Etiket: Gölgesinde

  • Avrupa, yılbaşını korona virüs salgını gölgesinde kutlayacak

    Avrupa, yılbaşını korona virüs salgını gölgesinde kutlayacak

    Avrupa ülkeleri, bu yıl öncekilerden farklı olarak yeni yıla Covid-19 salgını gölgesinde girecek. İtalya’da, Fransa’da, Almanya’da, Polonya’da ve İngiltere’de günlük vaka sayısındaki artışı önlemek amacıyla yılbaşı kapsamında sıkı önlemler alındı.

    Yeni tip korona virüs (Covid-19) salgını dünya genelinde etkisini sürdürürken, salgını kontrol altında tutma çabası Avrupa ülkelerini yılbaşında yeni önlemler almaya itti. İtalya, yılbaşı öncesinde kutlamalar sırasında kalabalıklar oluşmaması için tam kapanma uygulayacak. İtalya Başbakanı Giuseppe Conte’nin 19 Aralık’ta açıkladığı Noel Bayramı ve yılbaşı tatili döneminde geçerli olacak Covid-19 kısıtlamalara göre İtalya’da bugün yerel saatle 22.00’de sokağa çıkma yasağı uygulaması başlayacak, yasak 4 Ocak 05.00’e kadar geçerli olacak. Kısıtlamaların bölgesel bazda uygulandığı İtalya’da 31 Aralık-4 Ocak arasında tüm ülkede en yüksek risk olarak tanımlanan “kırmızı bölge” uygulaması geçerli olacak. Kırmızı bölgelerde, iş ve zorunlu haller dışında sokağa çıkma kısıtlaması uygulanırken, bölgeler ve şehirlerarası seyahatlere acil durumlar haricinde izin verilmiyor. Ancak yılbaşı tatili döneminde 05.00-22.00 arasında günde 1 kez olmak kaydıyla en fazla 2 kişilik ziyaretlere ve 30 kilometre mesafedeki nüfusu 5 binden az olan beldeler arasında seyahatlere izin veriliyor.

    Otellerde toplu kutlama yasak

    İtalya’da yılbaşı günü restoranlar 22.00’ye kadar açık kalabilecek, ancak sadece paket servisi yapabilecek. Yılbaşını otelde kutlamak isteyenler ise yılbaşı yemeğini odalarında yemek zorunda kalacak. Otel restoranları 05.00’e kadar ancak oda servisi şeklinde hizmet verebilecek. Otel restoranları müşterilerini ağırlayamayacak. Covid-19 kısıtlamalarını ihlal edenler 400 ila bin Euro arasında ceza yaptırımı ile karşı karşıya kalacak.

    Şehir meydanlarında yapılan geleneksel yılbaşı kutlamaları yerine bazı yerel yönetimler ışık ve müzik gösterisi düzenleyerek internet üzerinden yayın yapmayı planlıyor. Başbakan Conte, tatil döneminde sokağa çıkma yasağı kararını “acı verici” ifadesiyle duyurmuştu.

    Fransa’da evde yapılacak özel kutlamalar 6 kişiyle sınırlandırıldı

    Fransa’da da Covid-19 salgını nedeniyle yılbaşı kutlamaları kısıtlandı. Kısıtlamanın amacı ise “vaka sayısındaki artışı önlemek” şeklinde açıklandı. Fransızların uygun şekilde doldurulmuş bir izin belgesi olmadan yerel saatle 20.00’den 06.00’ya kadar sokağa çıkma yasağı sırasında dışarı çıkmalarına izin verilmeyeceği duyuruldu. Halka açık alanlarda kutlamak yapmak yasak iken, evde yapılan özel kutlamalar 6 kişiyle sınırlandırıldı. Fransa Başbakanı Jean Castex, sokağa çıkma yasağının “sıkı bir şekilde kontrol edileceğini” ifade ederken, İçişleri Bakanı Gerald Darmanin ise yılbaşı gecesi en az 100 bin polis ve jandarmanın seferber edileceğini açıkladı.

    Uluslararası anket şirketi YouGov tarafından yapılan ankete göre Fransızların yüzde 43’ü yeni yılı kutlamak istiyor.

    Polonya’da yılbaşı kutlamalarına korona virüs gölgesi

    Yeni yıla girmeye saatler kala Polonya’da da yılbaşı kutlamaları iptal edildi. Her yıl metropoller başta olmak üzere onlarca kentte meydanlarda düzenlenen havai fişekli, müzikli eğlenceler bu sene korona virüs salgını nedeniyle iptal edildi. Korona virüsün ikinci dalgasının kabus gibi çöktüğü ülkede vaka sayılarının hızlı artışı Polonya hükümetini de sıkı tedbirler almaya itmişti. Maske takma zorunluluğu, sinema, tiyatro, müze gibi kültür kurumlarının, fitness ve spor salonlarının kapatılması, gastronomi mekanlarında paket servise geçilmesi, okullarda uzaktan eğitime geçilmesi gibi birçok kısıtlama getirilen ülkede buna rağmen günlük vaka sayıları 27 bine, günlük ölüm sayısı ise 674’lere ulaşmıştı. Sağlık sisteminin kapasitesinin aşılması sınırına gelinmesi üzerine ise ülkede 17 Aralık’ta “ulusal karantina” ilan edildi. Bu kapsamda diğer önlemlere ek olarak alışveriş merkezleri, oteller, eğlence yerleri, kayak merkezleri kapatılırken, her türlü Noel ve yılbaşı kutlaması da iptal edildi. Yılbaşı akşamı yerel saatle 19.00’dan 1 Ocak Cuma 06.00’ya kadar sokağa çıkma yasağı getirilen ülkede, yılbaşını evlerinde kutlayacak vatandaşlara ise 5 kişi sınırlaması getirildi.

    Şimdilik 17 Ocak’a kadar sürmesi kararlaştırılan ulusal karantina kapsamında yalnızca eczane, market ve temizlik maddesi satan gibi gündelik ve acil ihtiyaçların karşılanabileceği dükkanların açık olduğu Polonya’da Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre toplam 1 milyon 281 bin 414 vaka tespit edilirken, 28 bin 19 kişi de hayatını kaybetti.

    Almanya yeni yıla sıkı korona önlemleri altında girecek

    Yılbaşı akşamı Almanya’da ise 13 Aralık’ta federal hükümetin ve eyaletlerin birlikte aldığı kararlar uygulanacak. Alınan kararlar kapsamında kafeler, restoranlar, barlar, diskolar, eğlence kulüpleri kapalı kalmaya devam edecek. Yılbaşı eğlencelerinin evlere taşınması beklenirken, evlerde de iki farklı haneden en fazla 5 kişi bir araya gelebilecek. 14 yaşından küçükler kuraldan muaf olacak.

    Havai fişek satışı yasak, kullanımı serbest

    Almanya’da havai fişek satışı bu yıl için yasaklandı. Fakat genel bir havai fişek atma yasağı gelmemesi de kafaları karıştırdı. Yalnızca belediyelerin belirleyeceği bazı caddelerde ve kamusal alanlarda havai fişek ateşlenmesi yasak olacak. Önceden ellerinde havai fişek bulunan vatandaşlar kendi bahçelerinde, balkonlarında, teraslarında, özel mülklerinde bunları ateşleyebilecek. Ama önceki yıllardan kalma havai fişeklerin yanlış depolamadan dolayı zarar görmüş olabileceği için kullanımının tehlikeli olacağı düşünülerek bu yıl için ateşlenmemesi tavsiye ediliyor. Ayrıca havai fişekten kaynaklanan yaralanmaların, sağlık sistemi için ekstra bir yük oluşturacağı düşünülüyor.

    Toplanma ve alkol yasağı

    Almanya’da yıl başında sokaklarda toplanma yasağı uygulanacak. Özellikle havai fişek atmak ve kutlama yapmak için vatandaşların sokaklarda bir araya gelmesi istenmiyor. Baden-Württemberg ve Bavyera gibi bazı eyaletlerde, yerel saatle 20.00’den sonra sokağa çıkma yasağı, yılbaşı akşamında da uygulanacak.

    31 Aralık’ta 14.00’ten sonra alkollü içeceklerin satışı veya evlere servisi yasak olacak. Söz konusu yasak, 1 Ocak saat 06.00’ya kadar geçerli olacak. Yine açıkta ve kamusal alanlarda alkol tüketimine yılbaşında da müsaade edilmeyecek.

    İngiltere’de yılbaşı kademeli kısıtlamalarla kutlanacak

    İngiltere’de mutasyona uğrayan korona virüs nedeniyle vaka ve can kaybı sayıları artmaya devam ederken, İngiltere hükümeti ülkenin büyük bir bölümünde en yüksek kısıtlama seviyesi olan 4. seviye kuralları uygulanacağını bildirdi. İngiltere’de 31 Aralık’tan itibaren Londra, Manchester ve Birmingham gibi büyük şehirler de dahil olmak üzere ülkenin dörtte üçünde seviye 4 kısıtlamaları uygulanacak. Yılbaşı arifesinde yaklaşık 44 milyon kişinin seviye 4’teki kısıtlamalar kapsamında olacağı belirtilirken, bu bölgedeki vatandaşların başka hane bireyleri ile toplanamayacakları belirtildi. İngiltere’nin güneyinde tespit edilen Covid-19 mutasyonu nedeniyle uygulanan en yüksek seviye kısıtlamalar, 31 Aralık’tan itibaren İngiltere’nin orta ve kuzey bölgelerini de kapsayacak.

    İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock en yüksek seviye kısıtlama bölgelerinin arttırılmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Ulusal Sağlık Servisi (NHS) büyük bir baskı altında. Bunun meydana gelmekte olan etkisini görebiliyoruz. Yeni mutasyon nedeniyle nüfusun dörtte üçünde seviye 3 ve seviye 4 kısıtlamaları uygulanacak” dedi.

    İngiltere’de hükümetin kısıtlamaları ağırlaştırmasıyla halk yeni yıl arifesi için plan yaparken kendi bölgelerinin kısıtlama kurallarını takip etmek zorunda.

    Dördüncü seviye

    İngiltere’de 4. seviye kısıtlamalarının uygulandığı bölgelerde restoran ve barlar paket servis haricinde kapalı kalırken, bu kural yeni yıl arifesinde de geçerli olacak. Dördüncü seviye kısıtlama bölgelerinde ikamet eden kişilerin başka hane bireyleri ile iç mekanlarda toplanmaları yasaklanırken, kademe 4 kurallarına göre farklı hanelerden yalnızca 2 kişi dışarıda buluşabilir. Aynı zamanda seviye 4 kısıtlamalarının olduğu bölgede yaşayanlar farklı kısıtlama seviyelerinin uygulandığı bölgelere seyahat edemeyecek. Seviye 4 bölgeleri Başkent Londra da dahil olmak üzere Manchester, Birmingham, Cheshire, Derbyshire, Lancashire gibi İngiltere’nin büyük nüfus yoğunluğunun bulunduğu bölgeler olarak belirlendi.

    Üçüncü seviye

    İngiltere’de 3. seviyedeki yerel kısıtlamalara göre vatandaşlar farklı hane bireyleriyle iç mekanlarda toplanamazken, en fazla 6 kişilik gruplar halinde dışarıda buluşabilecek. Seviye 3 bölgelerinde restoranlar seviye 4’te olduğu gibi paket servis haricinde yeni yıl arifesinde de kapalı olacak.

    İkinci ve birinci seviye

    İngiltere’de 2. seviye kısıtlama bölgelerinde restoranlar ve barların yemek servisi yapılması koşuluyla açık kalabileceği belirtilirken, 22.00’den sonra işletmelerde sipariş alınmaması gerektiği ve 23.00’ten sonra kapatılması gerektiği belirtildi. Seviye 2’de yaşayanlar yılbaşı gecesi başka hane bireyleri ile destek balonu oluşturabilir ve birbirlerini ziyaret edebilir. Birinci kademe kısıtlama bölgelerinde ise insanlar 6 kişilik gruplar halinde iç veya dış mekanlarda toplanabilir.

    İsveç’te kutlamalara yasak yok

    Bu yıl İsveç’te de yılbaşı buruk geçecek. Korona virüs salgını nedeniyle restoran ve otellerde kalabalık bir şekilde yeni yıl kutlamaları yapılmaması tavsiye edildi. Evlerde yapılacak kutlamaların ise 8 kişi ile sınırlandırılması istendi.

  • Pandemi gölgesinde antrenörlük kursu

    Pandemi gölgesinde antrenörlük kursu

    Türkiye Futbol Federasyonu tarafından düzenlenen UEFA Elit-A, UEFA-A ve UEFA-B Antrenörlük kursları Erzurum Yüksek İrtifa Kamp Merkezi’nde 10 gün sürecek eğitime başladı.

    UEFA ELİT-A, UEFA-A ve UEFA-B Antrenörlük kursları 90 antrenör adayının katılımıyla Erzurum’da başladı.

    Antrenörler, Osman Öngün, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Adana Bölge Başantrenörü ve Eğitmen Atilla Yüce ve Mahmut Nedim Karadeniz nezaretinde zorlu bir süreçten geçerek belge almaya hak kazanacaklar.

    Yüksek irtifa kamp merkezinde başlayan ve yurdun çeşitli yerlerinden Erzurum’a gelen antrenörlerin katıldığı kurs 11 Eylül’de sona erecek.

    UEFA-B kursu ikinci bölüm Antrenörü Osman Öngen, İHA’ya yaptığı açıklamada, “Erzurum Yüksek İrtifa Kamp Eğitim Merkezi’nde açılan kurs UEFA-B ikinci etabı. Birinci bölümü pandemiden önce yapılmıştı. UEFA-B Kurslarımız profesyonel takımların altyapılarında çalışabilir yetkisi veriyor. 30 Ağustos’ta başladı 11 Eylül’de bitecek. Kursun bir özelliği ise dünyada yaşanan pandemi dolayısıyla, kişilerin fiziksel mesafelerinin korunması gibi yaşantımızda bulunan 14 kurala uyarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kursun bir başka özelliği ise normal kurslardan farklı bir eğitim sistemi uygulanıyor. Bizim kurslara katılıp da belgesini alan antrenör Süper Lig’den tutun da alt ligler yani 3.Lig lere kadar altyapılarında çalışma yetkisine sahip olacaklardır. Kursumuza katılan kursiyerlere UEFA müfredatları uygulanıyor. Kursumuzu başarı ile bitiren hocalarımız Türkiye’nin her yerinde başarı sağlayacaklardır. Şunu söylemeden geçemem, bu tesislerin Erzurum’da bulunması ayrı bir şanstır. Bulunan tesisler ve bizlere sunulan imkanlar son derece yerinde ve hijyenik. Erzurum’da bulunmanın ve rakımın etkisi birkaç günlük eğitimin ardından gideriliyor ve rahatlıkla istenilen performanslara ulaşılıyor. En büyük avantaj olarak şunu söyleyeyim ki havaların çok güzel olması. Ben Adana’dan geliyorum, bizim oraların hava sıcaklıkları biliyorsunuz ki 47 dereceleri görüyor, ama buradaki hava bizlere yayla havası gibi geliyor ve rahatlıkla antrenmanlarımıza devam ediyoruz” dedi.

    UEFA ELİT-A kursu ikinci etap hocası Atilla Yüce ise kurs hakkında şu bilgileri verdi:

    “Kursiyerlerimize birer senaryo verdik, o senaryonun uygulaması yapılacak. Futbolun gelişimi ile ilgili çalışmalarımız var. Kursumuz 31 Ağustos’ta başladı 9 Eylül’de bitecek. Kursumuza katılıp bizden belge alan antrenörler bulundukları illerdeki profesyonel katımların altyapılarında sorumluluk alıp çalışmalarına devam edebilecekler. Biz bunu Türkiye’de böyle adlandırıyoruz ama yurt dışında daha değişik isimler altında uygulamalar yapıyorlar. Yurt dışı bazı ülkelerde örnek verirsek ELİT-B olabiliyor, o kursa katılıp belgesini alamayan bir üst kategori olan ELİT-A kursuna gidemiyor, ama Türkiye’de bizim uygulamamız farklı.”

  • Geylan: “Salgın sürecinin gölgesinde kapanan okullarımıza Ağustos ayında 40 bin atama daha yapılmalı”

    Geylan: “Salgın sürecinin gölgesinde kapanan okullarımıza Ağustos ayında 40 bin atama daha yapılmalı”

    Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, “Salgın sürecinin gölgesinde kapanan okullarımıza Ağustos ayında 40 bin atama daha yapılmalı” dedi.

    Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan, 2019-2020 eğitim-öğretim yılının sona ermesi dolayısıyla yaptığı açıklamada, “2019-2020 eğitim-öğretim yılı salgın süreci gölgesinde sona erdi. Dönemin ikinci yarısında yaşanan salgın vakaları tüm dünyaya olduğu gibi ne yazık ki ülkemize de heyula gibi çöktü. Bu süreçte 5 bine yakın vatandaşımızı kaybettik, hala hastanelerde tedavi süreci devam eden çok sayıda hastamız var. Sağlık çalışanlarımız büyük fedakârlıklarda bulundu, öğretmenlerimiz uzaktan eğitim sürecini ciddi bir özveri ile yürüttü, bizler de bu sürece uyum sağlamaya en yüksek düzeyde gayret gösterdik. Canlı ders uygulaması dayatma unsuru haline getirildi. Milli Eğitim Bakanlığı 31 Ağustos tarihinde telafi eğitimiyle birlikte okulları açacak. Umuyoruz ki 2020-2021 eğitim-öğretim yılı sağlıklı ve kesintisiz bir şekilde yürütülür. Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılı başta salgın süreci olmak üzere birçok sorunla tamamlandı. 16 Mart tarihinde doğru bir kararla okullarda eğitime zorunlu olarak ara verildi. 23 Mart tarihinden itibaren TRT-EBA TV ve Eğitim Bilişim Ağı üzerinden uzaktan eğitim gerçekleştirildi. MEB sonraki süreçte EBA üzerinden canlı ders işlenmesi hizmetini hazırlayarak, dileyen öğretmenlerimizin kullanımına açtı. Öncelikle hem 1 hafta kısa bir sürede uzaktan eğitimi hayata geçiren MEB yetkililerini kutluyor hem de uzaktan eğitimi başarıyla yürüten fedakar öğretmenlerimize minnetlerimizi sunuyoruz” dedi.

    “MEB, derslik üretiminin artırılmasına ağırlık vermeli ve mevcut dersliklerin verimli kullanılması sağlanmalıdır”

    Geylan, “Milli Eğitim Bakanlığı telafi eğitiminin 3 hafta olacağını, yıl boyunca da destekleme kurslarının devam edeceğini duyurdu. Bu eğitimler çocuklarımızın müfredatta ilerlemesi, eksiklerini gidermesi, bir üst sınıfa sağlam bir şekilde hazırlanması noktasında çok önemlidir. Öğretmenlerimizin de gayretiyle telafi eğitimlerinin hızlı ve sağlıklı bir şekilde yürütüleceğinden hiç şüphemiz bulunmamaktadır. Tabii burada en büyük soru işareti gerek telafi eğitiminde gerekse yeni eğitim-öğretim döneminde okullarda hijyenin nasıl sağlanacağı, sınıf mevcutlarının nasıl düşürüleceği, sosyal mesafenin nasıl korunacağıdır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın hijyen kuralları ile ilgili önemli bilgilendirmeler yapması, tüm okullarımızda hijyen malzemelerinin eksiksiz sağlanması, okul, sınıf ve tuvalet temizliğinin sık aralıklarla yapılması gerekirken, sınıf mevcutlarının düşürülmesi de mutlaka sağlanmalıdır. Zira sosyal mesafe sağlanamadığı müddetçe virüs vakaları azalmayacaktır. Bu noktada MEB, derslik üretiminin artırılmasına ağırlık vermeli ve mevcut dersliklerin verimli kullanılması sağlanmalıdır. Şayet eğitimin her kademesinde derslik üretimini artırarak, sınıf mevcutlarını düşüremezsek, okullar salgın vakalarının merkez üssü haline gelebilir” dedi.

    “MEB’in Ağustos ayında 40 bin öğretmen ataması daha yapması en öncelikli talebimizdir”

    Öğretmen atamalarının ciddi bir sorun olmaya devam ettiğini dile getiren Geylan şunları kaydetti:

    “Ülkemizde 81 ilde ücretli öğretmen sayısı 81 bine ulaşmıştır. Dersler boş geçmesin diye görevlendirilen bu öğretmenlerin bir kısmı iki yıllık meslek yüksekokulu mezunu bile olabilmektedir. Öte yandan ücretli öğretmen görevlendirmesi dışında ülkemizde öğretmen açığı 104 bin civarındadır. 500 bin de atama bekleyen öğretmen bulunmaktadır. Bildiğiniz gibi 31 Ağustos tarihinde telafi dersleri başlayacaktır. Hem bu telafi derslerinin hem de akabinde başlayacak yeni eğitim-öğretim yılının sağlıklı yürütülebilmesi için öğretmen açığının giderilmesi çok önemlidir. Derslik ve öğretmen sayısı yetersiz olursa, eğitim sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün olmayacaktır. Bakınız MEB, 2019 yılında 41 bin 379 öğretmen ataması yaptı. 2020 yılında ise 18 Mart tarihinde 20 bin öğretmen ataması gerçekleştirildi. Bu öğretmenlerimiz pandemi nedeniyle 22 Haziran tarihinde göreve başlatıldı. Yeni eğitim-öğretim döneminde de 20 bin öğretmenimiz daha göreve başlayacak. Böylece 2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılında 40 bin atanmış öğretmenimiz daha okullardaki yerini alacak. Ancak norm kadro açığı ve ücretli öğretmen sayısı göz önüne alındığında her yıl yapılan 40 bin atama ile sorunun çözülmediği ortadadır. Üstelik bu sene yaşanan pandemi süreci de buna eklendiğinde öğretmen ihtiyacımız iki katına çıkmıştır. Bu noktada talebimiz; en azından ücretli öğretmen sayısı kadar atama yapılmasıdır. Türk Eğitim-Sen olarak 40 bin atamaya ilaveten, ağustos ayında 40 bin atama daha talep ediyoruz. Mevcut yönetici atama sistemi adeta “ali kıran baş kesen” şiarını düstur edinen bir süreci de beraberinde getirdi. Yıllarca yandaşlık kriterine göre kariyer ve liyakat ilkesi dikkate alınmadan yönetici ataması yapıldı. Çok kul hakkı yendi, çok sayıda bilgili, tecrübeli yönetici alaşağı edildi. Nihayetinde geçtiğimiz eğitim-öğretim döneminde yönetici atamalarında Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk sayesinde mülakatın etkisi sıfırlandı, atamalar yazılı sınav sonuçlarına göre yapıldı. Biz o dönemde de bunun yönetmeliğe bağlı olmasını savunmuş, irade değiştiğinde uygulamanın da değişebileceğine yönelik endişelerimizi dile getirmiştik. Bugüne geldiğimizde liyakat ve ehliyeti önceleyen Yönetici Görevlendirme ve Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliklerinin hazırlandığını biliyoruz. Ancak bu yönetmelikler şu ana kadar yayınlanmadı. Bunun nedenini, kariyer ve ehliyeti esas alan bir sistemin hayata geçmesine karşı direnç gösterilmesine bağlıyoruz. Ne yazık ki MEB Merkez Teşkilatına hükmetmeye çabalayan, gücü elinde bulundurmaya namzet bu arazlı yapı kendi ekmeklerinden olmamak için her türlü yola başvurmaktadır. Bunların aralarında vakıflar, dernekler, cemiyetler, sendikalar da bulunmaktadır. Ancak şu bilinmelidir ki, iş bu noktaya gelmişken artık geri dönüş yoktur. MEB teşkilatına bir virüs gibi sızmış olan bu yapıların tamamen temizlenmesi, MEB’in çetelerin tahakkümünden kurtulması adil yönetici atama sistemi ihdas edilmesine bağlıdır. Öte yandan MEB yetkilileri Görevde Yükselme Yönetmeliği’nin değiştirildiğini de açıklandı. Buna göre tüm görevlerin yeniden liyakat ve kariyer ilkesi gözetilerek tanımlandı. Bu çok önemli bir gelişmedir. Ancak bu yönetmelik de henüz yayınlanmadı. Talebimiz; geçen yıllarda yaşanan torpil furyasına tanık olmamak adına bu yönetmeliklerin hemen yayınlanmasıdır. Bildiğiniz gibi proje okullarına yönetici görevlendirmeleri yönetmeliğe bağlı değildir. Geçtiğimiz yıl yaptığımız araştırmaya göre, ülke genelinde 940 proje okulunun 829’unun müdürünün ‘malum’ sendikanın üyesi olduğu ortaya çıkmıştı. Bu durum proje okullarına yönetici atama sürecinin MEB yönetimi iradesi ile değil, bir sendikanın idaresi ile yürütüldüğü anlamına gelmektedir. Proje okullarına yönetici atama sürecinin dışarıdan paralel yapılarla yürütülüyor olması eğitim hayatımız için en büyük risklerden birisidir ve MEB’in ayıbıdır. Proje okullarına sınavla nitelikli öğrenci alınıyorken, yönetici atamalarında niteliğe değil, mensubiyetlere bakılıyor olması eğitimde duvara toslamamamıza neden olmaktadır. Unutulmamalıdır ki; bu okullar kimsenin babasının çiftliği değildir. Proje okullarına yönetici görevlendirmeleri tıpkı diğer okullarda olduğu gibi MEB yönetmeliğine bağlı olarak yapılmalıdır. Nitekim yeni yönetici atama yönetmeliğinde proje okullarının da MEB’e bağlanmasını hususu yer almaktadır. Biz isterdik ki, proje okullarında yönetici görevlendirmelerini yapıldığı bu dönemde yönetmelik hemen yayınlansaydı ve yeni görevlendirmeler yeni yönetmeliğe göre yapılsaydı. Bir kez daha yineliyoruz: İstedikleri kişileri makamlara getiremeyecek olmalarının telaşına düşenler için yolun sonu göründü. Söz konusu iki yönetmelik hakkaniyet esasına göre hayata geçerse kariyerin önceleneceği, çetelerin etkisini kaybedeceği, kul hakkı yenilmeyeceği yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.”

  • Ay yıldızın gölgesinde kıran kırana mücadele

    Mardin’in Nusaybin ilçesinde ilk kez kurulan er meydanında karakucak güreşleri ve flyboard gösterisi yapıldı. Açılan Türk bayrakları etkinliğe damga vururken, etkinlikte birinci Ferhat Elvan, ikinci Ali İhsan Arıç madalya almaya hak kazanan güreşçiler oldu.

    Nusaybin ilçesinde Nusaybin barajına kurulan er meydanında 45 milli güreşçi ve 16 baş pehlivan kıran kırana mücadele etti. Etkinliğe Nusaybin Kaymakamı Mehmet Balıkçılar, Nusaybin Esnaf Odası Başkanı Ömer Özel, Mardin Gençlik ve Spor Müdürü Hadi Çomaktekin, İlçe Emniyet Müdürü Murat Sönmez, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

    Nusaybin’de ilk kez gerçekleşen karakucak güreşleri ve flyboard gösterisinde açılan dev Türk bayrakları vatandaşlardan büyük alkış aldı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen güreşçiler er meydanında kıran kırana mücadele ederken, güreşlerde ikinci olan olan Ali İhsan Arıç ödülünü tüm asker ve polis şehitlerine armağan etti. Güreşlerden sonra barajda Nusaybinliler için ilk kez yapılan Flyboard gösterisinde sporcular terör yüzünden vatandaşın yıllarca korkarak gittiği terörle anılan bölgede dev Türk bayrağı dalgalandırdı.

    Etkinlikte İhlas Haber Ajansı muhabirine konuşan Nusaybin Belediyesi özel kalem müdürü Burak Eryılmaz, kayyum olarak görev yapan Nusaybin Belediyesinin bu organizasyonu düzenlediğini ifade ederek, “Türkiye’nin dört bir yanından sporcularımız katılmakta. 45 milli sporcumuz ve 16’sı başpehlivan olmak üzere birliğimizin nişanesi olan spor ve sevgiyi bir arada sergiliyoruz” dedi.

    “Huzuru bozmamaya ant içtik”

    Nusaybin Kaymakamı ve Belediye Başkanvekili Mehmet Balıkçılar göreve başlamasının 3. haftası olduğunu ifade ederek, geçmiş dönem ilçede görev yapan yöneticilere teşekkür etti. Bölgede etkinlikler için ata sporu güreşi seçtiklerini ifade eden Balıkçılar, “Başta Cumhurbaşkanımız olmak bölgeye yatırım yapan ve benden önce çalışanlara teşekkür ediyorum. Burada huzuru bozmamaya ant içtik. Burada gördüğünüz etkinlik siviller vatandaşlar sizlerle güzel. Burada terörün adını hiçbir zaman anmayacağız” dedi.

    Güreşlerde ikinci olan Ali İhsan Arıç Nusaybin’de bu etkinliğin düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek kazandığı ödülü asker ve tüm şehitlere armağan ettiğini söyledi.

    Güreşlerin ardından ilk kez flyboard gösterisi düzenlendi. Geçmiş yıllarda vatandaşların terör yüzünden korkarak gittiği ve zaman zaman terör operasyonları nedeniyle kapanan bölgede bu yıl sağlanan huzurla birlikte Nusaybin barajında sporcular dev Türk bayrağını dalgalandırdı. Türk bayraklı gösteri katılımcıların alkışları ile izlendi. Sporcular bir öğrenciyi de flyboard şovuna dahil ederek gökyüzünden arkadaşlarına el sallamasını sağladı.

    Gökyüzünden arkadaşlarına el sallayan Rabia Kurt çok heyecanlandığını ifade ederek, daha önce Nusaybin’de yapılmayan bu etkinliklerin sık sık yapılmasını istedi.

  • Yemen’de savaşın gölgesinde günlük hayat devam ediyor

    Yemen’deki bir fotoğrafçı Yemen ordusu ile Husi milisleri arasındaki savaşın gölgesinde devam eden günlük hayatı fotoğrafladı.

    Yemen’de yaşayan ve uluslararası basına fotoğraf servisi yapan Yahya Arhab isimli bir fotoğrafçı, Yemen ordusu ile Husi milisleri arasında süre gelen savaşın gölgesinde devam eden günlük hayatı fotoğrafladı. Çekimlerini başkent Sana’a’da gerçekleştiren Arhab, “ Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu’nun Mart 2015 Yemen’e başlattıkları operasyondan sonra süren çatışmalar sonucu Yemen’deki temel hizmetler yıkıma uğradı” ifadelerini kullandı.

    Arhab Sana’nın caddelerini, karne ile ekmek almak için sıraya giren insanları, sokaklardaki çocukları çekerek Yemen’deki durumu bir kez daha gözler önüne serdi.