Etiket: Geziyor

  • İyilik Bebekleri Organ Bağışı İçin Türkiye’yi Geziyor

    Organ Nakilleri Bilinçlendirme ve Geliştirme Derneği’nin organ bağışı konusunda farkındalık oluşturmak ve bu yıl çocukluk dönemi organ nakillerine dikkat çekmek amacıyla düzenlediği İyilik Bebekleri sosyal sorumluluk projesi yolculuğuna devam ediyor.

    Haldun Dormen’den Nebahat Çehre’ye, Selçuk Yöntem’den Zeynep Beşerler’e kadar iş, sanat ve cemiyet hayatından 41 ünlü ismin çocukluk hayallerinden yola çıkılarak tasarlanan bebekler, Türkiye’yi ve dünyayı dolaşacak.“Hayata İyilik Kat” sloganından yola çıkılarak, Memorial Sağlık Grubu’nun katkılarıyla gerçekleştirilen projede, Organ Nakilleri Bilinçlendirme ve Geliştirme Derneği tarafından organ nakli olacak çocuklar için kullanılacak olan bebekler ilk olarak İstanbul’da sergilenmeye başladı. “İyilik Bebekleri” sergisi, 29 Mart-2 Nisan’da Akmerkez’de, ardından da Akbatı AVM’de ziyaretçileriyle buluştu. 10 Nisan’a kadar burada sergilenecek olan “İyilik Bebekleri” sergisi, 11-22 Nisan tarihleri arasında ise Akasya AVM’de gezilebilecek.

    “BİR KİŞİNİN AKLINA BİLE ORGAN BAĞIŞINI GETİREBİLDİYSEK NE MUTLU BİZE”

    Organ Nakilleri Bilinçlendirme ve Geliştirme Derneği Başkanı Prof. Dr. K. Yalçın Polat, iyilik bebekleri projesinin kısa sürede büyük ilgi gördüğüne dikkat çekerek, “Amacımız insanların bu konuyu gündeme almasını sağlamak ve yılda bir kez de olsa onlara organ bağışı fikrini düşündürmektir. Organ bağışı yapalım mı? Yoksa yapmayalım mı? Eğer bunu gündemine alırsa, insanlarımızın bu konuya olumlu bakacağını düşünüyorum. Çünkü çok fazla organ bekleyen hasta var. Eğer yılda bir kez de olsa bu konuyu gündemine alırlar, araştırırlar ve düşünürlerse, sistemi çok iyi anlarlar ve doğru yolları öğrenirlerse, bu konuya sıcak bakacaklarını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

    “TÜRKİYE ORGAN NAKLİ KONUSUNDA DÜNYADA PARLAYAN BİR YILDIZ”

    Türkiye’de yaklaşık 4 bin ile 4 bin 500 civarında organ nakli yapıldığı bilgisini veren Prof. Dr. Polat, ’’Türkiye için gerçekten büyük bir rakam. Dünyada, Türkiye organ nakli konusunda parlayan bir yıldız. Özellikle canlı verici karaciğer naklinde dünya birincisi. Canlıdan verici ameliyatlarını çok iyi yapıyoruz ancak sağlıklı bir insanı ameliyat etmek istemiyoruz. Amacımız hep kadavradan organ nakli yapmak ve insanları organ bağışına teşvik etmek. Yaklaşık 4 bin 500 nakil yapıyoruz ama bekleyen hasta sayısı 40 binin üzerinde. Bunlar erişkin ve çocuk. Çocuklarda ise binlerin üzerinde. Türkiye’de çocuklarda yıllık 400-450 civarında karaciğer nakli yapılıyor. Bunun yanında bekleyen çocuk sayısı oldukça fazla durumda’’ açıklaması yaptı.

    “HER ŞEY ÇOCUKLARIN SAĞLIKLA BÜYÜMESİ İÇİN”

    Çocuklarda organ naklinin çok önemli olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Polat, ’’Karaciğer ve kalp nakli yapılamayan çocuklar ne yazık ki kaybediliyor. Böbrek naklinde ise belki geçici olarak diyaliz ile çözüm bulunabiliyor. Ancak organ yetmezliğinin en etkili tedavisi organ nakli… Çocukluk döneminde yapılan nakillerde, çocuklar hem bedensel hem de zihinsel gelişimini tamamlamış oluyor. Nakil yapmayıp çocuğu diyalize bağladığınızda ise kendi yaşıtlarıyla hiçbir zaman eşit büyümeye sahip olamıyor. Teknoloji ve bilim o kadar çok ilerledi ki, insanlar normal hayatlarını yaşayabilecek duruma gelebiliyor. Onun için onların hayatını kurtarmış oluyorsunuz. Siyahla beyaz gibi, hayata sihirli bir dokunuş gibi’’ diye konuştu.

  • Bilecik’te Hırsızlar Kol Geziyor

    Bilecik’te eve giren hırsızlar 20 bin TL değerindeki ziynet eşyasını çalarak kayıplara karıştı.

    Edinilen bilgiye göre, İsmetpaşa Mahallesi Hamzabey Sokak’ta bir apartmanın 2’inci katında oturan Yalçın ailesinin evine giren hırsızlar evde bir çanta içinde bulunan 20 bin TL değerindeki ziynet eşyalarını çalarak kayıplara karıştı.

    Yaşanan olayı İHA muhabirine anlatan ev sahibi Hakkı Yalçın, eşinin gündüz arkadaşlarına oturmaya gittiği belirterek, “Eve geldiğimizde yatak odasındaki balkondaki ışığın yandığını gördük. Yatak odasına gittiğimizde yerde kızımızın küpleri vardı. Hemen dolabın içinde ziynet eşyalarımızın bulunan çantaya baktık. Ama içindeki bilezikler, altınlar yoktu. Yaklaşık 20 bin değerinde ziynet eşyamız vardı. Kızımızın sahte küpelerini almayarak yere atmışlar. Hemen polisi aradık, onlarda geldiler ve incelemelerde bulunuyorlar. Sokak kapısını açarak içeri girmişler, inşallah yakalanırlar” dedi.

    Olay yeri inceleme ekipleri evde geniş çaplı incelemeler yaparak, parmak izi aradılar.

    Öte yandan, dün gece Bahçelievler Atakent Caddesi üzerinde de bir eve hırsızların girdiği öğrenilirken, son bir hafta içinde iş yeri ve ev hırsızlıklarının artması vatandaşları tedirgin etti.

  • Kansersiz Yaşam Derneği’nin “Yaşatır”ı Anadolu’yu Geziyor

    Başkentliler, kansere karşı halkı bilinçlendirme çalışmalarıyla ön plana çıkan Kansersiz Yaşam Derneği’nin etkinliğinde buluştu.

    Yakalandığı kanser hastalığıyla 10 yıla yakın mücadele ederek sağlığına kavuşan Dida Kaymaz tarafından 2010 yılında kurulan Kansersiz Yaşam Derneği, başlattığı yurt gezisine başkent Ankara ile devam etti. Kansere karşı verdiği mücadeleyi kitaplaştıran Dida Kaymaz’ın da katıldığı etkinlikte kanser savaşçıları, “Kansere İnat, Yaşasın Hayat” dedi.

    Çalışmalarını tüm Türkiye’ye ulaştırmak için “YaşaTIR” projesini hayata geçiren Kansersiz Yaşam Derneği’nin mobil seminerler verdiği özel tasarlanmış TIR’ı, Cigna Finans’ın katkılarıyla 6 ili kapsayan yurt gezisinde Bursa ve Eskişehir’den sonra yolculuğunun üçüncü durağı olan başkent Ankara’da Güven Hastanesi önünde konuşlandı. Mide, kolon, akciğer, karaciğer ve beyin bölgesinde baş gösteren hastalık nedeniyle doktorlar tarafından “3 aylık ömrün var” denilen ancak mücadeleci kimliği ile tıbbi müdahaleler ve alternatif tıbbın desteğiyle amansız hastalığı yenen Dida Kaymaz’ın kurduğu Kansersiz Yaşam Derneği, YaşaTIR ile halkı bilinçlendirme çalışmalarını Ankara’da da sürdürdü.

    AK Parti Ankara Kadın Kolları’nın da destek verdiği Ankara etkinliğinde Güven Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar M. Özbaş, “Meme Sağlığında Koruyucu Tıp; Kendi Kendine Meme Muayenesi”, Medikal Onkolog Prof. Dr. Deniz Yamaç, “Kanser Nedir? Kanserden Korunabilir miyiz?”, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Ayla Oruç, “Jinekolojik Kanserler ve HPV”, Psikiyatrist Doç. Dr. Eylem Şahin Cankurtaran “Kanser ve Psikolojik Etkilerinde Ailenin Desteği” konularında seminer vererek, katılımcıları aydınlattı. Etkinliklere katılan Nur Bilen Yavuzer ve Nilgün Bodur’un sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenme ve iyi yaşam üzerine sohbetleri ve çeşitli “workshop”lar yer aldı. Kansersiz Yaşam Derneği Başkanı Dida Kaymaz da bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

    Halkın hastalıkta ve sağlıkta kullanabilecekleri “hayat kurtaracak” bilgilere sahip olmasını sağlamak için yola çıkan ve her ilde bir gün süresince kapılarını açan “YaşaTIR”, 27 Kasım’da Adana, 29 Kasım’da Antalya’da ve 1 Aralık’ta da İzmir’de olacak. Kanser hastalığı konusunda toplumu bilinçlendirmek, kanser hastası kişilere ve ailelere destek vermek için kurulan Kansersiz Yaşam Derneği, 2010 yılından bugüne kadar 193 bin kişinin hayatına dokunmayı başardı.

    DİDA KAYMAZ KİMDİR?

    Henüz 26 yaşındayken art arda 5 organına yayılan kanser hastalığı nedeniyle 3 ay ömür biçilmesine rağmen 7 yılı aşkın zamandır mücadele ederek binlerce hastaya motivasyon ve umut kaynağı olan Dida Kaymaz, kanserli hücreleri yenmeyi başardı. Dida Kaymaz, İtalya’da eski Sağlık Bakanı ve Onkoloji Profesörü Umberto Veronesi tarafından başlatılan tedavi serüvenini, yaşadıklarını ve mücadele yöntemlerini “180” adlı kitabında anlattı. “Kanseri yenmek için önce yaşama bakışı 180 derece değiştirmek lazım” diyen ve bu nedenle kitabına “180” adını veren Dida Kaymaz, kurduğu Kansersiz Yaşam Derneği ve sürdürdüğü çalışmalarla kanser hastalarına hem rol model hem de umut oldu.

  • Yerli Otomobilin İlk Sahibi Vosvos İle Geziyor

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın, ilk üretilen yerli otomobili 5 milyona sattıklarını söylediği Gebzeli iş adamı Muzaffer Altıntaş, 1974 model vosvos ile geziyor. Hayırsever iş adamı, “Benim ömrüm bu otomobili görmeye yetmezse, çocuklarıma vasiyet bırakacağım” dedi.

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık dün yaptığı açıklamada, ilk üretilecek yerli otomobilin Gebzeli bir iş adamına 5 milyona satıldığını açıklamıştı. Otomobil sözünü alan Gebzeli iş adamı Muzaffer Altıntaş (77) konuya dair açıklamalarda bulundu. Otomobillere merakı olduğunu söyleyen ve 1974 model vosvos ile gezen Altıntaş, “İlk yerli otomobili sayın Bakanımız Fikri Işık bana söz verdi. Memleketimize ve milletimize hayırlı olsun. Eğer yerli otomobil çıkarsa ilk otomobilin sözünü aldım. Bakanımız 2019’da piyasaya çıkacağını söyledi. Dedim ki, ‘İlk arabayı ne yapacaksınız.’ Bana, ‘Bir vatandaşa vereceğiz. Şimdilik kimseye söz verdiğimiz yok ama ilk sana söz vereyim. Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız kimseye söz vermemişse sana vereceğiz’ dedi. Herhalde bir yere söz verilmediğine, basında bana geldiğine göre araba benim” diye konuştu.

    “BU DÜNYADA OLMAZSA, ÖTEKİ DÜNYADA GÖRÜRÜM”

    Çocuklarına vasiyet bırakacağını ifade eden Altıntaş, “Bu dünyada görmem öbür dünyada görürüm. Yerli otomobil kötü değildir. Eskidendi yerli arabanın bir bilyesini bulamazdık, tamir ederdik. Şimdi öyle değil. Türkiye’de her şey var. Yapılabilir, teknolojide bizim kafamız çalışmıyor mu? Bizim kafamızda en az yabancı ülkeler kadar çalışıyor. Çok iyi kuruluşlar var. Bir otomobil fabrikası nedir. Yerli otomobilin ben çıkmasından mutluyum. Bu yerli otomobil üretiminde en az bin kişi çalışır. 3 ile çarparsan 3 bin kişi yerli otomobilden ekmek yiyecek. Parçasıyla, yan sanayisi ile 5-10 bin kişiye çıkacak” ifadelerini kullandı.

    “YERLİ OTOMOBİLİN FOTOĞRAFINI BİLE GÖRMEDİM”

    Yerli otomobilin fotoğrafını bile görmediğini söyleyen Altıntaş, “Bunu sembol olarak alacağım. Çokta önemli değil” dedi.

    Bakan Fikri Işık’ın çalışmalarını ve kendisini çok sevdiğini belirten Altıntaş, “Çalışan insanları çok severim. İyi insanları Allah başımızdan eksik etmesin. Bakanımızın, büyükşehir belediye başkanımızın Gebze’ye çok hizmetleri oldu. Bazı eksikler var ama yavaş yavaş olacak. Gebze’de de otel yoktu, ben buraya otel yaptım. Allah bize bugünleri nasip etti. Allah uzun ömür versin, yapmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu.

    1974 model otomobile binmesiyle ilgili bir soruya ise Muzaffer Altıntaş, “Arabaları çok seviyorum. Bu arabalar işçiliği olan arabalar, şimdiki gibi değil. Şimdi artık tenekeden yapılıyor. Bu arabanın 100 sene ömrü var. Bu araba 42 yaşında. Atölyeden yeni çıkmış gibi. Bunu sembol olarak torunuma hediye aldım” şeklinde cevap verdi.

    Karadenizli olan ve Gebze’deki otelinde ofisi bulunan Muzaffer Altıntaş, zaman zaman da kemençe çalıyor.