Etiket: GÜLÜŞ

  • “Bonding Uygulaması İle 15 Dakikada Gülüş Tasarımı”

    Dentapolitan Diş Hastaneleri Başhekimi Doç. Dr. Oğuz Öztoprak, bonding uygulaması ile kişiye özel gülüş tasarımını artık 15 dakika gibi bir sürede yapabildiklerini söyledi.

    Diş tedavileri son yıllardaki gelişmeler ile çok daha estetik ve yüz güldürücü bir tedavi halini aldığını belirten Dentapolitan Diş Hastaneleri Başhekimi Doç. Dr. Oğuz Öztoprak, kişinin toplum içinde özgüvenini arttıran güzel ve sağlıklı bir gülüşe sahip olmanın artık çok daha kolay ve kısa bir tedavi ile mümkün olduğunu belirtti. Bonding uygulaması denilen yaprak dolgular ile kişiye özel gülüş tasarımını artık 15 dakika gibi bir sürede yapabildiklerini söyleyen Öztoprak, “Ayrık ve çapraşık dişleriniz var ise gülümsemek ve dişlerinizi göstermek istemezsiniz. Bonding uygulaması sayesinde çok basit ve sadece dişlerinizin üzerine hiçbir zarar vermeden uygulanan yaprak dolgular ile istediğiniz gülüşe kavuşabilir çok kısa sürede estetik bir görünüşe sahip olabilirsiniz” dedi.

    Dentapolitan Diş Hastaneleri Başhekimi Doç. Dr. Oğuz Öztoprak, dijital diş hekimliğinin gelişmesi ile kişilerin gülüşünü 3 boyutlu olarak tedavinin başında belirleyebilir ve dijital olarak gülüşlerini tasarlayabildiklerini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı: “Bonding uygulaması ile dişleri kesmeden ve hiçbir zarar vermeden tek seansta güzel bir gülüşe sahip olunabilir. Gülüş tasarımı ve bonding uygulamasının çok basit ve ağrısız bir işlem olduğunu ve istenildiği zaman çıkarılabileceğini ve dişlerin eski haline getirilebilir”.

  • Lösemiye Dikkat Çekmeyi Hedefleyen Proje: ’’Her Gülüş Bir Umut’’

    İstanbul Gelişim Üniversitesi tarafından “LÖSEV Kampüste” projesi kapsamında gerçekleştirilen ’’Her Gülüş Bir Umut’’ uygulaması hayata geçirildi.

    İstanbul Gelişim Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Sosyal Sorumluluk Kulübü tarafından ‘’LÖSEV Kampüste” projesi kapsamında gerçekleştirilen ’’Her Gülüş Bir Umut’’ uygulaması hayata geçirildi. İstanbul Gelişim Üniversitesi Öğretim Üyesi, Yrd. Doç. Dr. Emel Tozlu ve öğrencileri Leyla Zorlu, Neslihan Ustaoğlu, Gizem Kalafat, Nur Aslan, Güner Demircan, Büşra Poyraz, Özlem Gök, Ebru Cavaş, Ömer Faruk Küçük ve Orçun Sema tarafından Lösemi hastalığı konusunda üniversite gençliğinin farkındalık düzeylerini ölçmek amaçlıyla gerçekleştirilen proje 4 haftalık zaman dilimini kapsadı. 150 üniversite öğrencisi ile gerçekleştirilen anket araştırmasının sonuçları ise üniversite gençliğinin yüzde 61’inin, Lösemi hastalığı hakkında hiçbir fikri olmadığını işaret etti.

    ARAŞTIRMAYA LÖSEV’DEN TAM DESTEK

    Araştırma sonuçlarının ortaya çıkmasının ardından gerçekleştirilen Lösemi hastalığına farkındalık seminerine, İstanbul Gelişim Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Orhan İşcan, Meslek Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erdal Şen ve LÖSEV Halkla İlişkiler Uzmanı Zeynep Demir katıldı. Etkinlikte plaket alan LÖSEV Halkla İlişkiler Uzmanı Zeynep Demir,“Lösemi hastalığına yönelik gerçekleştirdiğiniz araştırma son derece profesyonel. Keşke tüm üniversiteler bu şekilde sosyal sorumluluk projelerini ortaya koyup öğrenciler üzerinde etki sağlayacak farkındalıklar oluşturabilseler” diyerek kurumsal olarak araştırmayı desteklerini ifade etti.

  • Gülüş Tasarımı İle En Az 10 Yaş Genç Görünmek Mümkün

    Toplumlar geliştikçe estetik kaygısı da beraberinde gelişti. Günümüzde estetik cerrahi, neredeyse her türlü ihtiyaca cevap verebilecek bir seviyeye geldi. Dt. Arzu Yalnız Zogun, zahmetli ameliyatların yanında daha basit bir yöntem olan diş estetiği ile 10 yaş genç görünmenin mümkün olabileceğini anlattı.

    Gülüş, yüzdeki en önemli gençlik göstergesidir şeklinde açıklama yapan Dt. Arzu Yalnız Zogun, ’’Gülüş tasarımında, yaş faktörü en dikkat çekici olandır. Geçen yıllarla beraber yüz hatları değişir. Yüzümüzde ufak kırışıklıklar belirirken özellikle ağız ve çene bölgesindeki ciltte gevşemeler başlar. Bu gevşeme ile dudak üstü kırışıklıları oluşur ve dişler görünmez hale gelir. Diş taşı kaynaklı diş eti çekilmesi ve zamanla eksilen dişlerin oluşturduğu aralıklar bizi yaşlı gösterir. Tamamlanmayan eksik dişler, dikey boyutu düşürür, yüz yüksekliği azalır. Konuşurken, gülerken üst dişlerin alt dişlerden daha az görünmesi de yaşlılık görüntüsü verir. Tüm bunların yanında; dikey boyutun yükseltilmesi, diş beyazlatma,pembe estetik, laminateveneer, implant, ortodonti tedavisi ve kozmetik düzenleme gibi yöntemleri kullanarak yapılan tedavi ve bakımlarla en az 10 yaş daha genç bir görünüme kavuşmak mümkün. Dudak şekline göre yapılan diş tasarımı, diş etlerinin sağlıklı görüntüsü güzel bir gülüş için büyük bir etkiye sahiptir’’ dedi.

    Gülüş estetiği ile herkesin istediği gülüşe sahip olabileceğini söyleyen Dt. Zogun, ’’Yukarıda sözünü ettiğim tedaviler her yaştan insana rahatça uygulanabilir. Kısacası yüzünüz ile tamamen uyumlu yapılacak bu tedavilerle gülüşünüzü gençleştirmek mümkün’’ diye konuştu.

    Gülüş tasarımda şu tedaviler yapılır: Dişlerin beyazlatılması, pembe estetik, zirkonyum ya da porselen kaplama, bonding, ortodontik tedavi.

    Gülüş tasarımı yapılarak şu sorunlar giderilir: Diş renginde olan problemler, diş etlerinde var olan şekilsizlikler, dişlerin dizilişinde olan bozukluklar, dişlerin kendi arasında olan düzensiz boşluklar, ağızda daha önceden kaybedilen dişler, yüzde meydana gelmiş olan şekil deformasyonları, diş boylarının birbiriyle olan uyumsuzlukları, diş yapılarında olan kırık ve çatlaklar.

    GÜLÜŞ ESTETİĞİ AŞAMALARI NELERDİR?

    Gülüş estetiğine başlamadan önce hastayla bir ön görüşme yapıldığını belirten Dt. Zogun, ’’Bu ön görüşmede hastanın kişiliği, sosyal durumu, gülümsemesinde nelerden memnun olmadığı konuşulur. Bu aşamada yaptığımız incelemeler doğrultusunda bir planlama yapılır. Uygun planlama sonrasında alınan ölçüler, fotoğraflar veya videolar ile Dijital Smile (bilgisayar destekli) sistem ile dişler üzerinde herhangi bir aşındırma yapmadan, hasta ağzına prova şeklinde uygulanır hastanın yüzüne yakışan en doğru diş boyu, diş dizilimi, diş rengi tespit edilir hasta yeni dişlerini değerlendirme fırsatı bulur ve tedaviye başlanır. Böylelikle başarı, mutluluk ve memnuniyet en üst düzeyde olur’’ dedi

    TEDAVİ SÜRECİ

    Dt. Zogun, tedavi süreci için şunları söyledi: ’’Tedavi süreci, kişinin ağız ve diş yapısındaki bozukluklara göre, aynı gün içinde ya da maksimum 2 ile 15 gün arasında yapılabilir. Gülüş estetiği kompleks bir tedavidir. Bazen diş etlerine küçük bir müdahale bile, kişinin muhteşem bir gülüşe kavuşmasına yeterli olur’’

  • Gülüş Tasarımı İle Can Alıcı Gülüşler

    Diş Hekimi Dt. A. Doğan Bircan, gülüş tasarımı ile can alıcı gülüşlere kavuşulabileceğini belirtti.

    Günümüzde diş hekimliği ve diş tedavileri denince akla gelen ilk kelimelerden birinin estetik olduğunu kaydeden Diş Hekimi Dt. A. Doğan Bircan, “Estetik diş hekimliği içerisinde en büyük hacmi ise gülüş tasarımı tutmaktadır. Dudaklar, diş etleri ve dişler gibi kriterlerin ayrı ayrı ve birbirleri ile aralarında olan ilişkilerinin değerlendirildiği, bir takım estetik değer analizlerini kapsayan tedavi şekline gülüş tasarımı denilmektedir. Gülüş tasarımı yapılırken dişlerin olduğu bölge değerlendirilirken dişlerin olmadığı dudak, diş eti gibi dokuların değerlendirilmesi de muhakkak yapılmalıdır. Bu amaçla öncelikle teşhis amaçlı fotoğraf alınıp hastayla beraber incelenmelidir. Gülüş tasarımı yapılmadan önce hastalarımız tarafından bize yöneltilen ‘Tedavi bitimindeki durumu önceden görebilmem mümkün mü?’ sorusu üç boyutlu simülasyon sistemlerinde son dönemde yaşanan yeniliklerden sonra artık önemini yitirmeye başlamıştır. Çünkü hastadan alacağımız fotoğraf ile birlikte tedavi sonrası halini hastaya tekrar inceletme fırsatımız bulunmaktadır” dedi.

    Gülüş tasarımına başlamadan önce ilk ve en önemli basamağın sağlık yönünden zarar görmüş ağız içi dokuların sağlıklarının yerine getirilmesi olduğunu anlatan Bircan, “İkinci aşamada ise hastanın yaş, cinsiyet, yüz formu ve estetik beklentileri göz önünde bulundurularak tedavinin planlanması aşamasına gelinmektedir. Tüm bu ön hazırlıklardan sonra gereken vakalarda dermal dolgu ve botoks kullanılarak dudaklarda mimik sırasında oluşan çizgiler yok edilerek dudak konturu ve istenen dudak hacmi elde edilir. Daha sonra yine gereken vakalarda minimum cerrahi travmalarla diş etindeki seviye farkları düzenlenir. Son olarak da dişlerdeki şekil, form, renk vs. bozuklukları giderme aşamasına geçilir. Dişlerin görünümlerinin düzenlenmesinde kullanılan üç ana yöntem vardır. Bunlardan ilki bonding olarak bilinen diş rengindeki kompozit dolgu uygulamalarıdır. Bir diğeri dişlerin sadece dudaklara bakan yüzlerinden yapılan aşındırmalar sonrası uygulanan laminate kronlardır. Sonuncusu ise dişlerin tamamının hacmen küçültülerek uygulandığı zirkonyum veya full porselen gibi materyallerden yapılan estetik full kronlardır. Gülüş tasarımı tedavilerinde en çok sorulan sorulardan biri tedavinin sürecinin ne kadar olacağı; bir diğeri ise uzun süren tedavilerde hastaların kesik dişler gezip gezmeyeceği hususudur. Gülüş tasarımı tedavilerinde vakaya göre tedavi süreleri 1-10 gün arasında değişmektedir. Diş eti cerrahisi gereken durumlarda bu süre birkaç haftayı da bulabilmektedir. Fakat bu süreçte hasta hiçbir şekilde dişsiz kalmamaktadır. Geçici dişleri ile günlük sosyal hayatına devam edebilmektedir. Gülüş tasarımı tedavilerinde unutulmaması gereken en önemli faktör ise tedaviye hasta ve doktorun beraber karar vererek başlamasıdır” diye konuştu.

  • Kişiye Özel Gülüş Tasarlanacak

    Dijital Smile Dizayn uygulaması ile yüzün ve gülme hattının şekli ile hastanın istekleri ve karakterine göre dişlere sanal ortamda istenilen formlar verilecek.

    Her geçen gün farklı bir teknolojinin geliştiği diş hekimliğinde hastaların beklentisine en doğru şekilde cevap vermek daha da kolaylaştı. Digital Smile Dizayn-DSD isimli dental teknoloji ile daha tedaviye başlamadan, tedavi sonrası görüntüler hastaya gösterilebiliyor. Son yıllarda gelişen dental teknoloji ile birlikte hastaların beklentilerinin de değiştiğini ve mükemmele ulaşma yolunun artık daha kolay olduğunu söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Julide Özen, Dijital Smile Dizayn (DSD) ile hastalara standart diş hekimliğinin ötesinde hizmet sunulabildiğinin altını çizdi.

    OLASI BİTİM FOTOĞRAFLARI VE VİDEOLAR İZLENEBİLECEK

    Bireylerin olası bitim fotoğraflarını ve videolarını izleyebildiği bir yöntem olan Digital Smile Dizayn hakkında bilgi veren Prof. Dr. Julide Özen, “Dijital gülme dizaynı, dişlerinin görünümünden memnun olmayıp estetik gülüş beklentisi olan ya da protez ihtiyacı bulunan bireylerin olası bitim fotoğraflarını ve videolarını izleyebildiği bir yöntemdir. Bu yöntemle, kişilerin yan ve ön profil fotoğrafları ile gülüş fotoğrafları alınarak, konuşma esnasındaki dişlerin görünürlüğünün olduğu videolar da eklenip işleme başlanır. Alınan fotoğrafların yüksek çözünürlükte ve aynı açıda olmasına dikkat edilir. Bireyin alınan fotoğrafları ve videoları bilgisayara aktarıldıktan sonra, yüzün ve gülme hattının şekline ve hastanın istekleri ile karekterine göre değerlendirilerek dişlere sanal ortamda istenilen formlar verilir. Elde edilen dizayndan tekrardan fotoğraflar ve videolar alınarak dişlerin olası bitim hali dinamik bir şekilde görülmüş olur. Böylelikle hasta ve hekim, gülüşün ve dişlerin son durumunu statikten dinamiğe geçerek daha net bir şekilde görebilir” diye konuştu.

    Prof. Dr. Özen, hekimlerin aynı zamanda son şekillenen model ve fotoğraflar üzerinden diş eti düzenlemelerine veya ortodontik tedaviye gerek olup olmadığına karar verebileceklerini söyleyerek, istenilen diş eti düzenlemeleri yapıldıktan sonra hastanında fikirleri doğrultusunda kişiye özel gülüş tasarımları yapılabileceğini ifade etti.