Etiket: Göndermeyin”

  • Giray Bulak: “Memleketimden hakem göndermeyin”

    Balıkesirspor Baltok Teknik Direktörü Giray Bulak, “Trabzon’dan memleketimden hakem göndermeyin. İyilikleri olacakmış gibi kötülükten başka bir şey olmuyor” dedi.

    Adanaspor maçının ardından açıklamalarda bulunan Balıkesirspor Baltok Teknik Direktörü Giray Bulak, “Adanaspor’u ve Coşkun Demirbakan’ı kutluyorum iki maçta 6 puan aldılar. İyi oynadılar iyi mücadele ettiler geriye düştükten sonra geriye dönüşleri iyi oldu. Derslik bir gol attık yaptığımız işler golden sonra pozisyonlar bulduk. Bazen istediğiniz oyunculardan istediğiniz randımanı alamıyorsunuz. Türkiye’de var sistemi var hep beraber izliyoruz. Penaltı hakem yok diyor, gol hakem yok diyor, ofsayt var hakem yok diyor. Bizler de görüyoruz ofsayt mı değil mi, gol mu değil mi 80 milyon insan görmesine rağmen ofsayt görülmüyor gol verilmiyor ve devam ediyor. Yani kim güçlüyse ondan yana devam ediyor. Bülent Birincioğlu 2018 Mayıs ayından bugüne kadar görev yapmıyor. İki haftadır Trabzon bölgesinden Ramazan Keleş ve diğeri de Bülent Birincioğlu’nu vermekteler. Sanki özellikle seçiliyor benim maçıma gönderiliyor. Söyledim de benim maçıma Trabzon’dan memleketimden hakem göndermeyin. İyilikleri olacakmış gibi kötülükten başka bir şey olmuyor. İki stoper oyuncumuza maçın hemen başında sarı kart ve yediğimiz gol faul oyun devam ediyor. Rakip kaleci yerden kalmıyor 3 defa kaleci yere yattı. Kaleciye bir darbe mi geldi ne oldu. Hakemin aklı fikri kulübemiz de kenarda kimi atayım hocayı mı atayım futbolcuyu mu atayım. Sarı kartlı oyuncum atılmasın diye dışarıya aldım. Hakem takip ediyor futbolcumu kulübe kart göstererek kırmızı karttan atıyor. Bizler hep beraber kazanacağız. Avrupa’da neden hakemler hakkında konuşulmuyor. Çünkü dürüst yönetiyorlar. Bizde maalesef dürüst yönetilmiyor ama düzen böyle devam edecek. Oyuncularımı da kutluyorum. Kazansaydık çok şey kazanacağımızı biliyorduk. Milli maç arasında daha verimli çalışarak yeniden toparlanarak kazanmanın yollarını arayacağız” şeklinde konuştu.

  • ’Çocuklarınızı okula aç göndermeyin’ uyarısı

    Diyetisyen Tuba Ödübek, anne ve babalara çocuklarını okula göndermeden mutlaka kahvaltı yaptırmaları tavsiyesinde bulunarak, “Kahvaltı yapmayan çocukların derslerdeki konsantrasyonlarının ve algılamalarının düşük, dikkat sürelerinin kısa olduğu, öğrenmede güçlük çektikleri saptanmıştır” dedi.

    17 Eylül’de başlayacak yeni eğitim öğretim yılı öncesi uzmanlar öğrenci ve velilerini beslenme konusunda uyarıyor. Tokat Fizyomer Tıp Merkezi Diyetisyeni Tuba Ödübek, okul döneminde öğrencilerin okul başarısı yanında, büyüme ve gelişmeleri ile sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çekti. Yapılan çalışmalarda yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektikleri, okulda devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düşük olduğunun ortaya konulduğu ifade eden Ödübek, “Çocuklukta başlayan şişmanlığın erişkin yaşlarda da devam ettiğini ispatlayan birçok çalışma mevcut. “Çocuktur yesin de yeter ki” düşüncesiyle hareket ediyoruz. Bu da toplumda erken yaşta kazanılacak en önemli alışkanlığın yanlış temellere oturmasına sebep oluyor. Çocuklar duyduklarını değil gördüklerini yaparlar. Sevgili anneler-babalar çocuğunuzda kilo problemleri, diş çürümesi, demir eksikliği, vitamin-mineral eksikliği olmasını istemiyorsanız rol modeli olarak beslenme alışkanlıklarınızla örnek olmalı ve çocuğunuzu yanlış tercihlerden korumalısınız” dedi.

    “Çocuğunuzu okula kahvaltı yapmadan göndermeyin”

    Okul döneminde sağlıklı beslenmenin önemine dikkat çeken Ödübek, “Okul döneminin açılmasıyla çocuklarımız artık gününün büyük çoğunluğunu okulda geçiriyor. Bu da beslenmesinin büyük bölümünü orada yapacağı anlamına geliyor. Peki çocuklarımıza sağlıklı beslenmeyi nasıl öğretebiliriz? Kahvaltı günün en önemli öğünü olmasına rağmen çocuğun geç yatması, erken uyanamama, okula geç kalma korkusu, ailenin kahvaltı yapma alışkanlığının olmaması, anne-babanın zaman ayırmaması gibi sebeplerle ne yazık ki en çok atlanılan öğün oluyor. İlk adım olarak ne olursa olsun birlikte bir kahvaltı yapın. Çocuğunuz okula aç giderse simit/poğaça/açma vb. yağlı ve beyaz undan yapılan yanlış tercihlere yönelecek. Kahvaltı yapmayan çocukların derslerdeki konsantrasyonlarının ve algılamalarının düşük, dikkat sürelerinin kısa olduğu, öğrenmede güçlük çektikleri saptanmıştır. Çocuğunuzun hafızasını kuvvetlendirmek için kahvaltıda ona doğal havuç ve portakal suyu içirin. A vitamini sayesinde ezberini kuvvetlendirmiş olursunuz. Sofra düzenine çocuğunuzu kesinlikle alıştırın. Evde mümkünse düzenli saatlerde hep birlikte yemek yemeye gayret edin. Okuldaki yemek menülerini kontrol edin. Çocuğunuz öğlende ne yiyorsa akşam yemeği eksiklikleri tamamlayacak şekilde olmalıdır. Mesela et grubu hiç tükenmemişse akşam proteinden zengin bir yemek tercih edebilirsiniz.Okula giderken yanına mutlaka beslenme çantası verin. Aralardaki bu sağlıklı atıştırmalık onu gün boyu tok tutacak ve sağlıksız aburcuburlardan tok hissettiğinden koruyacaktır. Eğer çocuğunuzun okulunda öğle öğünü çıkmıyorsa bu beslenme çantası daha doyurucu olmalı. Öğle öğünü çıkıyorsa daha hafif olmalı. Çocuğunuza katkı maddeli, eklenti şekerli hazır gıdalar vermek yerine evde hazırlanan besin değeri yüksek gıdalar verin” şeklinde konuştu.

    Beslenme çantasında neler olmalı

    Örnek beslenme çantasında olması gereken besinleri Ödübek, şöyle sıraladı:

    “Ev yoğurduna doğanmış meyvelerle doğal meyveli yoğurt. Doğal fıstık ezmesine batırılmış evde yapabileceğiniz grissini çubukları. Salatalık, havuç çubukları, 1 dilim kaşar peyniri. Tavuk haşlamalı, yeşillikli sandviç, ayran. Peynirli tost, havuç suyu. Yulaf, tam buğday unuyla yapılmış kek, çörek, Sade süt. 2 ceviz ve 1 meyve”

  • Şeref Malkoç: “Erbakan Hoca, ‘Yahudiye Asker Yetiştirirsiniz, Göndermeyin’ Derdi”

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, merhum Başbakan Necmettin Erbakan’ın paralel yapıya ait olduğu iddia edilen okullarla ilgili yaptığı yorumu anlatarak, “Hoca oraya çocuklarını göndermek için kendisine soranlara, ‘Göndermeyin Yahudi’ye asker yetiştirirsiniz’ derdi” dedi.

    Esenler Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti 54’üncü Başbakanı Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan için bir anma programı düzenledi. Vefatının 5’inci yılında Esenler Dr. Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma programına konuşmacı olarak, Refah Partisi dönemimde milletvekilliği ve Erbakan’ın avukatlığını yapan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç katıldı. Malkoç, konuşmasında Erbakan’ın siyasi yaşamı ve duruşunu anlattı.

    Erbakan’ın hayatını anlatan belgesel film gösterimi ardından programın açılış konuşmasını yapan Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, Erbakan’ın geçmişte söylediklerinin günümüzde gerçekleştiğini söyleyerek, “Erbakan’ı bugün öyle anlıyoruz ki, 21 yüzyılın dünyasında 20 yıl önce 30 yıl önce bize söylediklerinin ne kadar da ufuk dolu bir söylemmiş. Bugün 20 yıl önce 25 yıl önce bize ne söylediyse bugün dünya onu yaşıyor. Ama çok acılar çekti. Çok zorluklar çekti. Öyle acılar öyle zorluklar çekti ki, bir televizyon kanalı belgesel için benden görüş almaya geldiklerinde bir soru sordular. ’Erbakan deyince aklınıza ne gelir’ diye. Ben de dedim ki ’Erbakan dediğimde aklıma gelen en önemli şey şudur, hayatta lügatında yenilgi diye bir kavram kabul etmeyen dava adamıdır’ dedim” ifadelerini kullandı.

    “HOCA, ‘YAHUDİYE ASKER YETİŞTİRİRSİNİZ GÖNDERMEYİN’DERDİ”

    Konuşmasında rahmetli Erbakan’ın hayata bakış açısını anlatan Malkoç, “Gayemiz Allah’ın rızasını kazanmaktır, hedefimiz hak nizamı hakim kılmaktır, arzumuz tüm insanlığın saadetini temin etmektir. Metodumuz kaba kuvvet silah değil ikna metodudur. Allah ondan razı olsun Türkiye’de sağ sol çatışmaların da yüzlerce binlerce insan heba olurken, çok şükür o kendisi ile beraber hareket eden hiç kimsenin burnunu kanatmamaya çalıştı” dedi.

    Erbakan’ın öğrencilik yıllarındaki başarısını aktaran Malkoç, “İstanbul Teknik Üniversite kurulduğu günden beri, hele ki o dönemde Türkiye’nin en zeki en yetişmiş öğrencilerini alan bir üniversitede, İstanbul Teknik Üniversitesi kurulduğu gün dahi bugüne kadar rahmetli Erbakan hocamızın not ortalamasını tutturan başka bir öğrenci gelmedi, bundan sonra gelir mi bilmiyorum” diye konuştu.

    Malkoç, Erbakan’ın 90’lı yıllarda paralel yapıya ait olduğu iddia edilen okullara öğrenci göndermek isteyen aileleri uyardığını da anlatarak, “Bizim arkadaşlarımızın önemli bir kısmı çocuklarını imam hatipten alıp değişik yerlere veriyorlar. Özellikle de bir kısmı paralel yapının okullarına gönderiyordu. Hocaya gelenlere hoca nasihat ederdi derdi ki ’Göndermeyin, göndermeyin Yahudi’ye asker yetiştirirsiniz göndermeyin’ derdi. Bunu 17 Aralık’tan sonra değil, 1997- 98 yıllarında söylerdi” şeklinde konuştu.

  • Grip Olan Çocuğu Okula Göndermeyin

    Aydın Liva Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Önder Can il genelinde oldukça sık görülen grip vakalarına karşı vatandaşları uyardı. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan yaşlı ve çocukların daha titiz korunmasını isteyen Dr. Önder Can grip olan çocukların okula gönderilmemesini tavsiye etti.

    Yaşlıların genellikle bu günlerde evde olduğunu ancak çocuklar okula gittiği için hem hastalık bulaşmasına rahatsız ise de hastalığı bulaştırmasına çok müsait olduğunu belirten Aydın Liva Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Önder Can ”Özellikle içinde bulunduğumuz günlerde yaygın olan gribal enfeksiyon okula giden çocuklar için en büyük tehlike. Soğuk hava şartlarının da etkisiyle grip, üst solunum yolu enfeksiyonlarının çocuklar arasında hızla yayılmasına neden oluyor. Havalandırmanın az olduğu, hijyenik şartların tam olarak sağlanamadığı okul-kreş ve benzeri toplu yaşam mahalleri çocuklardaki bulaşıcı hastalıklar için ideal bir ortam oluyor. Çocukların okulda birbirleriyle yakın temasta olması hastalıkların da kolayca yayılmasına neden oluyor. Bu nedenle okullarda sınıfların iyi havalandırılması hijyen kurallarına daha çok riayet edilmesi gerekiyor. Sağlıklı çocukların grip virüsüne maruz kalmaması için de rahatsız olan çocukların okula gönderilmemesini tavsiye ediyoruz” dedi.

    OKULDA BULAŞAN HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI

    Okulda bulaşan hastalıklardan korunmanın yollarını da anlatan Liva Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Önder Can öğrencilere öncelikle düzgün bir şekilde el yıkama alışkanlığı kazandırılmasını tavsiye etti. Can ”Hijyen ve sürekli el yıkamak korunmanın en basit ve en etkili yoludur. Çocuklarımız paylaşımcı olsun ama bu dönemde su şişelerini ve kişisel eşyalarını paylaşmasını engelleyin. Aynı şey şapkalar ve bereler için de geçerlidir. Çocuklarda kalem ve benzeri şeyleri ağza sokma alışkanlığı vardır. Çocukları bu tür alışkanlıklardan da uzak tutmaya çalışın. Hapşırma ve öksürme esnasında mutlaka ağzı kapatmalarını alışkanlık haline getirmelerini sağlayın. En önemlisi bu dönemde bol miktarda meyve, sebze ve su tüketilmeli ve Aydın’ın milli ürünü incir, zeytin ve zeytinyağını da bolca tüketmeleri vücudun direncini artıracaktır” dedi.

  • Grip Olan Çocuğu Okula Göndermeyin

    Medicana Konya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynel Abidin Taşbaş, grip olan çocuğun okula gönderilmemesini tavsiye etti.

    Dr. Zeynel Abidin Taşbaş, okula giden çocuklar için en büyük tehlikenin bulaşan hastalıklar olduğunu, soğuk hava şartlarının etkisiyle de grip, üst solunum yolu enfeksiyonlarının çocuklar arasında hızla yayıldığını kaydetti. Havalandırmanın az olduğu, hijyenik şartların tam olarak sağlanamadığı okul-kreşlerde çocuklardaki bulaşıcı hastalıklar için ideal bir ortam oluştuğunu, okulda çocukların birbirleriyle yakın temasta olmasının da hastalıkların kolayca yayılmasına neden olduğunu hatırlatan Dr. Taşbaş, “Hasta çocukların okula gönderilmemesi, kapalı alanların uygun zamanlarda havalandırılması ile önlenebilir. Okulda bulaşan hastalıklar için el temizliği çok önemli. Gribal enfeksiyonlar sadece solunum ve hava yoluyla değil, elle de bulaşabilir. Bu yüzden el temizliğine dikkat etmek gerekir. Okulda bulaşan hastalıklar için koruyucu önlemlerin başında tuvaletten sonra sabunla el yıkanması, açıkta satılan gıdaların yenilmemesi, sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması gelir” dedi.

    HASTA ÇOCUK OKULA GÖNDERİLMEMELİ

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynel Abidin Taşbaş, okulda bulaşan hastalıklar yayılmasın diye, yayılmasını önlemek için, bulaşıcı hastalık tanısı konan çocukların doktorun önerdiği süre boyunca okula gönderilmemelisinin uygun olacağını dile getirerek, “Ayrıca çocuğunuzda herhangi bir hastalık ortaya çıktığında, okul yetkilileri bu durumdan haberdar edilmelidir. Hastaya yakın diğer çocuklar takibe alınarak hastalığın yayılmasını engelleyecek tedbirler alınabilir” diye konuştu.

    OKULDA BULAŞAN HASTALIKLARDAN KORUNMA YOLLARI

    Dr. Taşbaş okulda bulaşan hastalıklardan korunmanın yollarını da şöyle açıkladı;

    “Sık sık el yıkamak evde ve okulda hastalıklardan korunmanın en basit ve en etkili yoludur. Su şişelerini, yemeklerini ya da diğer kişisel eşyalarını paylaşmasını engelleyin. Aynı şey şapkalar ve bereler için de geçerlidir. Eğer çocuğunuz kalemini, keçeli kalemini ya da diğer eşyalarını paylaşırsa bunları ağzından uzak tutmasını isteyin. Hasta kişilerden uzak durmasını öğütleyin. Yanında oturan ya da beraber oynadığı arkadaşındaki hastalığın kendisine de geçebileceğini anlatın. Mendiller tek kullanımlık olarak tüketilmeli. Öksürdüğünde ya da hapşırdığında ağzını ve burnunu kapatmasını öğretin. Çantasında ya da sırasında bulunması için bir paket kağıt mendil verin. Bol miktarda meyve, sebze ve su tüketilmeli. Düzenli olarak uyumaya dikkat etmeli. Çocuğun kıyafetleri mevsim normallerine göre seçilmelidir. Çocuğunuzun eksik aşısı kalmasın.”