kapalı olduğu bildirildi.

    BİTLİS, MUŞ, MARDİN, ŞIRNAK

    Öte yandan Bitlis’te 324 köy ve 650 mezra, Muş’ta 365, Mardin’de 40 ve Şırnak’ta 45 köy yolunun ulaşıma kapalı olduğu, ekiplerin yolları açmak için çalışmalarını aralıksız sürdürdüğü öğrenildi.

  • Terörün Güneydoğu Ve Doğu Anadolu Esnafına Etkisi

    Antalya’da Kaçakçılıkla Mücadele Eylem Planı’nın belirlenmesi için düzenlenen çalıştayda konuşan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Terör hendekleri esnafı perişan etti. Esnaf kepenk kapatmakla kalmayıp göç ediyor. Sadece sigaradan yıllık 6 Milyar TL kayboluyor” dedi.

    Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) tarafından düzenlenen ’Kaçak Sigara ve Alkol Çalıştayı’ Antalya’nın Belek bölgesinde TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkan Vekili Adlıhan Dere, Bakkal ve Bayiler Odası Başkanı’nın katılımıyla bir otelde başladı.

    Kaçak ürünlerle mücadelede yol haritasının oluşturulacağı çalıştayda, acil eylem planları belirlenerek kaçak ürünlerin satışı ve kullanımının önlenmesi amaçlanıyor.

    “6 MİLYAR TL KAÇAK YOLLARLA KAYBOLUYOR”

    Çalıştayın açılışında konuşan TESK Genel Başkanı Palandöken, çalıştayın asıl amacının kaçak yollarla kazanılan paranın teröre aktarıldığının belirlenmesi olduğunu söyledi. Sadece kaçak sigaradan yıllık 6 Milyar TL kaybın olduğuna dikkat çeken Palandöken, “Sadece kaçak sigaradan 6 Milyar TL’lik bir kayıp var. Çok büyük rakam bu. 2 boğaz köprüsü, oto yollar, hastaneler düşünebileceğiniz her şey bu rakamla yapılabilir. Korsan satıcıymış gibi görünüp mazlumane ’Bırakın tablada sigara alkol satıyor’ gibi espriyle insan sağlığını zehirleyen bir tacir grubuyla mücadele ediyoruz” dedi.

    Kaçakçılığın oranın yüzde 20’lerden 11’lere düştüğünü ancak bu rakamın yeniden yükseldiğini belirten Palandöken hedeflerinin rakamı yüzde 18’lere tekrar düşürmek olduğunu söyledi.

    Vatandaşların alışverişlerini ruhsatlı esnaflardan yapması gerektiğini de vurgulayan Palandöken, “Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da resmi sigara ve alkol satanların yanı sıra tablalarda sigara ve alkol satarak insanların ölümüne yol açıyorlar. 2 milyona yakın esnaf el birliği yaparak otokontrol yapmalıdır” ifadelerini kaydetti.

    “GÜNEYDOĞU VE DOĞU ANADOLU ESNAFI KEPENK KAPATIP GÖÇ ETTİ”

    Yaşanan terör olayları ve Doğu Anadolu ile Güneydoğu’da bazı şehir merkezlerinde hendeklerin kazılmasından esnafın ve esnafa nakliye yapanların perişan hale geldiğini belirten Palandöken, esnafın iş yapamaz hale geldiğini söyledi.

    Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun destek açıklamalarının ardından esnafın ümitlendiğini belirten Palandöken, “Terör olayları, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki esnafı çok etkiledi. Mal canın yongası. Dolayısıyla orda dükkanlar kepenkler kapatılıyor. Bugün değil, 3 yıl önce de öyleydi. Ama bugün artık şehir merkezlerindeki hendekler nedeniyle esnaf iş yapamaz hale getiriliyor. Çok şükür güçlü bir ülkemiz var ve önemli adımlar atılıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklaması güven verdi. Kendisini güçsüz hissedenler devletin arkalarında olduğunu gördü. Bu durumdan on binlerce esnaf etkilendi. Kepenk kapatmakla kalmayıp göç edenler de var. Oraya nakliye işi yapan esnaf da çok perişan. O bölgelere giremiyor ve ürünler gelmiyor. Halk sokağa çıkamıyor alışveriş olmuyor. Terörsüz bir şekilde yaşamak istiyoruz” dedi.

    Devam eden çalıştay sonunda bir sonuç bildirisi yayınlanarak, kaçakçılığın ve kaçakçılıktan elde edilen gelirin ortadan kaldırılması için önlemlerin alınması adına yol haritası belirlenecek.

  • Kılıçdaroğlu’nun Doğu Ve Güneydoğu CHP İl Ve İlçe Başkanlarıyla Görüşmesi Sona Erdi

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Doğu ve Güneydoğu’dan gelen CHP il ve ilçe başkanlarıyla toplantısı sona erdi.

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, artan terör olayları ve güvenlik güçlerinin operasyonlarını değerlendirmek üzere bölgenin il ve ilçe başkanlarını toplayarak bir değerlendirme toplantısı yaptı. Toplantıya Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyelerinin yanı sıra bölge milletvekilleri de katıldı. Toplantı yaklaşık 3 saat sürdü.

    Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, “Sıkı yönetim ve olağanüstü hal dönemlerinde görmediğimiz ağır tablolarla karşı karşıyayız. Bu ağır tablonun insani maliyeti de çok ağır oluyor. Asker ve polisler şehit edildi. Okullar tatil, eğitim öğretim yapılamıyor. Bu ağır tablo elbette barikatların, enkazların kazılmasıyla ortaya çıkan bir tablo aynı zamanda. Bu ağır tablo hükümet tarafından yönetilemiyor. Geçtiğimiz gün MYK’da, Meclis Grubumuzda değerlendirdik. Bugün de bölgede sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı il ve ilçelerimizin başkanlarını çağırdık. Onlardan ağır insani dramlara ilişkin şahitliklerini aldık. Bundan sonrası yapacaklarımızla ilgili önerilerini aldık. Bu tablodan çıkış için üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

    “PARLAMENTONUN MUTLAKA DAHA ÖNCE ÖNERDİĞİMİZ GİBİ İNİSİYATİF ALMASI LAZIM”

    Tanrıkulu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Hem yaşanan bu insani drama son vermek ve dayanışma içerisinde olmak çözüm yeri olan parlamentoda adım atılmasını sağlamak için CHP olarak bu süreçte üzerimize ne düşerse bundan sonraki süreçte de üzerimize düşeni yapacağız. Bu durum sürdürülebilir bir durum değildir, Türkiye açısından, bölge açısından. Biran evvel normal yaşama dönmek için yeni bir durumun yaratılması lazım. Bunun için de parlamentonun mutlaka daha önce önerdiğimiz gibi inisiyatif alması lazım. Bir kez daha parlamentoda grubu bulunan siyasi partilere seslenmek istiyoruz. CHP geçtiğimiz dönem parlamentoda yöntem olarak sunduğu önerisinin arkasındayız. Geçen hafta itibariyle bu öneriyi yeniledik. Parlamentoya 60’dan fazla milletvekilimizin imzasıyla sunduk. Dolayısıyla diğer siyasi partiler de tutum almalılar ve parlamentoda bir çözüm yolu aramalıyız diye düşünüyoruz.”

    Toplantının sonuçlarını MYK’da ve Meclis grubunda yeniden değerlendireceklerini anlatan Tanrıkulu, üzerlerine düşen bütün sorumlulukları almaya hazır olduklarını ifade etti.

    “PARLAMENTOYU MERKEZ ALAN, PARLAMENTODA BİR ZEMİNİN BAŞLAMASINA YARAYACAK BİR SÜRECİ BAŞLATMAMIZ LAZIM”

    Bölgeye gideceklerini, barikatların kaldırılması için baskıcı olacaklarını kaydeden Tanrıkulu, “Gitmekle sorunun çözülmediği ortada. Bizim parlamentoyu merkez alan, parlamentoda bir zeminin başlamasına yarayacak bir süreci başlatmamız lazım. Türkiye’nin bu sorunun çözümü bakımından kaybedeceği zamanı yoktur. Parlamentonun yeniden umut olacağını, çözüm konusunda adım atacağını bizim yurttaşlarımıza göstermemiz lazım. Biz ya iç tüzükte bir değişiklik yapılarak bu konuya örgütlenmiş bir komisyon kurulmasını, bu komisyonla beraber çalışacak sivil aktörler olması gerektiğini veya yasayla bir komisyon kurulması gerektiği konusundaki iki ayrı yöntem önerisini parlamento başkanlığına sunmuş durumdayız. Parlamentoda Türkiye’nin bu sorununa özgü bu yapılanmayı oluşturabiliriz” dedi.

    “PARLAMENTO DEVREDE OLURSA YURTTAŞLARIMIZDA BİR İNANÇ BAŞLAR”

    Hükümete bir acil çağrısının olup olmadığı sorusu üzerine Tanrıkulu, şunları söyledi:

    “Türkiye’nin Kürt meselesi son 13 yılın meselesi değil. AK Parti’nin ortaya çıkardığı bir sorun değil. O icat etmedi. Ancak onların döneminde kriz derinleşti ve neredeyse bölgesel hale geldi. Dolayısıyla bizim bu krizden ağır insan hakları tablosuyla veya salt güvenlikçi politikalarla çıkmamız mümkün değil. Bunlar bize göre sorunu çözmez, daha derinleştiriyor. O nedenle parlamentoda konuşabileceğimiz zemin olması lazım. Parlamento devrede olursa yurttaşlarımızda bir inanç başlar. Bu barikatların kapatılması yönünde irade oluşabilir.”

    “’KARAMSAR OLMAYIN’ DEDİ”

    CHP Adıyaman İl Başkanı Abuzer Tanrıverdi ise, toplantıda konuşulanlara ilişkin, “Buradaki tüm il başkanı, ilçe başkanı arkadaşlar kendi görüşlerini anlattılar. Durum çok vahim. Bizim ilimizde Adıyaman’da her ne kadar bu sıkıntı yoksa da biz onlardan daha fazla rahatsızız. Orada o sıkıntı varsa batıda da aynı sıkıntı var” dedi.

    Sonuç olarak tekrar MYK’da toplanıp karar alınacağını, gerekirse bir veya iki heyetin gönderileceğini söyleyen Tanrıverdi, Kılıçdaroğlu’nun ‘Karamsar olmayın’ dediğini ifade etti. Tanrıverdi, “Ellerinden ne gelirse yapacaklarını dile getirdiler. Oradaki halktan yansıyan şuanda çözümün CHP’de olacağını özellikle Genel Başkanımızın bu konudaki duyarlılığını dile getiriyorlar” ifadelerini kullandı.

    Tanrıverdi, il ve ilçe başkanlarının özellikle bölgeye heyet gönderilmesini talep ettiklerini kaydetti.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki Üniversite Rektörlerini Kabul Etti

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki üniversite rektörlerini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti.

    Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin kanaat önderleri, STK yöneticilerini önceki haftalarda kabul eden ve bölgede yaşananlara ilişkin kendileri ile istişare eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kabulünde bölgelerde hizmet veren üniversitelerin rektörlerini misafir etti.

    Kabulde Cumhurbaşkanı Erdoğan, rektörlerin bölgedeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerini ve önerilerini dinledi. Kabule, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ile birlikte; Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdüsselam Uluçam, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru, Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ, Hakkâri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ebubekir Ceylan, Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz, Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Siirt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Erman, Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İrfan Aslan, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyaseddin Baydaş, Dicle Üniversitesi Rektörü Ayşegül Jale Saraç, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, Kilis Yedi Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Güvenç, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Nuri Nas, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal katıldı.

  • Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar Ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mahsum Altunkaya:

    Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mahsum Altunkaya 2016 bakliyat yılının tarımın kalkınması için fırsata dönüştürülmesinin sağlanabileceğini söyledi.

    Başkanı Altunkaya, Anadolu’nun bereketli topraklarında sağlanacak teşviklerle ve yeni tarım politikalarıyla hak ettiği değerlerde üretimin sağlanacağını, beyaz yakalı insan iş gücü için önemli istihdamların sağlanacağını ifade etti. Türkiye’nin önerisi doğrultusunda BM tarafından 2016 Uluslararası Bakliyat Yılı ilan edilmesini de değerlendiren Altunkaya, Türkiye’nin bakliyat üretiminde eski günlerine dönebilmesi için bunun fırsata çevrilmesi gerektiğini ifade etti. Altunkaya, “Türkiye genelinde bakliyat üretiminde önemli oranda düşüş yaşandığını, bunun temel nedenlerinin geçmiş dönemlerde uygulanan yanlış tarım politikaları kadar üreticinin de zahmetli bir ürün yetiştiriciliği olan bakliyat üretimini yavaş yavaş bırakarak daha kolay ürünler yetiştirmeye yönelmesi olarak değerlendirilebilir. Bakliyat yılı bu anlamda Türkiye için tarımsal reformların oluşturulması ve buna bağlı olarak çiftçilerin bu ürünleri yeniden ekmesinin teşvik edilmesiyle fırsata dönüşebilir. Diğer taraftan bakliyat ürünlerinin obeziteyle mücadeledeki öneminin tüketicilere doğru anlatılması ve bu ürünlerin tüketilmesinin özendirilmesi ortaya ciddi bir talep çıkaracaktır. Bu anlamda doğru politikalarla büyük bir istihdamın da sağlanması gündeme gelebilir. Bugün beyaz yakalı binlerce ziraat mühendisimiz işsizlikle mücadele derken bakliyat üretimine yönelik yapılacak yatırımlar ve verilecek teşvikler bu mühendislerimizin de ciddi anlamda istihdam edilmesi için önemlidir. 2023 hedeflerine ulaşabilmemiz için gerçekleştirdiğimiz ihracatlar da elbette birliklerimiz için hububat kadar bakliyatta büyük önem taşımakta, ancak ithal ettiğimiz ürünlerin ihracatını yaparak bu kalemlere olan talepleri karşılıyoruz. Oysa bir tarım ülkesi olan Türkiye’de bakliyat üretiminin geliştirilmesi ve teşviki kendi ürünlerimizin ihracatını gerçekleştirmemizi sağlayacaktır. Bu da 2023 hedefleri için önemli bir adım olacaktır” dedi.

    “2023 HEDEFLERİNİ ZORLAYABİLİRİZ”

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2015 yılı tarımsal üretiminde beklenen artışları da değerlendiren Başkan Mahsum Altunkaya, bakliyat üretimlerini arttırarak, 2023 hedeflerinin zorlanabileceğini kaydetti. Altunkaya, “TÜİK verilerine bakıldığında 2015 yılı sonuna kadar tarımsal üretimde gerçekleşmesi beklenen rekolte ülkemizin iç tüketimini dahi yeterli oranda karşılayamayacak miktardadır. Buna göre tahıl ürünleri üretim miktarlarının 2015 yılında bir önceki yıla göre yüzde 18,1 oranında artarak yaklaşık 38,6 milyon ton olacağı tahmin edilirken bir önceki yıla göre buğday üretiminin yüzde 18,9 oranında artarak 22,6 milyon ton, arpa üretiminin yüzde 27 oranında artarak 8 milyon ton, çeltik üretiminin yüzde 10,8 oranında artarak 920 bin ton, tane mısır üretiminin yüzde 7,6 oranında artarak 6,4 milyon ton olması öngörmektedir. Bakliyat açısından ise yapılan tahminler baklagillerin önemli ürünlerinden nohudun yüzde 2,2 oranında artarak 460 bin ton, kırmızı mercimeğin yüzde 4,6 oranında artarak 340 bin ton, yumru bitkilerden patatesin ise yüzde 14,3 oranında artarak 4,8 milyon ton olacağı tahmin edilmiştir. Yağlı tohumlardan ayçiçeği üretiminin yüzde 2,6 oranında artış göstererek 1,7 milyon ton olması öngörülüyor. Ülke olarak dünya pazarlarında daha etkin ve aktif olabilmemiz için bütün ürünler için rekoltelerin daha yüksek olması ve üretimin bu anlamda teşvik edilmesi şarttır. Anadolu bu anlamda gerçekten bir tarım üretim merkezi gibidir. Bizlerin koordineli olarak yapacağımız en önemli şey üreticiden tüketiciye kadar zincirin bütün halkalarının el birliğiyle bu gelişmeleri desteklemesi olacaktır” diye konuştu