Polanya Szczecin’de, Vahşi Nayat Kuruluşu, iki yavru geyiği koruma altına aldı. Yavru geyiklerden birinin köpeklerin saldırısına uğradığı belirtildi. Diğer yavru geyiğin annesini ise bir otomobilin ezdiği öğrenildi. Vahşi Hayat Kuruluşunun Başkanı Marzena Biaowolska, iki dişi yavru geyiğin tedavi edildikten sonra vahşi doğaya salınacağını söyledi.
Etiket: Geyik”
-
Geyik ve karaca boynuzlarından bıçak yapıyor
Sivaslı bıçak ustası, düşen karaca ve geyik boynuzlarından yaptığı özel bıçakları 400 ile 3 bin 500 Lira aralığında satıyor.
Sivas’ta binlerce yıl öncesinde olduğu gibi erittiği çelikleri örs üzerinde çekiçle döverek bıçak ve benzeri ürünleri imal eden İsmail Gölebatmaz, karaca ve geyik boynuzları kullanarak ürettiği bıçaklarla da dikkat çekiyor. Gölebatmaz, sipariş üzerine temin ettiği düşen karaca ve geyik boynuzlarına bıçak monte ediyor.
Boynuzları doğal yollarla temin ettiğini belirten bıçak ustası, “Bıçaklarımızda genellikle geyik ve karaca boynuzlarını kullanıyoruz. Biz avlanmaya karşıyız. Bunlar nesli tükenmekte olan ve koruma altında ki hayvanlar. Biz kendi düşen hayvanların boynuzlarını kullanıyoruz. Bunu da boynuz köklerinde ki doğal yapıdan anlıyoruz. Bu boynuzları ormanlık alanlarda bulanlar bizimle irtibata geçiyorlar. Bunları bize ulaştırıp bıçak yapmamızı istiyorlar. Bende getirilen üç boynuza karşılık bir boynuzlu bıçak yapıyorum” dedi.
3 Bin 500 Lira’ya alıcı buluyor
Gölebatmaz, karaca ve geyik boynuzlarının değerinin para ile ölçülemeyeceğini ifade ederek, “Küçük boynuzlarla yapılan küçük bıçaklar 400-500 Lirası arasında. Geyik boynuzları ile yapılan büyük bıçaklar ise 3 bin 500 Lira civarında. Ortalama fiyatlarımız ise 500 ile bin 500 Lira arasında değişiyor” dedi.
Özel Harekat Polislerine özel bıçak
İsmail Gölebatmaz, boynuzların yanında hayvan kemiklerinden de özel bıçaklar imal ettiğini, bu tür bıçakların özellikle Özel Harekat Polisleri tarafından ilgi gördüğünü söyledi. 750 Liradan satılan bu bıçakları Özel Hareket Polislerine çok daha uygun fiyatlarla sattığına vurgu yapan Gölebatmaz, “Kemikten yaptığımız bıçaklar da var. Onlarda çok dağa güçlü çelikler kullanıyoruz. Böyle bir bıçakla 20’lik bir çiviyi rahatlıkla kopartabilirsiniz. Bunları genelde Özel Harekatçı kardeşlerimize veriyoruz. Bu da bir derece silah sayılır. Bu bıçaklar 750 Lira civarı. Ancak Özel Harekatçı kardeşlerimizden bu ücreti almıyoruz. Onlar bizim gururumuz. Hiç para vermeseler de onlar için yaparım” diye konuştu.
-
Yavru Kızıl Geyik Hayvan Hastanesinde Hayata Döndürüldü
Eskişehir’in Seyitgazi ilçesi kırsalında bitkin halde bulunan yavru kızıl geyik, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Veteriner Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (AKÜ Hayvan Hastanesi) tedavi altına alındı.
Kırsal alanda vatandaşlar tarafından bitkin halde bulunan yavru geyik, Doğa Koruma ve Milli Parklar 5. Bölge Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.Ekipler tarafından AKÜ Hayvan Hastanesi’ne getirilen 3-4 aylık olduğu tahmin edilen yavru geyik, Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. Volkan Yaprakçı, tarafından muayene edildi.
Röntgeni çekilen hayvanın alt çenesinin ön tarafında kırık olduğunu tespit ettiklerini belirten Yaprakçı, geyik yavrusunun tedavisine başlandığını söyledi.
-
Akbez Geyik Böceği Belgesel Oldu
Amanos Dağları ve etrafında yaşayan Akbez Geyik Böceği’nin belgeseli çekildi.Kendilerine Amanos Keşif Ekibi olarak adlandıran doğa sever aktivist Nazım Sönmez ile birlikte gönüllü doğa severler tarafından, Amanos Dağlarına özel bir canlı türü olan Akbez Geyik Böceğinin belgeseli çekildi.
Çekimleri böceğin gerçek yaşam ortamında yaptıklarını belirten Nazım Sönmez, “Şimdiye kadar Türkiye’de gönüllü kişiler tarafından bir böceğin tanıtımına yönelik belgesel çekimi yapılmadı. Ayrıca böceklere karşı toplumda oluşan bir ön yargı bulunmaktadır. Sanıyoruz ki tüm böcekler zararlıdır. Oysa Akbez Geyik Böceği de dahil olmak üzere bir çok böcek türü doğaya faydalı böceklerdir. Amacımız Akbez Geyik Böceği doğada çürüyen bitki atıklarının doğaya geri kazandırılmasında bir ayrıştırıcı olarak görev almaktadır. Bu nedenle bu böceğin yaşam hikayesini film haline getirerek kamuoyunu bilinçlendirmek, bu belgesel ile korunmasını sağlamak istedik” dedi.
-
(Özel Haber) Üniversitenin Geyik Fabrikası
Doğal yaşam parklarında en dikkat çekici hayvan cinslerinden olan geyikler Uludağ Üniversitesi’nde üretilip ülkenin dört bir yanına gönderiliyor. 100 hektarlık devasa alanda bulunan geyikler doğal yaşamlarından farksız şekilde yetiştiriliyor.Yaklaşık 100 hektarlık çit ile çevrili alanda doğal yaşamlarından farksız olarak üretilen geyikler güzellikleri ile dikkat çekiyor. 2004 yılında Uludağ Milli Parkı’ndan alınan 10 geyik ile başlayan proje istenilen başarıya ulaştı. 12 yılda sayıları 65’e çıkan geyikler istenilen ortam şartları sağlandığında ülke içindeki parklara gönderiliyor. En son 2013 yılında 6 adet geyik Giresun’a gönderilirken gerek resmi kurumlardan gerekse özel kişi ve kurumlardan talepler artarak devam ediyor.
Öte yandan, geyiklerle beraber yaşayan 10 tavuk, 3 sülün, 2 domuz, 13 ördek ve yaklaşık 200 adet güvercin doğal yaşam alanına güzellik katmaya devam ediyor.
“HER BİR GEYİK ÜLKEMİZ İÇİN YETİŞTİRİLİYOR”
Uludağ Üniversitesi Doğal Yaşam Alanı hakkında bilgi veren Orman ve Su İşleri Bakanlığı Bursa Bölge Müdürü Yahya Güngör, “Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın Uludağ’da 1966 yılında kurulmuş bir geyik üretim istasyonu vardı. Burada bir süre üretim yapıldıktan sonra doğurganlıkları azalan geyiklerin daha uygun bir alana taşınması planladı. Bu sebeple 2004 yılında Uludağ’dan alınan 10 geyik buraya getirilerek üretim çalışmalarına başlandı. Buradaki geyiklerin üretimi sağlanarak gerek yaban hayatı gelişim sahalarına gerekse sayıları azalmış olan diğer sahalara gönderilerek popülasyonun korunması amaçlanıyor. Geçmiş tarihlerde üretim istasyonumuzda üretilen geyiklerin bir kısmı uygun görülen tesislere verildi. En son 2013 yılında 6 adet geyik Giresun’a yerleştirildi. Ticari bir amacımız olmadığında burada üretilen geyikler yalnızca ülkemizdeki tesislere gönderiliyor. Yurt dışına herhangi bir gönderim ya da satışımız olmuyor. Karacabey’de bulunan ve ülkemizdeki tek merkez olan Yaban Hayatı Koruma Ve Rehabilitasyon Merkezi’nde de Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi ile işbirliği içerisinde çalışıyoruz” diye konuştu.
“ÖNCELİĞİMİZ ORTAMLARININ DOĞAL OLMASI”
Özel kurumlardan ve kişilerden sıklıkla talep aldıklarını fakat doğal ortam koşulu yerine gelmediği sürece geyik verilemediğini vurgulayan Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Yıldız, “2004 yılında 10 adet geyikle başladık. Şu an 65 adet geyiğe ulaştık. Talepte bulunan özel kişiler ve ya kurumlar da oluyor. Biz ilk olarak doğal ortam şartı öne sürüyoruz. Çünkü bu hayvanların ruhlarında, yapılarında bu var. Dolayısıyla önce gidip kontrol ediliyor. Bu kontrolün sonunda eğer alan uygun görülmezse biz oraya geyik vermiyoruz. Sadece mevsimsel değişim süreçlerinde geyiklere ek besin sağlıyoruz. Bunun dışındaki zamanlarda 100 hektarlık alan içerisinde kendi ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ile yaptığımız protokol gereği buradaki geyiklerin tüm sağlık problemleri ile biz Veteriner Fakültemizde ilgileniyoruz” dedi.