Etiket: Götürüyor

  • (Özel Haber) Kas büyütme iğneleri ölüme götürüyor

    Medikal amacın dışında vücut geliştirme sporu için kullanılan ve sporcularda aşırı kas büyümesi sağlayan steroidler insan sağlığı tehdit ediyor.

    İnsan vücudunda normal olarak salgılanan testosteronun laboratuvar ortamında üretilen steroidler, yanlış kullanımda insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Hücrelerdeki protein sentezinin arttırarak dokuların gelişimini uyaran steroidlerin etkileri özellikle kas dokularında belirgin. Çoğunlukla vücut geliştirme sporcularının kullandığı anabolik-androjen steroidler, kas büyümesinden dolayı tendonlarda yırtılmalara, iktidarsızlığa, kadınlarda pek çok cinsel hastalığa ve kalp krizi sonucu ölüme götürüyor. İlk olarak 1930’lu yıllarda kullanılan steroidlerin vücuda etkileri ve zararları hakkında bilgi veren Manisa Celal Bayar Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Bölümü Öğretim Görevlisi Kıvanç Dinler, steroidlerin bir nevi doping olduğunu vurgulayarak, “Halk arasında steroid olarak adlandırılan, aslında androjenik anabolik steroidler testosteron hormonunun laboratuvar ortamında üretilen benzerleridir. Aslında bunlar ikiye ayrılıyor. Kortiko steroidler ve anabolik steroidler olarak. Kortiko steroidler astımdan tutun da her hangi bir sakatlıkta ödemlerin dağıtılmasında doktorlar tarafından verilir. Anabolik steroidler ise sporcular tarafından haksız rekabette kullanılan bir nevi dopingtir. Miktarına göre zararları ve faydaları değişmekte” dedi.

    “Normalin 100 katı alındığı ortaya çıktı”

    Testosteron hormonunun hem kadınlarda hem de erkeklerde bulunduğunu hatırlatan Dinler, “Testosteron hormonu kadınlar da ve erkeklerde de bulunmakta. Dolayısıyla kadınlara da verildiğinde farklı farklı etkileri olmakta. Hemen hemen hepsinde az miktarda başlayarak kuvvet artışı, daha patlayıcı artışlar, mutluluk, vücudunun şekle girmesinden dolayı öz güven artışı, kas kütlesi gelişimi gibi birçok faydası var. Tabi bu dozajla alakalı. Normalde bir insanın vücudu; bir erkek haftada yaklaşık 50 ila 70 miligram testosteron üretirken, bu miktarların fazlasında; hatta vücut geliştirmelerin yaklaşık 100 katı yani 5 bin miligrama kadar alındığı ortaya çıktı. Bu sebeple bunların elbette faydaları varken, çok büyük zararları var” diye konuştu.

    “Kalp krizi sonucu ölüme neden oluyor”

    Steroidlerin kısa vadeden uzun vadeye kadar pek çok zararının olduğunu söyleyen Dinler, “Kısa vadeden uzun vadeye kadar çok fazla zararı var. Bilimsel olarak bir makalede bunların zararları yazılamıyor. Çünkü kimseyi alıp da bir laboratuvara koyup, ‘Size 15 yıl boyunca bir test yapacağız. 15 yıl sonra bunun sonuçları çıkacak’ diye bir araştırma yapamıyoruz. Ancak kullananların hastalandıktan sonra kendi ifadeleriyle aldığımız bilgilerle bir sürü ölüm vakasıyla karşılaşıyoruz. Ölüm sebeplerinden biri olan kalp krizinin nedeni ise testosteron vücuttaki iyi kolesterolü yok ediyor. Bu da kötü kolesterolün yükselmesine, doğal olarak damar sertleşmesine, kan dolaşımının zararlamasına bu da kalp krizine yol açıyor” dedi.

    “Karaciğeri yıpratıyor”

    Karaciğerin, normalden çok daha fazla hormonla baş etmek zorunda kaldığından dolayı büyük hasar gördüğünü sözlerine ekleyen Dinler, “Karaciğere inanılmaz bir zarar veriyor. Karaciğer normalden çok çok daha fazla hormonla baş etmek zorunda kaldığından dolayı yıpranıyor. Kaslar çok hızlı büyüdüğünden dolayı bu kasların bağlı olduğu tendonlarda yırtılmalar oluyor. Kısa vadeli zararları ise, hemen yüzde ve sırtta sivilcelenmeler başlıyor. Yükleme döneminden çekildiğinde kişi psikolojik bunalıma giriyor. İntihara kadar gidiyor. Testosteron almayı, steroid almayı kestiğimiz zaman iktidarsızlık oluyor” dedi.

    Kadın vücut geliştiriciler de steroid kurbanı

    Kadın vücut geliştiricilerin de steroid kullandığını belirten Dinler, “Bayanlarda da kullanan var. Bayan kuvvet sporcuları, bayan atletlerde de var. Bu da bayanlarda erkeksi yüz hatları, omuzları erkeksi bir şekilde gelişmesi, seste bir kalınlaşma ve derinlik yani erkeksi bir ses, göğüslerin kaybolması, kat kütlesinde yine bir bayanda olmayacak kadar artış, yine onların da bir çok cinsel probleme yol açıyor. Steroidlerin zararlarıyla ilgili liste gittikçe gidiyor” dedi.

    “Doktor kontrolünde alındığında faydalı”

    Dinler, ayrıca steroidlerle ilgili olarak doktor kontrolünde kullanıldığında büyük faydalarının olduğunu söyledi. Bazı gençlerde büyüme sorunu nedeniyle ya da yaşlılarda testosteron eksikliğinden kaynaklanan hastalıklarla ilgili olarak steroidlerin faydalı olabileceğine dikkat çeken Dinler, “Kesinlikle doktor kontrolünde kullanılırsa mutlaka faydası olabilir. Büyüme problemi olan bir genç kontrollü bir steroid alımıyla düzgün büyümesini yakalayabilir. Yaşlı bir insan testosteron eksikliğinden dolayı doktora gittiğinde doktor kontrolünde aldığı steroid alması faydalı olabilir. Yine bayanlarda bir takım faydaları olabilir” dedi.

    “Doğru antrenmanla erişilemeyecek hedef olamaz”

    Spor amacıyla steroid kullanımının insana uzun vadede büyük zararlar verebileceğini hatırlatan Dinler, doğru antrenmanla ve doğru beslenmeyle ulaşılamayacak hiçbir hedefin olmayacağını söyledi. Dinler, “Sporda gelişmek için bu tür maddelerin kullanımı hem kısa hem uzun vadede mutlaka zararları olacaktır. Hiçbir kar insan hayatından, insan sağlığından daha değerli olamaz. Yine kendinize şunu sormanız lazım; ‘Ben işin sonunda ölüm olan bir sonuç istiyor muyum?’ Bu sebeple benim tavsiyem normal antrenman diliminde, antrenman kuralları dahilinde antrenman yaparak, bilinçli bir antrenörle çalışıp doğru bir diyetle bir sporcunun erişemeyeceği bir hedef olamaz” diye konuştu.

  • “Bir Varmış Bir Yokmuş” masallara götürüyor

    Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu Grafik Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Tamer Derican’ın çalışmalarından oluşan “Bir Varmış Bir Yokmuş” adlı resim sergisinin açılışı, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kent Belleği Müzesi’nde yapıldı.

    “Çocukluğumun elinden tutmuş, misket oynadığım sokaklardan büyümüş adımlarla geçiyorum. Beklenmeyen, yeni yolculuklarımı düşleyerek…” cümleleriyle sergideki eserlerini tanımlayan Derican, “Teknolojik değerlerin egemen olduğu günümüzde insanların, yaşadıkları kaos ortamından sıyrılarak hayal dünyasının renkliliği ve sınırsızlığı içinde kaybolmak istemesinin herkese cazip geleceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    Birçok masal figürünün yer aldığı “Bir Varmış Bir Yokmuş” resim sergisi, 14 Ekim’e kadar açık kalacak.

  • Aşut: “Sanayici Türkiye Ekonomisini Sırtına Almış Götürüyor”

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, 6 ayın en yüksek büyümesinin yüzde 5,8 ile sanayide yaşandığını belirterek, “Jeopolitik riskler dünyayı rahatsız ediyorken sanayici halen Türkiye ekonomisini sırtına almış götürüyor. Sanayici üretirken ihracatçı da bir ucundan bu malı satma mücadelesi veriyor” dedi.

    MTSO Başkanı Aşut, yazılı bir açıklama yaparak, Türkiye İstatistik Kurumu Sanayi Üretim Endeksi Şubat ayı rakamlarını değerlendirdi. Bu rakamlara göre, sanayi üretiminin yıllık yüzde 5,8 arttığını kaydeden Aşut, 6 ayın en yüksek büyümesinin sanayide yaşandığına dikkat çekerek, “Bir başka konu Çin, Türkiye’de banka kuruyor. Jeopolitik riskler dünyayı rahatsız ediyorken sanayici halen Türkiye ekonomisini sırtına almış götürüyor. Sanayici üretirken ihracatçı da bir ucundan bu malı satma mücadelesi veriyor. Bunlar önemli gelişmeler” ifadelerini kullandı.

    “VİRGÜLLÜ ARTIŞ VE DÜŞÜŞLERE TAKILMAMALI, ÜRETİME ODAKLANMALIYIZ”

    Sanayi üretim rakamlarında çok büyük değişiklikler görülmediğine işaret eden Aşut, bu rakamlarda küçük artış ve düşüşlerin çok büyük anlamlar ifade etmediğini vurgulayarak, virgüllü artış ve düşüşlere takılmamak gerektiğinin altını çizdi. “Bunlar ne bayram sevinci yapacak ne de moral bozacak gelişmelerdir” diyen Aşut, şöyle devam etti:

    “Bu rakamlara yıllık bazda ve daha uzun vadeli bakmalıyız. Yapmamız gereken şey, ülke ekonomisi olarak tekrar üretime odaklanmak ve üretim kanalına girmektir. Çünkü üretim kanalına girmek istihdam yaratmak, ihracat yapmak, cari açığın düşmesi demektir. Üretmek demek, ülke ekonomisinin büyümesi demektir. Burada önemli olan 21. yüzyılın ekonomik ve sanayi dönüşümlerindeki gelişmeleri yakalamaktır. Ekonomimizi orta üstü ve yüksek teknolojili üretim bandına sokabilmektir. Bunun da temel payandası doğru bir eğitim sistemidir. Dünya ekonomisi endüstri 4,0 adında yeni bir sanayi devrimini uygulamaya başladı. İşin içinde siber teknoloji, bulut teknolojileri, robotik teknolojiler, internetin merkezde olduğu bilgi iletişim teknolojileri var. Olaya daha makro bakıp buna odaklanmamız lazım. Ekonomimizde sıçrama yaratmanın, sanayi ve üretimimizi büyütmenin yolu budur. Biz iş dünyası, özellikle bir çatı örgüt olan Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu vizyona daha çok odaklanıyoruz. Bunun için beklentimiz de ülkemizde reformların yapılmasıdır. Bu reformların başında da eğitim ve hukuk reformları gelmektedir.”

  • Bilinçsiz Egzersiz Ölüme Götürüyor

    Yrd. Doç. Dr. Fuat Koçyiğit, egzersiz yaparken ani ölüm yaşanmaması için önlem alınması gerektiğini belirtti.

    İş adamı Mustafa Koç’un kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmesinin ardından “Spor yaparken nelere dikkat etmeli?” sorusu tekrar gündeme geldi. İş adamı Koç’un ölümü herkesi yasa boğarken, Yrd. Doç. Dr. Fuat Koçyiğit spor yaparken bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

    Egzersizlerin yanlış uygulandığına dikkat çeken Koçyiğit, orta yaş ve üstü kişilerde düşük yoğunluklu egzersizleri tercih etmesi gerektiğini savundu. Koçyiğit, ülkemizin en değerli iş adamlarından Mustafa Koç’u egzersiz esnasında geçirdiği kalp krizinden kaybettiğimizi belirterek şunları söyledi:

    “Egzersiz esnasında ölümle karşılaşmamak için alınacak önlemleri iki ana başlıkta ele alabiliriz. İlki, egzersiz öncesiyle ilgili önlemlerdir. Kişinin genetik yatkınlığının incelenmesi, bununla birlikte, kişinin yaşam tarzı, alışkanlıkları ve beslenme özelliklerine bağlı kalp damar sisteminin risk durumunun incelenmesi gerekmektedir. Genellikle, bu inceleme doktor veya uzman kişinin rehberliğinde egzersiz yapanlarda göz önüne alınıyor. İkinci önemli konu egzersiz esnasında oluşacak risklerin kontrol altında tutulmasıdır. Egzersiz esnasında ani ölüm en çok bu sebeplerden kaynaklanmaktadır. Bunlar, egzersizin türü, egzersizin şiddeti, sıklığı, yapıldığı ortam ve egzersize başlamadan hemen önceki fiziksel, fizyolojik faktörler olarak sıralayabiliriz.”

    KALP ATIM SAYISINA DİKKAT

    Egzersizin şiddetinin hayati önem taşıdığına işaret eden Koçyiğit, bu durumu örneklerle şöyle açıkladı:

    “Halı saha ve benzeri aktiviteler de, egzersiz şiddetinin düzensiz ve kontrol dışı olması, zaten başlı başına ani ölüm riskine davetiye çıkarmaktadır. Ancak, kontrol altında, ev ve salon bisikleti, koşu bandı, ağırlık salonu gibi egzersiz şiddetinin kontrol edilebilir, düzenlenebilir olduğu şartlardaki egzersizde, ani ölümler için durum farklılık gösterir. Sağlıklı birisi için bile egzersiz şiddeti, yaşa bağlı olarak az çok değişmekle birlikte, orta yaş bir kişide 90 ile 110 kalp atım sınırı içinde olmalıdır. Bu uzun süre egzersiz yapanlarda bile 120 kalp atım düzeyini aşmamalıdır. İkinci dikkat edilmesi gereken konu; orta ve yüksek ağırlık kullanmak veya manyetik bisiklet gibi, kalp-damar sistemi üzerinde basıncı yükselten, sol karıncık duvarının içe doğru kalınlaşmasına neden olan direnç egzersizlerinden kaçınmaktır. Bunlar ve benzeri, göz önünde bulundurulması oldukça kolay olan konulara dikkat etmemiz, daha çok vatandaşımızın ve değerli insanımızın kaybını önleyecektir.”