Etiket: Gölü’ndeki

  • İznik Gölü’ndeki faciadan dram çıktı

    Bursa’da İznik Gölü’nde boğularak hayatını kaybeden 4 kişiden biri olan Zehra Kebapçı’nın engelli 2 yeğenine baktığı ortaya çıktı.

    Edinilen bilgiye göre, dün Yenişehir’de yaşayan ve akraba olan Cemil Özdemir (62), eşi Aynur Özdemir (55) ile komşusu Zehra Kebapçı (45) ve yeğeni Melike Kebapçı’yı (14) da yanlarına alarak İznik Gölü kıyısına piknik yapmaya gitti. Göllüce Mahallesi Derbentaltı Mevkiinde deniz yatağı ile göle giren 14 yaşındaki Melike Kebapçı akıntıya kapılıp uzaklaşmaya başlayınca Cemil Özdemir küçük kıza bağırarak geri gelmesini söyledi. Geri gelmeye çalışırken panik olup su yatağından düşen Melike suda kaybolunca, kıyıda bekleyen diğer 3 kişi de kurtarmak için suya atladı. Melike Kebapçıyı kurtarmaya çalışan Cemil Özdemir, eşi Aynur Özdemir ile Melike Kebapçı’nın halası Zehra Kebapçı da balçık olan gölün zeminine batıp boğuldu. Cemil Özdemir, Aynur Özdemir ve Zehra Kebapçı’nın cesetleri vatandaşlar ve kurtarma ekipleri tarafından gölden çıkarılırken, cesedi 8 metre derinlikte balçığa saplanan Melike Kebapçı için deniz polisinden yardım istendi. Göle giren dalgıç polisler küçük kızın cesedini de sudan çıkardı.

    Son yolcuğuna uğurlandı

    Otopsi işlemlerinin ardından 4 kişi Yenişehir ilçesine getirildi. Yenişehir Kumluk Camii’nde cuma namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından 4 kişi ilçe mezarlığına defnedildi.

    Engelli 2 yeğenine bakıyormuş

    Öte yandan hayatını kaybeden Zehra Kebapçı’nın engelli 2 yeğenine baktığı belirlendi. Kebapçı’nın baktığı yeğenlerinden birinin boğulan Melike ve diğerinin ise Elif olduğu, bir oğlunun ise Akdeniz Üniversitesi’nde okuduğu öğrenildi. Kebapçı’nın geçen yıl Yenişehir Engelliler Derneği tarafından yılın annesi seçildiği, çocukların babası Ali Kebapçı ve annesinin de hafif engelli olduğu ortaya çıktı

  • İznik Gölü’ndeki balık ölümleri korkutuyor

    İznik Gölü’nde balıkların kıyıya vurması vatandaşları tedirgin ederken, bir an önce geniş çapta araştırma yapılması istendi.

    İznik Gölü’ndeki balık ölümlerinin ardı arkası kesilmiyor. Geçtiğimiz günlerde balıkların kurulan tuzaklardan kaynaklı öldüğü açıklanırken, Çakırcalı vatandaşlar ise sosyal medyadan yaptığı paylaşımda çevrecilerden destek istedi. Sahile vuran İsrail sazanlarını görüntüleyen köylüler, ’çevreciler nerede gölde oksijen bitiyor’ diye çağrıda bulundu. Göldeki balık ölümlerinin bir an önce araştırılması gerektiğini belirten vatandaşlar, büyük tedirginlik yaşadıklarını dile getirdi.

  • İznik Belediye Başkanı Sargın: “İznik Gölü’ndeki balık ölümleri kirlilikten değil, konulan tuzaklardan kaynaklı”

    İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, İznik Gölü’nde son zamanlarda görülen balık ölümlerinin kirlilikten değil, göle koyulan tuzaklardan kaynaklandığını söyledi.

    Son zamanlarda İznik Sahilinde görülen ölü balıklar ile ilgili birçok iddianın ortaya atılmasının ardından İznik Belediye Başkanı Osman Sargın’da İznik Sahil Kumbaşı mevkisinde incelemelerde bulundu. Sargın yapılan son analizlerde gölün kirli olmadığının ortaya çıktığını ve ölümlerin kirlilik ile bağlantısının olmadığını belirtti. Sargın, “Son zamanlarda basın ve medya da İznik Gölü’nün kirliliğinden kaynaklanan balık ölümlerinden bahsedilmekte. İznik Gölü’nde balıkları öldürecek kadar bir kirlilik olmadığı yapılan analiz ve incelemeler neticesinde ortaya çıkmıştır. Fakat bu balıkların ölüm nedeni nedir diye sorular soruluyor. Bu balıklar genelde bizim saka gibi ve diğer balık tutmak için konulan tuzak diye tabir ettiğimiz araçlar göle konularak günlerce ellenmiyor. Bunlara takılan balıklar da açlıktan ve ya diğer sebeplerden ölüyor. Bunları toplayan vatandaşlar ise ölü balıkları göle geri atıyor” diye konuştu.

    Ayrıca ölümü en zor gerçekleşen balığın İsrail sazanı olduğunu ifade eden Sargın, “Farkındaysanız başka bir türden ölü balık göremiyoruz. Eğer suda kirlilik olsaydı bizim kızılkanat diye tabir ettiğimiz balıklar, sarıbalıklar, akbalıklar, yayın balıkları da kıyılarda görürdük” dedi.

  • Erçek Gölü’ndeki kuş ölümleri takip ediliyor

    Van merkez İpekyolu sınırları içerisinde bulunan ve yüzlerce yabani kuş türüne ev sahipliği yapan Erçek Gölü’nde yaşanan kuş ölümleri, YYÜ Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü tarafından yakından takip ediliyor.

    Van Gölü Havzasında 250’nin üzerinde yabani kuş türüne ev sahipliği yapan Erçek Gölü, son dönemde yaşanan kuş ölümleri nedeniyle yakın gözlem altında tutuluyor. Yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan Van Gölü havzasında yaz mevsimi boyunca doğasever ve fotoğraf sanatçılarının ilgi odağı olan Erçek Gölü, son aylarda yaşanan kuş ölümleri nedeniyle başta kurumlar olmak üzere doğaseverleri tedirgin etti. Havzanın en önemli sulak alanlarından olan ve kent merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Erçek Gölünde yaşanan kuş ölümlerini inceleyen Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi ile Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü ekipleri, her hangi bir salgına rastlamadı. Konu ile ilgili gazetecilere açıklama yapan YYÜ Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Doç. Dr. Lokman Aslan, Erçek Gölü’nün her yıl flamingolarla birlikte birçok kuş türüne ev sahipliği yaptığını söyledi. Havzada bulunan sulak alanlar ve hayvanların üreme alanlarında sürekli kurumlar olarak inceleme ve araştırma çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Doç. Dr. Aslan, “Adır ve Çarpanak adası gibi insanların az olduğu yerlerde martılar üremeye gider. 150 binden fazla martı Adır ve Çarpanak bölgesine gider. Her birinin 3 yumurta bıraktığını düşündüğümüzde milyonu bulan bir popülasyon ortaya çıkıyor. Ürüme alanlarında çeşitli sebeplerden dolayı yüz binlerce nüfusluk bir yerde ölümler şekillenmekte. Erçek Gölü çevresi sulak alanında da misafir ve yerleşik olarak üremesini devam ettiren ördek türü kuşlar var. Bilindiği gibi 150’den fazla tür burada barınmakta. Bu barınma süresinde bazı nedenler ve her canlıda görüldüğü gibi normal ölümler şekillenmekte. Biz Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü ile ortak bu alanları rutin şekilde kontrol etmekteyiz. Müdürlük ekipleri her hangi bir olumsuzluk durumunda bizi bilgilendirmekte. Biz de farklı ana bilim dallarından yardım alarak konu hakkında acil eylem planı oluşturuyoruz. Buradan da gerekli önlemlerimizi alıyoruz” dedi.

    Bu yıl Erçek Gölü’nde kuş ölümlerinin yaşandığının bildirilmesiyle birlikte hemen harekete geçtiklerine dikkat çeken Aslan, ancak son bir ay içerisinde ölümlerin 10’u geçmediğinin altını çizdi. Belirtilen ölümlerin normal olduğunu da sözlerine ekleyen Aslan, Erçek Gölü’nün ava yasak bölge olması nedeniyle de popülasyonun yüksek olduğunu ifade ederek, “Bunların etkisiyle çeşitli nedenlere bağlı olarak da ölümler şekillenir. Bizim yaptığımız tahlillerde ölümler koksidiyoza bağlı gerçekleşti. Bu havaların sıcak olması, üremenin daha çabuk olmasıyla ölümler genç hayvanlarda görüldü. Bunların tedbirlerini aldıktan sonra burada her hangi bir olumsuzluk kalmadı. Buraya gelen flamingolar geldikleri gibi yakın zamanda sorunsuz şekilde göç edebilecekler. Bu yıl salgın hastalığa bağlı ölümler yaşanmadı. Yakında merkezimizin açılışını da yapacağız. Türkiye’nin ilk yaban hayvanları hastanesini de barındıracak bir merkez. Bu merkezin görevi koordinasyonu sağlamak. Böylelikle, ilgili kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin koordinasyonunu sağlayacağız. Şuanda yaban hayvanlarının üremelerini tamamlamasıyla ölü hayvanların veya kirlilik oluşturan nedenlerin temizlenmesi lazım. Temizlenmediği zaman gelecek yılki popülasyona hastalık taşıyacaktır. Biz bu temizliği İş-Kur elemanları, bölge müdürlüğü ekipleriyle birlikte sulak alanlarda göçlerin ardından yapıyoruz. Temizlik ve gerekli tedbir çalışmalarını yaparak gelecek yıl öncesindeki programımızı belirliyoruz” şeklinde konuştu.

    Doğa Koruma ve Milli Parklar Van Şube Müdürü Yunus Bakıcı ise Türkiye’nin önemli sulak alanlarından biri olan Erçek Gölü’nün, bu yıl da önemli uluslararası sulak alanlardan biri olarak belirlendiğini vurguladı. Bölgeden ilk kuş ölümleri ihbarını 27 Ağustosta aldıklarını ve hemen harekete geçerek ekipleriyle bölgeyi kontrol altında tuttuklarına dikkati çeken Bakıcı, “Burada ilk başta ikisi ölü, üçü hasta 5 kuş bulduk. Hasta olanların gerekli tedavileri Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü tarafından yapıldı. Tedavilerinin ardından tekrar bu hayvanlar doğal ortamına bırakıldı. Daha sonraki bir aylık süreçte de elemanlarımız burada gerekli kontrollerini yaptı. Bundan sonraki ölümlerin de münferit olduğu, salgın veya zehir vakasına rastlanmadığı tespit edildi” dedi.

  • İznik Gölü’ndeki Kirlilik Meclis Gündeminde

    CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, inşaat atıkları ve molozlarla doldurulan İznik Gölü’ndeki kirliliği TBMM gündemine taşıdı.

    Aydın, Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı’nın cevaplaması talebiyle verdiği önergede, “İznik Gölü’ne moloz doldurarak çevre felaketine yol açan İznik Belediyesi için bir yaptırım uygulayacak mısınız?” diye sordu.

    Aydın, yetkilillere ‘Bu doğa katliamını durdurun’ çağrısında bulundu. İznik Gölü’nün her geçen gün daha da fazla kirlenmekte olduğuna dikkat çeken Aydın, kirliliğin mesken atıklarının yanı sıra çevredeki fabrikalardan ve köylerin kanalizasyonlarından kaynaklandığını söyledi.

    Bunlarla birlikte son zamanlarda en büyük çevre felaketinin İznik Belediyesi tarafından yapıldığını vurgulayan Erkan Aydın, “Gölün birkaç bölgesinin belediye tarafından inşaat atıkları ve molozlar ile doldurulduğunu görduk. Bu atıkların göle doldurulması gölün hızla kirlenmesine, doğanın dengesinin bozulmasına, sazlıkların ve gölün çevresindeki bereketli tarım arazilerinin yok olmasına sebep olmaktadır. Yetkililerin bu çevre katliamını bir an önce durdurmalarını istiyoruz” dedi.