Balıkesir’in Edremit ilçesinde meydana gelen tekne faciasında hayatını kaybeden 27 mültecinin cenazesi Bursa’ya getirildi.
Bindikleri fiber teknenin batması neticesinde hayatını kaybeden 27 kaçak göçmenin Altınoluk Cem Evi morgunda yapılan ön otopsilerinin ardından cenazeleri Bursa Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Arama kurtarma çalışmalarına ise hava karardığı için ara verildi. Ekiplerin bölgede yarın da çalışma yapacağı öğrenildi.
Genelkurmay Başkanlığı, yürütülen terör operasyonlarında Şırnak’ın Cizre ilçesinde 10, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 olmak üzere 12 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. İki ilçede etkisiz hale getirilen terörist sayısı 733’e ulaştı.
Genelkurmay Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yürüttüğü operasyonlara ilişkin yaptığı açıklamada, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 10 teröristin öldürüldüğünü bildirdi.
Toplam etkisiz hale getirilen terörist sayısının 564’e ulaştığı kaydedilen operasyonda, iki M-16, 14 kalaşnikof piyade tüfeği, 41 kalaşnikof piyade tüfeği şarjörü ile 912 fişeği, bir tabanca, üç av tüfeği, 184 av tüfeği fişeği, iki el bombası, iki roketatar mühimmatı, 25 molotof kokteyli ve el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan muhtelif malzeme ele geçirildi, üç el yapımı patlayıcı imha edildi.
Diyarbakır Sur’da devam eden operasyonda, 2 terörist etkisiz hale getirildi. Operasyonda, toplam terörist sayısı 169’a yükseldi.
Mardin’in Nusaybin ilçesinde, Suriye sınırından Türkiye’ye yasa dışı yolla girmeye çalışan terör örgütü PYD mensubu yabancı uyruklu 2 terörist, 500 elektrikli fünye ve 200 adet tahrip kapsülü ile birlikte yakalandı.
Van’da, bölücü terör örgütüne yardım ve yataklık yapan iki işbirlikçi bir av tüfeği ve çok sayıda muhtelif örgütsel dokümanla gözaltına alındı.
Gaziantep’te, Suriye’den Türkiye’ye yasa dışı yolla giriş yapmaya çalışan DEAŞ terör örgütü mensubu yabancı uyruklu 6 kişi yakalandı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde çıkan çatışmada şehit düşen Hakkari’li Jandarma Teğmen Abdulselam Özatak vasiyeti yerine getirilerek doğduğu köyde gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde devam eden operasyonlarda bir arkadaşı ile birlikte şehit olan Hakkari’nin Durankaya beldesi Çaylıca köyü nüfusuna kayıtlı Teğmen Abdulselem Özatak’ın cenazesi, öğle saatlerinde Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı’nda cenaze töreni düzenlendikten sonra büyük bir araç konvoyu ile köyüne doğru yola çıktı.
Şehidin cenazesi akşam saatlerinde köy meydanında bulunan caminin önünde getirildi. Burada lapa lapa yağan kar altında kılınan cenaze namazının ardından şehidin naaşı omuzlarda taşınarak köy mezarlığına doğru sessiz bir şekilde götürüldü.
ÖZATAK VASİYETİMDİR: “ŞEHİT DÜŞERSEM BU TOPRAĞI MEZARIMA KOYUN”
Teğmen Abdulselam Özatak’ın şehit düşmeden önce avucuna aldığı toprağı silah arkadaşlarına şehit düşersem vasiyetim olsun bu toprağı mezarıma koyun dediği öğrenildi.
Bunun üzerine defin işlemleri esnasında şehidin kız kardeşi, İl Müftüsü M.Faysal Geylani’yle birlikte şehit abisinin son vaziyetini yerine getirerek toprağı mezarının üzerine attı.
Gözyaşları ve dualarla son yolculuğuna uğurlanan şehit Teğmen Abdulselam Özatak’ın cenaze törenine, Hakkari Valisi Yakup Canbolat, Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral İbrahim Ergin, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Otal, Durankaya Belediye Başkanı Fatih Keskin, ailesi, yakınları ve civar köylerden binlerce kişi katıldı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde teröristlerle girdiği çatışmada şehit olan Uzman Çavuş Göksel Cin’in naaşı memleketi Zonguldak’a getirildi.
Diyarbakır’da PKK’lı teröristlerce düzenlenen saldırıda Uzman Çavuş Göksal Cin omzundan yaralanmış kaldırıldığı hastanede şehit olmuştu. Cin’in naaşı Diyarbakır’da düzenlenen asker törenin ardından memleketi Zonguldak’a getirildi. Şehit için havaalanında tören düzenlendi. Şehidin naaşı uçaktan indirilirken annesi ve yakınlarının feryatları ise yürekleri dağladı.
Törene şehidin annesi Azime Cin, babası Şaban Cin, kardeşleri Aydın ve Şeref Cin, İl Jandarma Komutanı Albay Haluk Selvi, İl Emniyet Müdürü Osman Ak, Vali Yardımcı Hüseyin Ergi,Çaycuma İlçe Emniyet Müdürü Ömer Seyfi Paça, Milletvekili Özcan Ulupınar, ilçe ve belde belediye başkanları, şehidin yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Şehidin cenazesinin yarın düzenlenecek törenin ardından Elvanpazarcık Beldesi Çalca Mahallesi’nde toprağa verileceği bildirildi.
Fatih Sultan Mehmet Han’ın babası II. Murad’ın vasiyeti ölüm yıl dönümünde yerine getirildi. II. Murad’ın Bursa’daki üstü açık kabrinin başında her sene 3 hafız 24 saat boyunca Kur’an-ı kerim tilavet edecek.
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Muradiye Külliyesi’nde tarihi vasiyetler de yerine getiriliyor. Sultan II. Murad, Bursa Valiliği’nin organizasyonuyla ölüm yıl dönümünde türbesi başında anıldı. Merhum sultanın üzerine rahmet olan yağmurun yağması için üstü açık bırakılan kabrinde Bursa Müftülüğü tarafından Kur’an-ı kerim okutulmaya başlandı. 3 Şubat 1451’de vefat eden II. Murad’ın vasiyetini 3 hafızla 24 saat boyunca Kur’an-ı kerim tilavet ederek yerine getireceklerini ifade eden Bursa İl Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, yarın ise hatim duası yapılacağını söyledi. Her sene ölüm yıldönümünde bunu tekrarlayacaklarını bildiren Ay, tarihi vasiyeti yerine getirmekten duydukları memnuniyeti ifade etti. Düzenlenen anma programının ardından gelen davetlilere şerbet ikram edildi.
Fatih Sultan Mehmed’in babası olan II. Murad vasiyeti şöyle:
“Tevekkülüm Halık’ımadır. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Salat ve selam Efendimiz Muhammed Mustafa’nın ve onun iyi, güzel ve temiz soyundan gelenlerin üzerine olsun. Her türlü noksandan münezzeh olan Cenab-ı Hak, yüce sultan, büyük hakan, ümmetlerin iradesine malik, Arap ve Acem meliklerinin efendisi, gazi ve mücahitlerin yardımcısı, kafir ve müşriklerin düşmanı, azgın ve inatçıların kahredicisi, zayıf, miskin ve fakir Müslümanların yardımcısı, denizlerin ve karaların sultanı, fetih babası, şehit Sultan Beyazıd oğlu, Sultan Mehmed oğlu Murad Han’ı, herkesin ölümü tadacağını ve ancak celal ve ikram sahibi Allah’ın baki kalacağını bilmeye ve Cenab-ı Allah’ın ’Sizleri dünya hayatı mağrur etmesin, gurur Allah’a mahsustur’ sözünü mülahaza etmeye, Peygamberimizin, ’Vasiyet edecek mülkü bulunan Müslüman’ın vasiyeti yanında yazılı bulunmadıkça iki gece yatmaya hakkı yoktur’ hadis-i şeriflerini sıkı sıkıya tutmaya muvaffak etti. Üç bin beş yüz filori Mekke fukarasına ve diğer üç bin beş yüz filori Peygamber Efendimizin şehri Medine fukarasına harcansın ve ondan beş yüz filori yine Mekke ahalisinden Kabe ve Hatim arasında toplanarak yetmiş bin kere la ilahe illallah kelime-i tevhidini zikredip, sevabını adı geçen vasiyet sahibine ita edenlere harcansın. Geri kalan iki bin filoriden beş yüzü Mescid-i Aksa’da Sahra kubbesinde yetmiş bin kere la ilahe illallah kelimesini ve defalarca Kur’an-ı kerimi okuyanlara harcansın. Yedi bin filorisi, vakfeden için her gün ve her gece, bu filori bitene kadar tecvitle Kur’an-ı kerim okuyanlara ve sevabını vasiyet edene ita edenlere harcansın. Ayrıca bin filori de yetmiş bin kere la ilahe illallah kelimesini zikredenlere ve sevabını vasiyet edene ve ita edene harcansın. Ve dahî vasiyet eyledik ki: Bir yakut yüzüğümüz vardır, bir yanında deliği olup, 95 bin akçeye alınmıştır. Vezni bir miskâlden ziyâdedir. Anı satalar ve kabrimiz yanında Kur’ân-ı kerim tilâvet edenlere sarf edeler, ta ki tükeninceye dek. Ve dahi vasiyet ederim ki: Bir elmas taşlı yüzüğümüzü dahi satıp, günde 70 bin kerre kelime-i tevhit çektireler. Bir nice gün buna devam edeler. Badehu satıp borcumuzu ödeyeler. Vücûdumu doğrudan doğruya toprağa gömün. Cenâb’ı Hakk’ın rahmeti, yağmuru üstüme yağsın. Hükümdarlar gibi üstüme kubbe yapmayın. Mezarımın çevresine Kur’ân-ı kerîm okuyanların oturması için yerler yapsanız yeter. Cuma günü defnolunmak arzumdur.”