Etiket: Gitme

  • ASİMED Başkanı Eğilmez: “Osmanlı Devleti’nin Libya’ya gitme sebepleri ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin orada bulunma nedenleri örtüşür durumda”

    ASİMED Başkanı Eğilmez: “Osmanlı Devleti’nin Libya’ya gitme sebepleri ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin orada bulunma nedenleri örtüşür durumda”

    ASİMED Başkanı Savaş Eğilmez, Osmanlı Devleti’nin zamanında Libya’ya gitme sebepleri ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin orada bulunma nedenlerinin neredeyse örtüşür durumda olduğunu söyledi.

    Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, Libya’daki süreç hakkında değerlendirmelerde bulundu. Libya’nın kapladığı alan bakımından Afrika’nın dördüncü büyük ülkesi olduğunu belirten ASİMED Başkanı Savaş Eğilmez, “Libya’nın son dönemde ekonomisi ham petrol ve petrol ürünleri ihracatına döndü. Libya’da petrol yanında doğal gaz üretimi de yapılmaya başlandı. Hem stratejik konumu, hem sahip olduğu yer altı kaynakları Libya’yı tarih boyunca bir hedef haline getirmiştir. 19. yüzyılla birlikte Avrupalı devletler sömürü bölgesi olarak görmüşlerdir. Osmanlı Devleti’nin Libya’ya gitme sebepleri ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin orada bulunma nedenleri neredeyse örtüşür durumda. Türklerin bu bölgeye olan ilgisi 16. Yüzyıldan itibaren Mağrib denilen Kuzey Afrika bölgesi Osmanlı Devleti’nin daha çok ilgisini çekmeye başlıyor. Bu tarihten itibaren bölgede Türk nüfusu artmaya başlıyor. 1551 yılında Turgut Reis, Libya’nın merkezi olan Trablusgarp’ı ele geçiriyor. Orada Türk yerleşimlerinin arttığını görüyoruz. Türk yerleşimlerinin ilk etabı askeri amaçlı oluyor. Osmanlı Devleti, bölgeye aralıklarla asker göndermeye başlıyor ve bu askerler Batı Anadolu diyebileceğimiz bölgeden. Askerler buradaki kadınlarla evleniyorlar ve böylelikle nüfus artışı oluyor. Zamanla bu nüfus çoğalınca Libya bölgesindeki ‘Kuloğulları’ adı veriliyor. Libya aşiret bölgesi ve bugün bile 13 aşiret kendilerini Kuloğlu olarak tanımlıyorlar. Bunlarla beraber bölgeye Türk İslam kültürü çerçevesindeki değerler girince bölge halkı kısa bir süre içerisinde özgür ve adaletli bir yapıya kavuşuyor. Dolayısıyla çok memnun bir hayat yaşamaya başlıyorlar buda Türklere olan sempatinin artmasına neden oluyor. 1550’den itibaren Türkler artık bölgede ciddi anlamda söz sahibi oluyorlar” dedi.

    “Türkiye Cumhuriyeti, Müslüman halkın çıkarlarını korumak için Libya’da”

    Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Libya’da olması için birçok nedenin olduğunu vurgulayan Eğilmez, “Birleşmiş Milletlerin meşru olarak kabul etmiş olduğu bir Ulusal Mutabakat Hükümeti var. Küresel güçlerin paralı askerlerle oradaki insanları katledip ki son zamanlar da gördük çıkan toplu mezarları. Onları lehine çalışacak bir sitemi engellemek için orada. Osmanlı gibi mazlum insanların, Müslüman halkın çıkarlarını korumak için orada. Çok ciddi bir Türk nüfusu da bulunuyor o bölgede. 1947’de Libya’nın bağımsızlığında da Türkler çok önemli rol oynamıştır. Kuloğulları bir parti kuruyorlar 1947 yılında ve Trablusgarp’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmasını teklif ediyorlar. 1951 yılında Libya bağımsızlığını kazanınca başa gelen Kral İdris, Başbakanı ve çok önemli adamlarını Türkler arasından seçiyor. Bugün Libya Vakıflar ve Diyanet İşleri Bakanının 2014 yılında yaptığı açıklamada Libya toplam nüfusunun yüzde 15’ini Türklerin oluşturduğunu söylüyor. 2019 yılındaki araştırmalarda Libya nüfusunun yüzde 25’inin Türk olduğu bu sayınında yaklaşık 1.5 milyona dayandığını görüyoruz. Günümüze baktığımız zamanda Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlar Konseyi başındaki Fayiz es-Serrac’ın Manisa asıllı bir aileden geldiğini görüyoruz. Baba Serrac’ın 1954 yılında Manisa’daki ailesini ziyaret ettiğini görüyoruz. İçişleri Bakanı da Türk asıllı” diye konuştu.

    “Türk soydaşların olduğu yerde Türkiye olmalı”

    Hem stratejik açıdan, hem bölge insanının bölgedeki Müslümanların muhafaza edilmesi açısından, bölgedeki mazlumların korunması açısından Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin orada bulunması çok önemli olduğunu ifade eden Eğilmez, “Bununla birlikte bölgenin yüzde 25’inin Türk olduğu bir yerde de Rusya, Fransa, İtalya, Orta Doğu’nun bir kanser tümörü olarak nitelendirdiğimiz Birleşik Arap Emirlikleri olmamalı. Türkiye olmalı, tarih geçmişi anlatıyor ama tarihin çok önemli bir faktörü de ileriye ayna tutmasıdır. Bizde bu aynaya bakınca bölgede çok sevildiğimizi, bölgede soydaşlarımızın olduğunu ve bu başarılı siyasetin devam etmesi gerektiğini önemle vurguluyoruz” açıklamalarında bulundu.

  • Muzaffer Bilazer: “Taylan Antalyalı’nın gitme olasılığı yüksek”

    Muzaffer Bilazer: “Taylan Antalyalı’nın gitme olasılığı yüksek”

    Süper Toto 1. Lig ekiplerinden BB Erzurumspor Teknik Direktörü Muzaffer Bilazer, Beşiktaş ve birçok takımın transfer etmek istediği Taylan Antalyalı’nın takımdan ayrılma olasılığının yüksek olduğunu söyledi.

    Kulüp tesislerinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bilazer Taylan’a birçok teklifin olduğunu ve futbolcunun takımdan ayrılma olasılığının da yüksek olduğunu ifade ederek, “Taylan şu anda bizim futbolcumuz bizimle birlikte antrenmanlara katılıyor. Taylan buraya kendini ait hissediyor. Burada bize ve adına önemli başarılara imza attı. Kendi adına önemli bir süreç elde etti. Bu süreci değerlendirmek istemesini biz anlayışla karışılıyoruz ama ortada da bir kulüp var. Taylan’ın bu şehre çok şey kattığı gibi bu kulüpte Taylan’a o kadar şey kattı. Taylan’ın gitme noktasında ki olasılığı yüksek bizde Taylan’dan elde edeceğimiz geliri de başka bir yerde kullanmak istiyoruz” dedi.

    Bilazer: “Obertan’la anlaşmaya yakınız”

    Obertan’ı takımda görmek için yoğun bir çaba sarf ettiklerini kaydeden Bilazer, “Transfer konusunda hızlı bir şekilde ilerliyoruz. İlk önce Pote’yi ardından Aykut’u kadromuza kattık. Yakın zamanda birkaç oyuncu daha imza atacak. Prensipte mutabık kaldığımız oyuncular var. İmza atmadığımız için isim vermek istemiyorum. Takımın yapısı içerisinde satılacak ve durumu netleşmeyen oyuncular var. Normalde planımız 7-8 oyuncu var. Öncelikli planımız 7-8 oyuncu. Takımımızda Obertan’ı görmek istiyoruz. Obertan’la anlaşmaya yakınız. Onunla birlikte 11 yabancı oyuncumuz olacak. Aramızdan ayrılacak yabancı oyuncular var” ifadelerini kullandı.

    Bilazer: “ Lokman’ın gideceğini düşünmüyorum”

    Beşiktaş’ın ilgilendiği Lokman Gör’ün takımda kalacağını düşündüğünü vurgulayan Bilazer, “Lokman ile hem ben hem yönetim kurulumuz görüştü. Antrenmanlarda oldukça iyi motivesi var. Kendisinin takımda kalmasını istiyoruz. Bir yere gideceğini düşünmüyorum. Ama biz oyuncularımıza kafasında soru işareti olan varsa gitsin dedim. Lokman’dan şu an çok memnunum. İnşallah bizle mücadele içerisinde olur. Osman Çelik ile prensip anlaşmasına vardık. Taylan’ı çok isteyen takım olduğu için o bölgeye yerli ve yabancı oyuncular baktık. Osman Çelik ile görüştüm ama o Giresunspor ile de görüştü. Biz Osman Çelik ile 15 gündür görüşüyoruz. Biz Giresunspor’un masasından almadık zaten görüşüyorduk. Murat Uçar ile halen anlaşmadık ben kendim onunla görüştüm. O da bizimle olmak istiyor. Kendisinin Altınordu ile bağı halen devam ediyor” şeklinde konuştu.

  • Fatih Terim: “Ozan’ın gitme zamanı devre arası değil”

    Galatasaray’da Teknik Direktör Fatih Terim, Ozan Kabak’ın devre arasında takımdan ayrılma iddialarına açıklık getirerek, genç oyuncunun kalacağını açıkladı.

    Galatasaray’ın genç futbolcusu Ozan Kabak, Galatasaray’da kalıyor. Devre arasında takımdan ayrılması yönünde birçok iddia ortaya atılan Ozan Kabak ile ilgili açıklama Teknik Direktör Fatih Terim’den geldi. Terim, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Ozan elbette çalışmalarının ve yeteneklerinin karşılığını alacak. Galatasaray olarak onların başka ülkelere gitmelerine izin vereceğimiz zamanlar da gelecek. Ama o gün, bugün değil” ifadelerine yer verdi.

    Deneyimli çalıştırıcının açıklamalarının ardından genç stoper, sosyal medya hesabından Fatih Terim ile çekilmiş fotoğrafını paylaşarak, ’Hocam’la 1’likte’ notunu düştü.

  • Polis otosu ile okula gitme hayali gerçek oldu

    Tokat’ta engelli öğrencinin polis otosuyla okula girme hayali gerçek oldu.

    Yavuz Selim Özel Eğitim Merkezi öğrencilerinin Tokat İl Emniyet Müdürlü Göksel Topaloğlu’nu ziyareti sırasında, öğretmenleri Burak Salman (16) isimli öğrencinin “Polis otosuyla okula gitme” hayali olduğunu belirtti. Bunun üzerinde Topaloğlu’nun talimatı ile Yazıcıoğlu Mahallesindeki ikamet eden Murat ve Nergis çiftinin 2 çocuğunda birisi olan Burak Salman’a sürpriz yapıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Şube Müdürü Yüksel Bozkurt ile birlikte Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü ekipleri servis aracını bekleyen Burak Salman’ı okula götürmek için evine gitti. Evinden çıkmak üzereyken polisleri gören Salman heyecanlı anlar yaşadı. Polis montu ve şapkası giydirilen Salman, polisleri çok sevdiğini sivil polis olmayı istediğini söyledi. Salman’a Şube Müdür Bozkurt, serviste giderken kural ihlali yapan olduğunda uyarması için “hatalı sürücüye kırmızı düdük” projesi kapsamında düdük hediye etti. Anne Salman, oğlunun polis olma hayalinin bir anlamda gerçekleşmiş olduğunu ifade ederek, “Çok mutlu oldum, duygulandım bir anne olarak” diye konuştu.

    Daha sonra polis kıyafetleri giydirilen Burak polis aracı ile okuluna götürüldü. Okul girişinde öğrenciler ve öğretmenleri tarafından karşılanan Burak heyecanlı anlar yaşadı. Emniyet Müdürlüğü Şube Müdürü Bozkurt, Burak’ın hayalini İl Emniyet Müdürü Göksel Topaloğlu’nun talimatları doğrultusunda gerçekleştirdiklerini kaydetti.

  • Annenin tabut başında yürek burkan feryadı: “Gitme oğlum”

    Tekirdağ’da görev yaparken evinde geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybeden Jandarma Uzman Çavuş Mustafa Hoş, memleketi Mersin’in Tarsus ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı.

    Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığına bağlı, Hayrabolu İlçe Jandarma Komutanlığında görevli Jandarma Uzman Çavuş Mustafa Hoş, ilçeye bağlı İlyas Mahallesi’nde geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatını kaybetti.

    Uzman Çavuş Hoş’un cenazesi yapılan otopsi işlemlerinin ardından defnedilmek üzere memleketi Mersin’in Tarsus ilçesinde gönderildi.

    Uzman Çavuş Hoş için Tarsus Ulu Cami’de öğle namazının arından cenaze töreni düzenlendi. Cenaze töreninde Hoş’un annesi Rukiye Hoş (52), baba Yaşar Duran (55), ağabeyi Yusuf ve kız kardeşi Fatma Hoş, sinir krizleri geçirdi.

    Törende anne Rukiye Hoş, oğlunun tabutu başında, ‘gitme oğlum’ diyerek gözyaşları döktü. Hoş’un kız kardeşinin ve ağabeyinin al bayrağa sarılı tabutu öpmeleri törene katılan herkesi duygulandırdı. Aileyi törene katılan Tarsus Kaymakamı Yüksel Ünal, Belediye Başkanı Şevket Can ve diğer protokol üyeleri teskin etmeye çalıştı.

    Uzman Çavuş Mustafa Hoş, kılınan cenaze namazının ardından Tarsus Şehir Mezarlığında gözyaşları arasında toprağa verildi.