Etiket: Geziyor

  • Milli Eğitim Müdürü Aydoğdu, okulları geziyor

    Iğdır Milli Eğitim Müdürü Mesut Murat Aydoğdu, 2017-2018 Eğitim ve Öğretim yılı öncesinde il merkezinde bulunan okullarda incelemelerde bulunarak eksikleri tespit ediyor.

    Aydoğdu, Hürriyet ilk ve ortaokulu ile birlikte Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) ziyaret ederek okulların yeni eğitim ve öğretime hazırlıklarını yerinde inceleyerek okul müdürlerinden bilgi aldı.

    Iğdır Milli Eğitim Müdürü Mesut Murat Aydoğdu yaptığı açıklamada, “Okullarımızın ihtiyaçlarını öncelik ve aciliyet sırasına göre tespit etmiştik. Okul Müdürlerimiz okulları boyayarak yeni öğretim yılına hazırlıyor. Okullarımız açılmadan önce eksikliklerimiz tamamlanacaktır. Bazı okullarımızda onarım işlerimiz devam ediyor. Yeni eğitim ve öğretim yılına bütün okullarımız eksiksiz olarak sağlıklı bir şekilde başlayacaktır” dedi.

  • (Özel Haber) Motosikletinde bayrak taşıyarak mehter marşıyla geziyor

    Kastamonu’nun Cide ilçesinde motosikletine astığı Türk bayrağı ve mehter marşıyla gezen cami imam hatibi, görenleri şaşırtıyor.

    Kastamonu’nun Cide ilçesinde Döngelce köyü Kirazlıdere Mahallesi’nde 4 yıldır imam hatip olarak görev yapan 24 yaşındaki Mustafa Ar, motosikletine bağladığı 2 metre boyundaki Türk Bayrağı ile vatandaşların ilgisini çekiyor. Ayrıca motosikletine kurduğu ses düzeniyle mehter marşı çalan imam hatip, vatandaşların beğenisini topluyor. İmam hatip, motosikletiyle Cide’nin bir çok yerini ve köyünü gezerek vatandaşlara bayrak sevgisini aşılamak istediğini söyledi.

    2012 yılında Diyanet İşleri Başkanlığında din görevlisi olarak işe başladığını ifade eden İmam Hatip Mustafa Ar, “Şuanda bulunduğumuz görev yerimde Cide’ye bağlı Döngelce köyü Kirazdere Mahallesi oluyor. Burada yaklaşık 4 yıldır görev yapıyorum. Motosikletime bayrak takmamdaki sebep de, sadece belli törenlerde, belli merasimlerde sergilenmesinde değil de, her gün, her zaman, her saatte bayrağımızın bizimle olması amacını taşıyarak kendimce bu kararı aldım. Daha önce motosikletime takılı olan bu bayrak, fasulye sırığını andıran bir dayağa bağlıydı. Şimdi demir çubukla bayrağımızı gezdiriyorum. Fasulye sırığıyla gezdirirken ara sıra rüzgar, sopayı kırıyordu. Ben de demir çubuk yaptırdım ve bayrağımızı bu şekilde 7/24 dalgalandırıyorum. Gittiğim yerlere gezdiriyorum. Bir de motosikletimde müzik sistemi var. Flash belleğe yüklediğim şarkılarla veriyorum mehteri, köşe bucak geziyorum. Bazen beni tanıyanlar soruyor, ’hocam sadece sen mi bayrağı seviyorsun, bizde de bayrak sevgisi var ama biz, böyle gezdirmiyoruz’ diyorlar. Benim düşüncem böyle, ben bu şekilde daha çok hoşnut oluyorum. Bundan daha çok zevk alıyorum” dedi.

    “Bayrak bizim için kutsaldır”

    Herkesin imkanlar ölçüsünde Türk bayrağını yanında taşıması tavsiyesinde bulunan Mustafa Ar, “Herkese bayrağımızı taşımalarını tavsiye ediyorum. Bayraktan zarar gelmez, Ulubatlı Hasan gibi her tarafı gezmeye çalışıyoruz. İyi karşılayanlar var, ’hocam senin yaptığın çok güzel bir şey’ diyenler var. Bazen tepki gösterenler de oluyor. ’Yüzüne çarpmıyor mu? Sana bir yerde kaza yaptırır’ diye nasihat verenler de oluyor. Bayrağımız motosiklete 45 derece açıyla meğilli, bu yüzden yüzüme gelmesi veya görüş alanımı kapatması mümkün değil. Gayet bayrakla birlikte rahat rahat dolaşıyorum. Şairin dediği gibi bayrakları bayrak yapan üzerindeki kandır. Eğer toprak uğrunda ölen varsa vatandır. Biz, bayrağımız için vatanımız için her zaman ölmeye hazırız. Devlet büyüklerimiz bizlere ne emrederse 15 Temmuz’da olduğu gibi, gerekse geçmiş darbe dönemlerinde olduğu gibi biz her zaman anamızla babamızla, yola çıkarak bayrağımıza sahip çıkma noktasında elimizden gelen çabayı yaparız. Herkese de bu tavsiyelerde bulunuyorum. Bayrağın değeri bizim için kutsaldır. Biz, hepimiz bu bayrağa bu vatana sahip çıkalım. Manevi değerlerimizi de hiçbir zaman yıpratmayalım” diye konuştu.

  • İnsanlarla iletişim problemini yenmek için otostopla Türkiye’yi geziyor

    Bolu’da Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyan tıp öğrencisi, insanlarla olan iletişimini güçlendirebilmek için otostop çekerek Türkiye’yi geziyor.

    Ankara’da ikamet eden Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi 26 yaşındaki Faruk Polat, doktorların insanlarla iletişinin iyi olmadığı yönündeki algıyı yıkmak için otostop çekerek Türkiye’ye gezmeye karar verdi. Ankara’dan otostop çekerek hareket eden Faruk Polat, önce İzmit’e ardından Bartın’a geçti. Bartın’dan tekrar hareket eden Tıp öğrencisi Faruk Polat, sahil boyu otostop çekerek Kastamonu’nun Cide ilçesine kadar ulaştı. Cide-İnebolu karayolunda Sogukpınar Mevkisinde sahilde yürüyen Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Faruk Polat, sahil boyu otostop çekerek Tiflis’e kadar ulaşmayı hedefliyor.

    Ankara’dan yola çıktığını söyleyen Faruk Polat, “Cide ilçesine otostop çekerek geldim. Benim için otostop çekmek bir tutku ve bir kültürdür. Bu şekilde insanları tanıyorum. İnsanların ne kadar cömert, iyilik sever, ne kadar güzel insanlar olduğunu görüyorum, onları tanıyorum. Buda bize çok şey katıyor. Ben, Bolu’da Abant İzzet Baysal Üniversitesinde Tıp Fakültesinde okuyorum. Doktorların insanlarla iletişim konusunda çok büyük zaafları olduğunu söyler vatandaşlar. Doktorlarda halk hakkında şikayetçidir. Ve ben, mesleğimi de bir araya getirerek vatandaşlarla iletişim konusunda daha iyi olacağını düşünüyorum” dedi.

    Genellikle insanların kendisini araçlarına iyilik yapmak için aldığını ifade eden Polat, “Bizim Anadolu insanımız, genellikle yüzde 99 civarında insanların iyilikleriyle karşılaştım. Çok güzel insanlarla tanıştım. Hala görüştüğüm insanlar var. Ben, şuanda Karadeniz turundayım. Ben, bu turda otostopla İstanbul’dan Bolu’ya gelirken yolda tanıştığım birisiyle Kaçkar’da inşallah birlikte çay içebileceğiz. Şuanda hala kendisiyle görüşüyoruz. Buda benim için çok güzel bir duygu. Beni tatmin ediyor” diye konuştu.

    Şuana kadar Ankara’dan Cide’ye kadar otostop çekerek geldiğini ifade eden Polat, “Şuana kadar Ankara’dan İzmit’e gittim. İzmit’ten Bartın’a geçtim. Bartın’dan da sahil boyunca Cide ilçesine geçtim. Buradan sonrada inşallah Tiflis’e kadar gideceğim. Kaç kilometre yol yaptığımı bilmiyorum ama Tiflis’e kadar gitmek istiyorum” şeklinde konuştu.

    İnsanların biraz cesaretli olmasını isteyen Polat, şöyle konuştu: “İnsanlar, biraz cesaretli olsun. İnsanlar iyi, yollar güzel, güzel anılar yaşıyorsunuz. Hiç tahmin edemeyeceğiniz anılarla dolu. Bunlar anlatılmaz genellikle yaşanır. Yaşadıkça daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum”

  • 3,5 yıldır ebabil kuşu omzunda geziyor, gören şaşırıyor

    Elazığ’da 51 yaşındaki emekli Osman Genç’in, 3,5 yıldır beslediği ebabil kuşunu omzuna koyarak sokaklarda gezmesi görenlerin dikkatini çekerken, kuşun ebabil olduğunu öğrenenler ise inanmakta zorluk çekiyor.

    Ebabil kuşunu 3,5 yıl önce arkadaşının yavru iken bulduğunu ve kendisine verdiğini belirten Osman Genç, o günden beri onu bir an olsun yanından ayırmıyor. Gittiği her yere omzunda kuşu da götüren Genç, vatandaşların ilgi odağı oluyor. Fil süresinde adı geçen ve tüm ömürlerini uçarak geçirdiği bilinen ebabil kuşunu Genç’in omzunda gören vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Bazı vatandaşlar eline alıp severken bazıları ise fotoğrafını çekiyor.

    Ebabil kuşunu arkadaşının Gaziantep’te bulduğunu ve bakamadığı için kendisine verdiğini dile getiren Genç, kuşu 3,5 senedir kendisinin beslediğini söyledi. Genç, “Türkiye’de fazla görülen bir kuş değildir. Bendeki ebabil kuşu dişi. Bunun erkeği olsa çiftleştiririm. Bakımını ben kendim yapıyorum. Mamasını yediriyorum, şerbet yapıp içiriyorum. Kendimle birlikte çay ocağına kahveye götürüyorum, parklarda gezdiriyorum. Görenler şaşırıyor, ’bu nasıl bir kuş, üstünden hiç kaçmıyor’ diyorlar. Ben de 3,5 senedir nereye gidersem oraya götürüyorum. Sürekli yanımda, hiç kaçmaz”diye cevap veriyorum” diyerek yaşadıklarını aktardı.

    Kuşu Osman Genç’in üzerinde görünce dikkatlerini çektiğini belirten İsmail Ağçoban, “Ebabil kuşu ile alakalı belli başlı bilgilerim var ama tam bir bilgiye sahip değilim. Ebabil kuşunu görenlerin 1 yıl kadar sıkıntısının giderildiğini biliyorum. Elime aldım ve sevdim ama kendisinden birazda çekiniyorum” diye ifade etti.

    Tüm ömrünü uçarak geçiriyor

    Ebabil kuşu ile ilgili yapılan araştırmalarda, bu kuşların diğer kuşlardan farklı olarak tüm ömürlerini uçarak geçirdiği biliniyor. Sadece üremek için kondukları ve bir daha havalanmadıkları bilinen ebabil kuşunun kendilerine has kanat yapısı uçarken aynı zamanda uyumalarını sağladığı ifade ediliyor.

    Tam canlı türlerinden kaçtıkları için nadir görülen ebabili görenlerin, o yıl hiçbir sıkıntı yaşamayacaklarına inanıldığı da halk arasında konuşuluyor.

  • Emekliliğinde tanıştığı bisikletle Türkiye’yi geziyor

    Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde yaşayan 59 yaşındaki İbrahim Yurtseven 10 yıl önce tanıştığı bisikletle Türkiye’yi geziyor.

    İlk bisikletini 49 yaşında emekli olunca alan 2 çocuk babası Yurtseven 2007’de başladığı bisiklet turunu sürdürüyor. Çıktığı turlarda doğa ile iç içe çadırda kalan Yurtseven, bisikletin özgürlük olduğunu söyledi. Yurtseven, “59 yaşında evli ve 2 çocuk babasıyım. 49 yaşında emekli olunca ilk bisikletimi aldım. Aslında ilk olarak sandalla Çanakkale’den çıkıp Akdeniz ve Ege kıyılarını gezmek istedim. Ama imkanlar el vermediği için yapamadım. Daha sonra bisiklete yöneldim. Bisiklet demek özgürlük demek. Ben doğayı ve doğa ile iç içe olmayı seviyorum. Bu yüzden bisikletle kendi başıma tur yolculuğuna çıkıyorum” dedi.

    “Bisikletimi aldım ve 1 ay sonra ilk turuma çıkım”

    İlk turuna 2007 yılında çıktığını kaydeden Yurtseven, “Bisikletimi aldım ve 1 ay sonra ilk turuma çıkım. İlk turuma 2007 yılında bisikletle tek başıma Edirne’den çıkıp kıyı ve iç Ege’yi gezdim. Bu tur 20 gün sürdü. Ben köyde büyüdüm. O yüzden korkmuyorum. Ailem tur bisikletçiliği konusunda bana destek verdi ve yanımda oldular. Eskiden çok azdı bisikletle tura çıkan. 2009’da Şarköy’den yola çıkıp Batı Karadeniz’i gezdim. Bu turum 24 gün sürdü. Turlarımda çadırda kalıyorum. Doğa ile iç içe olmayı seviyorum, insana huzur veriyor. 2 sefer Şarköy’den Artvin’e gidip geldim. Turlarımı yalnız başıma yapıyorum. Turlarımda yeni insanlar tanıyorum” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’nin yarısını bisikletimle dolaştım”

    Bu yaz yarım kalan turunu tamamlayacağını aktaran Yurtseven, “2015 yılında Lüleburgaz Bisiklet Motosiklet Gençlik Spor Kulübü Derneği’ne üye oldum. Aynı yıl gidiş-dönüşü 25 gün süren İç Ege ve Akdeniz turu yaptım. 2016’da Kapadokya ve Aladağ’ları gezdim. Rahatsızlanmam sonucu o turdan geri döndüm. Bu yaz yarım kalan turumu tamamlayacağım. Türkiye’nin yarısını bisikletimle dolaştım. En büyük hayalim bisikletle Balkanlar ve Rusya turu yapmak istiyorum” diye konuştu.

    “Tur bisikletçiliği insanın kendisine olan güvenini arttırıyor”

    Tur bisikleti hakkında bilgi veren Yurtseven, “Bisiklet sürmek sağlık yönünden çok faydalı. Bisiklet sürmek insanı dinç tutuyor. Tur bisikletçiliği insanın kendisini olan güvenini arttırıyor. Gençlerin tek başlarına tura çıkmasını istiyorum. Tur demek yakın yere gidip gelmek değil, Trakya dışına uzaklara gidip gelmek demek. Gençlerin 2-3 hafta tur yapması ile kendilerine olan özgüvenin artacağını düşünüyorum. Tur bisikletçiliğinin ekonomik bir gideri yok. Avrupa’da bay ve bayanlar tek başlarına tura çıkabiliyor. Hatta Dünya turu yapıyorlar. Tur bisikletçiliği normal bisiklet sporundan farklı. Turculuk bambaşka bir olay” ifadelerini kullandı.

    “İmkanım olsaydı bisiklet sürmeye daha erken yaşlarda başlardım”

    Geçmiş yıllarda herkeste bisiklet olmadığını aktaran Yurtseven, “İmkanım olsaydı bisiklet sürmeye daha erken yaşlarda başlardım. Bizim zamanımızda bisiklet o kadar yaygın değildi. Herkes bisiklet sahibi değildi. Lüleburgaz Bisiklet Motosiklet Gençlik Spor Kulübü Derneği çok çalışıyor. Dernek gençlere örnek oluyor. Bütün bisikletseverlerin derneğe uğraması gerektiğini düşünüyorum. Bisiklet zor ve asil bir spordur” şeklinde konuştu.