Bursaspor Teknik Direktörü Samet Aybaba, son günlerde çıkan ayrılacak iddialarını yalanlayarak, “Hiçbir yere gitmiyorum” dedi.
Bursasporun son zamanlardaki durumundan yola çıkılarak ortaya atılan “Samet Aybaba Bursaspor’dan ayrılacak” iddiaları üzerine antrenman sonrası basın mensuplarına açıklamada bulunan Bursaspor Teknik Direktörü Samet Aybaba, “Çıkan haberlere ben de şaşırıyorum. Hiçbir yere gitmiyorum. Görevimin başındayım” dedi.
Adana’nın Kozan ilçesinde, yedi çocuğundan beşi FETÖ soruşturmaları kapsamında görevden alınan, dördü cezaevinde olan 72 yaşındaki baba Mahmut Kurtgöz, “Suçsuz oldukları ispat olana kadar onları görmeye gitmiyorum” dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü soruşturması kapsamında öğretmen olan çocukları Ahmet, Ender, Ercan ile komiser olan oğlu Adem tutuklanırken, yine öğretmen olan bir kızı da açığa alınan baba Adem Kurtgöz, çocuklarının beyninin örgüt tarafından yıkandığını söyledi. Çocuklarına, bu yoldan vazgeçmeleri için tavsiyelerde bulunduğunu ancak onların kendisini dinlemediğini anlatan baba Mahmut Kurtgöz, “Sol gözüm hiç görmüyor. Sağ gözüm de yüzde yirmi görüyor. Akli dengem yerinde şükür. Bu çocukları okutmak için çok zor şartlardan geçtim. Çocuklarımı zor şartlarda köylerden yumurta, canlı tavuk ve hayvan derisi toplayarak okuttum, adam ettim. Çocuklarımın böyle olmasını beklemiyordum” dedi..
“Suçsuz oldukları ispatlanana kadar cezaevine onları ziyarete gitmiyorum”
Yedi çocuğunun beşinin üniversitede okuyarak devletin çeşitli kademelerinde göreve başladığını kaydeden Kurtgöz, “Çocuklarıma üniversite okuttum. Dördü öğretmendi, birisi komiserdi. Onlar sehven mi yoksa saflıktan mı FETÖ’cü gözüktüler. Şuan hepsi içerideler, cezaevindeler. Biri dışarıda dördü içeride” dedi. Eğer çocuklarının Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı bir saygısızlık ederek FETÖ’ye hizmet etmişlerse onlara hakkını helal etmeyeceğini ifade eden Mahmut Kurtgöz, “Ben çocuklarıma şu yönden acımıyorum. Türkiye Cumhuriyeti ve devletinin insanları varken FETÖ’ye inanarak onların safına geçtiyse, çocuklarım ceza evinde yatıyorsa yatsın. Ama suçu yoksa da Allah’ım yardım etsin. Büyük oğlum Ahmet Kurtgöz öğretmen, onun küçüğü Ender Kurtgöz, onun küçüğü Ercan Kurtgöz öğretmen, Adem Kurtgöz komiser ama suçları var mı bilmiyorum? Mahkemeye çıkmadılar. Ziyarete gitmiyorum. Türkiye Cumhuriyetine karşı eğer onlar bir saygısızlık yaptılarsa Allah onu benden sorar yarın. Ya tövbe edecekler, önce Allah’a ondan sonra bana. Öyle af edeceğim. Az önce kızım da geldi Samsun’dan. O da öğretmendi onu da görevden aldılar. Bana ’ağabeylerimin yanına git’ dedi ’gitmiyorum’ diye cevap verdim” dedi.
“Ben çocuklarıma değil 16 torunuma acıyorum”
FETÖ’den dolayı cezaevine giren çocuklarına acımadığını ancak 16 torununa acıdığını söyleyen Kurtgöz, “Beni yoran burada 16 torunum var. Acıdığım torunlarım benim. Oğullarıma ve damadıma acımıyorum ben. Ben onlara acımıyorum ama gelecek nesil olan torunlarıma acıyorum” diyen baba Kurgöz, FETÖ örgütünün bir numaralı ismi Fetullah Gülen’i daha önce abdestli ve namazlı olduğu için kendisinin de sevdiğini ve övdüğünü ancak son dört yıl içinde Fetullah Gülen’deki olumsuzlukları görünce kendisinin çocuklarına bu yoldan dönmeleri için tavsiyelerde bulunduğunu anlattı. Mahmut Kurtgöz, “Fetullah’ı ben önce çocuklarıma övdüm. Dürüst, abdestli, namazlı dedim ama bundan diyelim ki dört beş sene önce şüphe duymaya başladım. Yalvardım dedim ki çocuğum bu yol kötü yoldur. Bunun okulunda okuyan öğretmenlik yapan kızım vardı. Çık kızım buradan devlete gel devlet bizim devletimiz. Yok baba bura çok iyidir, biz inandık dediler. Ama ben artık inanmıyorum, İslam’ın müslümanlığın düşmanı Fettullah’tır. En büyük düşmanı Fetullah’tır. Ocağını söndüren Fetullah’tır” diye konuştu.
“4 çocuğum FETÖ’den içeride on defa da evet diyorum bin defa da evet diyorum”
Baba Kurtgöz, referanduma ilişkin düşüncelerini de paylaşarak şöyle devam etti:
“Erbakan’a da oy verdim ama AK Parti kurulduktan bu yana başka hiçbir yere oy vermedim. Hiç de verdiğim oydan pişman değilim. Yarın evet hayır mı var, açıktan evet diyorum. Ben evet diyorum. On defa da evet diyorum, bin defa da evet diyorum”.
Eskişehirspor Teknik Direktörü İsmail Kartal, taraftarın takımını sonuna kadar desteklemesi gerektiğini belirterek, “Üç haftadan beri evime gitmedim. Sırf şanlı tarihe sahip Eskişehirspor’u bulunduğu bu durumdan kurtarıp, üst sıralara tırmandırmak için” dedi.
Vali Hanefi Demirkol Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında konuşan Kartal, taraftara destek çağrısında bulundu. Eskişehirspor’un içinde bulunduğu durumun hoş ve iç açıcı olmadığını bildiklerini ifade eden Kartal, konuşmasının bir bölümünde, “Şu an bulunduğumuz durum hoş ve iç açıcı bir durum değil. Ancak ben ve ekibim bu durumu değiştirmek için geldik ve bir sorumluluk aldık. Bu sorumluluğumuzu yerine getirmek için ben ve arkadaşlarım tesislerde yatıp kalkıyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz. Üç haftadan beri evime gitmedim. Sırf şanlı tarihe sahip Eskişehirspor’u bulunduğu bu durumdan kurtarıp, üst sıralara tırmandırmak için. Ancak biz bu kadar mücadele verirken, bu işi düzeltebileceğimize inanmışken maalesef ilk defa kendi seyircimizin önünde maça çıkarken, takımımızın daha ısınmaya çıktığı andan itibaren protestolarla karşılaşması ve bu protestolar sonucunda oyuncularımızın negatif anlamda maça tam anlamıyla konsantre olamayışını, yeterli derecede zaten bulunduğumuz konum itibariyle futbol takımımızın özgüven eksikliğini hepimiz gözlemlemekteyiz” dedi.
“GERİYE DÖNÜK HESAPLAŞMALARI KENARA BIRAKALIM”
Taraftarın yönetimle olan hesaplaşmasını bir kenara bırakmasını ve takıma destek vermesini isteyen teknik direktör Kartal, “Biz Eskişehirspor’un başarısı için buradayız. Lütfen bana ve oyuncularımıza güvenelim. Başka Eskişehirspor yok. Bizim tek bir hedefimiz var. Eskişehirspor’u bulunduğu durumdan daha güzel, daha ileri konumlara taşıyabilmek için bu mücadeleyi veriyoruz. Bir tane Eskişehirspor var. Geriye dönük hesaplaşmaları bir kenara bırakalım, lütfen futbol takımımıza destek verelim. Sizlerden rica ediyorum. Biz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Çok çalışıyoruz. Eğer sizler, Eskişehirspor camiası, taraftarlar, medya hep birlikte kenetlenirsek, bu takıma sahip çıkarsak biz bir şeylerin düzelebileceğine inanıyoruz. Eğer bir şeyleri gerçekten düzeltmek istiyorsak, her şeyi bir kenara bırakmak zorundayız. Sonuçta hepimiz aynı gemideyiz. Bu takım daha kötü sonuçlarla karşı karşıya kalırsa, hepimiz batacağız. Sonuçta Eskişehirspor kaybedecek. Eskişehirspor’un bu takımın en büyük enerjisi anlamlı, büyük, cefakar taraftarlarıdır. Taraftarlar olmadan camialar olmaz. Eskişehirspor taraftarlarına sesleniyorum. Gelin hep beraber bu takıma destek verelim. Yardımcı olun.”
“BİZ ELİMİZDEN GELENİN EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Eskişhirspor’un bulunduğu yerden biran önce kurtulması için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Kartal, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Biz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Yapmaya da devam edelim. Bizlere güvenin. Sizlerden rica ediyorum. Ben Eskişehirspor teknik direktörü olarak elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum, yapmaya da devam edeceğim. Ama biz gerçekten bu takımı kurtarmak ve başarılı olmak istiyorsak, herkesin geriye dönük bazı şeyleri bir kenara bırakmaları gerekiyor. Gün, Eskişehirspor’a destek verme günüdür. Eğer destek vermeyeceksek, daha takım sahaya ısınmaya çıktığı andan itibaren protestolar devam edecekse bu takım ve bizler bu baskı altında ne yapabiliriz. Bunun için son kez rica ediyorum. Bize destek verin ve bize güvenin. Tabii ki eksikler vardır. Ancak eksikler vardır, olmuştur diye bugün birbirimizle hesaplaşılacak mı? yoksa var olan Eskişehirspor’a hep birlikte destek verilmesi gereken bir ortamda mı mücadele etmeliyiz? Herkes bunları bilmeli ve düşünmeli.”