Etiket: Güneş’i

  • 9 yıldır güneşi göremiyor

    Ağrı’nın Hamur ilçesine bağlı Aşağı Gözlüce köyünde oturan 14 yaşındaki Semanur Tavkaş, 9 yıldır güneşi görmeden hayatına devam ediyor.

    5 yaşında rahatsızlanarak önce Ağrı ardından Erzurum ve İstanbul’daki hastanelere götürülen ve tam anlamıyla teşhis konulamayan Semanur, hastalığı nedeni ile dışarı çıkamıyor. Ev içerisinde her gün güneş yağını sürerek oturan Semanur, ailesiyle birlikte yaşam mücadelesi veriyor. Hastalığı nedeniyle okula gidemeyen Semanur’un tek isteği ise eğitim hayatına evinde devam edebilmek. Arkadaşları gibi dışarı çıkarak oyun oynamak istediğini belirten Semanur Tavkaş, evde çok sıkıldığını ancak buna mecbur olduğunu söyledi. Dışarı çıkınca gözlerinde ve kafasında yaralar çıktığını ifade eden Semanur, “Küçük yaşta hastalandığım için okula gidemedim. Bende kardeşlerim ders çalışınca onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Kalem ve defter bana büyük heyecan veriyor. Keşke okula gidebilseydim, bunu çok istiyorum. Babam birçok ilde doktora götürdü ancak net bir şey söyleyen olmadı. Tedavi olmayı ve arkadaşlarım gibi oynamayı çok istiyorum. Okumak en büyük hayalim” dedi.

    9 çocuklu ailede bir tek Semanur’un bu hastalığa yakalandığını vurgulayan baba Mehmet Şirin Tavkaş, tedavi için çok fazla gidip gelemediklerini söyledi. Semanur’un çok hassas bir çocuk olduğunu ifade eden Baba Tavkaş, “Çocuğum gözümün önünde eriyor ve ben bir şey yapamıyorum. Yetkililerden sesimizi duymalarını ve çocuğumu tedavi etmek için yardımcı olmalarını istiyorum. Kızımın iyileşmesi için her şeyi yapmaya hazırım. Yine kızımın hayali olan eğitimi için evimize öğretmen görevlendirilmesini talep ettik. Umarım bu sesimize kulak verirler” şeklinde konuştu.

    Semanur’un dışarıya çıkamaması nedeni ile kendisinin de dışarı çıkmadığını dile getiren Anne Suzan Tavkaş, kızıyla her gün evde zaman geçirdiklerini belirtti. Belli zamanlarda Semanur’un çok sıkıldığını ve dışarıda oynayan çocukları imrenerek izlediğini vurgulayan Anne Tavkaş, “Kızımın bu halini görmek bir anne olarak çok canımı acıtıyor. Elimizden bir şey gelmiyor. Kızım dışarı çıkınca gözleri görmemeye başlıyor. Bu yüzden her gün güneş kremi vuruyoruz. Benimle birlikte ev işlerine yardımcı oluyor. Onun sıkılmaması için büyük çaba gösteriyorum. Bende onun gibi güneşi görmeden yaşamaya gayret gösteriyorum. İnşallah birileri sesimizi duyar ve kızım sağlığına kavuşur” ifadelerini kullandı.

  • Türkiye’nin güneşi servet değerinde

    Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emrah Bıyık, Konya Karapınar bölgesinde bin megawat (MW) kapasite ile kurulacak olan Güneş Enerjisi Santrali ve güneş paneli üretim fabrikası ile Türkiye’nin bölgede yenilenebilir enerji teknolojilerinde önemli bir merkez haline gelebileceğini söyledi.

    Türkiye’de güneş enerjisi ile elektrik üretim kapasitesinin artırılması için son yıllarda yapılan çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. Enerjide büyük oranda dışa bağımlı olan ülkemizde cari açığın azaltılmasına katkı sağlayacak gelişmelerden biri Konya Karapınar bölgesinde bin megawat (MW) kapasite ile kurulacak olan Güneş Enerjisi Santrali’nin (GES) ihale duyurusu oldu. Türkiye’nin son yıllarda yenilenebilir enerjiden faydalanma oranının hızla arttığını belirten Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Emrah Bıyık, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Stratejik Eylem Planı kapsamında, 2023 yılında kurulu elektrik gücünün 100 bin MW’a çıkması ve bunun da 30 bin MW’ının yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılanması öngörülüyor. Yalnızca güneşte ise 5 bin megavat kapasiteye ulaşmak hedefleniyor. Karapınar GES projesinin, güneşteki bu hedefe ulaşma konusunda önemli bir destek sağlayacağı açık” dedi.

    “Mevcut güçten fazlasını ülkemizin elektrik enerjisi gücüne ekleyecek”

    Güneş enerjisi konusunda en başarılı ülkelerden sayılan Almanya’nın bizden yüzde 60 daha az güneşlenme süresiyle 40 bin MW kapasiteye sahipken Türkiye’nin son yıllardaki artışa karşın yalnızca 860 MW’lik kapasiteye sahip olduğunu hatırlatan Yrd. Doç. Dr. Emrah Bıyık, “2015 yılında 194 milyon kilowat saat olan güneş enerjisi ile üretilen elektrik enerjisi, 2016’da önceki yıla göre yüzde 526 artışla 1 milyar 20 milyon kilowat seviyesine geldi. Bu rakam yaklaşık 350 bin konutun yıllık tüketiminin 2016 yılında GES’ler ile sağlanabildiğini gösteriyor. GES’ler, artık elektrik tüketiminin en düşük olduğu Kilis, Bayburt, Tunceli ve Ardahan’ın elektrik tüketimini karşılayabilecek seviyede. Karapınar’da kurulacak Türkiye’nin en büyük GES’i de mevcut kurulu güçten daha fazla bir kapasiteyi, ülkemizin elektrik enerjisi gücüne ekleyecek” diye konuştu.

    Yerli güneş paneli sanayisine büyük katkı sağlayacak

    Proje sayesinde elde edilecek kapasite artışı kadar önemli olan diğer bir hususun da proje kapsamında kurulacak fotovoltaik güneş paneli üretimi tesisisin getireceği teknoloji transferi ve nitelikli insan gücü eğitimi olduğunun altını çizen Emrah Bıyık, “Minimum 500 MW/yıl fotovoltaik modül üretim kapasitesine sahip fabrika kurulumunu gerçekleştirmek ve 10 yıl boyunca da Ar-Ge yapmak şartı ile bin MW’lık bağlantı kapasitesi tahsisi yapılacak. Kurulacak fabrikada üretilecek fotovoltaik paneller sahada kullanılacak. Proje sayesinde güneş panelleri teknolojisinde yüzde 10-15 gibi seyreden yerli ekipman ve malzeme oranının, çok daha yükseklere çekilmesi hedefleniyor” ifadelerini kullandı.

    İzmir ve Ege Bölgesi’nin GES projeleri için potansiyelini de değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Emrah Bıyık, “Güneşlenme süreleri, iklim koşulları ve arazinin uygunluğu açısından bakıldığında Türkiye’de büyük ölçekli GES projeleri için İç-Orta Anadolu ve Güney Ege Bölgeleri ile ön plana çıkıyor. Kayseri ve Konya, güneş enerjisinde, kurulu güç bakımından Türkiye’de ilk iki sırada yer alıyor. İzmir’de ise şu anda 34 adet aktif güneş enerjisi santrali bulunmasına karşın üretim miktarı düşük. Bölgemizde en büyük pay Türkiye’de de ilk sıralarda yer alan Denizli’ye ait. Denizli’de 22 adet aktif güneş enerjisi santrali, yaklaşık 33 MW kurulu güce sahip. İnşaat halinde ve ön lisans alınan santraller de devreye girdiğinde kurulu gücün Denizli’de 58 MW’ı geçmesi bekleniyor. Dağıtık üretim dediğimiz, bina ve fabrikaların çatı ve cepheleri, küçük ölçekli GES proje uygulamaları için Ege ve İzmir Bölgesinin yüksek potansiyele sahip olduğunu ise ayrıca belirtmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

    Rüzgar’da İzmir birinci, Balıkesir ikinci

    Ege’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlilerinden olan jeotermal, rüzgar ve güneş enerjisinin üçünde de yüksek potansiyele sahip olması nedeniyle cazibe merkezi olma yolunda ilerlediğini belirten Yrd. Doç. Dr. Bıyık, son olarak şöyle devam etti:

    “İzmir, Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) kurulu gücünde, kapasitesinin yalnızca yüzde 14’ünü kullanmasına karşın Türkiye lideri. Bin 85 MW güce sahip İzmir’i, 984 MW ile Balıkesir, 620 MW ile Manisa, 360 MW ile Hatay ve 276 MW ile Çanakkale takip ediyor. Öte yandan Ege, enerji üretimi yapılan santrallerin yanı sıra yenilenebilir enerji tesisleri için ekipman üretimi konusunda da ciddi yatırım çekiyor.”

  • Antalya’da ‘kış güneşi’ keyfi

    Antalya’da Şubat ayında etkili olan sıcak hava, vatandaşları sahillere döktü. Hafta sonunu kış güneşini fırsat bilenler sahile gelerek, yürüyüş yaptı, denize girdi, güneşin tadını çıkardı.

    Hava sıcaklığı 18 olan Antalya’da deniz suyu sıcaklığı 16 derece ölçülürken rüzgar ise 8 derece hızında ölçüldü. Hafta sonu sıcak havayı fırsat bilen vatandaşlar, Konyaaltı Sahili’ne gelerek denizin, kumsalın ve güneşin tadını aynı anda çıkardı. Yaz aylarını andıran görüntülerin yaşandığı sahilde yürüyüş yapanların yanı sıra bazıları denize girerek serinlemeye çalıştı, bazıları ise yaz güneşini anımsatan kış güneşinde güneşlenmeyi tercih etti. Eşsiz manzara ile birlikte Akdeniz’in berrak suyuna hayran kalan yerli ve yabancı turistler de, anı ölümsüzleştirmek için bol bol fotoğraf çekindi.

    “Herkes donuyor, biz burada sıcaktan pişiyoruz”

    İranlı arkadaşıyla birlikte sahile gelenlerden Azerbaycan vatandaşı Lamiya Nobrozova, Antalya’yı ‘cennet’ şeklinde tanımlayarak, “Böyle bir yer olmasa zaten bunca turist buraya gelmezdi. Gelen de geri gitmek istemiyor. Öğrenciler dahi gitmek istemiyor. Ben de bir sene önce buraya taşındım. Azerbaycan’dan geldim, tadını çıkarıyorum. Çok seviyorum Antalya’yı. Gerçekten Antalya gibisi yok” dedi.

    Uzun süredir İstanbul’da yaşayan Pelin Gülinayaz ise, “Bir senedir buradayım. Burada hava çok güzel, biz de yürüyüşe çıktık, biraz hava alalım dedik. Tam şehrin ortasında plajdayız. Orada herkes donuyor, biz burada sıcaktan pişiyoruz. Köpeğimle birlikte eğleniyoruz. Burada olmak çok güzel” diye konuştu

    Öte yandan, Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden edinilen bilgiye göre, sıcak havanın hafta içinde 2-3 derece daha artarak devam edeceği öğrenildi.

  • Güneşi görün vatandaşlar soluğu sahillerde aldı

    Havaların ısınmasıyla bunu fırsat bilen vatandaşlar hafta sonunu bölgenin en önemli sayfiye yeri olan Akçakoca’da geçirdiler.

    Hafta sonu havaların ısınmasıyla çevre il ve ilçelerden gelen misafirler Akçakoca’da parklar halkın toplanma ve dinlenme mekanı oldu. Soğuk kış şartlarının ardından ısınan havalar, genç yaşlı hemen herkesi parklarla buluşturdu. Bu yoğunluğun yaşandığı yerlerden biri de barınak içinde bulunan çocuk parkıydı. Anne ve baba, nine ve dedelerinin ellerinden tutan minikler, parklardaki oyun gruplarında eğlenmenin tadını çıkartırken gençler de balıkçı barınağı ve çevresinde banklarda akranları ile sıcak havanın özlemini gideriyor. Yaşlılarda torun gezdirmenin manevi hazzını yaşıyor.

  • Ardahan Belediyesi Kış Güneşi Halk Oyunları Gençlik ve Spor kulübü rüzgarı esti

    Türkiye Halk Oyunları Federasyonu ile Ardahan Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünce düzenlenen Ardahan Kulüpler Arası İl Şampiyonasında Ardahan Belediyesi Kış Güneşi Halk Oyunları Gençlik ve Spor Kulübü rüzgarı esti.

    Büyükler Düzenlemeli “Kafkas” kategorisinde İl Şampiyonu oldu. Ayrıca Düzenlemeli Gençler kategorisinde İl ikinciliği ile 3 ekip üç kupayla yarışmada büyük başarı elde etti.

    Ardahan Belediye Başkanı Faruk Köksoy, “Halk oyunlarının kültürümüzün en büyük zenginliği olduğunu söyleyerek; bu değerlere sahip çıkılması gerektiğini belirtti. Başkan Köksoy, Halk oyunlarımız diğer kültür miraslarımız gibi önemli değerlerden biridir. Biz bu değerlere sahip çıkmak, yaşatmak ve gelecek nesillere sevdirerek, aktarmalıyız. Bu yarışmada elde ettikleri başarıdan dolayı, antrenör ve oyuncularımızı kutluyorum.. Hak kazandıkları bölgeler arası şampiyonada başarılarının devamını diliyorum” dedi.