Etiket: Gitmek

  • Bakan Ramazanoğlu: ‘’Terör Örgütü Çukur Siyasetinde Yok Olup Gitmek Üzere’’

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Sema Ramazanoğlu, terör örgütünün çukur siyasetinde yok olduğunu söyledi.

    Bakan Ramazanoğlu, ‘’Önce şehirleri örgütün elemanlarından temizledik. Şimdi de enkazları, çukurları temizliyoruz. Örgüt, o çukur siyasetinin içerisinde çukurlarda kalıp bir daha bu ülkede başına kaldıramayacak şekilde yok olup gitmek üzere’’dedi.

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Sema Ramazanoğlu, Anemon Otel’de düzenlenen ‘Denizli Ekonomisinin Yıldızları Ödül Töreni’ne katıldı. Törene, Denizli Valisi Şükrü Kocatepe, AK Parti Denizli Milletvekilleri Şahin Tin,CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer ve çok sayıda işadamı katıldı. Ekonominin yıldızları ödül töreni öncesi saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı okundu.

    Protokol konuşmaların ardından ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Sema Ramazanoğlu konuştu. İlk olarak ekonomiyi değerlendiren Bakan Sema Ramazanoğlu, ‘’İşadamlarımız için asıl ödül Türkiye ekonomisi ilk 10’a girdiği zaman olacaktır. Türkiye güçlü ekonomisiyle bölgesinde ve dünyada rol model ülke haline gelmiştir. Son on yılın büyüme oranlarına baktığımızda yüzde 5’lik büyüme hızıyla güven ve istikrarın adresi haline geldik’’dedi.

    ‘GÜVENLİK GÜÇLERİMİZ ŞEHİRLERİ TEK TEK TEMİZLİYOR’

    Son zamanlarda yaşanan terör olaylarını da değerlendiren Bakan Ramazanoğlu şunları söyledi: ‘’Dış güçlerin de desteğiyle terör olayları arttı. Biz bu oyunu daha önce de görmüştük. Çok şükür bu terör örgütünün yapmak istediği tahribatı güvenlik güçlerimiz bir bir temizliyor. O temizlik yapıldıktan sonra oraya ilk giren hem rehabilitasyon hem de inşa anlamında biz olduk. Güvenlik güçlerimizin Diyarbakır’da yaptığı operasyonların hemen ardından ben bölgeye gittim. Biz bu süreçte terör örgütünün mağdur ettiği vatandaşlarla buluştum. Oradaki halk terör örgütüne prim vermedi. Halkımız dedi ki biz devletimizin yanındayız. Devletimizin kudretli eli orada ülkenin bekası için çalıştı. Daha sonra biz giderek devletimizin şefkatli elini Kürt kardeşlerimize gösterdik. Hiç kimseyi ayırt etmeden hepsini sorunlarıyla ilgilendik.’’

    ‘ÖRGÜT ÇUKUR SİYASETİNDE YOK OLUP GİTMEK ÜZERE’

    Terör örgütünün yaptığı tahribatı mutlaka düzelteceklerini ifade eden Ramazanoğlu, ‘’Artık şehirlerimizi yeniden inşa etmeye başlıyoruz. Önce şehirleri örgütün elemanlarından temizledik. Şimdi de enkazları, çukurları temizliyoruz. Örgüt, o çukur siyasetinin içerisinde çukurlarda kalıp bir daha bu ülkede başına kaldıramayacak şekilde yok olup gitmek üzere’’dedi.

    Konuşmaların ardından örnek kadın üretici, markalaşma yolunda başarı, istihdama katkı, yeni yatırım başarı, tasarımda başarı, tarihi firma, ar-ge ve yenilikçilik, ihracat, İSO’da 500’de yer alan firma ve Ticaret borsası en fazla tescil işlemi yapan firma dallarında 32 firmaya ödül verildi. Tören toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

  • Kılıçdaroğlu: “Teröristin Taziye Çadırına Gitmek Doğru Değildir Ve Bu Ülkeye İhanettir”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara bombacısının taziye çadırına giden HDP’lilere, “Teröristin taziye çadırına gitmek doğru değildir ve bu ülkeye ihanettir. Parlamentoya geleceksin, Türkiye Cumhuriyeti’nden aylık alacaksın, namusun ve şerefin üzerine yemin edeceksin, sonra kalkacaksın teröristi ödüllendirir gibi, terör eylemini özendirir gibi çadırına gideceksin. Kınıyoruz ve kabul etmiyoruz” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin önünde hiçbir engelin kalmaması gerektiğini belirterek, “Türkiye Batı uygarlığına ulaşma yolunda, çağdaş uygarlığı yakalama yolunda kararlı adımlarla yoluna devam etmeli. En büyük arzumuz, hedefimiz bu” diye konuştu.

    Birkaç konuya değineceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bunlardan birisi, Artvin’de yaklaşık 10-15 gündür devam eden doğaya sahip çıkma eylemi. Düşünün dünyanın en güzel doğasında yaşıyorsunuz. Yeşilin bütün renkleri orada. Sonbaharda bütün güzellikleri yaşıyorsunuz. İnsanlar o doğanın bir parçası olarak son derece mutlular. Bugün bir gazetede var. Yaşlı bir Artvinli toprağı eline almış, ‘Bu toprak sadece bizim değil. Buradaki kuşların böceklerin de hakkı var’ diyor. Evet korunması lazım. Bütün Karadeniz’de olduğu gibi Artvin’de de yayla şenlikleri yapılıyor. Meşhur bir sloganları var; ‘Altında ölüm ama üstünde hayat var’ diyorlar. Altında ölüm var Artvin’in ama üstünde hayat var. Şimdi hayata izin vermek istemiyorlar, ölüme mahkum etmek istiyorlar insanları. ‘Senin elinden tabiatı alacağım’ diyor. ‘Ben AKP hükümeti olarak milletin anasına küfredenin yanındayım’ diyor. Artvinli de ‘hayır’ diyor. Bu olay yeni ortaya çıkmış bir olay değil. Artvinlinin sabrı taştığı için olay bu noktaya geldi. Olay 1990’lı yıllardan beri devam eden bir olay” ifadelerini kullandı.

    “BÜTÜN ARTVİNLİLERİ TÜRKİYE’NİN BİR NUMARALI VATANSEVERİ İLAN EDİYORUM”

    Kılıçdaroğlu, “Artvinlileri bu nedenle kendi havuz medyası terörist ilan etti. Bunlar teröristtir diyor. Ben Artvinlileri hangi partiye oy verirse versin, bütün Artvinlileri Türkiye’nin bir numaralı vatanseveri ilan ediyorum. Son bilirkişi raporu diyor ki, ’50 bin 300 ağaç kesilecek’ diyor. Sizde nasıl bir vicdan var, tabiata nasıl saygı var. Efendim yerine ağaç dikeceğiz. Peki canlıları da oraya taşıyabilecek misin? Yazık günah değil mi? Artvinli kadınları copladılar. Olay Artvin olayı olmanın ötesine geçti. Bütün Artvinliler bu konuda ortak çaba harcıyor. Biz CHP olarak Artvinlileri kucaklıyoruz, onların yanındayız. Size her türlü desteği vermek bizim namus borcumuzdur” açıklamasında bulundu.

    “SİZ ÇOCUK MU KANDIRIYORSUNUZ?”

    Parlamentoda görüşülecek kişisel verilerin korunması kanununa dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

    “Kişisel verilerin korunması elbette mümkündür ve olması gerekir. AB bu konuda standartlar belirlemiş, aynı standartlara Türkiye’nin de uymasından daha doğal hiçbir şey olamaz. Ama şimdi bunlar kişisel verilerin korunması adına herkesi fişlemeye başlayacaklar. Önümüzdeki süreçte başlayacaklar. Zaten başlamışlardı da şimdi bunu yasal hale getirmek istiyorlar. Batı’da kişisel verilerin korunmasıyla ilgili sorumluluk alan kurumların tamamı özel ve bağımsızdır. Çünkü onlar bir sorumluluk üstleniyorlar. Herkesin kişisel verisi var. Bu verilerin çok dikkatli korunması lazım. Bizde ne yapılıyor? Bir komisyon kuruyorlar, kurumun üç üyesini Cumhurbaşkanı, 4 üyesini Bakanlar Kurulu atayacak. 7 üyesi de AKP’li olacak. Bunun adı da bağımsız kurum olacak. Siz çocuk mu kandırıyorsunuz? Asla doğru değil. Bakın Batı’daki standartlar neyse aynı standartları getirin kurumun yönetimi açısından. Daha tehlikeli olan 6. madde, bu maddeyle vatandaşın nesini fişleyecekler? Kişilerin ırkı, hangi ırktan olup olmadığınız, etnik kökeni, hangi etnik kökenden olup olmadığınız, siyasi düşünceniz onu da fişleyecekler. Dinimiz o da fişlenecek. Kılık ve kıyafetimiz fişlenecek. Dernek, vakıf ya da sendika üyeliğimiz varsa onlar da fişlenecek. Sağlığımız o da fişlenecek. Cinsel hayatımız niye merak ediyorlar merak ediyorum, onu da fişliyorlar. Biyometrik ve genetik verileri de fişleyecekler. Böyle bir kanun komisyonda görüşülürken bizim arkadaşlar da ‘AB uyum süreci içinde geliyorsa şu AB mevzuatına bakalım’ demişler. Bunların amacı AB ile uyumu sağlamak değil, AB’nin bazı kriterlerinden yola çıkarak 78 milyonu fişlemek. Bu hatadan vazgeçin. Bu hatayı biz Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz. AYM’den sonra gerekirse AİHM’e götüreceğiz.”

    “BOMBA PATLADIKTAN SONRA APAR TOPAR İSİM VERİLİYOR”

    Türkiye Cumhuriyeti’nin iyi yönetilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Daha doğrusu Türkiye Cumhuriyeti yönetilmiyor. Yönetim boşluğu var. Yönetim krizi nedir biliyor musunuz? Devletin ilgili organı uyarıyor, MİT emniyete bildiriyor, önümüzdeki günlerde şu terör örgütü, ismini de veriyor askerlerin yoğun olduğu yerlerde Ankara, İzmir gibi illerin ismini de veriyor, eylem yapacaktır önlem alın diyor. Önlem alınıyor mu? Önlem sıfır. Kim önlem alacak? Siyasetçi talimat verecek, bürokratta önlemi alacak. Ankara’nın göbeğinde, kalbinde bomba patlıyor. Bugün 1 kişi daha hayatını kaybetti, Allah rahmet eylesin. 29 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu terörist, 2 bin 850 kilometre yol kat ediyor Türkiye’de. Kimse dokunmuyor buna. 43 ili geziyor. 22 kişiyle telefon konuşması yapıyor terör eylemini nasıl gerçekleştireceği hakkında. Bu süreç içinde ne oluyor? Hiçbir şey olmuyor. Bomba patladıktan sonra apar topar isim veriliyor. Şu kişi, Suriyeli, şu örgüte mensup diye çıkıp açıklama yaptı. Kim yaptı? Bu ülkenin Başbakanı ve Cumhurbaşkanı. Bu süreç içinde ne oluyor, hiçbir şey olmuyor. Başbakan Davutoğlu patlama oluyor yaptığı açıklama, ‘Patlama sesi duyduk inceleyeceğiz.’ İyi ki duymuş sesi, hiç duymayabilirdi de. Bir başka Bakan Veysel Eroğlu, ‘Bir terör örgütü gerçekleştirdi diye bir duyum var.’ İçişleri Bakanı da Twitter üzerinden haber veriyor; ‘Bu akşam Ankara’da yaşanan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bu ülkemize karşı yapılmış bir saldırıdır’. Biz de Küba’da yapıldı sanmıştık. Sen Twitter üzerinden kınayacağına, lanetleyeceğine bu işi kim yaptı diye otur bir konuş, araştır bakalım. Senin emniyet teşkilatına yazı yazıldı, terör örgütünün adı verildi. Sen o terör örgütünü neden koruyorsun? Neden ismini kamuoyuna açıklamıyorsun? Sen ismi kamuoyuyla paylaşmadığın anda o örgüte yardım ve yataklık yapıyorsun demektir. Daha acı olanı Hükümet Sözcüsü patlamadan sonra basın toplantısı yapıyor. Bu cümle ne hikmetse medyada ilgi görmedi; ’Bu bombayı patlatanlar orada bu akşam vefat eden şehit olan kardeşlerimizi tesadüfen seçtiler’ diyor. MİT emniyete bildiriyor. Örgütün adını da veriyor. Kentlerin ismini de veriyor. Beyefendi çıkıp ’Terör örgütü orayı tesadüfen seçti’ diye çıkıp açıklama yapıyor. Ne tesadüfü bilinçli olarak adam geldi, bombayı patlattı. Arkadan bununla yetinmediler. Büyükelçiler çağırdılar. Dediler ki bunu şu terör örgütü yaptı. Biz doğruyu nereden öğrendik, terör örgütünün yaptığı açıklamadan öğrendik. Bombayı patlatanın babasından öğrendik” değerlendirmesinde bulundu.

    “TERÖRİSTİN TAZİYE ÇADIRINA GİTMEK DOĞRU DEĞİLDİR VE BU ÜLKEYE İHANETTİR”

    Yanlışa her zaman yanlış dediklerini ve diyeceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Terörün hep insanlık suçu olduğunu söyledik, hep söyleyeceğiz. Teröristin a’sı, b’si olmaz. Teröre karşı bütün siyasi partilerin açık, net tutum takınması lazım. Terör konusunda hiçbir siyasi partinin farklı bir görüş beyan etmeye hakkı ve yetkisi yoktur. Özellikle parlamento çatısı altında olan bütün siyasal partilerin. Teröristin taziye çadırına gitmek doğru değildir ve bu ülkeye ihanettir. Asla kabul etmiyorum. Parlamentoya geleceksin, Türkiye Cumhuriyeti’nden aylık alacaksın, namusun ve şerefin üzerine yemin edeceksin, sonra kalkacaksın teröristi ödüllendirir gibi, terör eylemini özendirir gibi çadırına gideceksin. Kınıyoruz ve kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.

  • Cizre’de Yaralandı, Tekrar O Bölgeye Gitmek İstiyor

    Şırnak’ın Cizre ilçesinde PKK’lı teröristlerin saldırısı sonrası yaralanan Uzman Çavuş Ali Sarı, sabırsızlıkla tekrar operasyona gitmeyi beklediğini söyledi.

    AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, Erbaa ilçesinde Güneydoğu’da düzenlenen operasyonlarda yaralanan askerleri ziyaret etti. Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaralanarak sevk edildiği GATA’dan tedavi edildikten sonra taburcu edilen Uzman Çavuşlar Ali Sarı ile Burhan Eraslan’ı evlerinde ziyaret eden Aslan’a Erbaa Belediye Başkanı Hüseyin Yıldırım eşlik etti. 29 gün GATA’da tedavi gördüğünü ifade eden Sarı, “O saldırıda 3 arkadaşım ile vurulduk. Vücuduma isabet eden kurşun sonrası 2 kemiğim kırıldı. Allah’tan şehit vermedik. 1 ay daha raporluyum. Tekrar oraya gitmek için sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

    Milletvekili Aslan ise ziyarette duygularını dile getirerek, “Bugün gazilerimizi ziyaret ettik. Bir şey bizi mutlu ediyor. O keleşin mermilerini yemiş, şimdi kendini toplarlarmış, hafif aksaması devam ediyor ama bir ay daha raporlu. ’Bir ayı sabırsızlıkla bekliyorum tekrar oraya gitmek için diyor.’ Eğer bu ülkenin bütünlüğü için, bu devletin bekası için, bu bayrağın varlığı için yediği kurşun iyileşir iyileşmez cepheye yeniden koşmaya ant içmiş bu milletin evlatları var ise Allah’ın izniyle bu ülkeye hiç bir şey olmaz” diye konuştu.

  • Cerattepe Maden Sahasına Gitmek İsteyen HDP İstanbul Milletvekilleri Ataş Ve Üstün’e Polis Engeli

    Artvin’in Kafkasör Yaylası’ndaki Cerattepe Bakır Madeni sahasına gitmek için bugün Artvin’e gelen HDP İstanbul Milletvekilleri Erdal Ataş ve Beyza Üstün’ün bölgeye geçişine polis ekipleri izin vermedi.

    Katravan mevkiindeki polis kontrol noktasına beraberlerindeki gazeteciler ile birlikte gelen ve maden sahasına gitmek istediklerini söyleyen HDP İstanbul Milletvekilleri Erdal Ataş ve Beyza Üstün polis engeli ile karşılaştı. Yaklaşık 15 dakika buradaki görevli polislerle tartışan ve bölgeye gitmek istediklerini belirten Ataş ve Üstün, polislerin konuyla ilgili tutanak tutmalarını istediler. Polisler de tutanak tutamayacaklarını ifade ederek güvenlik gerekçesiyle kimsenin bölgeye geçişine izin veremeyeceklerini belirttiler. HDP milletvekilleri bölgeye gidemeyince Artvin il merkezine geri dönmek zorunda kaldılar.

  • Selçuk İnan: “Çin’e Gitmek Burak’ın Kendi Tercihi”

    Galatasaray’ın tecrübeli oyuncusu Selçuk İnan, Çin’e giden golcü oyuncu Burak Yılmaz’ın takımdan kendi tercihini bu yönde kullandığını söyledi. Selçuk ayrıca, Lazio mücadelesinde istedikleri skoru alacaklarına inandığını belirtti.

    UEFA Avrupa Ligi 2. Tur ilk maçında yarın saat 22.05’te Lazio ile TT Arena’da karşılaşacak olan Galatasaray’da, Kaptan Selçuk İnan basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

    Florya Metin Oktay Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Mustafa Denizli’den önce söz alan Selçuk İnan, “Galatasaray’daki 200. maçıma çıkacağım. İnşallah nice maçlara çıkarım. Galatasaray formasıyla her maç çok önemli. Her maça ayrı ayrı duygularla çıkıyorum. Yarın önemli bir maça çıkacağız. Güçlü bir takıma karşı oynayacağız. Kendi sahamız, kendi seyircimiz önünde avantajlı bir skor elde etmek istiyoruz. Taraftarımız önünde istediğimiz skoru alacağımızı düşünüyorum” dedi.

    “BURAK BENİM KARDEŞİM”

    Selçuk, Çin’e transfer olan yakın arkadaşı Burak Yılmaz ile ilgili bir soru üzerine, “Burak benim kardeşim. Kendi tercihi. İnşallah başarılı olur. Çok büyük bir oyuncu. Burak yokken de varken de şampiyon oldum. Ben profesyonel bir oyucuyum. Yaşım 30’u geçti. Sahadaki duruşumu olumsuz etkileyecek bir durum olmaz. Sevdiğimiz bir oyuncuydu” ifadelerini kullandı.

    “LİGDE İSTEDİĞİMİZ YERDE DEĞİLİZ”

    Ligde istedikleri yerde olmadıklarını dile getiren Selçuk İnan, “Yarın çıkış maçı. Böyle maçlar bazen şanstır. İki kupada da iddialıyız. Yarınki maçın bizim için önemini biliyoruz. İş sadece yarınki 90 dakikaya kaldı” değerlendirmesini yaptı.

    “TARAFTARLARIMIZA İHTİYACIMIZ VAR”

    Zorlu Lazio mücadelesi öncesi taraftarlara seslenen Selçuk İnan, “Biz onlarla varız. Onlara çok ihtiyacımız var. Burada çok başarı elde ettik. Onların payı çok büyük. 90 dakika boyunca desteklemelerini istiyoruz. Onların desteğiyle bambaşka bir Galatasaray seyrettirebiliriz” diye konuştu.

    “ÇOCUK DEĞİLİZ”

    Selçuk İnan, Mersin İdmanyurdu karşılaşmasında Sneijder ile yaşadıkları serbest vuruş tartışması ile ilgili soru üzerine ise şunları söyledi:

    “Bu konu bugünün konusu değil. Maç içerisinde bazen bu durumlar olabiliyor. Yaşandı, bitti. Çocuk değiliz. Büyük bir camiayız ve buna göre davranmalıyız. Sneijder vurur, ben ya da bir başkası vurur, önemli değil. Bu tarz durumları unutuyoruz.”