Etiket: girişiminin

  • Darbe girişiminin çocukların ruh sağlığına etkisi

    Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Koray Karabekiroğlu, “Asker üniformalı terörizm, polis ile askerin çatışması gibi görüntüler özellikle toplum içindeki temel güven duygusunu zedelemiştir” dedi.

    Darbe girişimin ardından toplumun içinden geçtiği dönemde çocukların ruh sağlığını korumanın yollarını anlatan Prof. Dr. Koray Karabekiroğlu, bir dizi önerilerde bulundu. Prof. Dr. Koray Karabekiroğlu yaptığı açıklamada, “Çok sayıda insanımızın ölümü ve yaralanması ile sonuçlanan darbe girişimi toplumda çok büyük bir duygusal tepki ile karşılanmıştır. Asker üniformalı terörizm, polis ile askerin çatışması gibi görüntüler özellikle toplum içindeki temel güven duygusunu zedelemiştir. Ne yazık ki toplum içi çatışmalar ve güvensizlik ortamı en çok çocuk ve ergenlere zarar veriyor” ifadelerini kullandı.

    “İnsanların diğer insanların gözünde en önemli kredileri dürüstlükleridir”

    Güven duygusunun, çok küçük yaşlarda, sağlıklı bir ebeveyn çocuk ilişkisi ile kazanılabileceğini söyleyen Prof. Dr. Karabekiroğlu, “Hayata ve insanlara karşı güven duygusu ve geleceğe dair umut ve iyimserlik bu güven temeli üzerine oturur. Umut, şimdi de­ğil­se bi­le ge­le­cek­te ge­rek­si­nim­le­rin kar­şı­la­na­ca­ğı­na, is­tek­le­rin ye­ri­ne ge­tiri­le­ce­ği­ne ve do­yu­mun sağ­la­na­ca­ğı­na inan­mak­tır. Toplumu da birbirine bağlayan bu güven duygusu ile ortak ideal bir gelecek umududur. Toplumda güven duygusunun zedelenmemesi için de ‘hukukun üstünlüğü’, ‘adaletin er geç yerini bulacağı’, ‘tehlikeli bireylerin kontrol altında tutulduğu’ vurgulanmalı. Toplum bireyleri arasında ortak değerlerin öne çıkarılması, sağlıklı iletişim ve doğru bilgi kaynaklarının çoğaltılması da toplumu tedavi edici olacaktır. İnsanların, diğer insanların gözünde en önemli kredileri dürüstlükleridir. Dürüstlüğünden, doğru sözlülüğünden emin olduğumuz bir insana daha çok güveniriz. Ancak, sadece bir yalan bile bazen yıllarca tamiri mümkün olmayan güven kaybına yol açar. Diğer bir deyişle, güven ve sevgi yılların emeği ile oluşur, bir anda yıkılabilir. Dürüstlüğü, doğru sözlülüğü asla kaybetmemeye çalışın. En ufak bir yalanımıza şahit olursa hem bize olan güveni zedelenir ve artık sözlerimize daha az önem verir. Hem de bir işi dürüstlükle, netlikle, kararlılıkla çözmek yerine, o da yalancılığı model alabilir” diye konuştu.

    “Ev halkı olarak şiddet ve kan içeren programları çocuğunuzla birlikte izlemeyin”

    Kötü olasılıklar üzerine düşünmekten ya da abartılı senaryolar kurmaktan kaçınılması gerektiğini belirten Karabekiroğlu, “Gerçeklere dayanan, gerçekçi önlemler almak aynı zamanda ruh sağlığınızı da koruyacaktır. Yaşadığınız olayı, duyguları yakınlarınızla konuşmaktan kaçınmayın. Travmatik olaylar sonrasında çocuklarınız aşırı korku, çaresizlik hissedebilir. Çevresinde olup bitenleri algılayamayabilir. Konuşmama ya da duygusal tepkilerinde azalma, donukluk, dalgınlık gözlenebilir. Yalnız kalmaktan, kapalı yerlerden, karanlıktan korkabilir. Uykusuzluk, korkulu rüyalar görme, ani seslerden irkilme olabilir. Anne babadan ayrılamama, altını ıslatma, ısrarcılık ve inatçılık gibi yaşından küçük bir çocukmuş gibi davranabilir. Çocuklarınıza yardımcı olabilmenizin ilk koşulu sizin, duruma hakim, sakin, güven verici, tutarlı bir tutum içinde olmanızdır. Bu olaylar sırasında ve sonrasında yaşadıklarını anlatması yönünde ona destek verin, anlatmaya yüreklendirin. Korku, kızgınlık gibi duygularını ifade etmelerine izin verin. Çok fazla etkilenen, davranış değişiklikleri azalmayıp süren ya da gittikçe artan çocuklarınızı en yakın ruh sağlığı uzmanına mümkünse çocuk ruh sağlığı uzmanına götürün” şeklinde konuştu.

  • Darbe girişiminin ardından sahaya inen psikologlara destek verildi

    Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Ruh Sağlığı Derneği, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası oluşan travma vakalarıyla ilgilenen uzmanlar için ücretsiz psikolojik ilk yardım ve travma eğitimi verdi.

    Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Ruh Sağlığı Derneğinin organizasyonunda ve Üsküdar Belediyesinin ev sahipliğinde, “Psikolojik İlk Yardım ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Eğitimi”30-31 Temmuz tarihlerinde yaklaşık bin psikologun katılımıyla Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlendi.

    “Daha nitelikli ve verimli hizmet sunmak için”

    Kısa sürede milletçe büyük badireler atlatıldığını söyleyen Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ömer Akgül, travmaların etkilerini azaltmak için böyle bir eğitim verdiklerini ifade etti. Akgül, “Darbe girişimi ve Atatürk Havalimanı saldırısıyla zor günler geçirdik. Birçok insanımız hem psikolojik hem fizyolojik yara aldı. Psikolojik yaralanmaları çok önemsiyoruz bu nedenle vatandaşlarımıza ücretsiz destek verdik ama yetişemediğimizi fark ettik. Bu yüzden balık yemek yerine balık tutmayı öğretelim diye düşündük. Meslektaşlarımızın psikolojik ilk yardım ve travma sonrası stres bozukluğu yetkinliğini güçlendirip sahada vatandaşlarımıza gönüllü destek vermeleri için ücretsiz bir eğitim düzenledik. Ücretsiz destek veriliyordu ama biz bu eğitimle psikologların daha nitelikli daha verimli bir hizmet sunmalarını amaçladık” diye konuştu.

    Psikolojik Yaralar Sarılıyor

    Ruh Sağlığı Derneği olarak eğitimi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Kim Psikoloji ve Üsküdar Belediyesi işbirliğiyle düzenlediklerini ifade eden Akgül, önceliklerinin kamu kuruluşlarında çalışan psikologlar olduğunu belirtti. Akgül, “Eğitimde kriz ve travma esnasında görev alacak psikologların çalıştığı kamu kuruluşlarına öncelik verdik. Milli Savunma Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, AKOM gibi… 1500’ün üzerinde kayıt aldık, yaklaşık bin kişi eğitime katıldı” dedi.

    Eğitimi faydalı bulduğunu belirten Psikolog Sümeyye Aydın, “Burada öğrendiklerimizi sadece darbe girişimi sonrası yaşanan travmatik vakalarda kullanmayacağız. Bunun dışında da insanlar kadına yönelik şiddet, cinsel istismar gibi farklı olaylarda birçok travmatik duruma maruz kalıyor. Eğitimin bu vakalarda da psikologlara çok yardımcı olacağını düşünüyorum. Mezunu olduğum Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinin de bu tarz bir eğitime katkı sunmasını değerli buluyorum” diye konuştu.

    Darbe girişimi sonrası yaşanan olaylar ve medyada yayınlanan görüntülerden etkilenen çocukların ve yetişkinlerin yakın gelecekte travma sonrası stres bozukluğu semptomları yaşayabilecekleri öngörüsünden hareketle oluşturulan eğitim sayesinde psikolojik yaraları sarmak için çalışan uzmanlar gerekli bilgiyi kısa sürede edinmiş ve toplum için bu bilgileri kullanmış olacak.

  • Kayseri’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından silah satışları arttı

    Kayseri’de 15 Temmuz FETÖ/PDY darbe girişiminin ardından silah satışlarında artış oldu. Silah satıcısı Taha Bağcı, özellikle kadınların daha fazla silah satın aldığını söyledi.

    Kayseri’de 15 Temmuz’da FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından silah satışları arttı. Askeri üniforma giyen vatan hainlerine karşı vatanını ve ailesini korumak isteyen vatandaşlar, silahçılara akın etti. Özellikle kadınların silah almak için talep ettiğini belirten silahçı Taha Bağcı, cop ve biber gazı satışlarında artış olduğunu belirtti. Kadınların kuru sıkı silah almak için geldiğini dile getiren Bağcı, şunları söyledi:

    “Tabanca ve silah sektöründe olmamız sebebiyle yoğun bir şekilde insanlardan talep aldık. Gıda nasıl bir ihtiyaçsa silahta bir ihtiyaç haline gelmeye başladı. Burada vatandaşlarımızın en çok yaşadığı sıkıntı prosedürler ve yüksek oranda ki maliyetidir. Bundan dolayı insanlar yasa dışı yöntemlere yönelmeye başladı. Biz vatandaşlarımızın her şekilde yasal işlemlerini takip ederek yasal zemindeki bütün faaliyetlerini yürütüyoruz. 15 Temmuz’un yaşanması insanlarda güvenlik endişesini artırdığından dolayı tüfek ve tabanca satışında talebimiz artmış durumdadır. 15 Temmuz’da yaşanan hain girişimden sonra vatandaşlarda ki en çok ilgi tüfeklere oldu. Bunun yanı sıra vatandaşlarımızı çok talep ettiklerinden bazıları ise biber gazı, cop ve kurusıkıya oldu. Özellikle bayanlar en çok biber gazı almaya başladı. Bunun yanı sıra küçük olan kurusıkı silahları almaya başladılar. Bu şekilde vatandaşlarda silahlanmaya yönelik bir eğilim var. Özellikle 1980’e olan darbeden kalan silahlar ve dededen kalan silahların gün yüzüne çıkmasıyla ayrı bir sorun teşkil etmeye başladı. Darbe girişiminden sonra yaşlılarımız gelerek eski silahlarını tamir ettirmek istiyorlar ama bunlar ruhsatsız olduğu için tamir edemiyoruz. Özellikle yaşlı kesimle bunun çok diyaloğunu yaşıyoruz. Bir tane amca gelerek 1980 darbesinden kalan bir silahı olduğunu söyleyerek tamir ettirmek istedi. Biz bu silahı tamir etmeyince de yeni bir silah aldı. Normalde silahı en çok erkekler alır diye biliriz ama bayanlarda yoğun şekilde talep etti. Eşleri ev hanımı olan erkeklerde silahları eşlerinin üzerine almaya başladı.”

    Bağcı ayrıca, “15 Temmuz darbe girişiminin ardından vatandaşlar bizlere, ‘Bu hainler 2 gün sonra bizim eve gelip Amerika’nın Filistinlilere yaptığını bize yapmayacağını nereden bileyim. Bunlarla aynı davaya hizmet ediyorlar, benim ülkeme saldırmayacaklarını dereden bileyim’ diyerek silah isteyenler oldu.” ifadelerini kullandı.

  • Darbe girişiminin kahramanlarından kortej

    15 Temmuz 2016 Cuma gecesi Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı darbe kalkışmasında kritik rol üstlenen ve tankların geçiş güzergahları ile kışlaların çıkış noktalarını kapatan iş makineleri TIR ve kamyonlar Çorlu’da kortej düzenledi.

    14. gecesinde devam eden demokrasi nöbetine katılan vatandaşlar bundan önceki gecelerde olduğ gibi Çorlu Atatürk Meydanı’nda yer alan Atatürk Anıtı önünde toplandı. Bu kez daha öncekilerden farklı bir etkinliğe sahne olan Çorlu’da yüzü aşkın iş makinesi TIR ve kamyon kortej düzenleyerek klaksonlar eşliğinde vatandaşların arasından geçti.

    Yeni sanayi sitesi girişinde toplanan yüzden fazla TIR ve kamyoncu klaksonlar eşliğinde Çorlu şehir merkezinden geçti. Atatürk Meydanı’nda demokrasi nöbeti tutan vatandaşların alkışlarla sevgi gösterilerinde bulunduğu kamyoncuların geçişini AK Parti Tekirdağ Milletvekili Metin Akgün ve AK Parti Çorlu İlçe Başkanı Kerim Atalay da takip etti.

    Düzenlenen etkinlikle ilgili olarak bilgiler veren Çorlu Damperli Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Erol Obuz; “Darbe girişiminin yaşandığı ilk andan itibaren tepkimizi ortaya koymuş,kamyonlarımızla sokaklara çıkmıştık. Bir kez daha sokaklardayız. Devletimizin ve Cumhurbaşkanımızın yanındayız” dedi.

  • Darbe girişiminin Afyonkarahisar sıkıyönetim komutanı Ankara’da yakalandı

    15 Temmuz darbe girişiminde Afyonkarahisar’da atanacak sözde sıkıyönetim komutanı Kıdemli Albay Sabahattin Gümüş polis tarafından gözaltına alındı. Sağlık kontrolü için hastaneye getirilen darbe girişimcisi Albay Gümüş’e hastane çıkışında vatandaşlar büyük tepki gösterdi.

    Edinilen bilgilere göre, 15 Temmuz’da Fethullahçı Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminde Afyonkarahisar’da sözde sıkıyönetim komutanı olarak atanacağı iddia edilen Albay Gümüş, bugün Ankara’da yakalanarak, sorgulanmak üzere Afyonkarahisar’a getirildi.

    Albay Gümüş’ün sıkıyönetim komutanı olarak kente atanacağı zaman içerisinde Afyonkarahisar Valisi Aziz Yıldırım, milletvekili ve gazetecilerinde olduğu bir liste olduğu iddia edilirken, darbe girişimi başarı ile sonuçlanırsa bu kişileri tutuklamakla görevli olduğu iddia edildi.

    “Darbeyi planlayanlardan mısınız?” sorusuna Albay Gümüş “Ben izindeydim” yanıtını verdi

    Gözaltına alındıktan sonra sorgulanacağı Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğüne götürülmeden önce sağlık kontrolü için Afyonkarahisar Devlet Hastanesi acil servisine getirilen Albay Gümüş’e hastane giriş ve çıkışında gazetecilerin sorularına kısa cevaplarda verdi. Gazetecilerin “sıkıyönetim komutanı olduğunuz doğru mu?” sorusuna “hayır” yanıtını veren Albay Gümüş, “İnfaz listesinde kimler vardı, darbe planlayıcılarından olduğunuz doğru mu?” sorusuna ise “Ben izindeydim hiçbir bilgim yok” yanıtını verdi.

    Darbe girişimcisi Albayı öfkeli kalabalıktan polis kurtardı

    Sağlık kontrolünden çıktığı sırada bazı vatandaşların büyük tepki gösterdiği Albay Gümüş’e bir vatandaş “şerefsiz, kaça sattınız vatanı adi köpekler” diye bağırdı. Vatandaşların linç etmek istediği Albay Gümüş’ün ensesine bir vatandaş vurarak tepkisini gösterirken, darbe girişimcisi Albay’ı öfkeli vatandaşların elinden yine polis kurtardı. Albay Gümüş’ü vatandaşların eline geçmeden araca bindiren polisler hızlıca hastaneden uzaklaştırdılar.

    Darbe girişimcisi Albay Gümüş hastanenin ardından sorgulanmak üzere emniyete götürüldü.