Etiket: Göğsü

  • Meme kanseri hastanın göğsü alınmadan kanserli tümör çıkarıldı

    Çorum’da meme kanseri olan bir hastaya yapılan onkoplastik cerrahi operasyonla göğsü alınmadan vücudundaki kanserli tümör alındı.

    Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başarılı bir operasyonla sağlığına kavuşan meme kanseri hastası kadını ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam, Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Mete Dolapçı, Hastane Yöneticisi Doç. Dr. Çağatay Evrim Afşarlar ve İl Sağlık Müdürü Ömer Sobacı’nın da hazır bulunduğu ziyarette Rektör Alkan, hastanın sağlık durumu hakkında Cerrahi Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Betül Bozkurt’tan bilgi aldı.

    Ameliyat hakkında bilgi veren Prof. Dr. Betül Bozkurt, meme başını ve arkasını içeren alanda (meme başına gelen ana süt kanallarının birleşim yeri) ortaya çıkan meme kanserleri için standart cerrahi yaklaşım türünün memenin tümünün alınması olduğunu belirterek, “Bizim bu hastada yaptığımız teknikte, kanser cerrahisi için geliştirilen kozmetik cerrahi yaklaşımla (onkoplastik cerrahi); tümör özellikleri ve meme yapısı uygun olan hastalarda; hastanın memesini almadan, uygun cerrahi yaklaşımla hastanın memesi korumak mümkün olabilmektedir. Bu hastada kanserin boşaldığı ilk lenf bezini de (sentinel lef nodu) özel bir boya yardımıyla saptayarak koltuk altına kanser yayılımı olmadığını gösterdik ve hastanın hem memesini, hem de koltuk altı lenf bezlerini koruduk. Uygulanan cerrahi yöntem hastanın uygun ve tam tedavisini sağlarken, cerrahi tedavinin getireceği organ kaybı (memenin alınması), koltuk altı lenf bezlerinin alınması sonucu oluşabilecek kolda şişme (lenf ödem) o kolun kullanılamaması gibi istenmeyen ve önlenemeyen sonuçlardan da hastayı korumaktadır. Ayrıca kadının vücut bütünlüğünün önemli bir parçası olan memenin korunması hastanın psikolojik yönden de tedavisine katkı sağlamaktadır” dedi.

    Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan da, üniversitenin günden güne her alanda kaydettiği büyüme ve gelişmeyle her geçen gün farklı başarılara imza attığını belirterek, tecrübeli öğretim üyeleri ve deneyimli hekimlerle birlikte gerçekleştirilen başarılı operasyonların Tıp Fakültesiyle hastanenin ne kadar büyüdüğünü gösteren en önemli somut çıktılar olduğunu vurguladı.

    Bu ve benzeri operasyonların Çorum’da yapılıyor olmasından dolayı büyük bir gurur ve mutluluk duyduğunu da dile getiren Prof. Dr. Alkan, üniversite olarak sağlık konusunda hassas olduklarını ve sağlık alanına büyük önem verdiklerini yineleyerek Tıp Fakültesi bünyesinde imza atacağı başarılı çalışmaların artarak devam edeceğini sözlerine ekledi.

  • Göğsü Çöken Hastaya Çelik Bar Takıldı

    Gaziantep’te göğsü çöken çocuk hastaya, kapalı yöntemle gerçekleştirilen kunduracı göğsü ameliyatıyla çelik bar takıldı.

    Gaziantep’te yaşayan 11 yaşındaki Hümeyra Doğrusöz, 2014 yılında çabuk yorulma ve kalpte çarpıntı gibi şikayetlerden Gaziantep Medical Park Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferhan Çetindağ’ın polikliniğine müracaat etti. Dr. Çetindağ tarafından yapılan rutin muayenesinde ’Kunduracı Göğsü Deformitesi’ olduğu fark edilen Hümeyra Doğrusöz, aynı hastanedeki Göğüs Cerrahisi servisine yönlendirildi. Yapılan muayenesi neticesi operasyon(ameliyat) önerilen hastanın yakınlarının talebi üzerine 1 yıl boyunca gözetim altında tutuldu. Aradan geçen zamanda eforla erken yorulma ve kalpte çarpıntının yanı sıra estetik kaygıların artması üzerine tekrar Gaziantep Medical Park Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniğine başvuran hasta, Göğüs Cerrahı Op. Dr. Atilla Özenoğlu tarafından yaptırılan gerekli tetkik ve konsültasyonlar sonrası ameliyata alındı. Yaklaşık bir saat kadar süren başarılı bir operasyon sonrası göğüs kafesi arzu edilen şekline getirilen Hümeyra, ameliyat sonrasında ise kısa sürede sağlığına kavuştu. Kapalı yöntemle gerçekleştirilen ameliyattan 7 gün sonra taburcu edilen hasta, normal hayatına geri döndü. Ameliyat hakkında bilgi veren Göğüs Cerrahi Atilla Özenoğlu, “Doğumsal bir bozukluk olan kunduracı göğsü (pectus excavatum ), göğüs kafesi ön yüzünün içeri doğru çökük olmasıdır. Bozukluk erken çocuklukta ortaya çıkabileceği gibi büyümenin hızlandığı ergenlik döneminde de belirginleşebilir. Bu tür hastalarda esas problem estetik kaygılardır. Ancak ciddi göğüs ağrıları, kalp ritminde bozukluklar, nefes darlığı ve eforla erken yorulma gibi bulgularla da doktora başvurular gözlenebilmektedir. Bu bozukluğun tedavisi cerrahi olarak yapılmaktadır” diye konuştu.

    Hastalara yapılan cerrahi müdahalenin önceleri açık ameliyatla yapıldığını ve saatlerce sürdüğünü vurgulayan Dr. Özenoğlu, “Bu gün artık giderek artan bir hızla göğüs duvarı şekil bozukluklarında bar yöntemi uygulanmaya başlanmıştır. Hastalar, kansız, acısız ve estetik olarak mükemmele yakın sonuçlara hemen ulaşabilmekte. Üstelik hastanede uzun süreler iyileşmeyi beklemeden normal hayatına dönebilmekte. Bar yöntemi ile kesi yerleri daha önce yapılan ameliyata göre çok daha kısa ve kan kaybı ’yok’ denecek kadar azdır. Ameliyattan sonra iyileşme hemen olmakta, göğüs duvarının yapısı bozulmadan şekil verildiği için kas, kemik, kıkırdakların iyileşmesini beklemeye gerek kalmamaktadır. Hasta en geç 5-7 gün içinde taburcu edilmekte, haftalarca hastanede yatması gerekmemektedir. İyileşme hemen olduğu için hastalar sonucu hemen görebilmekte ve hastaneden taburcu olduğunda normal hayatına rahatlıkla dönebilmektedir” dedi.

    Ameliyatın ideal yaşının 7 ile 14 yaşlar arası olduğunu belirten Özenoğlu, bu yaşlar sternum denilen ’iman tahtası’ kemiğinin çelik bar ile şekillendirilmeye en elverişli yaşlar olduğunu hatırlatarak, çöküklüklerin daha estetik şekilde düzeltilebildiğini kaydetti. Özenoğlu, hastaya takılan çelik barların ise 36 ay sonra küçük bir operasyonla tekrar çıkartılabildiğini de sözlerine ekledi.

    Sağlığına kavuştuğu için mutlu olduğunu dile getiren Hümeyra Doğrusöz, kendisini eskisinden daha sağlıklı hissettiğini ifade etti. Doğrusöz’ün ailesi ise hastanenin Göğüs Cerrahı Op. Dr. Atilla Özenoğlu, Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Serdar Şivye, Anestezi Uzmanı D. Ali Şeker ve ameliyathane hemşiresi Yeliz Satıcıdan cerrahi ekibe teşekkür etti.