Etiket: Gülen’i

  • AK Parti’li Taşkesenlioğlu: “ABD Fetullah Gülen’i öldürecek”

    AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, “ABD bir gün Fetullah Gülen’i kendi elleriyle öldürecek” dedi.

    AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, Kardelen TV’deki “Gündem Özel” programında İHA Erzurum Bölge Müdürü Ayhan Türkez ve Gazeteci Esat Bindesen’in sorularını yanıtladı. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ABD tarafından ortaya çıkarıldığını belirten Zehra Taşkesenlioğlu, “Ben bir girişimci olsam Filipinler’de okul açmama müsaade edecekler mi? ’Bir dakika sen hangi yatırımcısın ve burada nasıl okul açıyorsun’ diyecekler. Ama nedense ABD kolonizminin altında bulunan ülkelerde FETÖ’ye ait bir değil onlarca okul ve üniversite var. Bu bile FETÖ’nün ipinin kimin elinde olduğunun ispatıdır. Dolayısıyla kendi büyüttüğü, kendi ortaya koyduğu, kendi aklıyla hareket ettirdiği kuklaların da güvenliğini şimdilik sağlar. FETÖ, Amerika için bir kâğıt mendildir. FETÖ, henüz Amerika için kâğıt mendil işlevini henüz yitirmiş değildir” diye konuştu.

    “ABD, FETÖ’yü kendi elleriyle öldürecek”

    ABD’nin El Kaide gibi FETÖ’yü de besleyip büyüttüğünü ifade eden Taşkesenlioğlu, “ABD, El Kaide’yi nasıl besleyip büyütüp bir gün öldürdüğünü iddia ettiyse, bir gün Fetullah Gülen’i de kendi elleriyle öldürecektir. Bunu inanarak söylüyorum. Çünkü Amerika’nın besleyip büyüttüğü terör örgütlerine bakın, kendileri ortaya koydular, ama yine bunların bertarafını kendileri sağladı. Henüz bu kâğıt mendilin onlar için işlevi bitmedi. Bittiği an, kâğıt mendil gibi buruşturup kenara atacaklar” dedi.

    Referanduma ilişkin de açıklamalarda bulunan Taşkesenlioğlu, “Denge denetleme dediğimiz bir kavram var. Bu sistemlerde çok kullanılıyor. İşte burada denge denetlemeyi kuracağız. Yani şöyle düşünün bir araba var. İki tarafın ayağında da pedal var. Gaz ve firen pedalı var. Gaz pedalını millet bize verdi, gidin dedi. Diyelim ki; Meclis, yani yasama organı çok şey yaptı ama her yaptığı şey milletin hayrına olmadı. Çünkü mevcut getireceğimiz sistemde yasama çıkarma, yani kanun çıkarma yetkisi yalnız Mecliste. Mecliste biz kanunu çıkaramıyoruz ki hükümet haklı olduğu konularda kanunu bana gönderiyor. Benimle hükümet arasında bir kriz yok, çünkü ben aynı siyasi partidenim. Ama Türkiye’de koalisyonlar döneminde aynı siyasi partiden olamayan hükümetler yasama ve yürütme organları arasında problemler çıkmış. O da Türkiye’yi 1980-1960, 1972 muhtırası ve darbesiyle karşı karşıya bırakmıştır” şeklinde konuştu.

    Vatandaşların referandumla ilgili düşüncesinin net olduğunu söyleyen Zehra Taşkesenlioğu, “Sahaya çıkmadan önce bize onlarca duyum gelirdi. ‘Milletin beyni karışık’ mesela. Bunu bir takım kalemler de yazdı kendince. Ama aslında milletin kafası karışık değil, karışık olanlar milleti algılayamadıkları için milletin kafasının karışık olduklarını söylüyorlar. İnsanlar bu referandum sürecine girdiğimiz andan itibaren, 1960 darbesinden itibaren neler yaşadıklarını gözlerinin önünden geçiriyorlar. Aslında ’benim oyumla çobanın oyu bir olmaz’ diyen zihniyetle mücadele ettiğini de bugün vatandaş herkesten daha iyi biliyor. Getireceğimiz sistem, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün daha kuvvetli olmasına vesile olacaktır. 15 Temmuz FETÖ darbesi gerçekleşmiş olsaydı bugün güneyimizde DEAŞ ve PKK’nın cirit atmayacağından emin miydik? Madem öyleydi, bugün cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkanlar biz iki buçuk yıldır FETÖ terör örgütüyle mücadele ederken parlamenter sisteme sahip çıkıyorlarsa, ülkenin bütünlüğüne bu kadar sahip çıkıyorlarsa neden FETÖ ile mücadele etmediler? Biz 3 yıldır bağıra bağıra paralel terör örgütü var dedik, onlar da bu sizin kâbusunuz ve siz uyanmak istemiyorsunuz dediler. 15 Temmuz olaylarından sonra bize inanmayanlar, FETÖ terör örgütünün neler yaptığını görmüş oldu” dedi.

    “İstikrarımızı cumhurbaşkanlığı sistemi ile taçlandırmış olacağız”

    Milletvekili Taşkesenlioğlu, “İstiklâl ve istikrar, birbirleriyle ayrışmaz iki kavramdır. Sizin istikrarınız varsa; istiklâliniz vardır. Yani bağımsızlığınız vardır. İstikrarı getireceğiz, neden getireceğiz istikrarı? Türkiye, maalesef şu ana kadar parlamenter sistem içinde 65 hükümet kurmuş. 65 hükümette ortalama hükümetlerin ömrü 17 ay olmuş. AK parti iktidarına kadar 33 yılda 17 ay ile bir iktidar gelmiş iktidara, rol almaya çalışmış. Daha acısı 72-80 yılı içerisinde 10 ayrı hükümet ortalama 10 ay kalmış. Her bir hükümetin ömrü 10 ay. Çocuk bile 9 ay 10 günde doğuyor. O yüzden de diyoruz ki; biz istikbâlimizi, istikrarımızı cumhurbaşkanlığı sistemi ile taçlandırmış olacağız” ifadelerini kullandı.

  • Sunay Akın, Fetullah Gülen’i ‘Gulyabani’ye benzetti

    Sunay Akın, Edirne’deki oyununda FETÖ darbe girişimini yüz yıl önce Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın ‘Gulyabani’ romanında ele aldığını söyledi. Akın, FETÖ silahlı terör örgütü lideri Fetullah Gülen’i ‘Gulyabani’ye benzetti.

    Akın, Trakya Üniversite Balkan Kongre Merkezi’nde gerçekleştirdiği ‘Görçek’ adlı oyununda izleyenlere ünlü film ve oyunculardan bahsederken en çok korktuğu karakterin ‘Gulyabani’ olduğunu belirtti.

    Akın, ‘Gulyabani’ romandan bahsederek, “Ben korku filmlerini seyrederken korkmam ancak çocukluğumda onu ne zaman görsem korkudan yatağın altına saklanırdım. Onu ilk kez gördüğümde öyle bir korktum ki hala daha korkarım. Gulyabani’nin ne olduğunu bilmemek bize neye mal oldu biliyor musunuz? Gulyabani Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın romanıdır. Hüseyin Rahmi Gürpınar, yüz yıl önce bu romanı yazmıştır. Romanda dul bir kadının hayatını anlatır. Dul kadın İstanbul’a çalışmak üzere Üsküdar etraflarında bir çiftlikte iş bulmuştur. Çalıştığı yıllarda çiftlikte garip garip olaylar olmuştur. Çiftliği ele geçirmek isteyen bir çete var. Çete çiftliği ele geçirmek için elinden geleni yapmakta. O çete, insanların inançları üzerine hurafeler, üç harfliler, periler, üzerinden oyunlar oynayarak. İnsanların dini inançlarını sömürerek çiftliği ele geçirmişlerdir. 15 Temmuz Gulyabani’nin ortaya çıktığı gündür” dedi.

  • FETÖ’nün himmet davasında sanıklar Fetullah Gülen’i tanımadı

    Bursa’da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) finans desteği sağladığı ileri sürülen İzgün Gıda Turizm Taşımacılık Temizlik Güvenlik ve Mobilya Sanayi Ticaret A.Ş. ile ilgili davada sanıklar Fetullah Gülen’i tanımadıklarını iddia etti.

    Bursa 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 gün süren ve FETÖ/PDY’ye finans desteği sağladığı ileri sürülen İzgün Gıda Turizm Taşımacılık Temizlik Güvenlik ve Mobilya Sanayi Ticaret A.Ş. ile ilgili 4’ü tutuklu 43 sanığın yargılanmasına başlandı. FETÖ/PDY mensuplarınca ’kurban, himmet, burs ve zekat’ adı altında kayıt dışı toplanan paralarla kurularak finanse edilen şirkete örgütün ’il sorumlusu’ tarafından yönetim kurulunun üstünde bir yetkilinin atandığı, firmanın önemli mevkilerine, muhasebe ve satın alma gibi birimlerine örgüt mensuplarının getirildiği iddia ediliyor. Örgüt üyelerince vatandaşlardan çeşitli isimler altında toplanan para ve çekler ile İzgün A.Ş. tarafından elde edilen kayıt dışı haksız kazancın bir kısmının bankacılık sistemi kullanılmadan toplandığı açıklandı. Ayrıca FETÖ/PDY’nin çeşitli hücrelerince vatandaşlardan toplanan ’himmet, zekat, burs, kurban’ paralarının çeşitli et ve besicilik firmalarına, kurban bayramlarından önce yanıltıcı kayıt dışı ödendiği anlaşıldı. Duruşmaya sanıklar ve müştekiler ile birlikte avukatları katıldı. 4 gün süren duruşmada sanıklar savunmalarını yaptı.

    “Günlük 20 bin yemek dağıtımına ulaştık”

    Mahkemede konuşan şirketin yönetim kurulu başkanı Muhittin Serdar D., “2006 yılında yaklaşık 60 bin lira karşılığında şirketin yüzde 3 veya 4’lük payını aldım. İlk olağan genel kurulda ise yönetim kurulu başkanlığına seçildim. Şirketi aldığımız Dikkaldırım Mahallesi’nde küçük bir atölyeydi. O tarihte günlük 5 bin yemek üretimi vardı. El koyulduğumuz tarihte ise, günlük 20 bin yemek dağıtımına ulaşmıştık. Genelde devlet ve özel okullara yemek veriyorduk. 2008 yılında Yeşil Konak Restaurantı satın aldık. 2010 yılından itibaren şarküteri açtık. 2015 yılında şarküteri sayımız 3 oldu. 2012 yılında ise, şirkette ortak sayımız 5’e düştü. 2015’deki ihbar olayının ardından küçülmeye başladık. Eski rakamlara düştük. Yeşil Konak Restuarantı satıp, kredi borcunu kapattık” dedi.

    Himmet topladıklarını yalanlayan Muhittin Serdar D., “Kurbanlıklarla alakalı para toplama konusu doğru değil. Kurban parası yada çek almadık. Cansun S. ile de tanışmadım. Kendisini medyadan gördüm. Ayrıca Uğur E. isimli genel müdürümüzün komşusudur. Bizim şirketimizin FETÖ terör örgütü tarafından yönetildiği iddialarına katılmıyorum. Haftada 1 yönetim kurulu, ayda 1 de daha geniş kapsamlı toplantı yapardık. Şirketimizde 350 kişi çalışıyordu” diye konuştu.

    FETÖ’nün faaliyetleri kapsamında yurt dışına çıkmadığını anlatan Muhittin Serdar D., “Kurban ya da burs paralarıyla şirketin bir alakası yoktur. Benim bilgim veya talimatımla örgüte para istenmedi” şeklinde konuştu.

    Müştekiler ise “2013 yılı öncesinde bizden hayır ve kurbanlık için maddi yardım taleplerinde bulundular. Biz de Allah rızası için kendilerine çek ve para verdik. 2013 yılından sonra bizden para isteyen olmadı” şeklinde konuştu.

    Mahkeme heyeti, halen hakkında tutuklama kararı bulunan FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile Bursa İl İmamı Cansun S.’nin yakalama müzekkeresinin beklenmesine, İzgün Gıda Turizm Taşımacılık Temizlik Güvenlik ve Mobilya Sanayi Ticaret A.Ş.’de ele geçirilen ajandanın incelenmesine, eksik evrakların tamamlanmasına, tutuklu sanıkların tutuklu hallerinin devamına, gelmeyen müştekilerin zorla getirilmesine karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

  • ABD Başkan Yardımcısı Biden: “Gülen’i koruma noktasında ABD’nin hiçbir çıkarı yoktur”

    ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesine ilişkin, “Bizim hiç kimseyi kendi talebimizle başka bir ülkeye gönderme yetkimiz yok. Bunu sadece mahkemeler yapabilir. Gülen’i veya herhangi birini koruma noktasında ABD’nin hiçbir çıkarı yoktur. Bu dava da diğer tüm davalarda olduğu gibi Bağımsız Federal Mahkemeler’e gidecek. Şu anda veriler toplanıyor” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, görüşmelerinin ardından ortak basın açıklaması yapmak için kameraların karşısına geçti. Konuşmayı ilk olarak Joe Biden yaptı. Cesur Türk halkının bu darbe girişiminin karşısında durduğunu belirten Biden, halkın gerçek demokrasiyi korumak için çok uzun zaman çaba sarf ettiğini dile getirdi. Türk halkına ve Türk hükümetine darbeye karşı dik durmalarından dolayı şükranlarını sunduklarını ifade eden Biden, “Bu darbe girişiminde Türkiye’de Meclis bombalandı. Sayın Cumhurbaşkanı, sizin otelinizi de helikopterle birlikte basmaya geldiler ve siz ailenizle birlikte 15 dakika önce ayrılarak kurtuldunuz. Ben şöyle düşünmek istiyorum; bir Amerikan askeri helikopteri başkan ailesi ile tatildeyken oraya gitse, böyle bir şey yapsa ne olurdu diye düşünüyorum. Parlamentonun başkanı da dahil olmak üzere birçok üyesiyle bir araya gelme fırsatı buldum ve aynı şekilde buraya gelirken de bu binanın önüne yapılan saldırıların da izlerini görme fırsatı buldum. Ülkenizdeki birçok kişi, ülkenizin karşı karşıya kaldığı bu krizlere karşı dünyanın reaksiyon vermekte geciktiğini veya dayanışma göstermekte geciktiğini düşünebilir. İşte bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanı ben kişisel olarak buraya gelmek istedim. Başkanımız da benden kişisel olarak buraya gelip kendisini temsil etmemi istedi” diye konuştu.

    Amerika halkı ve Amerika Başkanı adına terör saldırısı sonucunda hayatını kaybeden vatandaşlara başsağlığı dilediklerini kaydeden Biden, “Ben çok açık bir şekilde şunu ortaya koymak istiyorum. ABD, müttefikimiz Türkiye ile birlikte durmaktadır ve Türk halkını desteklemektedir. Bu darbe girişimi Türk halkına yapılmış bir saldırıydı ve bu ülkedeki en önemli değerlere karşıydı. Biz Amerika halkı ve hükümeti olarak müttefiklerimizin her zaman yanındayız ve sizin kişisel olarak verdiğiniz tepkinin de yanındadır. Bir cep telefonu ile bağlanarak halkınıza sokaklara çıkma talimatı verdiniz, teslim olmamalarını istediniz. Bu teröristlere karşı durmaları gerektiğini söylediniz halkınıza ve insanlar kendileri bunları takip ettiler. Gerçekten bunu dünya izledi” ifadelerini kullandı.

    15 Temmuz gecesi halkın tankların önüne geçtiğini vurgulayan Biden, Türk halkının bu cesaretini takdir ettiklerini kaydetti. ABD olarak darbe girişiminin bütün sorumlularının hukukun üstünlüğü çerçevesinde mahkemeye çıkması gerektiğinin altını çizen Biden, “ABD’li uzmanlar şuanda Ankara’da çalışmalar yapıyorlar. Türkiye’nin Gülen’in iade talebine cevap verme noktasında sizin görevlilerinizle birlikte çalışıyorlar ve Türk halkıyla buluşup materyaller toplanıyor. Yakın tarihimize baktığımız zaman ben çok uzun zamandır kongre üyesiyim ve adli komitelerin içerisinde görev yaptım. Bu kadar fazla zamanın bir dosya için harcandığını görmedim. Yeterli verinin toplanıp mahkeme standartlarının karşılanması için çalışılmalar yapılıyor şuan da. Bizim hiç kimseyi kendi talebimizle başka bir ülkeye gönderme yetkimiz yok. Bunu sadece mahkemeler yapabilir. Gülen’i veya herhangi birini koruma noktasında ABD’nin hiçbir çıkarı yoktur. Bu dava da diğer tüm davalarda olduğu gibi Bağımsız Federal Mahkemeler’e gidecek. Şuan da veriler toplanıyor. Türk halkının ABD’den daha büyük bir dostu yoktur” dedi.

    Gaziantep’teki terör saldırısına da değinen Biden, “50’nin üzerinde vatandaş hayatını kaybetti IŞİD saldırısı sonucunda. Halkınız gerçekten IŞİD ve PKK’nın elinde çok büyük sıkıntılar çekti. Ne Amerikan halkı ne de Türk halkı terör eylemine boyun eğecektir. Amerikan halkı sizin yanınızdadır. Barack Obama bu konuyu dile getiren ilk liderlerden biridir. Keşke daha önce gelebilseydim, biraz geç kaldım. Halkınıza imreniyoruz ve bu kadar önemli bir trajedide ayakta duran halka gıpta ile bakıyoruz” şeklinde konuştu.

  • Bakan Bozdağ: “ABD bu konuda ya Türkiye’yi tercih edecek ya da Gülen’i himaye edecek”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, FETÖ elebaşının iadesine ilişkin, “ABD bu konuda ya Türkiye’yi tercih edecek ya da Gülen’i himaye edecek” dedi.

    5. dönem adli yargı hakim ve cumhuriyet savcısı adayları ile 2’nci ve 11’nci dönem idari yargı hakim adayları kura töreni gerçekleştirildi. Toplamda 644 hakim ve savcının görev yerinin belli olduğu kura töreninde konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ise şunları kaydetti:

    “15 Temmuz 2016 Türkiye açısından son derece önemli tarihi bir gün olmuştur. Türkiye’de Fethullahçı terör örgütüne mensup askerler ve onlara eklemlenen bazı çevrelerce başlatılan silahlı darbe teşebbüsü milletimizin birlikte ayağa kalkması Cumhurbaşkanımızın milletle halkla beraber mücadele kararı hükümetimizin duruşu, siyasetin birlikte oluşu, medyamızın birlikte duruşu, sivil toplumun birlikte hareketi 79 milyon aziz milletimizin darbeye karşı birlikte mücadelesi ile başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Artık Türkiye’de bir gerçek daha ortaya çıkmıştır. Demokrasi, milli irade, hukukum üstünlüğü, seçilmişlere sahip çıkma seçen milletin görüşleri ne olursa olsun herkesin ortak değeri haline gelmiştir. Türkiye’de bir gerçek daha ortaya çıkmıştır. Demokrasi, milli irade, hukukun üstünlüğü, seçilmişlere sahip çıkma, seçen milletin görüşleri ne olursa olsun herkesin ortak değeri haline gelmiştir. Demokrasi Türkiye’de tehdit altında diyenler Türkiye’de artık demokrasinin tehlike ve tehdit altında olmadığını ona ölümüne sahip çıkan 79 milyon insan olduğunu gördük. Büyük bir kahramanlık destanı yazıldı.”

    Darbe teşebbüsüne kalkışan FETÖ’nün elebaşının iadesine dair açıklamada bulunan Bakan Bozdağ, “Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye Cumhuriyeti arasında suçluların iadesi ve cezai konularda adli yardımlaşma antlaşmamız vardır. İade süreçleri bu anlaşmanın ilgili hükümleri çerçevesinde yürümektedir. Türkiye bu anlaşmaya göre 4 ayrı dosyaya ilişkin iade taleplerini ABD’nin adli makamlarına iletti. Aramızdaki anlaşmanın 9’ncu maddesine göre iade talebinin iletilmesi halinde karşı tarafın alması gereken önlemlerin başında kişinin yakalanması ve iade edilmesi gerekmektedir. Biz 4 dosya gönderdik. Bu 4 dosya hakkında 9’ncu madde diyor ki taraf ülke kara verene kadar ilgili kişi ile ilgili tedbir alır tutuklamada yapabilir. Karar verene kadarda tutuklu kalıyor” şeklinde konuştu.

    “Algı operasyonu yapılıyor”

    Dosyaların İngilizcesini de Türkçesini de gönderdiklerini söyleyen Bakan Bozdağ, “Bir kanal haber yapıyor. Kim adına yayın yapıyor bilmiyorum ama ‘Türkler iade talebinde bulunmuş ama İngilizcesini koymamışlar’ böyle bir algı operasyonu yapılıyor. Biz İngilizcesini de koyuyoruz Türkçesini de koyuyoruz. Bilgileri, belgeleri koyup öyle gönderiyoruz” açıklamasında bulundu.

    “Eğer ABD, Gülen’i Türkiye’ye iade etmezse, bu Türkiye’de ki şuanda zirve yapmış olan ABD karşıtlığının daha da büyümesine yol açmaktan ABD ilişkilerini olumsuz etkilemekten başka sonuç doğurmayacaktır” uyarısında bulunan Bozdağ, “Mazeret ararsa İade etmemek için delil ararlarsa istemediği dosyada var. Bu siyasi bir karardır. ABD bu konuda ya Türkiye’yi tercih edecek, ya da Gülen’i himaye edecek” değerlendirmesinde bulundu.

    Ankara’da yeni hakim ve savcıların atama töreninde programında konuşan Bozdağ, “CIA’in elinde Fethullah Gülen’in bu darbe teşebbüsünü sevk ve idare ettiğine dair delil miktarının, Türkiye’nin elindeki miktardan daha fazla olduğundan eminim. Çünkü Fethullah Gülen’in kalbinin saniyede kaç defa attığını, kaç defa nefes verdiğini, oraya girenin çıkanın kim olduğunu, gecenin karanlığında o malikanenin etrafında uçan siyah sineklerin cinsiyetini dahi bilen CIA’in, Fetullah Gülen’in bu işi sevk ve idare ettiğini bilmediğini bize söylemek, bütün dünyanın ve Türk milletinin aklıyla alay etmektir” diye konuştu.