Etiket: Görüşmeler

  • Mavi-Kent sözleşmesi için görüşmeler başladı

    Mavi-Kent A.Ş.’de çalışan 335 işçinin toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerine başlandı. Van Büyükşehir Belediyesinde yapılan ilk görüşme olumlu geçti. İlk 4 madde üzerinde mutabakata varılan sözleşmenin diğer maddeleri için görüşmeler önümüzdeki haftaya ertelendi.

    Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Mustafa Yalçın başkanlığında yapılan görüşmeye, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yaşar, Mali Hizmetler Daire Başkanı İslam Bayram, Hizmet-İş Sendikası Van Şube Başkanı Abdullah Efeoğlu, Şube Sekreteri Fatih Akdeniz, Şube Mali Sekreteri Veysel Güven, Şube Teşkilatlanma Sekreteri M. Salih Tanrıtanır ve yöneticileri katıldı. Büyükşehir Belediyesinde yapılan görüşmelerin sıcak bir ortamda geçtiğini anlatan Hizmet İş Sendikası Van Şube Başkanı Abdullah Efeoğlu, ilk görüşmede 4 madde üzerinde mutabakata vardıklarını söyledi. Efeoğlu, sözleşmede yer alan maddelerin görüşülmesi için de 20 Şubat 2018 tarihine ertelendiklerini belirterek, “Mavi-Kent A.Ş. bünyesinde çalışan işçi kardeşlerimizi memnun edecek bir sözleşme yapmak için çaba gösteriyoruz. Belediyemizin yöneticileri de, bunun için gerekli fedakarlıkları yapacaklarından şüphemiz yoktur. Önümüzdeki hafta görüşmelere yeniden devam edeceğiz. Şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın ise, bu sözleşmeyi hem belediye hem de işçileri düşünerek yapmak zorunda olduklarını söyledi.

  • Ürdün’de heyetler arası görüşmeler başladı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın El Hüseyniye Sarayı’ndaki baş başa görüşmelerinin ardından heyetler arası görüşmeye geçildi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan resmi ziyaretleri kapsamında geldiği Ürdün’de Ürdün Kralı 2. Abdullah’la baş başa görüşmenin ardından heyetler arası görüşmeye geçildi.

    Heyetler arası yapılangörüşmelerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın onuruna verdiği yemeğe katıldı.

  • Kamu görevlilerinin 4. Dönem Toplu Sözleşmelerine ilişkin görüşmeler 1 Ağustos’ta başlıyor

    Kamu görevlilerinin 2018 ve 2019 yıllarını kapsayan önümüzdeki iki yıllık dönemde yararlanacağı mali, sosyal ve özlük hakları ile çalışma şartlarının, demokratik haklarının belirleneceği 4. Dönem Toplu Sözleşmelerine ilişkin görüşmeler 1 Ağustos Salı günü başlıyor.

    Toplu Sözleşme görüşmelerinde Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti’nin başkanlığını en çok üyeye sahip konfederasyon konumunda bulunan Memur-Sen’in Genel Başkanı Ali Yalçın yürütecek. Memur-Sen kamu görevlerinin geneline ilişkin toplu sözleşme görüşmelerine yetkili konfederasyon sıfatıyla katılırken, on bir hizmet kolunun tamamında da Memur-Sen’e bağlı sendikalar, yetkili sendika sıfatıyla masada olacak. Memur-Sen Genel Başkanı ve Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı Ali Yalçın, 1 Ağustos’ta başlayacak 4. Dönem Toplu Sözleşme sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    “Sendikal rekabetin, örgütlenmeye dair çekişmenin toplu pazarlık süresince kenarda tutulması, oyun dışı bırakılması gerekiyor”

    Yalçın, Toplu Sözleşme masasının ve toplu pazarlık görüşmelerinin asli öznesinin kamu görevlileri, gündeminin ise kamu görevlilerinin hakları olduğunun bilinciyle süreci yürütmenin ve sonucunda da kamu görevlilerinin haklarını, huzurunu, refahını artırmanın gayreti içinde olacaklarını söyleyerek, “Amacımız, kamu görevlilerinin haklarını korumak, artırmak ve milletimize hizmet eden kamu görevlilerini yeni haklarla tanıştırmak. Bu amacın gerçekleştirilmesine katkı sunulmasını ve bu doğrultudaki gayret ve çalışmalarımıza katılım sağlanmasını istiyor ve bekliyoruz” ifadesini kullandı.

    Toplu Sözleşme masasında yapılacak pazarlığın, alınacak kararların, varılacak uzlaşmanın ya da uzlaşmazlık durumunun 5 Milyon’dan fazla insanı doğrudan 20 Milyon insanı ise dolaylı olarak olumlu/olumsuz etkileyeceğini belirten Yalçın, “Toplu pazarlık süreci, 7’den 77’e, erkekten, kadına, çocuktan, gence hemen her kesimi ilgilendiriyor. Gerek özne gerekse konu bakımından bu kadar kapsamlı bir süreçte, hem masada hem de sahada emek örgütlerinin ortak tavır içerisinde, Kamu İşvereni’ne karşı ortak akılla, ortak taleplerle, ortak hedeflerle hareket etmesi gerekiyor. Sendikal rekabetin, örgütlenmeye dair çekişmenin toplu pazarlık süresince kenarda tutulması, oyun dışı bırakılması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

    “Fikri ve fiili farklılıklarımızı masanın dışında bırakıp ortak tavırla, ortak kararla, ortak hedefle hareket edelim”

    Toplu sözleşmede yetkinin Memur-Sen’e ve bağlı sendikalarına ait olmakla birlikte toplu pazarlık sürecinde kamu görevlilerinin beklentilerini, taleplerini kazanıma dönüşmesi doğrultusunda hareket etmenin bütün konfederasyon ve sendikalara ait bir sorumluluk olduğunu kaydeden Yalçın, “Bu noktada, Kamu İşveren Heyeti ile eşit taraf statüsünde olan Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti’nde temsilcisi bulunan Kamu-Sen ve KESK başta olmak üzere bütün konfederasyon ve sendikalardan, toplu sözleşme süreci boyunca pazarlığın gündemindeki konular önceliğinde bir tutum sergilemesini bekliyoruz. Toplu sözleşme teklifleriyle, pazarlıkla ilgisi bulunmayan, emek örgütleri arasında çatışma ve çekişmeye oluşturma potansiyeli bulunan konuları gündeme getirmeme noktasında ortak bir tutum içerisinde olmalıyız. Kamu İşveren Heyeti’nin, toplu pazarlık sürecindeki birlikte hareket etme pozisyonu, masa boyutuyla Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti’nde saha boyutuyla bütün emek örgütlerinde de hakim olmalı. Her emek örgütünün kendi kurumsal kapasitesini oluşturan örgütlü güç, toplu pazarlık sürecinde emeğin, kamu görevlilerinin örgütlü gücünün bir bileşeni olarak hissedilmeli. Bunu gerçekleştirirsek; Kamu İşveren Heyeti’nin masada karşısında 20 milyon insandan oluşan bir kitlenin olduğunu kavrayarak hareket eder, pazarlık noktasında bu gerçeği içeren tekliflerle, cevaplarla masaya gelir. Aksi yöndeki tutumlar, emek örgütlerinin siyasi konjonktüre, ideolojik perspektife ilişkin görüş ve duruş ayrılıklarını öne çıkartan tavır ve beyanlar, kamu görevlilerine zarar verir. Emek örgütleri, bu süreçte yetkili konfederasyon ve sendikalara zarar vermenin değil kamu görevlilerine toplu sözleşmeyle daha fazla hak elde etmenin derdinde olmalılar. Memur-Sen’i nasıl hırpalarız sorusuna değil toplu pazarlıkta kamu görevlilerinin lehine nasıl katkı sağlarız sorusuna cevap aramalılar. Bu çerçevede, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı olarak bütün emek örgütlerine özelde Kamu-Sen ve KESK’e çağrım; toplu pazarlık masasında, toplu sözleşme sürecinde emek örgütleri olarak, kamu görevlilerinin haklarını koruma ve artırma sorumluluğunu üstlenen özneler olarak gerçekten toplu şekilde hareket edelim. Fikri ve fiili farklılıklarımızı masanın dışında bırakıp ortak tavırla, ortak kararla, ortak hedefle hareket edelim. Masada ve sahada göstereceğimiz ortak tavır, kamu görevlilerine sadece ve sadece kazandırır. İnsanca yaşamaya uygun maaş ve ücret için, insan onuruna uygun sosyal, demokratik haklar ve çalışma şartları için birlikte hareket edelim kamu görevlilerinin beklentilerini, taleplerini kazanıma dönüştürelim. Tıpkı köylerde köye su getirmek için yapılan imece yöntemini hayata geçirelim. Küslükleri, farklılıkları, bireysel hedefleri, kişisel bakışları, rekabeti bir kenara koyup köye su gelsin iradesiyle hareket eden Anadolu’nun fedakar köylülerinin imece tavrını toplu sözleşme sürecinde hakim kılalım. Kamu görevlileri sendikacılığı alanında faaliyet gösteren bütün emek örgütlerine çağrımız budur. Beklentimiz, kamu görevlilerinin alın terinin değerini artırma pazarlığında, emek örgütlerinin örgütsel rekabetin devre dışı bırakılması ve toplu pazarlık masasından daha fazla kazanımla kalkmayı hedefleyen emek tarafının temsilcilerinin duruşuna refakat edilerek güç katılmasıdır” şeklinde konuştu.

    “Örgütlü gücümüzün arkasındaki bütün kamu görevlilerinin çağrımıza olumlu cevap vereceğine yürekten inanıyorum”

    Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, sözlerini şu şekilde tamamladı:

    “Bu perspektifle hareket edersek, kamu görevlilerinin merkez özne olduğu bilinciyle süreci yönetirsek ve sürecin bütün aşamalarında ve her anında kamu görevlilerinin 1 Ocak 2018’ten itibaren gelecek iki yılda emeklerinin karşılığı olarak ödenecek maaş ve ücretlerin belirleneceği gerçeğine uygun davranırsak 4. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin, kamu görevlileri için yeni ve kapsamlı kazanımlarla, sendikacılık, sendikalar ve sendikacılar içinse vicdanı açıdan rahat olmakla sonuçlanacağına inanıyorum. Bu inançla, derdi kamu görevlilerinin kazanması, adil paylaşımın hakim olması, emeğin hak ettiği değeri alması olan bütün emek örgütlerinin ve yöneticilerinin ve elbette örgütlü gücümüzün arkasındaki bütün kamu görevlilerinin çağrımıza olumlu cevap vereceğine yürekten inanıyorum. 4. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin başta kamu görevlilerimize olmak üzere bütün milletimize, ülkemize, sendikal kültüre, sendikacılık zeminine ‘emeğin hakkını aldığı, ekmeğin hakça paylaşıldığı, kamu görevlilerinin insan onuruna uygun çalışma şartlarına sahip olduğu bir Türkiye açısından milat oluşturacak sonuçlarla tamamlanmasını temenni ediyorum. Bu temennimizin gerçekleşmesi için gereken gayreti ve kararlılığı, daha önceki toplu pazarlık süreçlerinde olduğu gibi 4. Dönem Toplu Sözleşmede de göstereceğiz.”

  • Türkiye ile Tayland KOBİ’leri arasında ticari görüşmeler başladı

    lastik, lateks-kauçuk üretimindeki tecrübelerini Tayland ile paylaşacak.

    Tayland’ın başkenti Bangkok’ta Tayland ve Türk KOBİ’leri arasında ticari iş birliği faaliyetleri gerçekleştirmek üzere 14-17 Aralık tarihleri arasında geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi. The Office of SMEs Promotion-OSMEP (Tayland KOBİ Destekleme Kurumu) arasında da mutabakat zaptı imzalandı. Düzenlenen programa KOSGEB Başkanı Recep Biçer ile Mersinli KOBİ temsilcileri katıldı.

    KOSGEB Başkanı Biçer başkanlığındaki heyetin Tayland KOBİ Destekleme Kurumu ile gerçekleştirdiği görüşmelerde, OSMEP’in yapısı ve büyüme hedefleri ile ilgi konu başlıkları değerlendirildi. OSMEP Genel Müdürü Salinee Wangtal, KOSGEB’in Ar-Ge İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı’na duyduğu ilgiyi dile getirirken, OSMEP Genel Müdür Yardımcısı Wimonkan Kosumas da Tayland’da 20 merkezin bulunduğunu ve bu sayının 76’ya çıkarılmasını hedeflediklerini belirtti. Tayland’da KOBİ’lerin gayri safi milli hasılanın yüzde 40’nı temsil ettiğini söyleyen Kosumas, “Tayland 4.0 Programı” olarak adlandırılan “KOBİ Akıllı Dönüşüm Programı” kapsamında bu payın 2021 yılında yüzde 50’ye çıkarılmasını hedeflediklerini bildirdi.

    KOSGEB Başkanı Recep Biçer, 2012 yılında imzalanan mutabakat zaptı kapsamında OSMEP-KOSGEB arasında yapılan aktivitelere değinerek, KOSGEB’in hedef kitlesinin her geçen gün arttığını ve 2017 bütçesinin 1,1 milyar TL olarak planlandığını belirtti KOSGEB’in 50 ülkenin farklı KOBİ destekleme kurumları ve 5 uluslararası kuruluş olmak üzere toplam 67 adet mutabakat zaptı imzaladığına değinen Biçer, sahip olunan bilgi ve tecrübelerin karşılıklı paylaşılması amacı ile ortak çalıştaylar düzenlenerek kurumsal kapasitelerin geliştirilmesine yönelik teknik eğitimler, uzman değişimleri ve B2B gibi etkinlikler organize edildiğini söyledi. Biçer, Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) ve İktisadi İş birliği ve Gelişme Teşkilatı(OECD) kapsamında geliştirilecek ortak projelerle iş birliğinin güçleneceğini vurguladı.

    Mutabakat zaptının yeniden imzalanması ile Türkiye’nin göreceli olarak üstün olduğu teknolojilerin Tayland ile paylaşılması, özellikle oto-lastik, lateks-kauçuk üretimi göz önünde bulundurularak karşılıklı yatırımlar için firmaların teşvik edilmesi gerektiği vurgulandı. Türkiye-Tayland arasında imzalanması planlanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın KOBİ’lerin ticaretinin geliştirilmesi için olumlu bir adım olacağı bildirildi. Genel Müdür Wangtal, özellikle SPA ve sağlık sektöründe Tayland ve Türk sermayeli ortak şirketler kurulabileceğini ifade etti.

    Programda B2B kapsamında Mersin’de otomotiv, yazılım ve gıda sektörlerinde faaliyet gösteren 14 Türk KOBİ ile aynı sektörlerde faaliyet gösteren yaklaşık 120 Taylandlı KOBİ bir araya getirildi. KOBİ’ler karşılıklı olarak ürün ve hizmetlerini birbirlerine tanıtarak, ticaret hacimlerini artırmak için karşılıklı görüşmeler yaptı.

  • Akteknik, EuroBlech 2016 fuarında verimli görüşmeler yaptı

    Datatech Grup şirketlerinden Akteknik Kalıp A.Ş, Almanya Hannover’de düzenlenen EuroBlech 2016 Fuarı’na (24. Uluslararası Sac İşleme Teknolojisi Fuarı) katıldı. Ekim ayı sonunda yapılan fuara ilişkin değerlendirme yapan Datatech Şirketler Grubu ve Akteknik Kalıp A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Küçükoğlu, sac işleme makineleri sektöründe dünyanın sayılı, Avrupa’nın en büyük fuarında başarılı iş görüşmeleri gerçekleştirdiklerini söyledi.

    Oğuzhan Küçükoğlu, otomotiv sektöründe 30 yılı aşkın tecrübeye sahip olan Datatetch Şirketler Grubu bünyesinde, yer alan Akteknik Kalıp A.Ş.’yi bu yıl kurduklarını söyledi. Küçükoğlu, Akteknik Kalıp A.Ş’nin grup bünyesindeki Toksan A.Ş ve Akpres A.Ş.’ye kalıp üretmenin yanı sıra Türkiye ve dünyadaki farklı firmalara da hizmet verdiklerini belirtti.

    Akteknik Kalıp A.Ş’nin kurulduğu yıl dünyanın en önemli sektör fuarına katılarak iddiasını ortaya koyduğunu vurgulayan Oğuzhan Küçükoğlu, uzmanlık alanı sac parça kalıbı üretimi olan Akteknik Kalıp A.Ş’nin, progressive kalıp, tandem kalıp ve transfer kalıp üretimi gerçekleştirebilecek yüksek yetenek ve kapasiteye sahip olduğuna vurgu yaptı. Küçükoğlu, “Şirketimizin bünyesinde uzman tasarımcılarımız ve teknik personelimiz var” dedi.

    Dünya devlerine üretim yapıyor

    Akteknik Kalıp A.Ş’nin Toyota, Nissan, Renault, Honda VW grup, Daimler, Tofaş ve Ford’a yönelik kalıp imalatı yaptığını da bildiren Oğuzhan Küçükoğlu, Datatech Grup’un Toksan ve Akpres’te müşterilerine sunduğu kaliteli ürünleri kalıp sanayisinde de sürdüreceğini söyledi. Küçükoğlu, “Aktenik Kalıp A.Ş olarak katıldığımız ilk yurt dışı fuarda, mevcut müşterilerimizin yanı sıra, yeni müşterilerle de görüşme fırsatı bulduk. Datatech Grup olarak, bünyemizdeki şirketlerle belirlediğimiz 2025 hedefleri doğrultusunda istikrarlı bir şekilde büyümeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.