Etiket: Gücünü

  • Bakan Yıldırım: “Türkiye’nin Gücünü Sınamaya Çalışıyorlar”

    Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, tarihte sabıkası olanların bugün Ortadoğu’ya ayar vermeye çalıştığını belirterek, “Türkiye’nin gücünü sınamaya çalışıyorlar. Onlara Recep Tayyip Erdoğan’ın sesiyle ‘Dostluğumuz ne kadar kıymetli ise düşmanlığımız da o kadar şiddetlidir” dedi. Yıldırım, ABD’nin kılavuzu da karga olduğu için bölge için yapacağı bir şey olmadığını söyledi.

    Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, AK Parti İl teşkilatı tarafından düzenlenen ’53. İl Danışma Meclisi Olağan Toplantısı’na katıldı. Kaya Termal Otel’de düzenlenen toplantıya Bakan Binali Yıldırım’ın yanı sıra AK Parti İzmir milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, il ve ilçe başkanlarının yanı sıra çok sayıda partili katıldı.

    Türkiye’nin önemli süreçten geçtiğini belirten Yıldırım, Türkiye’nin birliği, beraberliği, kardeşliğine karşı kurulan tuzakların, geçmişte olduğu gibi üstesinden gelineceğine dikkat çekti.

    “TERÖR DİYEMİYORLAR, ÇÜNKÜ DİYET BORÇLARI VAR”

    Türkiye’nin geçmiş tarihindeki başarılarını anlatan Yıldırım, “Tarihte esaret altına girmeyen iki ulus var. Biri İngilizler, biri Türklerdir. Ancak hem esaret altına girmeyen hem de hiçbir milleti esaret altına almayan tek ulus Türklerdir. Biz böyle bir medeniyetten geliyoruz. Milletimizle ne kadar övünsek azdır. Tarihte sabıkası olanlar bugün bulunduğu bölgeye ayar vermeye çalışıyorlar. Onlara o tarihlerde şark meselesi diye bu işi taşıdınız, şimdi de Kürt meselesi diye taşıyorsunuz. Hiç kimse ne içeride ne dışarıda bu milletin arasına giremez. Bunu herkesin bilmesi lazım. Birinci görevimiz bölgedeki vatandaşlarımızın arasındaki teröristleri temizlemektir. Bizim vasıtalı iletişime ihtiyacımız yok. Millet bölgeden seçilen milletvekillerine destek verdi, onlar bu desteği istismar ettiler. Terör örgütünün dümen suyundan kurtulamadılar. Baskısına karşı baş kaldıramadılar. Teröriste, terörist diyemediler. Teröre terör diyemediler, diyemezler. Çünkü diyet borçları var. Onun için bölgedeki Kürt vatandaşlarımızın onlardan bir beklentisi kalmadı” diye konuştu.

    “TÜRK MİLLETİ BASİRETLİDİR”

    Halkların Demokratik Partisi’nin 7 Haziran genel seçimlerinde söylediklerinin tatlı masal olduğunu 8 Haziran’da milletin gördüğüne işaret eden Yıldırım, “Türk milleti basiretlidir, bugüne kadar yanlışları düzelterek gelmiştir. Millet dedi ki ‘biz ne yaptık?’ Biz bunlara güvenerek ne yaptık? Birisi sağa birisi sola gidiyor biri yukarıya doğru gidiyor. Millet doğruyu kısa sürede gördü hemen ibreyi 1 Kasım’da düzeltti. Siyaset tarihinde 5,5 ayda seçmen kanaatinin bu kadar keskin değiştiği bir vaka yoktur. Ne dediler uzmanlar, ‘Erdoğan bir siyaset sihirbazı.’ Onların bilmedikleri bir şey, Erdoğan sihirbaz değil, siyaset ustasıdır” dedi.

    “TERÖR TAKVİYELİ PARTİ İLE ANA MUHALEFET AYNI TELDEN ÇALIYOR”

    Terörle kararlı bir mücadeleleri olduğunu ve milletin arkasında olduklarını kaydeden Yıldırım, yüzde 70 üzerinde destek olduğunu belirtti. Terörü Türkiye gündeminde en alt sıralara indirmeye kararlı oldukların belirten Yıldırım, “Biz bu mücadeleyi yaparken ana muhalefet partisine ne demeli? Her şey ortada. Bugün mecliste operasyonlar konuşurken bakıyorsun terör takviyeli parti ile ana muhalefet partisi aynı telden çalıyor. İzmirliler bunu lütfen not edin. Sizin Atatürk’ün partisi diye yıllardır desteklediğiniz ana muhalefet partisinde bazı sözcüler teröriste şehit diyebiliyor. Hendekleri kazanlara, çukur kazan arkadaşlar diyebiliyor. Bu ülkenin birliği, kardeşliği, bağımsızlık için canınını ortaya koyan o şehitlerimiz bizim baş tacımızdır” diye konuştu.

    “TÜRKİYE’NİN GÜCÜNÜ SINAMAYA ÇALIŞIYORLAR”

    Ortadoğu’daki durumu dikkatle izlediklerini, Kurtuluş Savaşı öncesi Osmanlı sonrası ‘karmaşık bir ortam oluşur mu’ diye dikkatle izlediklerini ifade eden Yıldırım, Rusya ile yaşananların, Suriye’deki meydana gelen olaylarla Türkiye’nin gücünü sınanmaya çalışıldığını ifade etti. Yıldırım, şöyle devam etti: “Onlara Recep Tayyip Erdoğan’ın sesiyle ‘Dostluğumuz ne kadar kıymetli ise düşmanlığımız da o kadar şiddetlidir’ diyorum. Dostluk esastır. Barış esastır, kardeşlik esastır. Ama bu mübarek topraklara kim göz dikerse onun da cevabı en şiddetli şekilde verilir. Bu bayrak bu şekle kolay gelmedi, bir anlamı var. Rengi şehit kanlarında oluşuyor, bu bayrağın hilali Türk milletinin bağımsızlık sevdasıdır, yıldızı her bir şehidimizi temsil eder. Bu bayrağı sonsuza kadar en yükseklere çıkarmaya 78 milyon vatan evladının rüyasıdır, hedefidir.”

    Ana muhalefetin iktidarın alternatifi olduğunu belirten Yıldırım, bu yüzden CHP’nin terörün değil Türkiye’nin yanında olduğuna dair duruş sergilemeleri gerektiğini vurguladı.

    “ABD’NİN YAPACAĞI BİR ŞEY YOK, KILAVUZLARI KARGA”

    Amerika Birleşik Devletleri’ni de eleştiren Bakan Yıldırım, şunları söyledi: “Başkanlık sistemi gereklidir. Biz bunu deyince ‘Türkiye bölünecek’ diyorlar. O Amerika. Amerika’dan bize ne? Onlar işine baksın. Onlar bu bölgede olayları düzgün görseydi Irak, Suriye, Mısır, Libya, Yemen bu hale gelmezdi. Onların bölge için yapacakları bir şey yok. Çünkü kılavuzları karga. Onun için fazla bir şey beklemeyelim. Biz bu bölgenin teminatıyız, bu mübarek topraklara gözü gibi bakmasını bilir, planları tezgahları tersine çevirmesini de elbette bilir.”

    “NEREDEN DARBE YİYECEĞİZ DİYE ZAMAN KAYBETMEYELİM”

    Başkanlık sistemi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Binali Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Derde devadan gayrı Anayasada her şey var. Vatandaşın beklentisi derdine devadır. Biz milletimizin bizden beklediği işleri yaparken bir de sağımıza, solumuza arkamıza önümüze bakarak nereden darbe yiyeceğiz diye zaman kaybetmeyelim. Milli iradeyi en üst irade yapalım. AK Parti bütün vesayetleri kenara itmedi mi? Artık bu bundan sonra da gelecek nesiller acaba ne olacak, darbe mi olacak, yargı darbesi mi olacak, istikrarsızlık mı olacak diye düşünmesinler. İşi hiç oraya buraya çekmeye lüzum yok. Belediye başkanını düşünün. Türk demokrasisi yıllardan beri belediye başkanı seçiyoruz, meclisi de seçiyoruz. Ama ayrı ayrı işte başkanlık da bu. Başkan kendi yönetimini kuracak, mecliste onu denetleyecek. 5 sene geçti memnun değilsiniz, değiştirirsiniz. Ama ne olacak? Koalisyon diye bir şey olmayacak. Sürekli istikrar olacak. Bürokrasinin, yargının zaman kaybetmesine izin vermeyeceksiniz. Bunu diktatörlüğe götürmek, ülkenin bölünmesine taşımak bilgisizliktir değilse de art niyettir.”

    Yıldırım başkanlık sistemi ile ilgili bilgilendirmenin artmasıyla desteğin de arttığını ve şu an destek verenlerin yüzde 55 olduğunu kaydetti.

    “HAYIR’CILAR KAYIĞINA BİNMİŞ DURUMDALAR”

    Muhalefet partilerini de eleştiren Yıldırım şöyle konuştu: “Hayır’cılar kayığına binmiş durumdalar. Millet de izliyor. Ey arkadaşlar siz milletin istediğine karşı koyabilir misiniz? Millet tamam dedi mi siz ne derseniz deyin vız gelir. 367’yi icat ettiniz ne oldu? Doğrudan cumhurbaşkanlığı seçilme kararı verildi mi? Bu başkanlık sistemini millet vekil tayin ettiklerinin yapmadığını görürse vallahi de billahi de kendisi yapacak. Bakın, millet bize vekalet veriyor. Milleti kızdırmayalım. Millete yeni bir zahmet yüklemeyelim. Her seferinde siyasetin yanlışlarını millet mi düzeltecek. Ne istiyorsunuz bu milletten? Niye yan çiziyorsunuz? Uzlaşma komisyonu var. Konuşun, uzlaşın milleti bu yükten kurtarın. Yoksa millet sizden kurtulmanın yoluna bakacak.”

    “BİZİ ATATÜRK TESTİNE TABİ TUTMUŞLARDI”

    Binali Yıldırım geçtiğimiz dönemlerde kendisine yönelik Atatürk posterini indirttiği iddialarını hatırlatarak, “Torbalı’da bizi Atatürk testine tabi tutmaya çalıştılar. Şimdi içerisinde bulundukları durum yürekler acısı. Atatürk posteri yerlerde bu işe isyan edenlerin kafasını koparıyorlar. İşte ana muhalefetin durumu ortada. Değerlerimize sahip çıkacağız. Hiç kimsenin bu ülkenin, bu milletin tekeline almasına asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

    “ECEVİT’İN VASİYETİNİ TUTTULAR, KÖY KENT YAPTILAR”

    Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İzmir Milletvekili Necip Kalkan’ın İzmir için ne yapıldığını belgelerle anlattığı meclis konuşmasını hatırlatarak, “Şimdi size soruyorum, son 20 yılda İzmir’de ne değişti? Sizin hayatınızı kolaylaştıran ne yapıldı? Bir şey yapılmadı ki diye sesler duyuyorum, yapıldı diyenleri de duyuyorum. İzmirli yapılanı da kimin yaptığını da yapılamayanları da görüyor. Güneş balçıkla sıvanmaz. Biz ne değişti diye sorduğumuzda yerel yönetimler alınganlık yapıyor. ’Biz de çalışıyoruz’ diyorlar. Aslında İzmir’e haksızlık etmeyelim, değişen şeyler de var. En büyük değişim rahmetli Bülent Ecevit’in vasiyetinin yerine getirilmesi. Neydi vasiyeti? Köy kent kurmak. Çok çalıştı, örnek projeler hazırlattı ama sağlığında bunu başaramadı. Bizim ana muhalefet belediyeleri rahmetli Ecevit’in vasiyetini tuttular, İzmir’i köy kente çevirdiler” diye konuştu.

    “35 PROJE TIKIR TIKIR GİDİYOR, MOSMOR OLDUNUZ MOSMOR”

    İzmir’de AK Parti’nin son 13 yılda 35 milyarlık yatırım yaptığını hatırlatarak, İzmir’de 19 yıl bitirilemeyen çevre yolunu bitirdiklerini, Menemen’e kadar uzattıklarını ve yolun Çandarlı’ya kadar ilerleyeceğini kaydeden Yıldırım, “Çünkü Çandarlı’da Avrupa’nın en büyük limanını yapıyoruz, önümüzdeki aylarda ihalesini yapacağız. Aliağa’dan raylı sistemi Bergama’ya uzatacağız. ‘35 proje ne oldu’ diyenlere söylüyorum. 35 proje tıkır tıkır gidiyor. Siz mosmor oldunuz, mosmor. Bir tanesi bitti diğerleri üzerinde çalışmalar devam ediyor. Biz suya yazı yazanlardan değiliz. Biz söz verdik mi sözümüzün arkasında dururuz” ifadelerini kullandı.

    “İZMİR MİLLETVEKİLİYSE KÜFÜR SİYASETİNİ BIRAKACAK”

    AK Parti İl Başkanı Bülent Delican ise 2019 yılına kadar birçok iş yapacaklarını belirterek, “Biz siyaseti vatanı sevmekle eş tutuyoruz. Biz siyasette her zaman nezaket dilini kullanarak, insanı siyasetin merkezine koyarak vicdanlı siyaset yapıyoruz. İzmir’in AK Parti’ye ihtiyacı var. Yıllarca İzmir’de algı operasyonları yapıldı. Bu kadar algı yönetimi yaptılar, bizi de algı uzmanı yaptılar. Biz bu algıların hepsini yıkacağız. Biz İzmir’de ezber bozmaya geldik. Onların, CHP’nin İzmir milletvekili olan genel başkanları, Cumhurbaşkanımıza yakışıksız kelimelerde bulundu. Madem ki İzmir milletvekili oldu, İzmir’in ılıman iklimine uyacak, küfür siyasetini bırakacak. Ya İzmir’de İzmir diliyle konuşacak ya da buradan gitsin başka yerden milletvekili seçilsin” diye konuştu.

    “2019’DA BÜYÜKŞEHİRİ KAZANACAĞIZ”

    Delican, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun seçim zamanında gizli toplantılarda kadınlara ‘Elinizdeki ojeleri silin, makyajlarınızı temizleyin evlerdeki kadınlara ziyarete öyle gidin’ dediğini ileri sürerek, AK Parti’nin yıllardır kadınların tüm içtenlikleriyle yanında olduğunu kaydetti. Delican, 2019 yılına İzmir’de büyükşehiri kazanacaklarına da yürekten inandığını sözlerine ekledi.

    AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık da başkanlık sistemine acilen geçilmesi gerektiğini ve sisteme geçilmesiyle ekonomide bile 6 ay sonra büyük bir hareketlenme görüleceğini ifade etti.

    Programın sonunda sertifika ve fidan sunumu takdimi yapıldı.

  • Girişimcilikte Kadının Gücünü Anlattılar

    İzmir Ticaret Borsası, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu ve Amway Türkiye işbirliğince düzenlenen Girişimcilikte Kadın Gücünün Çekici Etkisi: 1 Adım Öne Çık konulu panel, TMMOB Mimarlık Merkezinde yapıldı. İzmir Ticaret Borsası, TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu ve Amway Türkiye işbirliğiyle Girişimcilikte Kadın Gücünün Çekici Etkisi konulu panel gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan İTB Başkanı Işınsu Kestelli, kadın ve genç girişimcilerin desteklenmesini söyleyerek, “Gençlerimizi, hayaller Steve Jobs, gerçekler devlet memurluğu’ sarmalından kurtarmalıyız” dedi.

    “KADINLAR BİR ADIM ÖNE ÇIKARSA”

    Panelin açılış konuşmasını yapan TOBB Kadın Girişimciler İcra Kurulu Başkanı Aysel Öztezel, “Biz, kadın girişimcilerin hayallerini hayata geçirebilmelerinde yol olmak istiyoruz. Ülkemizin kadına ihtiyacı var. Kadınlarımız mutlaka bir adım öne çıkmalı. Kadınlarımız öne çıkarsa ülkemizin gelişmişlik seviyesi artacak, dünyanın en önemli 15 ülkesinin içinde yer alacak. Kadınlarımız bir adım öne çıktıkça ülkemiz toplumsal cinsiyet eşitliğinde 20 adım ileri gidecek. Kadınlarımız bir adım öne çıkarsa topyekun kalkınma sağlanacak” şeklinde konuştu.

    FİKİRLERİNİN PEŞİNDEN GİDENLERİ DESTEKLİYORUZ

    Dünyada 100’ü aşkın ülkede faaliyet gösteren Amway’in Avrupa Dış İlişkiler Kıdemli Bölge Müdürü Çorbacıoğlu, firma olarak Türkiye’deki kadın girişimcilerin desteklenmesini önemsediklerini söyledi. Amway’in dünyadaki çalışanlarının yarıdan fazlasını kadınların oluşturduğunu anlatan Çorbacıoğlu, “Biz bu açıdan kadın girişimcileri, kadınların istihdam oranını çok önemsiyoruz. Girişimcilik ruhu arttıkça bireyi güçlendiren şeyler toplumların gelişmesinde önemli lokomotif olur. Amway olarak fikirlerinden yılmadan peşinden gidenleri sonuna kadar destekliyoruz” dedi.

    “HER ALANDA OECD ÜLKELERİNİN ALTINDAYIZ”

    İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Türkiye’deki kadın erkek eşitliğine değinerek şunları söyledi:

    “Bir kadın girişimci ve Borsa Başkanı olarak yıllardır, Türk kadınının iş hayatının ve ülkenin tüm yönetim alanlarının içine hak ettiği ölçüde dahil olması için sarf edilen çabaların içinde yer almaya gayret ediyorum. Çünkü Türkiye’nin söyleyecek en çok sözünün, yapacak en çok işinin olduğu alanların başında, hiç şüphesiz cinsiyet eşitliği geliyor. Kadının ekonomiye katılımından fırsat eşitliğine, eşit işe eşit ücretten yönetimde eşit temsile, okur-yazarlıktan girişimciliğe kadar neredeyse bütün parametrelerde OECD ülkelerinin en altında yer alıyoruz.”

    HAYALLER GERÇEKLER

    Kestelli, gelişmiş ülkelerce geçilecek olan yeni sanayi 4.0 modelinin uygulanacak olmasında Türkiye’yi bekleyen riskler ve alınması gereken önlemleri sıraladı. Işınsu Kestelli, yeni gelişimleri yakalamak için kaynakların iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Ülkemizin kalkınma yolculuğunda, insan kaynağımızın hayati önemini hepimiz biliyoruz. Bizim ne petrolümüz ne de bizi kısa yoldan zengin edecek başka bir doğal kaynağımız var. Gelişme yolunda kendi insanımızı donanımlı, üretken ve rekabetçi kılmaktan başka yolumuz yok. Çünkü ancak güçlü bireyler, güçlü toplumları doğurur. Oysa geldiğimiz noktada gençlerimizi yeteri kadar eğitip donatabildiğimiz ve onlara kendilerini gösterme fırsatı verebildiğimiz konusunda ciddi soru işaretleri var. Gençlerimizi, ‘hayaller Steve Jobs, gerçekler devlet memurluğu’ sarmalından kurtarmalıyız. Bunun için, ortak ülkü ve idealleri olan, birlikte kazanıp birlikte harcayan, neşe ve ümit dolu insanların yaşadığı bir ülke inşa etmemiz şart.”

    “KADINSIZ TOPLUM YARINSIZ TOPLUMDUR”

    Kadınlar olmadan yarının ne olacağının asla belli olmayacağını belirten Kestelli, şunları söyledi:

    “Türkiye’nin bugün, taşıyıcı kolonlarından biri kadın olan yeni bir başarı hikayesine ihtiyacı var. Bunu başaramadığımız takdirde gelişmiş ülkelerle aramızdaki farkı kapatıp öne geçmemiz maalesef hayal olmaktan öte gitmez. Evet, kadınsız toplum yarınsız toplumdur. Yarınlarımız için hayatın her alanında kadınımızı yüreklendirmeli ve teşvik etmeliyiz. Bugün açıklanacak Amway raporunda, Türkiye’de girişimcilik iştahının, bütün iyi niyetli çabalara karşın 2014 yılına göre gerilediğini görüp üzüldüm. Oysa biliyorum ki gençlerimiz girişimcilik konusunda çok hırslı ve istekli. Lütfen, bu büyük gücü boşa akıp giden sular gibi izlemeyelim.”

  • Mobsad Başkanı Bostan: “İmob, Sektörün Gerçek Gücünü Temsil Ediyor”

    İMOB’a (Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı) katılan MOBSAD, fuar tartışmalarıyla ilgili görüş bildirdi. MOBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bostan, sektörü KOBİ ölçekli firmaların oluşturduğunu belirterek, MOSDER Başkanı İsmail Doğan’ın “Küçükler, büyüklerin sözünü dinlemelidir” sözüne katılmadıklarını ifade etti.

    Dünyanın en önemli mobilya fuarlarından biri olarak gösterilen, 11 senedir düzenlenen İMOB (Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı), 26 Ocak tarihinde kapılarını CNR Expo’da açacak. 500’ün üzerinde yerli ve yabancı firmanın katılımıyla gerçekleşecek fuarda 9 senedir yer alan Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği’nin (MOBSAD)Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bostan, İSMOB’u düzenleyen Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı İsmail Doğan’ın basında yer alan açıklamalarına cevap verdi.

    Bugün bazı yayın organlarında MOSDER Başkanı İsmail Doğan’ın küçüklerin büyükleri dinlemesi gerektiği ve sektörü büyük firmaların oluşturduğu ifadeleri, sektörün çoğunluğunu oluşturan KOBİ ölçekli ve ihracat kanadını yüklenen zanaat kökenli mobilya üreticileri olan bizlere haksızlık olarak kabul ettiklerini belirten Bostan, “MOBSAD olarak 2014 yılında, sektörümüzün 2023 yılı ihracat hedefimizi 10 milyar Dolar’a çıkarmak için MOSFED çatısı altında toplandık. 11 senedir mobilya sektörünü, Türkiye’nin önemli sektörleri arasına sokmak için gerek ihracat hedeflerimiz gerek düzenlediğimiz fuarlar ve gerekse de tanıtımlarla ciddi çalışmalarda bulunduk” dedi.

    Bugün sektörün, Türkiye ekonomisinin en önemli ihracat kalemlerinden birini oluşturduğunu kaydeden MOBSAD Yönetim Kurulu Başkanı, “Bu yüzden MOSFED çatısı altında İMOB fuarının düzenlenmesi doğru bir yaklaşımdır. Eğer sektörümüz, 2023 hedeflerine sağlam adımlarla ilerlemek istiyorsa, fuarın da MOSFED çatısı altında düzenlenmesi gerekmekteydi. Ne yazık ki İSMOB’u düzenleyen büyük ölçekli firmaların oluşturduğu MOSDER üyeleri, fuarlarda büyük ölçekli firma olmanın avantajıyla metrekareleri daha düşük fiyatlara kiralayarak haksız rekabete yol açıyorlardı” ifadelerini kullandı.

    İMOB’a bu yıl Kanada, Almanya, Belçika, Hollanda, Nijerya, Pakistan gibi 90 ülkeden 30 binin üzerinde ziyaretçi beklediklerini söyleyen Adnan Bostan, sözlerini şöyle tamamladı: “Sektörde 10 bin ihracatçı ve 36 bin üretici bulunuyor. MOSDER ise sektörün yüzde 85’inin büyük ölçekli firmaların oluşturduğunu açıklıyor. Resmi rakamları inceleyen herkes gerçekleri çok rahatlıkla görebilir. Ciro ve istihdam anlamında büyük firmaları bir kenara koyduğumuzda sektörümüz mikro, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerden oluşuyor. KOBİ olarak tanımlanan MOBSAD üyeleri bugün Çin’den Nijerya’ya kadar dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyorlar ve Türk mobilyasını tanıtıyorlar. Meclis binalarından otellere, şatolardan evlere kadar her birimde Türk mobilyasıyla karşılaşmak, KOBİ ölçekli mobilya üreticileriyle mümkün oldu. Türk mobilyasının tasarım gücünü ve marka kimliğini görmek isteyen herkesi İMOB fuarına bekliyoruz”.

  • Aşut: “MTSO’nun 130 Yıllık Tecrübesi, Gelecek 130 Yılımızın Gücünü Oluşturdu”

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Türkiye’nin ilk kurulan birkaç odasından biri olan MTSO’nun 130 yıl boyunca Mersin ekonomisine, kente ve Türkiye’ye katkıda bulunduğunu belirterek, “Bu geçmişin 130 yıllık tecrübesi, bilgi birikimi, geleneği, kültürü ve kurumsal hafızası, bizlere gelecek 130 yılımızın gücünü ve payandasını oluşturdu” dedi.

    MTSO’nun 130. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında “130 Yıllık Mirasa Sahip Çıkmak ve Geleceğe Taşımak” konulu konferans düzenlendi. MTSO konferans salonunda gerçekleştirilen konferansın moderatörlüğünü Kaan Yakuphanoğullarından yaparken, Mersin CarrefourSA Genel Müdürü Mehmet Nane, Damnus Enerji ve Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Harvard Üniversitesi İleri Liderlik Kıdemli Akademi Üyesi Nusret Cömert ile Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas da konferansta konuşmacı olarak yer aldı. Konferansa, Mersin iş dünyasının temsilcileri ile MTSO üyeleri katıldı.

    “MTSO’NUN 130 YILLIK TECRÜBESİ, BİZLERE 130 YILIMIZIN GÜCÜNÜ VE PAYANDASINI OLUŞTURDU”

    Kaan Yakuphanoğullarından’ın MTSO’nun kısa tarihçesini anlatarak başlayan konferansın açış konuşmasını yapan MTSO Başkanı Aşut, Türkiye’nin ilk kurulan birkaç ticaret odasından biri olan MTSO olarak 130 yılı arkalarında bıraktıklarını söyledi. “130 yılı arkamızda bıraktık ama bu geçmişin 130 yıllık tecrübesi, bilgi birikimi, geleneği, kültürü ve kurumsal hafızası, bizlere gelecek 130 yılımızın gücünü ve payandasını oluşturdu” diyen Aşut, bu 130 yıl boyunca Mersin ekonomisine, Mersin kentine ve Türkiye’ye katkıda bulunan MTSO’nun geçmiş tüm başkanlarından meclis üyelerine, yönetimlerinden tüm üye ve çalışanlarına kadar herkese şükranlarını sundu. Bu hizmetleri fedakarca yapan insanların asla unutulmadıklarını vurgulayan Aşut,”130 yıl sonra, 130 yıl önceki bu insanlara şükranlarımızı sunuyoruz. Bizim de amacımız bu aslında. Eğer böylesi önemli sivil toplum kuruluşlarında kişisel menfaatler adına bulunuyorsanız, gün sonunda sizi hiç kimse hatırlamıyor. Ancak, kentinize, ülkenize karşılıksız hizmet ederseniz, işte 130 yıl geçse de duaları alıyorsunuz, teşekkürleri alıyorsunuz. Bundan daha kutsal bir şey olur mu?” diye konuştu.

    Özel sektörde de durumun çok farklı olmadığına işaret eden Aşut, çalıştığı veya kurduğu şirketlerde sürekli şirketten bir şey alamaya çalışanların, sadece kendi menfaati ve çıkarı adına o kurumda bulunanların, ne başarı sağlayabildiklerini ne kendilerine ne de o şirkete bir katkı verdiklerini söyledi. Kendi yaşantısından örnek veren Aşut, şunları söyledi: “İlkokuldan beri gözünü atölyede açan, ilkokuldan bu yana çalışma dünyasının içinde çırak, kalfa, usta, patron ve bugün bir kentin en büyük STK’sının başkanı olarak şunu gördüm; siz ne kadar samimi, işinize ne kadar saygılı olursanız,

    çalıştığınız veya patronu olduğunuz iş yerinden almak yerine, ‘ona ne verebilirim, bu iş yerine nasıl yeni bir katkı sunarım’ mantığı ile yaklaşırsanız o oranda başarılı oluyorsunuz. Hayat işte o zaman size her şeyi veriyor. Buna kurumsallaşma, iş aşkı, işe ve insana saygı, her ne derseniz deyin ben ‘samimiyet’ diyorum. Hayat çok adil aslında, siz ne kadar verirseniz hayat da size o kadar veriyor. İşte bugün, iş yaşamları boyunca bu samimiyeti, bu aşkı, bu çalışkanlığı, bu ahlakı yaşayan ve yaşatan önemli konuklarımız var. Ben bu büyük tecrübelerin bizlere çok şey katacağına inanıyorum.”

    Aşut’un konuşmasının ardından MTSO’nun 130 yılını anlatan bir belgeselin izletildiği konferansta daha sonra ‘Mersin’in Yetiştirdiği Değerler Türkiye’yi Geleceğe Taşıyor’ başlığıyla Mehmet Nane ve Nusret Cömert, ‘100 Yılını Deviren Arkas Holding Başarı Hikayesini Anlatıyor’ başlığıyla da Lucien Arkas, şirketlerini ve elde ettikleri başarıyı katılımcılarla paylaştılar.

  • Çalımbay: “Beşiktaş’ın Gücünü Biliyoruz”

    Spor Toto Süper Lig’in 10. haftasında Beşiktaş ile karşılaşacak olan Kasımpaşa’da teknik direktör Rıza Çalımbay, “Tek amacımız Beşiktaş karşısında puan ve puanlar çıkarmak. Beşiktaş’ın gücünü biliyoruz. Son maçlarda çok iyi oynuyorlar, mükemmel bir hava yakaladılar” dedi.

    Beşiktaş ile cuma günü karşılaşacak olan Kasımpaşa’da bu maçın hazırlıkları bu sabah yapılan antrenmanla devam etti. Lacivert-beyazlı takımın teknik direktörü Rıza Çalımbay idman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, Beşiktaş maçı öncesi bilgiler verdi.

    Rıza Çalımbay, “Beşiktaş maçı ve diğer maçların hepsi bizim için önemli maçlar. Tek amacımız Beşiktaş karşısında puan ve puanlar çıkarmak. Beşiktaş’ın gücünü biliyoruz. Son maçlarda çok iyi oynuyorlar, mükemmel bir hava yakaladılar. Maçın zor geçeceğini biliyoruz, her şeyin farkındayız. İnşallah sahadan en iyi şekilde ayrılacağız, tek düşüncemiz bu” açıklamasını yaptı.

    Beşiktaş’a karşı özel bir önlem almayacaklarını ifade eden deneyimli çalıştırıcı, “Beşiktaş takımına karşı kapandığınız zaman veya başka bir takıma karşı da kapandığınız zaman istediğinizi alamayabilirsiniz. Her maçta nasıl oynuyorsak aynı şekilde oynayacağız. Tek düşüncemiz puan veya puanlar kazanmak. Kazanmak için de çok iyi bir şekilde mücadele etmek gerekiyor. Maçtan hiç kopmamak gerekiyor. Çok kaliteli ve oyunun kaderini her an değiştirebilecek oyunculara sahipler. Onlara karşı da belirli tedbirlerimizi alacağız ama adam adama bir sistemle oynamayacağız. Bizim düşüncemiz bize yakışır bir şekilde orada mücadele etmek” diye konuştu.