Etiket: girişiminin

  • Darbe girişiminin çocuklar üzerindeki etkisi

    Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Darbenin Çocuk ve Aile Üzerindeki Etkisi’ konulu seminerde konuşan uzmanlar, 15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin çocuklar ve yetişkinler üzerinde travmatik bir etki oluşturduğunu belirtti.

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Haşim İşcan Aile Eğitim Merkezi tarafından, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından “Travmatik Olayların ‘Darbenin’ Çocuk ve Aile Üzerindeki Etkisi” konulu seminer düzenledi. Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminere Aile Danışmanı Uzman Psikolog Gülnihal Öcal ve Çocuk Gelişim Uzmanı Sema Ünlü İnci konuşmacı olarak katıldı.

    “Toplum üzerindeki travmatik etkiyi arttırdı”

    Uzman Psikolog Gülnihal Öcal, bir travma çeşidi olan terörizmin bireyler ve toplum üzerindeki etkilerine değindi. Travmatik olaylarla baş etme yöntemleri üzerinde duran Öcal, travmayı, “Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içerisinde bırakan, çaresizlik hissi uyandıran ve çoğu kez olağandışı ve beklenmedik anlarda bireylerin karşılaştığı etki ve olaylar” olarak tanımladı. Gülnihal Öcal, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinde gruplaşmış, örgütlenmiş belli başlı terör örgütü üyelerinin böyle bir darbe girişiminde bulunmasının toplum üzerindeki travmatik etkiyi arttırdığını belirtti.

    “Demokratik unusruları hedef alıyor olması 15 Temmuz gecesinin etkilerini arttıran ögelerdir”

    “Ülkemizin geçmişinde darbe girişimlerinin birkaç kez tekrarlanması ve doğrudan tüm bireyleri, demokratik unsurları hedef alıyor olması da 15 Temmuz gecesinin etkilerini arttıran ögelerdir” diyen Öcal, “Gençlerin darbe girişimi sonrası sürekli diken üzerinde ve yaşadıkları stres sonucu gelecekle ilgili kaygılarında artış var. Stres belirtilerinde geleceğe dönük plan yapamama, umutsuzluk, olayı hatırlatan durumlardan kaçınma söz konusu oluyor. Televizyon ve gazete haberlerinden kaçınmak da olabilir. Her seferinde bu olayı sanki tekrar tekrar yaşadığı için bu olayı hatırlatacak ögelerden uzaklaşma isteği doğuyor” ifadelerini kaydetti.

    “Çocuklarımızla bu konular hakkında konuşmak ve onları bilgilendirmek gerekiyor”

    Çocuk Gelişim Uzmanı Sema Ünlü İnci ise travmatik olayların çocuklar üzerindeki etkisini katılımcılarla paylaştı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gelişen olağandışı koşulların hem yetişkinler hem de çocuklar üzerinde travmatik bir yaşantı oluşturduğunu belirten İnci, bu süreçte çocukların zihinsel, fiziksel, sosyal gelişimlerini sağlıklı bir şekilde yürütebilmeleri için yetişkin desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtti.

    İnci, çocukların ‘darbe nedir, terör nedir, savaş nedir’ gibi sorular sormasının normal olduğunun altını çizerek, “Her ne kadar zor da olsa hiçbir şey olmamış gibi davranmak yerine çocuklarımızla bu konular hakkında konuşmak ve onları bilgilendirmek gerekiyor. Ayrıca olayların sonunda da olabildiğince günlük yaşam rutinine dönülmesi gerekir bu da çocuğun kendini güvende hissetmesi için çok büyük önem taşıyor” diye konuştu.

  • Yalçın Akdoğan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saldırı girişiminin yaşandığı oteli ziyaret etti

    Eski Başbakan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, demokrasi mitingine katılmak üzere Muğla’ya geldi. Akdoğan, miting öncesi Marmaris’e geçerek beraberindeki heyetle 15 Temmuz gecesi darbeci askerlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişiminde bulunduğu otelde inceleme yaptı.

    15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, tatil yaptığı Marmaris’teki otelden ayrılmasının ardından FETÖ/PDY mensubu askerler tarafından otele baskın düzenlenmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suikast girişiminde bulunulduğu ve 2 polisin şehit düştüğü saldırının gerçekleştiği otele ilk ziyareti 62’nci hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan yaptı.

    Muğla Valisi Amir Çiçek, Ak Parti Muğla İl Başkanı Kadem Mete, Marmaris Kaymakamı Celalettin Yüksel, Marmaris Emniyet Müdürü Ertan Sarıkaya ve Yazıcı Oteller Yönetim Kurulu Başkanı İşadamı Serkan Yazıcı, Akdoğan’ı 5 yıldızlı Club Turban Yazıcı Tatil Köyü kapısında karşıladı. Milletvekili Akdoğan, beraberindeki heyet ile ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklama yaptığı 5 yıldızlı Grand Yazıcı Mares Otel’deki villada ardından 30 metre mesafedeki çıkan çatışmada şehit olan polis memuru Mehmet Şahin’in kaldığı odada inceleme yaparak saldırı hakkında detaylı bilgi aldı.

    Yalçın Akdoğan inceleme ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaldığı villa önünde gazetecilere açıklamada bulundu.

    “Demokrasinin fitili Marmaris’ten ateşlendi”

    Demokrasinin fitilinin Marmaris’ten ateşlendiğini vurgulayan AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, Marmaris halkına ve yetkililerine taziye ile geçmiş olsun dileklerini iletti. “15 Temmuz karanlık bir geceydi” diyen Akdoğan, “Bu haşhaşi, zombi ve alçaklar Türkiye Cumhuriyeti liderini alarak başarılı olacağını düşünüyordu. Unuttukları bir halk vardı. O gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmaları sonrası binlerce kişi otel önüne gelerek ilk demokrasi nöbetini tuttu. Türkiye ve Muğla’da ilk demokrasi nöbeti başlatan Marmaris olmuştur. Bu nedenle Marmaris büyük öneme layıktır. Bu hainler amacına ulaşamadı ve hainlere karşı halkımız asil bir duruş sergiledi. Bu demokrasi nöbeti sadece cuntacılara karşı değil işgal denemesine karşı vatan savunmasıdır. On yılda bir küresel güçlerle Türkiye Cumhuriyeti istenilen eksende tutulmak isteniyordu. 15 Temmuz gecesi ile bu küresel güçlerin oyunlarına son verildi. O gece Türkiye Cumhuriyeti için bir milattır. Milletimiz, Kurtuluş Savaşı verir gibi büyük bir oyunu bozmuştur. Küresel güçler, Türkiye’yi tutmak istedikleri eksen artık yok. Tehlike tamamen ortadan kalkmış değil. 40 yıllık bir yapılanmayı temizlemek için hepimiz seferber halindeyiz. Bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kişisel meselesi değil Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık mücadelesidir” ifadesini kullandı.

    Milletvekili Akdoğan ve beraberindeki heyet daha sonra 5 yıldızlı Case De Maris Otel’e giderek yetkililerle görüşme yaptı. Milletvekili Akdoğan mitinge katılmak için karayoluyla Muğla’ya hareket etti.

  • 15 Temmuz darbe girişiminin ardından vatandaşlar reklamcılara akın etti

    Kayseri’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından vatandaşlar araçlarını Türk bayraklı motiflerle donattı.

    Kayseri’de reklamcılık yapan Fatih İduğ, FETÖ tarafından yapılan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından vatandaşların araçlarının üzerine Türk bayraklı motifler işletmek için yoğun talep gösterdiğini söyledi. İduğ, “5 Temmuz darbe girişiminin ardından bizim işlerimizde artış oldu. Özellikle ilk 2 gün araçların üzerine baya bir bayrak yaptık. Araçların arka camlarına ve kaput üzerlerine bayraklar yaptık. Maalesef işlerimizde artış oldu. Maalesef diyorum çünkü keşke olmasaydı da benim işlerim de bu şekilde artmasaydı. Özellikle ay yıldız desenli çeşitlerimizi çok yaptık.” dedi.

  • Darbe girişiminin insanlar üzerindeki travmatik etkisi on yıllar sürebilir

    Darbe girişiminin toplum üzerindeki etkileri ile ilgili açıklamalarda bulunan Uzman Psikolog Ömer Yavuz Yetiş, girişimin vatandaşlardaki travmatik etkisinin on yıllar sonra da ortaya çıkabileceğini söyledi.

    TSK içinde yuvalanmış bir grup cuntacı, 15 temmuz akşamı darbe girişiminde bulunmuş, savaş uçakları alçak uçuş yaparak TBMM’ye bomba atmış, helikopterler de halkın üzerine ateş açmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir televizyon programına cep telefonu üzerinden görüntülü bağlanarak halkı sokağa çağırmasının ardından darbe püskürtülmüş, çıkan olaylarda 237 kişi şehit olmuştu.

    “Bu çok büyük bir travmaydı”

    Darbe girişiminin ardından, kalkışmanın toplum üzerinde bırakabileceği travmatik etkiler ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Uzm. Psk. Yetiş, Türkiye’nin çok zor günler geçirdiğini belirterek, darbe girişiminin toplumun tüm kesimlerini öyle veya böyle etkilediğini söyledi. Etkinin kişiden kişiye değiştiğini belirten Uzm. Psk. Yetiş, travmanın huzursuzluk, öfke nöbetleri, yerinde duramama, birden bire korkuya kapılma, mutsuzluk, iştahta azalma ve uyku bozukluğu gibi belirtilerle ortaya çıkabileceğini söyledi. Bu belirtilerin bazı insanlarda geçici olabildiği gibi bazı insanlarda da uzayabildiğini aktaran Uzm. Psk. Yetiş, bu durumu yaşayan vatandaşların destek alması gerektiğini kaydetti.

    “Televizyonda izleyenlerde de travma belirtileri görülebilir”

    15 temmuz akşamında çıkan olaylarda yakınlarını kaybedenlerin olduğunu aktaran Uzm. Dr. Yetiş, “Bazen içinde olan kişinin yaşadığı duygular ile onu dışarıdan haber alanın yaşadığı duygular farklı olabiliyor. Televizyonda izleyen ya da ikinci birinden haber alanlarda bazen hiç farkında olmadan ciddi travma belirtileri ortaya çıkarabiliyor. Travma nesiller boyu taşınan bir şeydir. Bunun örnekleri hem dünyada hem de Türkiye’de çokça var. Bunun nesillere aktarılmaması için travma ile baş etmeyi öğrenmemiz lazım. Bunu mesela yaşayanlar özellikle bu belirtileri yaşadıkları duyguları arkadaşları yakınlarıyla paylaşmaları gerekiyor” diye konuştu.

    “Ciddi çalışma ve araştırmalar yapılmazsa etkileri 15-20 yıl sürebilir”

    Bireysel travmaların nesiller boyu taşındığını belirten Uzm. Psk. Yetiş, şöyle konuştu:

    “Bu toplumsal büyük bir travmaydı, 15 yıl sonra tam olarak nasıl bir şey olur bunu bilmiyorum. Ama şunu biliyoruz eğer ki bu travmayı yaşayanlar hatta tüm ülke bununla ilgili gerçekten ciddi iyi çalışmalar ve araştırmalar yapılmazsa 15-20 yıl daha bunun etkileri sürebiliyor.”

  • Emekli Generalden darbe girişiminin şifreleri

    Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Onursal Başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, FETÖ’cü örgütün ve bu örgütün başı olan Fethullah Gülen’in gözden çıkarılması sonucu 15 Temmuz gecesi bir kalkışmanın yaşandığını belirterek, “Darbe kalkışmasının amacı Türkiye’yi Suriye, Libya gibi ülkelerin durumuna düşürmek için DAİŞ militanları güneyden, Ermenistan doğudan girecek ve PKK’nın da farklı eylemleri olacaktı. Ancak darbenin başarılı olması için siyasi istikrarsızlık, ideolojik kadrolaşmanın hakim olması ve mevzuat gibi unsurlar uygun değildi.Yaşanan bu kalkışmayla birlikte darbecilerden temizlenen TSK daha güçlü ve etkin olacaktır” dedi.

    ASDER Onursal Başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimiyle neyin amaçlandığını ve yaşanan tasfiyelerin TSK’yı nasıl etkileyeceği yönünde önemli açıklamalarda bulundu.

    “FETÖ yapılanması gözden çıkarılmıştı”

    Yaşanan darbe girişiminin FETÖ’cü örgütün gözden çıkarılmasının bir sonucu olduğuna dikkat çeken ASDER Onursal Başkanı emekli Tuğgeneral Tanrıverdi şunları söyledi:

    “Darbe girişiminin nasıl olduğunu anlamak için niteliğine bakmak lazım. FETÖ dediğimiz çete dünyada hizmet adı altında 160 ülkede okulu bulunan ve bu ülkelerdeki zeki çocukları toplayıp eğitip organize eden bir sistem. Bu sistemin beyni Dünya hakimiyeti için uğraşan ABD gibi bir ülkedeyse o beynin o ülke tarafından kullanılmaması mümkün değil. Bu beynin de kullanıldığının farkında olmaması da mümkün değil. Dolayısıyla bu darbe girişimini ABD’de bulunan bir beyni kontrol edenler tarafından yapılmış bir eylem olarak değerlendirmek lazım. Bildiğimiz gibi 2013’ten itibaren bu örgütün milli olmadığı ve uluslararası çıkarların kontrolünde olduğu tespit edilmiştir. Bunun sonucu olarak başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere devletimiz bu örgütün tasfiyesi için yoğun çaba sarf ettiği biliniyordu. Yüksek Askeri Şura’da da TSK içerisindekilerin tasfiye edileceği öngörülüyordu. TSK’daki bu tasfiye safhasına girilmeden önce bu FETÖ yapılanmasını kullanan irade azami zararı vermek için harekete geçti. Çünkü bu yapı artık açığa çıkmış ve tasfiyeleriyle birlikte hizmet veremeyeceklerinden gözden çıkarılmışlardı.”

    “Darbenin amacı iç savaş çıkarmaktı”

    Yaşanan darbe girişimiyle ülkede iç savaş çıkartılmasının da amaçlandığını savunan emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, “Amaç Türkiye’yi belki Suriye, Libya, Mısır, Yemen gibi ülkelerin durumuna düşürmekti. DAİŞ’ten bazı elemanlar güneyden girecekler, Ermenistan’ın doğudan harekâtı başlayacak, PKK’nın farklı eylemleri olacaktı. Dolayısıyla yaşanan 15 Temmuz darbe girişimimin amacını hem siyasi liderlerin bertaraf edilmesi, hem de ülkenin istikrarının bozulmasını hedefleyen girişim olarak değerlendirebiliriz” dedi.

    Emekli, Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, “Darbeler, ekonomik ve siyasi istikrarın bozulduğu, millete ters ideolojik kadrolaşmanın oluştuğu ve mevzuatın müsait olduğu dönemlerde başarılı olmuş. Mesela 70 ila 80 yılları arasında 12, 91 ile 97 yılları arasında ise 7 koalisyon hükümetleri gelmiş ve gitmiş. İkincisi TSK’da ideolojik kadrolaşma hakim olması lazım. Bugün TSK’da ideolojik kadrolaşma hakim değildi. Üçüncüsü ise mevzuat bakımından iç hizmet kanununun 35. Maddesi TSK’ya yetki veriyordu.Bu madde de değiştirildi. Dolayısıyla siyasi istikrar, ideolojik kadrolaşmanın yeterli olmaması ve mevzuat eksikliği böyle bir girişimin başarılı olmayacağını planlayıcılara göstermesi gerekirdi” ifadelerini kullandı.

    “Cuntanın tasfiyesiyle TSK daha da güçlenecektir”

    FETÖ’nün darbe girişimi engellendikten sonra kritik görevlerdeki generallerin tutuklanmasıyla TSK’da zafiyet yaşanabileceği yönündeki iddiaları da değerlendiren Tanrıverdi şöyle devam etti:

    “Darbecilerden boşalan kadroların işin ehli subaylar tarafından en kısa sürede doldurulacağından kimsenin şüphe duymaması gerekir. TSK’da her rütbe sahibi kendinden iki üst rütbenin görevini yapabilecek tarzda yetiştirilir. Bu bakımdan üst rütbelerin tasfiye olmuş olması zafiyet meydana getirmez. Hiyerarşinin dışında emir komuta alan bir cuntanın, örgütlenmenin TSK içerisinde olması kabul edilemez. Bu cemaat ehlinin tasfiyesiyle TSK eskisine göre daha güçlü hale geleceği kanaatindeyim.”