Etiket: Gölü

  • Akşehir Gölü kurumaktan kurtulacak

    Son yıllardaki yağış azlığı ve bilinçsiz derin kuyu açılmasıyla tamamen kuruma noktasına gelen ve Nasreddin Hoca’nın ‘Ya Tutarsa’ diye yoğurt mayaladığı, dünyaca ünlü tescilli Akşehir Kirazı’na aroma veren Akşehir Gölü, ilçede faaliyete geçen Atık Su Arıtma Tesisinden arıtılan suyun verilmesiyle beslenmeye başladı.

    Konya’nın Akşehir ilçesinin simgesi olan Nasreddin Hoca’nın ‘Ya Tutarsa’ diye yoğurt mayaladığı, dünyaca ünlü tescilli Akşehir Kirazı’na aroma veren Akşehir Gölü son yıllardaki yağış azlığı ve bilinçsiz derin kuyu açılmasıyla tamamen kuruma noktasına geldi. 1 Kasım 2018 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kesin korunacak hassas alan olarak ilan edilen Akşehir Gölü, ilçede faaliyete başlayan Atık Su Arıtma Tesisinden arıtılan suyun verilmesiyle beslenmeye başladı. Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, ilçede faaliyete başlayan Atık Su Arıtma Tesisinde incelemelerde bulundu.

    “Akşehir Gölü’ne arıtılmış temiz su verilmeye başlandı”

    Akşehir Gölü’ne artık arıtılmış temiz bir suyun verildiğini söyleyen Başkan Akkaya, “Avrupa Birliği hibesiyle yaptırılan Atık Su Arıtma Tesisinin tahliye suyunun göle döküldüğü bölümdeyiz. Saniyede 79 litre tertemiz, pırıl pırıl arıtılmış bir şekilde gölümüzü beslemektedir. Bu arıtma tesisimizin kapasitesi ortalama 15 bin metreküp/gündür, bu da dolayısıyla 172 litre/saniye bir debiye tekabül ediyor. Zaman zaman 180 litre, 190 litrelere de ulaşabilecek. Ancak ortalamada 172 litre/saniye debili suyumuz arıtma tesisimizden çıkarak tertemiz bir şekilde Akşehir Gölümüzü besleyecek. İleride kapasite artırımı ile beraber 25 bin metreküp/gün kapasiteye çıktığında ise 254 litre/saniyelik arıtılmış su gölümüzü besleyecek” dedi.

    Akşehir Gölü’nün Türkiye’nin en büyük gölü olduğuna dikkat çeken Başkan Akkaya, “Gölümüz alansal olarak Türkiye’nin 3. büyük gölü. Akşehirimizin toplam alanının da yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Gölümüz 1935 yılında tamamen kurumuş, 1969 yılında ise taşmıştır. Bu iki değerden de anlaşılacağı üzere gölümüz zaman zaman kurumuş, zaman zaman taşmıştır. Gölümüzün kuruma nedenlerinden en önemlisi yağışların azlığıdır. Çünkü gölümüzü besleyen öyle büyük su kaynakları yoktur. Gölümüzün kendi içinde küçük kaynakları vardır. Esas gölümüzü besleyen yağmur ve kar yağışlarına bağlı olarak akan dereler ve çaylardır ve yine Afyonkarahisar’a bağlı Eber Gölü’müzde gölümüzü besleyen kaynaklardan birisidir. Yağışların az olduğu dönemde; yağış az, buharlaşma çok olduğu dönemlerde gölümüz tamamen kuruma noktasına gelmiştir. Geçtiğimiz 2008 yılında da hemen hemen yine kuruma noktasında olmuştur. Bu yıl itibariyle de kurumamış ama oldukça küçülmüştür. Bu kurumada en önemli aktör yağışların az olmasıdır. Buna bağlı olarak gölümüzün kuruma sebeplerinden bir tanesi de yer altı suyu kuyularının geçtiğimiz yıllarda kontrolsüz bir şekilde açılması, yine gölümüzü besleyen dereler ve çaylar üzerine gölet ve barajların yapılması diğer nedenler olarak sayılabilir” diye konuştu.

    “Gölümüzü kirleten en önemli unsurlardan birisi atık sudur”

    Akşehir Gölünün 1992 yılından itibaren kontrol altına alındığını ve o günden bu yana da çeşitli çalışmaların ilgili bakanlıklar tarafından yapıldığını dile getiren Akkaya, 2002 yılında ise Akşehir Belediyesi öncülüğünde Akşehir ve Eber Gölleri Çevre Birliğinin kurulduğunu, birlik başkanlığına da Akşehir Belediyesi seçildiğini söyledi.

    Akşehir Gölü’nün atık sular nedeniyle kirlendiğini de ifade eden Başkan Akkaya şöyle konuştu:

    “Gölümüzü kirleten en önemli unsurlardan birisi atık sudur. Daha önce Akşehirimizde düzenli bir atık su arıtma tesisi yoktu. Ellili, altmışlı yılların teknolojisiyle çökertme havuzu diyebileceğimiz bir tesis vardı. Ama geçen yıl tamamlanarak hizmet vermeye başlayan ve Avrupa Birliğinden yüzde 94 hibeyle Çevre Bakanlığımızın ihale ettiği, 2007 yılında Akşehir ve Eber Gölleri Çevre Birliğimizin ilk başvuruyu başlattığı Atık Su Arıtma Tesisimiz Akşehir Gölümüze temiz su vermeye başladı. Geçtiğimiz günlerde 1 Kasım tarihi itibariyle Cumhurbaşkanlığımız Kararnamesi ile Akşehir Gölü kesin korunacak alan olarak ilan edilmiş oldu. Bu daha önceki yıllarda yapılan sit çalışmalarının bir sonucudur. Cumhurbaşkanımızın kararnamesiyle 10 bin 614 hektarlık bölümü kesin korunacak alan olarak diğer bir ifadeyle birinci derece sit alanı olarak ilan edildi. Diğer 17 bin 500 hektarlık alanda nitelikli korunacak alan statüsünde değerlendiriliyor. Gölümüzün kurumasını önlemek adına çalışmaları Devlet Su İşleri ve Su Üretimi Genel Müdürlüğümüz devam ettiriyor. Biz de Akşehir ve Eber Gölleri Çevre Birliği olarak onalar bu çalışmalarda katkı veriyoruz.”

  • Gölbaşı Gölü ağlardan temizleniyor

    Hatay’ın Kırıkhan ilçesindeki Gölbaşı Gölü’nde balıkçılar tarafından terk edilen ağların temizlenme çalışmalarına başlandı.

    Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından 2014 yılında denizlerde başlatılan “Denizlerin Terk Edilmiş Av Araçlarından Temizlenmesi Projesi’ne 2016 yılında iç suların da dahil edilmesiyle Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde bulunan Gölbaşı Gölü de proje kapsamında temizlenmeye başladı.

    Temizlik çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Kırıkhan Tarım İlçe Müdürü Ali Temizkan, “Denizlerimizde ve iç sularımızda su ürünleri avcılığı sırasında kopan, kaybolan ve terk edilen av araçları, avlanma ve canlıların barınma ve beslenmelerini olumsuz etkilemektedir. Bakanlığımız Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından su ürünleri avı sırasında zemin yapısı, hava koşulları, ağ çakışması ve kullanım hataları nedeniyle, denizlerimizin ve göllerimizin terk edilmiş ağlardan temizlenme çalışmalarına Gölbaşı Gölü’nde başlandı” ifadelerini kullandı.

  • Gaga Gölü hayran bırakıyor

    Ordu’nun Fatsa ilçesinde Sefaköy, Meşebükü ve Yassıtaş Mahalleleri sınırlarında bulunan Gaga Gölü, görenleri hayran bırakıyor.

    İlçenin turizm anlamında en büyük değerlerinden olan Gaga Gölü özellikle hafta sonu ve hafta içi akşam saatlerinde ziyaretçi akınına uğruyor. Gaga Gölü’nün Fatsa için çok önemli olduğunu söyleyen Fikri Kaynar, “Gaga Gölü Fatsa’nın turizm anlamında en büyük gözdesidir. İki tane göletten oluşuyor ve manzarası ile insanları cezbediyor. Gerekli tesisler kurulduğu anda daha da fazla kişi buraya gelerek turizmi hareketlendirecektir. Bu tarz yerlere sahip çıkmamız gerekiyor. Mahallemiz sınırları içinde bulunan Gaga Gölü’nde su sporları ve diğer farklı sporlarda yapılıyor” dedi.

    Turizm hazırlıkları için tüm çalışmaları yaptıklarını belirten Sefaköy Mahallesi Muhtarı Yusuf Kaynar ise, “Gaga Gölü Fatsa’nın bir değeridir. Burayı tam anlamıyla turizme kazandırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

  • Sabahattin Akgül: “Golü atan her zaman kazanır”

    AFJET Afyonspor Teknik Direktörü Sabahattin Akgül, Adana Demirspor mağlubiyetinin ardından, “Futbol netice oyunudur. Golü atan her zaman kazanır. Adana Demirspor golü attı, kazandılar. Kendilerini kutluyorum, tebrik ediyorum” dedi.

    Spor Toto 1. Lig’in 11. haftasında AFJET Afyonspor, deplasmanda Adana Demirspor’a 1-0 mağlup oldu. Maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Afjet Afyonspor Teknik Direktörü Sabahattin Akgül, “Şampiyonluğa oynayan Adana Demirspor karşısında oynamak kolay değil. Adana Demirspor iyi bir takım. Demek ki, iyi takıma, iyi konsantre oluyoruz ve iyi oynuyoruz. Maçın ikinci yarısında Adana Demirspor’un pozisyonu bile yok. 5 tane net gol pozisyonumuz var. Futbol netice oyunudur. Golü atan her zaman kazanır. Adana Demirspor golü attı, kazandılar. Kendilerini kutluyorum, tebrik ediyorum. Gelecek haftaki oynayacağımız maçlarda, bugün kaçırdığımız gol pozisyonlarını kaçırmayacağız. Kaçırmamamız gerekir ki, alt sıralardan biraz üst sıralara çıkalım. Afyonspor’a bu oyuna karşın bu netice yakışmıyor” dedi.

  • Marmara Gölü yok oluyor

    Manisa’nın Salihli ile Gölmarmara ilçeleri sınırları içerisinde bulunan ve göçmen kuşların uğrak alanı olan Marmara Gölü’nde doluluk seviyesi yüzde 10’lara kadar gerilerken yaklaşık 7 mahallenin geçim kaynağı olan balıkçılık sektörünü de olumsuz etkiledi. Suların çekildiği Marmara Gölü havadan görüntülenirken, balıkçılık ile geçimini sağlayan balıkçılar ise durumdan endişeli.

    Manisa’nın Salihli ile Gölmarmara ilçeleri sınırları içerisinde bulunan Marmara Gölü’nde doluluk seviyesi yüzde 10’lara kadar geriledi. Göldeki gerileme havadan görüntülenirken, özellikle balıkçılıkla geçinen vatandaşlar durumdan endişeli. Ayrıca tepeli pelikan, karabatak gibi nesli tehlikede olan kuş türleri de dahil olmak üzere 20 bin su kuşuna ev sahipliği yapan Marmara Gölü 2017 yılında, ’Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan’ ilan edildi. Özellikle Gediz Ovası’nı sulayan Marmara Gölü’nde su oranı kritik seviyelere geriledi. Gölün kuruması halinde hem ovaların susuz kalması hem de yaban hayatının olumsuz etkilenmesinden endişe ediliyor.

    “Tehlikeli duruma geldi”

    320 milyon metreküp kapasiteli gölün 33 milyon metreküpe gerilediğini ve gölün tehlikeli durumda olduğunu söyleyen Tekelioğlu Mahalle Muhtarı İbrahim Kerse, gölün 3 yıl önce tamamen dolu olduğunu ancak yaşanan kuraklık nedeniyle 3 yıl içerisinde, gölün kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi. Marmara Gölü’nü besleyen kaynağın olmadığını ifade eden Kerse, “Göl son yıllarda çok kurudu ve tehlikeli duruma geldi. Şu an 7 köy buradan geçimini balıkçılıkla sağlıyor. Göl ayrıca Gediz Ovası’na sulamaya verilirken, ayrıca Menemen Ovası’na kadar buradan su gidiyor. Durum böyle iken bu gölün hiç kaynağı yok. Kum çayı vardı oraya da Gördes Barajı yapıldı. Çayın buraya bir katkısı yok. Demirköprü Barajı’ndan DSİ’nin bir kanalı var, ancak barajda da yeterli su olmadığı için oradan da su salınmıyor. Buraya besleyen kaynağın olmadığı gibi, buradan da hep sulamaya su verildi. Şimdi bu göl kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı” dedi.

    1992 yılında da kurudu

    Gölün 2 defa kuruduğunu belirten Muhtar Kerse “1992 yılında kurudu, ancak bir yıl sonra yağışların bol olmasından dolayı eski haline geldi. Ama o zaman kaynak vardı. Şimdi gölün bir kaynağı yok” diye konuştu.

    “Gölde hem su hem balık azaldı”

    Yaklaşık 45 yıldır geçimini balıkçılıkla sağlayan Ali Çetin, suların çok çekildiğini belirterek, “Şu an gölde sular çok çekildi. Bu yağışların kıt olmasından ve bir de biz suyu fuzuli kullanıyoruz. Şu an gölde yarım metre su var. Kayık gelirken çamur getiriyor. Böyle giderse 1 ay sonra gölde ne su kalır, ne de balık kalır. Geçmiş yılda günlük 70-100 kilo arası balık tutuyorduk, şimdi günde 15 kilo anca balık tutuyoruz. Kısacası su azaldı, balık da azaldı. Sadece balıkçılar olarak biz değil, şuan tüm çevre olarak yağış bekliyoruz. Suyun kıymetini bilmemiz lazım. Şu an gölün her tarafı bataklık” ifadelerini kullandı.

    “Bu gölün dolma şansı yok”

    20 senedir balıkçı olduğunu belirten Mehmet Erefe, gölün sadece yağmurlarla beslendiğini başka bir kaynağının olmadığını dile getirerek, “Gölden sulamaya çok aşırı şekilde su bıraktılar. Buradan Manisa ve Menemen Ovası’na 3 ay su verdiler. Gölü besleyen su kaynağı yok. Gördes Çayı vardı, oraya da baraj yapılınca su kesildi. Bu gölün dolma şansı yok, böyle giderse bu göl kurur gider. Şu an gölde 80-90 santim su var. Gölde çok güzel balık var, ama su olmayınca balık çıkmıyor. Bu göl kurumu bizim buradan gitmemiz lazım. Çünkü biz bu göldeki balıkçılıkla geçimimizi sağlıyoruz” dedi.