Etiket: Gong

  • Borsa’da gong TİM İhracat Endeksi için çaldı

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Borsa İstanbul (BİST) ortak çalışması sonucu oluşturulan “TİM İhracat Endeksi”, TİM Başkanı İsmail Gülle ve Borsa İstanbul Genel Müdürü Murat Çetinkaya’nın katılımı ile gerçekleşti.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Borsa İstanbul (BİST) ortak çalışması sonucu oluşturulan “TİM İhracat Endeksi”, TİM Başkanı İsmail Gülle ve Borsa İstanbul Genel Müdürü Murat Çetinkaya’nın katılımı ile gerçekleşti. Yapılan gong töreninden sonra TİM Başkanı İsmail Gülle ve Borsa İstanbul Genel Müdürü Murat Çetinkaya proje ile ilgili bilgi verdiler.Tim İhracat Endeksi, Halka açık piyasa değeri belirli bir düzeyin üzerinde olan ve TİM tarafından her yıl açıklanan İlk 1000 ihracatçı listesinde olan firmalardan oluşuyor.

    “Bizim pek çok endeksimiz var”

    TİM ile beraber yaptıkları proje ile ilgili bilgi veren Borsa İstanbul Genel Müdürü Murat Çetinkaya, TİM ile çalışmamız, TİM bünyesinden daha çok şirketin borsaya getirmek amacıyla başladı. Aslında bakarsanız bizim arkadaşlarla yürütülen çalışmalarda, karşılıklı olarak ne yapıyoruz? Borsa İstanbul ve TİM işbirliği yapabilir mi? Genel sekreter bizim arkadaşlara ‘Sizin bir ihracat endeksiniz var mı?’ diye sormuş. Gerçekten bizim pek çok endeksimiz var. Çok azının ismini duymuşsunuzdur. BIST 100 endeksi gibi. O yüzden yeni bir endeks hesaplama işine girmeden önce, nasıl bir performans çıkar, özellikle bu endekste yatırım yapacak portföy yönetim şirketlerimiz, daha doğrusu yatırımcıların parasını yöneten aracılarımız için, geçmiş performans ya da ortaya çıkardığımız endeksin olası performansı çok önemli” dedi.

    “55 şirketlik liste”

    Türk sanayinin ihracat kapasitesini iyi yansıttığını düşündüğünü dile getiren Murat Çetinkaya, sözlerine şöyle devam etti: “55 şirketlik bir liste çıkardık. Eğer bu endeksler daha önceden işlem görüyor olsaydı, 2013’ü normalize edersek, şu anda nasıl bir performans olurdu. Normalize ve nominal getiri olarak söylüyorum. Yüzde 120 gibi bir seviyedeyiz. Ama TİM ihracat endeksi olsaydı yüzde 260 gibi bir getiri olacaktı. Bunu da sadece Türk lirasının devalüasyonu ile açıklamak mümkün değil. Daha farklı dinamikler olduğu çok açık. Çünkü ihracat yapabilmek, bizim gözümüzde küresel üretim sürecinin içinde yer alabilmek demektir. Bu başlı başına bir donanım gerektiriyor. Bütün TİM şirketlerinin, organizasyon yapılarının, üretim süreçlerinin ve yetenek havuzunun dünya standartlarında olmak zorunda olduğunu düşünüyoruz. Öyle ki bu performans var.”

    “Halka arzlar kolay değil”

    Murat Çetinkaya “TİM’in de bizim de çıkış noktamız, daha iyi ve daha çok halka arzların gerçekleşmesi esas itibarıyla” dedi ve ekledi: “Halka arzlar kolay değil. Genellikle dinamik nedir. Milyar dolarlık büyük şirketlerin, büyük ihraçların yabancı portföy şirketleri fonlar tarafından kolaylıkla alınabilmesi bizde başarılı bir halka arz olarak görülüyor. Ama esas marifet kaliteli küçük şirketlere de toplayabilmek. Bu tip çalışmalarla bunların adımını atacağız. Nihayetinde bu bir gösterge endeks. Bu endekse yatırım yapacak fonlar kuruldukça, o zaman TİM şirketlerinin halka arz sürecinde de portföy yönetim şirketlerimizin bu yönettiği fonların o şirketlerin ihracına alıcı olarak girmeleri çok kolaylaşacak.”

    “Endekste ağırlık sınırlaması var”

    Endekste ağırlık sınırlamalarının olduğunu belirten Çetinkaya, “Bir hissenin ağırlığı yüzde 10’u geçemiyor. Amacımız endekste yer alan bütün şirketlerin gerçekten bir ağırlığı olması ve bunun hissedilmesidir. Bunu da en çok endekse yeni girecekler ve halka arz gerçekleştirecekler için düşündük” dedi.

    “Kurallar belirledik”

    TİM ihracat endeksini oluştururken Borsa İstanbul’un kıymetli görüşleri ve araştırmalarından yola çıkarak kurallar belirlediklerini söyleyen TİM Başkanı İsmail Gülle, “Temel olarak bir firmanın ihracat endeksine dahil olabilmesi için, Tim’in ilk bin ihracatçı listesinde olan borsa İstanbul içerisinde ki Yıldız pazarda ya da ana pazarda olmasını gerekli gördük. Ancak doğrudan değil başka firma üzerinden ihracat yapan firmalarımızda var. Bu firmaları da ilk binde olan firmaların olduğu gruba alacağız. Son olarak endekse girebilecek şirketlerin fiili dolaşımda ki paylarının piyasa değerinin 3 aylık ortalamasının 50 milyon lira üzerinde olmasını da şart gördük. Yine halka arz edilmiş şirkette bu şartları sağlıyorsa, endeksin içinde yer alabilecek” ifadelerini kullandı.

    “Her yıl Mayıs ayında güncellenecek”

    İhracatçılara fon oluşturmanın öneminden bahseden İsmail Gülle “İlk bin listesinin ilanı ile eş zamanlı olarak, her yıl mayıs ayında birlikte güncelleyeceğiz. Şu anda bu şartları sağlayan 55 ihracatçı firmamız, Tim ihracat endeksine dahil oldu. Bu rakamın yeni halka arzlar ile birlikte daha da artmasını ümit ediyoruz. İnşallah bu konuda Borsa İstanbul ile ihracatçılarımızı daha fazla buluşturmak ve onları sermaye yapma, fona kavuşma açısında cesaretlendirmeyi düşünüyoruz” dedi.

    “TİM diğer endekslerden çok daha yüksek getiriye sahip”

    Borsa İstanbul’un pay piyasaların da 300’den fazla endeks bulunduğunu hatırlatan İsmail Gülle sözlerine şöyle devam etti: “Şu noktanın özellikle altını çizmemiz gerekiyor ki, Tim İhracat Endeksi, BİST tarafından yayınlanan diğer endekslerden çok daha yüksek bir getiriye sahip. Bunu biraz önce grafikte sayın başkanımız da gösterdi. Eğer 2013’te yatırımcı Tim Sanayi Endeksi’ni yatırsaydı, yüzde yüz atmışlık bir getiri sağlayacaktı. Bu tablo inanıyorum ki ileride, ihracatımızın ve ihracatçı firmalara olan ilgiyi arttıracaktır. Bu endeks bu yüzden çok büyük anlam ifade ediyor. İhracatçı şirketlerimizin büyümelerinde önemli bir paya sahip olduklarını gösterip, yatırımcıları ve firmaları ihracata teşvik ediyor.”

  • Fındık borsası ‘gong’ bekliyor

    Ordu Ticaret Borsası’nın serbest piyasada üretici ile tüccar arasındaki fiyat tartışmasına son vermesi amacıyla hazırlığını yaptığı ‘Fındık Borsası Salonu’nu Kurban Bayramı’nın ardından hizmete giriyor. Bir anlamda müzayede salonu olacak nitelikte hazırlanan borsa salonunda ilk ‘gong’ bayram sonrası çalacak.

    1936 yılında kurulan ve bu zamana kadar fındık sektörünün şekillenmesinde büyük rol oynayan Ordu Ticaret Borsası, ‘serbest piyasada oluşan fiyatı duyuran bir kurum’ olmasına rağmen üretici bazında ‘fiyat belirleyici kurum’ olarak görülüyordu. Bu durumun tartışmalara sebep olması üzerine Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman, TOBB Akreditasyon Sistemi kapsamında ‘Akredite Borsa’ olmanın avantajını kullanarak fiyatın alıcı ile satıcı arasında anlaşma yoluyla oluşmasını sağlamak amacıyla yeni bir proje başlattı. Bu amaca uygun olarak Ticaret Borsası’nın alt katında çok sayıda alıcı ile çok sayıda satıcının bir araya geleceği satış salonu oluşturuldu.

    Sistem nasıl işleyecek?

    İki bölüm bulunan satış salonunun birinci kısmında üreticilerin yer aldığı dev ekranlı bir salon bulunuyor. Elinde fındığı olan üretici salonu girip kaydını yaptırarak fiyatını söyleyecek. Üreticinin ismi, elindeki fındık miktarı ve satmak istediği fiyat ekranda belirecek.

    Salonun bitişiğindeki ikinci bölümde ise tüccar ve tüccar temsilcilerinin bulunduğu bir alan bulunacak. Bu alandaki dev ekranda, yan tarafa gelip kayıt yaptıran üreticinin elindeki fındık miktarı, fındığın cinsini ve fiyatını ekranda gören tüccar anlaşma yapmak istediğini oradaki borsa temsilcisine bildirecek. Tüccar ile üretici orada anlaşmayı yaptıktan sonra bir sözleşme imzalanacak. Anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte üretici fındığını getirip anlaştığı fiyata satacak. Uyuşmazlık halinde ise ortaya çıkan sorun Ordu Ticaret Borsası nezdinde çözülecek.

    Bu salonun diğer bir avantajı ise 45 randıman fındığı bulunan üretici ile 50-52 randıman fındığı bulunan üretici aynı fiyata satmamış olacak. Yüksek randımanlı fındığı tüccar yüksek fiyata alabilecek. Ayrıca bu durum üreticiyi kaliteli fındık üretmeye sevk edecek.

    İlk gong bayram sonrası

    Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman, Kurban Bayramı’nın ardından 2018 fındık sezonunun açıldığı tarihte alıcı ve satıcıyı bir araya getirecek satış salonunda ilk ‘gong’u çalmaya hazırlandıklarını söyledi. Kahraman, yıllardır tartışılan fındık borsasının alt yapısı niteliğinde olacağını kaydederek, Türkiye’nin farklı bölgelerinde bazı zirai ürünlerde bu tür borsalar bulunduğuna dikkat çekti. Kahraman, “Bu sistem zamana bağlı olarak kurumsallaşacak ve fındık ihtisas borsası hüviyetini kazanacak. Kentimizin geçmişindeki ‘Tahıl Pazarı’ kültüründen feyiz ve cesaret alarak fındık sektöründe bir ilk olacak bu sistemi kurmak adına üyelerimiz, üreticilerimiz ve tüm paydaşlarımız ile birlikte çalışacağız. Alıcı ve satıcıyı, aleniyet ilkesi ve objektiflik kriteri ile bir araya getirerek arz ve talebi disipline olmuş piyasada buluşturacağız. Bu sayede sürekli telaffuz edilmekte olan piyasa fiyatı su götürmez bir realiteyle teşekkül etmiş olacaktır” dedi.

  • Borsa İstanbul’da gong ASELSAN için çaldı

    ASELSAN, 31 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasındaki talep toplama döneminin ardından Borsa İstanbul’da düzenlenen gong töreni ile ikinci kez borsada işlem görmeye başladı.

    İkincil halka arz ile son on yılda yapılan halka arzlar içinde en yüksek yerli bireysel alıcı sayısına ulaşan ASELSAN, Borsa İstanbul’da gerçekleştirilen gong töreni ile yeniden işlem görmeye başladı.

    Törenin açılış konuşmasını yapan Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, ASELSAN’ın ikincil arzla birlikte piyasa değerini yaklaşık 24.3 milyar TL’ye çıkarttığına vurgu yaparak, “İkincil halka arzdan yaklaşık 2 bin 404 adet yeni yatırımcı pay almış olacak. ASELSAN’ın ikincil halka arz yoluyla sermayesini 140 milyon TL artırarak 1.14 milyar TL’ye yükseltmiş olup gerçek rakamları işlem sonuçlarıyla da görüyor olacağız 24.3 milyar liraya piyasa değerini yükseltmiş olacak. Biz Borsa İstanbul’da bu sene gerçekten istediğimiz, özlediğimiz halka arzlarla başladık. Bu çetin seçimle beraber kırılganlaşan koşullarla da beraber bu şekilde bu kadar büyük bir halka arzın başarılı bir şekilde gerçekleşmiş olması bize ayrıca mutluluk verdi” dedi.

    “ASELSAN’a inanan, güç katan tüm yatırımcılarımıza teşekkür ediyorum”

    ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün ise yatırımcılara teşekkür ederek, “Dünyadaki ekonomik konjonktüre karşı milletimizin güveniyle başarılı bir halka arz gerçekleştirdik. Türkiye’nin gözbebeği olan ASELSAN dünya savunma sanayinin ilk sıralarında yer alması için önemli bir aşamayı başarıyla tamamladı. İkincil halka arzımızda son zamanlarda hiçbir halka arzda görülmemiş ciddi bir bireysel yatırımcı talebi aldık. Gerçek anlamda tabana yayılmış olan bu talebi çok değerli buluyoruz. 64 binin üzerinde yatırımcının beklenilenin çok üzerinde bir talep ile katıldığı ikincil halka arzda milletimizin hayali olduğumuzu bir kez daha gösteren, Türkiye’ye güvenen, ASELSAN’a inanan güç katan tüm yatırımcılarımıza teşekkür ediyorum” açıklamasında bulundu.

    “Halka arzdan sağlanan önemli bir gelir Ar-Ge faaliyetlerine ayrılacak”

    ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Görgün, ASELSAN, halka arzdan sağlanan önemli bir gelirin Ar-Ge faaliyetlerine ayrılacağını belirterek, “Ar-Ge’ye yatırımını en fazla yapan, en çok önem veren, Ar-Ge sonuçlarını da en hızlı şekilde ürüne dönüştürebilmeyi başarabilen bir şirkettir. Geçtiğimiz yıl 31 üniversiteyle 117 Ar-Ge projesi başarılı bir şekilde yürütülmüştür. Halka arzdan sağlanan önemli bir gelirin de yine Ar-Ge faaliyetlerine, yatırımlarına ayrılacağını buradan memnuniyetle ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

    “Talep 3.4 milyar TL seviyesinde gerçekleşti”

    ASELSAN’ın son zamanlarda hiçbir halka arzda görülmemiş ciddi bir bireysel yatırımcı talebi aldığını ifade eden Prof. Dr. Görgün, “ASELSAN’ın bu ikincil halka arzında dikkat çeken hususlardan bir tanesi son on yılda yapılan halka arzlar içinde 62 bin 802 ile en yüksek yerli bireysel alıcı sayısına ulaşılmasıdır. Yine ayı şekilde son on yılda yapılan halka arzlar içinde 1.8 milyar TL ile en yüksek yerli bireysel yatırımcıya satılan tutara ulaştık. Gelen talep ise 3.4 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Halka arz sürecinde bizlere inanan, destek veren tüm iş ortaklarımıza, yatırımcılarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    ASELSAN’in ikincil halka arzında, yüzde 60 ile en büyük pay yerli yatırımcıya ayrılırken, payların yüzde 80’i yerli yatırımcılar tarafından satın alındı.

  • Borsa İstanbul’da Gong Şok Marketler için çaldı

    Son 10 yılın en büyük halka arzlarından birini gerçekleştiren Şok Marketler A.Ş. 18 Mayıs itibariyle SOKM koduyla Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladı. Gong töreninde konuşan Şok Marketler CEO’su Uğur Demirel, “Modern perakendecilikte farkını gösteren Şok’un başarısı ve ulaştığı nokta gurur verici” dedi.

    Hem yabancı hem de yerli yatırımcıların 1 milyar dolarlık taleple yoğun ilgi gösterdiği, 2,3 milyar TL ile Türkiye’nin en büyük halka arzlarından biri olan Şok Marketler, 18 Mayıs sabahında düzenlenen gong töreninin ardından Borsa İstanbul’da SOKM koduyla 10,5 TL hisse fiyatıyla işlem görmeye başladı.Şok Marketler’in hisse paylarının işlem görmeye başlaması nedeniyle Borsa İstanbul’da düzenlenen gong törenine; Borsa İstanbul A.Ş. Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi, Genel Müdürü Murat Çetinkaya, Yıldız Holding Strateji ve Büyüme Başkanı Nurtaç Afridi, Yıldız Holding Mali İşler Başkanı Mustafa Tercan, Şok Marketler Tic. A.Ş. CEO’su Uğur Demirel, Şok Marketler ortakları ve çalışanların yanı sıra halka arzda görev alan yerli ve yabancı banka temsicileri de katıldı.

    Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Genesis, Schroder Investment, Blackrock, Neuberger and Berman ve GIC Private Limited gibi global yatırım şirketlerinin de aralarında bulunduğu güçlü yabancı ve yerli yatırımcılar tarafından yoğun ilgi gören Şok Marketler hisselerine yurtdışından 1,8 kat, yurtiçinden ise ortalama 2,4 kat talep geldi. İşlem yurt içinde Garanti Yatırım liderliğinde, Yapı Kredi Yatırım eş liderliğinde gerçekleştirilirken yurt dışında ise Ünlü & Co, BofA Merrill Lynch, Credit Suisse ile J.P. Morgan Eş Global Koordinatörler, Citigroup ile UniCredit Bank ise Eş Talep Toplayıcı olarak yer aldı.

    Gong töreninde konuşan Şok Marketler CEO’su Uğur Demirel, Şok Marketler’in halka arz ile daha da güçlendiğini belirterek, “Şok Marketler 2015’ten bu yana özgün bir format ve sağlam bir stratejiyle büyüyor. Bugün geldiğimiz başarıyla yurtdışından 1,95 milyar TL’lik yatırımı Türkiye’ye getirdiğimiz için gurur duyuyoruz. Şok Marketler’in tüm yönetim ekibi ve çalışanları her zaman olduğu gibi yeni dönemde de müşteri ve yatırımcı memnuniyetini en üst seviyeye taşıma sorumluluğuyla çalışmaya devam edecektir”dedi.

    “Şok Marketler’in başarısı gurur veriyor”

    Şok Marketlerin başarısıyla gurur duyduklarını sözlerine ekleyen Şok Marketler CEO’su Uğur Demirel sözlerine şöyle devam etti;

    “Bugün şirketimiz için çok anlamlı ve tarihi bir gün. Bu kilometre taşını Türk modern perakendeciliğin gelişmesi için önemli bir adım olarak görüyoruz. Şok Marketler halka arzı son yıllarda Türkiye’de yapılan en büyük halka arzlardan biri.Şok Marketler farkını doğru konumlandırmayla ortaya koyarak, müşterisinin taleplerini iyi bilen, onların ihtiyaçlarını karşılayan, ‘Yeter De Artar’ diyerek bütçelerini düşünen bir perakende zinciri kimliğiyle Türkiye’nin modern gıda perakendeciliğine yeni bir soluk getirdi. Şok markasını bu güne taşıyan, Türkiye’nin hasılat bakımından en hızlı büyüyen gıda perakende zincirini ortaya çıkaran 24 bin 255 Şok Marketler çalışanına tüm emekleri için yürekten teşekkür ediyorum.”

    Şok, Yıldız Holding’in 7’inci halka açık şirketi

    Şok Marketler’in 2016’da Türkiye’nin 39’uncu büyük şirketi olduğuna dikkat çeken Yıldız Holding Mali İşler Başkanı Mustafa Tercan, “Yıldız Holding olarak, sektördeki gelişimi ve Türkiye’nin potansiyelini çok önceden gördük. Şok Marketleri satın aldığımız 2011 yılından bu yana büyük bir değişim ve dönüşümle, şirketimizin sağlıklı büyümesi için çalıştık. 2011 yılında bin 200 mağazası olan şirketimiz her gün 3 mağaza açarak bugün Türkiye’nin 81 ilinde 5 bin 500 mağaza sayısına ulaştı. 2012-2017 arasında cirosunu 7 kat büyüttü. Bu büyüme hedeflerimiz ileriye doğru devam edecek. Türkiye’de modern perakendeciliğin geleceğine olan inancımızla, ortaklarımızla birlikte sektörün en önemli yatırımcılarından biri haline geldik. Ayrıca saygın uluslararası yatırımcıların hisselerimize olan yoğun talebi modern perakendeciliğe inancımızı doğrulamaktadır. Şok Marketler, halka arz sonrası güçlü öz kaynak ve istikrarlı büyüme trendi ile gıda perakendeciliği alanında sürdürülebilir büyümesini devam ettirecek, Türkiye ekonomisi için çalışmaya, istihdam sağlamaya devam edecek. Bu halka arzla Türkiye’ye 1,95 milyar TL yabancı sermaye getirerek ülke ekonomisine katkı sağladık” şeklinde konuştu.

    Şok Marketler, Yıldız Holding’in Ülker Bisküvi, Gözde Girişim, Makine Takım, Bizim Toptan, Kerevitaş ve Ufuk Yatırım’dan sonra Borsa İstanbul’da işlem gören 7’inci şirketi oldu.

  • Borsa’da gong ‘Entegre Raporlama Hazırlayan Kurumlar’ için çaldı

    Borsa İstanbul ve ERTA (Entegre Raporlama Türkiye Ağı) iş birliğinde, ‘Entegre Raporlama Hazırlayan Kurumlar’ için gong töreni düzenlendi. Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, “Bugün gerek endeks değerinde gerekse de işlem hacminde rekorlar kırmaktayız” dedi.

    Borsa İstanbul ev sahipliğinde, Entegre Raporlama Türkiye Ağı (ERTA) iş birliği ile entegre raporlama hazırlayan öncü kurumlar için gong töreni ve deneyim paylaşım toplantısı gerçekleştirildi. Gong töreninin ardından konuşan Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, endeks değerinde ve işlem hacminde rekor kırmakta olduklarını vurgulayarak, “Raporlamanın en önemli paydaşlarından birisi hiç kuşkusuz yatırımcılardır. Yatırımcılar için kolay, erişilebilir, likiditesi yüksek ve derin piyasalar sunma hedefiyle sürdürdüğümüz yolculuğumuzda bugün gerek endeks değerinde gerekse de işlem hacminde rekorlar kırmaktayız. Nitekim uluslararası camianın da gözü üzerimizde, ilgisi her zamankinden yüksek seviyede devam ediyor. Şirketlerimizin değerinin daha da artması ulusal ya da uluslararası yatırımcıların gözünde daha iyi konumlara ulaşması ve uzun vadeli finansman imkânlarına erişimi doğal olarak sermaye piyasalarımıza olan güvenin artmasıyla mümkün olacaktır” diye konuştu.

    “Şirketlerin oluşturacağı etki ve değer, hikâyesini doğru anlatabilmesiyle başlıyor”

    Günümüzde kurumsal raporlamaya daha geniş bir açıdan bakılması ihtiyacı olduğunu ifade eden Başkan Karadağ, şöyle konuştu: “İletişim araçlarının artışıyla birlikte bilginin çok hızlı yayıldığı dönemdeyiz. Şirketlerin çok boyutlu dış etmenlere maruz kaldığı günümüzde doğru iletişim büyük önem taşıyor. Şirketlerin oluşturacağı etki ve değer, hikâyesini doğru anlatabilmesiyle başlıyor. Şirket paydaşlarının özellikle yatırımcısının tam resmi, anlaşılır bir şekilde görmesiyle mümkün. Dolayısıyla günümüzde kurumsal raporlamaya daha geniş bir açıdan bakma ihtiyacı var”.