Etiket: Girişiminde

  • Karısını öldüren şahıs cezaevinde intihar girişiminde bulundu

    Manisa’nın Kula ilçesinde tartıştığı karısını bıçakla öldürmek suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilen M.Ö. koğuşunda kendi boğazını keserek intihar girişiminde bulundu.

    Edinilen bilgiye göre olay Salihli Kapalı Cezaevi’nde meydana geldi. Bir suçtan dolayı yattığı açık cezaevinden firar ederek, Kula’daki evinde tartıştığı eşi H.Ö.’yü (33) 5 Temmuz 2017 günü boğazından bıçaklayarak öldüren M.Ö., güvenlik güçleri tarafından yakalanmış ve hakim karşısına çıkarılmıştı. Bir kez daha hüküm giyerek cezaevine giren M.Ö. bugün kaldığı cezaevinde meyve bıçağıyla kendi boğazını keserek intihar girişiminde bulundu. Diğer hükümlülerin durumu fark etmesi üzerine M.Ö. çağırılan ambulansla Salihli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalenin ardından İzmir’e sevk edilen M.Ö.’nün durumunun ağır olduğu öğrenildi.

  • Eski Vali Çetin Birmek intihar girişiminde bulundu

    Eski Vali Çetin Çelikten Birmek sabah saatlerinde Sarıyer’de bulunan evinde silahla kafasına ateş ederek intihar etmek istedi. Hemen ambulansla hastaneye kaldırılan Birmek’in durumunun ağır olduğu öğrenildi.

    İddiaya göre 84 yaşındaki Birmek uzun süredir sağlık problemleriyle uğraşıyordu. Sabah saat 09:30 sıralarında Çetin Birmek’in eşi, alışveriş yapmak için evden çıktı ve yarım saat sonra eve geldiğinde Çetin Birmek’in kanlar içinde yerde yığılmış halde buldu. İhbarın üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yapılan ilk incelemede Eski Vali Çetin Birmek’in yaşadığını tespit etti ve Maslak’ta bulunan bir özel hastaneye kaldırıldı. Eski Vali Çetin Birmek’in hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenilirken polis olayla ilgili inceleme başlattı.

    “Şakağından vurarak intihar etmiş”

    Binada bulunan bir kuaförde vale olarak çalışan Ayhan Atilla, “Eski valiydi. Çetin Birmek, burada yaşıyordu. Bilmiyorum ama herhalde intihar. Eşi bulmuş. Hiç silah sesi gelmedi. Bildiğim kadarıyla Galatasaray kongre üyesiydi. Saat on civarıydı. Bizim duyduğumuzdan yarım saat önce intihar etmiş. Sabah güle oynaya eşi evden çıkmış. Alışverişe çıkmış. Yarım saat içinde gelmiş. O anda görmüş. En son ambulansa taşırken tuttum, yardım ettim. Sağlıkçılar ses geliyor dediler. Şakağından vurmuş. “dedi.

    Çetin Çelikten Birmek 1979-1981 yılları arasında Muğla, 1981-1984 yılları arasında Tokat, 1992-1993 yılları arasında Mersin ve 1993-1996 yılları arasında Kırklareli valilikleri görevinde bulunmuş, 15 Ekim 1998 tarihinde yaş haddinden emekli olmuştu.

  • Darbe girişiminde Kartal ve Samandıra’ya çıkan askerler hakkında iddianame hazırlandı

    Darbe girişiminde Kartal Köprüsü ve Samandıra’ya çıkan askerler hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. 30’u tutuklu 117 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, vatandaşın müdahalesi sonucu olay yerinden kaçmaya çalışan askeri aracın halkın arasına dalması ve bir askerin de teslim olmamak için polise silah çekmesi sonucu 11 vatandaşın yaralandığı belirtildi.

    15 Temmuz darbe girişiminde Kartal Köprüsü ve Samandıra Gişelerde yaşanan olaylara ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanarak, 30’u tutuklu 117 şüpheli hakkında, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olmak, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, silahla kasten yaralama” suçlarından iddianame hazırlandı. İddianamede, olaylarda yaralanan 11 vatandaş ise müşteki olarak yer aldı.

    23. Motorlu Piyade Alayı Komutanlığı ve Kara Harp Akademisi personelleri olan şüphelilerin 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe kalkışmasına bilerek ve isteyerek iştirak ettikleri, darbe kalkışması faaliyetleri kapsamında 23. Motorlu Piyade Alayı, Kartal Köprüsü ve Samandıra Gişelerinde görev aldıkları belirtildi. Stratejik öneme sahip olan Kartal Köprüsü ve Samandıra Gişelerini kontrol altında tutmaya, söz konusu bölgedeki trafik akışını kontrol etmeye çalışan bazı şüphelilerle, Kartal Köprüsüne intikal eden bir kısım şüphelilerin ayrıca, kalkışmaya tepki göstermek ve engel olmak amacıyla çevrelerinde toplanan bazı vatandaşları kasten yaraladıkları ifade edildi.

    23. Motorlu Piyade Alayı’nın, Sancaktepe General İsmail Hakkı Tunaboylu Kışlasında bulunmakta olup, Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme (KOKTOD) görevi üstlenen askeri birliklerden birisi olduğu vurgulanan iddianamede, 23. Motorlu Piyade Alayının içerisinde yer alan 3. Taburun Komutanının, Silivri Ceza ve Tutukevi Kampüsünde intihar eden Yarbay İsmail Çakmak olduğu hatırlatıldı.

    İddianamede, hakkında ayrı bir soruşturma yürütülen 23. Motorize Piyade Alay Komutanı Albay Ömer Faruk Özkese’nin darbe kalkışması öncesinde 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında (Maltepe) gerçekleştirilen toplantıya katılanlar arasında bulunduğu ve toplantıya üniformalı olarak gelen tek kişinin Özkese olduğu bilgisine yer verildi.

    “Whatsapp grubuna ‘Sıkıyönetim direktifi geldi’ mesajı attım”

    23. Motorlu Alay Komutanı Ömer Faruk Özkese’nin şüpheli sıfatıyla alınan ifadesinde, olay tarihinde genelkurmaydan gelen mesaj emri üzerine birliğini alarm durumuna geçirdiğini ve Sancaktepe’de bulunan birliğinden bir bölüğü Kartal Köprüsü üzerine, diğer bir bölüğü de Samandıra gişelerinin olduğu bölgeye gönderdiğini söyledi. Her iki bölük tam çıkmak üzereyken Kara Harp Akademilerinden başlarında bir binbaşı öğretim görevlisi olmak üzere diğerleri öğrenci subay toplam 16 subayın birliğe geldiğini ve binbaşının verilen emir üzerine takviye amacıyla geldiklerini söylediğini belirten şüpheli Özkese, “Gelmeleri benim olayların terör olayları olduğu kanaatini pekiştirdi. Her iki sevk ettiğim unsur piyade unsurlarıydı, land araçlarıyla silahlı bir şekilde her iki noktaya intikal ettiler, başlarında ise tabur komutanı İsmail Çakmak’ı görevlendirdim. Her iki unsurun çıkış saati 23.20 sıralarıydı. Genelkurmay’dan ise direktif 23.00’da geldi. Yaklaşık 00.00 sıralarında Akademiden gelen unsurların yarısı ile beraber her iki birliği denetlemeye gittim. Olay tarihinde oluşturulan whatsapp grubuna ’sıkıyönetim direktifi geldi’ ibareli mesaj attığım doğrudur. Whatsapp grubundaki yazışmalardan ise saat 03.00 sıralarında sevk ettiğim her iki unsuru alaya geri çektikten sonra telefonuma bakınca haberdar oldum” dediği belirtildi.

    ByLock kullanıcısı olduğu tespit edildi

    “Benim unsur sevk ettiğim her iki noktada herhangi bir şekilde ölüm, yaralanma veya mala zarar verme olayları olmamıştır” diyen Özkese’nin ByLock kullanıcısı olduğunun tespit edildiği, makam odasında yapılan aramada ise 3 sayfa sıkıyönetim direktifi konulu mesaj, 14 sayfa gizli ibareli atama listesi, 10 sayfa sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesi bulunduğu belirtildi.

    Polisler ve vatandaşlar aracın etrafını sardı

    İddianamede şüphelilerin bölük komutanlarının emriyle hazırlanan birliklerin Kartal Köprüsündeki faaliyetleri gerçekleştirmesi için alaydan çıkış yaptıkları, Harp Akademileri Komutanlığında görevli kurmay öğrenci olan şüphelilerin de buradaki faaliyetler çerçevesinde emir komutayı almak ve faaliyetleri sevk ve idare etmek amacıyla Kartal Köprüsüne geldikleri anlatılarak, D-100 Karayolu Kartal Köprüsünün geliş gidiş istikametinin askerler tarafından trafiğe kapatıldığı, emniyet mensuplarının olay yerine intikal ettiği, öte yandan, vatandaşların da Kartal Köprüsüne ulaştıkları ve askeri araçların etraflarını sardıkları, köprüyü trafiğe kapatan askeri birliğe müdahale ettikleri, bir kısım askeri personelin geldikleri araçlarla olay yerinden ayrıldıkları, askeri araçta bulunan diğer şüphelilerin vatandaşların ve diğer güvenlik kuvvetlerinin elinden kurtulmak amacıyla Kartal Köprüsünden Kartal ilçe merkezine doğru hızla hareket ettikleri kaydedildi.

    Askeri araç kaçabilmek için halk arasına daldı

    Aracın kalabalık halk kitlesinin içerisine daldığı, 100 metre kadar gittikten sonra durmak zorunda kaldığı, aracın tekrar hareket etmek için geri-ileri manevralar yaptığı, bu olaylar sırasında askeri aracın çarpması sonucu bazı vatandaşların yaralandıkları muhafaza edilen şüpheliler Rüstem Üstünel’in tabancasını teslim etmek istemediği ve polise doğrulttuğu, görevli polis memurlarının silaha müdahale ettikleri ancak şüphelinin silahını ateşlediği, bu olay nedeniyle 6 kişinin çeşitli şekillerde yaralandıkları anlatıldı.

  • Darbe girişiminde askeri kanadın 1 numarası Akın Öztürk

    FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin 1 numaralı askeri yönetici şüphelisi olduğu belirtilen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk’ün, Yurtta Sulh Konseyi ve FETÖ/PDY terör örgütü yöneticisi olduğu, darbe girişiminin organizasyonu ve icrasında görev aldığı kaydedildi. İfadesi alınan Bayram Aktan’ın darbe girişimi devam ettiği sıralarda Binbaşı Mehmet Akçara’ya “Ne oldu, komutan (Genelkurmay Başkanı) nerede?” diye sorduğu belirtilerek, Akçara’nın bu soruya “Komutan yok, komutan Akın Öztürk Paşa” diye cevap verdiği vurgulandı.

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin hazırlanan iddianame tamamlanarak mahkemeye gönderildi. 570 klasör ve 4 bin 658 sayfadan oluşan iddianamede, 6’sı yönetici 10 sivil olmak üzere toplam 481 şüpheli bulunuyor. İddianamede şüpheliler “Akıncı sivil yönetici şüpheliler” ve “Akıncı asker yönetici şüpheliler” olarak ikiye ayrıldı. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, iddianamede askeri kanadın 1 numaralı şüphelisi olarak yer aldı.

    İddianamede, Öztürk’ün “Yurtta Sulh Konseyi” ve FETÖ/PDY terör örgütü yöneticisi olduğu, orgeneral rütbesiyle Yüksek Askeri Şura üyesi olarak görev yaptığı belirtilerek, 15 Temmuz darbe girişiminde eylemin organizasyonunda ve icrasında görev aldığının belirlendiği ifade edildi. Darbe girişimi günü İzmir’den Ankara’ya geldiği bildirilen Öztürk’ün, Korgeneral Mehmet Şanver’in kızının İstanbul’daki düğününe davetli olmasına ve nikah şahitliği yapması için teklifte bulunulmasına rağmen düğüne gitmediği, darbe girişiminin merkezi olan Akıncı Üssü’ne gittiği ve teşebbüs sırasında Akıncı Üssü’nde bulunduğunu tespit edildiği anlatıldı.

    Akıncı Üssü’nde olduğu kamera kayıtlarıyla belgelendi

    Öztürk’ün, darbe teşebbüsünün diğer yöneticilerinden Ömer Faruk Harmancık, Kubilay Selçuk ve Akıncı Üssü Komutanı Hakan Evrim ile Akıncı Üssü’nde görüşmeler yaptığının belirlendiği kaydedilerek, Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı Ana Karargah Kontrolü Evrak Koridoru güvenlik kamerasında saat 09.31 ve 09.32 saatleri arasında görüntülerinin bulunduğu anlatıldı.

    Hava Kuvvetleri ile Akıncı Üssü arasındaki koordinasyonu sağladı

    Öztürk’ün kullanmış olduğu cep telefonuna ait HTS analiz raporun incelendiğinde, şüphelinin darbe girişiminin başladığı saatlerde Hava Kuvvetleri Komutanlığı karargahında komutanın genel sekreteri olan Albay Veysel Kavak ile telefon görüşmeleri yaptığı, Hava Kuvvetleri karargahı ile Akıncı Üssü arasındaki irtibat ve koordinasyonu sağladığının anlaşıldığına dikkat çekildi.

    “Komutan yok, komutan Akın Öztürk Paşa”

    İddianamede, Genelkurmay Karargahındaki darbe girişimi faaliyetleri ile ilgili ifadesi alınan Bayram Aktan’ın, darbe girişimi devam ettiği sıralarda Binbaşı Mehmet Akçara’ya “Ne oldu, komutan (Genelkurmay Başkanı) nerede?” diye sorduğu belirtilerek, Akçara’nın bu soruya “Komutan yok, komutan Akın Öztürk Paşa” diye cevap verdiği vurgulandı.

    “Komutanım, komutanı Akıncılar’a tahliye ettik, siz de oraya geçin”

    Genelkurmay Karargahındaki darbe girişi faaliyetleri ile ilgili ifadesi alınan şüpheli Fahri Kafkas’ın da ifadesinde, gece 23.40 sıralarında Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Genelkurmay Karargahından zorla götürüldükten sonra şüphelilerden Mehmet Partigöç’ün izleme merkezine gittiği, emir astsubayı Hasan Hüseyin Sarıtarla’nın elindeki bulunan telefonu Partigöç’e uzatarak “komutanım Akın Paşa arıyor” dediği, Partigöç’ün telefonu aldıktan sonra Öztürk’e telefondan “komutanım, komutanı Akıncılar’a tahliye ettik, siz de oraya geçin” dediği iddianamede yer aldı.

    Akın Öztürk “1” numara

    İddianamede, Akın Öztürk’ün darbe girişiminin yönetilmesinde ve organizasyonunda görev aldığı, kendisine 1 numaralı komutan (Genelkurmay Başkanı) muamelesi yapıldığı, şüphelinin Yurtta Sulh Konseyi’ndeki görevi kapsamında Türkiye genelinde darbe girişimi gecesi meydana gelen olaylardan sorumlu olduğu vurgulandı.

    13 ayrı suçtan dava

    İddianamede Öztürk’e, “Anayasayı ihlal”, “Cumhurbaşkanına suikast”, “yasama organını ortadan kaldırmaya teşebbüs” Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs”, “silahlı örgütü yönetmek”, “askeri komutanlıkların gasbı”, “kasten öldürme”, “kasten öldürmeye teşebbüs”, “mala zarar verme”, “kamu malına zarar verme”, “genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması”, “ibadethanelere zarar verme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamalarından kamu davası açıldı.

  • Papa’ya suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca’dan Hollanda ve Avrupa’ya sert sözler

    1981 yılında Papa II. Jean Paul’e suikast girişimiyle tüm dünyanın tanıdığı, gazeteci Abdi İpekçi suikastının faili ve 33 yıl hapis cezası yattıktan sonra serbest kalan Mehmet Ali Ağca, “Hollanda hükümetine, batı emperyalizmine şunu söylüyorum. Akıllı olun, ayağınızı denk alın. Türk milletine dokunan pişman olur, Türk milletinin öfkesi dünyayı yıkar” dedi.

    Bolu F Tipi Cezaevi’nde yatan ve geçtiğimiz hafta İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi’nde bağırsak yırtılması nedeniyle ameliyat olan ve tedavisi hastanede devam eden Alaattin Çakıcı’yı ziyaret etmek isteyen Mehmet Ali Ağca’ya Bolu Cumhuriyet Başsavcılığından izin çıkmadı. Ağca, İzzet Baysal Devlet Hastanesi’nin önüne gelerek Alaattin Çakıçı’nın avukatı Can Sevinç ile bir süre görüştü. Avukat Sevinç, Mehmet Ali Ağca’nın selamını Alaattin Çakıçı’ya ileteceklerini söyledi. Ağca 31 Ocak tarihinde Bolu F T ipi Cezaevinde Çakıcı’yı ziyaret etmişti.

    Hastanenin önünde bekleyen gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mehmet Ali Ağca, “Bu kez savcılık izin vermedi. Olsun yine avukat Can Sevinç vasıtasıyla Alaattin kardeşime geçmiş olsun dileklerimi ilettim Allah şifa versin” dedi.

    “Türk milletine dokunan yanar, Türk’ün öfkesi dünyayı yıkar”

    Mehmet Ali Ağca, Hollanda hükümetinin bakanlara ve Türk vatandaşlarına uyguladığı politikayla ilgili, “Bu arada Hollanda hükümeti denilen aşağılık çakal sürüsünün Hollanda caddelerinde Türk milletinin evlatlarını yere atıp köpeklere parçalatmaları, bayraklarımızı çiğnemeleri bu aşağılık hareketleri lanetliyorum. Hollanda hükümetine, batı emperyalizmine şunu söylüyorum. Akıllı olun, ayağınızı denk alın. Türk milletine dokunan pişman olur, Türk milletinin öfkesi dünyayı yıkar” ifadelerinin kullandı.

    “Geert Wilders bu aşağılık hareketlerini terk etmezse ayaklarını kıracağız”

    Mehmet Ali Ağca, Türkiye karşıtı söylemleriyle tepki çeken Hollandalı siyasetçi Geert Wilders’e sert tepki göstererek sözlerine şöyle devam etti:

    “Hollandalı siy Hollanda’yı uyarıyorum, Kraliyet Sarayı’nı başınıza yıkarız, adam olun. Türk milletinin sabrını test etmeyin. Türk milleti öfkelenirse dünyayı yıkar. Türk milletinin onuru gururu dokunulmazdır. Şunu da söylüyorum. Geert Wilders bu aşağılık hareketlerini terk etmezse ayaklarını kıracağız. Bunu da açık açık bütün dünyaya ilan ediyorum. Yaptıklarımız da yapacaklarımızın teminatıdır. Geert Wilders ve diğer Nazi faşist teröristleri buradan açıkça tehdit ediyorum. Ayağınızı denk alın, yoksa ayağınızı kırarız. Bunu Türk milleti adına da söylüyorum.”

    “Avrupa Türkiye’den korkuyor”

    Avrupa’nın Türkiye’nden korktuğunu söyleyen Ağca, “Bu vesileyle şunu söylemek istiyorum. Hastanedeyiz bir hasta Avrupa var. Hasta Avrupa’yı tedavi etmemiz lazım. Türkiye gelişiyor, Türkiye yükseliyor, Türkiye büyük bir dünya gücü olmaya aday. Tabi Avrupa bugün hasta adam, Avrupa bir çöküş sürecinde, siyasi ekonomik sosyal bir çöküş sürecindeki Avrupa Türkiye’yi kıskanıyor. Türkiye’den korkuyor. Dünyayı tekrar Türklerin yönetmesinden korkuyorlar. Bu olayın bir tarafı” dedi.

    “Geert Wilders denilen aşağılık adam”

    Ağca, “Bu olayların görünmeyen bir tarafı var. Şimdiye kadar kimsenin temas etmediği, Avrupa’da yükselen Türk İslam düşmanlığı dünyayı yöneten satanist siyonist çetenin bir projesidir. Samuel Huntington’a bir kitap yazdırdılar ‘medeniyetler çatışması’ diye. Bu olaylar bu medeniyetler çatışmasına benzin döken alçakların, provokatörlerin kışkırttığı olaylar maalesef. Bunların ardındaki casuslardan bir tanesi de Hollandalı siyasetçi Geert Wilders’dir. Geert Wilders, satanist siyonist, Hristiyan değil, dinsiz bir adam. Medeniyetler çatışmasını kışkırtmak istiyorlar. Biz bu tuzağa düşmeyiz. Biz büyük Türkiye olarak Avrupa halkını da bu bataklıktan kurtarmak istiyoruz. Bu Geert Wilders denilen aşağılık adam diyor ki, Kuran’ı Kerim yasaklansın. Kuran’ı Kerim’de merhamet var, vicdan var, insanlık var. Kuran’ı Kerim insanlığın ışığıdır. Yasaklanması gereken kitap sizin kitabınız. Talmut şeytanın kitabı Talmut yasaklansın” diye konuştu.