Etiket: Gözden

  • Jires Kembo gözden düştü

    Bursaspor’un büyük umutlarla transfer ettiği Jires Kembo, bu sezon forma şansı bulmakta güçlük çekiyor.

    Dünyaca meşhur futbolcu Kylian Mbappe’nin üvey kardeşi olan Jires Kembo, geçen sezon başında Birleşik Arap Emirlikleri’nin Al-Nasr Kulübü’nden kadroya dahil edildi. Geçen sezon ilk yarıda oynadığı futbolla takdir toplayan Kembo, ligin ikinci yarısında ise yokları oynamıştı. Kembo, aynı performansı yeni sezonda da sürdürüyor. Teknik Direktör Samet Aybaba’nın kadrosunda düşünmediği tecrübeli futbolcu, sezon başında satış listesine konulmasına rağmen takımda kalmıştı. Aybaba, Kembo’ya Kayserispor maçında 4, Konyaspor maçında 10 dakika şans verdi. Kembo, toplamda 14 dakika sahada kaldı.

    3 maçtır kadroya giremiyor

    Öte yandan iyice gözden düşen Kembo, son 3 maçtır kadroya giremiyor. Konyaspor maçının ardından Beşiktaş, Çaykur Rize, Medipol Başakşehir ve Demir Grup Sivasspor maçlarında kadroda bulunan Kembo, forma şansı bulamadı. Aybaba, Kembo’yu daha sonra oynanan Ankaragücü, Galatasaray ve Aytemiz Alanyaspor maçlarının kadrosuna almadı. Geçen sezon 1’i kupa 25 maça çıkan Kembo, 4 gol ve 3 asist yapmıştı.

  • Aydın Şoförler Odası şehiriçi engelli düzenlemesinin yeniden gözden geçirilmesini istiyor

    Aydın Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı semih Özmeriç, şehiriçi araçlarına getirilen engelli düzenlemesinin mevcut haliyle uygulanmasının zor olduğunu ve bu yüzden değişikliğin belirli araçları kapsayacak şekilde yeniden ele alınması gerektiğini belirtti.

    Oda olarak şoför esnafının sorunlarıyla ilgili bir rapor hazırladıklarını ve kısa vadede çözülmesi gereken sorunların başında gelen konunun engellilerle ilgili düzenleme olduğunu belirten Başkan Semih Özmeriç, “TBMM tarafından kabul edilen 5378 sayılı Engelliler kanunu ile engellilerin erişiminin sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılmıştır. 7 Temmuz 2018 tarihinde yürürlüğe giren yasanın Geçici 3. Maddesinde ‘Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehiriçinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan sürücü koltuğu hariç dokuz veya daha fazla koltuğu bulunan araçlarla sağlanan toplu taşıma hizmetlerinin engellilerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır’ ifadesi yer alıyor. İnsanların yoğun olarak yaşadığı kent merkezleri şehiriçi olarak düşünülüyor. Halbuki Bütünşehir Yasasıyla beraber ülkemizde büyükşehir olan 30 ilin tüm sınırları şehiriçi olarak belirlendi. Hal böyle olunca köylere veya en ücra mahallelere giden araçlarımız da artık şehiriçi olarak anılıyor ve bu araçların da engellilere uygun hale getirilmesini yasa zorunlu hale getiriyor.

    Bu husus Aydın ili genelinde 3 bin tane, Türkiye’de ise 100 binden fazla aracı ilgilendiriyor. Bizim bu konudaki çözüm önerilerimizin başında şehiriçi kavramının yeniden gözden geçirilmesi geliyor. Kent merkezleri dışındaki noktalara giden araçlarımız aslında şehiriçi aracı değiller ama bu araçlarda da engelli erişiminin olması isteniyor. Zaten küçük araçlar olduğu için hem bunlara kurulan engelli aparatları sağlıklı olmuyor hem de amaca uygun hareket etmiyor. Önerimiz yasada yapılacak bir değişiklikle özellikle ayakta yolcu taşıma müsaadeli araçlardan bunun istenmesi. Bilindiği gibi 65 yaş üstü vatandaşlarımız ayakta yolcu taşıma müsaadeli otobüs sınıfı araçlardan ücretsiz olarak faydalanabiliyor. Bu statüdeki araçlardan, engelli zorunluluğu olduğunda engelli vatandaşlarımız da faydalanıyor zaten. Özellikle Bütünşehir yasasındaki değişiklikten dolayı oluşan bu zorunluluğun düzeltilmesini talep ediyoruz” dedi.

    “Uygun olmayan araçlar zaten zamanla yenileniyor”

    Bu sorunun çözülmesi için sundukları diğer bir öneriden daha söz eden Başkan Özmeriç, “Bu yasa hükmüne göre 26 Kasım 2014 tarihinden sonra üretilen tüm toplu taşıma araçlarında engelli erişimine uygun olmayan araçlara zaten çalışma ruhsatı verilmemektedir. Araç değişikliklerinde Kasım 2014 ve sonrası üretim tarihi olan araçlar engelli erişimine uygun olarak Toplu taşıma sistemine girmektedir.

    Araç yaşının dolması sebebiyle değiştirilmesi gerektiğinde ve 2014 yılından sonraki modellerde zorunlu olarak engelli erişimine uygunluk arandığından doğal sirkülasyon içinde engelli erişimine uygun araç sayısı her an çoğalmaktadır. Uygun olmayan araçlar zaten dönüşümün içerisinde kaybolup gidiyor. Üretim tarihi itibariyle araçlarda bu zorunluluğun istenmesi sorunu bir nebze de olsa çözecektir. Ama mühim olan ayakta yolcu taşıma müsaadesi olan araçların engelli dönüşümüne zorunlu tutulması daha mantıklı bir çözüm olacaktır” şeklinde konuştu.

  • TESK Genel Başkanı Palandöken: “ABD kararını ivedi olarak gözden geçirilmeli”

    Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “ABD Başkanı Trump’ın yapacağı açıklama hayati önem taşımaktadır. Bu kararın telafisi mümkün değildir. ABD ile bugüne kadar devam eden dostluğumuza ve müttefikliğimize zarar getirecektir” dedi.

    ADB Devlet Başkanı Trump’ın bu kararı ivedi olarak gözden geçirmesi gerektiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Kudüs’ün statüsünü değiştirecek, ihlal edecek bir açıklama tarihi bir hatadır. Bu karar yeni bir dinler arası çatışmayı getirecektir. Kudüs İslam alemi bakımından kutsal bir şehir. Bu kararın bir an önce gözden geçirilmesini istiyoruz. Çünkü bu karar ile bölgedeki sorunların çözümü daha da güçleşecektir” diye konuştu.

  • Trakya’nın ’Susak’ı gözden düştü

    Bir zamanların en önemli su taşıma aracı olan ve Trakya’da ’Susak’ olarak bilinen su kabağı kurusu önemini kaybetti. Kuru su kabağı, teknolojinin gelişmesiyle artık evlerde süs eşyası olarak kullanılıyor.

    Su kabağı kurusu, kap kacağın artmasıyla birlikte önemini yitirdi. Taze döneminde yemeği de yapılan su kabağı, kurutulduktan sonra kuş yuvası, abajur gibi evlerde süs eşyası olarak kullanılır hale geldi.

    “Trakya’daki ismi susaktır”

    20 yıldır Osmaniye Caddesi’nde aktarlık yapan Hasan Çulluk, su kabağının kullanım alanın değiştiğini belirterek, “Su kabakları kurutulmadan önce yemeği de yapılıyor. Daha eskilere gidecek olursak malzemelerin az olduğu dönemde kap kacak yerine kullanılıyormuş. Mesela bir tas olarak. Trakya’daki ismi susaktır. Su taşımada kullanılıyormuş. Şu anda kabaklardan kuş yuvası, abajur yapılıyor. Süs eşyası olarak kullanılıyor. Fiyatı 3 liradan başlıyor, büyüklüğüne göre fiyatı çıkıyor. Fazla talep görmese de meraklıları çıkıyor. Daha ucuz kap kacaklar çıktığı için devri geçti. Antalya yöresinde turistlerin ilgisini çekiyor” dedi.

  • Nar gözden düşünce kurda kuşu oluyor

    Eskişehir’in meyve ve sebze üretimi ile ünlü ilçesi Sarıcakaya’daki çiftçilere bir zamanlar hayli gelir sağlayan nar, yıllarca artmayan ve 20 kuruşa kadar inen düşük fiyat yüzünden artık gözden düşünce dallarında adeta kurda kuşu oluyor.

    Mikroklima iklimi sayesinde ancak sıcak bölgelerde yetişen çok farklı meyvelerin yanı sıra bol miktarda sebze üretimi de yapılan Sarıcakaya’daki nar ağaçların üzerinde hala gözlenen ve toplanmayan meyvelerle ilginç bir görüntü oluşturuyor. İlçe genelinde geçen yılın toplanmayan meyveler, olumsuz hava şartlarında karınlarını doyurmaya çalışan yaban hayvanlarına, özellikle kuşlara büyük katkı sağlıyor. Ağaçlara inip kalkan kuş sürüleri kış boyunca toplanmayan narlarla zorlu dönemi geçirdiler. Yoğun üretim sebebi ile nektar ve nar suyu imal imal eden işletmelerin bile bulunduğu Sarıcakaya’daki çiftçiler, artık farklı, daha çok gelir sağlayan zeytin gibi üretim alanlarına yöneliyor.

    Kilosu 20 kuruş

    Sarıcakayalı çiftçilerden Veysel Öztürk, nar meyvesinin senede bir kez yetiştiğini, aynı alanlardan farklı ürün tercihi ile birkaç verim almanın mümkün olduğunu anlattı. Bir zamanlar Sarıcakaya’da çilek ve narın meşhur meyveler olduğunu belirten Öztürk, “Ama günümüz şartlarında artık çok ucuz fiyatlar sebebi ile nar gözden düştü. Toplama ve sevk etme maliyeti bile artık çıkmıyor. Biz de bu yüzden kurt-kuş yesin diye toplamıyoruz. Zaten nar bahçesi olanlar da bozuyorlar, sebze ve zeytine yöneliyorlar. 20 sene önce mesela nar 20 kuruştan satılıyordu, şimdi de aynı fiyattan satılıyor. Birçok ürüne yıllar boyunca zam gelirken nar aynı kaldı. Buradaki narlar genelde meyve suyu fabrikalarına gidiyordu. Güncel pazar piyasasında da yer tutuyordu. Ben aynı zamanda hal esnafı da olduğum için bol miktarda narı halkımızdan alıp rahatlıkla diğer illerimize pazar sağlayabiliyorduk. Ama Mersin, Antalya taraflarında nar ekimi de olduğu için piyasada bir değişme oldu. Üretim artınca fiyatta da yükselme olmuyor” dedi.