Etiket: Görmek

  • Azeri Milletvekili İsmayilov: “Dünya Gerçek Bir Soykırım Görmek İstiyorsa Hocalı’ya Gelsin’’

    Üzerinden 24 yıl geçen Hocalı Katliamı’nda hayatlarını kaybedenler için yapılan anma etkinliklerinden biri de İstanbul Aydın Üniversitesi’nde gerçekleşti. Etkinliğe katılan Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Şahin İsmayilov, “Sözde Ermeni soykırımını dünyanın bir takım ülkeleri tanıdı ancak gerçek soykırım görmek isteyenler Hocalı’ya gelsinler’’ dedi.

    24 yıl önce Azerbaycan’ın Dağlık-Karabağ bölgesinde bulunan Hocalı kasabasında 613 Azeri, Ermeniler tarafından katledilmişti. Tarihe “Hocalı Katliamı’’ olarak geçen olayda ölenlerin 106’sı kadın, 83’ü ise çocuktu. Hocalı’da hayatını kaybedenler için yapılan anma etkinlikleri bu yıl da devam etti. İstanbul Aydın Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen ‘’Azerbaycan ve Türkiye’nin Ortak Sorunu: Hocalı’ya Adalet’’ anma programına Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili ve Azerbaycan Talebe Gençler Teşkilatı Başkanı Şahin İsmayilov, Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Dr. Malahat İbrahimgizi, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın, İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli, Yeni Azerbaycan Partisi Gençlik Kolu Başkanı Seymur Orucov, İstanbul Aydın Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuayip Karakaş ile çok sayıda Türk ve Azeri öğrenci katıldı. Açılış konuşmaları ile başlayan anma töreni, gazeteci-yazar Handan Kayakökü tarafından hazırlanan ‘’Hocalı Simfoniyası’’ videosu ile devam etti. Tören bitiminde ise kampüs bahçesinde, Azeri öğrencilerin hazırladığı ‘’Hocalı İçin Adalet’’ flasmobu gerçekleşti.

    “ŞEHİTLERİMİZİN RUHU İÇİN DAHA ÇOK ÇALIŞMALIYIZ’’

    Anma töreninin açılış konuşmasını yapan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın şunları söyledi:

    “700’e yakın kardeşimizin hunharca öldürülmesi, insanlık dışı cezaya, insanlık dışı vahşete tabi tutulması ve dost, kardeş Azerbaycan hükümetimizin de bugünü bir insanlık dramı, bir soykırım olarak nitelendirmesi dolayısıyla İstanbul Aydın Üniversitesi olarak her yıl bugünü, bir soykırım olarak adlandırarak ve hafızaları tazelemek maksadıyla anıyoruz.’’

    Tam bağımsız bir ülkenin, ancak tam bağımsız bir ekonomi, siyaset, tarih ve kültürle mümkün olabileceğinin altını çizen Aydın, ‘’Eliniz, kolunuz, aklınız başkasındayken bağımsızlıktan söz edemezsiniz. Onun için ben yarının aydınlık gençlerine, yarın Azerbaycan’ın, Türkiye’nin sahibi olacak gençlere ısrarla, bu aziz şehitlerimiz için, onların ruhları için, onların bize bırakmış olduğu bu kutsal vatanın devamı için daha çok çalışmayı tavsiye ediyorum ve teknolojiye, bilime, bilişime daha çok önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum’’ dedi.

    “BU COĞRAFYADA AZERBAYCAN’I TÜRKİYE’DEN, TÜRKİYE’Yİ AZERBAYCAN’DAN AYIRMIYORUM’’

    Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Dr. Malahat İbrahimgizi ise konuşmasında şunları söyledi:

    “Bu ağır, acı soykırım mirasını çözmek için gençlerimiz, dünyanın en güzel ilimlerini, teknolojisini elde etmeliler. Dünya dillerini, İngiliz, Fransız, Alman dillerini öğrenmeliler. Bize düşman olarak yanaşan insanları biz ilimimizle, becerimizle, teknolojimizle alt etmeliyiz. Ben bugün bu coğrafyada Azerbaycan’ı Türkiye’den, Türkiye’yi Azerbaycan’dan ayırmıyorum.’’

    Azerbaycan Milli Meclisi’nin en genç milletvekili olan Şahin İsmayilov yaptığı açıklamada, “Azerbaycan ve Türkiye bir millet iki devlettir. Bizimi dilimiz, düşünce tarzımız, dinimiz aynı ve ortak noktalarımız çok fazla. Acı günlerimiz ise hem Azerbaycan’ın hem Türkiye’nin acısı. Burada, dünyaya birlik mesajı vermek niyetindeyiz. Türkiye ile Azerbaycan daima birbirinin yanındadır’’ dedi.

    Sözde Ermeni soykırımının dünyanın bir takım ülkeleri tarafından tanındığını belirten İsmayilov, ‘’Eğer gerçek soykırım görmek istiyorlarsa Hocalı’ya gelecekler, burayı araştıracaklar. Siyasi oyunları kenara bırakıp bu soykırımı tanıyacaklar’’ diye konuştu.

    Yakın zamanda Hocalı’nın soykırım olarak tüm ülkelerde tanınması için çok büyük yol kat edeceklerine dikkat çeken İsmayilov, “Dünyanın bir takım ülkeleri Hocalı’yı soykırım olarak tanıdılar ve bu konu, Azerbaycan’ın dış politikasında çok önemli bir yer alıyor. İnşallah bundan sonraki dönemde bu katliamı soykırım olarak tanıyan ülkelerin sayılarının arttığını göreceğiz’’ ifadelerini kullandı.

  • ’Hayal Ettiğim Sınıfta Eğitim Görmek İstiyorum’ Projesi Gaziantep’te

    Gaziantep’te lise öğrencileri hayal ettikleri sınıfı oluşturmak amacıyla sınıfların tavan ve duvarlarını çizdikleri resimlerle donattı.

    Gaziantep Ticaret Odası Güzel Sanatlar Lisesi 10’uncu sınıfı, öğrencilerin hayal ettikleri sınıfta eğitim görmeleri amacıyla oluşturulan proje kapsamında sınıfların tavan ve duvarları çizdikleri resimlerle donattı. Konuyla ilgili konuşan Gaziantep Ticaret Odası Güzel Sanatlar Lisesi Müdür Yardımcısı Mehmet Özcan, “Biz bu projeyle, öğrencilerimizin hayal ettikleri bir sınıfta eğitim görmelerini sağlamayı amaçladık. Sınıfımızı, öğrenci ve velilerimizin ortak çalışmasıyla, öğrencilerimizin olmak istedikleri sınıf haline dönüştürdük. Daha sonra bu projeyi daha da genişleterek Avrupa Birliği projesine dönüştürme kararı aldık. Şu an aynı proje üzerinde çalışan 9 ülke olarak, mart ayının sonuna kadar bir proje yazacağız. Projemiz kabul edildiği takdirde, yaklaşık 30 öğrencimizi yurt dışına götüreceğiz ve bu sınıfların tüm Avrupa’ya yayılmasını sağlayacağız’’ şeklinde konuştu.

    Duvardaki resim çalışmalarında aktif olarak görev alan öğrenci Ferdi döner, böyle bir projede yer aldığı için mutlu olduğunu belirterek, “Ben sokak sanatçısı olarak bu işi zaten yapıyorum. Şimdi okulumuzda hocalarımızın da desteğiyle böyle bir projeye atıldık. Birlikte ortaya çıkardığımız bu çalışma dolayısıyla olumlu tepkiler aldık’’ diye konuştu.

    Gaziantep Ticaret Odası Güzel Sanatlar Lisesi’ndeki sergi açılışına Şahinbey Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, Şahinbey İlçe Milli Eğitim Müdürü Yasin Tepe, okul idarecileri ve öğrenciler katıldı.

  • Sevdalısını Görmek İsteyen Aşıktan ‘Zehirlendim’ İhbarı

    BİTLİS (İHA) – Bitlis Valisi Ahmet Çınar, “Bir ilçemizde sevdalısını görmek için bir kişi ’zehirlendim’ diyerek böyle bir ihbarda bulunmuş” dedi.

    İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğini ziyaret ederek karla mücadele ekibiyle bir araya gelen ve ardından iş makinelerini inceleyen Çınar, bütün ekiple ‘bismillah’ diyerek il merkezi ve 6 ilçeye bağlı 344 köyde karla mücadeleye başladıklarını söyledi. Bitlis’in çok fazla kar yağışı alan bir kent olduğunu belirten Çınar, “Kış bu yıl güçlü geldi. Bitlis’te yılda ortalama 6 metre kar yağışı oluyor. Geçen yıl 9 metre kar yağışı oldu. Burası çok fazla kar yağışı alan, bereketi ve su kaynağı bol bir bölgedir. Bütün çevre illerimize ve ırmaklara bir depo misali su dağıtan bir yer. Televizyonlarda bütün kış haberleri için ’beyaz felaket’, ’beyaz bela’ ve ’beyaz ölüm’ gibi hiç de doğru olmayan ve çok yanlış ibareler kullanılıyor. Kış bereket, su, tabiat ve hayattır” dedi.

    Ekipman konusunda sıkıntı bulunmadığını, ekibin işin ehli olduğunu dile getiren Çınar, Allah’ın izniyle kazasız belasız köylere ve vatandaşlara hizmet götüreceklerini bildirerek, ekibin tecrübeli olmasının işleri kolaylaştırdığını ifade etti. Olağanüstü durumlar olabileceğini anlatan Çınar, “Açtığınız yollar tipi ve yağış nedeniyle tekrar kapanıyor. Çok ilginç olaylar oluyor. Gece yarısı bir doğum veya hasta vakası için telefon geliyor. Herkese yetişmeye çalışıyoruz. Devlet olarak köylere, köylülerimize ve vatandaşlarımıza hizmetkar insanlarız. Bu anlayışla bütün ekibimizle çalışıyoruz. Bugün derinden bir Bismillah çekip yola çıkıyoruz” diye konuştu.

    “SEVDALISINI GÖRMEK İÇİN ASILSIZ İHBARDA BULUNMUŞ”

    Yolların mesafesi, nüfusu ve grup köy yollarına öncelik verdiklerini vurgulayan Çınar, sözlerine şöyle devam etti:

    “Hasta veya doğum gibi konularda asılsız ihbarlar oluyor. Hatta bir ilçemizde sevdalısını görmek için bile bir kişi ’zehirlendim’ diyerek böyle bir ihbarda bulunmuştur. Köyden alınarak ambulansa bindirilen bu kişi, ilçe merkezine getirildiğinde ambulanstan kaçmış. Komedi filmleri gibi birtakım hadiseler yaşanmıştır. Bunun için cezai hükümler var. Ancak önemli olan vatandaşımızın bu tür yanlış ihbarları yapmamasıdır. Bu ihbarlar başka acil ve hayati konularda sorun oluşturuyor. Lütfen yanlış ihbar olmasın. Her köye ulaşmaya çalışıyoruz. Devletimizin imkanı geçmiş yıllara göre, her alanda çok daha arttı. Allah’ın izniyle devlet olarak yetişemeyeceğiz köy, alan ve bir durum yok. Acil ihtiyaç olduğu halde helikopter veya başka imkanlar da kullanılacak.”

    Hastaneler tarafından gebe takiplerinin yapıldığını, doğumu yaklaşan kadınları bir hafta veya 10 gün önce kente getirerek ağırlayacaklarını kaydeden Çınar, doğumların sağlıklı şekilde yapılması için gerekli tedbirlerin alınacağını anlattı.

    Çınar, bugün itibariyle 48 köy yolunun kapalı, 296 köy yolunun ulaşıma açık olduğunu dile getiren Çınar, “İki gün önce 48 köy yolumuz açıktı. Şu an iş tersine döndü ve sona gelinmiş durumda. Ayrıca karla mücadelede aylık 60 bin litre yakıt sarfiyatı var. İlde 10 şantiyemiz var. 90 kişilik ekip, 42 iş makinesi ve binek araçla hizmetlerimizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Çocuklarının Büyüdüğünü Görmek İstemiyorlar

    Antalya’da yaşayan Mehmet-Derya Cunduz çifti, milyonda bir görülen, tedavisi olmayan ve 5 yaşına kadar yaşama umudu verilen Tay-Sachs (Enzim eksikliği) hastası 33 aylık kızları Azra Cunduz’un doğum gününü kutlayamıyor. Ailenin tek isteği ise Türkiye’de bu hastalığa dikkat çekebilmek.

    Yaklaşık 2 yıl önce önce uykusundan çığlıkla uyanan ve götürüldüğü hastanede Tay-Sachs(Enzim eksikliği) hastalığı teşhisi konulan Derya ve Mehmet Cunduz çiftinin tek çocukları Azra, bugüne kadar oturma, konuşabilme, ağızdan beslenme yeteneklerinin yanı sıra kısa süre öncede görme yetisini kaybetti. Milyonda bir görülen ve tedavisi henüz bulunamayan hastalık nedeniyle umutsuzluğa kapılan Cunduz ailesi, hastalığa karşı farkındalık uyanmasını ve tedavisi için çalışma başlatılmasını istiyor. Minik Azra, midesinden beslenirken, tükrükleri hortum yardımıyla ağzından alınıyor ve yatağında ise hareketsiz şekilde yatıyor. Cunduz, ailesi Azra’nın doğum gününün ise kendilerine buruk bir sevinç yaşatacağını dile getiriyor.

    “GÖRME YETİSİNİ DE KAYBETTİ”

    On yıllık çocuk hasretlerinin ardından Azra’nın dünyaya geldiğini anlatan anne Derya Cunduz, kızının bir yaşına kadar sağlıklı bir çocuk olduğunu, geçirdiği nöbetin ardından oturamadığını farketttiğini söyledi.

    Tay Sachs hastalığından şüphelendiğini aktaran anne Cunduz, “Çünkü daha önce görümcemin çocuğunu bu hastalıktan kaybetmiştim. Onun çocuğundaki gelişmeleri biliyordum. Azra’yı hastaneye götürdük, yapılan tahlillerde ve Tay Sachs teşhisi konuldu. O dönemde Azra sadece oturamıyordu. 15 aylıktan sonra karnından beslenmeye başladı. Geçen haftaki testlerin ardından görme yetisini tamamen kaybettiği belirlendi” dedi.

    Doktorların Tay Sacsh hastalarının ortalama yaşamlarının 4 ile 5 yıl arasında yer aldığını söylediklerini kaydeden anne Cunduz, “Azra ise 3 ay sonra 3 yaşına girecek. Doktorların söylediği gibi Azra zamanla oturma, yeme ve görme özelliklerini kaybetti. Makineye bağlı hareketsiz şekilde yaşamını sürdürüyor. Doktorların söylediklerine bakarsak az bir zamanımız kaldı, Azramız vefat edecek. Ben Allah’a inanıyorum. Azra’yı kaybetmeyeceğiz. Ama tıp olarak da bir gerçek var. Azra günden güne kötüye gidiyor. Bu hastalığın sadece Amerika ve İngiltere’de değil Türkiye’de de araştırılmasını istiyorum. 5 yıl önce yeğenimizde varolan hastalık, Türkiye’de 4-5 çocukta vardı. Şimdi ise bu sayı 10’a ulaştı. Her geçen gün sayı artıyor” diye konuştu.

    “AZRA’YI VE DİĞER ÇOCUKLARI KAYBETMEK İSTEMİYORUZ”

    Tay Sachs hastalığının Türkiye’de 10 milyonda bir görüldüğünü dile getiren Cunduz, “Ama son dönemde hastalık sayısı arttı. Ve ardından ölüm geliyor. Biz çocuklarımızı kaybetmek istemiyoruz. Yaşadıklarımızın tarifi yok. Azra’yı ve Azra gibi olan çocuklarımızı kaybetmek istemiyoruz. Onlar yaşasınlar. Bu hastalıkla mücadele çok zor. Anne ve babanın maddi ve manevi desteğe ihtiyacı var. Bizim ihtiyacımız olan makineleri halkımız karşıladı. Bizim gibi şansı olmayan çocukların hala makineleri yok. Biz devlet büyüklerinden bu hastalığın araştırılmasını ve evladımın yaşamasını istiyorum” ifadelerine yer verdi.

    “KIZININ DOĞUM GÜNÜNÜ KUTLAYAMIYOR”

    Kızının yaşını bile takip etmekten korktuğunu kaydeden Cunduz, “Kızım emekledi, ‘anne’ diyecek gibi heveslerim vardı. Bize verilen bir yaş var. Bu hastalıkta da 5 yaşını geçen çocuk yok. Ve Azra ortalama 3 yaşına girecek. Bunu düşünmek dahi istemiyorum. Azra’nın doğum günü yaklaşıyor. Azra büyümesin istiyorum. Böyle kalsın, ‘anne’ demesin. En büyük hayalim kızımın baba, ‘anne’ demesiydi. Anne demesin. Yaşasın, benimle kalsın. Nefes alsın başka bir şey istemiyorum” dedi.

    Anne Cunduz, kurulacak bir dernek ile de diğer hastalara umut ışığı olabileceklerinin altını çizdi.

    “AZRA’NIN BÜYÜMESİNDEN ENDİŞE EDİYORUZ”

    Baba Mehmet Cunduz ise her anne babanın çocuğunun büyümesinden mutlu olacağını belirterek, bizde ise tam tersi bir durumun yaşandığını kaydetti.

    Azra ile ilgili gelecek planları yapamadıklarını anlatan baba Cunduz, “Doktorların bize verdiği bir yaklaşık yaşam süresi var. Dünyada bu hastalıkta çocukların ömürleri 4 ile 5 yaş arasında değişiyor. Biz Azra’nın büyümesinden endişe ediyoruz. Azra’nın hastalığının tedavisinin bulunmasını istiyoruz. Tıptan umut kesmek istemiyoruz. Kızımız bizim her şeyimiz” dedi.

    Antalyaspor başta olmak üzere kendilerine çok destek verildiğini dile getiren Cunduz, “Antalyaspor teknik heyeti ve futbolcular bize destek verdi. Taraftar dernekleri yanımızda oldu. Futbolcular lig maçlarına bu hastalığa dikkat çekmek için pankartla çıksınlar.Sessiz çığlımızın duyulmasını istiyoruz. Türkiye’de de bu hastalıkla ilgili araştırma başlatılsın. İmkanları olmayan Tay Sachs hastası çocuklara yardım edilsin.

  • Gençler, Mahir Ünal’ı Yeni Hükümette Bakan Olarak Görmek İstiyor

    Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu tarafından Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde eğitim faaliyeti veren üniversitelerde öğrenciler arasında anket yaptırıldı. Anket ve araştırmalara göre gençler; yeni hükümette AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal’ı bakan olarak görmek istiyor.

    Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu Genel Merkezi; 1 Kasım seçimleri sonrası Türkiye’de ve KKTC’de eğitim faaliyeti veren üniversitelerde gençler arasında anket yaptı. Ankette “Hangi siyasetçiyi yeni hükümette bakan olarak görmek istiyorsunuz” soruları gençlere yöneltildi. Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu Genel Merkezi tarafından Türkiye’de 81 ilde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki üniversitelerde tarafsız ve bağımsız bir şekilde yapılan araştırmalarda gençlerden en çok oyu alan isim AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal oldu.

    Türkiye Gençlik ve Spor Konfederasyonu Genel Merkez Sözcüsü Serkan Hoşcan, Mahir Ünal’ın gençlik hizmetlerine, sportif faaliyetlere, kültür ve sanata, eğitim faaliyetlerine destek ve katkılarının büyük olduğunu ifade etti.