Etiket: Görülen

  • Dünya üzerinde nadir görülen siyah flamingo Adana’da görüntülendi

    Dünya üzerinde dahi çok az rastlanan siyah flamingo Adana’da Tuzla Yaban Hayatı Geliştirme sahasında objektiflere takıldı.

    Flamingolar, sığ suların çok uzun bacaklı, eğri ve uzun boyunlu, küçük kafalı, beyaz-kırmızı tonlarında tüylere sahip su kuşları olarak biliniyor. Tüylerindeki kırmızı-rosa renk tonları, yedikleri yiyeceklerin içerdiği karotin miktarına göre değişiyor. Çok az karotin içerikli besinler aldıklarında ise beyaz tüylere sahip oluyorlar. Ancak vücudundaki genetik bozukluktan dolayı siyah ya da koyu kahverengi renge sahip olan siyah flamingolar dünya üzerinde çok da nadir olsa görüntülenebiliyor.

    Dünya üzerinde ender rastlanan siyah flamingo bu yıl Adana’da Tuzla Yaban Hayatı Geliştirme Sahasında Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ekipleri tarafından görüntülendi.

    5 Nisan 2017 tarihinde Adana’da görüntülenen siyah flamingo 2015 Mart ayında ve 2016 yılında Kıbrıs’ta görüntülenerek büyük bir medya ilgisine sebep olmuştu. Dünyada tek olabileceği düşünülen bu flamingo önceki yıllarda ise İsrail’de görüntülenebilmişti.

  • Prof. Dr. Ertem: “Eklemde kireçlenme günümüzde en fazla görülen eklem hastalığıdır”

    İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Kadir Ertem, “Günümüzde eklem hastalığı olarak halk arasında eklemde kireçlenme olarak bilinen (osteoartrit) en fazla görülen eklem sorunudur” dedi.

    Prof. Dr. Ertem, eklemlerde kireçlenmenin iki şekilde olduğunu belirterek, “Birincisi yaralanmalarla oluyor. Yani kırıklar, eklem içi kırıklar olduğunda eklem orjinaliyle birleşemediği zaman kireçlenme dediğimiz osteartozla iyileşiyor. Bir de yaşla birlikte olan yaşa bağlı değişiklerle eklemlerde kireçlenme olması halidir” diye konuştu.

    Eklem hastalıklarının günümüzde çok fazla görüldüğüne değinen Prof. Dr. Ertem, “Günümüzde eklem hastalığı olarak halk arasında eklemde kireçlenme olarak bilinen (osteoartrit) en fazla görülen eklem sorunudur. Bu iki şekilde oluyor. Birincisi yaralanmalardan sonra olan eklemlerdeki erken kireçlenmeler ikincisinde yaşla birlikte olan eklemlerdeki yıpranmalar ve yaşlanmayla alakalı eklemlerin kıkırdaklarının bozulması, ağrılı bir eklem olması halidir” ifadelerini kullandı.

    Pof. Dr. Ertem, eklem hastalıklarının tedavilerinin çeşitlilik arz ettiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

    “Büyük oranda ameliyat öncesi bir takım ilaçlarla eklem içine enjeksiyonlarla, eklemi koruyan tabletler üretilmiş durumda. Bunlar kullanılarak ameliyatsız tedaviler yapılıyor. Bunlara cevap vermeyen şikayetleri devam eden hastalarada ameliyatlı tedaviler uygulanır. Ameliyatlarda da açık ve kapalı yöntemler kullanılarak tedaviler yapılıyor. Açık ameliyat eklemi açarak yapılan tedavilerdir. Mesela diz protezi o şekilde oluyor. Kapalı yöntemler artroskopik yöntemlerle kıkırdağı yerine koyan bir takım ileri teknolojinin getirdiği yenilikler var. O zaman eklem yüzeyinin büyüklüğüne göre bazen vücuttan aldığımız kıkırdakla o problemli bölgeyi düzeltiyoruz. Bazen kişiden aldığınız kıkırdak hücrelerini çoğaltarak kendi orijinal kıkırdağını üretip yerleştirebiliyoruz” diye konuştu.

  • Manisa’da görülen yılanın tehlikeli olmadığı anlaşıldı

    Doğa Koruma ve Milli Parklar Manisa Şube Müdürlüğü tarafından Saruhanlı ilçesinde geçtiğimiz günlerde görülen ve uzunluğu ile dikkat çeken yılan hakkında açıklama yapıldı. Yılanın, sarı yılan diye bilinen Elaphesauromates cinsi olduğu, zehirsiz ve boyunun da 2 metre 30 santimetreye kadar ulaşabildiği bildirildi.

    Doğa Koruma ve Milli Parklar Manisa Şube Müdürlüğü tarafından Sarı yılan (Elaphesauromates) diye bilinen türün, Manisa İli Biyolojik Envanter ve İzleme Çalışmalarında araştırılacağı açıklandı.

    Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde geçtiğimiz günlerde bir su birikintisi içinde boyu 2,5-3 metre arasında olan bir yılan Saruhanlı Belediyesi zabıta ekipleri tarafından fotoğraflanmıştı. Manisa’da ilk kez bu kadar uzunlukta bir yılanın görülmesi şaşkınlığa neden olmuştu.

    Basın çıkan haberler üzerine bir araştırma yapan Doğa Koruma ve Milli Parklar Manisa Şube Müdürlüğü yılanın, sarı yılan diye bilinen Elaphesauromates cinsi olduğunu açıkladı. Sarı yılanın, Türkiye’de uygun habitatın bulunduğu, az bitkili çalılık ve taşlık olan her yerde yayılabildikleri belirtilen açıklamada, küçük kemirici bir hayvan olan sarı yılanın, kuş ve kuş yavruları ile beslendiği gibi kemiricileri de avladığından tarıma yararlı sayılabilen zehirsiz bir yılan türü olduğu kaydedildi. Açıklamada ayrıca, dişi bir sarı yılanın yılda 6-16 yumurta bırakabildiği ve yılanın vücut uzunluğunun 2 metre 30 santimetreye kadar görülebildiği ifade edildi.

  • Bursa’da görülen kayıp 3 çocuk bulundu

    İstanbul’da esrarengiz şekilde ortadan kaybolan ve en son Bursa’da görülen 16 ve 17 yaşlarındaki 3 genç, Antalya’da bulundu.

    Kabataş Lisesinde okuyan Eray Aygün (16), berber çırağı olan Harun Alkan (17) ve eczacı kalfası olan Cemil Yosun (17) yılbaşından hemen sonra ailelerine haber vermeden evlerinden ayrıldı. Üçü de ilkokul arkadaşı olan çocukların eve gelmemesi üzerine meraklanan aileler en yakın polis merkezine gidip başvuru yaptı. Kayboldukları tarihin ertesi günü üçünün de resminin bulunduğu kayıp afiş hazırlayan aileler sosyal medya hesaplarından kayıp ilanını paylaştı. İlanı verdikleri günün ertesi sabahında Bursa’dan kayıp çocukların görüldüğü bilgisi gelen aile, vakit kaybetmeden yola koyuldu. Bursa’da sokak sokak gezen aile otobüs duraklarına, AVM’lere kayıp çocuklarının fotoğrafını astı.

    İhlas Haber Ajansı’nın dün servis ettiği haberin ardından Antalya’da ikamet eden duyarlı bir vatandaş 3 çocuğu gördü. Vatandaşın polise haber vermesiyle 3 çocuk bulundu. Polis ekipleri, çocukları Antalya Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü’ne teslim etti. Yetkililer, tarafından aranan aile ise çocuklarına kavuşmak için Antalya’ya gitti.

  • Sökeli Kayra 16 binde bir görülen hastalıkla mücadele ediyor

    Tıp kaynaklarına göre 16 bin kişide bir görülen ’Prader Willi Sendromu’ adlı genetik hastalığa yakalanan Sökeli Kayra Tütüncü, zorlu tedavi sürecine katlanarak yaşama tutunmaya çalışıyor. Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olan Kayra, yaşıtları gibi konuşup oynamak istiyor.

    Anne karnındayken 16 bin kişide bir görülen ’Prader Willi Sendromu’ rahatsızlığına yakalanan Kayra Tütüncü, ancak 4,5 yaşında yürümeye başladı ve halen konuşma bozukluğu çekiyor. Doğumundan birkaç ay sonra teşhisin konulmasıyla hastalıkla mücadele etmeye başlayan Kayra, 8 yaşına gelene kadar hastalığının neden olduğu birçok engeli aşmayı başardı.

    Bir okulun alt sınıfında eğitim gören Kayra’nın annesi Hatice ve babası Sedat Tütüncü, kızlarının sağlığına kavuşabilmesi mücadelelerini sürdürüyor. Doktorların uyguladığı tedavi nedeniyle ayda birkaç kez Söke’den İzmir’e gidip gelmek zorunda olan Tütüncü çifti, özellikle yol masraflarından dolayı büyük sıkıntı yaşıyor.

    Rahat nefes alabilmek için operasyon geçirecek

    Koyu bir Fenerbahçe taraftarı olan Kayra Tütüncü, çok sevdiği Fenerbahçeli futbolculara el sallayarak selam yolladı. Yaşadığı nefes probleminin giderilmesi için yakın zamanda bir operasyon geçirecek olan Kayra’nın tek istediği yaşıtları gibi konuşup oynayabilmek.

    Anne Hatice Tütüncü, nadir görülen hastalıkla ilgili olarak Türkiye’nin çeşitli yerlerinden hatta yurt dışından aynı hastalıkla mücadele eden ailelerle sosyal medya üzerinden iletişimde olduklarını söyledi. Kayra’nın Aydın’daki tek hasta olduğunu ve İzmir’de bir hastanın daha bulunduğunu bildiklerini kaydeden Tütüncü, “Çok nadir görülen bir hastalık, o da bize nasip oldu. Kayra doğduğundan beri sürekli takipçisiyiz. Hastalığa bağlı olarak düzenli tedavi görmek zorunda. Kas ve nefes problemleri yaşıyor. Bugüne kadar raporlarla ilgili büyük sıkıntılar yaşadık. Sonrasında okula kayıt ve topluma kazandırabilmek, insanların ön yargılarını aşmada sıkıntılar yaşadık. Ama başarıyoruz, her şeye rağmen mutluyuz” dedi.

    Düzenli bir işi olmadığını için maddi sıkıntılar yaşadıklarını belirten baba Sedat Tütüncü ise “Tedavi için sürekli İzmir’e gidip gelmek zorundayız. Otobüsle gittiğinizde sabah saat 10.00’dan önce orada olamıyoruz. Sabahın erken saatlerinde hastanede olmak zorundayız. Her zaman araç bulamıyoruz” diye konuştu.