Etiket: Gündem

  • BTSO Sektörel Konseyler Gündem Belirlemeye Devam Ediyor

    BTSO Lojistik Konseyi Başkanı Hasan Çepni, BTSO öncülüğünde kurulan ‘Sektörel Konsey’ yapılanmasının Türkiye’ye rol model olduğunu söyledi. Çepni, Yenişehir Havaalanındaki kargo depolarını hayata geçirerek, Bursa’da hava kargo taşımacılığının da başlatılması gerektiğine dikkat çekti.

    Türkiye’de ilk kez BTSO tarafından hayata geçirilen sektörel konsey yapılanması, şehrin ortak aklını bir araya getirerek sektörlerin stratejik yol haritalarını ortaya koymaya devam ediyor. Sadece iş dünyasının değil, akademisyenler ve kamu kurum temsilcilerinin de katılım sağladığı toplantılarda ele alınan konular, BTSO’nun projelerine de yön veriyor. BTSO çatısı altında faaliyet gösteren 18 sektör konseyinden Lojistik Konseyi, Bursa’yı Türkiye’nin lojistik merkezi yapmak için önemli çalışmalar yürütüyor. BTSO Hizmet Binası’nda gerçekleştirilen Lojistik Konseyi toplantısına BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Aytuğ Onur, Lojistik Sektör Konseyi Başkanı ve Meclis Üyesi Hasan Çepni, BTSO 48. Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Aydın Kalyoncu, Yenişehir Havalimanı Müdürü Recep Pak ve Bursa iş dünyası temsilcileri katıldı.

    “HAVA KARGO TAŞIMACILIĞINI BAŞLATMALIYIZ”

    BTSO Lojistik Konseyi Başkanı Hasan Çepni, BTSO öncülüğünde kurulan ‘Sektörel Konsey’ yapılanmasının Türkiye’ye rol model olduğunu söyledi. Hasan Çepni, ‘iş dünyasının ortak aklı’ olarak tanımladığı sektörel konseylere verdikleri desteklerden dolayı BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve Yönetim Kurulu Üyeleri’ne teşekkür ettiğini ifade etti. Bursa’nın Hızlı Tren Projesi, İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu ve BTSO liderliğinde çalışmaları yürütülen TEKNOSAB Projesi ile ülke ekonomisine büyük katkılar sunacağını dile getiren Çepni, Bursa’da hava kargo taşımacılığının da bir an önce başlatılması gerektiğini dile getirdi. Çepni, “Yenişehir Havaalanındaki kargo depolarını hayata geçirerek, Bursa’da hava kargo taşımacılığını başlatmalıyız. Bursa lojistikte önemli bir merkez olacaksa, hava kargonun mutlaka faaliyete geçmesi gerekmektedir” diye konuştu.

    “KONSEY RAPORLARI ÇALIŞMALARIMIZIN ODAK NOKTASINI OLUŞTURUYOR”

    BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Aytuğ Onur, BTSO olarak firmaların rekabetini güçlendirmeyi, uluslararası arenada etkili bir oyuncu olmalarını sağlamayı ve ihracatını artırmayı hedeflediklerini dile getirdi. Bu vizyon doğrultusunda makro projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Onur, sektörel konseyler ve komitelerden çıkan sonuçların BTSO’nun projelerinin odak noktasını oluşturduğunu vurguladı.

    “TEKNOSAB, ÜLKENİN İHRACATINA BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK”

    BTSO öncülüğünde Bursa’da kurulma işlemleri tamamlanan Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi (TEKNOSAB) Projesi’nin kent sanayisinin gelecek 100 yılına yön vereceğini kaydeden Aytuğ Onur, “Bursa’mızın gelecek vizyonunu oluşturan TEKNOSAB Projemiz; liman, demiryolu ve karayolu entegrasyonu, lojistik köyü ve modern alt yapısı ile Türkiye’ye büyük değer katacaktır. TEKNOSAB, lojistik avantajları ve ileri teknoloji üretim merkezi kurgusuyla sadece bölgemizin değil, ülkemizin ihracatına ve katma değerli üretimine büyük katkı sunacaktır. BTSO olarak TEKNOSAB’ın yanı sıra kent ve ülke ekonomisine değer katacak yeni projelere devam edeceğiz” dedi.

  • CHP’li Okay: “Gündem Terör, Kriz Ve İşsizliktir”

    Çukurova Belediyesi’nin konuğu olarak konferans veren CHP PM üyesi Hakkı Süha Okay, Anayasa ve Başkanlık tartışmaları için “Bunlar suni gündemlerdir; Türkiye’nin asıl gündemi terör, ekonomik kriz ve işsizliktir” dedi.

    CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı ve milletvekilliği gibi görevler üstlenen Parti Meclisi üyesi Hakkı Süha Okay, Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, CHP Adana milletvekilleri Elif Doğan Türkmen, Zülfikar İnönü Tümer ve İbrahim Özdiş’le birlikte Çukurova’daki 4. Emekli Evinin açılışını yaptı. Emekli evlerinin tam da sosyal demokrat anlayışa uygun bir proje olduğunu belirten Okay emeklilere, “Bu evlerde sadece maaş konularını değil, Türkiye’yi konuşun, Türkiye nereye gidiyor, kim götürüyor, niye yoksuluz, asıl bunları tartışın” diye seslendi.

    İnsanların yaşam endişesi taşıdığı terör dolu günlerden geçildiği halde ’Başkanlık’ ve ‘Yeni Anayasa’ tartışmalarıyla asıl gündemin unutturulmaya çalışıldığını söyledi. Okay, “Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini bildikleri halde sözde anayasa ve başkanlık tartışması yapıyorlar. Tek hedefleri ‘Alo Fatih’ler ve kontrol ettikleri medya sayesinde işsizliğin, ekonomik krizin ve hayatları söndüren terörün konuşulmasını önlemek, unutturmaktır. Türkiye’nin asıl gündemi terör, ekonomik kriz ve işsizliktir”” diye konuştu.

    Çukurova Belediyesi Orhan Kemal Kültür Merkezi’ndeki konferansın bitiminde de ayakta alkışlanan CHP PM üyesi Hakkı Süha Okay’a çiçek ve plaket takdim eden Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, “Hukuk ve siyaset dersleriyle dolu muhteşem bir konferans dinledik. Yapılan tespitlerin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu gördük” dedi.

    Türkiye’nin asıl gündemine dönmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Çetin, “Terörün amacı insanların bir araya gelmemesi ama bu halk buna izin vermeyecek” diye konuştu.

  • Ağrı’dan Özgür Gündem Gazetesi’ne Tepki

    Özgür Gündem Gazetesi’nin yayınladığı karikatüre Ağrılılar tepki gösterdi.

    Mustazaflar Cemiyeti Ağrı Şubesi üyeleri, Merkez Camii önünde Özgür Gündem Gazetesi’nin yayınladığı karikatüre tepki gösterdiler. Erhan Güler’in okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları Platformu Doğu ve Karadeniz Koordinatörlüğü yetkilisi Şaban Gökhan okudu. Özgür Gündem’in tavrının tüm Müslümanlara hakaret olduğuna dikkat çeken Gökhan, “Malum zihniyetin yayın organı olan Özgür Gündem Gazetesi de Çarşamba günkü sayısında, Peygamber Efendimizin ‘Cennet annelerin ayakları altındadır’ Hadis-i Şerifine gönderme yaparak, büyük bir terbiyesizlik etmiş ve milyarlarca Müslüman’ın Peygamberine hakaret ederek haddini aşmıştır. Özgür Gündem Gazetesi’nin Halil İncesu adlı karikatüristinin çizimiyle yapmış olduğu bu hakaretin, Fransa’da Charlie Hebdo Dergisi’nin Efendimize yaptığı hakaretten aşağı kalır hiçbir yanı yoktur. Zaten onlar ve diğer bazı zavallılar Fransa’ya giderek ‘Biz Charlie Hebdoyuz’ diyenler değil miydi?” diye konuştu.

    Bu tavırların İslam düşmanlığı olduğunu söyleyen Gökhan, “Hepimizin tanıdığı bu zihniyet, ahlaksız grup ve kişilerle geliştirdikleri ilişki ve ittifaklar sonucu, zihinsel ve ahlaksal bir çürüme içerisinde, bazen de biz Müslüman Kürt halkını kandırmak amacıyla din kisvesi altında faaliyet ve etkinlikler yaparken, diğer yandan da İslami değer ve mukaddesatlara hakaret etmekten geri durmamaktadır. İslami değer ve kutsallara, hele hele Yüce Rabbimizin dünya ve ahiret saadetimiz için bize rahmet olarak gönderdiği Hz. Muhammed aleyhisselama hakaret etmek ne sanatsal faaliyet ne de düşünce özgürlüğüdür. Bu açıkça İslam ve Peygamber düşmanlığıdır. Allah ve Resulü’nün bizden davacı olacağını unutmamalıyız. Hiç kimsenin kutsallarımıza dil uzatmasına asla müsaade etmemeliyiz. Yüreğinde Allah ve Peygamber aşkı olan tüm Ağrılı hemşehrilerimiz Özgür Gündem adlı İslam ve Peygamber düşmanı gazeteyi boykot edin. Bu gazeteyi ev ve iş yerlerinize sokmayın diyoruz” şeklinde konuştu.

  • Milletvekili Altunyaldız’dan Gündem Değerlendirmesi

    AK Parti Konya Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Türkiye ve Konya gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunu.

    Konya İl Başkanlığı binasında AK Parti İl Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Büyükalim ile Mustafa Özkan’ın eşlik ettiği basın toplantısında Ziya Altunyaldız, ülke gündemindeki gelişmeler, Konya yatırımları ve projelerde gelinen son noktaları ile gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    AK Parti Hükumeti olarak vatandaşların kişisel hak ve özgürlüklerini, müteşebbis haklarını koruyan bir anayasa anlayışı ile hareket ettiklerini belirten Altunyaldız, “Bizler, artık anayasanın değişiminden değil; anayasanın yapımından söz ediyoruz. Zira anayasayı değiştirdiğinizde darbe anayasasının ruhunu değiştiremezsiniz. O yüzden de anayasa yapımından söz ediyoruz. 1961 ve 1982 Anayasaları’nın her ikisi de birer darbe anayasasıdır. 1961 Anayasası’nın iki bileşimi var. Nedir onlar? Darbeyi gerçekleştirenlerin oluşturduğu milli birlik komitesi ve yine onların güdümünde oluşturulan ve özellikle kendine darbe yapılan Demokrat Parti’den hiçbir üyenin olmadığı bir temsilciler meclisi. O halde söz konusu anayasanın, demokratik veya milletin özünü yansıtan bir anayasa olduğunu söyleyemeyiz. Yine 1982 Anayasası da aynı şekilde darbeyi yapanların oluşturduğu bir kurul tarafından yapıldı. 1982 Anayasası üzerinde bugüne kadar birçok değişiklik oldu. Bu değişiklikleri en çok yapan da AK Parti Hükümetleridir. Ancak az önce de ifade ettiğim gibi darbe ruhu hala anayasamızda duruyor. O yüzden de insan özgürlüğünü merkeze alan bir anayasaya ihtiyacımız var. Özgürlükçü, bu toprakların özünü ve ruhunu barındıran bir anayasamız olmalı diye düşünüyoruz. AK Parti iktidarı olarak milletimize samimi olarak verdiğimiz bu sözü yerine getirmek için çalışıyoruz. Tüm kesimleri kapsayan, bireyden devlete doğru bir anlayışın olduğu bir anayasa istiyoruz. Bu anayasa aynı zamanda Başkanlık Sistemi’ni de içeren bir anayasa olacak. Başkanlık Sistemi, 93 yaşına giden ülkemizin birçok yılında ele alınmış ve tartışılmıştır. Bu dönem zarfında hem rahmetli Turgut Özal hem Süleyman Demirel hem Necmettin Erbakan ve hem de Alparslan Türkeş, Başkanlık Sistemi’ne olumlu yaklaşmışlardır. Bugün de Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız arasındaki bakış açısı aynıdır ve bu manada çalışmalar yürüyor. Bu konuda milletimizin de büyük destek verdiği aşikardır” dedi.

    TERÖRLE MÜCADELE

    Ziya Altunyaldız, terörle mücadele konusunda ise, “Ülkemizin küresel yükselişini engellemek isteyenler, milli birlik ve kardeşliğimizi bozmak isteyenler maalesef düğmeye bastılar. Şu anda Doğu ve Güneydoğu’da demokrasi, huzur ve kardeşlik operasyonlarımız sürüyor. Bu arada da Sayın Başbakanımız, bölgenin yeniden ayağa kalkması için 10 maddelik bir eylem planı açıkladı. Şunu açık bir dille ifade etmek istiyorum ki huzur tesis edilene kadar operasyonlar sürecek. Millet vicdanı ile devlet aklının birleşmesi ile bunun da üstesinden geleceğiz inşallah. Yeni dönemde yeni terörle mücadele ile kardeşlik ve huzur ortamının yeniden tesis edilmesi sürecinde artık tüm sivil toplum kuruluşları ve milletimiz muhatap alınacak. Artık kendisini bölgenin temsilcisi zanneden ama maalesef bölgenin yıkımına neden olan, karne alan çocukları hedef alan, hastane ve okulları, araçları yakan terör örgütüne dur diyemeyen sözde temsilciler muhatap değildir” şeklinde konuştu.

    SURİYE’DEKİ GELİŞMELER VE TÜRKİYE’NİN TAVRI

    Suriye’de yaşanan gelişmelerle ilgili de açıklama yapan Altunyaldız, “PYD ve YPG, ülkemiz için bir terör örgütüdür. DAEŞ ile mücadele için bölgede olduğunu iddia eden ama rejimin piyonu haline gelen PYD’nin faaliyetlerini kabullenmek doğru değildir. Birtakım etnik operasyonlarla bölgeyi şekillendirme çabalarına karşı Türkiye, asla sessiz kalamaz. Hele hele de bunun Türkiye’nin sınır güvenliğini tehdit edecek şekilde yapılması ve ülkemize yönelik bir göç dalgası oluşturulması asla kabul edilemez. Bu konuda devletimiz ve hükumetimiz gerekli cevabı vermiştir vermeye devam edecektir” ifadelerinin kullandı.

    EKONOMİK GELİŞMELER

    Ülkede yaşanan ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Milletvekili Altunyaldız, geçtiğimiz günlerde ödemeler dengesi rakamları açıklandığını hatırlatarak, “Hep cari açıktan söz ederiz; cari açık sarmalını nasıl aşarız diye. Bir taraftan tasarruf tedbirleri bir yandan da yerli üretimi esas alarak bunu çözmeye gayret ediyoruz. Özellikle emtiya fiyatlarının düşmesi ile cari açıktı olumlu bir düşme oldu. Geçtiğimiz yılın Aralık ayında 6,6 milyar dolarken; bu yıl 5 milyar dolara düştü. Yıllık 32,1 milyar dolara düştü. Yani geçen yıla göre yüzde 26’lık bir iyileşme oldu. 2016 – 2018 orta vadeli planda ön görülen cari açığın milli gelire oranındaki yüzde 4,4’ü tutturacak gibiyiz. Bu şu demek, ortalama 6’larda olan cari açığın yönetilebilir durumda olduğudur. Yine Aralık ayı sanayi endeksi beklentilerin çok üstünde gerçekleşti; yüzde 4.40. Bu veri, yüzde 4’lük büyümenin gerçekleşeceği anlamına geliyor. Bir taraftan cari açık düşerken öbür taraftan büyüme devam ediyor. Üreten ekonomimizle 2023 Vizyonumuzda belirttiğimiz ilk 10 ekonomiye doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Seçim Çalışmalarımız sürecinde vatandaşımıza verdiğimiz her vaadi gerçekleştirme sözlerimizi bir bir yerine getiriyoruz. Bu süreçte genç arkadaşlarımız üretime katılacak, çiftçi ve esnafımız verilen desteklerle üretime devam edecektir” diye konuştu.

    ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME (AR-GE) REFORM PAKETİ

    Sanayi Bakanlığı tarafından hazırlanan, Bakanlar Kurulu’nda görüşülerek meclise sundukları ve başkanı olduğu komisyonda da görüşülen AR-GE Reform Paketi’nden bahseden Altunyaldız, “Bu paketle Yeni Türkiye, artık ileri teknoloji ile inşa edilecek. Yapılan AR-GE faaliyetleri, ticarileşecek. AR – GE faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan patentli ürünlerin ticarileşmesi için hükümetimiz, 500 bin TL’ye kadar olan sermaye, vergiden düşüyor. Bu paket ile AR-GE ile ortaya çıkan ürünleriniz, teknolojik ürün deneyim belgesi olmadan doğrudan kamu ihalelerine girebilecek. Bu paketle artık tasarım merkezleri kuruluyor. Esnek yapılarla artık AR-GE’yi herkes yapabilecek. Yine üniversite – sanayi işbirliği artık eyleme dönüşüyor. Akademisyenlerin çalışmalarında elde ettiği ekonomik değerleri döner sermaye ve kesinti olmadan akademisyenlerimize veriyoruz” ifadelerini kullandı.

    KONYA PROJELERİ

    Ziya Altunyadız, Konya’ya yapılan yatırımlar ve kazandırılan projeler ile ilgili de, “Başta Konya Metrosu olmak üzere, üretim üssünü denizle birleştiren Konya – Karaman – Ulukışla – Yenice Hızlı Tren Hattı Projesi, Çevre Yolu gibi tüm projeleri takip ediyoruz. Bu konuda Konya bürokrasisi, AK Parti Konya ailesi birlik ve dayanışma içerisindedir” dedi.

    Açıklamaların ardından toplantı soru-cevap bölümünden sonra sona erdi.

  • Mehmet Ali Şahin’den Gündem Değerlendirmesi

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, ABD’nin PYD’yi terör örgütü olarak görmedikleri yönündeki açıklamalarını değerlendirerek, “Biz duruşumuzu muhafaza edeceğiz. İnanıyorum ki, ABD yetkililerini bir gün bu konuda ikna ederiz” dedi.

    Şahin, Karabük’te emekliler için yapılacak olan TOKİ konutlarının kura çekimi sonrası gazetecilerin gündeme dair sorularını cevapladı.

    “SAVAŞ TEMENNİ EDEN BİR AÇIKLAMA DEĞİL”

    Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev’in Suriye konusunda uzlaşma sağlanamadığı takdirde yeni bir dünya savaşı çıkabileceği yönündeki açıklamasını değerlendiren Mehmet Ali Şahin, “Medvedev’in açıklamasının bütününün değerlendirildiğinde savaş temenni eden bir açıklama değil. Bu aslında barış temenni eden bir açıklamadır. Zaten sorumlu devlet adamlarına düşen de budur, bu olmalıdır. Bir an önce Suriye sorununa bir çözüm bulunmalıdır diyor. Doğrusu biz de Türkiye olarak Suriye sorununa bir an önce bir çözüm bulunmalıdır diye düşünüyoruz. Çünkü Suriye’de meydana gelen olaylardan en çok etkilenen ülke Türkiye’dir. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız. Esad yönetimi kendi halkına karşı zalimane diyebileceğimiz girişimlerde bulununca insanların büyük çoğunluğu bize geldi. Bize gelenlerin bir kısmı Avrupa’ya doğru gitme ihtiyacı duydular. Ege’de birçoğu hayatını kaybetti ve o çocukların ölümleri dünyanın gündemine oturdu. O nedenle Suriye sorununa çözüm bulunması öncelikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinin sorumluluğundadır. Başta ABD olmak üzere buradaki daimi ülkelerdir. Onların soruna bir an önce çözüm bulması ve Suriye halkının kendi iradesiyle oluşabilecek olan yeni bir yönetimin yolunu açacak çözümler üzerinde yoğunlaşılmalıdır” dedi.

    “BEŞAR ESAD’IN VARLIĞI ÜZERİNE PLANLARINI İNŞA ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”

    Suriye’de mutlaka bir ateşkesin sağlanması ve ondan sonra da adımların atılması gerektiğini kaydeden Şahin, “Biz Türkiye olarak Beşar Esad yönetiminin Suriye’nin geleceğinde bir rolünün olmayacağını düşünüyoruz. Çünkü bütün bu badireleleri Suriye halkının başına açan kendisidir. Ama bazı ülkeler başta Rusya olmak üzere Suriye’nin geleceğinde Beşar Esad’ın varlığı üzerine planlarını inşa etmeye çalışıyorlar. Rusya gelmiş havadan bombardıman yapıyor, bir takım üsler kuruyor. Halbuki Rusya’nın Suriye ile hiçbir ortak sınırı yok. O bakımdan bu sorun bir an önce çözülmelidir diyenlerin ki bunu söyleyen Medvedev’in bu sorunu çözmek için önce kendilerinin adım atması, samimi bir takım gayretler içerisinde olması gerekir diye değerlendiriyorum” diye konuştu.

    “BU ARKADAŞLARIMIZI KOVSANIZ, AK PARTİ’DEN AYRILMAZLAR”

    AK Parti’de çatlak seslerin oluştuğu iddialarını ve Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından Bülent Arınç ve Hüseyin Çelik’le görüşmelerini de değerlendiren Şahin, “Bazı arkadaşlarımız düşüncelerini basın yolu ile paylaştılar. İşte Bülent bey, Hüseyin Çelik bey, bir takım değerlendirmeler oldu. Eleştirel, değerlendirmeler de oldu. Bu her iki arkadaşımız da bizim partimizin kurucuları arasındadır ve gerçekten AK Parti içinde, hükümetlerinde çok önemli sorumluluklar üstlenmiş arkadaşlarımızdır. Bu arkadaşlarımızı kovsanız, AK Parti’den ayrılmazlar. O bakımdan kimse elini ovuşturmaya falan kalkmasın. Bu açıklamalara dayanarak ’AK Parti acaba bölünüyor mu? AK Parti içerisinde bir hizipleşme mi var’ diye hiç böyle bir düşünceyi kafasında muhafaza etmesin. Bu arkadaşlarımızla biz görüşüyoruz. Hatta dün Hüseyin bey genel merkezde beni ziyarete gelmişti. Orada da konuştuk. Biz bu arkadaşlarımızdan eğer partimizin çalışmaları ile ilgili, hükümet çalışmaları ile ilgili bize yol gösterici uyarıları varsa, bizzat gelip bize söylerlerse çok daha şık olur. Biz bu zamana kadar basın yoluyla konuşmadık. Bundan sonra da basın yoluyla konuşmayalım dedik” diye ifade etti.

    “BİZE SÖYLEYECEKLERİNİ BASIN YOLU İLE YAPMALARI YANLIŞ”

    Şahin, Arınç ve Çelik’in kendilerine bizzat gelerek söyleyeceklerini, basın yoluyla söylemelerinin bir eksiklik ve kendisine göre yanlış olduğunu da belirterek, “İnanıyorum ki bundan sonra bunu yapmayacaklardır. Biz AK Parti olarak kendi içerisinde uyumlu ve gerçekten birbirlerine saygı duyan bireylerden oluşan bir teşkilatız. O bakımdan ülkemize hizmet etmenin dışında başka bir derdimiz yoktur. Şu anda partide görevi olmayan, hükümette de görevi olmayan arkadaşlarımızdan biz parti olarak yine de yararlanacağız, yararlanmaya devam edeceğiz. Bülent beyden de, Hüseyin beyden de, diğer arkadaşlarımızdan yararlanacağız ve parti çalışmalarında, bölge toplantıları yapmayı düşünüyoruz. Bölge toplantılarında kendisinden yararlanacağız. Birikimlerinden yararlanacağız. Bizim bu arkadaşlarımızın açıklamalarından olumsuz bir sonuç çıkarma düşüncemiz yok, olamaz” dedi.

    “ABD YETKİLİLERİNİ BİR GÜN BU KONUDA İKNA EDERİZ”

    Şahin, ABD’nin PYD’yi terör örgütü olarak görmedikleri yönünde yaptıkları açıklamalarını da değerlendirerek şunları söyledi:

    “Biz bu konuda PYD ile ilgili düşüncelerimizi her zeminde söylemeye devam edeceğiz. Elimizdeki bilgi, belge ve delilleri müttefikimiz durumundaki ülke yöneticilerini, bu konuda aydınlatmaya devam edeceğiz. Eğer politik davranmıyorlarsa, farklı amaçları yoksa bizim PYD ile ilgili ortaya koymuş olduğumuz bilgi ve belgelerin muhataplarımızı tatmin etmesini düşünüyoruz. Biraz da daha zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum bu konuda. Türkiye’de her şey şeffaf olduğu gibi uluslararası politikalar da şeffaf hale geliyor. Hükümet sözcüleri ülkelerin duruşu ile ilgili her gün basına açıklamalar yapıyorlar. Ülkeler arasındaki siyasi gelişmeler de şeffaf hale geldi. Biz duruşumuzu muhafaza edeceğiz. İnanıyorum ki, ABD yetkililerini bir gün bu konuda ikna ederiz.”