Etiket: Göçü

  • Tersine beyin göçü kitap oldu

    ANKARA (İHA) – Hollanda merkezli çalışmalarını sürdüren Türkevi Topluluğu Yayınları ile Çizgi Kitapevi işbirliğinde Dr. Atakan Durmaz imzalı tersine beyin göçünü konu alan ‘Beşeri Sermaye Kaynağı Olarak Diaspora’ adlı kitap yayınlandı.

    Türkevi Araştırmalar Merkezi, ‘Doktora Tezleri Yayın Projesi’ çerçevesinde yeni bir çalışma daha kitap olarak yayınlandı. Dr. Atakan Durmaz tarafından Almanya’daki orta sınıf Türkler üzerine yapılan bir doktora tezi, “Beşeri Sermaye Kaynağı Olarak Diaspora’’ adıyla literatüre kazandırıldı.

    Kitabın yazarı Dr. Atakan Durmaz 1987 Havza doğumlu. Durmaz, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü bitiren yazar Erasmus programı kapsamında Krakow University of Economics’de bir dönem eğitim gördü. Durmaz, 2015’de ise TÜBİTAK’ın 2214A “Yurtdışı Doktora Sırası Araştırma Burs Programı” kapsamında 8 ay süre ile Almanya’da Duisburg-Essen Üniversitesi’ndeki Türkiye Uyum ve Araştırmalar Merkezi’nde misafir araştırmacı olarak görev yaptı. Yurtdışında yaptığı çalışmalarla doktora tezini hazırlayan Dr. Atakan Durmaz’ın çalışmasını Hollanda Türkevi Topluluğu kitap haline getirdi.

    ‘Türkiye’nin, Çin ve Hindistan başta olmak üzere bazı gelişmekte olan ülkelerin uyguladığı ve ekonomik büyümelerine önemli katkı sağlayan beyin kazanımı stratejisi olarak adlandırılan ve tersine beyin göçünü teşvik eden programlara yönelmesi gerekmektedir’ diyen Dr. Durmaz’ın kitabı, ‘tersine beyin göçü’ ile ilgili tartışmaları da başlatmış oldu.

    Doktora Tezlerine Hollanda Türkevi’den Destek

    Türkevi Araştırmalar Merkezi ‘Doktora Tezleri Yayın Projesi’ yürütüyor. Avrupa’daki Türkler ve Türkiye-AB ilişkilerine ilişkin bilgi birikiminin artırılması ve kaynak oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla her yıl 5 adet Türkçe yazılmış veya Türkçe’ye tercüme edilmiş doktora tezinin yayınlanması destekleniyor. Doktora tezlerinin son üç yıl içinde bitirilmiş olması şartı arandığı çalışmada, Avrupa’da Türk kültürü ve kimliği; Türk sivil toplum kuruluşları, Türklerin siyasi süreçlere katılımı, dini kurum ve hayatları, medya, eğitim ve ekonomideki konumları, Türkiye-AB ilişkileri, ırkcılık, İslamofobia gibi konularla ilgili siyaset bilimi, sosyoloji, hukuk, antropoloji ve uluslararası ilişkiler bilim dallarında başarılı görülen doktora tezleri yayınlanıyor.

  • Kaymakam Alkan’dan köylüyü zengin edecek, göçü önleyecek proje

    Çorum’un İskilip ilçesinde Kaymakam Beyazıt Bestami Alkan öncülüğünde hazırlanan proje kapsamında köylülere 1.5 milyon çilek fidesi dağıtılacak.

    İlçede çilek yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması ve İskilip çileğinin markalaşması yönünde çalışmalar devam ediyor. Köyleri ziyaret eden Kaymakam Alkan, çiftçileri çilek yetiştiriciliği konusunda bilgilendirerek, çilek yetiştirmeleri konularında tavsiyelerde bulundu. Yapılan bilgilendirme çalışmalarının ardından 20 köyden toplam 1 milyon 250 bin fide talebi geldi.

    İskilip’te çilek üretimini teşvik ederek köyden kente göçün önüne geçeceklerini dile getiren Kaymakam Alkan, “Gerekirse makam aracını satarak da olsa, bu hedefi gerçekleştireceğim. 1,5 milyon çilek fidesi alıp köylümüze karşılıksız olarak dağıtacağım” dedi.

    1 dekarlık alana dikimi yapılan çilek fidesinden sezon boyunca yaklaşık 3 ton çilek alınabildiğini ve kilosunun 7-8 liradan satıldığına dikkat çeken Alkan, özellikle dağ köylerinde yetiştirilen arpa buğday gibi ürünlerden çok daha fazla gelir getirdiğinin altını çizdi.

    “250 dekar çilek tarlalarından 1 milyon lira gelir eldi edildi”

    Göreve geldikten sonra yaptığı köy ziyaretlerde köylerden çok göç verildiğini gördüğünü anlatan Alkan, “Gezdiğim köylerde tütmeyen bacalar, ışığı yanmayan evler gördüğümde, tamamen terk edilmiş mahalleler gördüğümde üzüldüm. İçim acıdı. İskilip’te bir şeyler yapmak gerektiğini gördüm. Bu göçü nasıl azaltabiliriz, çiftçimize, köylümüze nasıl gelir, kazanç sağlarız, köylümüz tekrar kendi köyünde nasıl efendi olur, bunun çaresi nedir diye araştırdım. 2011 yılında başlatılan çilek yetiştiriciliği Şeyh köyümüzde tutmuş, yani maya tutmuş. Bunu gözledim. İnsanlarımız bunu görüyorlar. Şeyh köyümüzün elde ettiği gelirin kazancın farkındalar. Bunu gözledim. Şeyh köyümüzde, 250 dekar çilek tarlalarından, 2018 yılında elde edilen gelirin 1 milyon Türk lirasından fazla olduğu, köyden kente göçün durduğu ve hatta köye geri dönüşün başlamış” şeklinde konuştu.

    O zaman yapılacak çalışmanın olduğunu anlatan Alkan, “Hedef çilek üretimi. Çünkü insanlarımız çileği ve getirisini biliyorlardı. Özellikle dağ köylerimizde çilek yetiştiriciliğini yaymayı hedefledim. Hedefim 1,5 milyon çilek fidesi dağıtmak ve diktirmektir. Köy köy gezmeye başladım. Yapacağımız bu çalışma ile özellikle dağ köylerimizde, orman içi köylerimizde, çiftçimize gelir sağlamayı amaçlıyoruz. Önümüzdeki birkaç yıl içerinde, çilek dikimi yapılan köylerimizde köyden kente göçün duracağına ve hatta kentten köye dönüş başlayacağına yürekten inanıyorum. Çünkü bunun canlı örneği Şeyh köyümüzde yaşanmıştır” diye konuştu.

    “Çilek fidelerinden 900 ton rekolte, 5 milyon liralık gelir bekliyoruz”

    Dağıtacakları 1,5 milyon adet çilek fidesinden bekledikleri asgari rekoltenin 900 ton civarında olduğunu belirten Beyazıt Bestami Alkan, “Geçen sezonda çileğin kilosu 7-8 TL’den satıldı. Elde edilecek gelirin 5 milyon TL civarında olacaktır diye tahmin ediyorum. Önümüzdeki yıllarda çilek dikiminin artarak devam edeceğine ve çilek diken köylerimizden de göçün duracağına inanıyorum ve diliyorum. Amacımız köylümüzün, çiftçimizin kendi köyünde, ata, baba ocağında kalarak gelir, kazanç elde etmesi, köyden kente göçün durmasıdır. Bu projeyi Valimiz Mustafa Çiftçi’ye arz ettim. Valimiz de bana destek vererek 150 bin lira tahsis etti. İl Özel İdare kaynaklarından da 100 bin TL ayrıldı. Tarım İl Müdürlüğümüzce de 30 bin TL verildi. Bende İlçe Kaymakamı olarak, gerekirse makam aracını satarak da olsa, hedefimizi tutturacağım. 1,5 milyon çilek fidesi alıp köylümüze karşılıksız olarak dağıtacağım. Şuna inanıyorum ki, Türk köylüsü, Türk çiftçisi, kendisine yol gösterenleri, elverenleri geri çevirmez. Çünkü Türk insanı çalışkandır ve yapar”ifadelerini kullandı

    “Salep yetiştirilmesi için çalışma yapacağız”

    İskilip dağlarında doğal olarak salep yetiştiğini anlatan Kaymakam Alkan, Önümüzdeki yıl kültür olarak yetiştirilmesi için 1 dekar çalışma yapacağız. Dağlardan salep toplayıp satan vatandaşlarımızdan ricam olacak. Lütfen yumruların hepsini toplamayın, 1 yumru bırakın toprakta kalsın ki, ertesi yıl tekrar 3 yumru olsun. Yoksa kökünü kurutursunuz. Yine önümüzdeki yıl 1 dekar kültür olarak safran ekimi yapacağız. Eğer salep ve safrandan olumlu sonuç alırsak, bunların da tohumunu çiftçimize dağıtıp onlara yeni kazanç kapısını göstereceğiz. Çiftçilerimizle, köylümüzle, muhtarlarımızla, tarım müdürlüğü görevlilerimizle İskilip köylerinin makus talihini yeneceğimize inanıyorum” dedi.

  • Kilis’te “Anılarla Suriyeli Göçü” konferansı

    Kilis 7 Aralık Üniversitesinde Prof. Dr. Muhammet Ruhat Yaşar tarafından Anılarla Suriyeli Göçü” konulu konferans verildi.

    Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Muhammet Ruhat Yaşar, Suriye’de göçün nasıl başladığı, çatışma öncesi siyasi, ekonomik ve sosyal yapının değişmesini Suriyeli göçmenlerin anılarından örnekler vererek anlattı. Yapılan mülakatların ardından ise Prof. Dr. Yaşar, Suriyeli insanların yaşanan iç savaş esnasındaki gündelik yaşam deneyimlerini aktaran bir sunum yaptı. Suriye’de yerlere çöp dökmekle başlayan sembolik direnişin duvarlara yazı yazılmasıyla tırmandığını belirten Yaşar, “Suriye’de duvara yazı yazmak, yapılabilecek en şiddetli toplumsal eylemdi. İnsanlar bırakın duvara yazı yazmayı kendi evlerinde bile mevcut durumla ilgili konuşmaktan korkarlardı” dedi.

    Türkiye’de mülteci sayısının 3,6 milyon olduğunu ifade eden Yaşar, Suriye’den gelen mültecilerin ilk durak yerinin Türkiye olmadığını, yaşanılan süreçte önce Suriye içerisinde il il göç ettiklerini, en son başka bir ülkeyi tercih ettiklerini ifade etti.

    Konferansın ardından soruları yanıtlayan Yaşar, hiç kimsenin başka bir ülkeye keyfi, sebepsiz yere göç etmeyeceğini, Suriye’de yaşanan göçün insanlık ailesi için büyük bir dram ve trajedi taşıdığını kaydetti.

  • Posof’tan sonbahar göçü başladı

    Sonbahar da Posof’ta göç başladı.

    Normalde 230 bin kayıtlı nüfusa sahip olan Ardahan’ın Posof ilçesinde göçlerden dolayı kalan nüfus 6 bin 830 kişi oldu. Posof’tan göç edenler yaz aylarında gelerek bahçelerinde ki meyveleri ve her tarafta bolca bulunan kuşburnunu toplayarak pestil ve marmelat yaparak alıp kaldıkları yerlere götürüyorlar. Eylül ayında başlayan geri dönüş, Kasım ayında tamamlanıyor. Otobüslerin bagajları o kadar dolduruluyor ki şoförler de bagaj parası almak zorunda kalıyorlar.

  • Leylek göçü 10 köyü elektriksiz bıraktı

    Bursa’nın İznik ilçesinde leyleklerin toplu göçü nedeniyle 10 köyde elektrik kesintisi yaşandı.

    İznik’te leyleklerin toplu göçü Drazali, Çiçekli, Dereköy, Karatekin, Yenişerefiye, Şerefiye, Çampınar, Çamoluk, Hocaköy ve Çamdibi köylerini elektriksiz bıraktı. Sonbahar yaklaşırken, daha sıcak bölgelere sürüler halinde göç eden leylekler, yüksek gerilim hatlarına zarar vererek elektrik kesintisine neden oldu. Edinilen bilgiye göre, UEDAŞ ekipleri, leyleklerin yüksek gerilim hattı tellerinin üzerine tünemesi sonucu meydana gelen elektrik kesintisine anında müdahale ediyor. Adeta leylek nöbeti tutan ekipler, köylüleri elektriksiz bırakmamak için çaba sarf ediyor.