Etiket: göç

  • Yerel yönetimlerin göç tutumu masaya yatırıldı

    Kartepe Zirvesi’nde açıklama yapan Beyoğlu Belediye Başkanı Demircan, “Yeni eklenenler sistemi bozduğu için yerel yönetimlerin görevi de sistemi yeni durumlara göre güncellemektir” dedi.

    Kartepe Zirvesi Fuat Sezgin Salonunda gerçekleşen oturumda “Kentsel Gelişim ve Göç” paneli yapıldı. Panelde konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, “Göç alan mekanı, şehri o anki duruma göre planlamak gerekir. Sisteme yeni eklenenler sistemi bozduğu için yerel yönetimlerin görevi de sistemi yeni durumlara göre güncellemektir. Göçmen deyince sadece Suriye ve Afganlar akla geliyor. Fakat bu yanlış. Mültecilikle ilgili her şeyi Suriyeliler veya Afganlar üzerinden kavrarsak gerçek sorunu kaçırmış oluruz. Üretim modeli topraktan makineye döndükçe yaşam şartları da başka bir hale döndü. İnsanlık köyde yaşayamaz hale geldiği için şehre göç ediyor. İnsanlar bazı sebeplerden dolayı daha iyi olanakları olan kente göç ediyor. Üzerimize düşen görevler konusunda, olayı belediyelerde çöp toplama, çukurları tamir etme ve yol yapmak olarak değerlendirmemek lazım. Göç alan mekânı, şehri o anki duruma göre planlamak gerekir. Sisteme yeni eklenenler sistemi bozduğu için yerel yönetimlerin görevi de sistemi yeni durumlara göre güncellemektir” dedi.

    Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nden Doç. Dr. Elif Çolakoğlu, “Osmanlı-Rus savaşı nedeniyle Kafkasya’dan ve Kars vilayetinden Erzurum’a göç yaşanmıştır. Erzurum vilayeti, muhacirlerin yerleştiği ilk bölge oldu. Burada 286 muhacir mahallesi oluşturuldu. Aynı yıllarda Azerbaycan’dan Kars ve Erzurum’a 10 bine yakın göç gerçekleşti. Günümüzde ise Erzurum’da Afgan ve Suriyeli muhacirler bulunuyor. Ülkedeki kayıtlı Afgan sayısı 170 bin civarında. İran sınırında 1 buçuk milyon kadar Afgan mülteci ülkeye girmeyi bekliyor. Erzurum’daki mültecilerin temel sorunları arasında sağlık, beslenme, barınma, ilaç yardımı bulunuyor. Yapılan araştırmalara göre Afganlıların kente daha kolay uyum sağladıkları gözlemlendi. Bunun yanı sıra Suriyeli göçmenlere oranla yerli halk tarafından daha pozitif karşılanıyor” diye konuştu.

    Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. M. Abdullah Aksoy şunları söyledi, “Gaziantep’te 300 binden fazla Urfalı, binlerce Şırnaklı yaşamaktadır. Bir kısmı geri dönmüş olsa da çoğu kalıcı oldu. Gaziantep’te 2023 için öngörülen nüfus sayısına 2016’da ulaşıldı. Bu bağlamda göç olgusunun çok kritik olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. 406 bin Suriyeli Gaziantep’te yaşamaktadır. Yan illerden çalışma amacıyla gelen Suriyeli vatandaşlar da eklendiğinde 500 bine yaklaşmaktadır. Gaziantep, çoğu Avrupa ülkesinin nüfusundan daha fazla mülteciyi ağırlıyor. Şehrin yüzde 20’si Suriyeli. Bu sebeple sosyal entegrasyon kısmında çok ciddi anlamda çaba göstermekteyiz. Sınır boylarındaki ilçelerde 2 buçuk milyon Suriyeli yaşıyor. Herhangi bir iskan politikası uygulanmadığı için sınır boylarında bir yığılma olduğu gözleniyor”

    Kartepe Zirvesi’nde düzenlenen panelde moderatörlüğü Marmara Üniversitesi ‘nden Dr. Yasemin Çakırer Özservet üstlenirken, Beyoğlu Belediye Başkanı ve İstanbul Boğaziçi Belediyeler Birliği Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nden Doç. Dr. Elif Çolakoğlu, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. M. Abdullah Aksoy ve Gazeteci Ayşe Böhürler katıldı.

  • Göç ve mültecilik Kartepe Zirvesi’nde ele alındı

    Kartepe Zirvesi 2018‘de her dört yılda bir mülteci kongresi yapılması önerisi ele alındı.

    Göç konusundaki uluslararası çalışmalar Kartepe Zirvesi Global Compact panelinde masaya yatırıldı. Panel, OXFAM’dan Meryem ASLAN Uluslararası Göç Örgütü (IOM)’den Yelda Karapinar, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (Unhcr)’Den Katharina Lumpp ve Göç Politikaları Enstitüsü (MPI)’den Kathleen Newland’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi.

    Panelde konuşan OXFAM’dan Meryem Aslan, “Bu mutabakatın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Dünya çok farklı bir dönemden geçiyor. Bu dünyadaki teknolojik değişiklik nedeniyle ekonomik farlılık da gelişiyor. Böyle bir dönmede devletlerin bir araya gelmesi sorunları çözmeye hazırız demesi çok önemli bir hareket. Mutabakat Aralık ayında onaylanacak. En önemli şey siyasi irade. İkincisi bir uygulama planı. Üçüncüsü de ekonomi. Bir de pazarlık ve diyalog ortamının oluşturulması gerekiyor. Bu mutabakat bunları karşılıyor mu? Bence karşılamıyor. İmza atarak mutabakatı sağladık demekle olmuyor. Uygulamada ne olacak. Bu sorunun cevabını verilmesi, dürüstçe verilmesi gerekiyor. Bu mutabakat içinde her dört yılda bir mülteci kongresi öneriliyor. Ama bu siyasi iradeyi oluşturmak için yeterli değil. Yeni sorunlara eski çözümlerle cevap verme gibi bir sorun var” dedi.

    BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden Katharina Lumpp ise “Compact uluslararası mülteci koruma sisteminin eksikliklerini ele almaya çalışıyor. New York deklarasyonu aslında çok daha kapsamlı bir yanıt bulmaya çalışıyor. Günümüzde mülteciler konusunda görülmemiş bir şekilde STK’lar ekonomistler, akademisyenler gibi geniş bir katkı sağlanıyor. Kalıcı bir çözüm aslında mülteciler için geri dönüş” dedi. Türk Alman Vakıf Üniversitesi üyesi Prof. Dr. M. Murat Erdoğan da, “Global Compact’la birlikte kolektif bir sorumluluktan bahsediyoruz. Türkiye’nin son dönemde gerçekleştirdiği mülteci politikası oluyor. Dünyada göçmenin iyisini kapma gibi bir yarış var. Mültecide ise bize en az nasıl gelir düşüncesi var” diye konuştu.

  • Belediye Başkanı Kara “Göç, Mültecilik ve İnsanlık” temalı zirveye katıldı

    Kilis Belediye Başkanı Hasan Kara, “Göç, Mültecilik ve İnsanlık” temalı Kartepe zirvesine katıldı.

    Başkan Kara, Kilis’in bulunduğu stratejik durum ve yaşanan süreçleri zirvede paylaştığını belirterek, “Kilis’imizin yapmış olduğu fedakarlıkları ve dünyada verdiği insanlık dersini yerli ve yabancı tüm katılımcılarla paylaştım. Nüfusu küçük gönlü büyük olan şehrimizin takdir edilen ve özverili çalışlarını anlattım. Bu vesile ile kendi nüfusundan daha fazla Suriyeli misafire ev sahipliği yapan bu şehrin dünyada pilot ve örnek bir şehir olduğunu da ifade ettim. Bu zorlu ve kritik süreçleri atlatmamızı sağlayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a hükümetimize ve devletimize şükranlarımı sunuyorum. Kilisimizi her platformda anlatmaya, çalışmalarımızı ve sesimizi dünyaya duyurmaya devam ediyoruz” dedi.

  • Göç ve mültecilik masaya yatırıldı

    Kartepe Zirvesi’nde panel ve oturumlarla göç ve mültecilik masaya yatırıldı.

    Kartepe Zirvesi 2018, Göç, Mültecilik ve İnsanlık temasıyla, bilim insanları, entelektüeller, siyasetçiler ve basın mensuplarının katıldığı oturumlarla devam ediyor. Açılış programlarının ardından “Göç ve Kültürel Uyum” ve “Göç Hareketlerinin Değişimi ve Gelecek Öngörüleri” başlıklı iki panel oturum gerçekleştirildi. “Göç ve Kültürel Uyum” akademisyenler tarafından değerlendirildi.

    İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Doç. Dr. Fatih Aysan moderatörlüğünde

    Göç ve Kültürel Uyum konusunun ele alındığı panelde, Gaziantep Bülbülzade Vakfı’ndan Turgay Aldemir, Türk Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Tülin Haji Mohammad, Göç ve Kültürel Uyum konusunda bilgi aktardı. Gaziantep Bülbülzade Vakfı’ndan Turgay Aldemir, “Her dönem kendi göçünü ve göçmenini oluşturmuştur. Göç meselesi, son yüzyılda Batı’nın ortaya çıkardığı dramı ortaya koymaktadır. Bir arada yaşamak ahlaki bir konudur. Ahlaki bir yozlaşma yaşadık. Batı kendi kimliği ile ilgili bir sorgulama içerisinde. Kendi tarih ve kimliğinden kaygısı olmayanlar yüzleşmekten kaygı duymazlar. 3,5 milyon mülteci bir anadır, evlattır. İnsanlık bunları rakam indirgememelidir” dedi.

    Türk Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Tülin Haji Mohammad, “Türkler ve Suriyeliler arasında tarihi birçok benzerlikler vardır. Dini, dil, mutfak kültürü, mimari gelenekler ve insan davranışları da bir birine benzerlikler göstermektedir” diye konuştu. Suriyeli göçmenlerle 30 farklı şehirde anket yaptığını belirten Haji Mohammad, 25-30 yaş arası katılımcıların yüzde 52’sinin üniversite mezunu olduğunu, yüzde 5’inin yüksek lisans, yüzde 1’inin hiç okumadığı ve 5 aile üyesinden en az birinin Türkçe konuşabildiği sonucuna ulaştıklarını ifade etti.

  • Balık, Karadeniz’den Ege ve Akdeniz’e göç ediyor

    Samsunlu balıkçılar, son yılların en büyük palamut bolluğunun yaşandığı Karadeniz’de havaların soğumasıyla birlikte palamutların Ege ve Akdeniz’e doğru göç etmeye başladığını söylediler.

    1 Eylül’de açılan balık sezonun ardından Karadeniz’de son 10 yılın en bolluğu yaşandı. Kiloluk palamutları 8 liradan satan balıkçılar, havaların ve denizin soğumasıyla birlikte balıkların göç etmeye başladığını ifade ettiler. Karadeniz’de azalan balıklar nedeniyle bu yıl ilk kez palamuda ve diğer balıklara zam geldi.

    “Palamut, Karadeniz’i terk edip sıcak denizlere göç ediyor”

    Palamudun sıcak sulara kaçtığını ifade den Adil Yaşar, “Bu sezon palamut ilk kez zamlandı. Havalar soğudu, balıkçılar da fırtına yüzünden denize açılamadı. Daha önceden kiloluk palamutları 8 liradan satıyorduk. Şimdi ise yine kiloluk palamutları tane 12 liradan satıyoruz. Palamut yavaş yavaş Karadeniz’den gidiyor. Palamut, göçmen balığı olduğu için yazın olur, havalar soğuyunca da göç eder. Palamutlar, Karadeniz’den Akdeniz’e doğru gidiyor. Artık havalar soğuduğu için hamsinin yolunu gözlüyoruz. İnşallah palamut bolluğu gibi hamsi de bol olur” dedi.

    Bu sezon ilk kez balık fiyatlarına zam yapıldığının altını çizen Bülent Çakmak, “Bu sezon 1 Eylül’den beri balık fiyatları devamlı düşüyordu ya da irileşen balıkları aynı fiyatlara satıyorduk. Havaların soğumasıyla birlikte azalan balıklar nedeniyle fiyatlarda artış yaşandı. Fiyat artışına rağmen balığa rağbet devam ediyor. Balık tüketimi oldukça arttı. Palamudun tanesi 12 liradan satıyoruz. Büyük bolluk döneminde 8 liradan satıyorduk. Bu zamana kadar çok büyük bir palamut avlandı. Sadece Türkiye değil birçok ülke de palamut sayesinde balığa doydu. Palamut mevsim balığı. Havaların soğumasıyla birlikte de daha sıcak sulara doğru çekilmeye başladı” diye konuştu.

    Samsun’da palamut tane 12, mezgit, barbun kilo 15, çinekop kilo 20 ve istavritin kilosu 10 liradan satılıyor.