ErzurumFlaş

Etiket: girişiminin

  • 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde Malatya’da hemşehrileriyle yekvücut oldu.

    Bakan Tüfenkci ve eşi Esra Tüfenkci Ankara’daki törenlerin ardından Malatya’ya geldi. Tüfenkci, İnönü Caddesi’nden başlayan birlik yürüyüşüne katıldı. Battalgazi Belediyesi Mehter takımı eşliğinde Türk bayraklarının dalgalandığı yürüyüş 15 Temmuz Millet Meydanına kadar sürdü. Bakan Tüfenkci, yürüyüş boyunca hemşehrileriyle kol kola, omuz omuzaydı.

    Bakan Tüfenkci, daha sonra 15 Temmuz Millet Meydanı’nda bir yıl önce destan yazan hemşehrileriyle kucaklaştı. Meydandan Malatya’ya seslenen Tüfenkci, Malatya’nın 15 Temmuz’da kendine yakışanı yaptığını ve destansı bir mücadeleye imza attığını ifade etti.

    “Malatya darbenin kaderini değiştiren şehirdir”

    Bakan Tüfenkci, darbe girişiminde Malatya’nın da FETÖ’cüler için önemli bir konumda olduğunu belirterek “Ankara’da, İstanbul’da mücadele bitmişti ama Malatya mücadeleyi bırakmadı. Burada 2. Ordu var, onun başında bu millete kurşun sıkan hainler vardı. Onların karşısında ise kendini hainlerin kurşunlarına siper eden Metinler, Rümeysalar, Ahmet’ler vardı” şeklinde konuştu.

    Malatya’nın ve 80 milyonun Türk milletinin Cumhurbaşkanın yanında durduğunu aktaran Bakan Tüfenkci, şöyle devam etti:

    “Sizler hainlere geçit vermediniz. Esasında bu darbe ne Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ne de hükümetimize yapıldı; bu darbe millete yapıldı. Bunlar anasına, kardeşlerine, bu milletin evlatlarına ihanet ettiler ve bunun hesabını verecekler.”

    Hain FETÖ üyelerinin hem hukuka hem de Malatyalılara hesap vereceklerini vurgulayan Bakan Tüfenkci, darbe girişimi başarılı olsaydı Türkiye’nin peşkeş çekileceğini söyledi. Bakan Tüfenkci, “Sizler o gün tek bir kurşun sıkmadan, canlarınızı bu vatan için siper ettiniz. Biz öyle bir olalım öyle kardeş olalım ki dostlarımız sevinsin, düşmanlarımız üzülsün. Bu meydanlara gelemeyen ancak duaları ile bu meydanlara katılanların da önünde saygıyla eğiliyorum” diye konuştu.

    Malatya Büyükşehir Belediyesi, Battalgazi ve Yeşilyurt Belediyeleri tarafından düzenlenen 15 Temmuz etkinliklerinde Kuran’ı Kerim tilaveti ve dualar da edildi. Gecede il protokolü de birer konuşma gerçekleştirirken binlerce kişinin katıldığı Millet Meydanındaki etkinliklere İstanbul’da tankın önüne yatan Metin Temel ile Malatya’da darbeci askerlerin yaraladığı Enes Gün de katıldı.

    Etkinlikler sabah namazına kadar devam edecek.

  • Kılıçdaroğlu: “15 Temmuz darbe girişiminin tüm ayrıntılarının ortaya çıkması lazım”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “15 Temmuz darbe girişiminin tüm ayrıntılarının ortaya çıkması lazım. Kimsenin, hiçbir şehidimizin kanının yerde kalkamaması lazım. Ama öyle görünüyor ki, bu ayrıntıların ortaya çıkması engelleniyor” dedi.

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıldönümünde “15 Temmuz Özel Oturumu” ile açıldı. Oturumda konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Dünyanın en kanlı ve sinsi terör örgütlerinden biri olan FETÖ’nün ülkemiz demokrasisine yönelik darbe girişiminin başarısız kılınması halkımızın topyekun olarak parlamenter demokrasimize sahip çıkmasıyla sağlanmıştır. Türkiye’nin bir daha darbe girişimine karşı karşıya kalmamaları için iki temel koşulun yerine getirilmesi gerekir. Bunlardan ilki demokrasinin geliştirilmesi ve derinleştirilmesi; yani hukuk sistemimizin darbe siyasetinden arındırılmasıdır. Bunu 16 Temmuz 2016 günü toplan TBMM Genel Kurulu’nda da ifade ettim. İkinci ise, darbe girişiminin bütün boyutlarıyla masaya yatırılması ve tüm karanlık noktaların aydınlatarak gerçeklerin gün yüzüne çıkartılmasını sağlamaktır” diye konuştu.

    “Parlamento özgür iradesini kullanamamış”

    Konuşmasında Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun çalışmalarına da değinen Kemal Kılıçdaroğlu, “15 Temmuz gecesi bu çatı altında gösterilen kararlılık, Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nun çalışmalarına üzülerek ifade ediyorum ki, yansıtılmamıştır. Darbe girişiminin hemen hemen bütün ayrıntılarına vakıf Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarının komisyona gelerek milli iradenin temsilcilerine yani sizlerin arasından seçilen komisyon üyelerine bilgi vermesi sağlanamamıştır. Bu iki değerli bürokratın komisyona gelerek milli iradenin siz değerli temsilcilerinin soruların yanıt vermek yerine komisyona yazılı olarak bilgi vermeleri kabul edilebilir değildir. Temel sorun şudur; Genelkurmay Başkanı’nın ve MİT Müsteşarı’nın hangi gerekçe, telkin ve talimatla TBMM’de kurulan komisyona gelmesi engellenmiştir. Bu tablo parlamentonun saygınlığı açısından hepimizin üzerinde durması gereken temel konudur. Bu konuda maalesef parlamento özgür iradesini kullanamamış, pek çok karanlık noktanın hazırlanmasına ortam sağlamamıştır” ifadelerini kullandı.

    “MİT’in verdiği bilgiler bizi tatmin etmemiştir”

    Kılıçdaroğlu, MİT’in darbe komisyonunda gönderdiği yazılı açıklamaya ilişkin ise şunları söyledi:

    “Şimdi size MİT Müsteşarlığı’nın komisyona size gönderdiği 22 Mayıs 2017 tarihili yazıdan bir paragraf okuyorum. Şöyle diyor; ‘MİT’in daha önce dış makamlarla paylaşılan noktalarda cemaatin darbe girişiminde bulunabileceğini bildirdiğini ancak TSK bünyesinde istihbarat alınamadığından darbe girişimin tarihi konusunda net bir istihbarata önceden ulaşılamadığı ifade edilmiştir.’ Daha sonra yeminli tutanaklar düzenlenmiş MİT’in orduda da bu konuda bazı istihbarat yaptığı ve bilgi verdiği ortaya çıkmıştır. Ama buna şimdilik girmeyeceğim. Bu açıklama pek çok noktadan sorunludur. Birincisi şu; 2012 tarihinden itibaren Adil Öksüz’ün Hava Kuvvetleri İmamı olduğu devletin arşivlerinde kayıtlıdır ve herkes bilmektedir. Adil Öksüz asker değildir. İki; sadece Adil Öksüz değil, darbe toplantıları yapan Kemal Batmaz, Hasan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş de asker değillerdir. Üç; darbe toplantıların büyük bir kısmı TSK dışında yani özel evlerde yapılmıştır. Dört; Adil Öksüz iki cep telefonu ve bir GPS cihazıyla serbest bırakılmıştır. GPS cihazının özelliği şudur; dünya üzerinde dört veya daha fazla uydu ile her türlü hava koşullarında yer ve zaman bilgileri sağlayan uzay tabanlı haberleşme sistemdir. Bu sistemle ve iki telefonla serbest bırakılmıştır. Beş; hadi diyelim serbest bırakıldı. Milli İstihbarat Teşkilatı Adil Öksüz’ü neden izlememiştir. Altı; daha vahim olanı darbe yapılmış, ortalık toz duman ama bir kişi Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca Adil Öksüz’ü gidip tutuklandığı yerde ziyaret ediyor. Söyler misiniz? Başbakanlık Müşaviri ortalık toz duman, jandarması, polisi, karakolu, ordusu her şey var ama bu kişi elini kolunu sallayarak Adil Öksüz’le görüşmeye gidiyor. Dolayısıyla MİT’in verdiği bilgiler bizi tatmin etmemiştir.”

    “15 Temmuz darbe girişiminin tüm ayrıntılarının ortaya çıkması lazım”

    “Ben Adil Öksüz olayını gündeme getirdiğimde MİT bir açıklama yaptı. Açıklamanın bir bölümünü aynen okuyorum” diyen Kılıçdaroğlu, “‘ByLock’a ilişkin tespitler Mayıs 2016 tarihinden itibaren çalışılmaya başlanmış, konu ham verilerle birlikte, adli makamlar, güvenlik birimleri ve diğer ilgili makamlarla eş zamanlı olarak paylaşılmıştır’ MİT söylüyor. Kamuoyuna yaptığı açıklama olarak paylaşılmıştır. Soru ne? Soru şu; peki, neden FETÖ’ye operasyon için neden 15 Temmuz beklenmiştir. Size Mayıs ayında bildirmişler. ‘Alın bakın, bunlar FETÖ’cüdür’ demişler. ‘Bunlar devleti ele geçirdi’ demişler. ‘Operasyon yapıyorsanız, buyurun yapın’ demişler. Ama bekleniyor. 250 şehit ve 2 bin 793 gazimiz var. En azıdan bunların anısına ve azizi hatıralarına 15 Temmuz darbe girişiminin tüm ayrıntıların ortaya çıkması lazım. Kimsenin, hiçbir şehidimizin kanının yerde kalkamaması lazım ama öyle görünüyor ki, bu ayrıntıların ortaya çıkması engelleniyor” açıklamasında bulundu.

  • BND Başkanı Kahn, Darbe girişiminin arkasında FETÖ olduğuna ikna olmadı

    Alman der Spiegen dergisine açıklamada bulunan Federal Haberalma Teşkilatı Başkanı Bruna Kahl, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında FETÖ’nün olduğu konusunda Türk hükümetinin iddialarını kabul etmediklerini ve ikna olmadıklarını açıkladı.

    Bruno Kahl, ancak darbe girişiminin “devlet tarafından kurgulanmadığını” söyledi. “15 Temmuz öncesinde de hükümet tarafından bir temizlik dalgası başlatıldığını” söyleyen BND Başkanı Kahl “Bu yüzden ordunun bazı kesimleri sıra kendilerine gelmeden darbe yapmak istedi. Ancak artık çok geçti, kendileri de temizlendi” dedi.

    Kahl, darbenin devletçe tasarlanmamış olmasına karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açısından “memnuniyet verici bir mazeret” olduğunu ifade etti. Kahl, Spiegel’in “Gülen yapılanmasını terörist diye tanımlayabilir misiniz?” sorusuna, terörist diyemeyeceğini belirterek, Gülen yapılanmasını takip edilmesi gereken bir oluşum olduğunu söyledi.

  • Mersin’de 15 Temmuz darbe girişiminin ilk iddianamesi hazırlandı

    Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında, dönemin Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ile 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hasan Basri Dağdelen’in de aralarında bulunduğu 29 kişi hakkında 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 78 yıl hapis cezası istendiğini açıkladı.

    Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarınca gerçekleştirilen darbe teşebbüsü sonrası başlatılan soruşturmanın ilk iddianamesini hazırladı. Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ömer Faruk Güngör tarafından hazırlanan ve 462 sayfadan oluşan iddianamede dönemin Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ile 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hasan Basri Dağdelen’in de aralarında bulunduğu çoğu tutuklu 29 kişinin 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 78 yıl hapis cezası istendi.

    İddianamenin, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan, silahlı terör örgütüne üye olmak ve bu suçlar için anlaşma yapmak” suçlarından hazırlandığı bildirildi.

    Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan, Ömer Faruk Güngör tarafından hazırlanan 462 sayfalık iddianamenin 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiğini söyledi.

    İddianamede Nejat Atilla Demirhan ile Hasan Basri Dağdelen’in yanında A.G, B.P, C.K, H.Ö, I.T, I.K, K.N.Y, M.Ş, M.E.C, M.G, M.U, R.Y, S.Y, S.A, S.K, S.V.F, S.A, S.A, T.E, T.K, Y.Ş, Z.K, F.G, K.G, M.E.T, I.T. ile A.T.Ö.’nün isimleri yer alıyor. Tutuklu şahısların whatsapp ve bylock grupları olduğu, bu gruplardan daha önce mesajlaştıkları, darbe teşebbüsü günü ne yapacaklarının belli olduğu öğrenildi.

    Nejat Atilla Demirhan, il valisinin gözaltına alınması emri vermişti

    15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından gözaltına alınan ilk generallerden biri olan Nejat Atilla Demirhan’ın, valinin gözaltına alınması için emir verdiği ortaya çıkmıştı. Demirhan’ın, 15 Temmuz’da saat 22.30’da tüm birlik komutanlarını garnizona çağırarak, ülke yönetimine el konulduğu yönündeki yazılı emri gösterip, “Ben Sıkıyönetim Komutanıyım. Bundan sonra hepiniz benim emrimdesiniz” dediği iddia edilmişti.

    Tuğamiral Demirhan’ın verdiği emirle Uluslararası Liman İşletmeciliği A.Ş.(MIP) bünyesinde tüm işlemler dururken, gemi giriş ve çıkışı, araç giriş ve çıkışını yasaklanmıştı. İddiaya göre, darbe girişimi ile ilgili toplantı devam ederken 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hasan Basri Dağdelen elinde telsizle makama çıktı. Dağdelen, kendisini 3. sınıf emniyet müdürü olarak tanıtıp, “Tarafıma emrinize girmem yönünde bir mail geldi, emrinizdeyim” diyerek bağlılığını bildirdi. Komutan Demirhan ise bu sırada Dağdelen’in telsizini alarak anons edip, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ülke yönetimine el koyduğunu, kendisinin de sıkıyönetim garnizon komutanı olduğunu belirterek, Vali Özdemir Çakacak ve ilçe kaymakamlarının gözaltına alınmasına karar verdiğini ve gereğinin yapılmasını istemişti.

    Gelişmeler üzerine 00.30 sıralarında Vali Özdemir Çakacak başkanlığında İl Emniyet Müdürlüğünde kriz masası oluşturuldu. Kriz masası toplantı halinde iken Albay Mustafa Bakçepınar’ı yeniden telefonla arayan Komutan Demirhan, hoparlör açık durumda iken “Emirlerimi yerine getirmezseniz sizi tutuklatacağım” şeklinde tehditler savurdu. Bu sırada araya giren İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ömer Uyan, “Biz seni tutuklamaya geliyoruz” diyerek darbeye karşı tutumlarını net olarak kendisine iletip telefonu kapattı.

    Kriz masasında yer alan Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yıldırım, darbe girişiminde bulunan Tuğamiral Nejat Atilla Demirhan hakkında gözaltı kararı verdi. Demirhan’ın gözaltına alınıp adliyeye getirilmesi istenen karar, emniyet ve jandarmaya gönderildi. Limanda gezen 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hasan Basri Dağdelen, içeriye sızan sivil polis ekiplerince yaka paça gözaltına alındı. Demirhan ise sabah saatlerinde teslim olmayı kabul ederek, Merkez Komutanı Albay Ekrem Özer tarafından emniyete getirildi. Polis ekipleri Demirhan’ı kelepçeleyerek, emniyete almıştı.

  • İstanbul Emniyetine saldırı girişiminin ardından operasyon başlatıldı

    İstanbul Emniyet Müdürlüğüne düzenlenen saldırı girişiminin ardından bölgede operasyon başlatıldı.

    İstanbul Emniyet Müdürlüğüne akşam saatlerinde saldırı girişimi yapıldı. Edinilen ilk bilgilere göre, lav silahı ile bir ara sokaktan gerçekleşen saldırı emniyet binasına isabet etmedi. Ölen ya da yaralananın olmadığı saldırı girişimin ardından polis çevrede saldırgan ya da saldırganların yakalanması için çalışma başlattı. Olay yeri inceleme ekipleri de atılan lav silahı üzerinde incelemelerde bulunurken silahın atıldığı sokak araç ve yaya trafiğine kapatıldı.

    Polis ekiplerinin incelmesi sürerken bir görgü tanığı, “Silah sesi üzerine bir müdahale de bulunabiliriz diye çıktı Ancak bu tarafa kaçan olmadı. Çok şükür ölen ya da yaralanan yok” dedi.