Etiket: gül

  • Gül üreticisine rekolte artışı şoku: Alım fiyatı 7.80 lirada kaldı

    Gül üreticisine rekolte artışı şoku: Alım fiyatı 7.80 lirada kaldı

    Dünya gül yağı üretiminin yüzde 65’ini tek başına karşılayan Isparta’da bu yıl üretimin yüzde 20 artış göstermesiyle birlikte gül alım fiyatı 9.20 liradan 7.80 liraya düştü. Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik yaptığı açıklamada, yeni gül dikim alanlarının rekoltede artışa, alım fiyatında ise düşüşe neden olabileceğini kaydetti. Gülbirlik’e gül teslim eden üyelere bu yıl kilogram başı 7.80 lira olarak açıklanan ücretlerin önümüzdeki hafta başından itibaren ödenmeye başlanacağı belirtildi.

    Gülbirlik binasında basın toplantısı düzenleyen Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik, “Gül çiçeğindeki artışın sebebi, ekili alanların devreye girmesi. Ben üreticilere tekrar hatırlatmak isterim; artık gül çiçeği ekmeyin, mevcut olan gül çiçeği ekim alanlarınıza sahip çıkın ve muhafaza edin yeni alanlar dikmeyin. Çünkü artık gül yağı dünyada doyum noktasına geldi. Dünyada 20’ye yakın ülke gül çiçeği üretiyor. Bu yıl Isparta genelinde 10 bin ton gül çiçeği, bin 500 kilogram gül yağı, 15 ton ise konkret çıkartıldı” dedi.

    “Gül sektörü için her türlü yasal tedbirleri aldık ve almaya devam edeceğiz”

    Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

    “İçinde bulunduğumuz 2019 yılı, gül sektöründe bazı problem ve sorunları da beraberinde getirmiştir. Hepimizin de malumları olduğu üzere, son yıllardaki gül yağı ve konkret fiyatlarındaki fiyat artışına paralel olarak gül çiçeği fiyatları da artış göstermiştir. Bu fiyat artışları ile birlikte bizim Gülbirlik olarak yapmış olduğumuz her türlü ikaz ve uyarılara rağmen gül çiçeği dikim alanları da hızla artmış ve bir türlü önüne geçilememiştir. Esasen biz Gülbirlik olarak, gül dikim alanlarının dengeli, kontrollü ve ihtiyaca göre yapılması gerektiğini üreticilerimiz ve kamuoyu ile paylaşırken, gelecekte üreticilerimizin zarar görmemesi için planlı bir şekilde dikim alanlarının genişletilmesinden yana tavır koyduk. Üreticilerimizin menfaatlerini her zaman öncelikli olarak kabul ettik. Konuyla ilgili olarak sürdürebilir bir gül sektörü için her türlü yasal tedbirleri aldık ve almaya devam edeceğiz.”

    “Amacımız; üreticilerimize, yaşadıkları köylerinde iştigal ettikleri her ürün bazında el emekleri ve alın terlerinin karşılığını verebilmektir”

    Gül dikim alanlarının artışına bağlı olarak gül çiçeği rekoltesinin de artış gösterdiğini, arz-talep dengesinin üreticiler aleyhine bozulmaya başladığını aktaran Gülbirlik Genel Müdürü Çelik, “Aynı şekilde komşumuz Bulgaristan’da da önemli miktarda üretim artışı olmuştur. Bütün bu izah etmeye çalıştığımız hususların sonucu olarak sektör genelinde geçmiş yıllardan kalan stoklar ve yeni üretilen ürünler talebin çok üzerinde olduğundan fiyatlarda düşüşe yol açmıştır. Öyle ki Bulgaristan’daki büyük oranda fiyat düşüşleri doğal olarak Türk gül yağı fiyatlarını da etkilemiştir. Bu fiyat düşüşleri tabiatı itibariyle gül çiçeği fiyatlarının da düşmesine yol açmıştır. Aksi takdirde uluslararası gül yağı piyasalarında rekabet edebilme kabiliyeti ve şansını kaybetmek en büyük sorun ve problem olarak karşımıza çıkacaktır. Zaten burada önemli olan mevcut piyasa şartlarında ürünleri satabilmektir. Gülbirlik olarak bizim amacımız; üreticilerimize, yaşadıkları köylerinde iştigal ettikleri her ürün bazında el emekleri ve alın terlerinin karşılığını verebilmektir. Böylece, insanlarımız yaşadıkları köylerinde toprağını işleyerek üretime katkı sağlamaları ve kimseye muhtaç olmadan geçimlerini sağlayabilmeleridir. Belki de insanlarımız o zaman köylerden, şehirlere göç etmeyecekler. Köylerinde kalarak hem üretime hem de istihdama katkı sağlamış olacaklardır” şeklinde konuştu.

    “2019 yılı gül alım fiyatı 7.80 TL olarak belirlendi”

    “2019 yılı gül çiçeği sezonu eksiğiyle kusuruyla çok şükür kazasız belasız sona erdi” diyerek sözlerini sürdüren Genel Müdür Çelik, “Bölgemizde geçen yıla oranla gül çiçeği rekoltesinde gözle görülen bir artış söz konusudur. Bu artış sebebiyle başta işçi sorunu olmak üzere bazı sıkıntılarda yaşanmıştır. Ancak biz, Gülbirlik olarak, birliğimize düzenli olarak ürün teslimatı yapan üretici ortaklarımızın ürünlerinin tamamını alarak fabrikalarımızda işledik. Üretimini yaptığımız gül yağı ve konkretimizin pazarlama ve ihracat işlemlerinin önemli bir kısmını tamamladık. Kalan yüklemeler zamanı geldiğinde yapılacaktır. Bizler, ülkemizin bu zorlu ve sıkıntılı süreçte üretici ortaklarımızın el emeklerini korunması ve iyi bir fiyat verebilmek adına çok iyi bir ekonomik analiz yaparak çalışmalarımızı tamamladık. Maliyet fiyatlarının artış göstermesine ve satış fiyatlarının geçen yıllara göre düşmesine rağmen ortaklarımızı memnun edebilmeyi esas alarak, Birliğimizin ve Rosense A.Ş.’nin imkanları dahilinde, 2019 yılı gül çiçeği kilogram fiyatı Yönetim Kurulumuzca 7.80 lira olarak tespit edilmiştir. Ödemelere önümüzdeki hafta başından itibaren başlanacaktır. Bu vesile ile gül çiçeği fiyatının üretici ortaklarımıza ve birliğimize hayırlı olmasını temenni ediyor, yönetim kurulu olarak katılımlarınızdan dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür eder, saygılar sunarız” ifadelerine yer verdi.

  • Adalet Bakanı Gül: “Yargı reformuyla 82 milyon kendini güvende hissedecek”

    Adalet Bakanı Gül: “Yargı reformuyla 82 milyon kendini güvende hissedecek”

    Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, yargı reformuyla 82 milyonun kendisini güvende hissedeceğini belirterek “Bu dönemi yargı reformu belgesinde yer alan reform adımlarımızın birer birer hayata geçirmenin başlangıcı olarak görüyoruz” dedi.

    Sabah saatlerinde geldiği İzmir’de bir dizi programlara katılan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, AK Parti İl Başkanlığını ziyaret ettikten sonra İzmir Valiliğine geçti. Burada Valilik şeref defterini imzalayıp İzmir Valisi Erol Ayyıldız ile görüşen Gül, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte İzmir Ticaret Odası eylül ayı olağan meclis toplantısına katıldı. Mecliste üyelere seslenen Gül, yargıda yeni bir dönemin başladığını söyledi. Gül, “Yeni adli yılla birlikte yeni bir döneme girdik. Bu dönemi yargı reformu belgesinde yer alan reform adımlarımızın birer birer hayata geçirmenin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu noktada, 30 Mayıs 2019’da Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna açıklanan ’Yargı Reformu Strateji Belgesi’ yeni adli yılın ve önümüzdeki dönemin temel ajandası ve yol haritası niteliğini taşımaktadır. Strateji Belgesi aynı zamanda AB ile müzakere sürecinin de parçası olan bir belgedir. Ancak reform sürecini canlı tutma yönündeki dikkatimizi, katılım süreciyle ilişkili siyasi beklentilerin ötesinde, temelde vatandaşlarımızın memnuniyeti üzerinde yoğunlaştırdık. Toplumun önünü açan, vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran, devletimizin demokratik karakterini güçlendiren ve hukuk devleti vasfını tahkim eden bir reform gündemini bu çerçevede ısrarla takip edeceğiz” diye konuştu.

    “Güven veren ve erişilebilir adalet sistemi”

    Reform sistemini yenilerken “güven veren ve erişilebilir adalet sistemi” hedefiyle çalıştıklarını belirten Adalet Bakanı Gül, “Geniş bir katılımla bu çalışmayı yürüttük. Bu AK Parti’nin değil, 82 milyonun yargı paketidir. Ayrımcı ve dışlayıcı bir anlayışla gerçek bir reformun yapılamayacağı kanaatindeyiz. Bu nedenle reformlarımızı hayata geçirirken katılımcılık anlayışıyla çalışmalarımızı sürdürmek istiyoruz. Ortak çalışmanın meydana getireceği iklime ihtiyacımız vardır. Ülke olarak, çözülemeyecek bir sorunumuz yoktur. Daha demokratik bir Türkiye’de ’güven veren ve erişilebilir adalet sistemi’ hedefiyle yenilenmiş reform irademizi milletimizle paylaştık. Politika ve uygulamalarımızda gözeteceğimiz ilke, ’adil kararın, makul sürede verilmesi’ olacaktır” şeklinde konuştu.

    “Vatandaş memnuniyeti ön planda”

    Vatandaş memnuniyetini esas aldıklarının altını çizen Bakan Gül, “Tüm politikalarımızda ve yeni uygulamalarımızda vatandaş memnuniyetini esas alıyoruz. Belgede öne çıkan ana başlıklarımız; hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, hak ve özgürlüklerin daha etkin korunup geliştirilmesi, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesi, sistemin şeffaflığının artırılması, yargısal süreçlerin basitleştirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, savunma hakkının güçlendirilmesi ve makul sürede yargılanma hakkının daha etkin korunması şeklinde sıralanabilir” ifadelerini kullandı.

    “Ekonomik refah sağlanacak”

    Yeni reform belgesiyle ekonomik anlamda rahatlama olacağını belirten Gül, “Demokratik ortamı ve erişilebilir adalet sistemini, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın ve sosyal gelişmenin olmazsa olmazı olarak görüyoruz. Üreten, insanımıza iş ve istihdam oluşturan bir ekonominin vazgeçilmez unsuru hukuki öngörülebilirliktir. İşte yargı reformu belgemiz, öngördüğümüz yeni düzenlemelerle ülkemizin önünü açacak, erişilebilir adalet sistemi ile de yatırım ortamının iyileşmesine hizmet edecektir. Ekonomik refahın sağlanması ve toplumsal tabana yayılmasında hukuk ve ekonomi birbirini tamamlayan iki önemli çalışma alanıdır” açıklamasında bulundu.

    “Her vatandaşımız kıymetli”

    Adalet sisteminin temel ilkelerinden birinin insan onurunu korumak olduğunu söyleyen Adalet Bakanı, “Her vatandaşımız bizim için kıymetlidir. İnsan onurunu korumak adalet sistemimizin temel ilkelerinden biridir. 2017’de yaptığımız değişiklikle mesnetsiz ihbar ve şikâyete maruz kalan vatandaşlarımıza şüpheli sıfatı verilmesi uygulamasına son verdik. ’’Masumiyet karinesi’’ ve bunun doğal neticesi olan ’lekelenmeme hakkını’ daha güvenceli bir korumaya kavuşturduk. 2017 yılı Eylül ayından 01 Eylül 2019 tarihine kadar açılan toplam 203 bin 488 ihbar dosyasının 111 bin 697’si (% 55) SYOK ile sonuçlandırılmıştır” dedi.

    Yeşil pasaport talebi

    Mecliste konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, oda yönetim ve meclis üyelerine yeşil pasaport verilmesini talep etti. Hisarcıklıoğlu, “Avukatlara belli kriterler dahilinde yeşil pasaport hakkı verilerek, uluslararası faaliyetleri kolaylaştırılacakmış. Buna bir itirazımız yok. Ama uluslararası faaliyete asıl ihtiyaç duyan, mal satarak, yatırım yaparak ülkemizin bayrağını dünyada dalgalandıran, ülkemize döviz kazandıranlar, girişimcilerimizdir. Yeşil pasaporta en önce ve en çok onların ihtiyacı var. Bu çerçevede, oda yönetim ve meclis üyelerimizin de, yeşil pasaport alabilmelerini istiyoruz” ifadelerini kullandı. İşçi-işveren uyuşmazlıklarına yaklaşık 620 bin başvuru yapıldığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Bunların yüzde 62’si anlaşmayla sonuçlandı. İki tarafında rızasıyla hallediliyor iş. Adalete erişim artık hızlandı. Böylece hem mağduriyetler azalıyor, hem de adalet duygusu güçleniyor.” diye konuştu.

    “Yararlı olacak”

    İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener, strateji reformu belgesinin yararlı olacağını söyledi. Özgener, “Güven veren ve erişilebilir adalet, sloganıyla hazırlanan 9 amaç, 63 hedef ve 256 faaliyetin bulunduğu Yargı Reformu Strateji Belgesi ile ilgili yapılan çalışmaları yakından takip ettiğimizi söylemeliyiz. Söz konusu strateji belgesinin ülkemizde verilen adalet hizmetinin daha kaliteli etkin ve süratli bir aşamaya geçirilmesi açısından son derece yararlı olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

  • Vali Gül Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’ne ziyaret

    Gaziantep Valisi Davut Gül, Gaziantep Gazeteciler Cemiyetini ziyaret etti. Vali Gül, gazetecileri ziyaretinde eğitimden sağlığa, ekonomiden mültecilere kadar hemen her konuda çok önemli mesajlar verdi.

    Gaziantep’in sanayi ve ticarette çok iyi bir yerde olduğunu belirten Vali Gül, şehrin orantılı büyümesi gerektiğine dikkat çekti. Vali Gül, ekonominin yanında eğitim, kültür ve sanat gibi alanlarda da aynı başarıyı yakalamak gerektiğini ifade etti.

    Türkiye’nin göç alan illerinden birinin de Gaziantep olduğunu vurgulayan Vali Gül, göçün iyi yönetilmesi halinde önemli bir avantaj olacağını vurguladı. Vali Gül, “Mesela Sivas ve Erzurum’da göç verir, nüfusu azaları. Nüfusun azalması iyi bir şey değil. Göç iyi yönetilirse kentin gelişimine büyük katkı sağlar” dedi.

    “GGC Türkiye’ye örnek oluyor”

    Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay, Vali Davut Gül’e ziyaretinden dolayı teşekkür ettikten sonra Cemiyetin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Başkan Ay, “Gazeteciler Cemiyeti, 1969 yılında kurulan Gaziantep’in en köklü çatı örgütü. Güneydoğu’nun en önemli STK’larından birisidir. 250 üyemiz var, bunlardan 150’si sarı basın kartlıdır. Gaziantep basın yönünden zengin bir şehir. 24 günlük gazetemiz, 14 radyomuz, 7 televizyonumuz var. GGC olarak her sene ödül töreni yapıyoruz. İnşallah bu sene beşincisini düzenleyeceğiz. Bizim yaptığımız geceler Türkiye’de örnek oldu. Mesleğimizin duayenlerini şehrimizde ağırlıyoruz. Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti olarak üyelerimizi konut sahibi yaptık. Şu an da evlerinde oturuyorlar. Önemli bir projeydi. Çatı örgütüyüz toparlayıcı bir yapımız var. Her zaman Gaziantep’in ortak paydasına olabilecek her türlü projede Gazianteplilerin yanındayız. Sayın Valimiz iki ay gibi bir sürede kendini Gaziantep halkına sevdirmeyi başardı. Toplumun her kesiminin sorunlarına gösterdiği ilgiyle kısa sürede gönüllerde taht kurdu. Gaziantep basını olarak, başta eğitim olmak üzere toplum yararına tüm çalışmalara destek vermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    Hedefimiz tekli eğitime geçmek

    Vali Davut Gül, Gazeteciler Cemiyetini ziyareti sohbet ortamında geçti. Göreve geldiği günden bu yana şehrin lehine olabilecek her konuda basının desteğini gördüğünü belirten Vali Gül, konuşmasının önemli bir bölümünü eğite ayırdı. Gül, Gaziantep’te tekli eğitime geçmek için çalışmaların sürdüğünü belirterek, tüm Bakanlıkların eğitim için seferber olduğunu ifade etti. Vali Gül, En son Çevre Şehircilik Bakanımız geldiğinde TOKİ konutlarından 100 tanesini bize tahsis etti. Okul yerlerinde takasta kullanalım diye. Bu 100 tanesi bittiğinde yine konut verecekler yine takasta kullanacağız. Şimdi Çevre Şehircilik bakanlığı benim işim değil diye düşünmüyor. Gençlik Spor Bakanlığımız hem spor salonlarını okulların hemen bahçelerine yapılmasıyla ilgili Fatma Şahin başkanımızla gittik 10 tane kapalı spor salonu, 10 tane orta ölçekli havuz, 6 tane orta ölçekli kapalı spor salonu. 26 tesis ilk etapta hemen yapalım dedik. Bir tane spor lisesi yapalım istiyoruz. 2019 yılı içerisinde biz 100 tane okulda tekli eğitime başlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

    Göçü iyi yönetmeliyiz

    Gül, eğitimle ilgili ise “Bizim 2002’ye kadar Gaziantep’te yapılan toplam derslik sayısı 5800. Şu an da inşaatı devam eden derslik sayımız 4 bin. 1,5 milyar liralık bizim şu an eğitime harcadığımız ve devam eden işlerimiz var. Düşünsenize neredeyse Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan 5800 dersliğimiz var ve 1,5 sene içerisinde inşaatı devam eden 4 bin. Bunu şu açıdan söylüyorum. Eğitime para harcanmadığı için eğitim sorunu devam ediyor değil. Olağanüstü bir para harcanıyor ama biz büyüyen bir şehiriz. Bu aslında bir şans. Eğer Gaziantep göç almasa yani Kilis ölçeğinde komşularımız olduğu için diyorum. Ya da geldiğim Sivas ölçeğinde bir şehir olur. Sivas’ta, Erzurum’da her sene ocak ayında konuşulan şey şu. TÜİK rakamları açıklar nüfusumuz şu kadar azaldı. Göç veriyoruz, kan kaybediyoruz, küçülüyoruz. Ne olacak bu şehrin hali. Çünkü göç almadığınız zaman göç vereceksiniz. Göç almak kötü bir şey değil. Göçü yönetememek kötü. Gelen kişileri mesleklere yönlendirmek, gelen kişileri şehirleşmeşi uygun şekilde yapmak. Gecekondulaşmayı önlemek. Onları şehrin sosyal entegrasyonunda sorun çıkmadan yönetmek önemli. İstanbul daha çok göç alıyor. Ama herkes İstanbul’da yaşamak istiyor. Dikkat ederseniz göç almayan yerlerde çokta insanlar yaşamak istemiyor. Neden aş yok iş yok bir gelecek yok. Emekli nüfusu olan şehirler olmuş oluyor. Kimsenin böyle bir tercihi yok. Üretim olsun, istihdam olsun büyüsün Gaziantep’inde bu anlamda bu dinamikleriyle beraber büyümesi gerekiyor. Büyürken de yaşam kalitesinin en yüksek olduğu bir şehir olsun. iyi eğitim iyi sağlık çokça yeşil alan çokça spor alanları yürüyüş alanları güvenli şehir. Suç oranları düşük olsun. Bunları sıraladığınızda diğer insanların sayısı sizi çok ilgilendirmez. Ama bunları sağlamazsanız bırakın 2 milyonu 100 bin insan olsa bile bu bir sorun teşkil eder” ifadelerine yer verdi.

    Asayiş olayları olabiliyor

    Suriyelilerin karıştığı asayiş olaylarının abartılmamasını ve farklı boyutlara çekilmemesini isteyen Vali Gül, şöyle devam etti:

    “Suriyelilerin suç işleme oranı Türklerin 7’de 1’i kadar. Türkler birbirleriyle kavga edebilirler, Suriyeliler birbiriyle kavga edebilirler, Suriyelilerle Türkler birbiriyle kavga edebilirler. Ama bunların hiç birinin temelinde bir etnik mezhep ya da milliyet meselesi olarak değil. Suçlular var mağdurlar var. Suçlular ve mağdurlar bazen kendi içinde olur bazen karşı gurupta olur. Ama Suriyelilerle Türklerin arasında bir mesele olduğunda bu bir ülke meselesi, millet meselesiymiş gibi algı oluşturuluyor. Bu doğru değil. Türklerin içinde serseri yok mu, suç işleyen yok mu? Bizim hapishanemizde A’dan Z’ye suçun her türlüsünü işleyen binlerce on binlerce insanımız var. Türklerin işlediği suçları görüyorsunuz. Türklerin Suriyelilere karşı işlediği suçlarda oluyor. Bunlara adli bir mesele olarak bakmak lazım. Bu meseleyi adli meselenin dışına çıkarttığımızda iş başka bir boyuta gider.”

    Güvenliğimiz için Suriye’deyiz

    Vali Gül, Suriye’deki operasyonlarla ilgili değerlendirmesinde ise, “Ülkelerin çeşitli politikaları var. ülkeler mahalle ölçeğinde politika üretemezler. Şimdi bizim Fırat’ın doğusunda bir operasyonumuz var. Böyle bir kararlılığımız var. Bu şu anlama geliyor. Fırat’ın doğusu dediğimiz şu. Fırat’ın batısı Karkamış, doğusu Birecik. Karkamış’ın karşısında olan yerler Cerablus’u teröristten temizledik. Birecik’in karşısında olan yerler duruyor. Şöyle baktığımızda 300-500 metre ötede terörist var. Bizim Suriye’de varlık sebebimiz buradaki Suriyelilere gidip toprak kazanmak değil. Şöyle bir şey konuşuluyor. Bizim askerimiz orada savaşıyor Suriyeliler burada. Bu ikisi birbirinden farklı şeyler. Bizim orada oluş amacımız Türkiye Cumhuriyeti’ni tehdit eden terör örgütleriyle mücadele. Bunu en iyi yaşayan sizlersiniz. Bu şehrin başına Kilis’in başına füzeler yağıyordu. Biz kendi güvenliğimizi sağlamak için oradayız. Oradayken de buradaki Suriyelilerin akrabalılarıyla beraber oradayız. Şimdi bizim Mehmetçik vatan savunması yapıyor” dedi.

    “Gaziantep potansiyeli yüksek bir şehir”

    Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vali Gül, Gaziantep’le ilgili projeler hakkında ise, “Gaziantep potansiyeli olan bir şehir. Dinamik bir şehir. Yani ekonomik olarak ihracat rakamlarını görüyorsunuz üretimi görüyorsunuz. Sanayinin ne kadar geliştiğini görüyorsunuz. Bununla beraber eksiklik demeyelim de daha iyi olması gereken ekonomi, eğitim, kültür, sanat ve sağlık bunların birbirine yakın gitmesi lazım. Bu şehrin ekonomik gelişmişlik sırası 5’se 5’tir, 10’sa ondur. Buna göre eğitiminin de o sırada olması lazım, sağlık hizmetinin de o kalitede olması lazım. Kültür, sanat ve edebiyatının da o seviyede olması lazım. Eğitimimizde o açıdan önemli. Bizim bir an önce tekli eğitime geçmemiz gerekiyor. Tekli eğitime geçip fiziki şartlar iyileştiğinde eğitimle ilgili bir adım daha ileri atmış oluruz. Sağlıkta şehir hastanesinin yapılması önemli. Şehir hastanesi dediğimiz aslında 7 tane hastane yapılıyor. Abdulkadir Yüksel’i de saydığımızda 8 hastane. Ve oralardaki fiziki şartlar diğer hastanelerin çok çok üzerinde. Bu bittiğinde buna hem bölgenin hem de Ortadoğu’nun sağlık üssü olabilecek durumda olacak” şeklinde konuştu.

    “Ulaşım altyapısı güçlendiriliyor”

    Gül, kentteki ulaşım alt yapısı hakkında ise şöyle konuştu:

    “Hızlı tren geldiğinde Gaziantep daha ulaşılabilir bir şehir olacak. Hızlı trenle birlikte insanlarda bana göre UNESCO’nun listesine girmemiz ve gastronomi bir heyecan oluşturdu. Bunu perakende sektörüyle canlandırmak lazım. Yani insanlar hızlı trene gelecek Türkiye’de üretilen en kaliteli ayakkabıları en ucuza alıp gidecek. Yemeğini yiyecek vakti varsa bir gece konaklayıp gidecek. Gaziantep’te bu potansiyel var mı var. Çünkü üretim yeri. Bir çok markaya üretim yapıyoruz. Ve maliyetinin 5-6 katı AVM’lerde satılıyor. Bunu gelip direk Gaziantep’ten alınması şehre bir canlılık getirecek. Müzeler şehrimiz, belediyelerimizin çok iyi bir hizmet çıtası var. Bizim hayvanat bahçemiz bile Türkiye’de parmakla gösterilebilecek bir yer. Şimdi havaalanımızın yeni terminal binası yapılıyor. Kapasitemiz iki katına çıkıyor. Körüklü olarak hiç dışarı çıkmadan uçaktan terminale, terminalden uçağa rahatlıkla girip çıkacağız.”

    Meslek liseleri çok önemli

    Meslek liselerinde eğitim gören öğrenci sayısının arttırılması gerektiğine de vurgu yapan Davut Gül, “Meslek liselerindeki oranımızın artması lazım. Yani insanların bir meslek sahibi olması lazım. Düz liselerden olabildiğince çocuklarımızı alıp meslek liselerine yönlendirmemiz lazım” dedi.

    “30 yıldır eğitim konuşuluyor”

    Gül, kentteki eğitim sorununa da vurgu yaparak, “Bize 100 tane hayırsever lazım. 2019 yılı içerisinde eğitimin gündemimizden kalkması gerekiyor. Başka şeyler konuşmamız gerekiyor. Geçmiş yıllarda gazetelerin haberlerine baktım 30 yıldır eğitim konuşuluyor. Yani bu eğitim meselesi Gaziantep’in gündemine yeni gelmedi. Stadyumun yeri millet bahçesi olacak. Cuma camisi de Valiliğin olduğu yerde olacak. Valiliğin taşınacağı yer belli. Şu an caminin projesi hazırlanıyor. Projesi bu hafta biterse 1 hafta içerisinde yeri teslim edebilecek durumdayız. Millet bahçesi zaten hükümet politikası ilk 100 günlük ve 200 günlük eylem planının içerisinde” diye konuştu.

  • Okul bahçesine lavanta, gül, biberiye ve elwoodi dikildi

    Kilimli Engelliler Derneği Başkanı Aslıhan Dor ve yönetim kurulu üyeleri Kilimli İsmet İnönü İlkokulu’nun okul temsilcisi Deniz Özgür’in isteğiyle okul bahçesine lavanta, gül, biberiye ve elwoodi gibi süs bitkileri dikildi.

    Fidan dikimine, Belediye Başkanı Ali Aslankılıç, Okul Müdürü Cengizhan Soysal, Çatalağzı Engelliler Derneği Başkanı Özcan Albas ve Yönetim Kurulu üyeleri, Kilimli Engelliler Derneği Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri, İsmet İnönü İlkokulu Müdürü, Müdür Yardımcısı, öğretmenler, öğrenciler ve yaptıkları etkinlikler ve projelerle tanınan Nur Sarı ve Gizem Bayram da katıldı.

    “Kilimli İsmet İnönü İlkokulu’nda okul temsilcisi Deniz Özgür kızımızın ricasıyla okul bahçesinde lavanta, gül, biberiye ve elwoodi gibi süs bitkilerinin ekimini öğrencilerimizle birlikte yaptık. Her sınıf kendi fidanlarının dikimine yardımcı oldu ve öğrenciler fidanlarının büyümesini takip edeceklerini belirttiler. Fidanların ekim alanlarının hazırlanması için okul bahçesinin yeniden düzenlemesini yapan Kilimli Belediyesi çalışanları ve başkanımız Ali Aslankılıç’a teşekkür ediyoruz. Okulumuzun daha da güzelleşmesine katkımız olduysa ne mutlu bize. Öğrenci ve öğretmenlerimize de katılımlarından dolayı teşekkür ediyoruz.”

  • Bakan Gül, Eren Bülbül’ün mezarını ziyaret etti

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen 15 yaşındaki Eren Bülbül’ün mezarını ziyaret etti.

    Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Trabzon’un Maçka ilçesi Yolgören Mahallesi`nde 11 Ağustos 2017 tarihinde terör örgütü mensuplarının hırsızlık için girdiği evlerini güvenlik güçlerine göstermek için giderken açılan ateş sonucu Astsubay Başçavuş Ferhat Gedik ile birlikte şehit olan Eren Bülbül’ün mezarını ziyaret etti. Beraberindeki Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu ile birlikte anne Ayşe Bülbül’ü ziyaret eden Bakan Gül, Eren’in mezarı başında dua okudu. Mezara çiçek bırakan Bakan Gül daha sonra Eren Bülbül’ün saldırıya uğradığı yerde Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan evde Bülbül ailesinin misafiri oldu.