Etiket: göç

  • Atatürk Üniversitesi’nde göç ve uyum ele alındı

    Atatürk Üniversitesi’nde göç ve uyum ele alındı

    Erzurum Valiliği İl Göç İdaresi, Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve Atatürk Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Merkez Müdürlüğünce Göç ve Uyum programı düzenlendi.

    Atatürk Üniversitesi Mavi Salonda gerçekleşen ve Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın ev sahipliği yaptığı etkinliğe, TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanı Ak Parti Milletvekili Selami Altınok, İl Göç İdaresi Müdürü Haşim Özcan, Erzurum Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Cemil İlbaş, Atatürk Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Merkez Müdürü Prof. Dr. Mevlüt Özben ile STK, vakıf ve dernek temsilcileri, akademisyenler ile öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

    Etkinliğin açılış konuşmasını Toplumsal Araştırmalar Merkezinin danışma kurulu üyelerinden Erzurum Milletvekili Selami Altınok yaptı. Konuşmasında Türkiye’nin “açık kapı” politikasının önemine değinen Altınok, Türkiye’nin 783.562 km2 den ibaret olmadığını, yüzyıllarca birlikte yaşadığımız kardeşlerimiz için bir “gönül coğrafyası” olduğunun altını çizdi. Ekmeğimizi paylaşmanın insani değerine dikkat çeken Selami Altınok, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhuriyeti Devletinin büyük ve lider ülke konumuna gelmesindeki rolüne de vurgu yaptı ve ekledi: Biz büyük bir milletiz, gereğini yaparız, yapmalıyız…” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

    “Kapılarımızı Açıp Gönüllerimizi Kapatıyoruz”

    Toplumsal Araştırmalar Merkez Müdürü Prof. Dr. Mevlüt Özben ise dünyanın kuşatıcı bir korku atmosferinden geçtiğini, ekonomik krizler, savaşlar, terörizm ve küresel ölçekte gerçekleşen göçlerle baş etmenin kolay olmadığını ifade etti. Özben sözlerini şöyle sürdürdü: İçimize kadar sokulmuş olan bu “başkalıkla” nasıl yaşanacağı basit bir sorun değil. Kulağa garip gelecek ama uyumun kendisi bir sorun olarak çıkıyor karşımıza. Çünkü uyumu engelleyen, zorlaştıran sosyolojik gerçeklikler var. Mültecilere olumsuz bakışın sorumlusu çoğunlukla önyargılardır” dedi.

    “Yabancı düşmanlığı” ve içinden çıkılmaz, baş edilemez boyutlara ulaşan önyargıların insanın içindeki kusurlu yanından kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Özben: “Bu yüzden, “yabancı düşmanlığı tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır aslında. Sadece kapılarımızı açıp gönüllerimizi açmadığımız insanlar bizim için daimi ötekilerdir. Ötekilik de, uyumu güçleştiren en önemli unsurdur. Coğrafyamızda meydana gelen olumsuz olaylar nedeniyle milyonlarca insana kucak açan bu necip millet, tüm dünyaya insanlık dersi vermiştir. Bu vesileyle, göç etmek zorunda kalan insanların uyumlarını kolaylaştıran vatandaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyor, gerçekleştirilen etkinliğin küresel mesele haline gelen göç ve uyum sorununa katkı sağlamasını temenni ediyorum.”

  • Şehrin paydaşları, il göç kurulu toplantısında bir araya geldi

    Şehrin paydaşları, il göç kurulu toplantısında bir araya geldi

    İl Göç Kurulu toplantısı, Erzurum Valisi Okay Memiş başkanlığında valilik toplantı salonunda gerçekleşti.

    Toplantıya, Erzurum Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak ile daire müdürleri ve STK’lar katıldı.

    Kurulda Erzurum İl Göç Müdürü Haşim Özcan, bir sunum yaparak konu hakkında kurula genel bir bilgi verdi. Özcan sunumunda, Erzurum’da bulunan yabancıların statülerine göre istatistiklerini paylaştı. Ayrıca Türkiye’de en fazla kapasiteye sahip Aşkale Geri Gönderme Merkezi hakkında katılımcıları bilgilendirdi. İl Göç İdaresi Müdürü Özcan, yabancıların ülkelerine güvenli geri dönüşleri konusunda Türkiye genelinde Erzurum’un ilk sıralarda yer aldığını ifade etti.

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, yabancılara yaptıkları yardımlardan ve desteklerden söz etti. Yine katılım gerçekleştiren kurumlar göç alanında yaptıkları faaliyetlerden bahsederek, İl Göç İdaresi Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde çalıştıklarını belirtti.

    Sunum ve konuşmalarında ardından kısa bir açıklama yapan Erzurum Valisi Okay Memiş, son yıllarda Türkiye’nin göç yükünün arttığını ve başarılı bir biçimde bu yükün altından kalktığını, göç yönetimi konusunda diğer ülkelere örnek teşkil ettiğini ifade etti.

    “Bu Necip Millet, Tüm Dünyaya İnsanlık Dersi Vermiştir”

    Mart ayında Uluslararası Göç Sempozyumunun Atatürk Üniversitesinde düzenleneceğinin bilgisini veren Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, göç ve mülteci konusunun, son yıllarda Türkiye için de önemli bir başlık haline geldiğini belirtti. Mülteciler konusunda, ülke olarak hiçbir zaman nefret söylemleri ve ırkçılıktan yana olmadıklarını aktaran Rektör Çomaklı: “Türkiye Cumhuriyeti, sınırlarının çok daha ötesine ulaşan bir merhamete sahiptir. Coğrafyamızda meydana gelen olumsuz olaylar nedeniyle milyonlarca insana kucak açan bu necip millet, tüm dünyaya insanlık dersi vermiştir. Bu anlamda, her zaman sabır gösteren ve destek sağlayan vatandaşlarımıza da ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    Vali Okay Memiş, İl Göç İdaresi Müdürü ve çalışanlarına, diğer katılımcılara katkılarından dolayı teşekkürlerini sunarak toplantıyı sonlandırdı.

  • Erzurum’da İl Göç Kurulu toplantısı gerçekleşti

    Erzurum’da İl Göç Kurulu toplantısı gerçekleşti

    İl Göç Kurulu Erzurum Valisi Okay Memiş başkanlığında valilik toplantı salonunda yapıldı.

    Kurula, Erzurum Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, daire müdürleri ve STK’lar katıldı.

    Kurulda Erzurum İl Göç Müdürü Haşim Özcan, bir sunum yaparak konu hakkında kurula genel bir bilgi verdi. Özcan sunumunda, Erzurum’da bulunan yabancıların statülerine göre istatistiklerini paylaştı. Ayrıca Türkiye’de en fazla kapasiteye sahip Aşkale Geri Gönderme Merkezi hakkında katılımcıları bilgilendirdi. İl Göç İdaresi Müdürü Özcan, yabancıların ülkelerine güvenli geri dönüşleri konusunda Türkiye genelinde Erzurum’un ilk sıralarda yer aldığını ifade etti.

    Erzurum Belediye Başkan Sayın Mehmet Sekmen yabancılara yaptıkları yardımlardan ve desteklerden söz etti. Yine katılım gerçekleştiren kurumlar göç alanında yaptıkları faaliyetlerden bahsederek, İl Göç İdaresi Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde çalıştıklarını belirtti. Bu arada Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ise Mart ayında Uluslararası Göç Sempozyumu’nun düzenleneceğinin bilgisini verdi.

    Sunum ve konuşmalarında ardından kısa bir açıklama yapan Erzurum Valisi Okay Memiş, son yıllarda Türkiye’nin göç yükünün arttığını ve başarılı bir biçimde bu yükün altından kalktığını, göç yönetimi konusunda diğer ülkelere örnek teşkil ettiğini ifade etti.

    Herkesin bu şehirde özveri ile çalışması gerektiğini vurgulayan Vali Memiş, “Biz bu şehre her anlamda örnek gösterecek güzel hizmetler yapmak zorundayız. Bu kent bin yıldır bölgenin merkezi olmuştur. Osmanlı döneminde bile etkin özelliğini korumuştur. Burada il müdürü olmak daha da önemlidir. Herkes bu bilinçle çalışmalı şehrin popülaritesini daha yukarı çıkarmak zorundayız. Bu şehre değer katmalıyız” dedi.

    Vali Okay Memiş, İl Göç İdaresi Müdürü ve çalışanlarına, diğer katılımcılara katkılarından dolayı teşekkürlerini sunarak toplantıyı sonlandırdı.

  • Kırsaldaki yoksulluk, köyden kente göç çilekle yenilecek

    Kırsaldaki yoksulluk, köyden kente göç çilekle yenilecek

    Çorum’un İskilip ilçesinde Kaymakam Beyazıt Bestami Alkan’ın kırsal yoksulluğu ve göçü önlemek için başlattığı proje köylüler için umut oldu. İlçede yaşanan kırsal göçün önüne geçebilmek için kolları sıvayan Kaymakam Alkan, İskilip’in köylerinde çilek üretimini teşvik etmek için bir proje başlattı.

    2011 yılında Şeyh köyünde hayata geçirilen ve verdiği başarılı sonuçla kentten köye tersine göçün başlamasını sağlayan çilek üretimini ilçenin diğer köylerine de yaygınlaştırmak için harekete geçen İskilip Kaymakamı Beyazıt Bestami Alkan’ın öncülüğünde 30 köyde çilek üretimi yapılması için harekete geçildi. Kırsalda yaşayan insanlara bugüne kadar 1 milyon 185 bin çilek fidesi dağıtılırken 400 dekar toprak çilekle buluşacak. 750 ila 800 ton arasında toplam ürün beklenen çilekten 4 milyon liraya yakın gelir elde edilmesi hedefleniyor. Kaymakam Alkan, ücretsiz olarak dağıtılan çilek fidesi sayısının 1.5 milyona tamamlanacağını ifade ediyor.

    İskilip Kaymakamı Beyazıt Bestami Alkan, göreve geldikten sonra köyleri gezdiğinde yoksulluk ve fakirliğin yanı sıra göç nedeniyle boşalan köylerle terk edilmiş mahalleleri görünce içinin acıdığını söyledi.

    Bu manzara karşısında bir şey yapılmasını gerektiğini hissederek araştırma yapmaya başladığını anlatan Kaymakam Alkan, “İlçeye bağlı Şeyh köyünde çilek üretimi yapılmış. Geçtiğimiz yıl Şeyh köyündeki 250 dekar çilek 1 milyon liranın üzerinde gelir elde edilmiş. Hatta köye geri dönüş başlamış. Geçtiğimiz yıl 35 kişi köye geri dönmüş. O zaman hedef belliydi. Çilek yetiştiriciliği. Bende dağ köylerinde orman içi köylerinde özellikle çilek yetiştiriciliğini hedefledim. Hedefim 1.5 milyon çilek fidesiydi. Köy köy dolaşarak bunu anlattım. Kırsaldaki insanlarımız buna inandılar” dedi.

    Bu yıl 400 dekar toprağın çilekle buluşacağını açıklayan Kaymakam Alkan, “Şu ana kadar 1 milyon 185 bin fide dağıttık. Bunu 1.5 milyon fideye tamamlayacağız. Bana inanan muhtarlarımıza, vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz yıl en düşük çilek fiyatı 5 lira idi. Şeyh köyümüzün organik belgesi de var. Şeyh köylülerimiz son parti çileğin kilosunu 20-25 liradan sattılar. Bu yılda 5 liradan aşağı olacağını tahmin etmiyorum. Rekolte olarak 750-800 ton görünüyor. Kilosu 5 liradan satılsa bile 4 milyon liraya yakın para çilek eken çiftçinin, köylünün cebine girecek. Köylüde para olunca İskilip’teki esnafında çarkı dönecek” ifadelerini kullandı.

    Çilek eken köylerde ve diğer köylerde geri dönüşün başlayacağını anlatan Kaymakam Alkan, “Gençler geri gelecek. Gençler gelince gurbetçilik bitecek. Gençler gelince o köyde çocuklar olacak. Köyler şenlenecek. Kapanan köy okulları tek tek açılacak. 53 köy okulu kapatılmış. Maalesef taşımaya alınmış. 11 köyde de hiç taşıma yok. Yani 11 köyde hiç çocuk yok. Amacım köye tekrar geri dönüşü sağlamak. Bildiğim kadarıyla 20 kadar gencimiz bu yıl gurbete gitmeyecek. Çilek tarlası yaptılar. Bu rakamın katlanarak daha fazla olacağına inanıyorum. Şuanda 64 köyümüz var. 30’a yakın köyümüzde çilek üretimi başladı. Projemiz sonucu 30 köye ulaştık. 1,5 milyon fideyi dağıtacağız. Bazı dağ köylerde hava şartlarından dolayı tarlasını hazırlayamadı. Köyleri tek tek geziyoruz kim tarlasını hazırladıysa fide siparişini veriyoruz iki gün içerisinde geliyor. Fidelerimizi ücretsiz dağıtıyoruz” şeklinde konuştu.

    ’Vali Çiftçi’den çilek bahçelerinde inceleme’

    Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, İskilip ilçesini ziyaret ederek İskilip Kaymakamlığı öncülüğünde başlatılan projeyi yerinde inceledi. İlçedeki çilek bahçelerini ziyaret eden Vali Çiftçi’ye proje kapsamında yapılan çalışmalar hakkında Kaymakam Alkan tarafından bilgi verildi.

    Vali Çiftçi, daha sonra Kaymakam Alkan ve Belediye Başkanı Ali Sülük ile birlikte bir bahçede çilek fidelerini toprakla buluşturdu.

  • Başkan Sekmen’den göç analizi

    Başkan Sekmen’den göç analizi

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, “Nüfus demek sadece bir yerde yaşayanların sayısı demek değildir. Nüfus demek; nüfuz demektir, güç demektir, enerji demektir. Dolayısıyla Erzurum’daki nüfus artışı, işte bu bakımdan çok daha önemlidir” dedi.

    Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olan Mehmet Sekmen, Narman’da seçmenlerle buluştu. İlçe merkezindeki temaslarını daha sonra mahallelerde sürdüren Başkan Sekmen, Narman’a yönelik yatırım planlarını paylaşmakla kalmadı, Erzurum’daki nüfus artışının analizini de yaptı. Sekmen, Erzurum’daki nüfus hareketliliğinden örnekler vererek, birbirinden önemli tespitlerde bulundu.

    “Çok büyük bir engel ortadan kalktı”

    Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, “Son 20 yıldır sürekli kan kaybeden bir şehirde, eğer ki göçü tersine döndürmüş ve nüfus artışını başlatmışsanız, önünüzdeki en büyük engellerden birisini kaldırmışsınız demektir. Biz Erzurum’da işte bunu başardık. Her yıl on binlerce yaşayanının çeşitli nedenlerle başka şehirlere göç ettiği Erzurum’da, artık on binler geri dönmeye başladı. Erzurum, 20 yıl aradan sonra ilk kez nüfus artışı kaydetti. Bu durumu sadece nüfus hareketliliği olarak görmek yanlış olur. Bu durum; Erzurum’un ayağa kalkmaya ve güçlenmeye başladığını gösteriyor. Yani artan sadece Erzurum’un nüfusu değil; aynı zamanda nüfuzudur, gücüdür, enerjisidir” diye konuştu.

    “Dadaşların Ak Parti’ye verdiği destekle”

    Gelinen bu noktanın esasen Erzurum’un başarısı olduğunu dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, “Bu başarı Dadaşların AK Parti’ye verdiği destekle mümkün oldu. Narmanlı kardeşlerimizin desteğiyle, Horasanlı kardeşlerimizin desteğiyle oldu. Bu başarının altında Hasankaleli hemşehrilerimizin desteği var, Aziziyeli, Palandökenli, Yakutiyeli, Tortumlu, Oltulu, Olurlu ve İspirli kardeşlerimizin desteği var. Kısacası geçmiş seçimlerde Erzurum’da AK Parti’mize destek olan herkes, bu başarıda pay sahibidir. Desteği Erzurumlu hemşehrilerimiz verdi, bizler de arkamızdaki bu destekle Dadaşlar diyarı için gecemizi gündüzümüze kattık. Görüyorsunuz ki; AK Parti’ye verilen hiçbir destek kesinlikle zayi olmuyor, kazanan sürekli Erzurum oluyor” şeklinde konuştu.

    Erzurum’daki bu gelişim sürecinin kesintiye uğramaması için 31 Mart’ta Dadaşlara çok büyük bir sorumluluğun düştüğünü dile getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, yine geçmişten örnekler vererek, şunları kaydetti: “Erzurum, nüfusu itibariyle bir zamanlar Türkiye’nin 14’üncü vilayetiydi. 1985’li yıllara kadar nüfusu sürekli artarken, sonraki yıllarda başlayan kayıplar hem de katlanarak arttı. AK Parti iktidarları döneminde ise, göç hızı önceki yıllara göre azalmaya başladı ve nihayetinde durmakla da kalmadı, bugün artışa geçti. Nüfusumuzun inişli-çıkışlı seyir izlediği dönemlere bakılacak olunursa; altından kesinlikle kötü ve başarısız yönetimlerle yanlış siyasal tercihler çıkacaktır. İşte 31 Mart seçimleri bu manada bir dönüm noktasıdır. AK kadrolarla yola devam edilmesi halinde, Erzurum; insanımızın sadece doğduğu yer olarak kalmayacak, aynı zamanda doyduğu yer de olacak. Merkeziyle ve ilçeleriyle, mahalleleri ve kırsalıyla bu kadim şehir topyekûn bir kalkınma süreci yaşayacak.”