Etiket: Gündem

  • Gelin arabasına yazdırdıkları yazı ilçede gündem oldu

    Bilecik’in Bozüyük ilçesinde görkemli bir düğün merasimiyle dünya evine giren Özge-Murat Çelik çifti gelin arabasına yazdırdıkları yazıyla ilçede gündem oldu.

    Bozüyük Engelliler Dayanışma Derneği Başkanı İsmail Çelik’in oğlu ve gelini gelin arabalarına “Ne mesafeler engel, ne de darbe. Alırım seni OHAL’de” şeklinde yazı yazdırdı. Yaşanan darbe girişiminin ardından içinde bulunduğumuz OHAL’de gelin arabasındaki yazıyı gören vatandaşlar tebessümlerini gizleyemedi. Özge ve Murat çifti, gelin arabalarına yazdıkları bu yazıyla 3 yıl bekleyişin ardından kavuşmaları sebebiyle darbenin sevenlerini ayıramayacağını vurgulamak istediklerini belirttiler.

  • Büyükşehir Meclisinde gündem darbe girişimi oldu

    15 Temmuz darbe girişiminin ardından yapılan İzmir Büyükşehir Belediyesi ağustos ayı meclis toplantısının birinci bileşiminde tüm partiler darbe girişimini kınarken, bazı meydan isimlerinin 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı olarak değiştirilmesi önerileri meclisin gündemini oluşturdu.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ağustos ayı meclis toplantısının birinci bileşimi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu başkanlığında gerçekleşti. Gündemin darbe girişimi olduğu mecliste, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanlar için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Daha sora İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve meclis grupları tarafından hazırlanan ortak bildiri okundu. AK Parti Grubu, Konak Meydanı isminin 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı olarak değiştirilmesi önerisinde bulundu. Bu öneri, Konak Meydanı’nın asıl adının Atatürk Meydanı olması dolayısıyla reddedildi, yeni baştan yapılan Güzelyalı yolundaki meydana bu ismin verilmesi kararlaştırıldı. AK Parti Grubu tarafından Buca’daki Çevik Bir Meydanı’nın isminin de değiştirilmesi için öneride bulunuldu. AK Parti Grubu, Çevik Bir’in darbeci bir general olduğu için bu öneriyi getirdiklerini belirtirken, Başkan Kocaoğlu ise Çevik Bir’in hüküm giymesi söz konusu olduğu zaman önerinin dikkate alınacağını söyledi.

    “Konak Meydanı’nın asıl adı Atatürk Meydanı’dır”

    AK Parti Grubunun, demokrasi nöbetlerinin yapıldığı Konak Meydanı’nın isminin 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı ismi ile değiştirilmesi konusunda önerge vermesi üzerine Başkan Kocaoğlu, “12 yıldır isim verme konusundaki prensibimizi her fırsatta dile getiriyoruz. Konak Meydanı’nın adının ne olduğunu bilen var mı? İsim değişikliği yapmıyoruz. Zaten yeni bir meydan yapıyoruz. 42 dönüm. Sıfırdan yaptığımız, adı olmayan Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi ve Hamidiye Camii önünde denize doğru oluşturulacak 42 dönümlük meydana, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı ismini verelim, hatta 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı ismini verebiliriz. Orada bir sanatçı çalışacaktır ama benim gönlümden geçen 240 şehidimizin isimlerinin tek tek yazılmasıdır. Onun için Konak Meydanı’nın şuanda kullanılmamasına rağmen adının Atatürk Meydanı olduğunu, böyle bir karar alındığını hepimiz biliyoruz. Atatürk Meydanı ismini değiştirmek üzere bir meclisin karar almasını doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Bu önergenin gündeme alınıp alınmamasını oylara sunuyorum” dedi.

    Yeni meydanın adı 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı olacak

    İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan da, “Önergeyi vermeden önce İzmir kent haritasından ilgili alana girdik. Alanın Saat Kulesi olarak anıldığını Atatürk Meydanı adının daha farklı bölgeye verildiğini gördük. Siz eğer genelinin isminin Atatürk Meydanı olduğunu diyorsanız önergemizi geri çekiyoruz” diye konuştu. Daha sonra Güzelyalı yolunda yapılacak 42 dönümlük meydanın adının 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Meydanı olacağına komisyona gitmeden oy birliği ile karar verildi. Bir kez daha söz alan Doğan, asıl adı Atatürk Meydanı olan Konak Meydanı’nın belediye kayıtlarında da Atatürk Meydanı olarak kullanılması gerektiğini belirtti. Bunun üzerine Kocaoğlu, “Meydanın adı Atatürk Meydanı ama hep Konak Meydanı olarak kullanılmış. Bu suç da değil günah da değil ama Atatürk Meydanı olarak değiştirilmesinde fayda var. Belediye kayıtlarında Atatürk Meydanı, tırnak içinde de Konak Meydanı diyelim” ifadelerini kullandı. Karar o birliği ile kabul edildi.

    Çevik Bir’in isminin değiştirilmesine ret

    AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan ve Buca Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi Üyesi Paşa Çelebi, Buca ilçesinde bulunan Çevik Bir Meydanı’nın isminin de 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı olarak değiştirilmesini önerdi. Doğan ve Çelebi, Çevik Bir’in darbeci bir general olduğunu belirterek Bucalıların da bunu istediğini kaydetti. Bunun üzerine Kocaoğlu, şöyle konuştu: “Aynı gerekçeyle bu ismin değişmemesi gerektiğini düşünüyorum. Karşı çıkan olabilir ama mutlaka Buca’nın yetiştirdiği belli bir kademeye gelmiş bir komutanımızdır. Süreçte herkesin hatası olabilir fakat bu isim verilmiştir. Şirinyer Parkı’nda 81 dönümlük yerde, uygun bir yere tabii ki 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı isminin verilmesini can-ı yürekten destekliyorum.”

    “Hüküm giyer biz de meydanın adını değiştiririz”

    Önerge oy çokluğu ile reddedilince söz alan Paşa Çelebi, “Biz darbeci generalden bahsediyoruz başka birinden bahsetmiyoruz. Biraz daha hassas davranmanızı istiyoruz. Önergeyi oy çokluğu ile reddediyorsunuz Buca halkının gönlünde çok büyük yara açıyorsunuz” dedi. Kocaoğlu da Çelebi’ye “Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre hüküm giyer biz de meydanın adını değiştiririz. Şuan Çevik Bir hayattadır. Onun sorgulanması, yargılanması olur, ondan sora. Benim yönetim modelim var. Kimsenin ismini değiştirmem. Benden sonra kim değiştirir beni ilgilendirmez. Suçu varsa, darbeciyse yargılanır, biz de adını değiştiririz” diye cevap verdi. Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina da, konuyla ilgili “Davadan sonuç gelsin, bizim de ilk talebimiz meydan isminin değişmesi olur. Dava sonucunu beklemek en vicdanlı yoldur diye düşünüyorum” diye konuştu.

    Ali İsmail Korkmaz tartışması

    Mecliste, Çiğli Belediyesi’nden 8785 /3 sokağın adının yanına tırnak içinde Ali İsmail Korkmaz yazılması için de önerge verildi. Kocaoğlu tarafından önerge kabul edilince söz alan AK Parti Grubundan Hakkı Durmaz tepki gösterdi. Durmaz, “Meydan isminin değiştirilmesine karşıysanız sokak isminin değişikliğine de karşı olmanız lazım. Ali İsmail Korkmaz isminin verilmesi hukuken ve pratikte fayda sağlamayacaktır. Siyaseten söylemiyorum” dedi. Kısa süreli tartışmaların ardından Ali İsmail Korkmaz isminin sıfırdan başka bir alana verileceği belirtildi.

    “Tarih böyle cunta yanlılarını görmemiştir”

    Mecliste, her parti grubunun başkan vekilleri 15 Temmuz darbe girişimini kınadı. AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, “15 Temmuz, Türk demokrasi tarihinde kara gün olmuştur. FETÖ terör örgütü, milletimize kastetmiş, demokrasimize kastetmiş ancak güvenlik güçlerimiz ve milletimizin duruşu neticesinde darbe heveslileri yargıya teslim edilmiştir. Dünyanın hiçbir yerinde yok ki milletin vergileriyle alınan silahlar millete doğrultulsun. Tarih böyle cunta yanlılarını görmemiştir. Darbecilere, darbe yanlılarına karşı bu dersi veren milletimize çok teşekkür ediyoruz” açıklamasında bulundu.

    “PKK gibi FETÖ de alçak ve şerefsizdir”

    MHP Grup Başkanvekili Remzi Taktakoğlu ise şu görüşe yer verdi: “15 Temmuz akşamı yaşanan darbe girişimini kınıyorum. Bu olay affedilir bir şey değil. En iyi darbe en kötü demokrasiden daha kötüdür. Bu darbeyi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tamamına lanse edilmesi de doğru değildir. FETÖ odaklarının giriştiği darbe girişiminde; ordumuzun, emniyetimizin, halkımızın yoğun desteğiyle hainlerin emellerine ulaşmaları engellenmiştir. Gün sen-ben günü değil, birlik ve beraberlik günüdür. Zaman, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı ve bağımsızlığı olduğunda tam bir mutabakat içinde olmamız gerektiğini düşünüyoruz. MHP olarak her zaman dile getirdiğimiz ‘önce ülkem ve milletim, sonra partimiz’ görüşümüz daha iyi anlaşılmıştır. PKK ne kadar alçak ve şerefsiz ise FETÖ de aynı şekilde alçak ve şerefsizdir. Ucu nereye dokunursa dokunsun devletin tüm kurumlarında ve özellikle parti içlerinde dikkatle bu kişilerin icra edilmesi gerekir.”

    Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkı sarılmalıyız”

    CHP Grup Başkanvekili Deniz Yücel ise, “15 Temmuz darbe girişiminde 240 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, binlerce vatandaşımız da yaralanmıştır. Türk milleti olarak bu sancılı süreci aşabilmemiz için cumhuriyet değerlerine sıkı sıkı sarılmamız gerektiğini düşünüyorum. Hukuk güvenin ve bağımsız yargının yeniden tesis edilmesi gerektiğini belirtiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye Cumhuriyeti yeni bir temizlik ve düzen getirmek zorundadır”

    Darbe girişimi hakkında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şunları söyledi: “Çok büyük bir badire atlattık. Bundan sonra hepimize başta yöneticilerimize, siyasilerimize ve tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yılladır belirttiğimiz gibi birlik ve beraberlik içerisinde bu ülkenin üzerinde dolaşan kara bulutları ancak kol kola omuz omuza, aramızdaki ayrılıkları bir tarafa bırakarak tek vücut olarak bu karanlıkları def edebiliriz. Bugün bir fırsat doğmuştur. 240 şehidimize tekrar rahmet, yaralılara şifa diliyorum ama alacağımız en büyük ders birlik ve beraberliği, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü, demokrasiyi geliştirerek, hukuk sistemini yeniden tesis ederek, ordumuzu hainlerden arındıktan sonra yeniden tesis ederek, emniyet güçlerimizi de aynı şekilde, Türkiye Cumhuriyeti yeni bir temizlik ve düzen getirmek zorundadır. Bunu demokrasi, hukuk kuralları içerisinde, hainlere acımadan cezalandırarak ama masum insanları da titizlikle koruyarak bu çalışmayı ve temizlik hareketini sürdürmek zorundayız.”

    “Dedikodu ve ispiyon mekanizması çalışıyor”

    Yaşanılan süreçte dedikodu ve ispiyon mekanizmasının çalıştığını öne süren Kocaoğlu, “Masum olan insanlara özellikle sosyal medyada adına hesaplar açılarak bombardıman yapılmakta, kişisel hırslara mevki makam uğruna insanların geleceğiyle, onuruyla şerefiyle oynanmaktadır. Bu konulardan hepimizin uyanık olması, hainlerin cezaları sonuna kadar verilmesi, masumların da haklarının sonuna kadar koruma gerektiğine inanıyorum. Türkiye, 15 Temmuz’dan daha farklı daha ileri ve prangalarından arınmış olarak yoluna devam edecek, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği çağdaş medeniyet düzeyinin de üstüne çıkacaktır. Yeter ki birlik beraberlik olsun çalışalım mazlumun namuslunun yanında olalım, adaletten ayrılmayalım” dedi.

    Ulaşım üç gün daha ücretsiz

    Öte yandan, Konak Meydanı’nda devam eden demokrasi nöbetine gelen vatandaşların ücretsiz taşınması amacıyla toplu ulaşım araçlarının 20.00-06.00 saatleri arasında ücretiz yapılması oy birliğiyle kabul edildi.

  • İzmir Ticaret Borsası’nda gündem ’darbe girişimi’

    İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz, darbe girişiminin ardından iş dünyası olarak dirençli olunması gerektiğine dikkat çekerek, “Mutlaka ekonomik anlamda, bugün olumsuz etkiler olmaktadır ve olacaktır. İş dünyası olarak buna hazırlıklı durmamız, psikolojimizi bozmamamız ve yüksek tutmamız gerekir” dedi.

    İzmir Ticaret Borsası Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda 15 Temmuz’da gerçekleştirilen darbe girişimi ve ekonomik yansımaları ele alındı. Türkiye’nin cumhuriyetin ve demokrasinin büyük bir tehlike atlattığını belirten İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz, yaşanan darbe girişiminin ekonomiye olumsuz etkilerinin olabileceğini dile getirdi.

    “Dirençli olmalıyız”

    İş dünyası olarak dirençli olunması gerektiğine dikkat çeken Kocagöz, “Mutlaka ekonomik anlamda, bugün olumsuz etkiler olmaktadır ve olacaktır. İş dünyası olarak buna hazırlıklı durmamız ve dirençli olarak psikolojimizi bozmamamız ve yüksek tutmamız gerekir. Çünkü demokrasi adına verilen bu mesajın anlamı büyük olmakla beraber çok da değerlidir. Ancak bu değerin Türkiye cumhuriyetinin geleceğinde bir ışık olarak parlayabilmesi için bugün birliktelik şarttır. Her açıdan bugün, birlik ve beraberlik ülkemizin en acil ihtiyacıdır. Birliğin sağlanması adına herkes elinden geleni yapmalı. Siyasiler başta olmak üzere, toplumun tüm kesimleri bu mesajı doğru okumalıdır. Çünkü bundan böyle ülkemizi bölmek isteyen güçlerin hedefi kardeşi kardeşe kırdırmak için yapacakları çeşitli kumpaslardır. Bunu ancak tam bir birliktelik ve farkındalıkla kırabiliriz. Bugünlerde ne mutlu ki hükümetimizi ve siyasi partileri bu birliktelik içinde görmekten mutluyuz. Özlediğimiz ve gereken tablo da işte budur” dedi.

    İTB Başkan Yardımcısı Bülent Arman da Türkiye’nin dünyaya örnek bir demokrasi kazanımı ortaya koyduğunu dile getirerek, Türkiye’de darbe defterinin 15 Temmuz gecesi bir daha açılmamak üzere kapandığını vurguladı.

    “Ekonomi temel önceliğimiz olmalı”

    Yaşanan tüm gelişmelerin önümüzdeki süreçte hayatın her alanını etkileyeceğini savunan Arman, “Sular durulduğunda ve hayat normale döndüğünde ekonomi temel önceliğimiz olmalıdır. İnsanımızın refahını artırmak ve içine düştüğümüz orta gelir tuzağından kurtulmak için ekonomide yeni bir büyüme hamlesini başlatmak zorundayız. Bu anlamda tarım sektörü büyük önem taşıyor. Her zaman söylediğimiz gibi tarım, ülkemizin potansiyeli en yüksek sektörlerinin başında gelmektedir. Bir taraftan ihracata olan doğrudan katkısı ile önemli bir kaynak yaratmakta, diğer taraftan bağlantılı sektörlere sağladığı hammadde ile gıda sanayimizin rekabet gücünü katkı sağlamaktadır. Bu nedenle tarım sektöründe sağlanacak her gelişme zincirleme olarak ekonomide çok daha fazla bir katma değerin yaratılmasına neden olacaktır” diye konuşu.

    OECD VE FAO’nun tarımsal görünüm raporu

    Darbe girişiminin yanı sıra OECD ve Birleşmiş Milletler tarım ve gıda örgütü FAO’nun “2016-2025 tarımsal görünüm” isimli ortak çalışmalarına da değinen Arman, çalışmada 2025 yılına ilişkin tarımsal üretim, tüketim ve ticarete ilişkin global beklentilerin yer aldığını ifade etti. Rapordaki detayları da paylaşan ve Türkiye’nin bu detayları dikkate alarak planlama yapması gerektiğini dile getiren Arman, şunları söyledi:

    “Raporda gelecek on yılda gelişmekte olan ülkelerdeki nüfus artışı ve yine bu ülkelerdeki kişisel gelir artışının gıda talebinin temel belirleyicisi olması, geçtiğimiz on yılda ortalama yüzde 2,5 oranında büyüyen global tarımsal üretimin 2025 yılına kadar ortalama yüzde 1,6 oranında büyümesi, tarımsal üretim ve gıda talebine bağlı olarak tarımsal ticaretin büyümesi, ancak artış hızının yavaşlaması, tarım ürünlerinin nominal fiyatlarının, en son gerçekleşen zirve seviyelerinin altında kalmak üzere, 2025 yılında bugünkünden daha yüksek olması beklenmektedir. Önümüzdeki on yıla ait olarak yukarıda sayılan makro beklentilerin temel özeti şudur; tarım sektörü, artış hızında yavaşlama olsa da, büyümeye devam edecektir. Bu dönemde gelişmekte olan ülkeler daha fazla gıda talebi yaratırken, gelişmiş ülkelerdeki yüksek talep daha nitelikli ürünlere kayacaktır. Ülkemizde tarımsal üretim potansiyelimizi daha çok katma değer yaratan, daha fazla döviz kazandıran bir yapıya dönüştürmeliyiz. Bu amaçla, tarladan sofraya sektörün tüm üretim aşamaları ile ticaret ve finansmanının günümüz teknolojileri ile entegre edilmesi sağlamalı, markalaşma çalışmalarına ağırlık vermeliyiz. İnovatif çalışmaları tarım sektörünün tüm paydaşlarının ortak hedefi haline getirmeliyiz.”

    ‘Tarım gençlerle yükseliyor’ projesi

    İTB’nin 125’inci kuruluş yılı etkinlikleri çerçevesinde gençlerin tarıma olan ilgisini artırmak ve onların yaratıcı fikirlerini sektöre kazandırmak amacıyla düzenledikleri “Tarım gençlerle yükseliyor” isimli projenin ön başvurularının tamamlandığını da hatırlatan Arman, toplam 37 projenin ön elemeyi geçerek nihai başvuru yapma hakkını kazandığını söyledi. Arman, projenin nihai sonuçlarının ekim ayı sonunda kamuoyu ile paylaşacaklarını sözlerine ekledi.

  • Sosyal Medyada Gündem Olan Fidanlı Yola Asfalt Döşendi

    Rize’de mahalle sakinlerinin geçtiğimiz günlerde çukurlara fidan dikerek protesto ettikleri yola asfalt döşendi.

    Rize’nin Çayeli ilçesine 2 kilometre uzaklıktaki Adalar Mahallesi’nde yolun iki seneden beri çukurlarla dolu olduğunu ve hiçbir çalışmanın olmadığını belirten mahalle sakinleri, çukurları toprakla doldurup fidan dikerek yetkilileri protesto etmişti. Sosyal medyada gündem olan yola Çayeli Belediyesi ekipleri tarafından asfalt döşenerek iyileştirme çalışması yapıldı.

  • Erzurum’da Gündem Ekonomiydi

    Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Dr. Cemil Ertem, Erzurum Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen “Uluslararası Ekonomik Eğilimler ve Türkiye” konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Ertem konuşmasında, dünyadaki ekonomik ve siyasal gelişmelerden bahsederek ülkelerin ekonomik kalkınmasında yönetim biçimlerinin etkenliğine değindi.

    Konferans’ta Türkiye’nin kalkınması için yeni anayasanın önemine atıfta bulunan Dr. Ertem şunları ifade etti: “Şu çok açıktır; Türkiye, bu anayasal sistemle devam ederse, bırakın bir refah toplumu olmayı, yeni bir ekonomik krizle karşı karşıya kalır. Çünkü 12 Eylül Anayasası’ndan hukuki gücü alan sermaye çevreleri, yeni küresel ekonominin rekabet, ölçek koşullarını karşılamaktan uzaktır. Burada, eskiye göre yatırım kararları alınmakta ve kendi krizini oluşturacak dinamikleri taşımaktadır. Türkiye, yeni anayasa tartışmasını bu çok önemli iktisadi temelden başlayarak yaparsa çok yararlı olur diye düşünüyorum. Burada, aynı zamanda, devletin ekonomideki yerini ve gücünü de yeniden tanımlamak zorundayız. Mevcut Anayasa’da rekabetçi açık bir ekonomiyi, girişim özgürlüğünü kısıtlayan ve anayasanın ruhuna işlemiş bir yaklaşım vardır. Buna bağlı olarak, ekonomik anayasal kurumların çoğu bugün işlevini yitirmiş ve günü karşılamaktan uzaktır. Türkiye, refah toplumunu hedefleyen, gelir dağılımını düzeltecek, adil ekonomiyi önceleyen bir anayasa hedeflemelidir.”

    Konuşmasının devamında yeni anayasayla birlikte yönetim biçimi üzerinde duran Dr. Ertem başkanlık sistemiyle ekonomik kalkınma arasında ciddi bir korelasyonun olduğunu ifade ederek başkanlık sisteminin önemi üzerinde durdu.

    Konuşmasının ardından Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muammer Yaylalı teşekkür konuşması yaparak günün anısına Dr. Cemil Ertem’e plaket takdim etti.

    Güne Erzurum’da devam eden Dr. Ertem konferansın ardından Erzurum Havuz Başı Meydanındaki kitap fuarını ziyaret ederek okuyucularıyla buluştu ve kitaplarını imzaladı. Ardından Meva Fikir Sanat Derneği’nin düzenlemiş olduğu “Fikir Kahvesi” programına katılarak Küresel Ekonomi-Politik gelişmeleri değerlendirdi.