Etiket: Girişimci”

  • Kadın Girişimci Dilek Palabıyık: “Dilek Home Style mağazamız açılıyor”

    Kadın Girişimci Dilek Palabıyık: “Dilek Home Style mağazamız açılıyor”

    Kadın Girişimci Dilek Palabıyık, “Dilek Home Style markamızın ilk mağazası için hazırlıklarımız başladı. Hem fiziki olarak mağazada hem de internet üzerinden satışlar gerçekleştireceğiz” dedi.

    Ev dekorasyonu, ev ve giyim tasarımı üzerine faaliyet göstereceklerini açıklayan Dilek Palabıyık “Kişisel olarak dekorasyon ve tasarıma olan merakım üzerine bu iş fikri oluştu. Çevremdeki herkes giyime olan özel ilgimi ve merakımı işe dönüştürmem konusunda bana cesaret veriyor. Dilek Home Style markamızla ev dekorasyonu ve giyim tasarımı hizmeti de vereceğiz. Dekorasyon konusunda gerekli tüm malzemeler de yine mağazamızda satışa sunulacak. Mağazamız İstanbul’un en kalabalık caddelerinden biri olan Osmanbey Caddesi’nde olacak. Şu anda iç dekorasyonu tamamlanmak üzere. Fiziki mağazamızı en geç önümüzdeki ay içinde açacağımızı ümit ediyoruz. Bu arada da mağazamızda satışa sunulacak ürünler ile ilgili hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Aynı zamanda web sitemiz üzerinden de satışlar gerçekleştireceğiz” açıklamalarında bulundu.

    2021 yılı ilkbahar yaz trendleri

    Sosyal medyada büyük bir takipçi kitlesi olan ve tarzı takipçileri tarafından beğenilen Dilek Palabıyık 2021 yılı ilkbahar yaz trendlerini değerlendirerek, “2020 yılını korona virüsün de etkisiyle daha rahat kıyafetlerle geçirdik. Eşofman takımlarının ve rahat giyimin öne çıktığı bir yıl oldu. 2021 ilkbahar yaz sezonu için ise tasarımcıların daha renkli şık kıyafetler tasarladığını görüyoruz. Şık kombinlerin öne çıkacağı bir sezon olacak. Büyük markaların tasarımlarını incelediğimizde trendler bu yönde. Yine sportif giyim de hayatımızda olacak gibi görünüyor. Şahsi olarak günlük yaşamımda da spor şıklığı tercih ediyorum” dedi.

  • Çorum’da genç girişimci, TKDK hibesi ile soğan deposu kurdu

    Çorum’da genç girişimci, TKDK hibesi ile soğan deposu kurdu

    Çorum’un Alaca ilçesine bağlı Çöplü köyünde genç yatırımcı Semih Gür’ün girişimiyle soğan deposu kuruldu. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından yüzde 40 hibeyle desteklenen proje 750 bin liraya mal oldu.

    Çorum’da, TKDK hibe desteğiyle 750 bin liraya soğan depolama tesisi inşa eden Semih Gür, ürün kaybını en aza indirerek karlılığı artırmayı hedefliyor. TKDK İl Koordinatörlüğünden yapılan açıklamada, Çorum’un Alaca ilçesine bağlı Çöplü köyünde yaşayan Semih Gür, babası Hasan Gür’ün 250 dekar arazide yetiştirdiği bin ton soğanı daha uzun süre depolayabilmek için modern depolama yöntemlerini araştırdı.

    Köyde depolama tesisi kurmaya karar veren Semih Gür, hazırladığı projeyle TKDK İl Koordinatörlüğünden yüzde 40 hibe almaya hak kazandı. Gür’ün proje şartnamesine uygun inşa ettiği bin metrekare oturma alanı ve 6 bin metreküp depolama kapasitesine sahip soğan deposu, bölgedeki üreticilere de hizmet verecek.

    Mekatronik teknikeri Semih Gür, babası Hasan Gür’ün 40 yılı aşkın bir süredir 250 dekar arazide soğan üreticiliği yaptığını ve böylesi modern depolara hem kendilerinin hem de Alaca ilçesinin ihtiyacı olduğunu söyledi. Her yıl bin tonun üzerinde kendi üretimleri olduğu belirten Gür, “Yatırım düşüncemizin altında, her yıl ürettiğimiz soğanı pazarlarken yaşadığımız sıkıntıları uygun depolama şartları oluşturarak bertaraf etmek fikri yatmaktadır. Yaptığımız araştırmada; Çorum’da yaklaşık 55 bin dekar arazide kuru soğan ekimi yapıldığını ve 170 bin tona yaklaşan yıllık üretim olduğunu tespit ettik. Alaca ilçemizin 18 bin dekar ekiliş ve 60 bin ton üretim rakamıyla merkez ilçeyi 2. sırada takip ettiğini gördük. Kuru soğanın uygun şartlar altında depolanmasının hem üretim kayıplarımızın önüne geçeceği hem de üretici olarak bizler ve aynı zamanda tüketiciler açısından fiyat istikrarı oluşumuna önemli katkılar sağlayacağını düşünerek bu yatırıma karar verdik.” ifadesini kullandı.

    6 bin ton soğan depolanabilecek

    Gür, “Bin metrekare taban alanlı ve 6 bin metreküp depolama hacmine sahip depomuzda bu sene kendi üretimimiz olan bin ton kuru soğanı depoladık. Plastik kasalarla üst üste depolama yaptığımızda yaklaşık 6 bin ton soğan depolayabileceğiz. İlçemiz üretimini dikkate aldığımızda Alaca’da en az 10 tane daha böyle depoya ihtiyaç vardır. Kurduğumuz bu tesis ilçemizde soğan üretiminde söz sahibi olan birçok üretici tarafından ziyaret edildi. Umuyorum ki, yeni çağrılarda ilçemizde bizim depomuz gibi hatta daha iyileri TKDK’nın da desteğiyle hayat bulacak” şeklinde konuştu.

    Ailesinin ürettiği soğanı pazarlarken çeşitli sıkıntılar yaşadıklarını kaydeden Semih Gür, “Kuru soğanın uygun şartlarda depolanmasının hem üretim kayıplarımızın önüne geçeceği hem de üretici olarak bizler ve aynı zamanda tüketiciler açısından fiyat istikrarı oluşumuna önemli katkılar sağlayacağını düşünerek bu yatırıma karar verdik” dedi.

    “Yeni projelerimiz var”

    Maddi açısından rahatladığımızda ilerleyen dönemde çatı yüzeyine yenilenebilir enerji yatırımı ve sınıflandırma-paketleme makineleriyle birlikte istifleme için plastik kasa alımına yönelik yeni bir proje hazırlamayı düşündüğünü anlatan Gür, “Bu düşüncemizi hayata geçirdiğimizde katma değeri yükselen soğanımızı iç ve dış piyasaya daha uygun fiyatlarla arz ederek hem ülke ekonomisine hem de aile bütçemize katkı sağlamayı hedefliyoruz. Ayrıca, destek devletimizden yapmak bizden düşüncemizden hareketle, bu depomuzun yanına bir de patates deposu kurmak, geleceğe yönelik planlarımız arasında yer almaktadır” şeklinde konuştu

  • Bakan Pekcan, girişimci kadınlarla bir araya geldi

    Bakan Pekcan, girişimci kadınlarla bir araya geldi

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Pandemi döneminde. Hem de en büyük ticaret ortaklarımızın pandemiden ekonomilerin en kötü etkilendiği bir dönemde 17.3 milyar dolar ihracat açıkladık” dedi.

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan videokonferans yöntemiyle Ankara Sanayi Odası (ASO) Meslek Komiteleri ortak toplantısına katılarak girişimci kadınlarla bir araya geldi. Kadınlara seslenen Bakan Pekcan, pandemi sürecinde sağlık ve ekonomi alanında Dünya’daki ülkeleri olumsuz yönde etkilendiklerini aktardı. Pekcan “Pandeminin başından itibaren Türkiye olarak Cumhurbaşkanlığımızın koordinatörlüğünde Ticaret Bakanlığı olarak bu sürecin en az hasarla atlatılması, ticaretin en az zararla ve ihracatımızın kesintiye uğramaksızın devamı için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu sürecin sürdürülebilirliğini sağlamak için tedbirleri ele aldık ve bu süreçte gerçekten de başarılı projelere imza attık. Bunu da tüm devlet, millet, iş insanlarımızın özverisiyle el ele vererek gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye de devam ediyoruz” diye konuştu.

    “Eximbak’ın desteklerini, kapasitesini arttırdık”

    Mayıs ayından itibaren sanal ticaret heyetlerini ve sanal ticaret fuarlarını devreye soktuklarını ifade eden Bakan Pekcan, “E -ticaret sitelerine üyelikte sanal fuarlarda sanal ticaret heyetlerin de bakanlığımızın desteklerini aktif olarak kullanmaya başladık. Yine bu süreçte Eximbak’ın desteklerini, kapasitesini arttırdık ve bu süreçte 4 milyar dolar civarında Eximbank’tan alınan kredilerin sürelerini uzattık. E- ticarete destek vermeye başladık. E- ticaret yapacak olan girişimcilerimize üç tane üst e-ticaret sitesine kadar ve site başına 8 bin liranın yüzde seksenini bakanlık olarak biz karşılıyoruz. 31 Aralık’a kadar. 31 Aralıktan sonra üç yıl süre ile yüzde altmış olarak bu destekleri vermeye devam edeceğiz. İhracatımızı tabana yaymak adına bakanlığımızın başlattığı birçok eğitim faaliyeti var. Devletimizin verdiği bu destekler, iş insanlarımızın her zamanki gibi azimli, özverili, dirayetli ve yaratıcı çalışmaları sayesinde Türkiye ekonomisi olarak pandemiye karşı direncimizi gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz. Ekim ayında tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamını açıkladık. Hem de pandemi döneminde. Hem de en büyük ticaret ortaklarımızın pandemiden ekonomilerin en kötü etkilendiği bir dönemde 17.3 milyar dolar ihracat açıkladık. İhracatın ithalatı karşılama oranı ekim ayında yüzde 87.9, altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 95.3 olarak gerçekleşti. 10 aylık ihracatın, ithalatı karşılama oranı da yüzde 85.7 olarak gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.

    “İmalat sanayi kapasite kullanım oranı da son 6 ayda artmaya devam ediyor”

    1 Haziran itibariyle normalleşme dönemine girdiklerini ve üçüncü çeyrek itibariyle ihracatın ikinci çeyreğe nazaran yüzde 34 oranında arttığını belirten Pekcan şu ifadeleri kullandı:

    “Haziran ve Ekim dönemine baktığımız zaman 2019 yılı verilerine göre ihracatımızda yüzde 2.3 artış görüyoruz. Bunlar hep olumlu göstergeler ve Türkiye’nin diğer ülkelere nazaran pandemiden nasıl ayrışarak yükseleceğini gösteren olumlu işaretler. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı da son 6 ayda artmaya devam ediyor. Ekim ayında yüzde 0.6 artarak yüzde 74.9 seyisinde gerçekleştirildi. Bakanlığımız tarafından gerçekleştirilen dış ticaret beklenti anketlerimizde son çeyrek içinde çok olumlu mesajlar vermektedir ancak bir taraftan da Türkiye’yi küresel ekonomiden ve ticaretten tamamen de ayrıştıramayız. IMF verilerine göre küresele ekonomi 2020 yılında yüzde 4 onda 4 düşülecek. OECD verilerine göre de yüzde 4.5 küçülecek. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre Dünya Ticareti 2020 yılında yüzde 9 onda 2 küçülecek. Gene IMF verilerine göre 2020 yılında Avrupa Birliği ülkelerinin ekonomik olarak küçülmesi yüzde 7 civarında. Bütün bu negatif verilere, olumsuz etmenlere rağmen Türkiye ekonomisinin göstermiş olduğu direnç son derece önemlidir ve umuyoruz ki tüm iş insanlarımızın ve kadın girişimcilerimizin de gayretleri ile beraber, devlet, özel sektör işbirliği ile el ele vererek bu performansı sürdürüp, geliştirerek pandemi sürecinden en az zararla atlatan ülkelerden biri olacağız. Nitekim OECD’nin 16 Eylül’de yayınladığı raporda da OECD ülkeleri arasında Türkiye’nin, Çin ve Kore’den sonra pandemiden en az küçülme ile atlatacak ülkelerden birisi olduğunu göstermektedir. Resmi verilere göre kadın işveren sayımız Temmuz ayı itibariyle 155 bine yükselmiş. Ancak OECD ortalamalarının çok gerisinde hatta Türkiye’deki kadınlarımızın iş gücüne katılma oranı Temmuz ayı itibariyle yüzde 34 oranında AB ve ABD bu yüzde 68’lerde yani 50’sindeyiz OECD’de yüzde 65. Burada el birliği ile yapacağımız stratejik çalışmalarla ve işbirliği ile bu oranı en kısa zamanda hem toplumsal refahımızın artması için hem refah seviyesi yüksek ülkeler arasında yer alabilmek için kadınların iş gücüne katılımını ve kadın girişimciliğini arttırmak ve OECD ortalamalarını yakalamak durumundayız.”

    “Firmalardaki istihdamın yüzde 33’ünü kadınlar oluşturmakta”

    Dış ticarette kadın girişimci oranının fazla olduğuna dikkat çeken Pekcan, “Gerçekleştirdiğimiz çalışma ve projelerde kadın girişimcilerimizin yeni çağa, dijitalleşmeye, küresel ekonomiye ve e- ticarete ayak uydurmasına öncelik vermesini değerlendiriyor ve çalışmalarımızda bunu da odak noktamıza alıyoruz. Dünya Ticaret Örgütü ve Dünya Bankası işbirliğinde hazırlanmış olan kadın ve ticaret raporuna göre gelişmekte olan ülkelerde kadın çalışanlar uluslar arası ticarete olan şirketlerde, firmalardaki istihdamın yüzde 33’ünü kadınlar oluşturmakta ama uluslar arası ticaret yapmayan firmalarda yüzde 24’ünü oluşturmakta. Yani dışa açılan ihracat yapan firmalar daha çok kadın istihdamı yapmaktadır. Küresel tedarik zincirlerine katılan ihracat yapan firmalarda kadınların kayıtlı iş gücüne katılım oranı diğer firmalara nazaran yüzde elli daha yüksek. Bizde Ticaret Bakanlığı olarak bu bilinçle daha fazla kadınımızı girişimci, iş insanı ve ihracatçı yapmak hedefi ile ilerliyoruz. Bakanlığımızın kadın girişimci ile ilgili son dönemde yapmış olduğu çalışmalardan bazıları ile ilgili size kısaca bilgi vermek istiyorum. Kadın girişimciliği ile çalışmalarımızı bakanlığımızda özel olarak tesis etmiş olduğumuz kadın ve genç girişimciliği ihracat daire başkanlığımız koordinasyonunda yürütüyoruz. Sadece bu alana yönelen özel ekibin koordinasyonunda bütün bu çalışmaları yürütüyoruz. Bu dairemiz koordinasyonunda 2019 yılı sonu itibariyle export akademi programımızı başlattık. Bu projemiz ihracatçı olan ve potansiyel olarak ihracatçı olabilecek olan kadın ve genç girişimcilerimizle bir araya gelip eğitimler veriyor ve mentörlük desteği vermeye devam ediyorum. Kovid-19 pandemisi ile beraber online platforma taşıdık ve bütün kobilerimize açtık. Bu export akademi bünyesinde 2020 yılında 10 eğitime 3 binin üzerinde girişimci katıldı” dedi.

    “İller bazında tüm kadın girişimcilere ulaşıyoruz”

    Girişimcilik eğitimleri verdiklerinin altını çizen Pekcan “Bunun dışında TOBB ile beraber kadın girişimci network projemiz, iller bazında tüm kadın girişimcilere ulaşıyoruz ve ekim sonu itibariyle 35 ilimizde yapmış olduğumuz kadın girişimci network programımıza da 1200 kadın ve genç girişimcimiz ile bir araya geldik. Bu iki projemiz Birleşmiş Milletler ve Dünya Ticaret Örgütü tarafından uluslararası ticaret merkezinin dünyada iyi örnekler, iyi uygulamalar arasında seçilmiş olduğunu da memnuniyetle zile paylaşmak isterim.

    Bu iki projemize ilaveten ulusal kadın ihracatçı network platformu ve melek yatırımcı network programını da girişimcilerimize sunmak için yazılım çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Burada da kadın ve genç girişimcileri ihracatçı yapmak üzere çalışıyoruz. Burada bazı eğitim programları var bunları hala hazırda biz bakanlık olarak gerçekleştiriyoruz. Bence iki ayrı mecrada toplamak yerine el birliği. Güç birliği ile aynı programları kullanabiliriz. Bir eksiği varsa yaptığımız programların burada da memnuniyetle görüş alabiliriz. Biz mart ayı itibariyle 5 martta Sanal Ticaret Akademi’sini devreye aldık. Sanal Ticaret Akademi’mizde 27 binin üzerinde kullanıcı var. Bunun yüzde 24’ü kadın. Burada biz girişimcilik eğitimleri veriyoruz. İç ve dış ticaret eğitimler veriyoruz ve sertifika da veriyoruz. Burada verdiğimiz eğitimlerin gerçekten akademik içerikleri çok yüksek. Her seviyede eğitim verebiliyoruz. Bir profesyonel yöneticiye de bir esnafa da bir kadın girişimciye de ev hanımına da alabileceği eğitimler ve değişik kademelerde sertifikalandırmalar da mevcut” diye konuştu.

    “E-ticaret akademisinde de 42 bin kullanıcımız var bunların da yüzde 34’ü kadın”

    E-Ticaret akademisinde 42 bin kullanıcı olduğunu belirten Pekcan, “Diğer bir portalımız gene Ağustos ayında devreye aldığımız e-ticaret akademisi. Burası ’e-ticaret.gov.tr’ Sanal ticaret akademimiz ’akademiticaret.gov.tr’ adresinden girebiliyorsunuz. E-ticaret akademisinde de 42 bin kullanıcımız var bunların da yüzde 34’ü kadın. E-ticaret sitelerinin kurulmasından, e-ticaret ile ilgili her türlü bilgiye bu site üzerinden ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca e-ticaret danışmanı portalımız da var. Burada da 27 bin kişi şu anda bu sistemi kullanmakta, danışmanlık hizmeti alıyor. Burada da yüzde 40 kadın girişimcimiz var. Gene Ağustos ayında devreye aldığımız ve bütün dünyadaki örneklerine kıyasla en gelişmiş ihracat destek portalını, kolay ihracat platformumuzu devreye aldık. Kolay ihracat platformumuzda bütün dünyadaki, BM’deki, Dünya Ticaret Örgütü’ndeki uluslar arası verileri ve Bakanlığımızın verilerini de bir araya getirdiğimiz 10 bin ayrı veri kaynağından 10 milyon satır veriyi analiz eden “akıllı ihracat robotu” ile ”makine öğrenmesi” ile ihracatçılarımıza, potansiyel ihracatçılarımıza “dijital danışmanlık” hizmeti veriyoruz. Her bir firmamıza ve kişimize burada kendilerine özel öneriler sunabiliyoruz. Burada neler var? Pazar önerileri var, sahadan gelen bilgiler var ticaret müşavirlerimiz kanalı ile. Sizin ilgili ürününüzü hangi ülkeler ithalatçıdır, buralarda karşılaşacağımız zorluklar nelerdir, Türkiye ile Serbest ya da Özel Ticaret Anlaşması var mıdır, Türkiye’ye uygulanan ticari önlemler var mıdır, gümrük oranları nelerdir, bu ürünü başka hangi ülkelere pazarlayabilirsiniz? gibi ürüne özel, sektöre özel, firmaya özel bilgi ve öneriler geliştirdiğimiz bir dijital danışman hizmeti platformu. Şu an 66 bin kullanıcı tarafından erişim sağlanmış durumda bu platformu 2700 firma 5 bin 500 bireysel olmak üzere 8 bin 200 kayıtlı kullanıcı kullanıyor” dedi.

    “Kadın kooperatiflerini önceliklendiren bir program hayata geçirdik”

    Kooperatiflerimizin ekipman, makine ve istihdam desteklerine yüzde 75’e kadar hibe desteği verdiklerini dile getiren Pekcan şunları söyledi:

    “Bu sene yine devreye aldığımız bir diğer önemli projemiz ise kadın kooparatiflerine yönelik. KOOP-DES programı kapsamında kadın kooperatiflerini önceliklendiren bir program hayata geçirdik. Bu projemiz kapsamında ayağı yere basan, sürdürülebilir projeleri olan kadın kooperatiflerimizin ekipman, makine ve istihdam desteklerine yüzde 75’e kadar biz hibe desteği veriyoruz. Şu ana kadar 26 ilimizden 0 kooperatifimiz 95 projesini desteklemiş bulunuyoruz. Yeni projelere de açığız. Kadının girişimciliğe özendirilmesi için kooperatifleri de önemli bir araç olarak görüyoruz. Gerek el emekleri gerekse dijital yazılım programları kapsamında her türlü destekleri de vermeye hazırız. Gene bu sene kooperatif fuarı düzenledik. Kooperatif fuarımıza katılan kadın girişimcilerimize Ankara’da hem stand ücretleri almadık hem onların Ankara’da ikametgahlarını sağladık ve kadın kooperatiflerimizi, bu fuara katılan bütün kooperatiflerimizi perakende zincir mağazalarıyla, onların satın almalarıyla ve e-ticaret sitelerinin yöneticileri ile bir araya getirerek onların iş anlaşmaları yapmalarına katkı sağladık.

    Devlet – özel sektör, millet işbirliği ile bu pandemi sürecinde Türkiye olarak küresel değer zincirlerinde ve küresel tedarik zincirlerinde konumuzu da güçlendirerek çıkacağımızdan hiçbir kuşkumuz yok. Kendi ulusal hedeflerimiz doğrultusunda ekonomik gelişim ve kalkınma sürecimize devam edeceğimize güvenimiz tam.”

  • (Özel) Kayserili kadın girişimci KOSGEB desteğiyle kendi işinin patronu oldu

    (Özel) Kayserili kadın girişimci KOSGEB desteğiyle kendi işinin patronu oldu

    Kayseri’de girişimci Seher Yüksel, KOSGEB desteğiyle kendi işinin patronu oldu. 18 yıl bir firmada çalışan ve daha sonra kendi iş yerini kuran Yüksel’in hedefi daha da büyüyerek yurt dışına ürün ihraç etmek.

    Kayseri’de yaşayan Makine Mühendisi Seher Yüksel, KOSGEB’den aldığı destek ile iş yeri açtı. 18 yıl çalıştığı firmadan ayrılarak kendi işini kuran Yüksel, kısa sürede ekibini kurarak üretime geçti. Yüksel, “Farklı sektörlerde birtakım çalışmalarım oldu. En son olarak açık hava reklamcılığında 18 yıl çalıştım. Bu 18 yılın sonunda belli bir birikim ve tecrübe edinerek bunun üzerine artık kendi işimi yapmaya karar verdim. 1 Ocak 2020 itibarı ile son çalıştığım firmadan ayrıldım ve kendi işimle ilgili süreci başlattım. Bu anlamda KOSGEB’den destek alarak sürecimizi başlattık. Projemiz kabul gördü ve onaylandı. 8 aylık süreç içerisinde belli bir yol katettik. Şu anda ekibimiz oluştu, 3 kişilik daimi bir ekibimiz var. Amacımız ekip sayısını ve iş sayısını süreç içerisinde giderek artırmak. Kişisel yapı olarak girişimci bir insanım, araştırmayı ve çalışmayı severim. Almış olduğum destek içerisindeki ekipmanların da bana kattığı bir ok şey var. Onlarla beraber birikimimi de birleştirerek pazarda müşterimi arayıp iş yapmaya çalışıyorum” dedi.

    KOSGEB desteği olmadan 8 ayda geldiği noktaya 5 yılda ancak ulaşabileceğini aktaran Yüksel, “Teknik bir alt yapımın olması ve bu sektörde uzun soluklu tecrübelerim bu işi ve süreci hızlandırdı. Ama böyle bir ekipman desteğini ben kendi çabalarımla ancak 4-5 yılda katedebilirdim. Bu destek benim sektördeki diğer arkadaşlarıma göre 2-3 basamak önde yer almamı sağladı. Çünkü şu an bu ekipmanlarla kendi işlerimi yapmakla beraber diğer reklamcı arkadaşlara da dışardan hizmet veriyorum. KOSGEB desteği süreci oldukça hızlandırdı. Hepiniz biliyorsunuz ki pandemi sürecindeyiz, bu anlamda ekonomik kriz ve darboğaz var ama ben bu süreci rahat geçiriyorum” ifadelerini kullandı.

    Eşinin kendisine hep destek olduğunu kaydeden Seher Yüksel, “Eşim bana hep destek verdi. Ben bu süreci daha öncesinde planlıyordum ama biraz ekonomik zorluklardan dolayı endişe ediyordum. Ancak eşim bana hep destek verdi. Aynı sektörde çalışmanın hem artıları hem eksileri var ama ben hep artı yönlerini gördüm. Zor bir iş, emek isteyen bir iş, kolay değil aslında. Sonuçta geceniz gündüzünüz, hafta sonunuz pek kalmıyor. Evinizden ve çocuklarınızdan fedakarlık yapıyorsunuz ama bu süreçte eşim hep yanımdaydı, hala da devam ediyor. ’Birikim ve tecrübemiz var, bunu niye kendi işimize katma değer olarak kullanmayalım’ diyerek bana destek verdi” şeklinde konuştu.

    Üretim faaliyetleri hakkında bilgiler veren Yüksel, “Biz açık hava reklamcılığı başlığı altında çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu imalat gerektiriyor. Atölye ortamı gerektiren bir sektör ve ekip çalışması ile yürüyebilecek bir sektör. Işıklı tabelalar, ışıksız tabelalar, yönlendirmeler, iç mekan çalışmaları ve kapsamı aslında çok fazla sektör olarak bunun dışında yapabileceğiniz fuar stantları olabilir, iç mekan ürünleri olabilir, dezenfenktan stantları üretiyoruz. Bizim sektör biraz ufkunuza, girişimciliğinize bağlı götürebildiğiniz kadar ileri götürebilirsiniz. Belli bir sınırı yok. Biz de olabildiğince bu yelpazeyi genişletmeye çalışıyoruz. Halihazırda gereken birçok şey de var” dedi.

    “İşimi daha da büyütmek hedefindeyim”

    Amaçlarının ürünleri yurt dışına da ihraç ederek daha fazla insana ulaşmak olduğunun altını çizen Yüksel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Firma şu an daha tam istediğim noktada değil, çünkü yeni 8 aylık bir firmayız. Bunun zaten 2-3 ayını kurulumla geçirdik. Açıkçası yurt dışında birtakım stant çalışmalarım var, şu anda yurt dışı ürünlerini pazarlamaya çalışıyorum. Şu anki hedefim tam olarak ihracat yapabilmek, o yönde eğilimlerim. Tabii ki buna bağlı olarak da ekip sayısını ve ekipmanı çoğaltmanız gerekecek. Ekipman olarak şu anda yüzde 70 oranında tamamlamış bulunuyoruz. Geri kalan ekipmanların da siparişlerini verdik ve onlarla beraber hiç durmaksızın ulaşabildiğimiz müşteri kitlesine ve daha fazlasına ulaşmak şu anki hedefim olacak. Yani yıl sonuna kadar paketimin hepsini ve desteğimi alıp işimi daha fazla büyütmek şu anki hedefim. Planlarımız da açıkçası reklam sektörü olarak harflerde, tabelalarda yurt dışında ürünler çok pahalı. O yüzden yurt dışındaki özellikle Türk vatandaşları yurt içinde yaptırmayı daha çok düşünüyorlar, istiyorlar. Ekonomik olmasından dolayı her şeyden önce birincisi o, müşteri kitlesini yakalayabilmek o hizmeti verebilmek. Onun dışında da standart seri işe biraz eğilimli olmaya çalışıyorum. Şu anda halihazırda yurt dışında sabun stantları bir parti gönderdik. İkinci ve üçüncü partilere geçeceğiz inşallah. Amaç tamamen bu ürün yelpazesini genişletip daha fazla ürünle daha fazla insana ulaşmak.”

    Seher Yüksel’in eşi Erhan Yüksel ise eşiyle birlikte daha iyi yerlere gelebilmek için çalıştıklarını söyledi.

  • Girişimci kadınları hayalleri taçlanıyor

    Girişimci kadınları hayalleri taçlanıyor

    Edirne’nin Havsa ilçesinde 7 ev hanımının Valilik ve Belediyenin desteğiyle hayata geçirdikleri kooperatifte üretilen doğal ürünler, sınır kapıları güzergâhında bulunan marketlere konulan stantlarda satılmaya başladı. Ürünler Türkiye’ye giriş ve çıkış yapanların ilgisini çekiyor.

    Edirne’nin Havsa ilçesinde yaşayan 7 ev hanımı tarhana, erişte, turşu, reçel ve kahvaltılık ürünler üretip aile bütçesine katkı sunmaya karar verdi. Hayallerindeki kooperatifi Valilik ve Havsa Belediyesinin desteğiyle kuran 7 girişimci kadına Edirne Valiliğinden bir destek daha geldi. Edirne Valiliğinin destekleriyle kurulan Havsa Kadın Girişimcileri Üretim ve İşletme Kooperatifi üyesi kadınların ürettikleri doğal ürünler, Kapıkule, Hamzabeyli ve İpsala sınır kapıları güzergâhında bulunan marketlere konulan stantlarda satılmaya başladı.

    Havsa Kadın Girişimcileri Üretim ve İşletme Kooperatifi tarafından üretilen el emeği yiyecekler, Edirne Valiliğince temin edilen stantlarda müşterilerin beğenisine sunuluyor. Üzerinde Edirne figürlerin yer aldığı ve özel tasarım yapılarak üretimi sağlanan stantlarda doğal ürünlerin satışı yapılıyor. Avrupa’ya açılan sınır kapıları güzergâhındaki tesislerde 7 farklı noktada satışa sunulan kooperatif ürünleri büyük ilgi görüyor.

    Ürünler Türkiye’ye giriş ve çıkış yapanların ilgisini çekiyor.